AHMED HULÛSİ’DE
KAVRAMLAR
İ
3. Cilt
AV. ASUMAN BAYRAKÇI
www.allahvesistemi.org
KİTSAN
Kavramlar İ,
İstanbul
Yayın Dağıtım: Kitsan
Sayfa Uygulama: A. Onur Şenyurt
Kapak Tasarımı: Sebahattin Kanaş
Basım: Yenigüven Matbaası
Bu kitabın telif hakkı yoktur.
Dileyen herkes, tüm eserlerimiz gibi
bu kitabı da,yazar ve kaynak belirtmek ve
orijinaline sadık kalmak kaydıyla
çoğaltabilir, çevresiyle paylaşabilir,
yayınlayabilir, tercüme edebilir…
KİTSAN KİTAP
BASIM YAYIM DAĞ.
SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ.
Alemdar Mah. Ticarethane Sk.
No: 41/3-4 34400
Sultanahmet - İSTANBUL
Tlf: (0212) 513 67 69 - Fax: 511 51 44
http://www.kitsan.com
“VAHYE DAYALI MUHAMMEDİ ÖĞRETİ”DE
“KUR’ÂN RUHU”YLA “OKU”MA
Kesinlikle Allah'tır benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz! O'na kulluk etmekte olduğunuzu fark edin... Bu sırat-ı müstakimdir. (Meryem/36)
Muhakkak ki biz sana O BİLGİyi Hak olarak (hakikatin olan Esmâ boyutundan açığa çıkardık) inzâl ettik! O hâlde Din'i, (varlıktaki sistem ve düzenin mutlak hâkimi-hükümranı olarak) Allah'a kulluğunun farkındalığıyla yaşa! (Zümer/2)
FİHRİST
|
|
|
| -
Seslerin kesilmesi
-
(Rahman'ın izin verdiği hariç) Hiç kimsenin konuşamadığı süreç
-
Sesler (Kıyamet sürecinde) Rahman'ın korkusuyla kesilir.
-
Kelime-i Takva (Lâ ilâhe illâllah-İlim)
-
Allah, Rasûlünü ve iman edenleri(Bu sözü bizâtihi yaşayarak hak etmiş ve ehil kimseleri) “Kelime-i Takva” ilke sâbitledi!
-
“Salât”ta (Namazda) Kelâm(İlâhi Hitap-Sesleniş-Konuşma)
-
Salât”ta(Namazda) sana “Hitap” gelir(Varlığında-özünde mevcud olan hakikatlerden bahseden "Bilgi", bir Rasûl aracılığıyla sana ulaşır)… Sen de “Hitab”ı seslendirirsin…
-
“Salât”ta beşeriyetin ortadan kalktığında “İlâhi Hitap”, sendeki Nebi’ye gider! ("Sen var" olduğun zaman ise, o hitap sana ulaşmaz!. Çünkü, o hitap "Nebi"yedir)
-
Cennetlikler boş lâf duymazlar.
-
İman edip imanın gereğini uygulayanların cennetlerde birbirlerine hitabı…“Selâm”’!
-
Allah adına konuşmak
-
Hiç kimse “Allah adına” konuşamaz! (Ama hakkında konuşabilir)
-
“Kelimeler” ile tevbe etmek(Yapmaması gerekeni fark edip, kendisinden açığa çıkan vehmine tâbi olma hatasını itiraf etmek)
-
“Rabbinin Kelimelerindeki Esmâsı”yla varlığını tasdik edip teslim olup itaat etmek
-
Konuşma(Mânânın maddeye dönüşmesi-Düşünceleri ifade edebilme -“İnsan”a has bir özellik)
-
Konuşma nasıl meydana gelir?
-
Oruç ve konuşma
-
Rahman için oruç adayıp o "Gün" kimseyle konuşmamak
-
Hac ve konuşma
-
"Hac"da seviyesiz konuşmalar yapmamalıdır.
-
Rabbin sözünün (Ezelî hükmünün) gerçekleşmesi
-
"Benim Rabbim semâda ve arzda konuşulanı bilir…”
-
Allah, “Kelimeleri” olarak, “Hakk”ı gerçekleştirecektir. (Suçluların hiç hoşuna gitmese de!)
-
Allah bâtılı mahveder ve “Kendi Kelimeleri olarak Hakk”ı sâbit kılar. (O, Esmâ'sıyla Zât'ınız olarak Alîm'dir!)
-
“Kelime”leri tahrif etmek {Vahyin orijinalliğini koruyamamak-Hakikat bilgisini koruyamamak-“Kelimeleri” esas anlamlarından kaydırmak-Telaffuzunu eğip bükmek-Din'de kötü kavramlar oluşturmak-"İşittik ve isyan ettik", "Dinle, dinlemez olası" ve "Raina-anlayışı sınırlı" mânâsına gelecek şekilde vurgulama yapmak-[Size şu verilirse alın, eğer o verilmez (Allah hükmü ile hükmedilir) ise sakın yanaşmayın" demek]-Hatırlatıldıkları şeyden bir hisse almayı unutmak}
-
(Yahudi olanlardan öyleleri var ki) Kelimeleri esas anlamlarından kaydırırlar (Vahyin orijinalliğini korumazlar)… Telâffuzlarını eğip bükerler ve Din'de kötü kavramlar oluştururlar.
-
(Yahudi olanlardan öylesi var ki), yerli yerince söylenen Kelimeleri tahrif eder.
-
İsrailoğulları (Ahdlerini bozarlar), “Kelimeler”deki mânâları asıl anlamlarından saptırırlar (Hatırlatıldıkları şeyden bir hisse almayı unutmak)
-
Haram konuşmalar (Allah üzerine konuştuğunuz bilmediğiniz şeyler- Allah üzerine uydurulan yalanlar - Küfür kelimesini söylemek(Hakikat bilgisini inkâr)- Allah işaretlerini amacından saptırmak-Kendine gelen, hakikatini hatırlatıcıyı inkâr etmek-Fısıldaşma-Suç olan fiskoslar -seviyesiz, haram konuşmalar-çirkin söylentiler-boş lâflar-Edâlı, işveli konuşmalar-Yalan-Gıybet-İftira-Dedikodu)
-
Fısıldaşma şeytandandır! (şeytanî fikirler)
-
Allah,Hakikati inkâr edenlerin fısıldaşmalarını (Onların gaybları-derûnî boyutları yaratanı olarak) en detaylı bilendir!
-
Allah üzerine bilmediğiniz şeyleri konuşmanız, haram kılınmıştır.
-
Allah'ın işaretleri hakkında uygunsuz konuşmalara dalanları gördüğünde, başka bir konuya geçene kadar, onlardan yüz çevir!
-
İftirayı dedikodu edinip, bunu sıradan bir konuşma sanmak!(Çirkin söylentilerin yayılmasını sevenler var ya, onlar için dünyada da sonsuz gelecek süreçte de elim bir azap vardır)
-
Korunmak istiyorsanız edâlı-işveli konuşmayın!
-
Konuşmasını bilmeyen insanın misâli
-
Dilsizler (Allah işaretlerindekileri yalanlayanlar-Hakk'ı itiraf etmeyenler-Karanlıklar içinde kalmışlar-Allah indînde canlıların en şerrlisi)
-
İnsanlardan kimine İlâhi Hitap(Kitap) ermez… (Kimine ise bakış bıçak gibi saplanır!.)
-
Susun ki size rahmet edilsin! (Kur'ân kıraat edildiğinde, Onu dinleyin ve susun)
-
Putlar konuşamazlar!
-
Sıfat Tecellisi {Tecelli-i Sıfat mertebesi-[Ruh'tan kalbe yansımaları anlatan letâifler sıralamasındaki(Ahfâ-Hafî-Sır-Ruh-Kalp-Nefs) "Hafî" diye ifade edilen "şuurda" oluşan bir hâl, hissediş]-Mâiyet sırrının yaşandığı mertebe-Salt benliği biliş mertebesi-Benliğindeki mânâları buluş-"Rabbin kurbu"nda olgunluğa erme-İlâhi sıfatlarla tahakkuk-İndînde Hakikat BİLGİSİnden bir ilim-Mardiye yaşamı-Yücelik makamı-Rahman’ın kullarına gayblarından vaat ettiği Adn Cennetleri-Esmâ kuvvesiyle tahakkuk etme özelliği-“Selâm”ın işitildiği boyut-[“Selâm” İsminin mânâsının açığa çıktığı ve böylece kendi hakikatlerinden açığa çıkan kuvvelerin konuştuğu (sabah-akşam, yaşam gıdalarıyla beslenmenin olduğu)boyut…]-Korunanların (yalnızca fiillerde değil, düşünsel anlamda korunanların) mirasçı yapılacağı cennet boyutu-Kendi varlığının varolduğunu, kendisinin olmaması diye bir şeyin söz konusu olamayacağını bilmesi hâli-Rahmete ermek-"Samediyyet tecellisi”-Kişinin birimsel varlığının ortadan kalkması-"Hakk-el Yakîn" hâli-“Sıfat Cenneti”}
-
Sıfat mertebesinde kendini bilen bir varlık kastedilir.
-
İlâhi Sıfatlarla tahakkuk ancak Ledün ile mümkündür.
-
Kul, Allah yanında vehmî benliğinin “yok”luğunu yaşadığı zaman artık ikram yollu Hakkani Sıfatlar zâhir olmaya başlar.
-
"Umarım Rabbim beni kurbunda olgunluğa (Mâiyet sırrının yaşandığı Tecelli-i Sıfat mertebesine) erdirir..."
-
“Şuur”un kendini beden kayıtlarından kurtarmasıyla (Benliğinin yokluğunu yaşamasıyla-Vehmin kaydından kendini kurtarmasıyla), ondan Hakkani Sıfatlar zâhir olmaya başlar(İlâhi sıfatlar tahakkuk eder-Fiili ölümle şuur boyutu yaşamına geçilir-Ölmeden evvel ölme tahakkuk eder)
-
Sıfat mertebesinden gelen hükümler(Terkipsizliğin gereği olan hükümler), Esmâ mertebesindeki terkipleri bozar, yıkar, atar!
-
"Allah'ın iki eli"{“Rahmaniyeti ve Rahîmiyeti”nin sonucu-İlim(Data) ve Kudret(Enerji)-İlim ve Kudret sıfatları-(“Esmâ mertebesi”ni -Stringler boyutunu oluşturan İlim ve Kudret)}
-
("Allah İsmi”yle işaret olunanın) “iki eli” ile (ilim ve kudret-data ve enerji) “Esmâ mertebesi” (“Tek kare resim” olarak tanımladığımız stringler boyutu) hâsıl olmuş; (bu boyutun her an yeni bir şan alışı ile de) tüm evren içre evrenler ve içindekiler olarak birbirlerince algılananlar meydana gelmiştir.
-
“El" ile Onda tasarruf eden "Beyin"i, birbirinden ayıramazsın( “Allah” ismiyle işaret edilen ile Muhammed’i de birbirinden ayıramazsın- Zât ile “gayrı” adını verdiğini birbirinden ayıramazsın.)
-
"El"in, "Yokluk Denizi"ne girmesi(Varlığında açığa çıkan İlim ve Enerjinin (güç ve kuvvetin) bağımsız, bireysel, kendine özgü bir varlığı -vücudu olmadığını fark etmek)
-
"Allah'ın iki parmağı" (Beyinde tasarruf)
-
Müminin kalbi(Bilinci), "Allah'ın iki parmağı" arasındadır (Her an ilâhî kudrete tabiîdir)
-
"Rahman'ın iki eli"( Celâl ve Cemâl sıfatları)
-
Parmak izi(Her beynin, kendi özel şifresi)
-
Her beyin, kendi parmak izini(“özel şifresini”) taşıyan ruhunu üretir.
-
Elleriniz, yalnızca beyninizin aracıdır(Yaşadıklarınızın tümü, beyninizdeki –aynıyla ruha da kaydı giren- veri tabanınızın sizden açığa çıkışıdır.)
-
"Tutan El"(Kâinatta hâkim olan tek ilmin, bütün varlıklarda-çoğul varlıklarda-organlarda-herbirinde dilediği gibi hükmünü icra etmesi, tasarruf etmesi, hükmünü icra etmesi)
-
"Tutan El"inin Hakikat noktası, "Allah"tır!
-
"Allah'ın iki eli" de açıktır.("Allah'ın eli bağlıdır" diyen Yahudilerin kendi elleri bağlandı!)
-
Kulun rızkı, her an "Allah Eli"yle kendisine ulaşmaktadır.
-
"İki El"in takdim ettiği...
-
“İki El"i ile hazırlayıp önceden gönderdiği şeyleri unutan (Rabbinin delilleri (Rabbanî özellikleri) hatırlatıldığı hâlde, onlardan yüz çeviren- zâlim)
-
“İki el”i kurumak (Zenginliği ve kazandığı kendisine fayda vermemek-Alevli bir ateşe mâruz kalmak)
-
İlâhi Kuvvelerle tahakkuk Bayramı {Ramazan ("Oruç") ayının yaşanmasının sonucu-Bedenselliği en alt sınıra indirip hakikatini yaşayanların-korunanların Bayramı-“İman”ın gereğini hakkıyla yaşayarak “ORUÇ” tutanların Bayramı-Salâtı mi’rac olup, iman ettiğinin hakikatini yaşamak suretiyle “oruç” hissedişi açığa çıkışı-Bedeniyle, şartlandırıldıkları doğrularla programlanan ve “yenilenenlere” adapte olamamanın sonuçlarını yaşayanların aralarında ama hakikatiyle arşın gölgesinde, yaşamına devam edenlerin Bayramı-“Orucun mükâfatını ben veririm” sırrının Müminde açığa çıkışı-“Müminin iftar sevinci”}
-
Sıfat boyutunda (Mertebesinde) yaşayan varlık (“B” Sırrıyla “Oku”yan-“Kendini bilen varlık”-Kendini tanıyan varlık-Hakikatini İhlâs aynasında seyreden-Kendilerindeki ilmi ilâhi ile her şeyin sırrını bilen Zât-Birimsel varlığı ortadan kalkmış, İlâhi sıfatlarla tahakkuk etmiş varlık-Kendi varlığının varolduğunu, kendisinin olmaması diye bir şeyin söz konusu olamayacağını bilen varlık-Varoluşunu bilişinin devamı olarak; arzusu ve iradesi, dilemesi söz konusu olan varlık-Dilemesi yani “irade” sıfatı (“Mürid” isminin mânâsı) varlığında ortaya çıkan varlık-Mardiye kemâlâtını yaşayan veli-İlâhi sıfatların gereği olan halleri kendinden(Kişiselliğinden değil; Nefs-i Küll olarak varlığından) ortaya koyan Zât-Hakkel Yakîn ehli-Nazarında gizli şirk kalkmış veli-Ârif-i Billah)
-
Sıfat mertebesi itibariyle “Seyr” mümkün değildir
-
Kişi, yaşadığı kemâlin oluşturduğu vasıfla belli bir “İsim”e hak kazanır.
-
Ârif-i Billâh,(Sıfatlarla tahakkuk ortamında) sıfatların gereği olan halleri kendiliğinden ortaya koyar.
-
İlâhi sıfatlarla yaşam ortamı(İlâhi sıfatlarla tahakkuk edebilme ortamı-Nefslerinin hakikati olan Allah Esmâ'sına iman edip, onlardaki kuvveleri şuurlu olarak açığa çıkarma yolu-Cennet yaşantısı-"Rıdvan"(İnsandaki Esmâ hakikatiyle tahakkuk kuvvesi, melekesi-Hakikatinin farkındalığıyla bunun sonuçlarını kuvveden fiile çıkarma özelliği)-“Âhiret”-Yolun, yurdun sonu…-Adn cennetleri-Nebîler’in, Sıddıklar’ın, Veliler’in yolu-Kudret-bilinç boyutu)
-
Kuvvelerinizi keşfedesiniz diye sizi şerr ve hayır ile deneriz...
-
Birbirinizle zıtlaşmayın; (yoksa) korkuya kapılırsınız ve kuvvetiniz gider. (Allah'a ve Rasûlüne itaat edin!)
-
Kendindeki İlâhi Sıfatları yaşamak (Kendini Tanımak)
-
İlâhi sıfatların kişiden zuhuru[İlâhi vasıflarla(Sıfatlarla) tahakkuk etme- Kuvvelerin birimin kendisinden izharı ile açığa çıkan ahvâl-"Samediyyet tecellisi”-Kişinin birimsel varlığının ortadan kalkması-"Hakk-el Yakîn" hâli-Rahman'ın kullarına gayblarından vadettiği "Adn cennetleri"-“Sıfat Cenneti”]
-
İlâhi sıfatların kişiden zuhuru hâlinde yaşanılanlar
-
Durak ve makamları->Hayat ve Esmâ kuvvelerinin tahakkuk ettiği üst seviyedeki yaşam boyutudur(Yüksek köşklerdir)
-
Melekler karşılar
-
Kendilerine güzellik-saadet takdir edilmiş (Salâha ermiş) kulları (velâyet hakikati) melekler karşılar. [Hayat ve selâm (Esmâ kuvvelerinin tahakkuku) ile karşılanır-Bedende Esmâ kuvveleriyle tasarrufa vâris olur]
-
Melekler tesbih ve dua ederler
-
Allah kudretinin açığa çıkış mahalleri [Arş'ı taşıyanlar ve onun çevresinde bulunan (şuurlu) kuvveler], Rablerinin hamdı ile olarak tesbih eder; O’na iman eder; O’ndan mağfiret ister ve vaad olunan Adn Cennetleri için O’na dua ederler…
-
Melekler boyutsal geçiş yaparlar (Tenezzül eder)
-
İman edenlere Rablerinin izni ile her “Hüküm”den melekler ve “Ruh” boyutsal geçiş yapar(Tenezzül eder)-Hakikati yaşatarak(“Selâm”)… Hakikatin zuhuru ile şuurun vechi tanımasına kadar …
-
Kendi Hakikatlerinden açığa çıkan kuvveler konuşurlar... Onlar dedikodu değil; "Selâm" işitirler...
-
“Selâm” İsminin özelliğini, Rableri olan Esmâ Hakikatlerinden açığa çıkan yolla yaşarlar… (Rahîm Rab'den "Selâm" sözü ulaşır)
-
“Rabbimiz Allah’tır!” deyip, o doğrultuda yaşayanların üzerine “İlâhi sıfatların cemâl kuvveleri” zâhir olur…
-
Bütün ruhlar rakseder(Kıyamete kadar)… Ve “Rabbimizi gördük!" derler...[Varoluş aslî görevleri itibarîyle her an kendilerinden dileneni yaparlar(zikir hâllerini muhafaza ederler) ve her an kendilerine ulaşan yeni yeni tecellîlerin hükmü altında kulluklarını yerine getirmelerinin oluşturduğu sırrî neş'e içindedirler…]
-
Çevrelerinde enerjik kuvveler (Gençlik dolu hizmetliler) koşuşurlar… Sarhoşlatıp ne söylediğini bilmez hâle getirmeyen içkileri kapışırlar…
-
O boyutta bedensel duyular yoktur… Nereye baksan(Sırf) nimet ve büyük bir mülk görürsün…
-
Dünya yaşamında gerçeği görüp yaşamış bilinçler, gerçeği yaşamanın getirisi kuvvelerle "Beyinötesi boyut"ta(“Berzah boyutu”nda-Kabir âleminde) yaşamlarına devam ederler.
-
Cüziyet görüşü... (Cüz'i Hayat... Cüz'i İlim... Cüz'i İrade... Cüz'i Kudret... )
-
->(Gizli Şirk)
-
İlâhi Sıfatları örtme(İzhar olanın Hakikatini yaşayamama-İlâhi sıfatlardan gelen büyüklüğü müşahede edememe-“Küfür”)
-
Sıfatlardan mahrum kalacak olanlar (Arz’da benlik taslayanlar)
-
Kötü sıfatlar (Gelecek sonsuz yaşam süreçlerine iman etmeyenlerin vasıfları)-(Bkz.Kemâl sıfatlar)
-
El Esmâ kuvvelerini inkâr
-
Yaşam gıdanızı Allah veriyor… Allah nimetini (nefslerindeki El Esmâ kuvvelerini) inkâr ederek nankörlük yapmayın!
-
İLÂHİ SÛRET(“Mânâ Sûreti”-Birimin Zâtının Allah’ın Zâtı ile kâim olması)
-
İLÂHİ UYARI(Allah Uyarısı-Risâlet işlevi-Hatırlatma-“Hakikat”indeki özellikleri Hakikatinden şuuruna yansıtma)
-
Uyarıcılar (Tüm âlemlerde){"Mele-i âlâ"nın (Esmâ kuvvelerinin) yeryüzündeki dilleri-“Allah seslenişine” aracılık eden Allah kulları}->Rasûller ve Rasûllerin vârisleri olan velîler
-
Hakikatinizi hatırlatma (Allah Zikri) çağrısı (Cum’a Salâtı) yapan (Cum'a salâtının imamı Hz. Rasûlullah)…
-
İnsan, "hakikat"inin(orijinde) meleki bir yapı oluşunu hatırlamaya ve gereğini yaşamaya davet edilmektedir.
-
Hatırlanmayan Bilgi
-
Hatırlatıcı "Bilgi"(Apaçık bir Kurân)
-
Kur'an bilgisi, "hatırlatıcı"dır!
-
Hatırlatıcı Bilgi olan Kurân, iman edenlere, “Hakikat”lerindeki özellikleri hatırlatır[Hakikatinden şuuruna yansıtır-İnsan”ın hakikatinin(Orijinde) melekî bir yapı oluşunu hatırlatıp gereğini yaşamaya dâvet eder]
-
Âdem, bilgilendirildiği halde “unuttu”!(Rabbi olan Esmâ terkibinin genişliği içinde hareket edemeyerek, beşerî kayıtlarla kayıtlanmak suretiyle hakikatine isyan etme durumuna düştü…)
-
İlk nesillerin içinde irsal olan uyarıcılar
-
İlk nesillerin{Atalarını (hakikatten) sapmışlar olarak bulanların-Ataları uyarılmamış, bu yüzden (hakikatlerinden, Sünnetullah'tan) kozalı olarak yaşayanların-Atalarının izleri üzerinde ısrarla koşanların-Hakikatindeki kuvveleri israf edenlerin} çoğu “Hakikat”ten sapmıştı.
-
Kendilerine bir uyarıcı geldiğinde, O’nun getirdikleriyle alay ederlerdi.
-
Ne zaman ki kendilerine hatırlatılan şeyi (Allah için yaratılmış olduklarını) unuttular, onlara her şeyin (dünya güzelliklerinin) kapılarını açtık...
-
Allah (Allah ve O'nun Rasûlüne zıtlaşanların) kendilerinden açığa çıkanları kayda almış, onlarsa unutmuşlardır...(Sonra kıyamet sürecinde yaptıklarını (açığa çıkaran olarak) kendilerinde haber verir!)
-
Ancak zikre(hatırlatılan hakikate) tâbi olan ve gaybı olarak Rahman’dan haşyet duyan uyarılır.
-
Ölümle, Rabbin Hükmü ve El Melek(Kuvveler) saf saf dizilir… Bu süreçte, cehennem de Dünyayı kuşattığında insan hatırlayıp düşünür…
-
Uyarıcıların (Rasûllerin) irsalinden sonra iman edip durumunu düzeltenlere korku yoktur.
-
Eğer şeytan sana unutturursa, artık zâlimler topluluğu ile beraber oturma....
-
Rabbimiz, unutursak veya hataya düşersek bizi bundan dolayı cezalandırma…
-
Uyarının sonucunu yaşamayı hak edenler (Sefahat önderlerine (Rasûllerle düzelmelerini) emrederiz (ama onlar) bozuk inançlarına devam ederler… Biz de onları helâk ederiz!)
-
Allah uyarısı (Risâlet işlevi-Hatırlatma) bir topluma (veya ferde) daima, önceden bir isim veya resim altında ulaşır…Ve kıyâmete kadar devam eder.
-
İLÂHİ ZORLAMA(Kişinin fıtratında yer alan, onu bir hedefe zorlayıcı program)
-
“İLHAM” (Kişinin kendi çalışmaları sonucu, kendisinden meydana gelen fiillerin hâsılası olarak kendisinde oluşan hassasiyetin kazandırdığı algılamalar-Kişinin çalışmaları sonucu kendisinde meydana gelen hassasiyetle, bazı ilâhi gerçeklere muttalî olması, bunların perdelerinin kendisinde açılması; bunları hissedip yaşaması hâli-Velâyet kemâlâtının uruç hükmüyle bir “veli”de açığa çıkışı)
-
İlham Meleği
-
1-Melekî İlham
-
Melekî ilhamlar, Kurân- Kerim’e ters düşmez.
-
İlham Meleği ile vahiy meleği arasında fark yoktur.
-
İlham ile Vahiy arasındaki fark (İlhamda yanılmalar olabilir…Vahiyde ise yanılma olmaz.)
-
İlham gücü
-
"İlham"ın "Akıl"a üstünlüğü
-
İlhamın gece daha güçlü olamasının sebebi
-
2-Cinnî-şeytanÎ ilhamlar
-
Şeytan fikir ilham eder (Vaadde bulunur)… Sonra da vaadinden döner! (Kendisinin ortak tutulmasını kabul etmez!)
-
“İLİM”{Allah’ın kendini tarifi-Arz ve semâların yaratıcısının kendini bildirmesi-Allah’ın yarattıklarına bakışı- Semâlar ve arzın hakikati-Melekî Özellik-Güç-“Nur”-Işık-"Allah’ın ilim sıfatı”-(İçinde hiçbir tutarsızlık ve çelişki olmayan, bir fikrî bütünlük içinde-bir sistem ve düzeni yansıtan, "Allah indinden" gelen ilim)-Holografik esasa göre her zerrede, parçacıkta, dalgada tümüyle mevcut olan ilim-"Yaşamdaki "Sistem"in nasıl var olduğu, nasıl işlediği, bu işleyişin gereği, neler yapman gerektiğini fark ettiren ilim-Evreni meydana getiren bilinç-“Mâhiyeti netleşmiş enerji”-Sûretsiz, şekilsiz, mekânsız "Vücud"-Sıfat mertebesindeki var oluş-"Alim"(Zâti sıfat)-Kâinatın beyni-"Esmâ mertebesi"nin tenezzülü ile, "Anlamlar"ın "Evren içre evrenler" sûretinde belirginlik kazandığı "Melekût" boyutun(sanal seyir boyutunun) ilmi-("Nokta"lar düzlemindeki, ilmî-şuursal açılımlar)-Çokluk görme basîretsizliğini imha eden algılama-"Hakikat-ı Muhammedî" denilen varlığın ilmi-(Kendini seyretmek için "beyin" adı altında irsal olan "Nokta"nın, o "beyin"e (kalbe-şuura) "Vahy" adıyla inzal olarak-gözü olanlara "beyin" adıyla göründüğü ilim)-Mânâların ne olduğunu bilme, yaşama, hissetme, kendinde bulma-Açığa çıkması, topluma dönük olarak; Muhammed aleyhisselâm ile gerçekleşen sıfat-“NOKTA”daki şuur-Âlemlerin yani stringlerin hakikati-Hz.Mehdi'de de açığa çıkan ilim-Diyeti, "Deccal"i öldürmek olan Hz.Muhammed kaynaklı ilim-Geçmişte medeniyet ve teknoloji olarak bizden çok daha ileri olmasına ve kudret sıfatının açığa çıkmasıyla büyük gelişmeler yaşanmasına rağmen geçmiş toplumların ulaşamadığı(yalnızca Muhammed Ümmetinde zuhura çıkmış olan) ilim-"Bilgi"nin(Esmâ mertebesinin-"Data"nın) varlığını oluşturan 7 sıfattan biri-Allah`ı bilme, görme, idrâk etme, yaşama-“Algılanabilen”-Algılama ve değerlendirme kapasitelerinin yeterliliği-Basiret-Baktığını görmeni sağlayan idrak-Gördüğünün anlamını çözüp değerlendirme vesilen-Beynin veri tabanı-Her şeye ârif olan Zât’ın ("Ârif-i Billah"ın) varlığındaki Allah`ın ilmi-Bir içinde yaşadığımız âlemler, kâinat mevcut; bir de bunların ötesinde, bunlardan ayrı, bunların dışında bir "Tanrı mevcut" anlayışının, tümüyle bâtıl olduğunu bildiren ilim-Bir Allah, bir de, yanısıra kâinat gibi iki ayrı yapının mevcut olmadığını bildiren ilim-Ef'âl âlemi denen fiiller âleminin (yani meleklerin, cinlerin ve insanların da içinde yer aldığı kâinatın), bu varlıkların algılama araçlarına, duygularına göre mevcut olup; Allah'ın "İndinde" mevcut "İlmî Sûretler" olduğunu bildiren ilim-"Hakikat ilmi"…(İster madde gözüyle, ister rüya şeklinde görülmesi sözkonusu olmayan ilim)-Çokluk (kesret) âlemindeki en geniş kapsamlı ilim-Tüm mevcûdatın özünde saklı olan SIRRI bildiren ilim-Tafsili, "Külli akıl" denen "Tek akıl" olan ilim-Seni, "Tanrı" kavramından kurtaran gerçek-Birimin ihatası yoluyla değil; Allah'ın o mahalde izhar ettiği "ilmi"-Kendisinin var olduğunu ve ne olduğunu bilme hâli-"Haşyet"i oluşturan ve tüm ilimleri kapsamına alan ilim-Yaşadığımız kâinâta ait olarak bilinen her "şey"in, gerçekte, vücut, varlık sahibi olmayıp; sadece ve sadece "Allah'ın İlminde" mevcut, basit anlayışımıza indirgenmiş ifadesiyle "hayâl olan" varlıklar olduğunu bildiren ilim-“Perde”ni kaldıran bilgi-Mânevi Rızık-Ruhsal gıda-Seni “uyku”ndan uyandıran hakikat-Ganimet-Delil-Yakîn-Yaşamına yön veren gerçek...}
-
"BEŞ DUYU İLMİ” (Zâhir ilimler-Yaşadığımız boyutla alâkalı ilimlerin tümü)
-
Beş duyu ilmi sizi makrokozmosta ya da mikrokozmosta sayısız uzaylara ve boyutsal evrenlere sürükler.
-
"Mülhime İlmi"( Şeytanın temsil ettiği vehmin gücünün esiri olarak, vehmin seslenişi olarak insanların yanlış düşüncelere sapmalarına sebep olan yanlış ilim)
-
"BEŞ DUYU ÖTESİ İLİMLER"("Bâtın İlmi-"Hakikat İlmi"-Kalp gözü açıklığı -İkrâm yollu sunulan “İndallah”tan bağışlanan gaybî ilim-Nefs-i Mutmainne ve Nefs-i Radiye`deki ilim)
-
"İlmî Kerâmet"{(Gerçeklere şâhid olan-Allah kubbesinin örtüsü altındaki, dışarıdan tanınmaları mümkün olmayan) Allah Velilerine özgü hâl...} - Ve bunun yanı sıra, { (Öğrendiklerini “tekrarlayan” ve eskilerin anlattıklarını “yineleyen”) “Velâyet”in daha kokusunu bile alamamış olup-> “Ben Hakk’ım!!!” diye bağırmaya başlayan “Nefsi Levvame” ... "Hakikat"i yaşayamamanın bunalımı içindeki Mülhime!...}
-
"İlmî Şifreler" (Beyin özelliğimiz dolayısı ile bize varmış gibi gelen görüntüler)
-
Bugünün ilmiyle bile çözemediğimiz şifreleri veren Zât...
-
1400 sene önce Mekke’de doğan ilim güneşi bugün Batı’dan doğuşa başladı.
-
Muhammed ümmetinden önceki ümmetlerin hiçbiri, ilim zuhuruna ulaşamamıştır.
-
İnsanın bütün geleceği, Hz.Rasûlullah’ın bildirdiği ilmi(“Hakikat İlmi”ni) elde etmeye bağlıdır.
-
Nebi ve Rasûller miras olarak “İlim” bırakmışlardır.(Kim ilim yolunu tutarsa, Allah ona cennet yolunu tutturur!.)
-
İlim boyutu (İlim mertebesi)-{“Kün Emri”nin (“Ol!” Emri)nin çıktığı boyut-[Birimin derûnundaki-Hakikatindeki “İlim” boyutu("Vahiy"in kökeni olan"Akl-ı Küll" boyutu) ]-Bilinçlerin konuştuğu boyut-"Kudret" yurdu-"Hikmet" yurdunun bâtını-Her şeyin akılla seyredilegelindiği boyut-Aklın geçerli olmadığı mertebe}
-
"Kün" hükmü, "İlim mertebesi"nden çıkar.
-
O’nun dilemesi olmadıkça, ilminden bir şey ihâta edilemez![Kürsüsü (hükümranlık ve tasarrufu {rubûbiyeti}) semâları ve arzı kapsamıştır-Hakikati “İlim” olan Semâlarda ve arzda (âlemlerdeki tümel akıl ve fiiller boyutunda) ne varsa hepsi O'nundur-Semâların ve arzın nûrudur]
-
Sayısız kâinatların her birisi, Allah’ın sonsuz yaratıcılık ilminin eseridir.
-
Zâti İlim (Zât'ın İlmi-İlmullah-Allah İlmi-İlâhi İlim-Allah katındaki “Ana Bilgi”-Hakikati apaçık açıklayan BİLGİ-İlk Nokta)
-
Zâtî sırrın tefekkür yoluyla çözülmesi muhaldir… "Allah'ın zâtı üzerine tefekkür etmeyiniz!."
-
Allah’ın “Sıfat mertebesindeki İlmi {Allah’ın kendine olan ilmi(Kendi mevcûdiyetine, sıfatlarına ait olan ilmi- Kendi vasıflarını tanıması, bilmesi yönünden olan ilim)-Yaratılmanın söz konusu olmadığı boyutta kendi vasıflarıyla kâim olan varlığın, kendi varlığını, varoluşunu bilişi-“Nokta”lar düzlemindeki ilmî-şuursal açılımlar-Kâinatın beyni hükmünde olan Allah İlmi}
-
Esmâ mertebesinde ilimde olup biten seyirler
-
“Nokta”lar düzlemindeki ilmî açılımlar(İlim sıfatı-Sıfat mertebesindeki İlim-Allah’ın kendine olan ilmi)
-
"Zâtî İlim"in(ilâhi olan ilmin) kendine nazarı(Zâtına nazarı-Kendi varlığına, Kendi mânâlarına ve bu mânâların neticesinde oluşan fiillere bakışı-İlmi İlâhi”deki tek bakış-Ezel ve Ebed)
-
Zât'ın Zâtına olan İlmin sonucu "Yok"tan var eder.
-
Allah, Kendi varlığında bulduğu mânâları, ilmi ile ihata eder.
-
İlimde yaratılmış sûretlerle, seyir ve tedbirât yürür.
-
“Allah İsmi” ile işaret edilenin “Zati ilmi”, indindeki sayısız “nokta”lardan yalnızca tek bir “nokta” da açığa çıkandır.
-
"Allah İlmi", Kâinatın beyni hükmündedir.
-
Allah'ın "İsim mertebesindeki İsimlere olan İlmi (Allah'ın Bakışı)-(Kendi isimlerinin mânâlarını, ilmi ile ihâta etmesi-İsimlerin mânâlarını kendinde müşâhede etmesi ile ilgili ilim…)
-
Zâtî ilimle meydana gelmiş Esmâ mertebesi (Hakikat-i Muhammedî-Mükemmel imar edilmiş ev-Allah Esmâ'sından kaynaklanan halife özelliğini yaşamakta olan “insan” şuuru-"Beyt-i Mâmur")
-
“Allah” adıyla işaret edilen mutlak bilinmezdir... “Zâtî ilim”de bir nokta olarak açığa çıkan ise, her an yeni bir şan da olanın varlığını(String boyutu-Kudret-ilim, enerji-data veri tabanı-Esmâ mertebesini) anlatır.
-
Bütün âlemlerde görülen mânâlar, Zât'ın İlminden "İlk Nokta"dan meydana gelmiştir.
-
Tüm mevcûdatın "Öz"ünde saklı olan sır[Hazreti Rasûlullah'ın açıkladığı "ilim"(“Hakikat İlmi”)-“Hakikat İlmi”nin bildirdiği sır]->{Orijini itibariyle) “İlim”den ibaret bir Kâinat-“Allah İlmi”nin(Tek Bilincin) Eseri->“Evrensel ilim sûretleri-İlmî algılayıcılar}
-
Orijini itibariyle “İlim”den ibaret bir Kâinat
-
“Allah İlmi”nin(Tek Bilincin-“İlim Sıfatı”nın) Eseri(Zuhuru)->“Evrensel ilim sûretleri"[“Allah’ın Kelimeleri”-Allahû Teâlâ'nın çeşitli isimlerinin mânâlarının bir sûrete bürünmüş hâli-Esmâ âleminin tenezzülü (anlamın algılanışı) ile oluşan “melekût” âlemi ve tüm getirisi-Sayısız Allah isimleri ile işaret edilen özelliklere sahip “TEK”illik boyutunda (“Vahidiyet”), yani, “tek kare resim”de mevcut bulunan özellikler-"Evvel", "Âhir", "Zâhir", "Bâtın" isimleriyle ifade edilen "O Tek" mânâ- “İlmi şifreler”-“Çok boyutlu tek kare resmin” figürleri-Ancak ve sadece, ilim boyutunda ve "İSMEN" var olan; bunun dışındaki varlıkları ise, "yok"tan ve "hayâl"den ibâret olanlar-Varlıkları emanet olanlar-(İlim boyutunda varlarsa...) "Var kabul edilişleri" itibariyle olan-Tüm varlıkların yalnızca “ilmî sûretler” (sanal=var olarak algılanan) hâli-“Var”lık kokusu dahi almamış olanlar-"Bilinçteki ilim mânâları"-"Bilgi" ile "Yok'tan var edilen İlmî Sûretler"-"Musavvir"in meydana getirdiği "Mânâların sûretleri"-“Âlemler"-Evren içre evrenler-Âlem içre âlemler-Çok boyutlu “TEK KARE” bilginin; algılayan bilgi birikimlerinin algılamalarına GÖRE kabul edildiği çok kareler-(“Nokta”lar düzlemindeki, ilmî-şuursal açılımlar)-“Nokta”nın varlığı-Kâinata ait olarak bilinen her şey-Evrensel Bilinç-Kozmik Bilinç-“Küllî Akıl” denen “Tek Akıl”-Şuurlu ve bilinçli “Nokta”nın varlığındaki “Allah İsimleri”nin işaret ettiği özellikler ile gene ilimde varolmuşlar-Seyretmeyi dilediği mânâlara uygun suretler-Allah’ın "İlim sıfatı”nın zuhuru-Allah’ın "İlim sıfatı”nın tafsili-"İlim Sıfatı"nın açığa çıkışıyla varolan "ilmî sûretler"-İlim Sıfatının "Nokta"daki şuursal açılımı-“Allah” İsmiyle işaret olunanın “ilmindeki İlmi Suretler”-"İlimdeki mânâ sureti”(Beş duyu ile algıladığımız şekli olan suret anlamında değil!)-“İlimde varolmuş anlam"-"İlim"de varolmuş “ilmî suret”ler-“İlmi ilâhi”deki “ilmî sûretler”-"İlminde" yaratılanlar-Mânâ Sûretleri-Her isimle anılan müsemma( her ismin işaret ettiği mânâ)-Algılanan ve algılanamayan, bilinen ve bilinmeyen her şey-Duyduğumuz, bildiğimiz, düşündüğümüz, hayâl ettiğimiz her şey ve her kavram-Mahlùkattaki Bilinç]
-
Tek Bilincin(Allah İlminin) eseri olarak meydana gelmiş her “şey”in (Kendi kapasitesine göre) bir bilinci vardır.
-
“İlmî Algılayıcılar"(Orijini itibariyle “İlim”den ibaret olan Kâinatta Evrensel ilim sûretlerini deşifre eden algılayıcılar)
-
İlmî algılayıcılar dahi işlem kapasitelerini genişlettikleri ölçüde muhite yaklaşırlar.
-
"İlim"in fiillere dönüş sınırı(Soyut olan sırf mânâ ile çokluk arasındaki sınır-Soyutun somuta döndüğü sınır-Mücerretin müşahhasa döndüğü sınır-Eylemin, fiilin, oluşumların başladığı sınır-Düşüncenin, İlmin, Bilincin eyleme dönüş sınırı-"Arş")
-
“Allah İlmi”nin inzali işlevi {Cibrîl(Cebrâil)-“Ruh'ül Kuds"-"Sistem'e dönük Akıl"-“Aklı Evvel”in, bizim âlemimizde ”Akl-ı Kül” şeklinde zahir olduğu sûret- Seçilmiş kişilere Allah'ın evrensel düzeni ve değerleri hakkında bilgilendirerek" o topluma yol gösterilmesi işlevi-“Tek Akıl”ın[“Melekût âleminde mevcut olan akıl”ın-“Akl-ı Kül”ün-“Küllî akıl”ın-“O`nun ilim sıfatının tafsîlinin-kesret(çokluk) âlemindeki en geniş kapsamlı ilmin] açığa çıkışı-Kuvveleri şiddetli olan bir üst boyut bilincinin, yapısını oluşturan "Alim", "Basir", "Fettah", "Hakim" ve "Muhyi" gibi ağırlıklı anlamların sonucu olarak îfa ettiği görev…}
-
İnzal olan “İlim”in hakikati (Data-Sûretsiz, şekilsiz, mekânsız data- “Vücud”)
-
“İlim”in şuuru{"Fuad"-"Hologramik gerçeklik"ten kaynaklanan ve varlığındaki "esmâ" hakikatinden projekte olan…}
-
Varoluş plânında varoluş gayesi ve gerekleri (Talep ve icâbet)
-
"İlmî İlâhi"deki "İlk Mânâ Sûreti"nin belirmesi
-
"İlm-i İlâhi"de beliren "İlk Mânâ Sûreti"[Soyutun somuta dönüşmesi sınırında oluşan varlık-“Akıl” ve “Nur”(Allah’ın ilk yarattığı…)-“Ruh” adlı melek“Ruh-u A’zâm”-Bölünmesi parçalanması sözkonusu olmayan, mânâda beliren ilk tekillik…]
-
"İnsan"ın ilmî sûreti
-
"İnsan"ın ilmî sureti, "Rahmaniyet" özelliği yansıması üzere (Esmâ mertebesinde bulunan özellikler ile) meydana getirildi. {“İnsan"daki "Zâtî tecelli"-Rahman’ın Kurân'ın tâlimi-Rahman’ın “İnsan”ı halk etmesi-Rahman’ın “İnsan”a “Beyan”ı öğretmesi(Esmâ özelliklerini insanda açığa çıkarması)-“İnsan şuuru”nda "Esmâ"nın hakikatinin açığa çıkması-Rahmeti gereği “İnsan"ın, ilmî sûretinin Rahmaniyet özelliği yansıması üzere meydana getirilmesi-"İnsan"ın Zât'ının "Esmâ" hakikatinden meydana getirilişi-İnsan'ın, Zâtı itibarıyla kendini tanıyışı}
-
İlim, “Beyin” adıyla göründü, gözü olanlara!
-
“İlim Sıfatı”ndan programlanma
-
Ledün İlmi (“Esmâ İlmi”-“Nûr'un alâ nûr”-“Öz”den gelen İlim-“Kitab” ve “Hikmet”-"Sistem”="Din"- Tüm mevcudatın Özünde saklı olan sırrı bildiren ilim-Zâtiyyuna has, müferriduna has, ikram yollu sunulan “indallah”tan bağışlanan gaybi ilim- Çalışmakla elde edilmiş bir ilim olmayıp; O’nun bizden zâhire çıkarmayı murad ettiği bir ilim-O’nun ilmi-Fetih ehlinde yaşanan ilim-Zât’ın “Esmâ”sına olan ilmi-Melekî Özellik-Rabbinin rahmeti sonucu özel melekî kuvve açığa çıkışı-Sıfat mertebesindeki varoluş-“Hakikat ilmi”-Varlığın derûnunda potansiyel olarak bulunan Allah İsimlerinin özellikleri-Hikmet sisteminde açığa çıkan kudret sırrı-Bâtın esmâsına olan ilim-Tüm mevcûdatın Özünde saklı olan sırrı bildiren ilim-"Bilmediklerin"- Yıkanıp içilecek serinletici su
-
"İlim"in enerjiye dönüştüğü nokta (“Takdir” safhası-İnsanın hakikati olan Esmâ mertebesi-Esmâların çıkış Noktası-"Ayân-ı Sâbite"-Bütün varlıkların aslı-orijini olan ana mânâlar-Birimin varoluş kademeleri-Birimin tesbit edilmiş geleceği-Beyin cevherinin 120.günde aldığı tesir-Sâbitleşmiş ana program-Birimin Levhi Mahfuzu-Tesbit edilmiş kişilik özellikleri-Varlığındaki Allah esmâsının oluşturduğu (“B”iiznillah) değişmez programı)
-
Âdem ("İnsan" diye tanımlanmış "şuur"), kendi orijin yapısını gözünü bedende açması dolayısıyla bilgilendirildiği halde unuttu; hatırlamaz oldu...(O yüzden İnsana hakikatini hatırlatmak için 'zikir-hatırlatıcı' gönderilmiştir.)
-
Ledün, "İndallah"tan bağışlanan "Gaybî İlim"dir.
-
Ledün, "Fetih Ehli"nde (Mardiye nefs sahibinde) yaşanan ilimdir.
-
İlâhi sıfatlarla tahakkuk("Hakikat"i yaşayabilmek), ancak "İlmi Ledün" ile mümkündür.
-
Ledün, çalışmakla elde edilmez!
-
Ledünni İlimlerin verilmesi (İnsan beyninin, şuur yapısının Allah isimlerinin işaret ettiği mânâları taşıyan dalgaboylarıyla programlanması-Âdem’e “Allah İsimleri”nin tümünün tâlim edilmesi-İnsana "bilmediklerinin" tâlim edilmesi- Bâtın esmâsına olan ilim –(Bâtıni-Ledünnî ilimlerin verilmesi-“Allah”ın sayısız isimlerinden, “Allah”ın dilediği kadarını ortaya koyabilecek istidat ve kâbiliyetin verilmesi-Bilmesi mümkün olmayan şeylerin kalıcı olarak öğretilmesi, aklettirilmesi-“Kitab” ve “Hikmet” inzali)
-
“Görülemeyen Bilgi” (Bilmediklerin-Bâtıni-Ledünnî İlimler)
-
“Görülemeyen Bilgi”ye dokunmak {(Şirk necasetinden-pisliğinden) Arınmak-Tâhir olmak-“Oku”yabilmek -Rabb-ül âlemîn'den insan bilincinde tafsile indirilen "Evren Kitabı"nı [Allah Esmâsının açığa çıktığı Evren Kitabı-“ Kitabullah”-“Ümmül Kitap”-Mutlak Kitap-Kitapların Anası-İlâhi kitap-Ulûhiyet kemâlâtının eseri olarak yazılmış olan kitabı ilâhi-“Âlem Kitabı”-Tüm boyut ve katmanlarıyla evren-Meleklerin varlığı ile oluşmuş kitap-Her satırı, bir ismi ilâhinin mahzarı olan ef`al âleminin( fiillerin oluştuğu boyutun) tümü-Harfleri, Kelimeleri, Sûreleri, âyetleri “melekler” olan âlem Kitabı-Hakikat bilgisi ve Sünnetullah-Varlığın hakikatı bilgisi-Sünnetullah bilgisinin açığa çıkmış hâli olan evren içre evrenler-“Sistem” bilgisi-Hakikat bilgisi ve Sünnetullahı-İnsanı Kâmil-Ruh'u Âzam-Hakikatı Muhammediye-Vücud ilmi-Enfüsünden ve âfâktan gelen hitap-Kurân- Kerim’-Bilgi-Oluş-Yaşam Bilgisi] deşifre edilebilmek}
-
Ledün İlminin{“Esmâ İlmi"nin-İnsanın hakikati olan Esmâ mertebesinin) "Birimsel İlim Sûreti"nde açığa çıkışı (Nûr'un alâ nûr-TEK'lik şuuruna sahip, mekân ve zamana ait olmayan “İnsanî hakikat”in, arınma çalışmaları olmasa da ışık saçması-Allah’ın (insanın hakikati olan Esmâ mertebesi) dilediği kimseyi kendi nûruna (kendi hakikati ilmine) erdirmesi-“Görülemeyen Bilgi”ye dokunmak}
-
"İlim"in açığa çıkış sistemi
-
“İsimler”in Tâlimi {Âdem’in “Allah İsimleri”nin mazharı olarak ortaya çıkışı-İnsan beyninin, şuur yapısının o isimlerin işaret ettiği mânâları taşıyan dalgaboylarıyla programlanması-Beynin aldığı melekî etkilerle mutasyon(Genetik olarak nesline de geçecek olan bir mutasyon) geçirmesi}
-
Allah, "Bilmediklerini(Bâtıni-Ledünnî İlimleri) sana kalıcı olarak öğretiyor-aklettiriyor(Tâlim ediyor)... Oysa sen önce "Sistem-"Din"-"İman" nedir bilmezdin!
-
“İlim Sıfatı”nın tafsili (Küllî Akıl denen "Tek Akıl"-“Nefs”in kendini ilim sıfatı ile tanıması)
-
“Sınırsız İlim” her birimin beyninden o birimin “veri tabanı sınırları” içinde (Onun açığa çıkma sınırları-kapasitesi-fıtratı ölçüleriyle(Kaderiyle) açığa çıkar.
-
Kişinin ilim kapasitesi beynin çalışan bölümüdür.
-
Beynin veri tabanında "çok boyutlu tek kare resim" vardır.
-
Birimsel sûretlerde “İlim”in açığa çıkış sisteminde yardımcı kuvveler (İlim, İrade ve kudret!)
-
“İlim Sıfatı”na bürünme ["Nefs"in kendini "İlim Sıfatı" ile (kendi aslı ve orijinali, hakikatı ile) tanıması-Hakk`a bağlanan "ilim sıfatı"]
-
“Akl-ı Küll”ün ilmi [Melekût âleminde mevcut olan akıl(Has sûreti ise Cebrail ismiyle melek)-Cebrail Aleyhisselâmın Nebilere, Rasûllere ve evliyayı kümmeline transfer ettiği ilim-(Kesret) âlemindeki en geniş kapsamlı ilim- Birimin derûnundaki, hakikatindeki "ilim"]
-
“Akl-ı Evvel”in ilmi ("Hakikat-ı Muhammedî" denilen varlığın ilmi-İlim sıfatının Nokta”daki şuursal açılımı-Vâhidiyet mertebesinde "Tek"lik âleminde geçerli ilim-İlim sıfatından kaynaklanan ilim-Esmânın mânâlarını ihtiva eden ilim-"TEK"in sahip olduğu özelliklere olan ilmi)
-
“Akl-ı Evvel”in ilminde “Anlamlar”, “Evren İçre Evrenler” sûretinde belirginlik kazanmıştır...
-
İlim, sıfat mertebesindeki varoluştur.
-
Duyulara göre varsayılan herşey, İlim boyutunda değerlendirildiğinde fark edilir ki O, sadece bir "İlim Sûret"dir.
-
Kalpler ve Ruhlar mevcud değildir...(Hepsi, Allah'ın ilminde mevcut olan "İlmî Sûretler"dir)
-
"İlâhi İlim denizi"nde yüzen bireysel şuur
-
"İlâhi İlim denizi"nde yüzen bireysel şuurda aklı olan bir topluluk için elbette işaretler vardır.
-
"Gemi"yi hizmetinize verdi.. Nehirleri de... Güneş'in ve Ay'ın enerjilerini ve farkında olmadığınız çeşitli özelliklerini kullanmaktasınız...
-
Bilinçlerin konuştuğu boyut ("Hikmet" yurdu-Her şeyin akılla seyredilegelindiği boyut)
-
İlim ile diri olmayan (Ölü)
-
"Hakikat İlmi" ile dirilme(İnsanın Hakikatinin farkındalığını yaşama süreci-"Rabbinin likâsına kavuşmak")
-
Ledün, kişinin Zâtından açığa çıkan “Allah’ın kudreti”ne işaret eder.
-
Ledün ilminin verilmesi ile Kudret izhârı oluşur!
-
Ledün ile "Kudret Sırları" seyredilir.
-
Rahmanî İlim (Rüzgârlar-Bulutları (beşerî duygu ve kabullerin şuurda oluşturduğu kara bulutları) süren rüzgarlar-Ölü bir beldeye(bilince) irsal edildiğinde arzı (bedeni) ölüyken dirilten ilim)
-
Allah, “Rahmanî ilim”i irsâl etti de beşerî duygu ve kabullerin şuurda oluşturduğu kara bulutları sürüyor.
-
"O", şuurunuzdan(“Semâ”dan) bir ilim(“Su”) inzal eder ve kendini beden kabullenmiş bilinci diriltir.
-
"Âlemlerin tümüyle hayâl olduğu" gerçeği, ancak kişide "ilmi Ledün"ün izharı ile yaşanabilir.
-
İlmi Ledün"e erdirilenler, perdesiz yaşayanlardır.
-
İlim, Allah indinde “Tüm âlemlerin bir hiç” olduğunu idrak ettirir!.
-
Varlığın “Öz”ündeki bu sırra ermek için yapılacak şey-> Hazreti Rasûl aleyhisselâmın bildirdiği şekilde çalışmalar yapmak sûretiyle; var kabul edilen "benliği" terk etmek!
-
“Hakikat”i yaşayarak tasdik (Sıddıkîyet İlmi
-
Sıddıkîyet (Hakikati yaşayarak tasdik) ilminin yüce anlatım kuvvesi
-
“Rabbimiz…Ledünnünden bize bir veli meydana getir ve ledünnünden bir zafer oluştur!”
-
"Hakikat İlmi" ile dirilen, birimselliğinden(karanlığından) çıkamayan kimse gibi olur mu?
-
Süt, "Ledün" ile; su, ilim ile tevil olunur.
-
İlim tahsili
-
Allah Rasûlü’nün açıklamasına göre ilim ikiye ayrılır.
-
Din=Sistem ilmi(Bildiğimiz bütün ilimleri kapsamına alan ilim)
-
Allah’ın ihsan ettiği ilimle bilme hâli...
-
İlim hazinesinin anahtarı
-
İlim öğrenmek, “Oku”masını öğrenme çabalarıdır.
-
İlim tahsil etmek, beynindeki veri tabanını olabildiğince üst seviyeye çıkartmaktır.
-
İlimde yatay genişleme
-
Uygulanmayan ilmin getirisi olmaz.
-
İlmi hazmetmenin yolu, aklını kullanabilmekten geçer.
-
İdrâkı oluşmamış ilim
-
Bilincin ile ilmin arasındaki perde
-
İlim şefaati
-
İlim şefaatinden yararlanabilmek
-
Hedefe vardıran, ilimdir. Zikir ise ilmin gelişmesi içindir.
-
İlmi değerlendirmenin yolu, insanın her şeye önyargısız ve objektif yaklaşmasından geçer.
-
Fazilet, “herkes gibi”, “herkese göre” değil; ilme göre, aklın doğrultusunda kendi aklı ve mantığıyla yaşamasıdır.
-
Aldığın ilim konusunda zan üzerinde olmadığını tesbitin yolu…
-
İlmin yaşı yoktur!... Allah bir kimsenin hayrını dilerse, onu Din’de anlayışlı kılar.
-
İlmin sonu yoktur!
-
İlim öğrenmekte iken ölen talebe
-
İlim, haddini bilmeyi getirir.
-
İlmi tepen, gafleti seçmiştir
-
İlimsiz insanın kaybı
-
İlim gücü
-
Her varlığın gücü, ilminden kaynaklanır
-
İlim ve mantık ışığının tutulması, insanın geleceğini karartır.
-
İman, ilme yönlendirir… İlme yönelen de ilmin gereğini yaşar.
-
Allah’ı seyr, "İlim"den ibarettir… Hakiki görme, “İlim”dir… İlmin dışındaki ise, hayâl!
-
İlmin nuru ile parlamak
-
İlimsiz kerâmet
-
"İMAM" (Önder- Yol gösteren- Uyaran-Yönetici
-
"Hakikat"e erdiren önderler (Uyarıcılar-İmamlar-Yöneticiler)-[Kulluklarının farkındalığında olanlar-Allah yanı sıra tanrıya yönelmeyenler-“Rahman’ın Kulları”-Sâlihler-İnsanları uyaranlar-Korunmak isteyenlere uyulası önderler-Hayırlı işler yapan, salâtı ikame eden ve zekât verenler-Rabbinin kendisindeki işaretlerine ikan sahibi olanlar-İlmi nedeniyle kendisine uyulanlar-“Hakikat”i hatırlatma çağrısı yapanlar)
-
Hz.İbrahim'in "İnsan"lara imam kılınması
-
"Hakikat"e erdiren önderler, Rabbinin kendisindeki işaretlerine ikan sahibidirler.
-
Namaz (Salât) ve İmam
-
İmam, cemaat adına besmele çekemez...(Kişinin “Besmele”yi bizzat yaşaması zorunludur urûç yapabilmek için!.)-(Bkz.Namaz)
-
Cenâze namazı ve İmam(Bkz.Namaz)
-
Yöneticinin(İmamın) toplumsal tebliğ toplantısı(Bkz.Cuma namazı)
-
Kadının imama uyarak Cuma namazı kılması(Bkz.Cuma Namazı)
-
Cum'a Salâtının imamı (Yöneticisi-Yol göstereni-Önderi)...[Hz.Rasûlullah-Allah zikri (Hakikatinizi hatırlatma) çağrısı yapan]
-
Câmi ve imam
-
Câmide İmama gerek yok!
-
Mezhep İmamları (Bkz.Mehdi)
-
Âciz bırakılıp aşağılananların önderler(ve vârisler) kılınması
-
Kıyamet sürecinde her insan grubu kendi önderi ile çağrılır.
-
"İmam-ı Mübiyn" (Beyin ve Ruh)
-
Her şey, "İmam-ı Mübiyn"de (beyinlerinde ve ruhlarında)tüm özellikleriyle kaydedilmiştir.
-
Esmâ Hakikatlerinin şuurunda olanların(Allah yanı sıra tanrıya yönelmeyenlerin-“Rahman’ın Kulları”nın) duası... "Rabbimiz... Bizi korunmak isteyenlere önder (imam) kıl"
-
Ateşe çağıran-ateşe ulaştıran önderler(İmamlar-Yöneticiler-Yol göstericiler)...(Zulmedenler-Hak'sız olarak yeryüzünde büyüklenmek isteyenler-Kadim Hakikat bilgisini şuurun sınırsız kuşatıcılığıyla tüm varlıkta müşahede yerine; birimselliğine hasrederek bedenselliğine vermiş ve bedenselliğinde dilediğini yapma noktasına(nefs-i emmâre yaşamına) düşenler-Allah işaretlerini az bir değer (dünyalık zevkler) karşılığında satanlar-Küfrün önderleri)
-
Yetkisini aşanlar, insanları yanlışa yönlendirirler.
-
İmam Nikâhı
-
“İMAN”(Hakikatini hissetmek-Esmâ boyutu itibarıyla, algılananın ötesi olduğu farkındalığı-Bilinmeyene, görülmeyene inanmak-Üst bilincin, evrensel gerçekleri mantıksal bütünlük içinde değerlendirerek Sistem ve düzenin Yaratıcısını kabullenmek-Tek bir Fâtır ve Yaratıcının dilediğince yarattığı olaylar içinde yaşadığımızı kabullenmek-Tek bir gücün her şeyi dilediği gibi oluşturduğunu basiretiyle görme-Kudret ve kuvvetin, her türlü te’sir ve tasarrufun yalnız Allah’a ait olduğundan emin olma-Âlemlerin ve nefsinin Allah esmâsının açığa çıkışı olduğuna inanma-(Aklın eremediğini-yetmediğini kabul etmek, inanmak)-Görmediğine inanmak, kabullenmek-Hedefe varmak için yolda gerekli olan araç-Yolcunun ihtiyaç duyduğu hâl- Varlığındaki ilâhi ilim ve kudreti hissedebilmek için gerekli çalışmaları ortaya koymak-Yaşama bakış açısını oluşturan, olayları ve çevresini değerlendirmeyi sağlayan ve fiille bütünlenen araç-Fıtrî özellik-Devreye girdiğinde, akıl ve duyguların geri çekildiği; hem aklın hem de duyguların üstüne çıkan güç-Cehennemden çıkmanın tek anahtarı-Cehennem boyutundan kurtulup Cennet boyutuna geçmeyi sağlayan hâl-Arınma)
-
“İman”, Yaradanın takdirindendir.
-
İman, fıtrî bir özelliktir. (Sonradan edinilmez)
-
İman üç türlüdür.
-
“İman”ın iki mertebesi
-
“İMAN NURU”[“Hakikat İlmi”-İmanın açığa çıkması ve "Hakikat"ini müşahedeye yönelme-Algılayamadığını inkâr etmeyip, olabilirliğini düşünme ve inanma hâli-İnsanı sürekli yeniye, ileriye, bilmediklerine, algılayamadıklarına açık bir hâle getiren özellik-"Ruh"taki şuur("Halogramik özelliklere sahip dalga beden"deki şuur)- “Şuurda açığa çıkan iman nuru-"Kalb"]
-
"İman Nuru"nun kaynağı {"İman"ı açığa çıkartarak "Hakikat"ini müşahedeye yönelten("Mümin"), Allah'tır!}
-
"Din"in esası, "İman Nuru"na dayanır.
-
Boyutumuzda “iman”ın açığa çıkışı (“El Mü’min”)
-
Esmâ boyutu itibariyle algılananın ötesi olduğu farkındalığı, boyutumuzda "İman" olarak açığa çıkar.
-
Kişide “iman nuru”nun oluşması {“İman”ın kişide açığa çıkışı-Rabbani özellikleri (İman gücünü) harekete geçirme-"Mümin" isminin özelliğinin açığa çıkışıyla şuurdan bilince direkt yansıması dolayısıyla vehim kuvvesinin kişi üzerinde tasarrufunu yitirmesi-Algılananın ötesi olduğu farkındalığının oluşması-”Vehim” kuvvesinden korunma-Birimsellik Âcizliğinden korunma-Bilinçteki aklın vehim esaretinden kurtulması-Bilincinizi bloke eden, Hakikatinizden perdeleyen “varsayım kuvve”nin yaşamınızı yönlendirmesinden korunma}
-
"İman Nuru" (Bilinç enerji), iman-hidâyet geninin aktive olduğu, o istidatla var ettiği (“Allah”ın İsminin zikredilmesine izin verdiği) "Ev"lerdedir.
-
Allah kimde ilim(nur) oluşturmamışsa, onun ilmi(nuru) olmaz!
-
"Rabbimiz (Hakikatimiz olan Esmâ bileşimimiz)!… Bize ledünnünden (aslın olan mutlak El Esmâ mertebesinden açığa çıkan özel bir kuvve ile) bir rahmet (lütfunla oluşacak bir nimet) ver ve bize (bu) işte bir kemâl hâli oluştur"
-
Şuurda açığa çıkan iman nuru ("Ruh"taki şuur-"Kalp")
-
"İman Nuru", şuurda açığa çıkar.
-
"Ruh'taki şuur" (“Şuurda açığa çıkan iman nuru),Tasavvufta mecaz yollu "Kalp" diye ifade edilmiştir.
-
Beynin "İman Nuru" olarak işlevi...
-
Beyin (“şuuru” itibariyle “kalp” diye tanıtılmış yapı), “hologramik gerçeklik”ten kaynaklanan ve varlığındaki “esmâ” hakikatinden projekte olan "İlmin şuuru" ile "İman Nuru" olarak işlev görürse, açığa çıkar.
-
İman nurunu değerlendiren, Akıldır... İnsanı Allah'a erdiren (Cennet’in anahtarı)ise "İman Nuru"dur; Akıl değil!
-
"İman Nuru"nun güçlenmesi, kişiye eda kapısını açar.
-
"İman Nuru" olan kişide basiret açılır.
-
İnsan, iman nuru ile bilincin sınırlarını aşar.
-
"İman Nuru" nasip olmuş kişi, Rasûlullah'ın bildirdiği Allah'a iman eder.
-
İman nuru oluşan kişi yeniye-ileriye-bilmediklerine-algılayamadıklarına açık bir hâle gelir.
-
"Mutlak iman nuru" ile adım atıp yürüyen kişi, günlük yaşamını da “Hakikat İlmi”nin gereğine göre düzenler.
-
"İman Nuru" ve Şefaat
-
Kişi, iman nuru kadarıyla şefaatten yararlanır.
-
İman nuruna dayalı çalışmalar bütünü... "Tasavvuf"!
-
İman nuru olmayan kişide nefs perdesi kalkmaz!
-
“ÂMENTÜ”(İman edilmesi zorunlu esaslar bütünü)
-
“Âmentü” diye bildiğimiz esaslara imanın zorunluluğu ve sonucu(Sonsuz yaşam tarzını anlayıp tasdik etmemiz ve bu yaşam tarzına göre de kendimize bir rota çizmemiz gerektiği…)
-
“Allah İsmi”ne iman
-
“Rabbül Âlemiyn”e iman(Selim bir kalp ile şuurunda Esmâ hakikatini yaşamakta olarak Rabbine yönelme)
-
(Esmâ'sıyla her şeyin aslı olan)ALLAH'A “B” SIRRI İLE İMAN->{İnsanların çoğunun bilmediği her an, daim ve ebeden geçerli "Sistem"(Din)}->{Allah’a şirk koşmamak-Bir Tanrıya tapınmamak- Allah’ın varlığından var olan bir varlık olduğuna ve O’na ait özelliklerin kendi varlığında olduğunu bilip buna inanma-Bir tanrıya tapınmaksızın, Allah’a şirk koşmaksızın şuurunu Allah Fıtratına(yaratışına) doğrultma-“Yüz”ünü("Bilinç gözü"nü-müşahedeni-şuurunu-Holografik gerçeklik temelinde, hakikatindeki esmâ mertebesi noktanı-“Vech”ini)Doğru iman işlevselliği ile o tek Din’e doğrultmak- Esmâ'sıyla her şeyin aslı olan Allah'a (hakikati olarak )sımsıkı tutunma-Kesinlikle o kopması mümkün olmayan, hakikatindeki sağlam bir kulpa yapışma-(Her birimin kendi hakikat noktasından–rubûbiyet mertebesinden–projekte olarak var olduğuna iman)-[[Şuurunu, “varlığın algılanan suretinin derûnundaki hakikat noktası”na["Bilinç gözü"yle görülen "mânêvi vücud"a-"Allah'ın isimleri"nin("İlâhi isimler"in) mânâlarına-"İlâhi İsimler mertebesi"ne] yöneltmek, Allah'ta mevcut bulunan mânâları müşahede etmek]]-Rabbinin “Allah” olmasına iman-B Sırrı gerçeğince Gaybî Hakikat”ine iman-Varlığınızın her zerresindeki; tüm boyutlarınızı meydana getiren "Allah"a iman-Allah ismiyle işaret edilenin Esmâ özellikleriyle zâhir oluşuna, Ahad-Samed oluşuna iman}
“Âmentü *B*illâhi”! (Varlığımın "Allah" varlığı, vücudu ile kaim ve var olan bir yapı olduğuna- Varlığımın tüm boyutlarıyla, sadece “O”nun esmâsıyla mevcud olduğuna-“O”nun varlığı dışında hiçbir varlık ve özelliğimin olmadığına iman ediyorum)… Birinci basamak->Ötedeki Tanrı-İkinci basamak->Öte*N*deki Tanrı-Son idrâk->Sadece “Allah"!
|
|
Dostları ilə paylaş: |