Ünden bugüN



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə162/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   158   159   160   161   162   163   164   165   ...   877
KUMBARACI KIŞLASI

Beyoğlu îlçesi'nde, Hasköy'de, Halıcıoğ-lu semtinde, Osmanlı ordusunda özel bir yere sahip olan humbaracı askerleri için III. Selim (hd 1789-1807) tarafından 1792' de yaptırılan kışladır. O dönemde "Sütlüce" adı semt olarak ön planda olduğu i-çin birçok eski kaynakta kışlanın Sütlüce' de olduğu yazmaktadır.

III. Selim dönemi mimarisi için karakteristik olarak nitelendirilen büyük çaplı kışla binalarının modern anlamdaki ilk örneği olarak değerlendirilen Kumbaracılar Kışlası aynı zamanda Batılı anlamda ilk e-ğitim kurumu olan Mühendishane-İ.Ber-ri-i Hümayun'un faaliyete geçirildiği yer olması açısından da önem taşır. 1734'te Humbaracı Ahmed Paşa'nın çabasıyla I. Mahmud (hd 1730-1754) tarafından Üsküdar Toptaşı'nda açılan Mühendishane ve Humbarahane, baskıcı çevrelerin ve yeniçerilerin tepkisiyle kapatılmak zorunda kalınca bu kez 1792'de Kumbaracı Kışlası yaptırılmıştır.

Osmanlı Imparatorluğu'nun ingiltere nezdindeki "serkâtibi" Mahmud Raif Efen-di'nin Nizam-ı Cedid'i Avrupalılara tanıtma amacıyla Fransızca kaleme aldığı ve Türk-çeye Osmanlı imparatorluğu 'nda Yeni Nizamların Cedveli olarak çevrilen kitabında, orduda yapılan yeni düzenlemeleri geniş olarak açıklarken humbaracı ve lağımcı askerlerinin nizamnamesinden geniş olarak bahseder. Buna göre, harpte a-teşleme işini gören ve tımar ve zeamet sahiplerinden seçilen humbaracılar, bundan böyle istanbul'da bulunacaklar, yoklama zorunluluğu getirildiğinden askerlik dışında herhangi bir işle uğraşmayacaklar ve

yalnızca eğitim ve öğretim ile meşgul olacaklardır. Bütün bu kararlar askerler için bir kışla yapımı gereksinimini doğurmuş ve Sütlüce/Halıcıoğlu'nda birçok lojman, mutfak ve ahırlar ile birlikte mescit, top döküm fırınları, matematik okulu, talim yerleri ve dükkânlardan oluşan Humbaracılar Kışlası kompleksi inşa edilmiştir.

Ortası avlulu dikdörtgen plan semasındaki Roma castrum'larının esas alınmasıyla uygulanan klasik kışla planı bu yapıda da aynen uygulanmıştır. Avluyu dört bir yandan çeviren iki katlı koğuşlar dizisinin Sütlüce'ye bakan bölümü lağımcılara, Has-köy'e bakan bölümü ise humbaracılara ayrılmıştır. Avlunun ortasında Mihrişah Valide Sultan'ın yaptırmış olduğu tek kubbeli, iki minareli cami, istanbul'da daha sonra yapılmış olan diğer kışla binaları için de genel bir özellik olarak karşımıza çıkar. S. H. Eldem tarafından 130 m'yi aşkın bir uzunluğa sahip olduğu belirtilen bina, aksiyal ve simetrik bir düzen gösterir. Simetri her cephenin ortasına yerleştirilen kapılar ile iyice belirginleştirilmiştir. Ana aksta yer alan nizamiye kapısı diğer girişlerden farklı olarak düzenlenmiştir. Girişte yer alan ve ayaklar üzerinde yükselen hünkâr köşkü, aynı dönemdeki hünkâr köşkleriyle benzerlik gösterir. Simetrik düzeni belirleyici olan hünkâr köşküne karşılık diğer cephelerdeki kapıların ü-zerinde daha küçük köşk şeklinde, komutanlık odaları bulunur. Başbakanlık Osmanlı Arşivi'ndeki Cevdet Saray ve Belediye tasnifinde köşke ait bazı bilgilere rastlanır. 2083 numaralı kayıt, 1880'de çıkan bir fırtınada hasara uğrayan taht-ı hümayun köşkünün tamiri hakkındadır. Köşkün tamiri ile ilgili diğer bir belge 1805 tarihlidir. 1845 tarihli iki takrir ise köşk için mefruşat masrafının verilmesine dairdir. Ayrıca camide zaman zaman selamlık töreninin yapıldığı bu belgelerden öğrenilmektedir.

J. C. Hobhouse'un AJourney Through Turkey in Europe andAsia (1813) adlı kitabında bulunan bir gravür, denizden resmedilen kışlanın ilk yıllarına ait durumunu göstermesi açısından önemli bir belge niteliği taşır. Oldukça heybetli ve kitlevi görümündeki kışla iki katlıdır ve kat ayrımı bir korniş ile belirginleştirilmiştir. Kendi içinde simetrik bir düzen gösteren üçlü gruplar halindeki pencere sayıları her iki katta da aynıdır ve dikdörtgen pilastrlar içine alınmıştır. Ampir stilinde inşa e-dilmiş olan kışlanın yapıldığı ilk yıllarda dışa üç çıkmalı bölüm şeklindeki hünkâr köşkünün kubbeli olduğu anlaşılır. Daha sonraları Kuleli Kışlası'nda da uygulanacak olan hünkâr köşkü, yapının genel kitlevi görünümüne karşılık şeffaflığı ve geneksel Türk evi şemasına benzerliğiyle asıl yapıdan ayrılır gibidir. Mahmud Raif Efendi' nin yapıtında da yer alan Hobhouse'un resmi yanında, C. Pertusier'in Promenades Pittoresques dans Constantinople (1817) adlı kitabında yer alan M. C. Preault'a ait bir resimde yine Humbacılar Kışlası görülür. II. Mahmud zamanında (1808-1839) yenilenen kışlada yoğun bir bezemenin uygulandığı gözlenir. Nitekim Pertusier

bu konuda, yapıda uygunluğun yamsıra beğeni ve süslemeye de yer verildiğini ve kendi askeri binalarının sağlamlığı ve e-konomik gücü yansıtırken bu süslemenin askeri yapılarda kullanılmasının ender olduğunu belirtir. Resimden genel şemanın aynen yinelendiği, ancak onarım sonrasında hünkâr köşkünün kubbeli örtüsünün çatıya dönüştürüldüğü görülür. Pencere düzeni dışında diğer resimle aynı ö-zellikleri taşır ve günümüze kadar aynen gelmiştir. 1848'de Mekteb-i Tıbbiye Galata Sarayı binasının yangında hasar görmesi sonucunda bir süre Kumbaracılar Kışlası' na nakledilmiştir. Günümüzde Askeri Levazım Okulu sahası içinde yer alır ve Haliç Köprüsü'nün altında kalmıştır.



Bibi. A. Arel, 18. Yüzyıl istanbul Mimarisinde Batılılaşma Süreci, ist., 1975; N. Arslan, Gravür ve Seyahatnamelerde istanbul, ist., 1992; M. Cezar, Sanatta Batıya Açılış ve Osman Hamdi, 1971; Cezar, Beyoğlu; E. Z. Karal, Se-lim IlI'ün Hatt-ı Hümayunları, Nizam-ı Cedit, Ankara, 1988; Mahmud Raif Efendi, Osmanlı imparatorluğu, 'nda Yeni Nizamların Cedveli, İst., 1988.

AYŞE YETİŞKİN KUBİLAY




Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   158   159   160   161   162   163   164   165   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin