|
AYDIN İLİ DİDİM İLÇESİ,
MUĞLA İLİ MİLAS İLÇESİ
AKBÜK RÜZGÂR ENERJİ SANTRALİ
UYGULAMA İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU
|
|
|
EKİM 2014
|
AYDIN İLİ, DİDİM İLÇESİ, MUĞLA İLİ, MİLAS İLÇESİ
AKBÜK RÜZGÂR ENERJİ SANTRALİ
1/1000 UYGULAMA İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU
1. GİRİŞ
Yurdumuzun ve dünyanın enerji sorununa ve çözümüne baktığımızda, tükenebilir kaynakların kullanım sıklığı ve sistemi dikkati çekmektedir. Özellikle sürdürülebilirlik kavramının gerek ulusal, gerekse uluslar arası platformda tartışıldığı günümüzde, alternatif enerji kaynaklarının önemi ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda yasal düzenlemeler ve kamusal teşvikler yatırımların ve yatırımcıların önemini artırmıştır. Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına verilen önem artmaktadır.
Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü APK Dairesi Başkanlığı’nın Kasım 2011 tarihli “Türkiye Elektrik Enerjisi 10 Yıllık Üretim Kapasite Projeksiyonu” na göre; ülkemizin enerji ihtiyacında yıllık % 6.5-7.5 arası artış beklenmektedir.
2011 yılında 227 Milyar kWh olan Türkiye’nin enerji talebi, 2020 yılında, Yüksek Talep Modeline göre 433.9 Milyar kWh’e, Düşük Talep serisine göre 398.2 Milyar kWh’e ulaşacaktır.
Enerji ihtiyacının hızla artması, yeni kaynak arayışı gerektirmektedir ve yenilenebilir enerji sistemleri de bu anlamda önem kazanmaktadır. YEK Kanunu ile birlikte, yenilenebilir enerji üretim tesislerine ilişkin destek ve teşvikler sağlanmış olup; özellikle rüzgar santrali lisanslama süreçlerini hızlandırmıştır.
2. YENİLENEBİLİR ENERJİ NEDİR?
Yenilenebilir Enerji;
-
Yeryüzünde ve doğada herhangi bir üretim prosesine ihtiyaç duyulmadan temin edilebilen,
-
Fosil kaynaklı olmayan (kömür, petrol ve karbon türevi vb.)
-
Elektrik enerjisi üretirken CO2 emisyonu gerçekleştirmeyen,
-
Çevreye zararı ve etkisi konvansiyonel enerji kaynaklarına göre çok daha az olan,
-
Sürekli yenilenen ve kullanıma hazır halde doğada var olan,
Hidrolik, güneş, rüzgar, jeotermal vb. gibi enerji kaynaklarını ifade eder.
3. RÜZGAR SANTRALLERİNİN ÇEVRESEL AVANTAJLARI
-
Yakıt masrafları ve hammadde ihtiyaçları yoktur.
-
Tükenmeyen, yenilenebilir, temiz enerji kaynağıdır ve fosil yakıt tüketimini azaltır.
-
Fosil yakıtların kullanımından doğan CO2 emisyonunu en aza indirir.
-
Rüzgar santrallerinin gürültü etkisi, mutedil konuşmanın yarattığı etkiden daha azdır.
-
Yerli kaynak kullanıldığı için dışa bağımlılığı azaltır.
-
Kısa sürede devreye alınabilen enerji kaynağının tesisi için yer ihtiyacı düşüktür. Santral sahası içinde tarım ve hayvancılık yapılabilir.
-
Enerjide kaynak çeşitlendirmesine katkı sağlar.
-
Üretim tesisinin inşaat ve işletme aşamalarında doğrudan ve dolaylı istihdam yaratır.
4. DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE RÜZGAR ENERJİSİ
Tüm dünyada gelişen sanayi ve teknolojiye bağlı olarak ülkelerin elektrik enerjisine olan ihtiyaçları da artmakta; enerji üretiminde kullanılan mevcut fosil kaynakların sınırlı olması, tükenebilir olmaları nedeniyle, bir yandan elektrik enerjisi tasarruf çalışmaları sürdürülürken diğer taraftan da yenilenebilir kaynaklar kullanılarak elektrik enerjisi üretilmesi üzerinde çalışmalar hız kazanmaktadır. Bu kapsamda yürütülen çalışmalardan bir tanesi de, son yıllarda Dünyada ve özellikle Avrupa’da büyük bir gelişim gösteren rüzgar enerji santrallerinin yaygın olarak kullanılmaya başlamasıdır.
Dünya rüzgar enerjisi kurulu gücü 2011 yılında 215.000 MW civarındadır. Dünya rüzgar enerjisi toplam kurulu gücünün kıtalara göre dağılımına baktığımızda; %44’ünün Avrupa kıtasında, %30’unun Asya kıtasında ve %24’ünün Amerika kıtasında yer aldığı görülmektedir. Avrupa kıtasında en büyük kurulu güce sahip ülke ise; Almanya’dır. Dünya liderliğini Asya kıtasında yer alan Çin elde etmiştir.
Türkiye’ye baktığımızda, 2000 yılı itibarıyla rüzgar enerjisi kurulu gücü 18.9 MW iken, 2011 yılında 1.600 MW’a yükseldiği görülmektedir.
Türkiye’nin elektrik enerjisi toplam kurulu gücü 2011 yılı Temmuz ayı verilerine göre 51.318 MW’tır. Toplam kurulu gücün %35.4’ünü ise doğalgaz oluşturmaktadır. Doğalgaz ve petrolden üretilen ithal enerji için ülkemizin 2011 yılı ilk altı aylık döneminde ödediği fatura 29.58 milyar dolardır.
Türkiye cari açığındaki en büyük payı oluşturan enerjideki dışa bağımlılığı azaltmanın tek yolu; yerli ve yenilenebilir kaynakların artması ile sağlanabilecektir.
Türkiye’nin enerji politikaları içerisinde de büyük önem verilen rüzgar enerjisi kurulu gücünün, 2023 yılında 20.000 MW olması hedeflenmektedir. Bu durumda Türkiye enerji talebinin yaklaşık %20-25’i rüzgar enerjisinden karşılanırken; 26 milyon ton CO2 emisyonu azatlımı da yapılmış olacaktır.
5. PLANLAMA
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 05/07/2011 tarih ve EÜ/3301-12/1992 no ile verilmiş olan Enerji Üretim Lisansı ile ilgili olarak Aydın İli, Didim İlçesi, Muğla İli, Milas İlçesi sınırları içinde kurulması düşünülen AKBÜK RÜZGÂR ENERJİ SANTRALİ’ne ait Rüzgâr Enerji Santrali Uygulama İmar Planı hazırlanmıştır. Hazırlanan imar planı çalışmasında 5 adet türbin yerleşim alanı ile santral içi yollar planlanmıştır. Santral sahasının bağlantı yolu, mevcut orman yoluna bağlanarak oluşturulmuştur.
Türbin noktalarına ilişkin yapılan micrositing çalışmaları tamamlanmış ve söz konusu 2000 kw’lık 5 adet rüzgâr türbini için planlama çalışması yapılmıştır. Rüzgar enerji santralının toplam kurulu gücü 10 MW’ tır.
Yatırım sahasının tamamı orman mülkiyetinde yer almaktadır. Arazide inşai faaliyetlere başlanabilmesi için Orman Bakanlığı’ndan kesin iznin ve yer tesliminin alınması, bu amaçla da İmar Planlarının onaylanması ön şartı vardır.
Rüzgâr Enerji Santrali için hazırlanacak olan imar planına esas kurum görüşleri ile bilgi ve belgeler dosyamız ekinde sunulmaktadır.
Planlama çalışmasına veri oluşturan türbin yerleşimlerinin belirlenmesinden sonra, santral bağlantı yolu ve santral içi yolların planlaması yapılmıştır. Orman Alanlarında, söz konusu yollar terke konu olmadığı ve ormanın uhdesinde kalarak, ilgili bölge müdürlüğünce gerekli hallerde (yangın vs.) kullanıldığı için; yol planlamasında dikeyde maksimum %10 eğime izin verilmektedir. Aynı zamanda, yüksek tonajlı ve 50 m.lik kanatları taşıyacak boyuttaki tırların geçişi için, yol dönüş kurplarının buna göre hesaplanarak oluşturulması gerekmektedir. Bu nedenle Rüzgar Santralleri için planlanan yollar, imar planları ile belirlenen taşıt yollarından farklı değerlendirilmektedir.
Türbin alanları ise, yine Orman Genel Müdürlüğü’nce belirlenen, kanat uzunluklarına göre tasarlanmıştır. Orman Genel Müdürlüğü’nün tüm Türkiye çapında kullandığı İzin Bilgi Sistemi nedeniyle tüm alan köşe koordinatlarının İBS ye tek tek elle girilmesi gerektiğinden, dairesel alan tanımlanamamaktadır. Bu nedenle, türbin alanları planlanırken kanat çapı+10 metreden az olmayacak dairesel alan tariflendikten sonra, bu alanın içinde kalacağı, topografyaya bağlı olarak kare veya dikdörtgen formda alanlar oluşturulmaktadır.
Tesisin yapılacağı alana ilişkin olarak “ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR BELGESİ” alınmıştır. İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nden, belgenin değişen koordinatlar için geçerli olduğuna dair yazı alınmıştır.
05/07/2011 tarih ve EÜ/3301-12/1992 Lisans No ile verilen enerji üretim lisansında belirlenen türbin koordinatları aşağıdaki gibidir:
-
TÜRBİN NO
|
E
|
N
|
T1
|
535200.115
|
4147198.099
|
T2
|
535646.328
|
4147443.767
|
T3
|
536152.704
|
4146486.165
|
T4
|
536438.480
|
4146531.287
|
T5
|
536714.230
|
4146541.315
|
Yapılan rüzgar ölçümleri ve arazi incelemeleri sonucunda rüzgardan üretilecek olan elektrik enerjisinin en verimli olacağı tahmin edilen türbin koordinatları belirlenerek, türbin yerleşiminde değişiklik yapılmasına karar verilmiştir. Bu nedenle EPDK’ya lisans tadili yapılması amacıyla başvurulmuş olup; koordinat değişikliği yapılmıştır. Lisans tadiline konu olan yeni türbin koordinatları aşağıdaki gibidir:
-
TÜRBİN NO
|
E
|
N
|
T1
|
536690
|
4146600
|
T2
|
536311
|
4146542
|
T3
|
537009
|
4146545
|
T4
|
537327
|
4146503
|
T5
|
535772
|
4147535
|
5.1. 1/100000 Ölçekli Aydın Muğla Denizli Çevre Düzeni Planı Ve Plan Notları
Proje alanı, 25.08.2009 tarihinde onaylanan 1/100000 Ölçekli Aydın Muğla Denizli Çevre Düzeni Planı sınırlarında yer almaktadır. Bu planın Genel Hükümler başlıklı maddesinde;
“7.44. Bu plan ile belirlenen planlama alt bölgeleri içinde veya dışında ihtiyaç olması halinde güvenlik, sağlık, eğitim v.b. sosyal donatı alanları, büyük kentsel yeşil alanlar, kent veya bölge/havza bütününe yönelik her türlü atık bertaraf tesisleri ve bunlarla entegre geri kazanım tesisleri, arıtma tesisleri, sosyal ve teknik alt yapı, belediye hizmet alanı, mezbaha, karayolu, demiryolu, havaalanı, baraj, enerji üretimi, enerji iletimi ve doğalgaz depolaması amaçlı imar planları; bu planın koruma, gelişme ve planlama ilkelerine, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri uyulmak ve bu faaliyetlerden ÇED yönetmeliği kapsamında kalanlar için “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” veya “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararının bulunması, ÇED Yönetmeliği kapsamı dışında olanlar için ise ilgili kurum ve kuruluşların uygun görüşü olması kaydı ile bu planda değişikliğe gerek olmaksızın ilgili idaresince hazırlanır ve onaylanır. Onaylanan planlar sayısal ortamda veri tabanına işlenmek üzere Bakanlığa gönderilir. Söz konusu tesisler/tesis alanları amacı dışında kullanılamazlar.“ hükmü yer almaktadır.
1/100000 ölçekli Aydın Muğla Denizli Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planı
5.2. Sit Kısıtlılık Durumu
Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 21.07.2014 tarih 102071 sayılı yazısında, planlama alanının “Milas doğal sit sınırları dışında kaldığı” belirtilmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, 15,04,2014 tarih ve 1156 sayılı yazısında, “ Alanda 2863 sayılı Kanun kapsamında her hangi bir korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı veya taşınır tabiat varlığı bulunmadığı” belirtilmiştir. Bunun dışında, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün 26.04.2011 tarih 88461 sayılı yazısında, “proje sahasına yakın konumda Bafa Gölü 1. Derece Doğal Sit sınırı bulunduğundan, çalışmalar sırasında tapunun 1686, 1525 ve 1526 parsel numaralarında kayıtlı taşınmazlar içerisine girilmemesi için gerekli tedbirlerin alınması ve alanda yapılacak olan çalışmalar sırasında herhangi bir kültür varlığına rastlanılması halinde 2863 sayılı Kanunun 4. Maddesi gereğince en yakın Mülki İdare Amirliğine veya Müze Müdürlüğüne haber verilmesi” hususu belirtilmektedir. Bu koşula ilişkin plan notu imar planlarına eklenmiştir. Planlama alanı içerisinde herhangi bir sit alanı bulunmamaktadır.
5.3. Projenin Teknik Özellikleri
Proje kapsamında, 5 adet her biri 2 MW ünite gücüne, 85 metre kule yüksekliği ve 82 metre kanat çapına sahip Enercon E82 model türbin tipi kullanılacaktır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’nün 27.06.2014 tarih ve 1189 sayılı yazısında belirtildiği üzere, “Akbük Res projesi kapsamında kullanılacak rüzgar türbinlerinin yazı ekinde verildiği şekilde tesis edilmesinin sağlanması ve ilgili elektrik üretim tesisi ile ilgili yapılacak her türlü imar planı tadilatları için Genel Müdürlüğümüzün görüşünün tekrar alınması” ibaresi yer almaktadır.
Nihai Türbin No
|
UTM Koordinatı
|
Türbin Gücü
|
Türbin Rotor Göbek Yüksekliği (m)
|
Türbin Kanat Çapı (m)
|
Doğu
(Sağa Değer)
|
Kuzey
(Yukarı Değer)
|
T1
|
536690
|
4146600
|
2 MW
|
85
|
82
|
T2
|
536311
|
4146542
|
2 MW
|
85
|
82
|
T3
|
537009
|
4146545
|
2 MW
|
85
|
82
|
T4
|
537325
|
4146503
|
2 MW
|
85
|
82
|
T5
|
535772
|
4147535
|
2 MW
|
85
|
82
| ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN 27.06.2014 TARİH VE 1189 SAYILI YAZISI EKİ TÜRBİN BİLGİLERİ TABLOSU
5.4. Ornitolojik Açıdan Değerlendirme
Türkiye Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasında köprü konumunda olması nedeniyle, hayvan türleri ve özellikle kuşlar için çok önemli yaşamsal bir ekosistem bütünlüğü oluşturmaktadır. Sahip olduğu sulak alan, orman, mera ve bozkır özelliğindeki ekosistem zenginliği kuş türleri için önemli yaşam alanlarıdır. Avrupa‟nın farklı ülkelerinde üreyen kuş türleri bir yandan Anadolu’nun ılıman güney bölgelerinde kışlarken, diğer yandan önemli sayıdaki kuş türü göçleri sırasında başta İstanbul Boğazı olmak üzere Marmara Bölgesi‟nde, doğuda ise Kafkasya‟dan Artvin, Borçka ve Çoruh vadisini izleyerek güney bölgelerine ve özellikle binlerce kuş Hatay, Belen üzerinden Afrika‟ya yol alır. Ayrıca, başta bıldırcın olmak üzere kuzeyden Karadeniz‟i aşıp Anadolu‟ya geçen kuş türleri Anadolu‟nun kuzey bölgelerinden başlayarak cephe göçü yapar. Bu ve diğer tüm göçmen türler için göç esnasında kullanacakları enerjinin kaynağı olan ve belirli süre dinlendikleri konaklama alanları büyük önem taşımaktadır. Göçmen kuşlar, ilkbahar ve sonbahar göç dönemlerinde zamanlarının büyük kısmını bu konaklama alanlarında geçirirler. Anadolu‟nun iklimsel ve topoğrafik yapısı da canlı çeşitliliğinin artışında en önemli etkenlerdendir. Türkiye güney- kuzey ve kuzey-güney göç hattının üzerindedir. Kuşlar Anadolu‟dan Afrika‟ya veya Afrika‟dan Anadolu‟ya iki yol üzerinden geçiş yapmaktadır. Bu geçişler genel olarak Hatay üzerinden gerçekleşir. Anadolu‟ya Hatay üzerinden giriş yapan kuşlar daha sonra Avrupa ve Rusya‟ya boğazlar ve Doğu Karadeniz ana göç yollarını kullanarak geçiş yapmaktadırlar. Sonbahar göç döneminde ise bu güzergahın tersi durum söz konusudur.
Projeye ilişkin hazırlanan ornitolojik ve ekosistem değerlendirme raporu sonucunda, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 6.12.2013 tarih 230846 sayılı yazısında, imar planlarının yapılmasında sakınca bulunmamaktadır şeklinde görüş belirtilmiştir.
Söz konusu yazı içeriğinde projeyle ilgili olarak,
“-Hazırlanan ekosistem değerlendirme raporunda belirtilen tüm öneri ve tedbirlerin, ayrıca izleme sırasında ve sonucunda istenecek ilave tedbir ve önerilerin yerine getirileceğinin noter onaylı olarak taahhüt edilmesi,
-Proje Kapsamında açılacak olan yolların genişliğinin 6 metreyi geçmemesi,
-Yol kenarlarında peyzaj onarım planında yer alan hususlar göz önünde bulundurularak yöreye uygun türlerle ağaçlandırma yapılacağının söz konusu taahhütte yer alması,
-Proje için hazırlanan noter onaylı taahhütnamenin Genel Müdürlüğü’ne ve VI. Bölge Müdürlüğüne gönderilmesi,
-Onaylı nihai ekosistem değerlendirme raporunun VI.Bölge Müdürlüğü’ne gönderilmesi,
-Yaban Hayatı İzleme programının(Özellikle kuş ve memeli türleri için) Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne ve VI. Bölge (Manisa) Müdürlüğü’ne sunulması,
-Bölgedeki yaban hayatının proje adaptasyonunun izlenmesi amacıyla inşaat aşamasıyla birlikte başlayarak en az iki yıl süreyle, sunulan izleme programı doğrultusunda izlenmesi ve 6 ayda bir izleme raporlarının Genel Müdürlüğümüze ve Bakanlığımız VI. Bölge (Manisa) Müdürlüğü’ne gönderilmesi,
-İzleme sonucunda elde edilecek veriler doğrultusunda kuşlar için tehlike arz eden türbinlerin göç dönemlerinde durdurulması, koşullarının yerine getirilmesi şartıyla faaliyetin gerçekleştirilmesinin uygun olduğu” belirtilmiştir.
İlgili yazıda belirtilen tüm taahhütlerin yer aldığı noter onaylı taahhütname, Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve IV. Bölge (Manisa) Müdürlüğü’ne iletilmiş olup; bir örneği de dosyamızda yer almaktadır.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 17.06.2014 tarih 125612 sayılı yazısında; “söz konusu 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planları hükümlerine;
- Bafa Gölü Tabiat Parkı sınırları içerisindeki alan tahsise konu edilmeyecektir.
- 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ve Milli Parklar Yönetmeliğine uyulması zorunludur. Bafa Gölü Tabiat Parkı’nın özelliklerinin kaybolmasına ve değiştirilmesine sebep olabilecek her türlü müdahaleler ile su, toprak ve hava kirlenmesi ve benzeri çevre sorunları yaratacak iş ve işlemler yapılamaz. Onaylı Uzun Devreli Gelişme Planı karar ve hükümleri ile öngörülen faaliyetlerin dışında uygulama yapılamaz. Bafa Gölü Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı karar ve hükümlerine uyulması zorunludur.
Hükümlerinin ilave edilmesi gerekmektedir.
Diğer yandan proje kapsamında;
- Tabiat Parkı sınırı içerisinde hiçbir suretle tahsis talebinde bulunulmayacağı,
- Tabiat Parkı içerisinden hiçbir suretle yol talebinde bulunulmayacağı, geçiş hakkı istenilmeyeceği,
- Türbinlerin konumlandırılmasının Tabiat Parkı sınırı dışında belirleneceği,
- Tabiat Parkı sınırında hiçbir şekilde ihlal olmayacağı, her türlü faaliyetin Tabiat Parkı sınırı dışarısında kalacak şekilde projelendirileceği,
Tabiat Parkı sınırında ihlal olması halinde derhal kaldırılacağı ve sahanın eski haline getirileceğine ilişkin hususları içeren noter tasdikli taahhütnamenin Genel Müdürlüğümüze ulaştırılması
-Söz konusu projeye ilişkin hazırlanan ve Genel Müdürlüğümüze sunulan Peyzaj Onarım Planı Raporu ve Ornitolojik ve Ekolojik Değerlendirme Raporları içerisinde belirtilen tüm taahhütlerin ve 06.12.2013 tarih ve 230846 sayılı görüş yazımızda yer alan tüm koşulların plan hükümlerine işlenmesi ve izleme çalışmalarına ilişkin yukarıda belirtilen hususlara riayet edilmesi şartı ile söz konusu planlama çalışmalarının yapılması uygun görülmüştür.” Denilmektedir.
Söz konusu görüşte belirtilen tüm hükümler plan hükümlerine işlenmiş, görüşte yer alan tüm taahhütlere ilişkin noter onaylı taahhütname Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne iletilmiş ve bir örneği de dosyamız ekinde tarafınıza sunulmuştur.
5.5. Sahadaki Diğer Faaliyetler Açısından Değerlendirme
Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün 10.12.2013 tarih 65966 sayılı yazısında “bahse konu alan ile çakışmalı 4 Adet İhaleli II. Grup Maden Arama Sahası, iki adet Jeotermal Kaynak ve Mineralli Sular arama ruhsatı, bir adet imar planı onaylanmış alan ve bir adet Tabiat Parkı sahası bulunduğunun tespit edildiği; yapılan inceleme sonucunda; kamu yararı göz önünde bulundurularak Akbük Res projesinin gerçekleşmesinde Genel Müdürlüğümüzce herhangi bir sakınca bulunmadığı” belirtilmektedir.
Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün 21.01.2014 tarih 31962 sayılı yazısında “Res proje alanları ile maden ruhsatlı sahalarda yapılacak madencilik faaliyetlerinin birbirlerini engelleyip engellemeyeceği hususu, genel müdürlüğümüz teknik heyetleri tarafından proje sahibi şirketlerin katılımı ile mahallinde tetkik işlemi yapılarak faaliyetlerin birbirini engellemeyecek şekilde projeler revize edilerek doğal kaynakların ekonomiye kazandırılması sağlanmalıdır.” İfadesi kullanılmaktadır.
Aydın Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı Doğal Kaynaklar Ruhsat ve Kültür Varlıkları Müdürlüğü’nün 08.07.2014 tarih ve 6942 sayılı yazısında;
“Aynı alanda hem RES hem de Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sulara yönelik faaliyetlerin gerçekleştirilmesi esnasında faaliyetlerin birbirini engellemeyeceği değerlendirilmekle beraber Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sularproje alanında jeotermal kaynağa yönelik olarak yapılan faaliyetler, sondaj verileri, yatırım alanları, ülke ekonomisine kazandıracağı değerin büyüklüğü vb. hususlar göz önünde bulundurularak uzman kuruluşlar (MTA Genel Müdürlüğü, Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü ve konusunda uzmanlaşmış Üniversiteler) tarafından mahallinde yapılan tetkikler sonucunda hazırlanacak raporlarla faaliyetlerin birbirini engelleyen kısımları ile ilgili projelerin revize edilmesi halinde projelere devam edilip edilemeyeceği, faaliyetlerin birbirlerini tamamen engellemesi halinde kamu yararı göz önünde bulundurularak hangi yatırımın tercih edileceğine Başkanlığımızın karar vereceği” hususu yer almaktadır.
Aydın Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı Doğal Kaynaklar Ruhsat ve Kültür Varlıkları Müdürlüğü’nün 13.08.2014 tarih ve 8192 sayılı yazısında ise; “söz konusu iki adet Jeotermal Kaynak Arama Ruhsatları ile RES sahasının fiili olarak çakışmadığı tarafımızdan yerinde yapılan tetkikler sonucunda tespit edilmiş olup bahse konu planlama izninin verilmesi uygun olacaktır.” Şeklinde görüş belirtilmiştir.
5.6. İmara Esas Jeolojik Jeoteknik Etüt Raporu
Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü tarafından 25.09.2013 tarihinde onaylanan İmar Planına Esas Jeolojik-Jeoteknik Etüt Raporu koşulları aşağıdaki gibidir:
-
Proje alanında türbin alanlarının bulunduğu saha genel olarak az eğimli – eğimli bir morfolojiye sahiptir. Sahada ve yakın çevresinde mevcut durumda stabilite açısından herhangibir sorun belirlenmemiştir.
-
İnceleme alanı jeolojik olarak menderes masifi içerisinde yer almakta olup, orta jura – kretase yaşlı mermer, çörtlü mermer, rekristalize kireçtaşı (jk-mr) birimleri ile temsil edilen milas mermerleridir.
-
İnşa edilecek olan türbinler için açılacak temel çukurlarında oluşturulacak şevlerde duraylılık açısından herhangi bir sorun beklenmez. Buna rağmen, gerçekleştirilecek olası derin kazılarda yapı, çevre ve işçi güvenliği göz önünde bulundurulmalıdır. Sahada kontrolsüz kazı yapılmamalıdır.
-
Proje alanında açılan sondajlarda, yeraltı suyuna rastlanılmamıştır. Ancak, inşa edilecek yapı temelleri için, yağışlı mevsimlerde olası yüzey altı ve yüzey sularının drenajını sağlamak izolasyona katkı sağlamak için drenaj önlemleri alınmalıdır.
-
İnceleme alanı Türkiye deprem bölgeleri haritasında “1. Derece Deprem Bölgeleri” sınırları içerisinde yer almaktadır. Ancak, statik ve temel projeleri hazırlanırken 1. Derece Deprem Bölgeleri’ ne ait parametrelerin kullanılması önerilir.
-
Proje alanında yapılan gözlemlerde ve açılan sondajlarda karstik oluşum niteliğinde boşluklar belirlenmese de; saha genelinde belirlenen kireçtaşları genel özellikleri itibariyle karstlaşma niteliği taşıdığından, türbin temelleri açıldığında bu durum göz önünde bulundurularak gözlemler yapılmalı, olası karstik boşluk tespitlerinde yerinde önlemler alınmalıdır.
-
Sahada yer alan litolojik birimlerin, ayrışma dereceleri, kırık – çatlak sistemleri sıklığı dikkate alınarak, kazılardan hemen sonra temel zeminin grobetonla örtülerek, su, güneş ve hava gibi fiziksel etkilerle bozuşması önlenmelidir. Yapı temelleri yapay dolgu / bitkisel örtü ve farklı özellik sunan litolojik birimler üzerine oturtulmamalıdır. Türbin alanları için temel kazısı tamamlandığında kazı çukurlarında gözlem yapılarak, temellerin aynı birimler üzerine oturtulduğu teyit edilmelidir.
5.7. Alınan Kurum Görüşleri
-
AYDEM Elektrik Dağıtım A.Ş., 23 Aralık 2009 tarih ve B.02.2.AYD.1.19.01.08-943-5992 sayılı yazısında, yapılan incelemeler neticesinde izin alınmak istenen alan üzerinde İl Müdürlüğü’nün herhangi bir tasarrufu bulunmadığından dolayı planlama izninin verilmesinde ve tesis kurulmasında herhangi bir sakıncanın bulunmadığını belirtmiştir.
-
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, 15 Nisan 2014 tarih ve 1156 sayılı yazısında, “ Alanda 2863 sayılı Kanun kapsamında her hangi bir korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı veya taşınır tabiat varlığıyla karşılaşılması durumunda, çalışmaların durdurularak Müdürlüğümüze haber verilmesi şartıyla;T1, T2, T3, T4 ve T5 türbinlere ilişkin 1/5000 Nazım İmar Planı ve 1/1000 Mevzii Uygulama İmar Planı çalışmasının yapılmasında sakınca bulunmamaktadır.” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bu doğrultuda, söz konusu yazıda belirtilen koşullar, nazım ve uygulama imar planı plan hükümlerine eklenmiştir.
-
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, 16 Nisan 2014 tarih, B.16.0.KVM.4.48.00.02.200.03.01/48.06.1915-966 sayılı yazısında, 14 Nisan 2014 tarihli Milas Müze Müdürlüğü uzman raporunda, Muğla il sınırlarında kalan taşınmazlarda 2863 sayılı Yasa kapsamında kalan herhangi bir kültür varlığına rastlanılmadığı belirtildiğinden ve bahse konu alan tescilli tarihi, arkeolojik, kentsel sit alanları içerisinde kalmadığından, konuya ilişkin Müdürlüğümüzce yapılacak bir işlem bulunmadığını, ancak alanda yapılacak çalışmalar sırasında 2863 sayılı Yasa kapsamında kalan kültür varlığına rastlanılması halinde çalışmaların durdurularak Müze Müdürlüğüne veya Müdürlüğümüze bildirilmesi ve taşınmazların Aydın İli sınırları içinde kalan kısımları için Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü görüşünün alınması gerektiği belirtilmiştir.
Bu doğrultuda, söz konusu yazıda belirtilen koşullar, nazım ve uygulama imar planı plan hükümlerine eklenmiştir.
-
Akyeniköy Belediye Başkanlığı, Fen İşleri Müdürlüğü'nün, 13 Eylül 2013 tarih ve 255/668 sayılı yazısında, telafisi mümkün olmayan durumların oluşmaması için imar planı yapılması için Belediyelerine başvurulmasını belirtmiştir.
-
Aydın Belediye Başkanlığı, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'nün, 17 Ağustos 2013 tarih ve 10738 sayılı yazısında, söz konusu alanın belediye mücavir alan sınırları dışında olduğu için, belediye yetki sınırları dışında olduğu belirtilmiştir.
-
Aydın Valiliği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün, 03 Eylül 2013 tarih ve 8727 sayılı yazısında, ilgili kurum ve kuruluşlardan görüşlerin temin edilerek, bu görüşlere, 3194 sayılı İmar Kanununa ve Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik Hükümlerine uyulmak kaydıyla imar planlarının düzenlenmesinde sakınca bulunmadığını belirtmiştir.
-
Aydın İl Özel İdaresi, İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğü'nün, 24 Eylül 2013 tarih ve 14991 sayılı yazısında, idaremiz yetki ve görev alanı dışında kaldığı görülen rüzgar enerjisine dayalı elektrik üretim tesisi kurulması düşünülen alan için Aydın Muğla Denizli İlleri 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planı 7.44 ve 8.30 numaralı hükümlerine ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde uygulama imar planı ve nazım imar planı yapılmasında sakınca görülmemekte olduğu belirtilmiştir.
-
Aydın Valiliği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün, 05 Ağustos 2013 tarih ve 8115 sayılı yazısında, T4 nolu türbinin 2 m batı yönüne doğru yerinin değiştirilmesi proje alanı içinde kalmak suretiyle etki alanının değişmeyeceği ve toplam kurulu gücünde bir değişiklik olmadığından
Dostları ilə paylaş: |