SINAİ MÜLKİYET HAKLARI
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde sınai mülkiyet alanına giren aşağıdaki haklar Türk Patent Enstitüsü Başkanlığınca tescillenir:
-
Patent
-
Faydalı Model
-
Marka
-
Endüstriyel tasarım
-
Coğrafi işaret
-
Entegre devre topoğrafyaları
Bunlara ek olarak yine bir sınai mülkiyet tipi olan yeni bitki çeşitleri ise Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca tescillenir.
Tescil edilen sınai mülkiyet hakkı, sahibine inhisarı haklar vermektedir.
Markalar aynılık veya benzerlik ve tanınmışlık bakımından korunur. Hak kapsamına giren marka işareti, ambalaj veya malın üzerinde bulunabilir. İşareti taşıyan mal piyasaya sürülebilir, stoklanabilir, teslim edilebilir. O işaret altında hizmetler sunulabilir. İşareti taşıyan mal, gümrük işlemlerine girebilir ve gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulabilir. İlgili marka, iş evrakı veya reklamlarda kullanılabilir. Marka sahibi dışında, markanın üçüncü kişilerce aynısının veya benzerinin internet alan adı olarak, kod veya anahtar olarak kullanılması yasaklanmıştır. Tescilden itibaren beş yıl içerisinde markanın haklı neden olmaksızın kullanılmaması veya kesintisiz bu kullanıma beş yıl ara verilmesi durumunda marka hükümsüz olur.
Patent sahibi, patentin konusunun bir ürün olması durumunda, ürünün üretilmesini, satılmasını, kullanılmasını, ithal edilmesini veya kişisel ihtiyaçtan başka herhangi bir nedenle elde bulundurulmasını, patentin konusu eğer bir usulse, usulün kullanılmasının, usul ile doğrudan doğruya elde edilen fiillerin(ürünlere) kullanılmasını, usul patentinin başkalarına teklif edilmesini önleyebilir. Yine KHK 74’te ürünün dolaylı kullanılması hakkı da patent sahibine tanınmıştır. Özel maksatla sınırlı kalan fiiller, deneme amaçlı fiiller ile, seri üretim teşkil etmeyecek şekilde ilaç üretimi kapsam dışındadır. İlgili bültende yayınlanma tarihinden itibaren üç yıl içerisinde patentin kullanılması gerekmektedir.
Tasarımda korumanın kapsamı, ürünün görünüm özellikleriyle sınırlı olup, o tasarımlara benzer bütün tasarımlar koruma kapsamına dâhildir. Tasarım hakkı kapsamı dışında kalan durumlar ise, kişisel amaçla sınırlı kalan ve ticari olmayan fiiller, deneme amaçlı fiiller, eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar, uluslararası trafik serbestisi, ön kullanım hakkı, onarım amaçlı kullanım, hakkın tükenmesi ve sessiz kalma nedeniyle hakkın kaybıdır.
Coğrafi işarette ise üretme ve çoğaltma, çoğaltım amacıyla hazırlama, satışa arz etme, satma veya piyasaya sürme, ihraç veya ithal etme ile depolama hakkın kapsamını oluştururken, deneme amaçlı faaliyetler, ıslahçı faaliyetler, ticari amaçlı olmayan faaliyetler ve 25 yıllık koruma süresi bakımından sınırlanmıştır.
Bu haklara ilişkin başvuru işlemleri, tescil, itiraz, yeniden inceleme ve diğer idari işlemler Türk Patent Enstitüsünce yürütülür.
-
-
-
Sınai Mülkiyet Ofisinin Yapısı
Türk Patent Enstitüsü 19 Kasım 2003 tarihli "5000 Sayılı Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun" çerçevesinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı, bir kamu kurumu olarak hizmet vermektedir. 5000 sayılı Kanunun 3. Maddesine göre TPE’nin görevleri:
-
Patent, markalar ve endüstriyel tasarımlarla ile diğer kanunlarda koruma altına alınmış olan sınai mülkiyet haklarının ilgili mevzuat hükümleri uyarınca tescilini ve bu hakların korunması ile ilgili işlemleri yapmak.
-
Zorunlu lisans işlemlerinde arabuluculuk faaliyetinde bulunmak ve mahkemelerde bilirkişilik yapmak
-
Lisans ve devir anlaşmalarını tescil ve kayıt etmek
-
Buluşların kullanımını takip etmek, yeni teknolojilerin değerlendirilmesi ile teknoloji transferinin yönlendirilmesi ve arşivlenmesi işlemlerini yapmak
-
Yurt dışında uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapmak
-
Türkiye’yi Bakanlığın onayı ile uluslararası kuruluşlar nezdinde temsil etmek
-
Sınai mülkiyet ile ilgili uluslararası anlaşmaların hazırlanmasına ülke çıkarlarını da gözeterek katkıda bulunmak ve bu anlaşmaların Türkiye’de uygulanmasını sağlamak
-
Yurt içi ve yurt dışında teknoloji ve ar-ge ile ilgili kurum ve kuruluşlarla ve bilgi bankalarıyla işbirliği yapmak, dokümantasyon merkezleri kurmak, bu bilgileri kamunun istifadesine sunmak
-
Sınai mülkiyetle hakları ile ilgili çeşitli yayınlar yapmak ve Türk Sınai Mülkiyet Gazetesini periyodik olarak yayınlamak
-
Sınai mülkiyet hakları konularında yurt içinde kişi ve kuruluşların bilgilenmesini ve yönlendirilmesini sağlamak
-
Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmaktır.
TPE’nin mahkemelerde bilirkişilik yapmak dışında adli bir görev veya yetkisi bulunmamaktadır. Enstitünün taşra teşkilatı bulunmamaktadır ancak bilinçlendirme ve bilgi paylaşımı amacıyla çeşitli illerdeki üniversiteler, ticaret ve sanayi odalarında bilgilendirme büroları kurulmuştur.
Enstitünün en yüksek düzeyde yönetim ve karar organı Yönetim Kuruludur. Kurul, Türk Patent Enstitüsü, Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı temsilcilerinden oluşur.
TPE’nin uzun dönemli amaç ve hedeflerini içeren yılları stratejik planı 2012 yılı başında uygulamaya konulmuştur. Stratejik planın uygulama dilimlerini içeren performans programları vasıtayla Enstitünün temel hedefleriyle bunların kaynak ihtiyaçları arasında bağlantı kurulmakta ve Enstitü tarafından her yıl Enstitünün Performans Programı hazırlanmaktadır. Performans Programında yer alan amaç, hedef ve göstergelere ulaşılıp ulaşılmadığına ilişkin veriler, sorumlu birimler tarafından 3’er aylık periyotlar halinde Strateji Geliştirme Müdürlüğüne gönderilmektedir. Söz konusu veriler e-bütçe sistemi üzerinden Maliye Bakanlığına gönderilmekte ayrıca, TPE Stratejik Plan İzleme ve Değerlendirme Komisyonunca da değerlendirilmektedir. Performans programında yer alan hedeflere ilişkin gerçekleşmeler Enstitünün faaliyet raporlarıyla kamuoyuna açıklanmaktadır.
TPE giderlerini; 5000 sayılı Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 25. maddesinde sayılan gelirlerle finanse etmektedir.
Türk Patent Enstitüsü, Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı, Avrupa Patent Ofisi ve Avrupa Birliği İç Pazar Uyum Ofisi ile yakın işbirliği programları yürütmektedir. Bunlara ek olarak Dünya Ticaret Örgütü, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu ile ilişkilerini sürdürmektedir.
-
İnsan Kaynakları
TPE, kendi gereksinimlerine göre personel istihdam edebilmektedir. Ancak, söz konusu kadroların öncelikle Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı onayı alındıktan sonra doldurulması mümkün olmaktadır. Uygun vasıflara sahip personel alımında bir sıkıntı yaşanmamaktadır.
TPE’nin tescile ilişkin faaliyetlerini yürüten ana hizmet birimlerinde çalışan personel sayısı aşağıdaki gibidir:
-
Markalar Dairesi: 123 personel
-
Patent Dairesi: 53 personel
-
Tasarımlar Dairesi: 18 personel
Marka başvurularındaki artış sebebiyle şu an markalar dairesinde başvuru talebini karşılamak için daha fazla sayıda teknik donanıma sahip uzman ve uzman yardımcısına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyacın karşılanması amacıyla gerekli kadro ihdası çalışmaları yapılmış olup, 2013 yılı Şubat ayı içerisinde 16 yeni uzman yardımcısı alınmıştır. 50 yeni uzman yardımcısı alınabilmesi için 2013 yılında çalışmalar sürdürülecektir.
Patent başvurularındaki talep mevcut personel sayısı ile karşılanabilmektedir. Ancak, patent araştırma ve inceleme raporlarının TPE bünyesinde hazırlanabilmesini teminen gerekli personel altyapısının oluşturulması amacıyla bu birime 50 yeni uzman yardımcısının alınması hedeflenmektedir.
Tasarım başvurularındaki talep mevcut personel sayısı ile karşılanabilmektedir.
Uzman personelin fikri mülkiyet bilgisinin artırılmasına yönelik olarak başta WIPO, EPO, OHIM olmak üzere uluslararası ve bölgesel kuruluşların eğitim programlarından yararlanılmaktadır.
Fikri mülkiyet bilgisinin bilimsel yollarla öğretilmesi, üretilmesi ve paylaşılmasına katkıda bulunmak üzere bir Fikri Mülkiyet Akademisi kurulması konusunda yürütülen çalışmalar kapsamında, Türk Patent Enstitüsünce “Sınai Mülkiyet Eğitim Merkezi” oluşturulmuştur. Sınai Mülkiyet Eğitim Merkezi, Enstitü çalışanları içinden sınai mülkiyet alanında uzmanlaşmış potansiyel eğiticileri belirleyerek, bu eğiticilerin eğiticilik becerilerini artırmaya yönelik olarak “Eğiticilerin Eğitimi” programları düzenlemeye başlamış ve programlardan ilkini patent ve marka uzmanlarından oluşan 12 katılımcıyla 10-13 Kasım 2012 tarihinde düzenlemiştir. Bu ilk programın ardından bir dizi “Eğiticilerin Eğitimi” programı düzenlendikten sonra, sınai mülkiyet müfredatını oluşturacak bir çalışma grubunun kurulması planlanmaktadır. Ayrıca WIPO’nun uzaktan eğitim programlarına katılım sağlanmaktadır.
-
Otomasyon
Türk Patent Enstitüsü içindeki evrak akışı elektronik ortamda yürütülmektedir. Patent, marka ve tasarım başvuruları elektronik olarak alınabilmektedir. Çevrimiçi başvuru yapabilmek için elektronik imza veya mobil imza sertifikaya sahip olunması gerekmektedir. Bu işlemler sırasında ödenmesi gereken ücretler; havale, EFT veya kredi kartı yolu ile ödenebilmektedir.
Ayrıca, kâğıtsız ofis ortamına geçişte ilerleme kaydedilmiştir. 23 Temmuz 2010 tarihinde Türksat A.Ş. ile bir protokol imzalanmış, buna göre kullanılan mevcut programların iş süreçlerinin gözden geçirilmesi, 2004 yılından bu yana kullanılan mevcut sunucuların yenilenmesi amaçlanmıştır. 2012-2016 stratejik planı dahilinde ve Türksat A.Ş. ile yapılan protokol dahilinde kağıtsız ofis ortamına geçiş hedeflenmekte olup, Türk Patent Enstitüsünde kullanılan Doküman Yönetim Sistemi’nin iyileştirme çalışmalarının yapılması, bu sistemin elektronik belge saklama standartlarına uygunluğunun sağlanması, elektronik iş akışının Enstitü içerisinde e-imza ile entegre edilerek kullanılmasının sağlanması konularında çalışmalara başlanmıştır.
-
Patent ve Marka Vekillik Sistemi
5000 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi kapsamında Türk Patent Enstitüsüne yapılacak sınai mülkiyet başvurularında başvuru sahipleri adına Enstitü nezdinde işlem yapmaya yetkili olan ve bu alanda faaliyet gösteren patent ve marka vekillerinin sicil kayıtları Enstitü tarafından tutulmaktadır. Vekillik müessesesi ile ilgili olarak 5000 sayılı Türk Patent Enstitüsü Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun ve TPE Patent ve Marka Vekilleri Sınav ve Sicil Yönetmeliği bulunmaktadır.
Aktif olarak vekillik yapabilmek için sicile kayıt zorunlu olup, sicil kaydını yenilemeyenler aktif vekil sayılmamaktadır. Bu çerçevede, Marka Vekilleri Siciline kayıtlı 816’sı aktif olmak üzere 1.881 marka vekili, Patent Vekilleri Siciline ise 470’i aktif olmak üzere 1.212 patent vekili bulunmaktadır. Toplamda ise 1286’sı aktif olmak üzere 3.093 vekil bulunmaktadır.
Sınai mülkiyet alanında yapılan başvuru sayısının aktif olarak çalışan vekil sayısı oranına bakıldığında bu sayının yeterli olduğu düşünülmektedir.
Vekiller siciline kayıt için 5000 sayılı Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 30 uncu maddesinde sayılan şartlara sahip olunması ve 2 yılda bir yapılan yeterlilik sınavında başarılı olmaları gerekmektedir. Söz konusu sınava hazırlık amacıyla Patent ve Marka Vekilleri Derneğince verilen eğitimlerde Enstitü personeli eğitmen olarak katılmaktadır.
Enstitü tarafından belirli dönemlerde vekillerle istişare toplantıları düzenlenmektedir. Patent Ve Marka Vekilleri Derneği tarafından verilen eğitimlere Enstitü personeli eğitici olarak katılım sağlamaktadır.
-
Patent ve Faydalı Model Tescil İşlemleri
Patent ve faydalı model başvuruları Türk Patent Enstitüsüne hak sahipleri veya bunlar adına işlem yapmaya yetkili patent vekilleri tarafından kâğıt ortamında veya elektronik olarak yapılmaktadır.
-
İnceleme
Patentler için yapılan incelemede, bir patent başvurusu başvuru tarihi aldıktan sonra 551 sayılı KHK’nın 54. maddesine göre şekli şartlar açısından incelenir. Bu incelemede, 551 sayılı KHK’nın 6. maddesine göre patentle korunacak bir konu veya bir buluş olup olmadığına veya açık bir şekilde yeni olup, olmadığına veya sanayide uygulanabilir olup olmadığına yönelik içerik açısından ve KHK ile yönetmelikte belirtilen maddelere göre şekli açıdan bir inceleme yapılır. Bu inceleme sonucunda yukarıda belirtilen eksikliklerin bulunması durumunda bu durum başvuru sahibine bildirilir. Başvuru sahibinin karşı görüşleri ve eksikliğin giderilmesine yönelik evrakı incelenip, şekli eksikliğin giderilmediğine karar verilirse başvuru reddedilir. Şekli kontrol aşamasında herhangi bir eksiklik bulunmaz veya eksiklikler süresi içerisinde giderilirse başvurunun işlemlerine devam edilir. Başvuru sahibinden başvuru tarihinden itibaren 15 ay içinde tekniğin bilinen durumunu gösterir araştırma talebinde bulunması istenir.
Başvuru sahibi araştırma talebinde bulunup, süresi içinde ücretlerini ödedikten sonra araştırma raporu düzenlenir. Düzenlenen araştırma raporu başvuru sahibine iletilerek incelemeli veya incelemesiz sistem tercihinde bulunması istenir. Araştırma raporu 3. kişilerin itiraz ve görüşlerine açılması için altı ay yayımda kalır. Bu süre içinde 3. kişiler incelemesiz ve incelemeli sisteme göre görüşlerini ve itirazlarını gönderebilirler. İncelemesiz sistemin terci edilmesi halinde mevcut KHK’daki gerekli süreler bittikten sonra araştırma raporu değerlendirilmeden, başvurunun yenilik, buluş basamağı kriterlerini sağlayıp sağlamadığına bakılmaksızın incelemesiz patent kararı verilir. Başvuru sahibi incelemesiz patentini başvuru tarihinden itibaren 7 yıl içinde incelemeliye dönüştürme hakkına sahiptir. İncelemeli sistemde ise söz konusu altı aylık yayım süresi bittikten sonra veya varsa başvuru sahibinin karşı görüş bildirme süresi bittikten sonra başvuru üç kez yenilik, buluş basamağı ve sanayide uygulanabilirliği içeren patentlenebilirlik kriterleri açısından incelenir. Bu inceleme esnasında araştırma raporundaki dokümanlar, varsa 3. kişilerin görüşleri ve varsa ekledikleri dokümanlar, başvuru sahibinin görüşleri, inceleme uzmanının teknik bilgisi ve varsa inceleme aşamasında eklenen dokümanlar dikkate alınır. Başvuru sahibi bu işlemler sırasında tarifname ve istemlerini değiştirebilir, varsa görüşlerini bildirebilir. 1. inceleme raporunun bazı istemler veya tüm istemler açısından olumsuz olması durumunda, başvuru sahibinin karşı görüşleri ve varsa yaptığı değişiklikler alındıktan sonra başvuru 2. kez incelenir ve inceleme raporu düzenlenir. Bu raporunda olumsuz olması halinde, aynı işlemler tekrarlanarak başvuru 3. kez incelenir ve 3. inceleme raporu düzenlenir. 3. inceleme raporunun tüm istemler itibariyle olumsuz olması, patentlenebilirlik kriterlerini sağlamaması halinde başvuru reddedilir. Üçüncü inceleme sonucunda tüm istemlerin veya kısmı istemlerin olumlu olması halinde tüm istemler veya kısmi istemler için incelemeli belge verilmesine karar verilir. Ayrıca, birinci ve ikinci inceleme esnasında raporun tüm istemler itibariyle olumlu olması halinde incelemeli patent verilmesine karar verilir. Birinci ve ikinci inceleme esnasında kısmi olumlu istemler varsa ve başvuru sahibi bu istemler için belge almak isterse, süreç kesilir ve başvuru sahibinin talebi doğrultusunda olumlu istemler için belge kararı verilir.
Ofisimizde araştırma-inceleme faaliyetleri esnasında Avrupa Patent Ofisinin geliştirdiği ve kullandığı EPOQUE patent araştırma programı kullanılmaktadır. Söz konusu program vasıtasıyla EPODOC ve WPI patent özet veri tabanları ile Avustralya, Kanada, İngiltere, Avrupa Patent Ofisi, A.B.D. Patent Ofisi ve Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatına ait patent başvurularının İngilizce tüm-metin veri tabanlarında; Avusturya, Belçika, İsviçre Almanya, Avrupa Patent Ofisi ve Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatına ait patent başvurularının Almanca tüm-metin veri tabanlarında; ve Belçika, İsviçre Kanada, Fransa, Avrupa Patent Ofisi ve Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatına ait patent başvurularının Fransızca tüm-metin veri tabanlarında araştırma yapılmaktadır.
Bunun dışında uzmanlar TPE Patent Veri tabanı, Espacenet (Avrupa Patent Ofisi İnternet Veri tabanı), DEPATISnet (Alman Patent Ofisi Veri tabanı), KIPRIS (Güney Kore Patent Ofisi Veri tabanı), PAJ (Japon Patent Ofisi Veri tabanı), C-PAT (Çin Halk Cumhuriyeti Patent Ofisi Veri tabanı) ve USPTO PAIR (A.B.D. Patent Ofisi Veri tabanı) de kullanmaktadırlar.
Patent veri tabanları dışında internet üzerinden “Google Akademik” ve “Scirus” makale veri tabanlarından da gerektiğinde yararlanılmaktadır.
-
Patent Başvurularında Yenilik Kriteri
551 sayılı KHK m.5’te belirtildiği üzere patent başvurularına patent verilebilmesi için başvuruların yeni, tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olmaları gerekmektedir. Yenilik niteliği KHK m.7’ye göre şöyledir: Patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce, buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanan bilgiler bulunmuyorsa başvuru konusu buluş yeni olarak kabul edilir. Ayrıca Patent başvurusu tarihinde veya bu tarihten sonra yayınlanmış olan ve patent başvurusu tarihinden önceki tarihli Türk patent ve faydalı model belgesi başvurularının yayınlanan ilk metinleri de tekniğin bilinen durumuna dâhildir.
Ancak, başvuru tarihinden veya rüçhan tarihinden 12 ay öncesine kadar başvuru sahibi tarafından yapılan bir açıklama, buluşun yeniliğini ortadan kaldırmaz.
Yenilik incelemesi yapılırken, başvuru konusu buluş, tekniğin bilinen durumundaki her bir dokümanla ayrı ayrı karşılaştırılır. Her bir karşılaştırma sonucunda, buluşta tekniğin bilinen durumunda yer almayan en az bir özellik içermesi durumunda, başvuru konusu buluş yeni sayılır. Yenilik değerlendirmesi yapılırken, farklı kaynakların (belgeler, dersler ya da daha önceki kullanım) özellikleri birlikte kullanılmaz.
Yenilik değerlendirmesi yapılırken, önceki tarihli yayının (belgeler, dersler veya önceki kullanım vb.) içeriğinin tümü dikkate alınır. Bu bağlamda, önceki tarihli yayında bir özelliğin tesadüfî mi, yoksa önemli bir bulgu olarak mı anıldığının önemi yoktur. Önemli olan, söz konusu özelliğin başvuru tarihinde ilgili teknik alanda uzman olan ortalama bir kişi tarafından anlaşılabilmesidir.
Önceki rüçhan hakkına sahip bir başvurunun tekniğin bilinen durumu olarak kabul edilen ilgili içeriği aşağıda verilmektedir:
-
Önceki tarihli rüçhana sahip bir başvurunun içeriği rüçhanının kapsamını aşıyorsa, başvurunun rüçhanın kapsamı içinde kalan içeriği,
Patent başvurusu tarihinde veya bu tarihten sonra yayınlanmış olan ve patent başvurusu tarihinden önceki tarihli Türk patent ve faydalı model belgesi başvurularının (E doküman) yayınlanan ilk metinleri tekniğin bilinen durumuna dâhildir (KHK Madde 7). Aynı şekilde, Türkiye’nin üyesi olduğu uluslararası kuruluşlara (EPO, WIPO) yapılan başvuruların (EP, PCT), yayınlanan ilk metinleri de tekniğin bilinen durumuna dâhildir. Ayrıca, Paris Sözleşmesi gereğince rüçhan hakları da göz önünde bulundurulacaktır (Paris Sözleşmesi madde 4). Bu tür dokümanlar (E dokümanlar) yenilik değerlendirilmesinde dikkate alınır, ancak buluş basamağının değerlendirilmesinde dikkate alınmaz.
Yapılan araştırmada önceki tarihli bir rüçhana sahip olan, ancak henüz yayımlanmamış bir başvuru tespit edilirse, önceki başvurunun içeriği ve başvuru numarası sonraki başvurunun sahibine ancak önceki başvuru yayımlandıktan (halka açıldıktan) sonra bildirebilir. Diğer bir ifadeyle, önceki tarihli başvuru yayımlanmadan, bu başvuru ile ilgili bilgiler sonraki tarihli başvurunun sahibine bildirilmez.
Tekniğin bilinen durumuna dâhil herhangi bir madde veya terkip, insan veya hayvan vücuduna uygulanacak teşhis yöntemleri, cerrahi dahil tüm tedavi yöntemlerinden birinde kullanılırsa bu maddeler patentlenebilir özelliktedir. (551 KHK m.6(2))
Buluş konusu tekniğin bilinen durumuna ilişkin herhangi bir araştırmaya gerek duymadan inceleme uzmanına göre yeni değilse, buluş, açık ve şüpheye yer vermeyecek şekilde yenilikten yoksun kabul edilir. (KHK m.54) Bu niteliklerden yoksun olma o kadar açıktır ki, bu durumu kanıtlamak için kısa bir gerekçelendirme yeterlidir, kanıtlayıcı herhangi bir dokumana ihtiyaç duyulmamaktadır. Bu değerlendirmede genel olarak halkın bilgi düzeyi anılmalıdır. (örnekler: Dört bacaklı bir masa veya sandalye, kulplu bir kupa, jantlı bir teker). (TPE İnceleme Kılavuzu 2.2.1.2.)
-
Patent Başvurularında Buluş Basamağı Kriteri
KHK m.9’a göre buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikâr bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise, tekniğin bilinen durumunun aşıldığı kabul edilir.
Bir başka deyişle buluş, ilgili teknik alanda uzman bir kişi nazarında aşikâr olmayan bir faaliyet sonucunda ortaya çıkmışsa, buluşun tekniğin bilinen durumunu aştığı (buluş basamağına sahip olduğu) kabul edilir.
(E) dokümanlar buluş basamağı değerlendirilirken dikkate alınmaz.
Patent uzmanı başvurunun rüçhan tarihinden önce kamuya ve dolayısıyla ilgili alanda teknikte uzman kişiye açık olan bilgiyi tespit eder. Buluş konusunun ortalama uzman kişi için aşikâr olup olmadığının değerlendirilmesinde, o tarihteki tekniğin bilinen durumu ve teknikte uzman kişinin uzmanlık bilgisi temel alınır.
Tekniğin bilinen durumunda yer alan doküman başka bir teknik alana giriyorsa, bu bilginin teknikte uzman kişinin bilgisi dâhilinde olup olmadığı kuşkuludur. Bu durum en çok komşu teknik alanlarda görülmektedir. Bununla birlikte farklı teknik alanlarda uzman kişilerden oluşan bir grubun da, çoğu zaman teknik alanda uzman kişi olarak değerlendirilebileceği de dikkate alınır.
Buluş basamağına sahip olup olmama ile ilgili karar, her buluşun kendi şartları içerisinde verilir. Karar, “korunması talep edilen teknik öğreti”, “tekniğin bilinen durumu” ve “ilgili teknik alanda uzman kişi” unsurları dikkate alınarak verilir.
Örneğin; gelişmede önemli bir atılım sağlanması, teknik önyargıların aşılması, uzmanların sonuçsuz kalmış çalışmaları, uzun süreli bir ihtiyacın karşılanması, temel ihtiyaç ürünlerinin basit ve düşük maliyetle üretilmesi veya üretim maliyetlerinin azaltılması gibi hususlar, buluş basamağının göstergeleri olabilir. Bu buluş basamağı göstergeleri, buluş basamağına karar verilirken dikkate alınmalıdır. İtiraz gerekçeleri hazırlanırken bu noktalara değinilmelidir. Bu noktalarla ilgilenmemek, incelemede önemli eksikliklere neden olabilir.
İstem her zaman bir bütün olarak değerlendirilir. Yani, buluş basamağı kriterinin değerlendirilmesinde, istemi oluşturan her bir özellik ayrı ayrı değerlendirilmez, istem bir bütün olarak düşünülür.
Teknik ve teknik olmayan özellikleri (örn. hesaplama kuralları, zihinsel faaliyet olanları) bir arada bulunduran bir buluş konusunun buluş basamağı incelenirken, (ortak bir teknik etkiye katkısı olabileceğinden teknik olmayan özellikler de dâhil) tüm buluş konusu incelenir.
Herhangi bir teknik bağlantısı olmayan ve koruma talep edilen buluş konusunun teknik özelliklerinin ana hatlarına dolaylı şekilde dahi katkıda bulunmayan teknik olmayan özellikler, buluş basamağı incelenirken dikkate alınmaz.
Buluş basamağını nesnel ve öngörülebilir bir şekilde değerlendirebilmek için “problem ve çözüm yaklaşımı” uygulanır. Bu yaklaşımı kullanmama istisnaidir.
Problem ve çözüm yaklaşımında üç ana aşama vardır:
1) “En yakın tekniğin bilinen durumunun” belirlenmesi,
2) Çözülmesi gereken “objektif teknik problemin” saptanması, ve
3) En yakın tekniğin bilinen durumundan ve objektif teknik problemden başlayarak, buluş konusunun teknik alanda uzman kişi için aşikar olup olmadığına karar verilmesi.
Patent uzmanı, buluşun başvuru tarihinde veya rüçhan tarihinde aşikâr olup olmadığı değerlendirmesini yaparken, buluşun hâlihazırda bilgisinin dâhilinde olduğunu göz önünde tutar. Değerlendirme yaparken, geriye dönük bir yaklaşım (ex post facto) uygulanmaz.
-
Dostları ilə paylaş: |