alıcı dille ilgili (sözel dili anlama problemleri) ve
ifade edici dille ilgili (sözel dili kullanma problemleri) olarak ortaya çıkar.
Alıcı dil nedir?
Sözel sembolleri anlama süreci alıcı dil olarak ifade edilir.
Alıcı dil ifade edici dilin önkoşuludur.
Bazı çocuklar tek bir sözcüğün bile anlamını anlamayabilirler.
Diğerlerinin daha karmaşık konuşma birimleriyle güçlüğü olabilir; cümleler ya da daha uzun konuşma birimleri gibi.
Alıcı dil problemleri olan bir çocuk sandalye, yemek, şeker, oturmak gibi tek sözcükleri anlayabilse bile bu sözcüklerin kullanıldığı bir cümleyi anlamakta güçlük çekebilir. Örneğin, "şekerini yedikten sonra sandalyeye otur".
Sözel dildeki bozukluklar arasında
gecikmiş konuşma
işitsel ayırt etme ve işitsel bellek sorunları
zayıf sesbilgisel farkındalık,
sözcük öğrenme yetersizliği (sözcük anlamları ya da kavram oluşturmadaki problemler)
cümleleri anlamada sorunlar
morfemleri ayırt etme ve kullanmada sorunlar Ör: “İnek ot yedi.” “İnekler ot yedi.”
gramatik kuralların ve sentaksın yanlış uygulanması
dinlediğini anlamada sorunlar yer alır.
Dil bozuklukları kendini yalnızca sözel dilde göstermez, yazılı dil performansında da görülür. Okuma, yazma ve heceleme bundan etkilenir.
Sözel dil öğretiminin alıcı dil öğretimi ve ifade edici dil öğretimi başlıkları altında ele alacağız.
Alıcı dil öğretimi içinde sesbilgisel farkındalık eğitimi ve dinlediğini anlama öğretimi yer alacaktır.
İfade edici dil öğretimi içinde ise doğal dil uyarım etkinlikleri ve sözel dil öğretim etkinlikleri ele alınacaktır.
Dil sistemi dilin formları olan dinleme, konuşma, okuma ve yazmadan oluşur. Heceleme ve el yazısı yazmanın bölümleri olarak düşünülür. Şimdi sözel dil becerilerinden olan sözel dili anlama (dinleme) ve sözel dili kullanma (konuşma) becerileri öğretim stratejileri ele alınacaktır.
Dilin kullanıldığı alanlardan “dinleme”nin gelişimi en fazla ihmal edilen alanlardan biri olmuştur. Oysa okul günü boyunca bir çocuk zamanının büyük bir kısmını dinleyerek geçirmektedir. Bir araştırma (Flanders, 1970) sonucuna göre, çocuğun okul gününün %66’ sı dinleme etkinlikleriyle geçmektedir. Zamanın büyük kısmının işitsel girdilerin işlenmesi becerisini gerektirdiğinden, bu becerinin geliştirilmesine büyük önem verilmelidir. Öğretmenler öğretimine ayırmalıdır.
Dinleyicinin iletişimdeki rolü ya da sorumlulukları iletişim ortamına göre değişir ancak genel olarak, dinleyicinin bilgi alışverişi için sahip olması gereken bazı beceriler şunlardır:
Anlamı tamamlayan sözel olmayan sembolleri fark etme
Ortama duyarlılık (ör., günün zamanı, odanın fiziksel durumu, ışık, sıcaklık ve konteks)
Ortamın pragmatiğine (dilin sosyal durumlarda kullanımına) ilişkin anlayış
Hem sözel tepkilere hem de sözel olmayan işaretlere dikkat ederek konuşmacının iletişime ne kadar katılmak istediğini belirleme
Konuşmacıyı engellemeden konu değiştirme bilgisi
Dinleyicinin rolü iletişimin başarısında önemlidir. Okul yılları boyunca çocukların dinleme becerilerinin desteklenmesi, onların iletişim becerilerini olumlu olarak etkilemektedir.
Bireyler dinleme deneyimlerini biriktirirler, böylece bu deneyimlerini birleştirirler, özümlerler ve kendilerini daha anlamlı bir şekilde ifade edebilirler.
Dinlemenin Düzeyleri
Dinlemenin hiyerarşik ve kumulatif (birbirine eklenen, gittikçe artan) özelliklerini daha iyi anlayabilmek için çeşitli dinleme düzeylerini tartışmak gerekir. Dinleme hiyerarşisinde en düşükten en yükseğe kadar üç düzey vardır: İşitme, dinleme ve kavrayarak dinleme.
En düşük düzeyde yer alan işitme, ses dalgalarının kulak tarafından alınması ve değiştirilmesini ifade eder. İşitme sürecinde kişi, sesi fiziksel olarak alır fakat sesin ne olduğunu anlayamaz; ses yalnızca gürültüdür. İşitme fiziksel bir olaydır.
Dinleme ise, hiyerarşinin ortasında yer alan, bireylerin ses dizilerinin farkında olduğu düzeydir. Eğer sözcük dağarcıklarında varsa, ses dizilerini sözcük olarak tanıyabilirler. Bir başka anlatımla, sözcüğü daha önce işitmişlerdir ve anlamını biliyorlardır.
Kavrayarak dinleme, hiyerarşinin en üst düzeyinde yer alır. Seslere anlam verme dışında, sözel mesajın özümlenmesi ve entegrasyonunu da kapsar. Bu düzeydeki dinleme becerisine sahip bir birey, okunan bir pasajın ana fikrini bulur, benzetmeleri fark eder, sonuç çıkarır ve genellikle okumayla ilişkili tüm üst düzey anlama becerilerini gösterir. Yaratıcı problem çözme ve eleştirel dinleme becerileri bu düzeyde yer alır.
Dinleme düzeylerine farklı parçalar gibi baksak da aslında dinleme eylemi parçalara ayrılmaz, bir bütündür.
Zihin Engelli Öğrencilerin Dinleme Becerileri
Sınıfında zihin engelli öğrenci bulunan öğretmenler onların dinleme özelliklerini sürekli hatırlarında tutmalıdırlar. Engelli çocuğun dinlemedeki güçlükleri şöyle sıralanabilir:
İşitsel dikkatte güçlük
Çok rastlanan sesleri tanıyamama
Ses ayırımında güçlük
Sözel olarak sunulan materyale ilişkin kısa dikkat süresi
Sözel olarak sunulan materyalde bulunan belli pasajları, sözcükleri, cümleleri anlamada başarısızlık
Daha önce sözel olarak sunulmuş materyali hatırlamada güçlük
Tüm bunlar engelli öğrencilerin sınıfta sık karşılaşılan dinleme özellikleridir. Bu
gibi dinleme sorunları engele ilişkin özelliklerden veya zayıf işitsel işlem becerilerinden kaynaklanıyor olabilir. Her iki durumda da öğretmenin dikkati gerekir.
Dinleme öğretimi ihmal edilen bir dil elementidir. Genellikle öğrencilerin dinleme becerilerini özel bir öğretim almadan kazanmaları beklenir. Bununla birlikte pek çok çocuk bunu başaramaz.
Dinleme bireyin uygun anlamı seçmesini ve düşünceleri ilişkilerine göre organize etmesini gerektirir. Ayrıca dinleme değerlendirmeyi, kabul etmeyi ya da reddetmeyi, bazı zamanlarda ifade edilen düşünceleri takdir etmeyi gerektirir.
Dinleme tüm dil gelişiminin temelidir ve dinleme becerileri yetersiz olan çocuk tüm iletişim becerilerinde yetersiz olacaktır.
Dinleme becerilerini geliştirilmesi aşağıdaki başlıklar altında ele alınacaktır:
Sesbilgisel farkındalığın geliştirilmesi
Sözcüklerin ve kavramların anlaşılması ve dinleme sözcük dağarcığının oluşturulması
Cümlelerin ve dilin diğer dilbilimsel elementlerinin anlaşılması
Dinlediğini anlama
Kritik dinleme
Öykü dinleme
Sesbilgisel Farkındalığın Geliştirilmesi
Sesbilgisel farkındalık
Sesbilgisel farkındalık sözel dilin ayrı ve yinelenen birimlerden (ör., sesbirimler, heceler, sözcükler) oluştuğu bilgisi ve bu birimleri düzenleme becerisidir.
Sesbilgisel Farkındalığı Nasıl Kazandırabiliriz?
Sesbilgisel farkındalığın kazandırılmasına ilişkin öneriler önceki ders notlarında yer almaktadır.
Sözcüklerin ve kavramların anlaşılması ve dinleme sözcük dağarcığının oluşturulması
Dinleme öğrencilerin dinleme sözcük dağarcığını kazanmalarını gerektirir. Öğrenciler nesnelerin isimlerini, nitelikleri, eylemleri ve daha soyut kavramları anlamak zorundadırlar. Bunun için yapılacak çalışmalar şunlardır:
Nesnelerin isimleri.Öğrencilerin isimleri anlamaları için top, kalem ya da bebek gibi gerçek nesneler kullanın.
Fiil anlamları.Bir fiil kavramını öğretmek nesne ismini öğretmekten daha zordur. Yürümek, oturmak, hoplamak vb. fiilleri etkinliği yaparak canlandırabilirsiniz.
Resimler. Resimler öğretilen sözcükleri pekiştirmek ve yeniden gözden geçirmek için çok yararlıdır.
Sıfat kavramları.Nesneleri niteleyen sözcükler niteleyicileri canlandıran zıt setlerle daha kolay öğretilebilir. Ör: Düz-eğri, sıcak-soğuk setleri. Hem somut nesneler hem de resimler niteleyicileri öğretmek için yararlıdır.
Kavram gelişimi.Eğer deneyimle nesneleri birlikte ele alırsanız, nesnenin arkasındaki kavramı anlamasında öğrencilere yardımcı olabilirsiniz. Örneğin sandalye kavramını öğrenmede, öğrencilere mutfak sandalyesi, katlanır sandalye, bebek sandalyesi, bahçe sandalyesi vb. gösterebilirsiniz.
Cümlelerin ve dilin diğer dilbilimsel elementlerinin anlaşılması
Cümleleri anlamak tek sözcükleri anlamaktan daha zordur. Cümleleri anlamak için yapılandırılmış bir uygulamaya gereksinim duyarlar. Bu amaçla şunları yapabilirsiniz:
Yönergeler.Basit yönergeler verin. “Bana mavi kamyonu ver” ya da “kitabı masaya koy”.
Resim bulma.Birkaç resmi dizin. Resimlerden birini tanımlayan bir cümle söyleyin ve öğrenciden doğru resmi göstermesini isteyin. Bu alıştırmayı cümlelerin sayısını artırarak daha zorlaştırabilirsiniz.
Bilmeceler.Öğrenciye bir cümle dinletin ve cümleye uyan sözcüğü söylemesini isteyin. Örneğin, “kızak” sözcüğü için “karlı bir tepeden inerken kullandığını” anlatan bir sözcük düşünüyorum. Bu nedir?
Dinlediğini anlama
Bu beceri okuduğunu anlama becerisine benzerdir. Farkı bilginin işitmeyle alınmasıdır. Düşünme dinlediğini anlamada anahtardır. Dinlediğini anlamanın geliştirilmesi için şu çalışmaları yapabilirsiniz:
Yönergeleri izleme.Bir dizi yönerge verip öğrencinin yerine getirmesini isteyin.
Olayların sırasını anlama. Resimlerin bulunduğu bir öykü okuyun ve öğrencilerden olayların oluş sırasına göre resimleri sıralamalarını isteyin.
Detayları dinleme.Öğrenciler bir öykü okuyun. Ve öykü hakkında detaylı sorular sorun. Sorularınızı kim?, ne?, ne zaman?, nerede?, nasıl? Soru ifadeleriyle sorun. Diğer bir detay alıştırması bir konu üzerine bir el kitabı okumaktır. Örneğin, “bir ev kedisine nasıl bakılır? Öğrencilerden el kitabı okunduktan sonra ev kedisine bakılması için gereken tüm işleri listelemeleri istenebilir.
Ana fikri bulma.Kısa fakat bilmedikleri bir öykü okuyun. Öğrencilerden öyküye iyi bir başlık bulmalarını isteyin. Öyküyü okuyun ve öğrencilerden üç seçenek arasından ana fikri bulmalarını isteyin.
Çıkarımda bulunma ve sonuç oluşturma.Öğrencilerin bilmediği bir öykünün bir bölümünü okuyun. Heyecanlı bir noktada durun ve öğrencilerden öyküde ne olacağını tahmin etmelerini isteyin.
Diğer bir yaklaşım bir öykü okuyup öğrencilerden öyküye bir son önermelerini istemektir.
Bu yaklaşım öğretmenlerin konuşma öncesi, konuşma sırasında ve konuşmadan sonra soru sormasını gerektirir. Bu yaklaşımdaki adımlar şöyledir:
Adım 1: Konuşma, ders, odyoteyp ya da film için hazırlanılması. Öğretmen çocukları geçmiş yaşantılarıyla bağlayarak dinleme konusu hakkında kısa bir bilgi verir ayrıca özel sözcükleri ve çocukların konuşmayı dinlerken cevaplamaya çalışmalarını gereken çeşitli düzeylerdeki soruları verir.
Adım 2:Öğrenciler sunuyu dinler. Sunu sırasında öğretmen durur, öğrencilerden daha önce verilen sorulardan bazılarını cevaplamalarını ister.
Adım 3: Sunu sonrası. Çocuklar cevaplandırılmayan soruları cevaplandırır ve daha fazla düşünmeyi gerektiren sorular sorulur. Öğretmen konuşmanın ana fikrini sorabilir ya da kısa bir özetini isteyebilir.
Adım 4:Öğretmen çocuklardan soru sormalarını ister.
Eleştirel dinleme
İyi dinleme yalnızca söyleneni anlamak değildir. Aynı zamanda eleştirel dinleme, söylenenler hakkında yargıda bulunma ve değerlendirme yapmaktır.
Eleştirel dinlemeyi geliştirmek için şunları yapabilirsiniz:
Anlamsızlıkları fark etme. Öyküye uymayan bir sözcüğün ya da cümlenin bulunduğu kısa bir öykü anlatın. Öğrencilerden öyküdeki komik ya da aptalca olanı bulmalarını isteyin. Ör., şöyle söyleyebilirsiniz. “Günün ortasında bütün gece yağmur yağdı.” Ya da “gece yarısında güneş parlıyordu.”
Beni düzelt. Öykü anlatılırken tahtaya yanlış resim asın. Öğrenciler fark ettiklerine doğru resmi bulup asmalarını isteyin.
Öykü dinleme
Öykü okuma sözel dil deneyimlerini artırmak için yararlı bir etkinliktir. Dil problemi olan çocuklara küçük gruplar halinde sık sık öykü okunması onlara dili kazanmalarında, gramer gelişiminde ve öykülerin yapılarını geliştirmelerinde yardımcı olur.
Bu nedenle çocuklara küçük gruplar halinde sık sık (günde en az bir kez) öykü okunması gerekir.
Çocukların anlamalarını kolaylaştırmak için okurken anlam üzerinde odaklaşın.
Tüm çocukları onların dil düzeylerine uygun sorular sorarak etkinliğe katın.
İyi resimli kitaplar seçin.
Çocukların kitaptaki öyküyü dinlerken kitabı izlemelerini sağlayın.
Çocuklara öykü okurken şu yaklaşımı izleyebilirsiniz:
ÇOCUKLARA ÖYKÜ OKUMA
Çocuklara öykü okunması okuma için gerekli bilgi ve becerileri kazandırmak için yapılan bir etkinliktir. Eğer uygun şekilde yapılırsa, mükemmel bir etkileşimli öğrenme yaşantısıdır. Bunda başarı sağlanmasına yardımcı adımlar şunlardır:
Hazırlık Aşaması
Çocukların ilgilerine ve kavram gelişim düzeylerine uygun, kolayca görülebilecek büyük resimleri olan bir öykü kitabı seçin.
Çocukları resimleri kolayca görebilecekleri ve rahat olabilecekleri bir pozisyonda oturtun.
Dikkatlerini dağıtacak herhangi bir şey olmadığına dikkat edin.
Kitabın başlığını söyleyin ve kitabı çocuklara gösterin. Başlığa bakarak kitabın ne hakkında olduğunu söylemelerini isteyin.
Dikkatlice dinlemelerini söyleyin.
Öyküyü Okuma Aşaması
Öyküyü çocuklara sesli olarak okuyun. Önemli bir noktada durun ve çocuklardan bundan sonra ne olacağına ilişkin tahmin yürütmelerini isteyin. Dinlerken üzerinde düşünmelerini sağlayacak daha fazla soru sorabilirsiniz. Siz öyküyü okurken yorum yaparlarsa ve yorumları düşündüklerini gösteriyorsa, “iyi düşünce “ diyerek, karşılık verip okumaya devam edin.
Öykü Sonrası
Öykü bittiğinde, çocuklardan cevaplanmayan soruları cevaplandırmalarını isteyebilirsiniz. Dikkat ve ilgi düzeylerine bağlı olarak aşağıdakilerden bazılarını yapabilirsiniz:
olay sırasına göre öyküyü tekrar anlatın
öykünün gerçek ya da gerçek dışı olup olmadığını tartışın
öyküyü oynatın
öykü için yeni bir son oluşturun
İfade Dili (Konuşma) Öğretim Stratejileri
İfade edici dili öğretim stratejilerini doğal dil uyarım etkinlikleri ve sözel dil öğretim etkinlikleri başlıkları altında ele alacağız.
Doğal Dil Uyarım Etkinlikleri
Öğretmenler ve anne babalar doğal dil uyarımını sağlamak için gün içinde pek çok fırsatı kullanabilirler.
Anne babalar ve öğretmenler dil uyarımı için şu teknikleri kullanabilirler:
Genişletme: Çocuğun dilini genişletmek ve güçlendirmek için kullanılan bir tekniktir. Bu tekniğin kullanıldığı karşılıklı konuşma şu şekilde olabilir:
Çocuk: “Su”. Öğretmen ya da anne baba: “Su? Su istiyorum. Tamam. İşte burada”.
Paralel konuşma: Bu teknikte, yetişkin çocuk konuşmasa bile dil uyarımı sağlayarak dil gelişimine yardımcı olmaya çalışır. Çocuk oynadığında, öğretmen ya da anne baba çocuğun ne düşündüğünü tahmin eder ve çocuğun eylemini tanımlayan kısa cümleleri sözcükleri ve cümleleri ileride kullanması için çocuğun zihnine yerleştirmek amacıyla söylerler. Örneğin, eğer çocuk tahta küpü yere vuruyorsa, öğretmen şöyle söyleyebilir: “Burada bir küp var. Eğer küpü yere vurursan, ses çıkarır. Tak, tak, tak. Küp. Benim küpüm. Küpü vur”.
Kendi kendine konuşma: Bu teknikte öğretmenler çocuğun doğrudan yer almadığı etkinliği yaparak dile model olurlar. Öğretmen yaptığı işi tamamlarken ve çocuğa yakın bir uzaklıkta çalışırken, çocuğun işitebileceği dil uyarımını kullanma fırsatından yararlanır. Örneğin, kağıt keserken, öğretmen “kağıdı kesmek zorundayım. Kağıdı kes. Makasa ihtiyacım var. Benim makasım. Makası aç, kapat. Aç, kapat. Kesebilirim”.
Sözel Dil Öğretim Etkinlikleri
Aşağıda konuşma için gereken sözel dil becerilerini geliştiren etkinlikler
verilmiştir.
Konuşma sözcük dağarcığı oluşturma
Dil bozuklukları olan bazı çocukların oldukça sınırlı sözcük dağarcıkları vardır.
İnsanlar yaşamları boyunca konuşma sözcük dağarcığından daha geniş dinleme sözcük dağarcığına sahip olurlar.
Küçük çocuklar sözcükleri söyleme ve kullanmadan çok daha önce anlayabilirler.
İfade edici dil bozukluğu olan çocuklar sözcükleri işittiklerinde tanıyabilirler ancak sözcükleri kullanamayabilirler.
Çocuklar hatırlayamadıkları nesne isimlerinin yerine şey, şu sözcüklerini ya da jest vb. koyabilirler.
İsimlendirme. Çocuklara odanın içinde ve dışındaki nesneleri
isimlendirtin (sandalye, masa, ağaç, taş vb.). Nesneleri bir kutu ya da çantaya koyun. Her birini çıkarttıkça çocuktan isimlendirmesini isteyin. Çocuğa renk, hayvan, şekil vb. isimlendirtin. Nesnelerin resimlerinin koleksiyonu ya da dosyası mükemmel öğretim materyalleridir.
2. Büyük mağaza oyunu. Büyük mağaza oyunu (süpermarket, ayakkabıcı, restoran vb) çocuğa sözcükleri isimlendirme fırsatı verir. Bir çocuk müşteri rolü oynar ve tezgahtar olan diğerine sipariş verir. Tezgahtar sipariş edilenlerin resimlerini toplar ve müşteriye verirken isimlendirir.
3.Kayıp sözcükler. Çocuğa bilmecedeki sözcüğü söyletin. Örneğin, “Kim
mektup dağıtır?” (postacı) Neyi zıplatırım? (top)
Çocuklara sözcükleri dışarıda bırakmak için belli bir yerde ara vererek bir
öykü okuyun. Çocuklara kayıp sözcüğü söyletin. Resimlerin kullanımı hatırlamaya ve nesne isimlendirmeye yardımcı olur.
Sözcük kombinasyonları. Bazı sözcükler en iyi bir grubun parçası
olarak öğrenilebilirler. Grubun bir üyesinin isimlendirilmesi ikinciyi isimlendirmek için yardımcı olabilir. Örneğin: Kağıt-kalem, erkek-kız, şapka-ceket, kediler-köpekler. Haftanın günleri ve yılın ayları gibi seriler bu şekilde öğrenilebilir.
Dilbilimsel modelleri öğrenme
Morfolojik genellemeler. Bazı çocuklar dilin morfolojik yapısını kullanmayı öğrenmede güçlük yaşayabilirler. Hepimiz çoğul, geçmiş zaman, iyelik ekleri sistemini genelleştirmek zorundayız. Genelleştirmeyi yapamayan çocuklara oyunlarla yardımcı olunabilir.
Çocuktan yüksek sesli söylediğimiz cümleyi tanımlayan resmi işaret etmesini isteyin. Örneğin, iki resim gösterin, resimlerden biri yapılmakta olan bir etkinliği, diğeri tamamlanmış olanı göstersin. Daha sonra şöyle söyleyin: “Çocuk resmi boyuyor.” Daha sonra çocuktan bu cümleyi tanımlayan resmi seçmesini isteyin. Sonra “resim şimdi boyandı.” Deyin ve uygun resmi seçmesini isteyin. Benzer olarak, “köpekler koşuyor” ve “köpek koşuyor” cümlelerini çoğul formları göstermek için kullanabilirsiniz.
Cümleler oluşturma. Bazı çocuklar tek sözcükleri ya da kısa cümleleri kullanabilir fakat daha sentaktik birimleri ya da cümleleri üretemezler. Dil edinmede çocuklar cümle modellerini öğrenmek zorundadır böylece yeni cümleleri üretebilirler. Çocukların yeni cümleleri üretebilmeleri için pek çok beceriye gereksinimleri vardır; dili anlama, sözcük sıralarını hatırlama ve karmaşık gramer kurallarını formülleştirme. Bu amaçla şu etkinlikleri yapabilirsiniz
Pek çok cümle çeşidiyle deneyimler. Temel basit cümlelerle başlayın ve çocuğa diğer cümle çeşitlerini oluşturması için yardım edin. Örneğin, iki temel cümle çeşitli şekillerde kombine edilebilir:
Temel cümle: “Çocuklar oyun oynuyorlar”.
Temel cümle: “Çocuklar yorgun”.
Birleştirilmiş cümleler: “Yorgun olan çocuklar oyun oynuyorlar”.
“Oyun oynayan çocuklar yorgun”.
Cümle modeli değişiklikleri şu şekilde uygulanabilir:
İfadeler Sorular
Çocuklar oyun oynuyorlar. Çocuklar oyun mu oynuyorlar?
Çocuklar oyun oynamıyorlar. Çocuklar oyun oynamıyorlar mı?
Yapı sözcükleri. Üstünde, içinde, altında ve kim gibi cümlenin parçaları arasındaki ilişkiyi gösteren sözcükler en iyi cümle içinde öğretilir. Gözlemler pek çok çocuğun bu gibi sözcükler için anlam kargaşası yaşadıklarını göstermiştir. Örneğin, bu çocukların bu kavramları anlamaları için onlardan küpleri masa ya da sandalyenin içine, altına koymalarını isteyerek ve ne yaptıklarını açıklamalarını isteyerek yardımcı olabilirsiniz.
Ancak, fakat, hiç ve hangisi gibi sözcüklerin ise açıklanması gerekir. Bir cümle verip öğrencilerden bu cümleye yapı sözcüklerini eklemelerini isteyebilirsiniz. Örneğin, “Ali ___ annesi pazara gittiler”.