Yük bir ihtimalle bugünkü Kırklar Mey-dam'nın işgal ettiği alanı da kapsayan eskisinden daha geniş bir yapı topluluğunun İnşa



Yüklə 0,82 Mb.
səhifə57/75
tarix07.01.2022
ölçüsü0,82 Mb.
#81074
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   75

Bibliyografya :

Buhârî. "Tevhîd", 24; R. Guenon, Lesymbo-tisme de la cmix, Paris 1931; G. Jobes, Dlctio-nary of Mythology, Fotklore and Symbols, New York 1962, I, 385-388; J. R - Smith, What were the Crusades?, London 1977; W. Bauer, A Greek-Engtish Lexicon of the New Testament, London Î979; J. Chevalier-A. Gheerbrant, Dic-tionnaire des symboles, Paris 1988, s. 318-326; S. Runciman, The First Crusade, New York 1992; H. Biedermann. Dİctionary ofSymbolism, Mew York 1992, s. 81-83; M. Elİade. Patterns in Comp&ratiue Religion, London 1993; A. J. VVensinck, "Salîb",, İA, X, 126-127, a.mlf.-|D. Thomasl, "Şalib", EP (Fr), VIII, 1014; J. Ries, "Cross", ER, IV, 155-166; K. Myslivviec. "Egypt-ian iconography", a.e., VII, 31-36; L. Kram-risch, "Hindu İconography", a.e., VII, 40-44; J. W. Cook, "ChrisCian leonography", a.e., VII, 57-64; N. Spence. "CrossM, ERE, IV, 324-330; E. Cavalcanti v.dğr., "Croce", Enciclopedia detl'Arte Medieuaie, V (1994), 529-558.

İlk devir İslâmî reddiye (polemik) lite­ratüründe haça gösterdikleri saygı sebe­biyle hıristiyanlar eleştirilmekle birlikte bu eleştirilerin ağırlık noktasını Hıristiyanlı­ğın teslîs ilkesiyle Hz. îsâ'nın ulûhiyyeti meselesi teşkil eder. Haçla yahut Hz. îsâ'­nın ölümüyle ilgili konular ise ikinci dere­cede ele alınmıştır. Hz. îsâ'nın çarmıha gerilmesi konusundaki doktriner inanç hı-ristiyan ilahiyatında çok önemli bir yere sahiptir. Buna karşılık Kur'ân-ı Kerîm'de hıristiyantann bilgisinin bir zan ve tahmin­den ibaret olduğu, çarmıha gerilerek öl­dürülen kişinin Hz. îsâ olmadığı, fakat on­lara öyle gösterildiği ifade edilmiş231, İslâmî literatürdeki açıklama ve reddiyeler de bu paralelde gelişmiştir. Hıristiyanların, Hz. İsa'nın çarmıha geril­me olayının bir alâmeti ve hâtırası olarak görüp kutsal saydıkları haça karşı müslü-manların tepkisi, dinî bir sembole tepki­den ziyade bu yanlış bilgi ve inancın eleştirisi anlamını taşır. Öte yandan haça say­gı gösterilmesi İslâm toplumunda bir put­perestlik davranışı gibi algılanmış ve bu sebeple haçın sembolize ettiği inancı ka­bul anlamına gelecek davranışlardan müs-lümanları uzak tutma konusunda büyük hassasiyet gösterilmiştir. Hz. Peygam-ber'in, "Bir topluma benzeyen kimse onlardan sayılır"232 mealindeki hadisine dayanıla­rak gayri müslimlerin inançlarının ifadesi olan kıyafet ve sembollerin kullanılması müslumanlara yasaklanmıştır. Bundan dolayı haç takılması haram kabul edilmiş, elbise, para, yüzük vb. şeylerde haç res­minin yer alması en azından mekruh sa­yılmıştır.233 Aynca haç­la ve üzerinde haç resmi bulunan madde­lerle ilgili üretim, dağıtım, satım vb. iş­lemler içki, domuz eti gibi İslâm'a göre haram olan eşya ya da mal bağlamında değerlendirilmiştir (Ma F XII, 88-89,91).

Hz. Peygamber zamanında hıristiyan-larla olan ilişkilerde geniş bir müsamaha­nın varlığı müşahede edilmektedir. Hâlid b. Velîd tarafından Resûl-İ Ekrem'in huzu­runa esir olarak getirilen Dûmetülcendel hâkimi Ükeydir b. Abdülmelik'in boynun­da bir haç vardı.234 Yine Hz. Peygamber zamanında gayri müslimler-le yapılan anlaşmalarda hıristiyanların İs­lâm toplumunda haçlarını açıkça taşıma­ları hususunda herhangi bir sınırlama yer almadığı gibi, Necran hıristiyanlanyla ya­pılan anlaşmada da hıristiyanlann haçla­rı ve tasvirleri koruma altına alınmıştır.

Hz. Ebû Bekir döneminden başlamak üzere hıristiyan toplulukları ile yapılan an­laşmalarda onların bayram günlerinde haç çıkarabilecekleri hükmü yer alır. Hz. Ömer tarafından Kudüs halkına verilen emanda hıristiyaniara haçlarının koruna­cağı bildirilmiştir. Onun zamanında ger­çekleştirilen fetihlerin ardından müslü-manlarla hıristiyanlann yoğun olarak bir­likte yaşadıkları merkezlerde, özellikle bayram vb. kutlamalar sırasında hıristi­yanlann haç dolaştırmalarına sınırlamalar getirildiği bilinmektedir. Daha sonra da za­man zaman görülen ve dinî olmaktan çok içtimaî, siyasî ve idarî birtakım sebeplere dayanan bu tür düzenlemeler genellikle büyük merkezlerde uygulanmıştır, öte yandan hıristiyanlann kendi mâbedlerin-de haç bulundurmalarına ve müstakil ola­rak yaşadıkları yerleşim merkezlerinde haç taşımalarına izin verilmiştir. Hatta Fa­tımî Halifesi Hâkim-Biemrillâh zamanında olduğu gibi bazı dönemlerde diğer dinî gruplardan ve Özellikle müslümanlardan ayırt edilmeleri için geleneksel kıya­fetlerini korumaları yanında boyunların­da haç taşımaları da istenmiştir.

Klasik dönem İslâm toplumlarında gay­ri müslimlerden, dinî kimliklerini gösteren geleneksel kıyafetlerini koruyarak müs-lümanlara benzememelerinin istenmesi ve onlarla bir arada yaşarken uymaları ge­rekli görülen birtakım hususlar, sadece müslüman toplumlarında değil Ortaçağ toplum anlayışında hâkim olan içtimaî telakkilerden ve pratik faydalardan kaynak­lanmıştır. Günümüzde inanç, ibadet ve âyinler yanında çeşitli din mensuplarının kullandıkları kıyafet ve semboller, temel insan haklarının sağladığı din ve vicdan hürriyeti çerçevesinde ele alınmakla bir­likte, bu hürriyetin kullanımı sırasında her ülkede kamu düzeni ve genel ahlâkla bağ­lantılı olarak çeşitli kısıtlamalara gidilebil­mektedir.235




Yüklə 0,82 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   75




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin