Türkiye’nin geleceği olan çocuklarımız için



Yüklə 213,98 Kb.
səhifə2/4
tarix27.07.2018
ölçüsü213,98 Kb.
#60436
1   2   3   4

Nilüfer Sadullahoğlu

Alanya Arçelik Bayii


İletişim kopukluğu engellenİyor

“Anadolu Buluşmaları Koç Grubu şirketlerini daha iyi tanımak, kaynaşmak açısından faydalı bir toplantı oluyor. Ayrıca, sektör olarak toplantı yapılıp daha detaylı bir şekilde sorunların tartışılması gerekiyor. Bu toplantılar, iletişim kopukluğunu engelliyor. Anadolu Buluşmaları yöneticilerimizin İstanbul’da oturup da Anadolu’yu görmezlikten gelmesini engelliyor.

Özellikle bugünlerde Koç Grubu şirketlerine dahil olmanın değeri daha da çok anlaşılıyor. Biz 1982’den beri Arçelik bayiiyiz. O dönemler daha az bayi vardı. Bayilik zor veriliyordu. Şimdi yapı güçleşti, girmek de güçlendi ve bu yapıya da kolay girilmiyor. Dolayısıyla bu bünyede bulunmak ayrıcalık oldu.”
Mümtaz Yıldız

Antalya Beko Bayii


Hedeflerimizi doğru çizebiliyoruz

“Anadolu Buluşmaları güzel bir girişim gerçekten. Tüm önemli konulara değiniliyor. Ekonomideki son gelişmeleri ve hedefleri öğrenmemiz, bizim de gelecek planlarımızı doğru yapmamızı sağlıyor. Antalya’da da özellikle bizim sektörümüz açısından büyük bir büyüme var. Büyük alışveriş merkezlerinin açılmasıyla buralarda önemli fırsatlar doğdu. Yeni yeni birçok alışveriş merkezi açılıyor. Nüfus da hızla artıyor. Bu noktada bizim için yeni bir büyüme yönü ortaya çıkıyor. Grubun genişlemesi de bizlere önemli sinerjiler katıyor. Grup büyüdükçe ürün segmentimiz de değişiyor, elektronikte büyüyoruz. Bu da hem satışlarımızı hem de itibarımızı yükseltiyor.”


Fatih Göçmenoğulları

Türkoğlu Petrol – Opet Bayii


Kendimizi güçlü hissediyoruz

“Koç Topluluğu’nda özellikle enerji sektöründe, Tüpraş’ın alınmasıyla beraber sistemin daha iyi işleyeceğine inanıyorum. Bana göre önemli bir sinerji sağlayacak sektörümüze. Daha önce kâr marjlarımız çok düşüktü. Bunu yöneticilerimizle eski toplantılarda paylaştık. Daha sonra Koç Topluluğu da devreye girerek hükümetle yaptıkları görüşmelerle bu konuda biraz daha kâr marjlarının yükseltilmesini sağladılar. Bu konu bizi biraz rahatlattı. 1999’dan beri Opet olarak devam ediyoruz. 17–18 senedir de Mogaz olarak Koç Topluluğu ile çalışıyoruz, temsil ediyoruz. Koç Topluluğu’nun bayii olarak kendimizi güçlü hissediyoruz. Her zaman kendimizi güçlü hissediyoruz.”


Mehmet Özkaya

İskenderun Arçelik Bayii


Koç topluluğu ile istikbalinizi çizersiniz

“Arçelik bayii olmak çok büyük bir mutluluk. Üç tane evladımı Arçelikçi yetiştirdim. Onlar işi yürütüyorlar şimdi. Kendimizi Arçelik ailesinin parçası gibi görüyoruz. Ben 50 yılda önemli bir ortam hazırladım. Gerisi çocuklarıma kaldı. Koç Grubu bayii olmak istikbalinizi yeniden çizmek gibidir. Geleceğinize güvenle bakmanızı sağlar. Çok uzun dönemli yatırımlar yapabilir, geleceği kurabilirsiniz”


Sadık Biniciler

Antalya Arçelik Bayii


Ufku görüyoruz

“Koç Grubu’nun bayii olmak büyük güç veren bir duygu. Özellikle kriz yıllarında büyük bir avantaj oluyor. Anadolu Buluşmaları’na ilk kez katıldım. Çok etkilendim. Vizyonu ve misyonu çok düzgün bir toplantıydı. Ben başka alanlarda başka firmaların da bayiliğini yapıyorum. Ancak ben şimdiye kadar böyle bir bütünlüğü hiç görmemiştim. Çok şık, çok güzel bir toplantı oldu. Faydalı olduğunu zannediyorum.”


Ender Kökavşar

Antalya Dokuma Beko Bayii


www.kocbayi.com’un kampanyalarından yararlanıyorum

Anadolu Buluşmaları bize çok önemli bir vizyon sağladı. Bu tür toplantılarda önümüzü görebiliyoruz. Mutlaka katılınması gerektiğini düşünüyorum ben. Benim için özellikle Beko ve Arçelik konusundaki taleplerimizi iletebilmemiz ve sorunlarımıza çözüm bulunacağı konusundaaki yanıtlar çok önemliydi. Örneğin, LCD televizyonlarına şifre konması konusunu iletebildik.


Murat Camcu

Akpa Antalya Bölge Müdürü

Turİzm’de Beko farkI var

Anadolu Buluşmaları’nda Bülend Bey’in konuşmasında da dinledik. Turizm sektöründeki vizyonumuzu anlattı ki bu bizim için çok önemli. Turizm sektörüne mal verince doğrudan reklam yapıyorsunuz. Antalya’da otel odalarında 130 bine yakın Beko televizyonumuz çalışıyor. Pazarın nereden baksanız yüzde 70-80’ine sahibiz.


Zehra Aşçıoğlu:

Mersin Simtur Koç Allianz Bayii


Sigortada sinerji bekliyoruz

Anadolu Buluşmaları’nda genel olarak oldukça önemli bilgiler edinebiliyoruz. Bu sene bizim için biraz daha önemliydi. Yapı Kredi Bankası ve diğer finansal hizmet şirketlerinin Koç Topluluğu’na geçmesiyle birlikte bizim de merak ettiğimiz çok fazla konu var çünkü. Bugün biraz da olsa bu konuda sorularımıza yanıt bulduk. Yapı Kredi Sigorta ile birlikte önemli bir sinerji elde edeceğimizi düşünüyorum. Bu konuda önümüzdeki dönemde bize net bilgi aktaracaklarını belirttiler.


Sabiha Canbolat

Mersin Canbolat Koç Allianz Bayii


Sigortada genişleyeceğiz

“Biz sigortacılar için bu Anadolu Buluşması’nın en önemli yanı sigorta alanında Topluluk’ta yapılacak yeni düzenlemeler konusunda bilgi edinmekti. Biraz da olsa bilgi alabildik. Ancak sanıyorum son durumu önümüzdeki dönemde bize anlatacaklar. Yapı Kredi Sigorta’nın çok büyük bir pazar payı var. Bence bu birliktelikle ürün yelpazemiz genişleyecek.



Koç Holding CEO’su Bülend Özaydınlı 2006 hedeflerini açıkladı:
Hedeflerimize 10 yıl erken ulaştık, ciro hedefimiz 36 milyar doları aştı
Koç Holding’in uygulamada 2005 tahmini konsolide cirosunun, 2010 için öngörülen 18.7 milyar dolarlık hedef seviyesinde gerçekleştiğini belirten Koç Holding CEO’su Bülend Özaydınlı, “2006 konsolide ciro beklentimiz ise yaklaşık 36 milyar dolarla, 2015 için hedeflediğimiz düzeyin üzerindedir. Bu sonuçla, Dünyanın en büyük 200 şirketi arasına girme hedefimizi, planlanandan 10 sene önce gerçekleştirmiş olacağız” dedi
Koç Topluluğu’nun 2 Mart’ta düzenlediği 14. Basını ve Kamuoyunu Bilgilendirme Toplantısı’nda, holding ve bağlı tüm kurumların 2005 yılı gerçekleşmeleri ve 2006 yılı hedefleri açıklandı. Koç Holding CEO’su Bülend Özaydınlı, Topluluk olarak 2001’de planladıkları ve 2015 yılında ulaşmayı hedefledikleri büyümeyi 10 yıl erken gerçekleştirdiklerinin altını çizdi. Toplantıda, Türkiye’de yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeler, Avrupa Birliği ile ilişkiler konusunda değerlendirmeler ve tüm şirketlerdeki gelişmeleri de ayrıntılı olarak anlatan Bülend Özaydınlı özellikle Tüpraş ihalesiyle ilgili Danıştay’da süren davalara dikkat çekerek, tüm tarafları hukuğa saygılı ve sağduyulu davranmaya çağırdı

Konuşmasına, 2005 yılının Koç Topluluğu için birçok önemli projeye imza atılan, planlı çalışmanın umut verici meyvelerinin toplanmaya başladığı ciddi bir yatırım yılı olduğunu belirterek başlayan Özaydınlı, “2005 yılında gerçekleştirmiş olduğumuz atılımlar ve 2006 yılı için planladığımız gelişmelerden cesaret alarak Avrupa’nın lider şirketleri arasında yer alma vizyonumuzu, global oyuncu olma boyutuna taşımak istiyoruz. Planlarımızı, stratejilerimizi ve hedeflerimizi bunun üzerine kuruyoruz. Bu nedenle de bugünkü toplantımızı “Oyun alanım dünya” kavramı içinde gerçekleştiriyoruz cümlesiyle sürdürdü ve şöyle devam etti: “Türkiye ekonomisini uzun yıllardır baskısı altında tutan bir sorunu artık tümüyle geride bıraktığımızı söyleyebiliriz. 33 yıldan sonra enflasyon nihayet tek haneli düzeylere geriledi... Bütçe açığının GSMH’ye oranı, yıllardan sonra ilk kez, yüzde 3 olan Avrupa Birliği Maastricht Kriteri’nin de altına indi ve 2005’te yüzde 2 olarak gerçekleşti. Konsolide bütçe son beş yıldır faiz dışı fazla veriyor... Önümüzdeki iki yıl içinde reel faizlerdeki düşüşe paralel olarak genel bütçenin de fazla vermesi bekleniyor. Bütün bunlar birkaç yıl önce özlem ile beklediğimiz gelişmeler… Son beş yıldır Türkiye ekonomisi ortalama yüzde 7’nin üzerinde bir büyüme kaydetti ve dünyanın en hızlı büyüyen ilk üç ekonomisinden biri oldu.”

Olumlu gelişmelerin sürmesi için mevcut istikrarlı yapının ve ekonomik büyümeyi sürekli kılacak etkenlerin üzerine odaklanılması gerektiğini belirten Özaydınlı şöyle konuştu: “Politik istikrar dediğimiz zaman, Türkiye’nin, kendi içinde istikrarı korumasının yanı sıra, global platformda da dengeleyici bir rol üstlenmesi gereğinden söz ediyoruz. Son yaşanan karikatür krizi, gerek Batı’yla gerekse İslam dünyasıyla yakın ilişkileri bulunan ülkemizin, hızla değişen küresel sosyal ve politik dinamikler içerisinde ne kadar önemli bir rol üstlenebileceğini gösterdi. Ancak, bu tür ani krizlerin dışında da, Türkiye’nin, değişen dünya şartlarına uygun, uzun vadeli bir vizyon çerçevesinde yeni stratejiler ve politikalar oluşturması, aksiyon planları yapması zorunlu gözüküyor.”

Önümüzdeki dönemin belirleyici faktörlerinden birinin de Avrupa Birliği müzakere süreci olacağının altını çizen Özaydınlı, bu sürecin kolay geçmeyeceğini de tekrar anımsattı. Özaydınlı, Avrupa Birliği müzakere sürecinin doğru değerlendirilmesi durumunda birçok riskin asgari düzeye indeceğini de vurguladı.

Avrupa Birliği ile müzakere sürecinin de etkisiyle Türkiye’ye olan güven arttıkça, doğrudan yatırımların desteğiyle, mevcut cari açığın ödemeler dengesi problemine dönüşmeyeceğini belirten Özaydınlı, “Cari açığın bugün için kolay finanse ediliyor olmasının rahatlığı içine girmek de doğru olmaz. Yarın yabancı sermaye girişindeki bir yavaşlama ve güven ortamında zayıflama bizleri zor duruma düşürebilir. Bu neden ile cari açığın azaltılması için güven ve istikrar ortamının korunmasında sadece hükümete değil hepimize görev düşerken yapısal önlemler alınması da kaçınılmaz olmaktadır.”

İstikrarlı büyüme ortamı için en önemli şartın da IMF ile ilişkileri aynı disiplin içerisinde yürüterek mali disiplini sürdürmek olduğunu belirten Özaydınlı, “seçim ekonomisi” uyarısı yaptı. Özaydınlı, “Geçmiş dönemlerde alışılmış olduğu gibi ‘seçim ekonomisi’ uygulamasına başvurulmasının istikrarı onarılması güç biçimde zedeleyeceğinin altını çizmekte de, 2007’nin seçim yılı olması nedeniyle yarar görüyoruz. Popülist yaklaşımların güven ortamını zedeleyeceğini ve hızla yitirilebilen bir güven ortamının aynı hızla iyileştirilemediğini yine geçmiş deneyimlerimizden hatırlamamız uygun olur” dedi.


Hedefler 10 yıl erken yakalandı

Türkiye ile ilgili değerlendirmelerinin ardından Koç Topluluğu’nun 2005 yılı gerçekleşmelerini ve 2006 yılı hedeflerini anlatan Özaydınlı, 2001 yılında kamuoyuna açıkladıkları ve 2015 yılına uzanan hedeflere şimdiden ulaşıldığını belirterek şöyle konuştu:

“2001 yılında hedefimizin dünyanın en büyük 200 şirketi arasına girmek olduğunu, yılda ortalama yüzde 14 büyüme hızı ile bunu tahminen 2016 yılında gerçekleştirebileceğimizi ifade etmiştik. Bu grafikte 2010 yılı için hedeflediğimiz ciro 18,7 milyar dolardı. Uygulamada 2005 tahmini konsolide ciromuz 2010 yılı için öngördüğümüz hedef seviyesinde gerçekleşmiştir. 2006 konsolide ciro beklentimiz ise yaklaşık 36 milyar dolarla, 2015 için hedeflediğimiz düzeyin üzerindedir. Bu sonuçla, Dünyanın en büyük 200 şirketi arasına girme hedefimizi, planlanandan tam 10 sene önce gerçekleştirmiş olacağız.

Geçtiğimiz dönemde kârlılıkta gerçekleştirdiğimiz büyüme, ciro büyümemizin de üzerinde olmuştur. Amortisman öncesi konsolide faaliyet kârımız 2005 yılında 1.5 milyar dolara ulaşmıştır. 2006’da yüzde 100 artışla 3 milyar dolara çıkması hedeflenmektedir.”

Özaydınlı, konuşmasının sonunda Topluluğun hedeflerini özetledi:

“Bu toplantıyı ‘Oyun Alanım Dünya’ kavramı içinde gerçekleştirdik...

2004 yılı sonuçlarımıza göre, dünyanın 389. büyük şirketiyiz. 2006 yılı hedeflerimizi tutturduğumuz takdirde, dünyanın en büyük 200 şirketinden biri olacağız. Toplam gelirlerimiz içinde, Türkiye dışından sağladığımız gelirler önemli bir yer tutuyor...
Yurtdışı işlerimizle büyüyeceğiz

Kârlı ve hızlı büyümemizi sürdürmek için, önümüzdeki dönemde tüm işlerimizde yurtdışı büyümeye daha fazla ağırlık vermek zorundayız. 2005 yılında gerçekleştirdiğimiz yatırımların da katkısı ile Türkiye’de ulaştığımız büyüklük, bize bunun için gerekli gücü ve ivmeyi sağlamaktadır. Bu desteği de arkamıza alarak, stratejik planımız doğrultusunda, Topluluğumuzu dünyanın sayılı şirketlerinden biri haline getirecek adımları atmaya devam edeceğiz. Bu yolla, yeni bir döneme girmiş olan ülkemizin de ilerlemesine katkımızı artırarak sürdüreceğiz.”

Koç Holding CEO’su Bülend Özaydınlı, 14. Basını ve Kamuoyunu Bilgilendirme Toplantısı’ndaki konuşmasının Koç Holding’in 2005 sonu gelişmeleri ile 2006 yılı beklentilerini anlattığı bölümünde, Topluluğun bulunduğu sektörlerle ilgili de geniş bilgi verdi.

Migros’un, perakendecilik sektöründe Türkiye’nin öncü şirketi ve en büyüğü olma özelliğini sektörün iddialı şirketlerinden Tansaş’ı bünyesine katarak daha da geliştirdiğini belirten Özaydınlı şöyle konuştu:


Perakendede zirve

“İki şirketin birleştirilmesi ile ilgili çalışmaları Haziran ayında tamamlamayı hedefliyoruz. Daha önce de belirttiğimiz gibi, Tansaş ve Macrocenter markaları birleşmeden sonra da kullanılmaya devam edilecek, bu markalar kimliklerini koruyacaklardır. İki şirketin entegrasyonuyla sağlanacak verimliliğin de katkısı ile hızlı büyümenin sürmesi ve 2006’da yurtiçinde 70 yeni mağaza açılması hedeflenmektedir. Bu sektördeki öncülüğümüz ve liderliğimiz bildiğiniz gibi sadece Türkiye ile sınırlı değil. Yurtdışındaki büyümemiz de olanca hızı ile devam ediyor. 2005’te 17 yeni mağaza ve 4 alışveriş merkezi açıldı. Rusya, Azerbaycan, Kazakistan ve Bulgaristan’dan sonra 5. ülke olan Makedonya’da faaliyete geçildi. 2006’da ise 31 yeni mağaza ile 7 alışveriş merkezi daha açmayı, ülke portföyüne Ukrayna’yı da eklemeyi ve yurtdışı cironun 900 milyon doları aşmasını hedefliyoruz. 2007 yılı hedefimiz ise 1,2 milyar dolardır. Migros’un ve Tansaş’ın 2005 yurtiçi ve yurtdışı toplam cirosu 3,2 milyar dolardır. 2006’da toplam ciro 3,7 milyar dolara ulaşacak, organik büyüme ve şirket alımıyla sektördeki ciromuz iki yılda iki katına çıkmış olacaktır.

Koçtaş da yatırımlarını hızlandırdı. 2005’te açtığı Şişli mağazasına, 2006’da 2 tanesi 9 bin metrekarelik büyük mağazalar olmak üzere, 3 yeni mağaza daha ekleyerek sektörün lideri olma yolunda hızla ilerliyor. Tat-Tariş ortaklığıyla 18 milyon dolar yatırım yapılarak Manisa Alaşehir’de kurulan rakı üretim tesisimizin ürünleri, Mercan ve Fasıl markalarıyla piyasaya girdi.”
Arçelik’te rekor yurtdışı satış

Arçelik’in, Türkiye pazarındaki tartışmasız liderliğinin yanı sıra 2005’te 1 milyar euro’yu aşan konsolide yurtdışı satışları ve Avrupa’nın dördüncü büyük ve dünyanın en kârlı beyaz eşya üreticisi konumuna geldiğini belirten Koç Holding CEO’su Bülend Özaydınlı, sektörle ilgili konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Arçelik Rusya’da inşaatına 2005 yılında başladığı üretim tesisini bu yıl devreye alacak, toplam üretim kapasitesini yılda 11 milyon adede ulaştıracaktır. Rusya’daki tesis Arçelik’in Romanya’dan sonra yurtdışındaki ikinci üretim tesisi olacaktır. Üçüncüsünün Çin’de gerçekleşmesini hedefliyoruz. Arçelik’in bu yöndeki çalışmalarının bu yıl içerisinde meyvesini vermesini bekliyoruz.

Üretim yatırımlarının yanı sıra Arçelik'i başarıya götüren en önemli faktörlerden biri de teknoloji ve yenilik yaratabilme gücüdür. Son üç yılda, ülkemizdeki patent başvurularının yüzde 13'ü, Türkiye'den Avrupa patent ofisine yapılan başvuruların da yüzde 28'i Arçelik tarafından gerçekleştirildi. Avrupa’nın ikinci büyük TV üreticisi olan Beko Elektronik, 2006 yılında Rusya’da üretime geçecek. Arçelik’in tesisi ile aynı alanda yer alacak fabrikada kapasite başlangıçta yılda 700 bin adet ürnetime denk olacak.

Rusya bizim için çok önemli potansiyeli olan bir pazar… Perakendecilikten sonra dayanıklı tüketimde de Beko markasıyla bu pazarda liderliği hedefleyecek olmak bize heyecan veriyor. Grundig markasının Almanya’daki performansı Beko Elektronik sahipliğine geçtikten sonra aşama kaydetmiş ve TV pazar payı yüzde 3’lerden yüzde 9’lara yükselmiştir. Grundig’in Almanya’da gösterdiği bu etkinliği, 2006 yılında başta Türkiye olmak üzere diğer ülkelerde de göstermesini hedefliyoruz.”

Otomotivde Lider Grup
Otomotiv sektöründe 2005 yılında Koç Topluluğu adına en önemli gelişmenin Tofaş’ın Minicargo ve D–200 projelerini başlatması olduğunu belirten Koç Holding CEO’su Bülend Özaydınlı, 14. Basın ve Kamuoyunu Bilgilendirme Toplantısı’nda şu değerlendirmeyi yaptı:

“2006 yılı da, bu projeler ile ilgili yatırımların gerçekleştirileceği önemli bir yıl olacaktır. Üretim 2007 yılında başlayacaktır. Ford Otosan, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, 2005’te de Türkiye otomotiv pazarındaki liderliğini, Tofaş ise üçüncülüğünü devam ettirdi. Toplam araç üretimimiz yüzde 12 büyümeyle 430 bin adede ulaşarak en yüksek düzeye gelmiştir. Şirketlerimiz iç piyasadaki güçlü konumlarını sürdürürken, ürün geliştirmedeki başarılarını Türkiye sınırlarının ötesine taşıyacak projeleri gerçekleştirme aşamasına gelmişlerdir. Rusya’da Tofaş’ta üretilen ürünlerin üretilmeye başlanması ve Tofaş’ın Rusya’ya yapacağı ihracat bu projelere bir örnektir. 2005 yılında otomotiv perakendeciliğinde Birmot ve Otokoç şirketlerimizin yönetimlerini birleştirerek, dağıtımda da Ferrari ve Maserati markalarının distribütörlüğünü alarak atılımlar gerçekleştirdik. 2006 yılında marka portföyümüzü geliştirmeye yönelik çalışmalarımız devam edecek.”

Türk Bankacılık Sektöründe Güven Sağlandı”
2005 yılında Yapı Kredi Bankası’nın çoğunluk hisselerinin satın alındığını anımsatan Koç Holding CEO’su Bülend Özaydınlı şöyle konuştu: “Şu aşamada Bankalarımızın organizasyonel bütünlüğünü sağlamaya yönelik yapılanma çalışmalarımız devam ediyor. Türkiye’nin en büyük finansal gruplarından biri olarak, 7 milyonu aşan müşterimize en üstün hizmeti sunabilmek için ekiplerimiz her gün yeni projeler üretiyor. Amacımız, YKB’nin güçlü marka ve ürünlerini, Koç Topluluğu’nun güçlü itibarını ve UniCredit’in küresel bankacılık tecrübesini birleştirerek Koçbank ve YKB’yi büyüme ve değer yaratma alanlarında pazar liderliğine taşımaktır. Bu satınalmadan sadece topluluğumuz kazançlı çıkmadı. Ülke ekonomisinin kırılganlıktan kurtulma sürecinde olduğu bir dönemde, ülkenin en büyük bankalarından birinde olumsuz bir gelişme meydana gelme riskinin ortadan kalkması, bankacılık sektöründe rahatlamaya yol açtı, belirsizliği ortadan kaldırdı, Türk bankacılık sistemine olan güvenin artmasına neden oldu. Bankacılık sektöründe gerçekleşen yabancı sermaye girişinin bir anlamda önünü açtı ve tabii ki bankanın azınlık hissedarlarına da satın alma için ödediğimiz bedelin bankanın içine girmesi ve hareketsiz konumdaki bazı aktiflerin nakde çevrilmesi ile önemli bir kazanç sağlandı.”

Tüpraş’ta herkesi sağduyuya çağırıyoruz”


Koç Holding CEO’su Bülend Özaydınlı, 14. Basın ve Kamuoyunu Bilgilendirme Toplantısı’nda enerji sektöründeki gelişmeleri değerlendirirken, Tüpraş’la ilgili de ayrıntılı açıklamada bulundu. “Bizim Tüpraş’ı, ihale tarihindeki İMKB fiyatının üzerinde bir bedelle satın almamız, ülkemizin geleceğine duyduğumuz güvenin bir sonucudur” diyen Bülend Özaydınlı, ihalenin tamamlanmasından sonra gerekli her türlü yasal izinlerin alındığını, hukuki süreçlerin ve yükümlülüklerin yerine getirildiğini ve bütün işlemlerin tamamlanması üzerine de hisse devrinin gerçekleştiğini anımsattı. Özaydınlı şöyle konuştu: “26 Ocak’ta gerçekleşen hisse devrinin hemen ardından şirketin yeni Yönetim Kurulu oluşturulmuş, Genel Müdür ve diğer üst düzey yönetim pozisyonlarına atamalar yapılarak şirket, yönetimimiz altına girmiştir. Faaliyetlerde herhangi bir kesinti veya aksama yaşanmamıştır. Kapsam dışı personelin kendi isteği ile ayrılanlar ve emekliliği gelenlerin bir kısmı dışında tümü ile çalışmaya devam edilmektedir. Kapsam içi personel görevini sürdürmektedir.”

Koç Holding’in çalışanın sendikalaşma hakkının sürekli yanında olduğunun altını çizen Özaydınlı, “Bugün çalışan sayımız 89 bin kişiye ulaşmıştır. Tüpraş da bu kapsamda tarafımızdan kucaklanmış bir şirketimizdir. Üstelik Tüpraş ihalesinin şartnamesi gereği, sendikalı yani kapsam içi çalışanların tüm hakları korunmuş olup tamamı ile çalışılmaya devam edilmektedir” dedi.


Tüpraş’ı geliştireceğiz”

Sözlerine “Hedefimiz Tüpraş’ın faaliyetlerini geliştirmektir. Şirketi mevcut piyasa değerinin üzerinde bedel ödeyerek satın almamızın nedeni, yeni yatırımlarla verimliliğini ve üretimi artırarak, daha fazla kaynak yaratabileceğimize olan inancımızdır” diyerek devam eden Özaydınlı, Tüpraş’ta devam etmekte olan yatırımlar için 400 milyon dolar kaynak ayrılmasına ve 2006’da yaklaşık 25 milyon dolar tutarında çevre yatırımı yapılmasına karar verildiğinin altını çizdi. Rafinerilere yapılacak yatırımlar konusunda da tek tek bilgi veren Özaydınlı şöyle devam etti: “Önümüzdeki aylar içerisinde kapsam dışı ve kapsam içi personel istihdamı yapılması planlanmaktadır... Amacımız Tüpraş’ı mevcut konumundan daha iyi yerlere getirmek, Avrupa çapında bir oyuncu yapmaktır... Danıştay’a bizim direkt muhatabı olmadığımız bir seri dava açılmıştır. Bu davalarla ilgili yürütmeyi durdurma taleplerinin tamamı reddedilmiştir. Tüpraş’ın özelleştirilmesine karşı açılan dava ile ilgili yürütmeyi durdurma talebinin reddi temyiz mahkemesinde de onaylanmıştır. İhale şartnamesinin iptaline ilişkin bir diğer dava ile ilgili, Danıştay’ca daha önce reddedilmiş olan yürütmeyi durdurma talebi ise, şartnamede “yatırım ve üretimin sürekliliği ve hisselerin satılmaması gibi şartlar koyulmayarak kamu yararı gözetilmemiştir” gerekçesi ile temyiz mahkemesince bozulmuştur. Davaların esastan görüşülmesine devam edilmektedir. Yasal süreçlerin devam ettiği bir ortamda taraf olmadığımız halde içine çekilmek istendiğimiz polemiklere bugüne kadar katılmadık, bundan sonra da katılmayacağız; ancak bu olayda tüm tarafların aynı hassasiyeti ve yasal sürece aynı saygıyı göstermelerini bekliyoruz. Koç Topluluğu olarak hukuk dışında hareket etmemiz söz konusu olamaz. Tüpraş’ı tamamen hukuka uygun şekilde, bütün yükümlülüklerimizi yerine getirerek devralmamızdan itibaren ticari kural ve esaslara göre basiretli bir tacirden beklenecek ticari esaslar çerçevesinde yönetmekteyiz ve yönetmeyi sürdürerek, diğer sektörlerde ülke ekonomisine nasıl katkı sağlıyor isek, bu sektörde de katkı sağlamayı sürdüreceğiz... Tüpraş ülke için önemli bir varlıktır. Gelinen noktada her kesimin sağduyu içinde hareket etmesi gerekir.”



Koç Topluluğu’ndan 80. yılda çocuklar için...
Sizinkiler”le birlikte dünya bir oyun alanı oluyor...
Koç Topluluğu, 80. yıl kutlamalarına “Türkiye’nin geleceği olan çocuklar”a verdiği armağanla başladı. Koç Topluluğu, Türkiye’deki tüm çocukları “Sizinkiler-Dünya Kaç Bucak” adlı oyunu izlemeye ve “Limon” ile “Zeytin”’le birlikte sınırsız hayaller kurmaya çağırıyor. Tüm çocuklar müzikali ücretsiz izleyebiliyor
Koç Topluluğu, 2006’da kutladığı 80. yılı çerçevesinde toplumun tüm kesimlerine sosyal sorumluluk projeleri ile ulaşmayı hedefliyor. Koç Holding, çeşitli projelerle kutlayacağı 2006 yılında ilk olarak çocuklara “Sizinkiler-Dünya Kaç Bucak” isimli çocuk müzikalini armağan etti.

Ünlü karikatürist Salih Memecan’ın 1991’den bu yana yayınlanan ve tüm çocukların tutkuyla takip ettiği, her ailenin kendisinden bir şeyler bularak keyifle izlediği “Sizinkiler”in çizgi kahramanları, 5-12 yaş arası çocukların gelişimine katkıda bulunabilmek amacıyla ve Koç Holding’in desteğiyle, BKM Oyuncuları tarafından “Dünya Kaç Bucak” isimli müzikli çocuk oyunu ile sahneye taşındı.

“Sizinkiler Ailesi”nin uslu kızı “Limon”, yaramaz arkadaşı “Zeytin”, tüm aileyi birbirine bağlayan anne “Çıtçıt” ve evin tonton ve tembel babası “Babişko” oyunun kahramanları.

“Sizinkiler Ailesi”’nin, evin küçük kızı Limon’un dünya seyahati kazanmak için yarışmaya başvurmasıyla başlayan maceraları, sıcak, esprili ve sevgi dolu mesajlarıyla çocuklara olduğu kadar büyüklere de mutlu bir saat yaşatmayı hedefliyor. Tüm çocuklar, “Sizinkiler Ailesi”nin sürpriz dünya seyahatinde Asya’dan Avrupa’ya, Amerika’dan Afrika’ya dünyanın farklı kültürleriyle tanışıyor ve baş döndürücü bir gezinin büyüsüne kapılıyor.

BKM Oyuncuları tarafından sahnelenen “Sizinkiler-Dünya Kaç Bucak” adlı çocuk tiyatrosunun galası, çocukların ağırlıklı olduğu yaklaşık bin kişilik davetlinin ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç’un katılımıyla 19 Şubat Pazar günü gerçekleştirildi.

Çocukların büyük coşkuyla katıldığı oyunun galasında bir konuşma yapan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, küçük konuklara şöyle seslendi:


İstikbal sizin elinizde”

“Bildiğiniz gibi bu sene Koç Topluluğu’nun 80. senesi. Bizim için çok önemli bir sene. Değişik etkinliklerle bütün seneyi inşallah hep beraber kutlayacağız. Ama bizim için böyle bir senenin etkinliklerine siz çocuklarla, küçüklerimizle başlamak bizim için çok büyük bir önem arz ediyor. Çünkü bu memleketin istikbali de sizlerin elinde. O bakımdan bu bizim için özellikle büyük anlam taşıyor. Şimdi size tekrar hoş geldiniz diyorum ve bu güzel gösteriyi hep beraber izlemeyi, keyifli bir şekilde izlemeyi öneriyorum.”

“Sizinkiler-Dünya Kaç Bucak” çocuk müzikali 13 Mayıs’a kadar her hafta sonu, cumartesi günleri saat 12.00 ve 15.00’da, pazar günleri de saat 11.00’da İstanbul BKM’de ücretsiz olarak izlenebilecek. Müzikal daha sonra da Anadolu’nun 16 şehrinde sahnelenecek ve yaklaşık 100 bin çocuğa ulaşacak. Davetiyeler İstanbul’da BKM gişesinde dağıtılıyor.

BKM tarafından sahnelenen müzikali Can Yılmaz senaryolaştırdı. Özer Atik’in müziklerini hazırladığı, Ayçin Tar’ın renkli dekor ve kostümleriyle büyülü bir dünya yarattığı müzikalin koreografisini ise Anadolu Ateşi yaptı.

1991 yılında Sabah gazetesinin arka sayfasında Salih Memecan’ın çocuklar için hazırladığı bant karikatür olarak yayınlanmaya başlayan “Sizinkiler”, aradan geçen 15 yılda ailelerin tutkusu haline geldi. Gerçek ve doğal karakterleriyle okurlarla özdeşleşen, bu nedenle de özellikle çocuklarla güçlü bir ilişki ve iletişim kurabilen “Sizinkiler”, ön plana çıkan sevgi dolu ve sıcak bir aile tablosu ile yalnızca çocukların değil, anne ve babaların da keyifle takip ettiği bir bant karikatürü oldu.


Yüklə 213,98 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin