Ünden bugüN



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə684/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   680   681   682   683   684   685   686   687   ...   877
Karaca Ahmed Türbesi

Nazım Timuroğlu, 1994

veye oturtacak belgeler de henüz gün ışığına çıkarılmamıştır. Şimdilik Karaca Ahmed'in "Gaziyân-ı Rûm" zümresine mensup savaşçı dervişlerden olduğu ve Orhan Gazi döneminde Osmanlı Devleti'nin sınırlarım Üsküdar'a kadar genişleten fetih hareketine katıldığı, bir tahmin olarak ileri sürülebilir. Üsküdar-Kartal kuşağındaki diğer bazı tarikat tesisleri gibi, burada da Orhan Gazi döneminde Osmanlı-Bizans sınırını denetim altında tutmakla yükümlü, ileri karakol niteliğinde bir tekkenin kurulmuş olması akla yakındır. Ancak ne bu varsayımı doğrulayacak, ne de bu kuruluşun 16. yy'ın sonlarına kadar geçirdiği a-şamaları aydınlatacak herhangi bir ipucu bulunmaktadır. Hattâ buradaki türbenin bir makam olup olmadığı da belli değildir.

Halen tekkenin bir odasında muhafaza edilen ta'lik hatlı manzum kitabe, 1004/ 1595'te Safiye Sultan tarafından türbe ile tekkenin ihya edildiğini kanıtlamaktadır. Kitabenin durduğu küçük mekânda bulunan Şeyh Mehmed'e (ö. 1640), Selim Dede'ye (ö. 1743) ve Şeyh Halil'e (ö. 1759) ait mezar taşları, ayrıca Evliya Çe-lebi'nin Seyahatname'sinde ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi'ndeki 1199/1784 tarihli tekke listesinde göze çarpan kayıtlar, Karaca Ahmed Tekkesi'nin 17. ve 18. yy'lar-da faal olduğunu gösterir. Ancak 19. yy'ın birinci çeyreğinden itibaren hiçbir tekke listesinde Karaca Ahmed Tekkesi'nin adına rastlanmaz. Günümüzdeki bina 12837 1866'da Matbah-ı Âmire Emini Ziya Bey tarafından eşi Fehmiye Hanım'ın ruhu için yeniden yaptırılmıştır. Bu arada 19. yy'da ve 20. yy' m ilk çeyreğinde faal olmadığı anlaşılan tekkenin hangi tarikata bağlı bulunduğu da tespit edilememiştir.

Cumhuriyet döneminde Anadolu'nun çeşitli yörelerinden istanbul'a gelip yer-

leşen ve Hacı Bektaş-ı Veli Velayetname-sz''nden hareketle Karaca Ahmed'in hatırasına, türbesine ve tekkesine sahip çıkan Bektaşîler, bu tarikatın mensupları arasında sıkça görüldüğü üzere, burasının kuruluşundan beri bir Bektaşî tekkesi olduğu inancındadırlar. Ne var ki bu iddiayı destekleyen hiçbir belge bulunmamakta, özellikle, hakkında çok sayıda kaynak bulunan Vak'a-i Hayriye (1826) sırasında İstanbul'da kapatılan Bektaşî tekkeleri arasında Karaca Ahmed Tekkesi'nden söz edilmemesi dikkati çekmektedir.

Ziyaretgâh olma özelliğini günümüzde de sürdüren Karaca Ahmed Türbesi ile yanındaki küçük tekke ile sebil, 1973'te, Bek-taşîlerin kurmuş olduğu dernek tarafından onarılmış, ampir üslubunun özelliklerini sergileyen cepheler aynen korunmuş, buna karşılık tekke bölümü önemli ölçüde tadil edilerek özgün planını hemen bütünüyle yitirmiştir. Türbe, tekke ve sebil dikdörtgen planlı, kagir duvarlı ve kırma çatılı bir kitle içinde toplanmıştır. Ahmed Ağa Camii'ne bakan giriş cephesinin sağ kesimi türbeye, sol kesimi tekkeye ait o-lup ikisinin arasında sebil yer almaktadır. Türbe ile tekkenin dikdörtgen açıklıklı girişleri kesme küfeki taşından sövelerle çerçevelenmiş, aynı malzemeden yuvarlak hafifletme kemerleri ile taclandırılmış-tır. Hafifletme kemerlerinin çıkıntılı kilit taşları, konsol biçimindedir. Cephede, ikisi türbe girişinin yanlarında, biri de tekke girişinin solunda olmak üzere toplam üç adet yuvarlak kemerli ve demir parmaklıklı pencere bulunur. Türbe girişinin üzerinde, 1283/1866'da Ziya Bey tarafından yenilendiğini belirten ta'lik hatlı manzum kitabe, bunun da üstünde Latin harfli yeni bir kitabe yer almaktadır. Tekke girişinin üzerinde ise 1975'te ilgili dernek tarafından türbe ile tekkenin onartıldığını belgeleyen. Latin harfli diğer bir yeni kitabe göze çarpar.

Cephenin köşelerine, ayrıca kapı, pencere ve sebil açıklıklarının yanlarına Dor başlıklı pilastrlar yerleştirilmiştir. Enine dikdörtgen biçiminde olan sebil penceresinin altında kavisli bir tezgâh, üstünde de aynı kavisi izleyen bir lento vardır. Cephenin sebile ait olan kesiminde beyaz mermer kullanılmış, tezgâhın altında kalan yüzeye ve lentonun yüzeyine, uçları kemerlerle sonuçlanan kartuşlar konmuş, len-todaki kartuşun içine 1283/1866-67'de Ziya Bey tarafından yaptırıldığını belirten ta'lik hatlı manzum kitabenin iki beyti yazılmıştır. Sebilin mimari ayrıntılarında, inşa edildiği döneme ve cephenin diğer kesimlerine ters düşen barok üslup özelliklerinin bulunması şaşırtıcıdır.

Bağdadi tekniğinde basık bir kubbenin örttüğü türbede Karaca Ahmed'e atfedilen kolsuz ve uzun bir hırka, bir tekke ve zikir tespihi, ayrıca çeşitli şifa tasları ve yazma Kuranlar bir vitrin içinde teşhir e-dilmektedir.



Bibi. Ayvansarayî, Mecmua-i Tevârih, 400; Çetin, Tekkeler, 599; Konyalı, Üsküdar Tarihi, I, 361-367, 428.

M. BAHA TANMAN




Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   680   681   682   683   684   685   686   687   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin