ZiKİr ehline sorun kitabın Orijinal Adı: «Fes'elu Ehle'z Zikri» Pr. Dr. Muhammed Ticani Semavi Ensariyan Yayınları – Kum Bas



Yüklə 1,17 Mb.
səhifə59/175
tarix03.01.2022
ölçüsü1,17 Mb.
#37977
1   ...   55   56   57   58   59   60   61   62   ...   175
Ashap Hakkında / 183

fiktır. Bu zat Kureyş'in ileri gelenlerinden olması sebebiyle rivayeti nakleden şahıs zamanın hükümetinden korktuğu için onun adını söylememiştir. Gördüğünüz gibi bu münafık Resulullah'ın (s.a.a.) adil olmadığını ve malların taksiminde Allah'ın rızasını gözetmediğini vurguluyor; hatta buna yemin bile ediyor. Evet! Resulullah (s.a.a.) bundan daha fazla eziyetler gördüğü halde Allah yolunda sabretti.

        Buhari, Sahih'inin "Yaratılışın Başlangıcı Kitabı, İslam' da Nübüvvetin Alametleri Babı"nda şöyle nakleder: Ebu Said-i Hudri der ki: "Bir gün Resulullah'ın (s.a.a.) huzurundaydık, Resulullah da ganimetleri bölüyordu. Ansızın Temim Oğulları kabilesinden Zulhuvaysara içeri girerek; "Ya Resulallah! Adaleti uygula." dedi. Hz. Peygamber buyurdu ki: "Yazıklar olsun sana. Eğer ben adaleti uygulamazsam, kim uygular ki? Eğer ben adil olmazsam, sen zavallı ve ziyankar olursun." Ömer ayağa kalkarak; "Ya Resulallah! İzin ver de boynunu vurayım." dedi. Resul-i Ekrem (s.a.a.) buyurdu ki: "Kendi haline bırakın onu. Onun öyle dostları var ki, sizlerden bazıları kendi oruç ve namazlarını, onların oruç ve namazları karşısında küçük görür. Onlar Kur'an okurlar, ama kalpleriyle ona inanmazlar. Onlar okun yaydan çıkması gibi dinden çıkarlar."1

        Bunlar da sahabeden olup halkın karşısında dindar görünen bir başka çeşit münafıklardır. Öyle ki Resulullah (s.a.a.) Ömer'e; "Sizlerden bazıları oruç ve namazlarını, onların oruç ve namazları karşısında küçük ve değersiz görür." buyuruyor. Kuşkusuz, onlar Kur'an da ezberliyorlardı, ama Kur'an onların boğazlarından aşağı inmiyordu.


-----------------------
1- Sahih-i Buhari, c. 4, s. 243.

184/ Zikir Ehline Sorun


Resulullah'ın (s.a.a.); "Onu kendi haline bırak. Çünkü onun kendisi gibi dostları vardır..." buyurması ashabın arasında birçok münafiğın olduğunu göstermektedir.

        Buhari, Sahih'inin "Edep Kitabı"nda şöyle nakleder:

        Aişe der ki: Resulullah (s.a.a.) bir şey yaptı ve halkın ondan yararlanmasına izin verdi. Bazıları bundan kaçındılar. Resulullah'ın (s.a.a.) bundan haberi olunca minbere çıkarak bir hutbe okudu. Allah'a hamd ve senadan sonra şöyle buyurdu: "Niçin halktan bazıları benim yaptığım şeyden çekiniyorlar? Vallahi ben Allah' i onlardan daha çok tanıyor ve Allah'tan daha çok korkuyorum."1

        Bu da Resulullah'ın (s.a.a.) sünnetinden kaçınan diğer bir grup sahabedir. Şüphesiz onlar Resulullah'ın (s.a.a.) hareketlerini hafife alıyorlar ve alay ediyorlardı. Dolayısıyla Resulullah'ın (s.a.a.) onlara hutbe okuyarak Allah'a yemin ettiğini, Allah'ı onlardan daha çok tanıdığını ve O'ndan daha çok korktuğunu buyurduğunu da görüyoruz.

        Buhari, Sahih'inin "Mezalim Kitabı"nda Ata vasıtasıyla Cabir'den ve Tavus vasıtasıyla da İbn-i Abbas'tan şöyle rivayet eder:

        Resulullah (s.a.a.) Zilhicce ayının dördüncü günü hac için Mekke'ye girdi. Bize umre yapmamızı emretti. Sonra da eşlerimizin bize helal olduğunu buyurdu. Bu söz halkın arasında yayıldı. Ata Cabir' den şöyle dediğini nakleder: "Bizlerden biri, erkeklik uzvundan meni damladığı halde Mina'ya giderdi."2 Bunun üzerine Cabir bu işten sakınmayı
---------------------------
1- Sahih-i Buhari, c. 8, s. 31.
2- Değerli okuyucuların aflarına sığınarak edebe aykırı bu sözleri tercüme ettik.

Ashap Hakkında / 185

daha uygun buldu. Bu haber Resulullah'a (s.a.a.) ulaşınca bir konuşma yaparak buyurdu ki: "Duyduğuma göre bazıları şöyle böyle diyorlar.Vallahi ben onlardan daha takvalı ve Allah'a daha yakınım."1

        Bu da Resulullah'ın (s.a.a.) şer'i hükümlerle ilgili emirlerine muhalefet eden ashaptan başka bir gruptur. Resulullah'ın; "Bazıları şöyle böyle diyorlar." buyurmasından da anlaşılacağı gibi, sahabilerin birçoğu, Mina'ya giderken erkeklik uzuvlarından meni damlamasın diye(!) helal olmasına rağmen eşleriyle ilişkide bulunmaktan kaçınıyorlardı. Bunlar, herhalde her cinsel ilişkiden sonra gusledip temizlenmeleri gerektiğini bilmiyorlarmış! Yoksa, Mina'ya giderken erkeklik uzuvlarından meni damlamazdı herhalde! Acaba bunlar Allah'ın hükümlerini Resulullah'tan (s.a.a.) daha mı iyi biliyorlardı? Veya kendilerinin daha mı takvalı olduklarını zannediyorlardı?

        Şüphesiz, Resulullah'tan (s.a.a.) sonra Ömer'in yasakladığı mut' a nikahı (geçici evlilik) da bu konumdadır. Resulullah'ın (s.a.a.) hayatında onun emirlerine karşı çıkarak hac mevsiminde umre ihramından çıktıktan sonra eşleriyle ilişkide bulunmaktan kaçınanların, Resulullah'ın (s.a.a.) vefatından sonra mut'a nikahını haram etmelerine ve onu tıpkı bugünkü Sünniler gibi zinadan farksız görmelerine şaşırmamak gerekir.

        Buhari, Sahih'inin "Cihat ve Siyer Kitabı"nda Enes bin Malik'ten şöyle nakleder: Allah Teala, Hevazin kabilesinin mallarından bir kısmını fey' olarak Resulullah'a (s.a.a.)
--------------------------

1- Sahih-i Buhari, c. 3, s. 114.

186/ Zikir Ehline Sorun

verince, o da onları Kureyş'ten bazılarına verdi. Ensar dediler ki: "Allah, Peygamberini affetsin. Malları Kureyş'e verirken bizi mahrum bırakıyor. Halbuki kılıçlarımızdan onların kanı damlıyor" Bunun üzerine Resulullah (s.a.a.) Ensar'ı bir araya topladı ve Ensar'dan olmayan hiç kimseyi oraya sokmadı. Sonra onlara; "Sizden bazı sözler duydum, neler oluyor?" diye sordu. Onlar sözlerini tekrarlayınca şöyle buyurdu: "Ben, yeni Müslüman olanlara mal veriyorum. Siz, onların mallarıyla gitmelerine ve kendinizin Allah Resulüyle birlikte kalmasına razı olmaz mısınız? Vallahi sizin elde ettiğiniz, onların elde ettiklerinden daha hayırlı- dır." Ensar; "Evet, ey Resulullah, razı olduk" dediler. Resulullah da şöyle buyurdu: "Siz benden sonra çok bencillikler göreceksiniz. Havuz'un başında Allah'a ve Resulüne ulaşıncaya kadar sabredin." Enes dedi ki: "Ama biz sabretmedik"1

        Bütün Ensar'ın içinde Resulullah'ın (s.a.a.) yaptıklarına razı olan, onun heva ve heveslerine uymadığını bilen ve Allah'ın; "Hayır, Rabbine andolsun ki onlar aralarındaki tartışmalarda seni hakem kılmadıkları, senin hükmüne razı ve teslim olmadıkları ve senin hükmünden rahatsız oldukları sürece mümin olamazlar."2 ayetini anlayacak, aklı başında bir adam yok muydu acaba?

        "Allah Peygamberini affetsin" dediklerinde Resulullah'ı (s.a.a.) savunacak bir adam yok muydu? Ayrıca, "razı olduk" demeleri de görünüşteydi. Dolayısıyla Enes bin Malik'in; "O bize sabrı tavsiye etti, ama biz sabretmedik"


-----------------------
1- Sahih-i Buhari, c. 4, s. 114 - 115.
2- Nisa Suresi /65.


Yüklə 1,17 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   55   56   57   58   59   60   61   62   ...   175




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin