9. Gardner, H., (1999). Intelligence Reframed; Multiple Intelligences for the 21st Century, A member of the Perseus Books Group.
10. Goodnough, K., (2001). Multiple Intelligences Theory; A Framework for Personalizing Science Curricula, School Science and Mathematics, 101, 4, 180-193.
11. Gökdere, M. ve Küçük, M. (2003). Üstün yetenekli öğrencilerin fen öğretimindeki mevcut durum: Türkiye örneklemi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri Dergisi, 3 (1) 101-124.
12. Gökdere, M., Küçük, M., and Çepni, S., (2003)Gifted science education in Turkey: Gifted teachers’ selection, perspectives and needs. Asia-Pacific Forum on Science Learning and Teaching Volume 4, Issue 2, Article 5
13. Karaca, F., (1998). Lise 1 Kimya Ders Kitabı, Birinci Baskı, Paşa Yayıncılık,Ankara.
14. Özden, Y., (1998). Öğrenme ve Öğretme, Pegem Yayınları, Ankara
15. Saban, A., (2001). Çoklu Zekâ Teorisi ve Eğitim, Nobel Yayınları, Ankara.
16. Scherer, M., (1999). The Understanding Pathway; A conversation with Howard Gardner, Educational Leadership, 57(3).Seventh Edition, Prentice Hall Inc., Simon & Schuster A Viacom Company,
17. Sternberg, R. J., (1997). What Does It Mean to be Smart?, Educational Leadership, March…..
18. Tebliğler Dergisi, 2001.Bilim Sanat Merkezleri Yönergesi, Sayı: 2530, Cilt: 64.
Okul Öncesi Eğitim Kurumuna Devam Eden Beş-Altı Yaş Grubunda ve Matematik Alanında Üstün Yetenekli Olan Çocukların Sosyodemogrofik Özellikler Bakımından İncelenmesi
H. Elif DAĞLIOĞLU*
ÖZET
Bu araştırma, Ankara ili merkezindeki kamu kuruluşlarına bağlı okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden çocuklar arasından matematik alanında üstün yetenekli olanları belirlemek ve bu çocukları yaş,cinsiyet, ebeveyn ve aile yapısı ile ilgili özellikler bakımından incelemek amacıyla planlanmıştır.
90’ı beş, 130’u altı yaş olmak üzere toplam 220 çocuk, Çocuk Değerlendirme Formları ile hem öğretmenleri hem de aileleri tarafından aday gösterilmiştir. Bu çocuklardan, Temel Kabiliyetler Testi 5-7 sonucunda 130 ve üzerinde zekâ bölümüne sahip olan ve 5-8 yaş düzeyi Matematik Aktivitelerinde takvim yaşının en az iki yaş üzerindeki matematik aktivitesinde başarılı olan toplam 29 çocuk “matematik alanında üstün yetenekli” olarak belirlenmiştir.
Sonuç olarak, araştırma kapsamındaki beş ve altı yaş grubu çocuklar göz önüne alındığında, matematik alanında üstün yetenekli olmada cinsiyetin önemsiz ve annenin meslek sahibi olmasının önemli bir değişken olduğu saptanmıştır.
GİRİŞ
Matematik, dünyanın düzen ve organizasyonu için son derece önemli ve gerekli bir araçtır ve herkes matematiği belli bir yere kadar öğrenmek zorundadır. Matematik ve diğer bilimlerin anlaşılmasında gerekli olan becerilerin temeli okul öncesi dönemde atılmaya başlamakta ve çocuğun daha sonraki okul hayatı için gerekli olan matematik bilgisinin ve kavramlarının kazanılmasına yardımcı olmaktadır (Güven 2000).
Çocuklar 5 yaşa geldiklerinde 1’den 10’a kadar hatta daha ileri sayı saymayı bilinçli olarak yapabilirler. Sınıflandırma yapabilirler. Sayıların temel korunumunu ve sayılara olan ilavelerin ana prensibini anlayabilirler. Niceliklerin biçimlerini zihinlerinde düşünerek ifade edebilirler. Bütün bunları bilinçli olarak yaparlar. Günlük deneyimlerini kullanarak parça bütün ilişkisini başarabilirler. 6 yaştaki çocuklar ise, bir cismin niteliğindeki bazı değişikliğe rağmen bazı özelliklerinin sabit kaldığını farketmeye başlamışlardır. 1-20 arasındaki sayıları anlamlarını bilerek sayarlar, bir grup nesneyi tek tek sayarak kaç tane olduğunu söylerler. Sıralama becerisi gelişmiştir, yarım ve bütünü gösterirler. İstenildiğinde bir grup nesneyi ikişerli, üçerli gruplara ayırabilirler (Metin 2002).
Matematik alanında üstün yetenek, matematik alanında en üst noktaya ulaşmada veya sadece aritmetik hesaplamaları yapmada yüksek düzeyde kabiliyet göstermekten çok matematiksel fikirleri ve matematiksel mantığı anlamada yüksek yeteneği ifade eder (Miller 1990).
Araştırmalara göre, matematiksel alanda üstün yetenekli çocukların, materyali organize etme,şablonları ve kuralları kullanma, problemin ifadesini değiştirme, şablon ve kurallarda yeni ifadeler kullanma, çok karmaşık konuları anlama ve bu konularda çalışma, işlemleri tersine çevirebilme, ilgili problemleri bulma (yapılandırma) gibi problem çözme işlemlerinde usta oldukları belirlenmiştir (Miller 1990).
“Matematik alanında kabiliyetli, matematik alanında yetenekli ve matematik alanında yüksek seviyede yetenekli” gibi terimler genellikle nüfusun üst %2-3’ünde yer alan matematiksel yönden yetenekli öğrencileri ifade etmek için kullanılır (Miller 1990).
Matematik alanında üstün yetenekli çocukların belirlenmesinde sadece matematik başarı ve/veya yetenek testlerinden alınan bilgiler yeterli değildir. Bu nedenle bu çocukları belirleyebilmek için aşağıda sıralanan ölçme araçlarından yararlanılabilir:
1. Zekâ Testleri: Zekâ testlerinin sonuçları sıklıkla kayda değer bilgi verir ve matematik alanında yeteneğin varlığı konusunda ipucu sağlar. Ancak tek başına kullanıldığında matematik alanında yüksek yeteneği tanılamada yeterli değildir.
2. Yaratıcılık Testleri: Yüksek yaratıcılığın değerlendirilmesi, matematiğe ilginin yoğunluğunu göstermekle birlikte matematik alanında yeteneğin önemli bir ip ucu olarak değerlendirilebilir.
3. Matematik Başarı Testleri: Matematik başarı testlerinde ulusal normların %95 ya da %97 sinin üzerinde puan alan öğrenciler matematik alanında yüksek yetenekli olabilirler ancak gerçek üstün yeteneklilerden, yüksek başarı gösterenleri ayırmaya ihtiyaç vardır.
4. Matematik Yetenek Testi: Standardize edilmiş matematik yetenek testi sonuçları, matematik başarı testlerinin sonuçlarının kullanımına benzer yolla değerlendirilir.
5. Seviye Üstü Matematik Yetenek Testleri: Bu araç, sadece normal sınıf seviyesi ölçeklerinde güçlü matematik kabiliyeti gösteren öğrencilere ya da kesin olarak yüksek matematik yeteneği gösteren öğrencilere uygulanmalıdır. Bir seviye üstü matematik yetenek testi, test uygulanan çocuğun yaklaşık bir veya 1/3 yaş üzerinde olan öğrenciler için kullanılan ve düzenlenen bir testtir (Miller 1990).
Matematik alanında üstün yetenekli çocukları belirlerken yetenek alanlarına göre hazırlanmış testlerin yanı sıra çocuğun, ailesi, öğretmeni, yaşadığı çevre ve diğer gelişim özellikleri ile ilgili verilere de genel değerlendirme basamağında gereksinim duyulur.
Bu araştırma, kamu kuruluşlarına bağlı okul öncesi yuva, kreş, anaokulu ve bakımevine devam eden 5-6 yaş grubu çocuklar arasından matematik alanında üstün yetenekli olanları belirlemek ve bu belirleme sistemi içersinde matematik alanında üstün yetenekli olarak belirlenen çocukları bazı sosyo-demogrofik özellikleri bakımından incelemek amacıyla yapılmıştır.
YÖNTEM
Araştırmanın Evreni: Ankara ili merkezinde bulunan orta ve orta-üst sosyoekonomik düzey (SED) gelire sahip olanların çalıştığı kamu kuruluşlarına bağlı 15 kreş, anaokulu ve bakım evine devam eden, 2002 şubat ayında yaşları 54-74 aylar (beş ve altı yaş) arasında olan toplam 786 çocuk bu araştırmanın evrenini oluşturmaktadır.
Araştırmanın Örneklemi: Evrendeki çocuklar arasından hem öğretmenleri hem de aileleri tarafından zihinsel yönden üstün yeteneğe sahip olduğu düşünülen 90’ı 5 yaş, 130’u 6 yaş olmak üzere toplam 220 çocuk (103 erkek-117 kız) örneklemi oluşturmuştur.
Veri Toplama Araçları: Dört aşamadan oluşmaktadır:
a) Çocuk Değerlendirme Formu 1 (ÇDF1 Öğretmen için) ve Çocuk Değerlendirme Formu 2 (ÇDF 2Aile için): Okul öncesi öğretmenlerinin sınıflarında üstün yeteneğe sahip olduğunu gözlemlediği öğrencileri, ayrıntılı olarak kaydetmeleri için ÇDF1; ailelerin yaşıtlarına göre daha üst düzeyde yeteneklere sahip olduğunu düşündüğü çocuklarını ayrıntılı olarak kaydetmeleri için ÇDF2 kullanılmıştır. Bu formlar, İllinois Üniversitesi’ nin üstün yetenekli çocuklara yönelik geliştirdiği, İllinois Üniversitesi “Ümit Vaat Eden Küçük Özürlü ve Üstün Yetenekli Çocukların Kazanılması ve Hızlandırılması Projesi” bünyesinde M. Karnes, A. Taylor tarafından hazırlanan “Okul Öncesi Düzey Kabiliyet Değerlendirme Kılavuzu”ndan yararlanılarak hazırlanmıştır (Karnes ve Taylor 1978). Gözlem formlarında belirtilen özellik ya da davranış karakteristiklerine çocuğun ne derece sahip olduğunu göstermek için dört dereceli bir sistem kullanılmıştır. Bu forma kaydedilen çocukların her maddeden elde ettikleri dereceler, puan olarak değerlendirilmiştir.
b) Temel Kabiliyetler Testi 5-7 Grup Zekâ Testi: Temel Kabiliyetler Testi 5-7 bir grup testi olup, 5-7, 7-11 ve 11-17 yaş gruplarına uygulanmak üzere üç ayrı form olarak T. G. Thurstone ve L. L. Thurstone tarafından geliştirilmiştir. Bu testin, 5-7 formu ülkemizde rehberlik ve araştırma merkezleri (RAM) tarafından ön seçim amacıyla yaygın olarak kullanılmaktadır.
TKT 5-7, toplam 130 soru maddesi ve dört alt bölümden oluşmaktadır. Bunlar: dil kavramı, ayırtetme hızı, sayı kavramı ve yer kavramıdır. Ülkemizde yaygın olarak kullanılan TKT 5-7 Grup Zekâ Testi 1953’ te dilimize çevrilmiş ve kısmen adapte edilmiştir. 1992 yılı sonlarında tamamlanan TKT 5-7 testinin Türkiye standardizasyonu çalışmasında, test maddelerinin ayırtedici ve güvenilir olduğu (üç madde dışında), ayrıca tüm maddelerin istenilen düzeyde olduğu saptanmıştır. Test tümüyle ele alındığında orta güçlükte bir testtir (p:.58). Elde edilen sonuçlar, TKT 5-7’ nin güvenilir ve ölçmek istediği özellik açısından homojen bir test olduğunu göstermiştir (M:E.B. 1994).
c) Yetenek Belirleme Etkinlikleri (YBE): YBE, İllinois Üniversitesinin bir projesi olan “Ümit Vaat Eden Küçük Özürlü ve Üstün Yetenekli Çocukların Kazanılması ve Hızlandırılması” dahilinde yetenek belirleme etkinlikleri olarak Karnes ve Shwedel tarafından 1981 yılında geliştirilmiştir. Ancak matematik alanında üstün yetenekli olan çocukları belirlemek amacıyla Renzulli’nin görüşü benimsenerek yetenek, yaratıcılık ve motivasyon ile ilgili olan zihinsel, matematik ve yaratıcılık etkinliklerinin kullanılmasına karar verilmiştir. Her üç alandaki etkinlikler, profesyonel olarak tercüme yapan bir kişi, iyi düzeyde ingilizce bilen bir çocuk gelişimci ve üstün yetenekliler konusunda çalışmaları olan bir akademisyen tarafından çevrilmiş ve düzeltmeleri yapılmıştır. Çocuk, bu etkinliği yaparken, bu etkinlik sırasında gözlenmesi gereken noktalar altı soruda toplanmıştır. Bu sorulara uygun olan davranışları çocuğun yapıp yapmamasına göre puan verilmiştir.
d) Beş-Sekiz Yaş Düzeyi Matematik Aktiviteleri: Matematik alanındaki üstün yetenekli çocukları belirlemek için literatürde de belirtildiği gibi çocukların takvim yaşlarının üzerinde “Seviye Üstü Matematik Testleri” uygulanmaktadır. Bir çocuğu “matematik alanında üstün yetenekli” olarak adlandırabilmek için kullanılan yöntemlerden biri olup, takvim yaşının en az iki yaş üstünde performans göstermesi gerekmektedir. Bu sebeple takvim yaşı beş olanlar için altı ve yedi yaş, takvim yaşı altı olanlar için yedi ve sekiz yaş düzeyi matematik aktiviteleri hazırlanmıştır (Metin 2002, Bal 2000, Dirim 2001). Hazırlanacak matematik aktiviteleri için bir ana sınıfı öğretmeni, bir birinci, bir ikinci sınıf ve bir matematik branş öğretmeninden oluşan bir komisyon oluşturulmuştur. Bu komisyon her bir yaş için matematik aktiviteleri hazırlamış, ön denemelerini yapmış ve uygulanan etkinlikler sonucunda çocukların “başarılı” olarak adlandırılması için etkinliklerin %50’ nin üzerinde puan almalarını kriter olarak belirlemiştir.
Sonuç olarak, takvim yaşı beş ve altı olan çocuklardan, ÇDF1ve ÇDF2 ile aday gösterilip TKT5-7 grup zekâ testi sonucunda 130 ve üzerinde ZB’ne sahip olduğu belirlenen ve takvim yaşının iki yaş üzerinde matematik aktivitesini almaya aday olup “başarılı” olanlar “matematik alanında üstün yetenekli” olarak belirlenmiştir.
4. Verilerin Analizi: Verilerin analizinde SPSS 10.0 paket programı kullanılmıştır. Ki-Kare Testi ve yüzdelik değerler kullanılmıştır. Verilerin test edilmesinde anlamlılık düzeyi 0.05 olarak kabul edilmiştir.
BULGULAR
Öğretmen ve aileleri tarafından ÇDF 1ve ÇDF2 ile aday gösterilen ve örneklem grubunu oluşturan 5-6 yaş grubu çocukların sosyo demogrofik özelliklerinin takvim yaşlarına göre dağılımı tablo 1’de gösterilmiştir.
Tablo 1: ÇDF 1 ve ÇDF 2 ile Öğretmen Ve Aileleri Tarafından Aday Gösterilen 5-6 Yaş Grubu Çocukların Sosyo-Demografik Özelliklerinin Yaşlarına Göre Dağılımı
Tablo 1’de, örneklem grubunun 90’ı 5 yaş, 130’u 6 yaş olmak üzere 220 kişiden oluştuğu, bunlardan 5 yaş grubunun %54.4’ünün kız, %45.6’sının erkek; 6 yaş grubunun ise, %52.3’ünün kız, %47.7’sinin erkek çocuklardan olmak üzere tüm örneklem grubunun %46.8’inin erkek, %53.2’sinin kız çocuklardan meydana geldiği görülmektedir. Örneklemdeki çocukların annelerinin yaşı dikkate alındığında, takvim yaşı 5 olan çocukların %12.2’sinin anne yaşı 22-30 arasında, %76.7’sinin 31-40 arasında, %11.1’inin 41-50 yaş aralığında; takvim yaşı 6 olan çocukların annelerinin yaşı ise, %10’u 21-30, %76.2’si 31-40 , %13.8’i 41-50 yaş aralığındadır. Çocukların baba yaşlarına göre dağılımına bakıldığında, takvim yaşı 5 olan çocukların %57.8’inin babası 21-30, %34.4’ünün babası 31-40, %7.8’inin babası 41-60 yaş aralığında iken takvim yaşı 6 olan grubun %63.8’inin babası 21-30,%30’unun babası 31-40 , %6.2’sinin babası 41-60 yaş arasında olduğu görülmektedir. Örneklem grubundaki çocukları anne-babalarının eğitim durumları dikkate alındığında, takvim yaşı 5 olan çocukların annelerinin %17.8’i lise düzeyine, %68.9’u üniversite, %13.3’ü lisansüstü eğitim düzeyinde; takvim yaşı 6 olan çocukların annelerinin %23.8’ünün lise düzeyinde, %63.8’inin üniversite, %12.3’ünün lisansüstü düzeyde eğitim aldıkları görülmektedir. Babaların eğitim durumları incelendiğinde, takvim yaşı 5 olanların %24.4’ünün babası lise düzeyinde, %61.1’inin üniversite, %14.4’ünün yüksek lisans düzeyinde, takvim yaşı 6 olan çocukların %28.5’inin lise düzeyinde, %58.5’inin üniversite, %13.1’inin lisansüstü düzeyde eğitimli oldukları bulunmuştur. Anne-babanın mesleki durumlarına bakıldığında, takvim yaşı 5 olan çocukların annelerinin %43.3’ünün memur ve idareci, %18.9’unun eğitimci, %11.1’inin teknik, %12.2’sinin sağlık, %14.4’ünün diğer meslek alanlarında, 6 yaş grubu çocukların annelerinin %54.6’sının memur ve idareci, %14.6’sının eğitimci, %6.2’sinin teknik, %16.2’sinin sağlık, %8.5’inin diğer meslek gruplarında çalıştıkları tespit edilmiştir. Babaların mesleki durumları incelendiğinde, takvim yaşı 5 olan çocukların %33.3’ünün babası memur ve idareci, %7.8’inin eğitimci, %26.7’sinin teknik, %6.7’sinin sağlık, %25.6 ‘sının diğer meslek gruplarından, takvim yaşı 6 olan çocukların %39.2’ünün babası memur ve idareci, %9.2’sinin eğitimci, %15.4’ünün teknik, %5.4’ünün sağlık, %30.8’inin diğer meslek gruplarına ait işlerde çalıştıkları görülmüştür.
Tablo 2: Örneklemi oluşturan Çocuklardan Zekâ Bölümü Düzeyileri Göz Önüne Alındığında Üstün Yetenekli Olan ve Olmayanların Annelerinin Mesleki Durumlarına GöreDağılımı
Tablo 2 incelendiğinde, örneklem grubundaki çocuklardan üstün yetenekli olan ve olmayanların zekâ bölümü düzeyleri ile annelerinin mesleki durumları arasında önemli düzeyde bir ilişki olduğu saptanmıştır (x2=15.508, p<0.005).
Belirleme işlemleri sonucunda matematik alanında üstün yetenekli olduğu saptanan 5-6 yaş grubu çocukların evrendeki dağılımı Şekil 1’de verilmiştir. Ankara ili merkezinde kamu kuruluşlarına bağlı okul öncesi kurumlarına devam eden 5-6 yaş grubu toplam 786 kişilik evren içersinden istatistiki hesaplamalar sonucunda evreni temsil edecek 220 kişilik örneklem grubu belirlenmiştir. 220 kişilik (%28) örneklem grubundan TKT5-7 testi ile ZB 130 ve üstünde olan 110 çocuk(%13.9) üstün yetenekli; 130 ve altında ZB’ne sahip olan 110 çocuk (%13.9) ise normal zihinsel yetenekli olarak belirlenen çocuklara uygulanan YBE ve 5-8 yaş düzeyi matematik aktiviteleri sonucunda takvim yaşının iki yaş üstünde matematik aktivitelerini almaya aday olup başarılı olan toplam 29 çocuk (%3.68) matematik alanında üstün yetenekli olarak belirlenmiştir.
Sonuç olarak evren içersinde matematik alanında üstün yetenekli çocukların oranı %3.68’ dir.
Tablo 3’de, belirleme işlemleri sonucunda, matematik alanında üstün yetenekli olarak belirlenen çocukların sosyo-demografik özelliklerin takvim yaşlarına göre dağılımı incelenmiştir. Matematik alanda üstün yetenekli olarak belirlenen çocuklardan takvim yaşı 5 olanların %52.9’u erkek, %47.1’i kız; takvim yaşı 6 olanların ise %50’si kız, %50’si erkektir. Genel olarak bakıldığında matematik alanda üstün yetenekli çocukların %58.6’sı 5 yaş, %41.4’ü 6 yaşında ve %51.7’si erkek %48.3’ü kız çocuklardan oluşmaktadır. Matematik alanında üstün yetenekli olarak belirlenen çocukların takvim yaşlarının annelerinin yaşına göre dağılımı incelendiğinde takvim yaşı 5 olan çocukların %17.6’sının anne yaşı 21-30 arasında, 82.4’ü 31-40 arasında iken takvim yaşı 6 olan çocukların %16.7’sinin anne yaşı 21-30 arasında, %75’inin 31-40, %8.3’ünün ise 41-50 yaş arasında olduğu belirlenmiştir. Ayrıca tabloya genel olarak bakıldığında matematik alanında üstün yetenekli çocukların annelerinin %17.2’si 21-30, %79.3’ü 31-40 ve %3.4’ü 41-50 yaş arasındadır. Matematik alanda üstün yetenekli olduğu belirlenen çocukların takvim yaşlarının baba yaşlarına göre dağılımına bakıldığında, takvim yaşı 5 olan çocukların %11.8’inin babasının yaşı 20 ile 30, %58.8’inin 31 ile 40, %29.4’ünün 41-60; takvim yaşı 6 olan çocukların ise %8.3’ünün babasının yaşı 20 ile 30, %66.7’sinin 31-40, %25’inin 41-60 yaş arasındadır. Genel olarak bakıldığında, matematik alanında üstün yetenekli olarak belirlenen çocukların %10.3’ünün babasının yaşı 20 ile 30 arasında iken %62.1’inin 31 ile 40, %27.6’sının 41-60 arasında olduğu bulunmuştur. Sosyo-demografik özelliklerden olan anne eğitim durumuna göre matematik alanında üstün yetenekli olarak tanılanan çocukların takvim yaşlarına göre dağılımları incelendiğinde, takvim yaşı 5 olan çocukların %11.8’inin anneleri ilk-orta-lise düzeyinde, %70.6’sı üniversite, %17.6’sı yüksek lisans düzeyinde takvim yaşı 6 olan çocukların ise %8.3,’ünün anne eğitim durumu ilk-orta-lise düzeyinde, %66.7’si üniversite, %25’i yüksek lisans düzeyinde eğitim gördüğü belirlenmiştir. Ayrıca matematik alanında üstün yetenekli çocukların%10.3’ünün annesi ilk-orta-lise düzeyinde, %69’u üniversite, %20.7’de yüksek lisans düzeyinde eğitim almıştır. Matematik alanında üstün yetenekli olan çocukların babalarının eğitim durumunun takvim yaşlarına göre dağılımına bakıldığında, takvim yaşı 5 olanların %11.8’inin babası ilk-orta-lise düzeyinde, %64.7’si üniversite, %23.5’i yüksek lisans düzeyinde eğitime sahip olduğu bulunmuştur. Ayrıca genel olarak bakıldığında matematik alanda üstün olan çocukların babasının %17.2’sinin ilk-orta-lise, %62.1’inin üniversite, %20.7’sinin yüksek lisans düzeyinde eğitim almıştır. Söz konusu çocukların annelerinin meslekleri incelendiğinde ise, takvim yaşı 5 olan çocukların %47.1’i memur ve idareci, %5.9’u eğitimci, %11.8’i teknik, %17.6’sı sağlık, %17.6’sı diğer; takvim yaşı 6 olan çocukların %50’si memur ve idareci, %16.7’si eğitimci, %16.7’si teknik, %16.7’si sağlık ile ilgili mesleklere sahip oldukları bulunmuştur. Genel olarak bakıldığında üstün yetenekli olarak belirlenen çocukların %48.3’ü memur ve idareci %10.3’ü eğitimci, %13.8’i teknik, %17.2’si sağlık ve %10.3’ü diğer mesleklerde çalışmaktadırlar. Babalarının meslekleri göz önüne alındığında da, takvim yaşı 5 olan çocukların babasının %17.6’sı memur ve idareci, %23.5’i eğitimci, %29.4’ü teknik, %5.9’u sağlık, %23.5’i diğer; takvim yaşı 6 olan çocukların, babasının %25’i memur ve idareci, %16.7’si eğitimci, %25’i teknik, %8.3’ü sağlık, %25’i diğer meslek gruplarına sahipken genel baktığımızda matematik alanda üstün yetenekli olarak belirlenen çocukların babasının %20.7’si memur ve idareci, %20.7’si eğitimci, %27.6’sı teknik, %6.9’u sağlık, %24.1’i diğer meslek gruplarında çalışmakta oldukları saptanmıştır.
TARTIŞMA
Araştırmada, örneklemi oluşturan 5-6 yaş grubu çocuklardan ÇDF 1 ve ÇDF2 aracılığı ile öğretmen ve aileleri tarafından aday gösterilerek TKT5-7 testi sonucunda 130 ve üzerinde zekâ düzeyine sahip oldukları belirlenen üstün yetenekli çocuklara , zihinsel, matematik ve yaratıcılık alanında uygulanan YBE ve 5-8 yaş düzeyi matematik aktiviteleri sonucunda takvim yaşının iki yaş üstü matematik aktivitesinde başarılı olan çocuklar “matematik alanında üstün yetenekli” olarak tanımlanmıştır.
Öğretmen ve aileler tarafında aday gösterilen çocuklara uygulanan TKT5-7 testi sonucunda üstün yetenekli olarak belirlenen çocukların örneklemin %50’sini oluşturduğu görülmektedir. Böylelikle ÇDF1 ve ÇDF 2 ile öğretmen ve ailelerince üstün yetenekli olduğu düşünülüp aday gösterilen çocukların yarısı yapılan grup zekâ testi sonucunda da gerçekten üstün yetenekli olduğu bulunmuştur.
Pek çok araştırmacı öncelikle ailelerin ve öğretmenlerin yorumlarının üstün yetenekli çocukları seçmede rehber olarak oldukça güvenilir sonuçlar verdiğini çünkü küçük çocukların bilişsel ve sosyal yeteneklerini en iyi şekilde bu iki grubun gözlemleyebildiği ileri sürülmüştür (Jacobs 1936; Lois & Lewis 1992, Framer 1997).
Campione, Brown ve Ferrera (1982) yaptıkları araştırmalarla zihinsel yönden üstün yetenekli çocukların zekâ testlerinde çoğunlukla yüksek skorlar elde ettiklerini ve yüksek düzeyde öğrenme kapasitesine sahip olduklarını bulmuşlardır.
Renzulli ve Hartman (1971), öğretmen gözlem formlarının üstün yetenekli çocukları belirlemede kullanımının çok yüksek düzeyde başarı sağlamadığını belirtmekle birlikte çocuklar hakkında daha ayrıntılı bilgi alma konusunda çok yararlı olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca, George ve arkadaşları (1995), öğretmenlerin üstün yetenekli çocuklarla ilgili verilen seminerler sonrasında isabetli olarak tespit edebilme konusunda başarının %78 oranında arttığını belirtmiştir.
Tyler ve Cari (1991), yaptıkları araştırma sonucu üstün yetenekli çocuk popülasyonunun teşhisinde kullanılan ölçeklerin mümkün olduğunca çok ve değişik olmasının daha güvenilir sonuçlar verdiğini ileri sürmüşlerdir.
Ayrıca üstün yetenekli olarak belirlenen çocukların zekâ düzeyleri ile yaş ve cinsiyetleri arasında ilişki olup olmadığı incelenmiş ve sonuçta yaş ve zekâ düzeyleri arasında önemli düzeyde ilişki olduğu bulunmuştur.
Çocuklarda matematiksel kavramlarla ilgili becerilerin yaşla bağlı olarak 5 yaştan 8 yaşa doğru önemli artış göstermektedir (Bisanz ve ark. 1995)
Araştırmacılar tarafından çocukların matematik performanslarındaki cinsiyet farklılıklarının daha çok 10-11 yaşlarından sonra başladığı belirtilmiştir (Karnes ve Taylor 1978).
Bilir ve ark. (1992) 4-6 yaş grubu 72 çocuk üzerinde niceliksel kavramlarla ilgili yaptıkları araştırma sonucunda 4 yaştan 6 yaşa doğru çocukların giderek artan bir performansa sahip oldukları bulunmuştur.
Belirleme işlemleri sonucunda, evren içersinde matematik alanında üstün yetenekli çocukların oranının %3.68 olduğu tespit edilmiştir.
Matematik alanında üstün yetenekli çocuklara genel popülasyon içinde %2-3 oranında rastlandığı dikkate alındığında araştırmanın sonucunda elde edilen %3.68’lik oranda büyük paralellik göstermekle birlikte biraz yüksektir (Miller 1990). Bu durumun, 5-8 yaş düzeyi matematik alanında her bir yaş düzeyinde %50’nin üzerinde puan alanların başarılı olarak ifade edilmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu oran, %60 düzeyine çekildiğinde çok daha üst düzeyde matematik alanında üstün yetenekli çocuklar belirlenmiş ve büyük bir olasılıkla oran %2-3 arasında olmuş olacaktır.
Üstün yetenekli olarak belirlenen çocukların zekâ bölümü düzeyleri ile anne-baba yaşı, anne-baba eğitim ve mesleki durumu gibi sosyo-demografik özellikleri arasında karşılaştırmalar yapılmış ve sonuçta sadece annenin mesleki durumu ile çocukların zekâ düzeyleri arasında önemli düzeyde ilişki olduğu bulunmuştur.
Elise (1904) çeşitli alanlarda sivrilip ün yapmış 829 kişiyi incelemiştir. Sonuçta bu kişilerin %18.1’i soylu ve zengin, %41.3’ ü yüksek meslek grubu, %31.3’ü tüccar ve iş adamı, %6’sı tarımla uğraşan, %2.5’inin sanatkar ve işçi ailelerinden geldiğini saptamıştır (Enç, Çağlar, Özsoy 1975).
Terman’ın 1920-1945 yılları arasında, 8-13 yaş grubu üzerinde uzunlamasına yaptığı çalışmada geliştirdiği belirleme sistemi sonucunda saptadığı üstün yetenekli çocukların %50’sinin yüksek meslek mensubu, %37’sinin büro işçisi ve iş adamı, %10’unun usta işçi ailelerinden geldiği gözlemlenmiştir (Enç, Çağlar, Özsoy 1975).
Dostları ilə paylaş: |