Yeni düsmanlar üretilirse, devrilen tabulari ikame için de yeni tabular



Yüklə 20,94 Kb.
tarix27.10.2017
ölçüsü20,94 Kb.
#16968

“Ulus-devlet” Fransa’yi takdimimdir

Baskin Oran

Tabu, korkundan konusamadigin konudur. Konustun mu biter, tabuluktan çikar. Bakin önce Kürt sonra da Ermeni tabusu ne hale geldi. Tabu, bir ihtiyaç sonucudur. Korkanlarin ihtiyacidir. Nasil bir düsman (ör. komünizm) ortadan kalktigi zaman hemen yeni düsmanlar üretilirse, devrilen tabulari ikame için de yeni tabular üretilir.

Su andaki en yeni “baba” tabu, ulus-devlet (U-D) kavrami. Yani, ulus’u olusturan alt-kimlikleri inkar eden devlet türü. Eskiden adi bile duyulmayan ve su anda “insa” halinde olan U-D için deniyor ki, o olmasa Türkiye Cumhuriyeti aninda parçalanir. Bunu kanitlamak için de Fransa örnek veriliyor: Bakin Fransa’ya, o kadar güçlü oldugu halde kendisinde azinlik bulundugunu reddediyor!

21 Eylül tarihli Milliyet’te Hasan Cemal söyle yazdi: Ulus-devlet'i klise olarak yineledi. Oysa kültürel farkliliklar taninarak, ulus-devletlerin de zaman içinde, örnegin Fransa'daki gibi nasil demokratik nitelik kazanabileceklerini ya bilmiyordu, ya yok saydi Orgeneral Basbug.” Buradan devam edelim ve Fransa’daki U-D ne durumdaymis, gerek bilmeyenlere gerekse yok sayanlara anlatalim.

Azinlik yok, azinlik haklari var

Deniz Feneri iddianamesini hazirlamakla görevlendirildigini, ama baslamak için bassavcinin S.Arabistan’dan dönmesini bekledigini ögrendigimiz Savci Nadi Türkaslan (Can Dündar, Milliyet, 22.09.08), Azinlik Raporu davasinda bizi suçlayan iddianamesinde söyle yazmisti: “Fransa[da]… etnik köken, irk ve din ayrimi yapilmaksizin tüm vatandaslar yasa önünde esittir. Azinlik [kavrami], Fransiz hukukuna yabancidir”. Bizde bunun en büyük kaniti hep Fransiz Anayasasi’nin 2. maddesi olarak verilir: “Cumhuriyetin dili Fransizcadir”. Yani, bizim 82 Anayasasi’nin 3. maddesi: [Türkiye Devletinin] Dili Türkçedir”.

Azinlik Raporu’nda da yaziyor, her yerde de söylüyorum: “Devletin Dili” gülünçtür; olmaz. Devletin resmî dili olur. Onun yaninda ülkede bir sürü dil konusulur, yazilir, yayinlanir. Ne çekersek yarim-bilgi’den çekiyoruz. Fransizlarin 2. maddesini pek “ferahlatici” bulanlarin “Fransa Dilleri” kavramindan haberi yok. Fransa Kültür Bakanligi 16.09.2001’de söyle tanimlamis: “Fransa Dilleri terimiyle kastedilen, Cumhuriyet topraklarinda Fransa yurttaslarinca geleneksel olarak konusulan ve hiçbir devletin resmî dili olmayan, bölge veya azinlik dilleridir.”

Bu dillerin sayisi anakara Fransa’da 16, Deniz Asiri Topraklar katildiginda ise 75’ten fazla. Tümünün konusulmasi, yazilmasi, yayinlanmasi, sanat konusu yapilmasi vb. serbest. 1951’de çikartilan Deixonne Yasasi’ndan beri bunlardan Bröton, Bask, Katalan ve Oksitan dillerinde üniversite dahil ögretim yapiliyor. 16.01.1974’ten beri aralarina Korsika dili, 30.05.2003’ten beri de Alsas dili de katildi.

Çok önemli bir son gelisme: Fransiz Akademisi’nin onca muhalefetine ragmen Fransiz Anayasasi’na Agustos 2008’de eklenen Md. 75-1 “Bölgesel Diller Fransa’nin ulusal mirasina dahildir” diyor. Md. 2’ciler Fransa parçalanacak diye saçini basini yoluyor!

Tam adi Alsace-Moselle olan bölgenin çok laik Fransa’da yararlandigi dinsel ayricaliklari geçiyorum, yerim yetmeyecek, isterseniz Karsi-Iddianame’ye (asagida) bakabilirsiniz.



Alsas Kürtçesi

Alsas dili aynen Kürtçe gibi sinirda konusulan bir dil. Üstelik, Almanca’nin bir diyalekti. Bu bölgedeki belediyelerde, o belediyenin nizamnamesi öngördügü takdirde bu dil de kullaniliyor. Bölgede kurulmus derneklerin faaliyetlerinde serbest. Kamu kurumlarinda da. Bölgede (“bölge” diye diye OHAL bölgesine benzedi benzetmek gibi olmasin) 1919’dan bu yana seçim ve propaganda afisleri Fransizca ve Almanca basiliyor. 10.08.1979’dan beri karayollari kenarindaki tabelalarda yerlesim yeri adlari Alsasça da yaziliyor. Strasbourg’un tarihî kesiminde sokak adlari Fransizca ve Alsasça.

Yargidaki durumu sorarsaniz, bize Fransa’yi örnek gösteren U-D’ciler için dehset verici. 1919’dan beri mahkemelerde Alsasça savunma yapilabiliyor. Taraflar ve yargiç da biliyorsa, durusmalarda konusmak da serbest. Dahasi, siki durunuz, bu bölgede geçerli olan kimi yasalar, ör. Yerel Dernekler Yasasi henüz Fransizcaya çevrilmis degil; Almanca! Hatta, bölgedeki dernekler Alman Medeni Kanunu’nun çesitli maddelerine tâbi. Ör. Fransa’nin diger bölgelerinin aksine, Alsas hukukuna göre kurulmus bir dernek kâr amaci güdebiliyor.

Egitimdeki durum da U-D’ye hiç yakismiyor. Azinlik dilleri özel ve resmî okullarda su anda ana sinifindan baslayarak 250.000 ögrenciye okutulmakta (Le Monde, 04.10.2005). Ebeveyn isterse, ana ve ilkokulda egitim tamamen mesela Bask ve Alsas dilinde olabiliyor. Devlet bu sistemi örnegin Bask bölgesinde yüzde 70 oraninda finanse ediyor. Üniversitede zaten Edebiyat ve Bölgesel Diller bölümü var. Kimi yerlerde (ör. Bask) yalnizca azinlik dilinde egitim veren yüksek ögretim kurumlari faaliyette. Kültür ve sanattaki durumu sorarsaniz, Kültür Bakanligi’nin görevi “Fransa Dilleri”nin korunmasi ve gelistirilmesi. Bölücülük bu kadar olur.

Olur da, Fransa’nin hiçbir yeri Alsas kadar sakin degil.



Korsika Kürtçesi

Geldik Korsika’ya. Adada Korsika dili 1974’ten bu yana ilk ve ortaokullarda ve ayrica 1980’de açilan üniversitede okutuluyor.

Birakin dili, bu adanin üniter devlet Fransa’da ayri bir hukuksal varligi var: Korsika Teritoryal Kolektivitesi. Buna göre yerel kalkinma, mali isler, tarim, ormancilik vs., egitim, kültür, sanat, daha akliniza ne gelirse yerel olarak yürütülüyor.

51 üyeli Korsika Meclisi kendi iç tüzügünü yapiyor. Ada bütçesini ve gelisme planini kabul ediyor. Fransa Parlamentosu adayi ilgilendiren yasa ve kararnameleri çikarmadan ona Meclis’e danismak zorunda. Meclis ayrica Fransiz Hükümeti’ne yasa degisikligi önerebiliyor. Isteyen üyeler de Korsika dilinde konusabiliyor Meclis’te.

7 kisilik Yürütme Konseyi adayi yönetiyor ve Meclis tarafindan denetleniyor. Baskani, adanin ita amiri.

Korsika’da silahlar susali uzun yillar oluyor.



Türk’ün Türk’ten baska…

Simdi, düsünebiliyor musunuz bizim Hatay’da Arapçayi ve Suriye hukukunu, Kars ve Ardahan’da Rusçayi ve Moskof hukukunu, Diyarbakir’da Kürtçeyi ve Kürt Federe Devleti hukukunu geçerli kilmayi?

Bir daha kalkip Türkiye’de ulus-devlet’e Fransa’yi örnek verecek misiniz? Türkiye’yi bir daha bölmeye kalkacak misiniz? Çabuk tövbe deyin!

Artik is kaliyor sunu sormaya: Acaba böyle haklar verildigi için mi bu iki bölge sakin, yoksa sakin oldugu için mi bu haklar verildi? Tabii yanlis ama, hatiriniz için ikinci sikki dogru sayalim ve hemen soralim: Bizde silahlar sustugunda bu haklarin binde biri verildi mi? Susunca verilecek mi? Türkiye’deki U-D’yi oradan anlayin.

Bir daha bilmeden etmeden Türkiye’ye U-D örnegi olarak Fransa’yi göstermeyin. Çünkü Fransa artik Ulus-Devlet degil, Demokratik Devlet. Son Batili örnek de bizi bize terk etti. Türk’ün Türk’ten baska dostu yok.

Düsmani da.



Not: Bu bilgilerin kaynaklari için Azinlik Raporu durusmasindaki “Karsi-Iddianame”me bkz. (http://baskinoran.oran.name/KarsiIddianame-15-02-2005.pdf)
Yüklə 20,94 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin