Zaruri bir açıklama !



Yüklə 0,79 Mb.
səhifə5/12
tarix21.08.2018
ölçüsü0,79 Mb.
#73432
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   12

َر ْد


َدا

ْن كِه


َز ِم

َه ْر

َر ْدبَ

ْك بُ

َر ْش

َم ْن

آ ْس



ِشي َن ْن ْد

ْر نُ

ُخ َدا بَ



ْه ِر

ْس بَ

ُدو نَ َف



يَ ْك ُدو كَس

yani, semâvât zemine gıpta eder ki, zeminde hâlisen lillâh sohbet ve zikir ve tefekkür için, bir-iki adam, bir-iki ne- fes, yani bir-iki dakika beraber otururlar, kendi Sâni-i Zülcelâlinin çok güzel âsâr-ı rahmetini ve çok hikmetli ve süslü âsâr-ı san’atını birbirine göstererek Sânilerini sevip sevdirirler, düşünüp düşündürürler.

Hem de ilim iki kısımdır: Bir nevi ilim var ki, bir defa bilinse ve bir-iki defa düşünülse kâfi gelir. Diğer bir kısmı, ekmek gibi, su gibi, her vakit insan onu düşünmeye muhtaç olur. Bir defa anladım, yeter diyemez. İşte ulûm-u İmaniye bu kısımdandır. Elinizdeki Sözler ekseriyet itibarıyla inşa- allah o cümledendir.’’ (Barla L. sh 260)

Nurlarla meşgul olmanın yani okumak, dinle- mek veya yazmak suretiyle iştigalin aynen Hz.Üstad’la manevi görüşmek ve ondan ders almak hükmüne geç- tiğini ve bu dersler yalnız fikri ve ilmi dersler olmayıp, Nur’a talebe olma ve şirket-i maneviye sırrına mazha- riyet gibi külli ve umumi bir hayır ve Nur’a nâiliyette bulunduğunu göstermektedir. Bu gibi külli, kudsi ne- ticeler ise: Risalelerin sadeleştirilmesi gibi tahrifat



hükmüne geçen tasarruflarla elde edilmez. Ve maksa- dın tam aksine, gençlerin ve nesillerin istifade ve isti- fazalarına mani olunmuş olur.
Hz.Üstadın hizmetinde bulunan talebelerinden

Hüsnü - Bayram - Sungur


Risale-i Nur neşriyatında bulunan talebelerinden

Said Özdemir - Ahmed Aytimur


Üstadın Talebelerinden Risale-i Nurlarda yapılan değişikliklerle alakalı bir ikaz ve ihtar!




َحانَ ُه

ُسبْ

ْس ِم ِه

ِبا

َركاتُ ُه


َوبَ

ْح َم ُة الل ِه

َو َر

ُك ْم



َعلَيْ

اَلسلَ ُم



َدائًا

اَبَداً




Aziz, Sıddık Kardeşlerimiz!



Evvelâ: Bu mübarek Ramazan’da iştirak-i a’mal düstur-u esasiyle, her bir has kardeşimizin kırk bin dili bu- lunan bir melaike hükmünde, kırk bin diller ile, yani kar- deşlerin adedince manevî dilleri ile ettikleri ve edecekleri dualar, rahmet-i İlahiye nezdinde makbul olmasını o lisan- lar adedince, Cenab-ı Erhamürrâhimîn’den niyaz ediyoruz.

Bu mahiyetteki Ramazanınızı tebrik ediyoruz.”



Sâniyen: Dâhil ve hâriçte Nurların fevkalhad yayıl- ması ve Nur derslerinin her tarafta okunmasıyla rahmet-i İlahiyenin bu millete ve Âlem-i İslam’a bir bayram sevinci yaşattığını görmekte ve şükranla karşılamaktayız.

Sâlisen: Risale-i Nur eserleri Üstadımızın tertip ve tanzimi ile neşredilegelmiştir. Bazı neşriyatların Risale-i Nur’u sadeleştirme, arabî ibarelerin mealini yazma veya sahife altına bazı kelimelerin lugat manalarını koyma, ve- saire gibi bazı tasarrufatlarda bulunduklarını görüyoruz.

Üstadımız, vasiyetnamelerinde “Şimdi bütün tale- belerin fevkinde diyerek değil, benim en yakınımda hiz- metimde olup bir derece tam tarz-ı hareketimi bilenler ve yakından görenler...”, “Ben ölsem veya hayatta şuursuz kalsam, Nurlara karşı hizmetimin tarzını bilerek tam yapa- bilsinler.” [II] şeklinde buyuruyor.

Bu gibi tasarrufatların bazıları, Üstadımız henüz ha- yatta iken de teklif edilmişti. Üstadımız bu teklifleri kabul etmemişti.

Binaenaleyh bizler de mes’uliyetten kurtulabilmek için bu gibi tasarrufları kabul edemiyoruz.

Bu münasebetle Üstadımızın Risale-i Nurların neş- riyle alâkalı bazı beyanlarını aynen dercediyoruz:

“Kur’anın bir nevi tefsiri olan Sözler’deki hüner ve zarafet ve meziyet kimsenin değil; belki muntazam, gü- zel hakaik-i Kur’aniyenin mübarek kametlerine yakışacak mevzûn, muntazam üsülûb libasları, kimsenin ihtiyar ve şuuruyla biçilmez ve kesilmez; belki onların vücududur ki, öyle ister ve bir dest-i gaybîdir ki, o kamete göre keser, bi-





II Emirdağ L.-2; Sh:233
çer, giydirir. Biz ise içinde bir tercüman, bir hizmetkârız.”

........


“Evet bu asrın dehşetine karşı, taklidi olan itikadın istinad kal’aları sarsılmış ve uzaklaşmış ve perdelenmiş olduğundan; her mü’min, tek başıyla dalâletin cemaatle hücumuna mukavemet ettirecek gayet kuvvetli bir iman-ı tahkiki lâzımdır ki dayanabilsin. Risale-i Nur bu vazifeyi; en dehşetli bir zamanda ve en lüzumlu ve nazik bir vakitte, herkesin anlayacağı bir tarzda, hakaik-i Kur’aniye ve ima- niyenin en derin ve en gizlilerini gayet kuvvetli bürhanlar ile isbat ederek, o iman-ı tahkikîyi taşıyan hâlis ve sâdık şakirdleri dahi, bulundukları kasaba, karye ve şehirlerde

-hizmet-i imaniye itibariyle - âdeta birer gizli kutub gibi, mü’minlerin manevî birer nokta-i istinadı olarak, bilin- medikleri ve görünmedikleri ve görüşülmedikleri halde, kuvve-i maneviye-i itikadları cesur birer zâbit gibi, kuvve-i maneviyeyi ehl-i imanın kalblerine verip, mü’minlere ma- nen mukavemet ve cesaret veriyorlar.”[III]

Gibi çok beyanatlarıyla Hz. Üstadımız Risale-i Nur’un neşrinde sadakatin lüzumunu ve ehemmiyetini nazara vermiştir.

Nurların neşriyatında bizi ve umum Nur Talebeleri- ni azamî ihlas, azamî sadakata muvaffak etmesini Cenab-ı Erhamürrâhimîn’den niyaz ederiz.


Mustafa Sungur Hüsnü Bayram

Abdullah Yeğin Ahmed Aytimur

Tillo’lu Said Seyyid Salih



III Şualar Sh. 749




Yüklə 0,79 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   12




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin