Ünden bugüN



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə869/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   865   866   867   868   869   870   871   872   ...   877
KffiDAR, LÜTFİ

564

565


KIRIM KİLİSESİ

tiğiyle sınırlandırması açısından, eksik bir değerlendirme olarak kalmaktadır.

istanbul'da modern anlamda ilk kıraathanelerin açılması için gerekli toplumsal koşullar 19. yy'ın ortalarında olgunlaşmıştır. Bu koşulların başında, gazete ve dergi yayımcılığının bu dönemde başlaması, toplumsal hayata ilişkin bilgilenme sürecini şehrin kültürel dolaşımına sokarak hızlandırması gelir. Ancak bu yayın organlarının şehir içinde gerektiği gibi dağıtı-lamayıp belli yerlerde satılması, gündelik okuma alışkanlığının hane ölçeğine kadar yaygınlaşmasını engellemiş, diğer yandan mevcut kütüphanelerin yalnızca yazma ve basma kitaplardan oluşması, gazete ve dergi koleksiyonlarını bünyesinde bulunduran ve bunları müşterilerinin istifadesine sunan bir tür yeni okuma mekânlarının ortaya çıkmasını zorunlu kılmıştır. Kıraathanelerin açılmasına neden olan bir diğer koşul, Tanzimat sonrasında geçmişe oranla farklı ve çağdaş bilgi üreten, bunu da toplumla paylaşmak isteyen aydın-bürokrat zümrenin şehir hayatında varlığını hissettirmesidir. Kıraathanelerin başlangıçtaki müşteri profilim belirleyen bu zümre, ev ve devlet dairesi dışında gündelik hayata dönük bir üçüncü yaşam alam olarak bu yeni mekânları seçmişler, dolayısıyla buralarda oluşan kültürel faaliyetlerin önde gelen figürleri sayılmışlardır. İlk kıraathanelerin bu açıdan hem basın dünyasına hem de bürokrasinin istanbul'da odak noktası olan Bâbıâli-Beyazıt ekseni üzerinde faaliyete geçmeleri, başlangıçtaki sosyokültürel işlevini de aydınlatacak niteliktedir.

Beyazıt'ta Abdülmecid döneminin (1839-1861) sonlarına doğru 1857'de açılan Uzun-kahve, istanbul'daki kıraathanelerin ilk örnekleri arasındadır. Mimari planı dar kenarlı bir dikdörtgen şeklinde olduğu için halk arasında Uzunkahve diye bilinen bu kıraathanenin bir diğer adı da Okçularba-şı Kahvehanesi'dir. Fakat istanbul'un kültür tarihinde daha çok Sarafim Kıraathane-si(-») olarak tanınmıştır.

Sarafim Kıraathanesi, kendi türünün ilk ve en çarpıcı örneği olması bakımından dikkat çekicidir. Müşterileri arasında Yeni Osmanlılar grubu içinde yer alan Namık Kemal, Ebuzziya Tevfik ve Ayetullah Bey gibi aydınların yanısıra Vidinli Tevfik Paşa, Süleyman Paşa, Gazi Ahmed Muhtar Paşa, Maarif Nazırı Yusuf Paşa, Ceride-i Havadis yazarlarından Kol Ağası Hacı Ra-şid Efendi ve Doktor Aziz Bey gibi üst tabaka bürokratlar da vardır. Ayrıca emekli Babıâli memurları ve bürokrasinin çeşitli kademelerinde görev yapan kişiler, bu seçkin zümreyi tamamlamaktadırlar. Dünya ve memleket sorunları üzerinde yapılan çeşitli tartışmalar, fikir alışverişleri bu kıraathanenin kültürel atmosferini oluşturmuştur. Ayrıca ramazan gecelerinde edebiyatçıların da katıldıkları toplantılar düzenlenmiş, aralarında Hersekli Arif Hikmet, .\ndelib (Faik Esad), Muallim Naci ve Müs-;ecabizade İsmet gibi şairlerin, Ahmed Ra-sim ve Halid Ziya (Uşaklıgil) gibi yazarların bulunduğu edebiyat sohbetleri yapıl-

mıştır. Sarafim Kıraathanesi'nin bir diğer önemli özelliği ise, döneminin başlıca gazete ve dergilerini koleksiyon haline getirerek müşterilerinin istifadesine sunmasıdır. Takvim-i Vekayi, Ceride-i Havadis, Tasvir-i Efkâr, Mecmua-i Fünûn, Mir'at gibi İstanbul'da yayımlanan gazete ve dergilerin yanısıra diğer Osmanlı vilayetlerinde çıkan süreli yayınları da topluca bulundurmak ve yeni çıkan kitapların satışını yapmak, bu kıraathanenin şehir hayatında bir kültür merkezi kimliği kazandığım kanıtlamaktadır.

Sarafim Kıraathanesi'nin üstlendiği kültürel işlevi daha kapsamlı ve akademik bir çerçeveye oturtan ikinci önemli girişim, Petesburg Sefiri Halil Bey ile Münif Paşa' nın çabalarıyla kurulan Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye(-») tarafından yapılmış ve bu bilim kurumunun Eminönü Çiçekpazarı'n-daki merkezinde 1864'te bir kıraathane a-çılmıştır. Ancak bu mekân, yalnızca cemiyetin eğitim faaliyetlerini bütünleyen bir kütüphane şeklinde düzenlenmiş ve sınırlı sayıda okuyucuya kültür hizmeti vermiştir. Bu temel özelliği nedeniyle Sarafim Kıraathanesi'nin temsil ettiği sosyokültürel mekân tipinden ayrılan ve şehir halkının desteğinden çok bir özerk kuruluşun mali kaynaklarıyla varlığını sürdüren bu girişim, cemiyetin 1867'de kapanmasıyla birlikte tarihe karışmıştır.

İstanbul'da kıraathanelerin yoğunlaştığı bölgelerin başında Sultanahmet'ten Aksaray'a uzanan anacaddenin belirlediği yerleşim kuşağı gelir. Bölgenin sosyal topografyasını oluşturan bürokrasi ve esnaf zümre, bu kıraathanelerin temsil ettikleri kültürün de içeriğini şekillendirmişlerdir. Üst tabaka bürokratlarının devam ettikleri kıraathaneler, tıpkı Sarafim Kıraathanesi'n-de olduğu gibi bir sosyal kulüp niteliğini taşırlarken, müşterileri esnaf-bürokrat karışımı zümreden meydana gelen kıraathanelerde de İstanbul'un geleneksel eğlence kültürü, bu mekânların temel işlevini belirlemiştir. Beyazıt-Aksaray bölgesinin, ayrıca İstanbul'un suriçindeki başlıca eğlence merkezlerinden olması, buradaki kıraathanelerin de bu kültürel yapılanmaya paralel bir faaliyet tarzı göstermelerini zorunlu kılmıştır. Ramazan ayında genellikle bu kıraathanelerde Karagöz oynatılmış, dönemin ünlü meddahları sanatlarım icra etmişler ve düzenlenen musiki fasılları, bu mekânların başlıca geleneksel kültür faaliyetleri arasında yer almıştır. Şehzade-başı-Direklerarası'nda odaklanan bu tür kıraathanelerin en ünlülerinin başında Al-yanak Mehmed Efendi Kıraathanesi gelir. 1880'lerde Abdi Efendi'nin tuluat gösterileri burada sergilenmiştir. Bu bölgedeki bir diğer merkez, Fevziye Kıraatha-nesi'dir(->). Hayali Kâtip Salih'in Karagöz oynattığı bu kıraathane mütareke dönemine kadar canlılığını korumuş, Kemani Tatyos, Kemani Memduh ve Kemençeci Vasilaki gibi tanınmış isimlerin düzenledikleri fasıllar, İstanbul'un kültür hayatında altın bir çağı yaşatmışlardır. Direklera-rası'nın diğer iki önemli kültür merkezi Şems Kıraathanesi ile Kâzım'ın Kıraathane-

si'dir. Her ikisine Ahmed Midhat ve Ahmed Rasim gibi ünlü edebiyatçıların bulunduğu aydın bir zümre devam etmiştir. Vezneciler'de Kıraathane-i Osmanî ve Da-rüttalim Kıraathanesi, hem Karagöz gösterilerine hem de Darüttalim-i Musiki He-yeti'nin verdiği konserlere sahne olması bakımından dikkati çekerler. Aksaray'da İhsan Bey Kıraathanesi ile Merkez Kıraathanesi, Fatih'te Reşadiye Kıraathanesi ile Hamdi Efendi Kıraathanesi, Yeşiltulumba' da Giritli Necati Efendi Kıraathanesi ile Dil-küşa Kıraathanesi, Divanyolu'nda Türkiye Kıraathanesi, Hürriyet Kıraathanesi, Arif inKıraathanesi(~>) ile Trabzonlu Şükrü Efendi Kıraathanesi, Kocamustafapaşa'da Yani Kıraathanesi ile Dimitraki Kıraathanesi, Nuruosmaniye'de Letafet Kıraathanesi İstanbul'un suriçindeki meddah gösterilerinin izlenebildiği başlıca eğlence merkezle-rindendir. Sur dışında ise Üsküdar'da Taş-çıbaşı Kıraathanesi ile İsmail Efendi Kıraathanesi ve Kasımpaşa'da Bahriye Kıraathanesi bu geleneği sürdüren mekânlardır.

İstanbul'un ticaret bölgelerinden Emi-nönü'nde yer alan kıraathaneler arasında en meşhuru Valide Kıraathanesi'dir. Müşterisi daha çok orta tabakaya mensup tüccar zümreden oluşan bu kıraathanede, tıpkı Sarafim Kıraathanesi'ndeki gibi dönemin gazete ve dergilerini bulmak mümkündür. Galata Köprüsü'nde Rumeli ve Anadolu kıraathaneleri, 19. yy'ın sonlarında faaliyet göstermişler, köprüden gelip geçen her tabakadan insanın uğrak yeri olmuşlardır. Beyoğlu'nda ise kıraathane kültürü, İstanbul yakasındaki kadar canlı değildir. Bölgenin kozmopolit kültür dokusu, burada kıraathanelerin yerine "cafe chantant" türü eğlence merkezlerinin kurulmasını sağlamıştır. 19. yy'da şehir hayatına giren Avrupa kökenli salon oyunları, önce bu mekânlarda yaygınlık kazanmış, ardından İstanbul yakasındaki kıraathanelere geçmiştir. Bu oyunlardan bilardo, Tepebaşı'ndaki Ka-nunıesasi Kıraathanesi'nde(->) oynanmış, İstanbul yakasında ise Direklerarası'ndaki Kâzım'ın Kıraathanesi'nde rağbet görmüştür. Bunun dışında prafa, bezik, pastıra, domino, konsolid ve piket gibi oyunlar da İstanbul kıraathanelerinde oynanmıştır.



Bibi. Mecmua-i Fünûn, 11/22 (Şevval 1280), s. 423-427; The Ittustrated London News, (21 Nisan 1877); Ebuzziya Tevfik, "Kahvehaneler", Mecmua-i Ebuzziya, S. 129-131 (21 Muharrem 1330-5 Safer 1330); ay, Yeni Osmanlılar Tarihi, II, ist., 1973, s. 154; Sermed Muhtar Alus, "Eski Kıraathaneler", Akşam (28 Kânunıevvel 1938); A. Süheyl Ünver, "Yayın Hayatımızda Önemli Yeri Olan Sarafim Kıraathanesi", Belleten, XLIII / 170 (Nisan 1979), s. 481-490; U. Kocabaşoğlu, "İlk Kıraathanenin Açılışı", TT, 1/5 (Mayıs 1984), 65-67; F. Georgeon, "Leş ca-fes â istanbul an XIXe siecle", Etudes Turqu-es et Ottomanes, I (Mart 1992), s. 14-40.

EKREM IŞIN




Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   865   866   867   868   869   870   871   872   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin