Ünden bugüN


HOMMAİRE DE HELL, IGNACE-XAVIER MORAND



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə141/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   137   138   139   140   141   142   143   144   ...   877
HOMMAİRE DE HELL, IGNACE-XAVIER MORAND

(24 Kasım 1812, Abkirch - 29 Ağustos 1848 İsfahan) Fransız mühendis ve gezgin.

1833'te maden mühendisi olarak mezun olduktan sonra 1835'te yol ve köprü inşaatlarında çalışmak üzere Osmanlı hükümeti tarafından İstanbul'a davet edildi. 2 Ekim 1835'te Marsilya'dan yola çıkan gemisi Yunanistan kıyılarında battıktan sonra güç bela kurtulan Hommaire de Hell İstanbul'a 21 Kasım'da vardı. Orada bir Haliç asma köprüsü projesi yapan ve büyük bir olasılıkla Anadolu Feneri'ni inşa eden Hommaire de Hell, 15 Mayıs 1838'

de Odessa'ya doğru yola çıktı. 2 yıl boyunca Kırım, Kuzey Kafkasya ve Hazar Denizi bölgelerinde coğrafya ve maden araştırmaları yaptıktan sonra 1841'in sonunda Boğdan (Moldavya) madenlerinde araştırma ve işletme çalışmaları yapmak üzere oranın voyvodasıyla 2 yıllık bir anlaşma yaptı ve Yaş'a gitti. Ama orada hastalanınca 1842 sonlarında Paris'e dönmek zorunda kaldı.

Hommaire de Hell 1846'da Karadeniz ve Hazar Denizi kıyılarında ve yörelerinde araştırma yapmakla görevlendirildi. Eşini ve ressam Jules Laurens'ı yanına alarak 18 Mayıs 1846'da Toulon'dan yola çıktı. Temmuz ortalarında İstanbul'a vardı.

Hommaire de Hell çiftinin İstanbul gözlemleri kısa olmakla birlikte ilginçtir. Çünkü kenti, yaşamış oldukları 10 yıl önceki haliyle kıyaslayarak çok değişik bulurlar. 10 yıl içinde kent oldukça Batılılaşmıştır. Türkler çubuk yerine sigara kullanmaya başlamışlardır; Şam, Halep, Bursa kumaşları yerine İsviçre ya da İngiltere'de üretilen basmalar giyilmektedir. Tıraşlı başların yerini gür siyah saçlar almıştır ve kagir binalar görünmeye başlamıştır. Pera bir Avrupa kentinin mahallesi haline gelmektedir. Paris'tekilerine benzeyen bir pasta salonu bile açılmıştır. Burada tüm yeni yapılar kagirdir ve yangınların da yardımıyla Pera'nın eski yüzü tümüyle ortadan kalkacaktır. O tarihte İstanbul'da 2'si Fransızca, 3'ü Türkçe, 3'ü Ermenice, 2'si Rumca ve l'i İtalyanca 11 gazete yayımlanmaktadır. II. Mahmud'un getirttiği Donizetti hâlâ kenttedir ve saray orkestrası tüm yeni operaların havalarını çalacak durumdadır.

2 Ağustoş'da Hommaire de Hell, eşini Tarabya'da Fransız tüccarı M. Gravier'nin evine yerleştirdikten sonra Jules Laurens' la birlikte bir balıkçı kayığı kiralayarak Karadeniz'in Rumeli kıyılarını keşfe çıkar. Kilyos'a vardıklarında kötü havadan dolayı orada 6 gün kalırlar. Boğaz'ın üst taraf-

ları ve Karadeniz kıyılarının balıkçılığı, dalyanlar dahil, Bulgar balıkçıların elindedir. Kilyos evlerinin zemin katı kirece sıvanmış kaba taşlardan yapılmış, üst kat ise sivri kiremitli bir çatı ile örtülmüş ahşaptır. Varna'ya kadar kayıkla gidebilen Hommaire de Hell, oradan yoluna karadan devam eder ve Yaş'a kadar çıkar, sonra da denizyoluyla İstanbul'a döner.

Ocak 1847'ye kadar Tarabya'da kalındıktan sonra Kokona adıyla bilinen Sinyora Josepina'nın Tepebaşı'ndaki oteline yerleşir. Bu arada eşi konaklan gezerek gördüklerini yazar. Bunlardan biri eski Bağdat valisi Süleyman Paşa'mn Bozdoğan Kemeri yakınlarındaki konağıdır. Burada sokak kapısından arabaların durduğu büyük bir avluya, oradan da ortası şa-dırvanlı bir taşlığa geçilir. Taşlığın her yanı hizmetli odalarına açılır. Üst kat da aynı biçimdedir, ortada şadırvanlı ve zemini hasırlı bir sofa, çevresinde de odalar vardır. Odaları yoksul ve zevksiz bulan Adele daha sonra Boğaz'daki Ermeni tüccar Köçeoğlu ailesinin yalısını gezerken orasını çok daha zengin ve Doğu zevkine uygun bulur.

5 Mayıs'ta ressamı ile birlikte İzmit, İznik ve Bursa yolculuğuna çıkar. Dönüşte Kireçburnu'nda çadır kurarak Doğu yolculuğunun hazırlıklarına girişirler. Adele'in Paris'e doğru yola çıkışından birkaç gün sonra 20 Haziran'da Hommaire de Hell ve Jules Laurens da kayıkla Boğaz'dan ayrılırlar. Anadolukavağı'na ve Riva Kalesi'ne uğradıktan sonra Şile'ye gelirler. Burası yarısı Rum, yarısı Türk 750 hanelik bir kasabadır. Oradan karayoluyla 100 hanelik Kandıra yoluyla Karadeniz kıyısından, bazen karadan, bazen denizden gidilerek Ereğli, Sinop, Samsun geçilerek 24 Ağus-tos'ta Trabzon'a varılır. Oradan Gümüşhane ve Ergani'den geçilerek 7 Ekim'de Diyarbakır'a gelinir. 11 Kasım'da ise Tebriz'e varılır. Oradan Tahran ve İsfahan'a giden Hommare de Hell burada hastalanarak

HONİATES, NİKETAS




Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   137   138   139   140   141   142   143   144   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin