TüRKİYE'de yenilenebiLİr enerji durumu emine siğirtmaç 13370310 mak 402 BİTİrme çalişmasi makine mühendiSLİĞİ BÖLÜMÜ



Yüklə 388,2 Kb.
səhifə6/7
tarix29.10.2017
ölçüsü388,2 Kb.
#21373
1   2   3   4   5   6   7

Bir ülkenin gelişmişlik seviyesini ortaya koyan en önemli gösterge enerji tüketim miktarıdır. Türkiye dünyada en hızlı gelişen enerji pazarı konumundadır. Türkiye'nin 2016'da yenilenebilir enerjideki kurulu güç kapasitesi 10 yıl öncesine göre iki kat artarak %32 seviyesine ulaşmıştır. Türkiye Enerji Bakanlığı, enerji alanında dışa bağımlılığa karşı milli politikalar geliştirmektedir.Su, rüzgar, güneş, jeotermal gibi birçok yenilenebilir enerji türüne yönelik üretim fırsatı bulunan ülkemizde uygun tarife garantileriyle desteklenen teşvik edici politikaların ulusal şebeke içindeki payının önümüzdeki yıllarda artması bekleniyor.Türkiye’nin elektrik piyasasında 2016 sonunda toplam kurulu gücü yüzde 7’lik artışla 80 bin megavata çıktı. Kurulu gücün yüzde 34’ü hidrolik santrallerden, yüzde 29’u doğal gazdan, yüzde 22’si kömür santrallerinden geldi. Lisanssız güneş enerjisinden elektrik üretiminde ise yüzde 229’luk artış yakalandı, kapasite 820 megavata ulaştı. Geçtiğimiz yıl 5 bin 350 megavat kurulu güce sahip toplam 807 santral yatırımı yapıldı. Elektrik enerjisi üretim santrali sayısı 2 bin 321’e yükseldi. 2016’da lisanslı ve lisanssız elektrik üretimi 271 milyon megavat saate yaklaştı[48].



Şekil 20.Türkiye'de yıllar itibariyle kurulu güç[49]

Türkiye'de yenilenebilir enerjinin resmi alt yapı kazanması 2005'te çıkartılan Yenilenebilir Enerji Kanunu (YEK)'e dayanmaktadır, ayrıca AB'ye uyum kapsamında 2011-2020 yıllarını kapsayan Ulusal Yenilenebilir Enerji Eylem Planı (YEEP) yürürlüğe girmiştir. Plana göre 2023'te Türkiye'de üretilen elektriğin %22'si hidroelektrikten (ama miktar daha büyük olacak çünkü toplam çok daha büyük olacak) ve %16'sı diğer yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilmesi hedefleniyor. YEEP'e göre ulaştırma sektörünün %10'u yenilenebilir enerjiden yararlanacak.Plana göre rüzgar 3 GW'tan (gigawatt) 20 GW'a ve güneş enerjisi 5 GW'a çıkartılacak[50].

Türkiye'de yenilenebilir enerjiden elektrik üretimi lisanslı ve lisanssız olarak ikiye ayrılmaktadır. 1 MW'a kadar devlet tüketiciye kendi elektriğini üretme hakkı tanımıştır. 1 MW üzerinde ise kurulacak santraller için EPDK'ya lisans başvurusunda bulunulur ve EPDK belirlediği ihtiyaca göre lisansları dağıtır[50].

Bu yıl Çatılara kurulacak güneş panelleriyle fabrikalar dahil herkesin elektrik üreterek ihtiyaç fazlasını satmasının yolunun açılması için Enerji Piyasası Denetleme Kurumu tarafından taslak hazırlanmıştır.

2015'te Antalya'da, günde 550 evin ihtiyacını karşılayacak, dünyada en fazla temiz enerji üretme kapasitesine sahip stadyum inşa edildi[50].

5.1.Türkiye'de Hidrolik Enerji

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) verilerine göre Türkiye’de suyun % 11’i sanayi, % 16’sı evsel ve % 73’ü ise tarımsal amaçlı kullanılmaktadır. 2014 DSİ verilerine göre sulama için yılda 32 milyar m³, içme-kullanım için 7 milyar m³ ve sanayi için 5 milyar m³ su kullanılmıştır. Toplamda 44 milyar m³ olan su tüketimi Türkiye’nin toplam su potansiyelinin yüzde 41,1’ine karşılık gelmektedir. Türkiye’de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 1519 m³ civarındadır[17].

Su varlığına göre ülkeler aşağıdaki şekilde sınıflandırılmaktadır:

Su Fakirliği: Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1.000 m3 ’ten daha az.

Su Azlığı: Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 2.000 m3 ’ten daha az.

Su Zenginliği: Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 8.000-10.000 m3 ’ten daha fazla[17].

Bu sınıflandırmaya göre ülkemiz su azlığı sınıfında yer almaktadır.Giderek artan nüfusumuz, bilinçsiz su kullanımı ve iklim değişikliğinin yol açtığı kuraklık etkenlerini göz önüne aldığımızda gelecek nesillere sağlıklı ve yeterli su bırakabilmemiz için kaynaklarımızı iyi korumalıyız ve dikkatli kullanmalıyız[17].

Şekil . Türkiye'nin hidroelektrik potansiyel haritası [17]

Ülkemizin yenilenebilir enerji potansiyeli içinde en önemli yeri tutan hidrolik kaynaklarımızın teorik hidroelektrik potansiyeli 433 milyar kWh olup teknik olarak değerlendirilebilir potansiyel 216 milyar kWh ve ekonomik hidroelektrik enerji potansiyel 140 milyar kWh/yıl'dır.2016 yılı sonu itibariyle, işletmede bulunan lisanslı ve lisanssız 597 adet Hidroelektrik Santral (HES) ile 26.681 MW'lık kurulu güce ve toplam kurulu gücün yaklaşık %34'üne karşılık gelmektedir. 2016 yılında elektrik üretimimizin, %24,7'si hidrolikten elde edilmiştir.Hidroelektrik üretimi 2016 yılında 67,3 milyar kWh olarak gerçekleşmiştir[17].

Şekil .1985-2015 Yılları arasında Türkiye toplam kurulu gücü İle hidrolik kurulu güç [17]

Çizelge. Hidroelektrik potansiyelin proje aşamalarına göre dağılımı( 2014 sonu) [17]



5.2.Türkiye'de Jeotermal Enerji

Jeotermal enerji, Türkiye’nin yoğun tektonik hareketliliği nedeniyle önemli bir yerli ve yenilenebilirenerji kaynağımızdır. 186 Adet jeotermal sahası keşfedilmiştir ve keşfedilen jeotermal sahalar daha çok Batı Anadolu’da yer almaktadır. Jeotermal sahaların % 95’i orta ve düşük entalpili sahalar olup, doğrudan kullanıma, yani bölgesel konut ısıtılması, seracılık ve kaplıca turizmine uygundur[17].



c:\users\emily\desktop\2.png

Şekil . Türkiye jeotermal kaynaklar dağılımı ve uygulama haritası [14]

Türkiye yüksek bir jeotermal potansiyele sahip olup bu potansiyel yaklaşık 31.500 MW civarındadır.Fakat Türkiye'de jeotermal kaynaklar diğer yenilenebilir enerji kaynakları gibi yaygın değildir.Türkiye'de jeotermal enerjiden yaygın olan uygulamalar konut ısıtmacılığı, balneoloji, elektrik üretimi, seracılık ve endüstriyel mineral eldesi (CO2) vb. amaçlarla kullanılmaktadır.Türkiye’de de jeotermal alanlar farklı tektonik kuşak ve/veya volkanik alanlar üzerinde bulunmaktadır. Yapılan çalışmalarda ülke genelinde tektonizmanın etkisiyle ülkenin batısında incelen kabuk, jeotermal kaynakların oluşması ve doğal olarak yüzeye çıkmasına neden olmaktadır. Bu yüzden ülkenin batısında 150° C nin üstünde yüksek entalpili jeotermal alanlar bulunur, tektonik sıkışmadan dolayı düşük entalpili alanlar doğu bölgelerde bulunur.Batı Anadolu’da Yalova, Çanakkale, Bursa, Balıkesir, Denizli Manisa, İzmir, Aydın, Kütahya illerinde yoğunluk kazanan jeotermal alanların yanı sıra Orta Anadolu’da ve Doğu Anadolu’da ise Kuzey Anadolu ile Doğu Anadolu Fay Zonları kesişim alanlarına yakın bölgelerde Bingöl, Erzurum ile Ağrı’da orta ve düşük entalpili jeotermal kaynaklar bulunmaktadır. Ülkenin güneyinde ise Osmaniye ve Antakya illerinde düşük entalpili jeotermal alanlar bulunmaktadır[14].

Ülkemiz, jeolojik konumu ve buna bağlı tektonik yapısı nedeniyle jeotermal kaynaklardan doğrudanfaydalanma (ısıtma, kaplıca, sera gibi) konusunda dünyada beşinci sıradadır. Elektrik enerjisi üretiminde ise son yıllarda hızlı artış göstermektedir. Buna rağmen ülkemiz, jeotermal enerjidenyararlanma konusunda hak ettiği konumun çok gerisindedir. Türkiye’de jeotermal enerji toplam 600’den fazla termal kaynak (sıcak ve mineralli su kaynağı) içermektedir[17].



Şekil . Türkiye yıllara göre jeotermal enerji kurulu gücü [49]

Ülkemizin jeotermal potansiyeli teorik olarak 31.500 MW'tır. Ülkemizde potansiyel oluşturan alanların %79’u Batı Anadolu’da, %8,5’i Orta Anadolu’da, %7,5’i Marmara Bölgesinde, %4,5’i Doğu Anadolu’da ve %0,5’i diğer bölgelerde yer almaktadır. Jeotermal kaynaklarımızın %94’ü düşük ve orta sıcaklıklı olup, doğrudan uygulamalar (ısıtma, termal turizm, mineral eldesiv.s.) için uygun olup, %6’sı ise dolaylı uygulamalar (elektrik enerjisi üretimi) için uygundur.Elektrik Üretimi 2002 yılında 15 MW İken 2016 yılı sonunda 820 MW elektriğe çıkmış, % 5.366 artış olmuştur[51].

Çizelge. Türkiye'de devrede olan jeotermal enerji santralleri [52]



Jeotermal Enerji Santrali

Bulunduğu Yer

Jeotermal Enerji Santrali

Bulunduğu Yer

Efeler Jeotermal Enerji Santrali

AYDIN

Özmen 1 Jeotermal Enerji Santrali

MANİSA

Kızıldere 2 Jeotermal Enerji Santrali

DENİZLİ

Pamukören 2 Jeotermal Enerji Santrali

AYDIN

Pamukören Jeotermal Santrali

AYDIN

Pamukören 3 JES

AYDIN

Galip Hoca Germencik JES

AYDIN

Dora 4 Jeotermal Enerji Santrali

AYDIN

Alaşehir Jeotermal Enerji Santrali

MANİSA

Kızıldere (Zorlu) JES

DENİZLİ

MarenJeotermal Enerji Santrali

AYDIN

Gümüşköy Jeotermal Enerji Santrali

AYDIN

Dora 3 Jeotermal Enerji Santrali

AYDIN

Karkey Umurlu Jeotermal Enerji Santrali

AYDIN

Greeneco Jeotermal Enerji Santrali

DENİZLİ

Umurlu 2 JES

AYDIN

Enerji Kemaliye Santrali

MANİSA

Ken 3 JES

AYDIN

Mehmethan Jeotermal Santrali

AYDIN

Dora 2 Jeotermal Enerji Santrali

AYDIN

Deniz Jeotermal Enerji Santrali

AYDIN

Babadere Jeotermal Enerji Santrali

ÇANAKKALE

KenKipaş Jeotermal Santrali

AYDIN

Dora 1 Jeotermal Enerji Santrali

AYDIN

Kerem JES

AYDIN

Sultanhisar Jeotermal Elektrik Üretim Tesisi

AYDIN

Kubilay Jeotermal Enerji Santrali

AYDIN

Tuzla Jeotermal Enerji Santrali

ÇANAKKALE

Türkerler Alaşehir 2 JES

MANİSA

Bereket Enerji Kızıldere JES

DENİZLİ

Türkerler Alaşehir JES

MANİSA

Tosunlar JES16

DENİZLİ

2017 Şubat ayı verilerine göre Türkiye'de çalışmakta olan toplam 31 adet jeotermal enerji santrali bulunur. Türkiye'de bulunan 31 adet Jeotermal Enerji Santrallerinin toplam kurulu gücü 820,86 MW'dır.Bu jeotermal enerji santrallerinin toplam kurulu güç içindeki payı %1.05' tir. Türkiye'de Jeotermal enerji üretilebilecek alanlar:Aydın,Manisa,Çanakkale,Kütahya ve İzmir'de bulunur.Türkiye’nin elektrik üretimi amacıyla kullanabilecek jeotermal enerji potansiyeli 610 MW, ısıtma amacıyla kullanılabilecek jeotermal enerji potansiyeli ise 31500 MW’dır[52].

Dünyada tüketilen jeotermal enerji 2014 yılında 111,3 Mtep iken 2015 yılında 117,3 Mtep olarak %5,3 artış göstermiştir.Türkiye'de 2014 yılı jeotermal enerji tüketimi 0,9 Mtep,2015 yılında ise 1,1 Mtep olarak %27,3 artış göstermiştir.Türkiye dünyanın toplam jeotermal enerjisinin %0,9'unu karşılamaktadır[30].

Türkiye’de jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular konulu tüm yasal işlemler ve kanuni sorumluluklar, bakanlık olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca (ETKB), Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünce (MTA), Maden İşleri Genel Müdürlüğünce (MİGEM) ve idari sorumlu olarak da İl Özel İdarelerince yürütülmektedir[30].

5.3.Türkiye'de Güneş Enerjisi

Ülkemiz güneş enerjisi potansiyeli açısından şanslı konumdadır. YEGM verilerine göre ortalama yıllık toplam güneşlenme süresi metrekarede 2.640 saat (günlük ortalama 7,2 saat) olup, ortalama toplam ışınım şiddeti metrekarede yılda 1311 kWh (günlük ortalama 3,6 kWh) olduğu hesaplanmıştır. En fazla güneş enerjisi alan bölge Güneydoğu Anadolu olup, bunu Akdeniz Bölgesi takip etmektedir[17].

Çizelge. Türkiye'nin yıllık toplam güneş enerjisi potansiyeli [36]

c:\users\emily\desktop\1.png

2015 yılında güneş kolektörleri ile yaklaşık olarak 811.000 TEP (Ton Eşdeğer Petrol) ısı enerjisi üretilmiştir. Üretilen ısı enerjisinin, 2015 yılı için konutlarda kullanım miktarı 528.000 TEP, endüstriyel amaçlı kullanım miktarı 283.000 TEP olarak hesaplanmıştır.Ülkemizde 2016 yılı sonu itibariyle kurulu gücü 402 MW olan 34 adet güneş enerjisi santraline önlisans, kurulu gücü 12,9 MW olan 2 adet güneş enerjisi santraline lisans verilmiştir. Lisanssız elektrik üretim santrallerinin kurulmasıyla birlikte 2016 yılı sonu itibarıyla güneş enerjili santral sayısı 1.043 olarak görülürken bu santrallerin kurulu gücü ise 819,6 MW olup 2 adet lisanslı güneş enerjisi santrali ile birlikte toplam kurulu gücümüz 832,5 MW’a ulaşmıştır[53].

Türkiye’nin, eğimi üç dereceden düşük ve yıllık güneşlenme süresi metrekarede 1.650 kWh’den yüksek ve santral kurulabilmeye uygun alanları (4.600 km²) göz önüne alınarak, termik güneş enerjisi potansiyeli Elektrik İşleri Etüt İdaresi (EİE) tarafından yılda 380 Milyar kWh olarak hesaplanmıştır[17].

Türkiye güneş enerjisi potansiyeli yönünden Avustralya veya Sahra Afrikasıkadar olmasa da yaklaşık dünyanın üçte ikisinden zengin bir durumdadır.Güneş ışınları bakımından en büyük yoğunluğa sahip olan bölgelerin büyük çoğunluğu çöllerden oluşmaktadır ve bu bölgeler yerleşim merkezleri ve yatırım bölgelerine oldukça uzaktadır. Öte yandan buralara yatırım yapılsa bile üretilen enerjinin nakli için ikinci bir maliyet gerekmektedir. Bu bakımdan Türkiye, İspanya gibi ülkeler yatırım imkanları, tüketim merkezleri gibi hususları göz önüne aldığımızda dünyanın en verimli ülkeleri arasındadır. Afrika’nın kuzey kıyılarında yerleşim ve nakil bölgelerine yapılacak yatırımlar da büyük verimlilik sağlar[39].



Şekil . EİE güneş enerjisi potansiyel atlası (GEPA)

Türkiye'de bulunan 1078 Güneş Enerji Santrallerinin toplam kurulu gücü 860,63 MW'dır. 2016 yılında Güneş Enerji Santralleri ile 1.020.000.000 kilovatsaat elektrik üretimi yapılmıştır. Güneş enerji santrallerinde Üretimin Tüketime Oranı %0.39' dur[54].

Elektrik Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi’nde güneş enerjisi için 2023 yılında ulaşılacakspesifik bir hedef belirlenmemiştir. Belgede, “hedef güneş enerjisinin elektrik üretiminde uygulanmasını yaygınlaştırmak, ülke potansiyelinin azami ölçüde değerlendirilmesini sağlamak olarak” ifade edilmekte ve “Güneş enerjisinin elektrik üretiminde kullanılması konusunda teknolojik gelişmeler yakından takip edilecek ve uygulanacaktır." Denilmektedir[17].

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 1 Kasım 2011 tarihinde yayımladığı “Türkiye Enerji Politikalarımız” başlıklı raporunda, 2023 yılına kadar tamamlanması öngörülen enerji hedefleri açıklanmıştır. Bu kapsamda toplam enerji üretiminde güneş enerjisi hedefi 2023 yılında 3.000 MW olarak belirtilmektedir[17].

Ülkemiz bir çok dünya devletleri gibi güneş enerjisine dikkat ederek bazı örnek çalışmalara başlamıştır. Örneğin, Antalya Kepez Devlet Hastanesi kazan dairesi çatısına 66 güneş paneli yerleştirilmiştir ve 17,16 kilovatlık (kW) güneş panelleri ile elektrik üretilmeye başlanmıştır[55].



Türkiye’nin en büyük tam elektrikli otobüs filosunu kuran İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu araçlar için gerekli elektriği de ESHOT( İzmir Elektrik, Su, Havagazı, Otobüs ve Troleybüs)’un Buca’daki atölye binalarının çatısına kurduğu 10 bin metrekarelik güneş enerjisi santraliyle karşılayacaktır[56].

Kayseri Talas Belediyesi, tükettiği elektrik enerjisini karşılamak için Süleymanlı Mahallesinde 1 MW gücünde güneş enerjisi santralinin (GES) kurulumunu gerçekleştirdi. Bu projeyle, yılda 400 bin TL’nin üzerindeki bir para, Talas Belediyesi’nin cebinde kalacak[57].



5.4.Türkiye'de Biyokütle Enerjisi

Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü tarafından Biyokütle Enerjisi Potansiyel Atlası (BEPA) hazırlanmıştır. BEPA’ya göre ülkemizin biyokütle potansiyeli 8,6 MTEP, tahmini elektrik üretimi 100.018 GWh, kurulu güç 20.000 MW olarak belirlenmiştir. Biyogaz potansiyeli ise 2 MTEP, tahmini elektrik üretimi 23.260 GWh, kurulu güç 4.500 GW olarak kayıtlara geçmiştir[17].

EPDK verilerine göre hâlihazırda işletmede olan 43 biyokütle tesisi olmakla birlikte kısmi işletmede olan 10 tesis, henüz işletmeye alınmamış 7 tesis bulunmaktadır. Bunlardan 42 tesis Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM)’na tabidir. 16 tesisin hammaddesi tarımsal atık içeriklidir. Biyokütle tesislerinin toplam kapasitesi 288,583 MWe’dir. Ülkemizdeki mevzuat gereğince 1 MW’ın altındaki biyokütle tesisleri lisanssız üretim yapabilmektedir. Ülkemizde 17 adet lisanssız biyokütle tesisi vardır ve toplam kurulu güç kapasitesi 20,375 MW’tır[17].

Türkiye’nin biyokütle atık potansiyelinin yaklaşık 8.6 milyon ton eşdeğer petrol (MTEP), üretilebilecek biyogaz miktarının 1,5-2 MTEP olduğu tahmin edilmektedir[21].

Türkiye tarım ve hayvancılığı gelişmiş olan bir ülkedir.Tarım ürünleri vetarımsal üretimden elde edilen artıklar, biyokütleden enerji elde edilebilmesi açısındanhammadde kaynağı oluşturmaktadır. Tarla bitkileri yıllık atık miktarının toplam ısıl değeriyaklaşık olarak 228 PJ’dür.Bunun içinde en büyük payı % 33.4 ile mısır, % 27,6 ile buğday ve% 18,1 ile pamuk almaktadır. Ülkemizin bahçe bitkileri yıllık atıklarının toplam ısıl değeri yaklaşık 75 PJ’dür. Bunlar içerisindeise en büyük payı % 55,8 ile fındık ve % 25,9 ile zeytin almaktadır[21].

Türkiye’de hayvansal atıkların da biyokütle teknolojileri kullanılarak enerjiye dönüştürülmesi büyük önem taşımaktadır. İnek, koyun ve kümes hayvanları atıklarının ısıl değerleri sırasıyla yaklaşık 47,8, 3,6, ve 8,7 milyon GJ/yıl olarak bulunmuştur[21].

Yerli tarım ürünlerinden elde edilen biyoyakıt, ülke ekonomisinin ve kırsal kesimin gelişmesinde önemli paya sahiptir. İthal edilen biyoyakıta ödenen para, ithalatın yapıldığı ülkedeki tarımın ve çiftçinin desteklenmesi anlamını taşır. Atıklar hariç yerli tarım ürünlerinden üretilmeyen veya ithal edilen biyoyakıtlar, ülkemizin ekonomisine hiçbir katma değer yaratmaz. Biyoetanol, benzin/biyoetanol, biyodizel, motorin/biyodizel karışımlarının ithalatına izin verilmemelidir. Biyoyakıtlar yerli hammadde ile üretildiğinde ülke ekonomisine katkı sağlar. İthal hammadde ile üretilen veya ithal edilen biyoyakıtın veya biyoyakıt karışımlı akaryakıtın ülke ekonomisine hiç bir faydası yoktur[17]

5.5.Türkiye'de Rüzgar Enerjisi

Türkiye, Avrupa’da rüzgâr enerjisi potansiyeli bakımından zengin ülkelerden birisidir. Üç tarafı denizlerle çevrili olan ve yaklaşık 3.500 km kıyı şeridi olan Türkiye’de, özellikleMarmara kıyı şeridi ve Ege kıyı şeridi sürekli ve düzenli rüzgâr almaktadır. Türkiye’nin en iyi rüzgâr kaynağı alanları kıyı şeritleri, yüksek bayırlar ve dağların tepesinde ya da açık alanların yakınında bulunmaktadır. Açık alan yakınlarındaki en şiddetli yıllık ortalama rüzgâr hızları; Türkiye’nin batı kıyıları boyunca, Marmara Denizi çevresinde ve Antakya yakınında küçük bir bölgede meydana gelmektedir [17].



c:\users\emine.sigirtmac\desktop\5.png

Şekil . Türkiye'deki rüzgar enerjisi santralleri için kümülatif kurulum [58]



c:\users\emine.sigirtmac\desktop\6.png

Şekil . Türkiye'deki rüzgar enerjisi santralleri için yıllık kurulum [58]

Türkiye’de rüzgar enerjisi kurulum istatistikleri Şekil 26 ve Şekil 27’te verilmiştir. Bu bilgilere göre Türkiye rüzgar enerjisi potansiyeli giderek artmıştır ve öngörülüyor ki giderek de artması planlanmaktadır.

Türkiye'de yer seviyesinden 50 metre yükseklikte ve 7.5 m/s üzeri rüzgar hızlarına sahip alanlarda kilometrekare başına 5 MW gücünde rüzgar santralı kurulabileceği kabul edilmiştir.Türkiye rüzgar enerjisi potansiyeli 48.000 MW olarak belirlenmiştir. Bu potansiyele karşılık gelen toplam alan Türkiye yüz ölçümünün %1.30'una denk gelmektedir.2016 yılı sonu itibariyle işletmede olan lisanslı rüzgâr enerji santrallarının kurulu gücü ise 5.751,3 MW'dır[59].

Çizelge. Türkiye toplam rüzgar enerjisi potansiyeli-50 metre [47]

c:\users\emine.sigirtmac\desktop\2.png

Çizelge. Türkiye toplam rüzgar enerjisi potansiyeli [3]



KARASAL ALANLAR (MW)

DENİZ ÜSTÜ ALANLAR(MW)

48000

17393.20

c:\users\emine.sigirtmac\desktop\3.png

Şekil . Türkiye'nin yıllara göre rüzgar enerji santrali kapasitesi [60]

Türkiye’de şebekeye bağlı lisanslı rüzgâr enerjisi ile elektrik üretimi kurulu gücü, 2015 yılı Aralık sonu itibarıyla, toplam 113 adet rüzgâr santralinde 4.498,4 MW’a ulaşmıştır. Bu kurulu güç Türkiye toplam kurulu gücünün % 6,1’ini oluşturur. Balıkesir, İzmir, Manisa, Hatay, Çanakkale, rüzgâr santrallerinin yoğun olarak yer aldığı illerdir[17].

Şekil . Türkiye lisanslı rüzgar enerjisi kurulu gücünün illere göre dağılımı [17]

Toplam 1936,75 MW gücündeki rüzgâr santralinin inşaatı sürmektedir. Marmara ve Ege Bölgesi RES inşaatlarının yoğun olarak sürdüğü bölgelerdir.

Şekil . İnşa halindeki rüzgar santrallerinin bölgelere göre dağılımı [17]



Yüklə 388,2 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin