4.2 Almanya7
4.2.1.1 Karşılıklı iş birliğine ilişkin yasal belgeler ve politika belgeleri
Almanya’da Sivil Diyalog geleneksel olarak teki politika alanları içerisinde düzenlenmektedir, farklı alanlara dokunan bir boyutu yoktur ve faaliyet alanlarını temsil eden büyük derneklerin şirketçi yapılarının egemenliğindedir. Kapsayıcı bir çerçeve anlaşması henüz oluşturulmamıştır. (ENNA 2012: 15).
Ancak, 2009’un ilkbaharında Federal Aile Bakanlığı, Kıdemli Yurttaşlar ve Kadınlar ve Gençler Sivil Dahil Olma ve Katılıma Yönelik Ulusal Ağ geliştirmek üzere Almanya Kabinesi’nde bir süreç başlatmak için ilk adımı atmışlardır. Sivil Toplum Ulusal Ağı’nın (BBE) yenilikçi bir yönetim aracı olarak bu süreci izlemek ve yine bu süreçte tavsiye vermek üzere bir sivil toplum forumu kurması ve bunu koordine etmesi istenmiştir. Bu “Dahil Olma ve Katılım Ulusal Forumu” 350 Üçüncü Sektör uzmanı, politika danışmanları, yöneticiler ve çeşitli işlerden Kurumsal Sosyal Sorumluluk (CSR) uzmanları etrafında toplanmıştır (aynı eserde).
Mayıs 2010’da Ulusal Forum yasal işlemler, çerçeve anlaşmaları ve politika içeriklerine yönelik somut öneriler üretmiştir. Bu öneriler temelinde, Alman Hükümeti, Ekim 2010’da yayınlanan bir kabine kararını ayrıntılı bir şekilde hazırlamıştır. 2010 Ulusal Stratejisi yapılandırılmış bir anlaşma değildir ancak sivil diyalog ve katılım için bir çerçevenin oluşturulması konusunda atılan bir ilk adımdır (aynı eserde)
4.2.2. Vatandaşların yasama süreçlerine katılımı
Vatandaşların yasama süreçlerine katılımına yönelik resmi mekanizmalar mevcut değildir. Diyalog gayri resmidir ve bir alandan diğerine farklılık göstermektedir.
4.3 Fransa
4.3.1 Kamu Sektörü-STK iş birliği
4.3.1.1 Karşılıklı iş birliğine ilişkin yasal belgeler ve politika belgeleri
1901 tarihli Fransa Dernekler Kanunu’nun yasalaştırılmasından tam 100 yıl sonra 1 Temmuz 2001 tarihinde, Başbakan ve Dernekler Daimi Konferansı tarafından temsil edilen STK’lar arasında Sivil Toplum İlişkileri Sözleşmesi (Charte d’Engagements Réciproques entre l’Etat et les Associations Regroupés au sein de la CPCA) imzalanmıştır. Fransız Sözleşmesi fikri, bir Fransız şemsiye kuruluşu ve düşünce kuruluşu olan Fonda tarafından detaylandırılmıştır. Bu kuruluş, 1990’ların ortalarında başlayan ve sözleşmeye giden yolu oluşturan birçok etkinlik düzenlemiştir; geliştirilmekte olan sözleşmelerdeki karşılaştırmalı tecrübelere ve Fransa’da işbirliğini destekleyen mevcut belge örneklerine ilişkin bir araştırma yapmıştır. Fonda tarafından geliştirilen Sözleşme taslağı daha sonra, ulusal bir şemsiye kuruluş olan Birleştirici Koordinatörler Daimi Konferansı (CPCA) tarafından daha fazla geliştirilmiştir (Hadzi-Miceva 2009: 4).
Söz konusu Sözleşme, dernek sektörü ve kamu kurumları arasında karşılıklı taahhütlerle bir ortaklık çerçevesi kurmuştur. Sözleşme, aşağıdaki ortak ilkeler etrafında yoğunlaşmıştır:
1. demokratik yenilenme için güven ve ortaklık;
2. sözleşme süresine riayet etmeye, şeffaflığa ve değerlendirmeye dayalı ilişkiler;
3. derneksel sektörün temelleri olarak gönüllü çalışmalar ve demokrasi;
4. yeni, daha insancıl bir refah vizyonu oluşturmak amacıyla Fransa’daki ekonomik, sosyal ve kültürel yaşama sivil toplum katkısı.
Sözleşme, bir tarafta Devlet’in taahhütlerinin ve diğer tarafta dernek sektörünün taahhütlerinin net tanımıyla devam etmektedir. Devlet, sivil toplumun gelişimini teşvik etmeyi ve kolaylaştırmayı kabul etmektedir ve buna şu verilenlere ilişkin taahhütler de dahildir; a) fonlama ilişkileri; b) gönüllülük politikası; c) yasal istişare ve katılıma ilişkin söz hakkının garanti edilmesi. Sivil toplum dernekleri kendi taraflarından şunları taahhüt etmektedir; a) üyelerinin ihtiyaçlarının teşviki; b) faaliyetlerinde finansman ve şeffaflığa ilişkin etik bir yaklaşımın savunulması; c) sivil toplumun insan kaynaklarının değerinin kabul edilmesi; d) toplumsal projelerin tam değerini gösteren değerlendirme yöntemleri; e) kamu istişaresine yapıcı katılım; f) yapıcı finansal ilişkilere yönelik desteğe dahil olma; g) devletle diyaloga yönelik sivil toplum yapıları (ENNA 2012: 7).
Sözleşme’de bir uygulama planı yoktur ancak değerlendirmenin her üç yılda bir CNVA tarafından yapılması gerektiği ve bu değerlendirme sonuçlarının da Parlamento’ya ve Ekonomik ve Sosyal Konsey’e sunduğu belirtilmektedir. Sözleşme’yi uygulamak için üstlenilmiş olan spesifik bir uygulama yoktur, bu durumun başlıca sebebi bunu tamamlayacak politik desteğin ve ilginin olmayışıdır. Ancak 2006 yılında Fransa Hükümeti, Örgütlü Yaşama İlişkin Ulusal Konferans’ı başlatmıştır. Bu Konferans, 2001 Sözleşmesi’nin bir yan çalışması olarak düşünülebilir ve önemli kamu politikası konularına ilişkin olarak STK’lar ile Devlet arasındaki açık kamu diyalogunun vektörünü sürdürmek üzere bir araç olarak düşünülmektedir. Birinci Ulusal Konferans, kar amacı gütmeyen sektöre ilişkin kamu politikasının üç konusuna yansımıştır: (1) Sivil diyalogda derneklerin yerinin güçlendirilmesi, (2) Dernekler ve devlet arasındaki sözleşmeye bağlı ilişkinin güçlendirilmesi ve 3) Gönüllülük faaliyetinin desteklenmesi. STK’ların çeşitli temsilcilerinden oluşan üç çalışma grubu birleştirilmiştir ve Konferans’ın her konusu için (o zamanki) Gençlik ve Spor Bakanlığı’na tavsiyeler sunmak üzere 5 ay çalışmışlardır. Konferanstan sonra, dernek sektörünün gelişimine ilişkin Devlet eyleminin ve/veya düzenlemesinin odak noktasını yönetmeyi amaçlayan 25 hedef belirlenmiştir. Bu 25 hedefin tedbirlerinin uygulanmasının incelemesi 2007 yılının sonu itibariyle Devlet’in internet sitesinde yayınlanmıştır. Sonuç olarak, birçok düzenleme kabul edilmiştir ve başka tedbirler üstlenilmiştir (örneğin; STK sektörünün istatistik izlemesindeki iyileştirmeler, hükümet fonlamasına çevrimiçi başvurma yeteneğinin oluşturulması, STK’ların ulusal dizininin oluşturulması, hükümet fonlamasına ilişkin bir rehberin yayınlanması). Yine de, 25 hedefin uygulanmasındaki istişare ve işbirliği eksikliği bu hedeflerin tam anlamıyla yerine getirilmesini engellemiştir (Hadzi-Miceva 2009: 33).
4.3.1.2 İş birliğinin kurumsallaştırılması
2009 yılında Devlet Yoksulluğa Karşı Aktif Dayanışmaya ilişkin Yüksek Temsilcilik oluşturmuştur. Bu Yüksek Temsilcilik, gençlik ve örgütlü sektöre yönelik Devlet politikasından sorumlu olmak üzere kurulan bir devlet organı olarak Yüksek Temsilcilik’in, Başbakan’ın yetkilendirmesiyle hareket etmesini şart koşan bir Kanun Hükmünde Kararname ile (No. 2009-57, 16 Ocak) kurulmuştur. Ayrıca, Yüksek Temsilcilik ile Sağlık ve Spor Bakanlığı’nın bazı ortak sorumlulukları vardır. Başbakan’ın yetkilendirmesi ile Gençlik Yüksek Temsilciliği, Gençliğe ve dernek sektörünün gelişimine ilişkin Devlet politikasını hazırlar ve uygular. Yüksek Temsilcilik; gençlik, halk eğitimi ve toplumsal yaşam da dâhil olmak üzere dayanışma ve gençlik politikalarını denetlemektedir (ECNL 2009: 12).
4.3.2. Vatandaşların yasama süreçlerine katılımı
Daha iyi düzenlemeye8 ilişkin OECD raporuna göre, Fransa’da istişare konusu hala “daha net bir stratejiyi desteklemek ve bunun profilini oluşturmak üzere temel metodolojiden yoksundur” (OECD 2010: 72). İstişare kılavuzu yoktur ve bu nedenle de her bakanlık kendi istişare yöntemlerini geliştirmektedir.
Genellikle istişare, mevzuatla belirtilen çok sayıda danışma kurulu aracılığıyla yürütülmektedir (2006 yılında yapılan azaltmaya kadar, yaklaşık 500 farklı danışma kurulu vardı). Bu tür bir istişare genellikle etkili ve şeffaf değildir. Danışma kurullarının sayısının azaltılmasına rağmen, vatandaşların yasama süreçlerine katılımına ilişkin olarak açık kurallar hala mevcut değildir. Ancak, raporda son yıllarda görülen internet istişarelerinde bir artış olduğuna işaret edilmektedir. (OECD 2010: 73)
Dostları ilə paylaş: |