Ünden bugüN



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə117/140
tarix27.12.2018
ölçüsü8,87 Mb.
#86730
1   ...   113   114   115   116   117   118   119   120   ...   140

Bibi. Doroteos, "Karie dzami (he moni tes Khoras), Pothen he eponomia", Orthodoxia, c. V (1930), s. 486, 585-595; Gennadios, "He onomasia tes mones tes Khoras", ae, s. 575-584; Konstantios, Constantinia.de, ist., 1946, s. 102-105; A. G. Paspatis, Byzantinai Meletai, ist., 1877, s. 326-332; Pulgher, Eglises Byzan-tines, 31-40; F. J. Schmit, "Kahrie dzami", Iz-vestija Russkogo Archeologiceskogo Instituto V Konstantinopole, XI (1906); A. Rüdell, Die Kahrie Djamissi in Constantinopel, Berlin 1908; Millingen, Byzantine Churches, 288-331; H. E. Del Medico, "Essai sur Kahrie Djami au debut du XIIe siecle" Byzantinische Zeitschrift, XXXII (1932) s. 16-48; Ebersolt, Monuments, 51, 161; Schneider, Byzanz, 57-58; D. Oates, "Summaıy Report on the Exavations of the Byzantine Institute in the Kariye Cami, 1957 and 1958", Dumbarton Oaks Papers, XIV (1960), s. 223-231; Eyice, Bizans Mimarisi, 46-51; S. Eyice "Leş eglises byzantines d'Istan-bul du DCe au XVe siecle", Corsi di Cultura Bi-zantini etRavennati, XII (1965), s. 278; P. Undenvood, The Kariye Cami, I-V, Washington-Londra, 1968; Janin, Eglises et monasteres, 531-538; C. Mango, Architektura Bizantina, Milano, 1975, s. 240-246, 269-273; Müller-Wiener, Bildlexikon, 159-163; A. Ogan-V. Mıraııroğlu, Kariye Cami. Eski Hora Manastın, Ankara, 1955; J. Sevcenko, "Theodore Metochites, Chora et leş courants intellectuels de l'epo-que", An et Societe â Byzance sous leş Paleolo-gues, Venedik, 1971, s. 13-39; N. P. Kondakov, Mozaiki Mecheti Kakhrie dzhamisi VKonstantinopole, Odessa, 1881; A. Leval, Catalogue deş principales mosaıques, peintures et sculp-tures existants â Kahrie Djami, ist., 1886; C. Diehl, "Leş mosaîques de Kahrie-djami", Etu-des Byzantines, (1905), s. 392-431; M. Alpatov, "Die Presken der Kachrie Djami in Konstan-tinopel", München Jahrbuch für bildende Kunst, VI (1929), s. 345-364; J. Ebersolt, "Üne nouvelle mosa'ique de Kahrie-Djami", Revue de l'Art, LV (1929), s. 83-86; ay, "Trois nouve-aux fragments de mosa'iques de Kahrie-Djami", ae, LVI (1929), s. 163-166; H. E. Del Medico, "La mosa'ique de la Koimesis â Kahrie Djami", Byzantion, VII (1932), s. 123-141; ay, "La Koimesis de Kahrie-Djami. Essai de datati-on", RevueArcheologique, I (1933), s. 58-92; P. A. Undenvood, "The Deesis Mosaie in the Kahrie Cami at istanbul", Late Classical and Medieval Studies in Honor of.A.M. Friend, Princeton, 1955, s. 254-260; ay, "First Prelimi-naıy Report on the Restoration of the Fresco-es in the Kariye Camii at istanbul", Dumbarton Oaks Papers, IX-X (1956), s. 253-288, XI (1957), s. 173-220, XII (1958), s. 235-265, XIII (1959), s. 187-212; ay, "Palaeologan Narrati-ve Style and an Italianate Fresco of the 15 th Century in the Kariye Camii", Studies in the History of Art Dedicated to W. E. Suida, New York, 1959, s. 1-9; R. Kautsch, Kapitellstudien, Berlin, 1936, s. 60; L. Brehier, La sculpture et leş arts mineurs byzantins, Paris, 1936, s. 65; H. Belting, "Eine Gruppe Konstantinopler Re-liefs aus dem 11. Jahrhundert", Pantheon, XXX (1972), s. 263-271; Ayvansarayî, Hadîka, I, 159; Barkan-Ayverdi, Tahrir Defteri, 424, Fatih Camileri, 142-144.

SEMAVİ EYİCE



KARIMAN PASAJI

470


471

KARTAL İLÇESİ

KARIMAN PASAJI

Bugün istiklal Caddesi üzerinde Perukâr (eski Berber) Çıkmazı ile Saka Salim Çıkmazı arasında yükselen istanbul Sanayi Odası'na ait Odakule isimli binanın yerinde daha önce var olan pasaj.

1789 Fransız Ihtilali'nden sonra İstanbul'a göçerek yerleşen Alleon ailesinin(-0 Surp Yerrortutyun (Sainte Trinite) Ermeni Katolik kilisesinin yakınında ve anacad-de Grand Rue de Pera (bugün istiklal Caddesi) üzerinde kışlık konağı bulunuyordu. Aile 1870'te binayı Bartoli Biraderler'e sattı. Panayia Kilisesi'nin karşısında bonmar-şe türü mağazalan bulunan Bortoli kardeşler satın aldıkları konutun yerinde Bön Marche adlı büyük bir bina inşa ettiler ve alt katta aynı adla bir mağaza açtılar.

Bön Marche daha çok Paris'teki büyük mağazaları hatırlatıyordu, içinde her şey satılırdı, her türlü ev eşyasından, maroken takımlardan şekerlemelere, kırtasiyeden mücevherata, çeşit çeşit giysiden optik a-letlere, kristallerden ya da Saksonya porselenlerinden şarap ya da likörlere, oyuncaklardan parfümeriye kadar mağazada yok yoktu. Binanın bir kapısı Grand Rue de Pera, diğer kapısı ise Petits-Champs deş Morts (bugünkü Meşrutiyet Caddesi) üzerinde olduğu için, burası aynı zamanda "geçit veren bina (pasaj) niteliğindeydi.

1926'da Bortoli Biraderler Bön Marche' yi satılığa çıkardılar. Pasaj ve binayı, İstanbul'da ünlenmiş olan Karlman (Carlmann) ailesi satın aldı. istanbul'un Yahudi Levan-tenlerinden Karlman önceleri, "Blumberg" ile birlikte, Galata'daki Büyük Millet Ha-nı'nın birinci katında, "Karlman ve Blumberg" adlı büyük konfeksiyon mağazasını açmış, 1896'da Blumberg'den ayrılarak, Grand Rue de Pera üzerinde bulunan, Vasıl Anastasiadis'in eczanesi ile modist An-tuanet Mariani'nin yan yana olan dükkânlarını devralmıştı (şimdiki Sümerbank ve iş Bankası'nın bulunduğu yer). Burada, "Maison Carlmann" adlı konfeksiyon mağazasını tek başına işleten Kari Karlman' in büyük oğlu Ferdinand eski istanbul mebusu Karaso'nun kızı Matmazel Ida'yla küçük oğlu Leopold ise, Matmazel Bertha Wedmnn'la evlenmişlerdi. Görüldüğü gibi, istanbul'da kök salmış Karlman ailesi, Bortoli Biraderlerden pasajı ve binayı satın a-lınca ilk olarak adını değiştirmiş, Bön Marc-he'nin yerine Karlman Pasajı adını koymuştu.

Bu arada, binanın ilk katını, Mikhail Mik-hailoviç kiralayarak devrin en lüks lokallerinden biri olan Turquoise'ı açmıştı. Tur-quoise 250 masalık üç salondan oluşuyordu. Meşrutiyet Caddesi'nden iki, istiklal Caddesi'nden ise tek merdivenle çıkıla-biliyordu. Bu, ünlü ve döneminde gerçekten büyük hizmet veren lokal 1934'te kapanmak zorunda kaldı. Halbuki dönemin en iyi orkestraları, en iyi varyeteleri burayı dolduruyor, ayrıca yılbaşı ve güzellik balolarının tamamı burada veriliyordu.

Karlman Pasajı'na, istiklal Caddesi üzerinden tek bir basamakla girilirdi. Yerler si-yah-beyaz kare mermerlerle döşenmişti.

Her iki tarafta da satış reyonları bulunuyordu. Yukarı çıkan merdiven, pasajın bitiminde ve ortada idi. Bu merdiven de mermerdendi.

Meşrutiyet Caddesi'ne çıkışta, kademe farkı nedeniyle caddeye inen merdiven, üst kadara çıkan merdivenin yanında idi.

Bir ara Necdet Sander, Saray Kitabevi olarak, Karlman Pasajı'nın içinde birkaç reyon kiralamıştı. Gene italyan Baldini Kitabevi de kapanmadan önce bir süre pasajdaki bir dükkândaydı. 1920'de Ruslar istanbul'a daha doğru bir deyimle Pera'ya geldiklerinde "L'Union deş Zemstvos Rus-ses" adlı büroları 1927'ye kadar binanın ü-çüncü katına yerleşmişti.

Pasajın üst bölümlerini oluşturan dairelerde yaşamış olanlar arasında Bartoli Bi-raderler'i, Karlmanları, Dr. Bizantiadis'i, Dr. Koridis'i, modist Mastroyeni'yi, terzi Ka-riyokopulos'u sayabiliriz.

Karlman ailesi, Varlık Vergisi'nin çıktığı 1942'ye kadar mağazayı çok iyi yönettiler, ama konan verginin çokluğundan vergiyi ödeyememe durumuna düştüler. Osmanlı Bankası devreye girerek verginin tümünü ödedi. Yalnız Karlman ailesi borçlarını ödeyinceye kadar, kapılarında "Osmanlı Bankası Deposudur" tabelası asılı kaldı.

Pasaja girince mağazaya ait çeşitli reyonların boydan boya vitrinleriyle karşılaşırdınız. Sonra, bunların bir bölümü ayrı dükkânlar halinde düzenlenip kiraya verildi. Birinci kat Turquoise kapandıktan sonra boş kaldı, sadece pasajdaki bazı yeni reyonlar buraya nakledildiler.

Sonuçta IstanbuJ Sanayi Odası tarafından satın alınan bina, yıktırılarak yerine bugünkü gökdelen dikildi ve adına da Odakule denildi.

BEH2AT ÜSDİKEN

KARNAVALLAR

Hıristiyanların büyük perhize girmeden önce yaptıkları şenliklere verilen ad. Günleri, mezheplere göre küçük farklılıklar göstermekle birlikte ocak ya da şubat aylarına rastlar.

Karnaval şenliklerinin Hıristiyan toplumlarında doğrudan doğruya dinsel anlam taşımamakla birlikte büyük perhiz öncesine rastlaması ve hayvansal besinlerin yenmediği perhiz günlerine girmeden bu tür besinleri bol bol yiyerek eğlenme biçiminde uygulanması, sonradan dinsel bir anlam kazanmasına da yol açmıştır.

Hıristiyanlık öncesi kış şenliklerinin din değişikliğiyle birlikte yeni bir kimlik kazanması biçiminde de yorumlanan karnavallar Katolik ülkelerde daha büyük coşkularla kutlanırken istanbul'un Hıristiyan cemaatleri de kendi aralarında karnaval şenlikleri düzenlerler.

istanbul karnavalları, Hıristiyanların nüfus yoğunluğuna sahip olduğu Beyoğlu, Galata semtlerinde başta bugünkü istiklal Caddesi olmak üzere birçok kapalı ve açık mekânlarda büyük eğlencelerle kutlandığı gibi Kurtuluş, Bağlarbaşı, Samatya, Bakırköy, Yeşilköy, Ortaköy, Arnavutköy, Çengelköy semtlerinde de gece ve gündüz kar-

naval şenlikleri düzenlenirdi, istanbul'un Rum halkı arasında daha coşkulu bir biçimde kutlanan karnaval eğlencelerine Türkler "apukurya"(-») Rumlar ise "apekriya" derlerdi.

Eski istanbul'un karnaval eğlenceleri Ahmed Mithat Efendi'nin Karnaval (1881) adlı romanına konu olmuş, kendi inanç ve geleneklerine göre bu şenliklere katılan zengin bir Ermeni ailesinin kişiliğinde Ermeni cemaatinin durumu da sergilenmiştir. Ahmed Rasim'in Fubş-ı Atik (1922), Muharrir Bu Ya! (1926) ve Şehir Mektupları (1900) adlı eserlerinde de yazarın bizzat katıldığı karnaval eğlencelerine ilişkin gözlem ve anılara yer verilir. Sermet Muhtar Alus da çeşitli yazılarında karnaval eğlencelerinden söz eder, gözlem ve anılarını dile getirir.

Günümüz istanbul'unda da karnaval günlerinde, eski coşku ve kalabalıklarla olmasa bile bu tür kutlamalar yapılmaktadır.



Bibi. A. Rasim, Fubş-ı Atik, II, ist., 1922, s. 181-218; ay, Muharrir Bu Ya!, ist., 1926; s. 308-312; ay, Şehir Mektuplun, I-II, ist., 1992, s. 144-150; S. M. Alus, "Apukurya", Resimli Tarih Mecmuası, VI, S. 72 (Aralık 1955), s. 4228-4230; ay, "Apukurya Maskaraları", ISTA, II, 851-901; "Apukurya", 1KSA, II, 746-748; "Karnaval", TA, XXI, 354.

İSTANBUL


KARTAL BABA TEKKESİ

Üsküdar Ilçesi'nde, Nuhkuyusu'nda, Ara-kiyeci Hacı Mehmet Mahallesi'nde, güneyde Nuhkuyusu Caddesi, batıda Kartal Baba Caddesi, kuzeyde de Yamacı Sokağı'mn kuşattığı arsa üzerinde yer almaktaydı.

Kaynaklarda "Kartal Ahmed Efendi", "Şeyh Ahmed Kartal" ve "Şeyh Kartal" adları ile de zikredilen bu tekke tespit edilemeyen bir tarihte Kadiri tarikatından "Kartal Baba" lakaplı Şeyh Ahmed Efendi tarafından kurulmuş, 1878'deKavalalıMehmed Ali.Paşa'nın (ö. 1848) azatlı cariyelerinden La'lter Hanım (ö. 1878) tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. Tekkelerin kapatılmasını (1925) izleyen dönemde bir müddet mesken olarak kullanıldıktan sonra kendi haline terk edilen ve harap düşen yapı 1970' lerde Vakıflar İdaresi tarafından yıktırılmış, yerine, aynı adı taşıyan fakat eski bina ile hiçbir ilgisi olmayan Kartal Baba Camii yaptırılmıştır.

Ayin günü salı olan Kartal Baba Tekke-si'nde şeyhlik yapanların tam bir listesi kaynaklarda yer almaz. Ancak 1249/1834' te II. Mahmud'un kızlarından Saliha Sul-tan'ın düğününe davetli Kadiri şeyhleri a-rasında "Şeyh Kartal Tekkesi Şeyhi el-Sey-yid Ömer Efendi'nin" adı geçmekte, Ban-dırmalızade A. Münib Efendi'nin 1307/ 1889'da basılan Mecmua-i Tekâyâ'smda ibrahim Efendi adındaki postnişinin adı verilmekte, H. Vassafın Sefînetsinde ise son şeyhin Hulki Efendi olduğu belirtilmektedir. Dahiliye Nezareti'nin hazırlattığı 1301/1885 tarihli istatistik cetvelinde tekkede 3 erkek ile 3 kadının ikamet ettiği kayıtlıdır.

Tekkeyi meydana getiren bölümler, arsanın güneyinde, Nuhkuyusu Caddesi ü-zerinde yer alan "L" biçiminde, iki katlı bir

yapının içinde toplanmış, yapının doğu kanadı harem dairesine, kuzey kanadı selamlığa ayrılmış, güneybatı köşesine de aralarında bir bütün oluşturan tevhidhane ile türbe bölümleri yerleştirilmiştir. Zemin katın, kagir olan dış duvarları moloz taşla örülmüş, zemin kattaki iç duvarlarla üst katta, tevhidhane-türbe bölümünün kagir duvarları dışında kalanlar, ahşap iskeleti! ve bağdadi sıvalı olarak tasarlanmış, kırma çatı alaturka kiremitlerle kaplanmıştır.

Dikdörtgen bir alanı (11x8,75 m) kaplayan ve iki kat yüksekliğinde olan tevhidhane-türbe bölümünün esas girişi kuzey duvarının ekseninde yer almakta ve selamlık sofasına açılmakta, doğu duvarında da harem dairesine geçit veren daha dar bir kapı bulunmaktadır. Ayinlere tahsis edilmiş olan alan kuzey ve doğu yönlerinde iki katlı mahfillerle, batı yönünde ise türbeye ayrılmış olan alanla kuşatılmıştır. Alttaki mahfillerin zemini bir seki ile yükseltilmiştir. Kare kesitli ahşap direklere oturan ve gerek selamlık, gerekse de harem kanadı ile irtibatlandırılmış bulunan fevkani mahfillerde, alışılmışın aksine ahşap kafesler yer almamakta, söz konusu mahfillerin kısmen erkeklere, kısmen de kadınlara tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Kartal Baba ile daha sonraki şeyhlere ait toplam 5 a-det ahşap sandukanın sıralandığı türbe kesimi ayin alanından basit ahşap parmaklıklarla ayrılmıştır.

Selamlığın batı cephesinde, Kartal Baba Caddesi'ne açılan cümle kapısının ardındaki koridor, meydan odası ve kahve ocağı oldukları anlaşılan iki birim tarafından kuşatılmıştır. Koridorun nihayetindeki sofadan tevhidhane-türbe bölümüne geçilmekte, aynı zamanda çift kollu bir merdivenle üst kat sofasına ulaşılmaktadır. Üst kattaki sofanın batısında şeyh odası, güney duvarında da fevkani mahfillere açılan kapı yer alır. iki katlı sıradan bir mesken niteliğinde olan harem bölümünde orta so-falı plan tipinin 19. yy'da çok yayınlaşan bir varyantı kullanılmış, katların ekseninde gelişen dikdörtgen planlı sofaların yanlarına, yüklüklerle donatılmış olan odalar ve helalar sıralanmış, zemin katta girişin karşısına gelen kuzey kenarına da merdiven yerleştirilmiştir. Üst katta güney yönünde yer alan odalar Nuhkuyusu Caddesi üzerindeki cepheden ileri taşan çıkmalarla genişletilmiş, sofanın batısında bulunan ve tevhidhaneye komşu olan iki odadan fevkani mahfile birer kapı açılmıştır.

Dış görünümü itibariyle Tanzimat döneminin kagir konaklarını andıran Kartal Baba Tekkesi'nin cephelerinde son derecede yalın bir tasarım göze çarpar. Bütün kapılar ve pencereler dikdörtgen açıklık-lı olarak tasarlanmış, gerek cephelerde, gerekse de yapının içerdiği mekânlarda herhangi bir bezemeye yer verilmemiştir. Tev-hidhanenin tavanında, çıtalarla meydana getirilmiş sekizgen biçimindeki göbek, tekkede bezeme olarak nitelendirilebilecek tek öğedir. I. H. Konyalı'nın, tekke yıkılmadan önce gördüğü 1296/1878 tarihli manzum ihya kitabesinin akıbeti bilinmemektedir. La'lter Hanım'in mezarı tek-

Kartal Baba

Tekkesi'nin

zemin


kat planı.

MSÛArşivl/

M. K. Tomaç,

A. IV. Arnas

kenin kuzey yönündeki arka bahçede yer alır.



BibL Çetin, Tekkeler, 589; Aynur, Saliha Sultan, 38, no. 177; Asitâne, 12; Osman Bey, Mecmua-i Cevâmi, II, 70-71, no. 123; Münib, Mecmua-i Tekâyâ, 11; Raif, Mir'at, 134; îb-saiyatll, 20; Vassaf, Sefine, V, 273; B. Çeçener, "Üsküdar Mezarlıkları, Türbeleri ve Hazirele-ri", TTOKBelleteni, 49/328(1975), 18 vd; Konyalı, Üsküdar Tarihi, I, 181-182, 420.

M. BAHA TANMAN



KARTAL İLÇESİ

istanbul Ili'nin doğu yarısında yer alır. Kartal ilçesi kuzeyde Ümraniye, kuzeydoğuda Beykoz(->) ve Pendik(->), doğuda Sul-tanbeyli(-») ve yine Pendik, güneyde Marmara Denizi, batıda da Maltepe(->) ilçelerine komşudur. Devlet istatistik Enstitü-sü'nün 1990'da yapılan nüfus sayımı sonuçlarına ilişkin verilerinde Kartal ilçesi' nin yüzölçümü 234 km2 olarak görülmektedir. Ancak eskiden Kartal'a bağlı olan Maltepe (yaklaşık 52 km2) ile Sultanbey-

Yüzyıl başında

Kartal'ın bir

görünümü.

A. Eken,


Kartpostallarda

istanbul,

ist., 1992

li'nin (yaklaşık 35 km2) 1992'de ayrı birer ilçe yapılmasından sonra yeni sınırları i-çinde 147 km2'lik bir alan kapladığı sanılmaktadır.

Kırsal kesimi de bulunan ilçenin kentsel alanı 27 mahalleden oluşur. Bunlardan 22'si kent merkezinde, 5'i ise kırsal kesimdeki Şamandıra bucak merkezinde yer alır. Kent merkezindeki mahalleler Cevizli, Cumhuriyet, Çarşı, Çavuşoğlu, Esentepe, Ferhat Paşa, Gümüşpınar, Hürriyet, Karlık-tepe, Kordonboyu, Orhantepe, Orta, Pet-roliş, Rahmanlar, Soğanlık-Yeni, Topsel-vi, Uğur Mumcu, Yakacık-Yeni, Yalı, Yeni, Yeşilbağlar ve Yukarı'dır. Şamandıra' daki mahalleler ise Abdurrahman Gazi, Eyüp Sultan, Fatih, Osman Gazi ve Veysel Karani adlarını taşır.

Kartal ve çevresine ne zaman yerleşil-diğine ilişkin yeterli bilgi yoktur. Ama Kartal'dan ayrılarak ilçe yapılan Maltepe ve Pendik'te günümüzden 5.000 yıl öncesine dayanan yerleşim kalıntılarına rastlanmıştır. Kartal ilçe merkezine ait bilgiler Bizans

L

KARTAL İLÇESİ



472

473

KARTPOSTALLAR



Faaliyet Kollan

Erkek

Kadın

Toplam

Tarım dışı üretim faaliyetlerinde çalışanlar ve ulaşım makineleri kullananlar

72.062

9.104

81.166

Hizmet işlerinde çalışanlar

13.552

2.849

16.401

Satış ve ticaret personeli

20.580

2.499

23.079

idari personel ve benzeri çalışanlar

9.443

7.781

17.224

ilmi ve teknik elemanlar, serbest meslek sahipleri ve bunlarla ilgili diğer meslekler

11.102

5.608

16.710

Müteşebbisler, direktörler ve üst kademe yöneticileri

4.187

329

4.516

Tarım, hayvancılık, ormancılık, balıkçılık ve avcılık işlerinde çalışanlar

1.220

112

1.332

işsiz olup iş arayanlar ve bilinmeyenler

11.825

3.306

15.131

Genel Toplam

143.971

31.588

175.559

Tablo H Kartal Ilçesi'nde Çalışanların Faaliyet Kollarına Göre Dağılımı

Kaynak: 1990 Genel Nüfus Sayımı, "Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri, tli 34-lstanbul", DiE, Ankara, Temmuz 1993.

döneminden başlar. Buradaki balıkçı köyüne, kıyıdaki küçük limanı nedeniyle Bizanslılar Kartalimen (ya da Cartalimin) derlerdi. Adalar'ın karşısındaki bu küçük köyün halkı balıkçılığın yamsıra sebze yetiş-tiriciliğiyle de uğraşıyordu. Türklerin bu yöreye Uk kez gelmeleri 1080lerin başına rastlar. Kutalmışoğlu Süleymanşah Bizanslılarla yaptığı anlaşma sonucunda Dragos Çayı'nın doğusundaki topraklan egemenliğine aldı. Daha sonra Bizanslılar anlaşmaya uymayarak bu toprakları geri aldılar. 1329'da bugünkü Maltepe'de yapılan ve Bizanslıların hezimete uğramasıyla sonuçlanan Pelekanon Savaşı'ndan sonra Kartal yöresi tümüyle Osmanlı egemenliğine girdi.

Türkler 1330'dan sonra Kartal ve çevresine yerleşmeye başladılar. Orhan Bey'in Bizanslılarla yaptığı anlaşmaya göre, imparator III. Andronikos'un Merdivenköy' deki av köşkünde bir Ahî zaviyesi kuruldu. Bu zaviye sonradan istanbul'un en büyük Bektaşî merkezlerinden biri olan Şah-kulu Sultan Tekkesi'ne dönüştü. Ahî zaviyesinde birçok derviş yaşamaktaydı. Bizans hakkında bilgi toplayıp Osmanlılara rapor eden bu dervişlere "Gözcü Baba-lar"da denirdi. Bir süre sonra Bizanslılar zaviyeyi basarak biri dışında bütün dervişleri katlettiler. Kaçan Kartal Baba'mn Kartalimen'de yakalanarak öldürüldüğü ve adının da buraya verildiği söylenir.

Kartal, Osmanlı döneminde de eskisi gibi balıkçılık ve bahçecilik yapılan küçük bir yerleşme olma özelliğim korudu. Bağlar, bahçeler ve bostanlarla kaplı olan Kartal, uzun yıllar istanbul'un sebze ve meyvesinin bir bölümünü karşıladı. Gemilerle getirilen buğdaylar buradaki değirmenlerde öğütülerek istanbul'a gönderiliyordu. Türklerin de yaşadığı Kartal'da halkın büyük bölümü Rumlardan oluşuyordu. Kıyıdaki iskele çevresinde yer alan Kartal Köyü, günümüzde aynı adı taşıyan semtin ve ilçenin tarihsel çekirdeğidir.

1873'te Haydarpaşa-Pendik banliyö hattının açılmasından sonra Kartal'da bir gelişme başladı. Kartal yöresi 19. yy'ın sonlarında Üsküdar sancağına bağlı bir kazaydı. Ekili ve dikili alanların bitiminde başlayan ormanlar Aydos Dağı'na doğru uzanıyordu. Samandıra'daki ormanlar kentin av alanlarından biriydi.

Lozan Antlaşması hükümlerine göre yapılan mübadelede Kartallı Rumlar Yunanistan'a, Kavala yöresinde yaşayan Müslüman halkın bir bölümü de Kartal'a, göç etti. Göçmenlerin yapmayı bildiği tek üretimin tütün yetiştiriciliği olması nedeniyle, Kartal'daki bağlar, bahçeler ve bostanlar bir süre sonra büyük ölçüde yozlaştı. Cum-huriyet'in ilk yularında bir vilayet olan Üsküdar'a bağlı olan Kartal, 1926'da Üsküdar' m, istanbul'un bir kazası haline getirilmesinden sonra 1928'de yeniden kaza (ilçe) yapıldı.

Daha çok banliyö yerleşmesi olarak gelişen Kartal, 1950 öncesinde istanbul'un sayfiyesi haline gelmeye başladı. Eski Kartal Köyü'ndeki bağlar ve bahçeler içinde bulunan evler, yazın kentin sıcağından bunalan sahipleri tarafından ferahlatıcı say-

fiyeler olarak değerlendirilirdi. Kıyıdaki plajların berrak sularında istanbulluların bir bölümü serinlerdi.

Kartal, sayfiye yerleşmesi olmanın yamsıra ulaşım merkezi olarak da önem kazanan bir semtti. Bursa ve izmir yolunda izmit Körfezi'ni dolaşmak istemeyen araçlar, Kartal'dan araba vapurlarıyla Yalova' ya geçerlerdi. Kartal-Yalova araba vapurları banliyö treni bağlantılı olarak yolcu trafiğine de sahne olurdu. Sanayileşmeye bağlı olarak gözlenen hızlı gelişme, özellikle 1970'ten sonra semtin kıyı kesiminden itibaren bir apartmanlaşma sürecini başlattı. Kartal iskelesi çevresindeki semtin 1940'ta 3.622 olan nüfusu, 1950'de 5.301'i, 1960'ta 14.815'i buldu; 1965'te 20.000'i ve 1975'te de 35.000'i aştı. Kartal semtini oluşturduğu düşünülebilecek Ça-vuşoğlu, Karlıktepe, Kordonboyu, Petroliş ve Yukarı mahallelerinin toplam nüfusu 1990'da 62.017'ydi.

Artık kıyılarındaki yoğun kirlilik nedeniyle denize girilemeyen Kartal semti, bü-yükşehir belediye sınırları içinde önemli bir ticaret ve hizmet merkezidir. Eskiden körfezi geçişte önem taşıyan suyoluyla a-raç ulaşımı Kartal'dan Eskihisar'a kaymıştır.

1947'de Kartal ve çevresinin sanayi bölgesi olarak belirlenmesi, ilçe için önemli bir dönüm noktası oldu. Ulaşım olanaklarının elverişli ve arazi fiyatlarının ucuz olması nedeniyle Ankara Asfaltı'nın iki yanı kısa bir süre içinde fabrikalarla doldu. Bu fabrikaların yakınındaki alanlar zamanla gecekondu mahalleleri halinde gelişti. Kıyı kesiminde ve demiryolu boyunca uzanan alanlarda bulunan bahçeli bir ve iki katlı evlerin yerini de zamanla apartmanlar aldı. 1970'lerde Ankara Asfaltı ile demiryolu arasındaki alanlarda yoğun bir apartmanlaşma yaşandı.

1980'den sonra daha da kalabalıklaşan Kartal llçesi'nin nüfusu 500.000'i aşü. Yalnızca Dragos(->) ve Tuzla(-») sayfiye özelliğini koruyabildi. Aşırı büyüme nedeniyle yönetsel sorunlarla karşı karşıya kalan Kartal Ilçesi'nden 1987'de Pendik, 1992'de Maltepe ve Sultanbeyli ayrılarak ilçe yapıldı.



Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   113   114   115   116   117   118   119   120   ...   140




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin