Gizli başlıklı belgelerin Fikret BİLA'nm kitabında yayınlandığını



Yüklə 3,13 Mb.
səhifə5/36
tarix30.12.2018
ölçüsü3,13 Mb.
#88431
növüYazı
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   36

il •&>

■%

3\ CV


1640 h „ , I \ı i\ **



Emniyet İfadesinde; Adnan AKFIRAT'm TUCEM (Türkiye Çin İş Ortaklığı Örgütü) yöneticisi, İP Merkez Karar Kurulu üyesi olduğunu, 30 yıldır tanıdığını, gazeteci, yurtsever güvenilir bir aydın olduğunu, özellikle Türkiye ile Çin arasında Türk Devleti ve Ticaret Bakanlığı ile iş birliği halinde Türkiye ekonomisinin gelişmesi ve içine girdiği krizden kurtulmasına katkıda bulunacak çalışmalarını gözlemlediğini,

Tuncay GÜNEY, 'LOBİ' isimli belgenin, Veli KÜÇÜK' ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN, Adnan AKFIRAT ve kendisi tarafından hazırlandığını, son şeklini ise Veli KÜÇÜK' ün verdiğini beyan ettiğinin sorulması üzerine;

Bu sorunun karanlık örgütlerin psikolojik savaş öğretilerinden ilham alınarak hazırlandığını, Tuncay GÜNEY gibi bir insanla oturup bir kez bile görüşmüşlüğünün olmadığını, yine Ümit OĞUZTAN ile hiç görüşmediğini, Adnan AKFIRAT'm pırıl pırıl değerli bir aydın olduğunu,

Tuncay GÜNEY anlatımlarında, PKK terör örgütü lideri Abdullah ÖCALAN'm Suriye'den çıkması sonrasında, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Abdullah ÖCALAN'm avukatı Doğan ERBAŞ ile Doğu PERİNÇEK'in odasında görüştüklerini ve bir toplantı yaptıklarını, bu toplantıda Adnan AKFIRAT'm da bulunduğunu beyan ettiğinin sorulması üzerine;

Bu görüşmeyi Adnan AKFIRAT'm bildiğini, kendi odasında kesinlikle bir görüşme yapılmadığını, kendisinin ismimin karıştırılması dahi Tuncay GÜNEY'e ifadelerin yazdınldığım gösterdiğini, hatırladığına göre, Abdullah ÖCALAN'm İmralı'da Atatürk devrimini savunan açıklamalar yaptığını, bazı yayın organlarında okuduğunu, hatta PKK yayınlarında da Apo'nun Türkiye'nin birliği içinde Atatürkçü bir çözüm savunduğu yer aldığını, Adnan AKFIRAT Aydınlık Haber Müdürü olarak bunu yanlış haber yapmamak için Apo ile görüşen avukatı Doğan ERBAŞ'tan sorduğunu, ayrıntıyı AKFIRAT'm bildiğini, Doğan ERBAŞ'm bir avukat olduğunu onunla görüşmenin suç olmadığını,

Tuncay GÜNEY beyanlarında, Akşam Gazetesinde çalıştığı dönemde, Adnan AKFIRAT, Ferid İLSEVER, Ankara' da Hasan YALÇIN, Paris' te Özcan .... isimli şahısların, Akşam gazetesinin mutemet elemanları gibi çalıştıklarını, bu şahısların Doğu PERİNÇEK' le birlikte hareket ettiklerini, Hasan YALÇIN' m İstihbarat Genel başkan yardımcısı, Ferid İLSEVEN' in Aydınlığın ve Ulusal TV nin genel yayın yönetmeni, Adnan AKFIRAT' m partinin... Disiplin kurulu üyesi olduğunu, ÖZCAN... isimli şahsın da Paris muhabiri olduğunu, yine Tuncay GÜNEY, Akşam Gazetesine Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile başladığını, orada Mehmet Ali ILICAK'm Veli KÜÇÜK'ün elinde olduğunu, gazete de bir kadrolaşmaya gittiklerini beyan ettiğinin sorulması üzerine;

İddiaların bütünüyle uydurma olduğunu, kendilerinin Akşam gazetesine yönelik hiçbir faaliyetlerinin olmadığını, hiçbir gazeteyi bu tür faaliyetlerin konusu olarak düşünmediklerin, Kaldı ki İşçi Partisinde istihbarat genel Başkan Yardımcılığı diye bir görev olmadığını, Özcan isimli şahsı da tanımadığını,

Operasyon kapsamında yakalanan Ümit SAYIN' a ait bilgisayarda "silinmiş Chat kayıtlan" bölümünde yer alan Ümit SAYIN ve Adnan AKFIRAT arasında 24.02.2001 tarihinde gerçekleştirilen MSN görüşmesinde geçen;

"Söz konusu görüşmede KTB'nin etkisinin beklenenden daha fazla olduğu, Ümit SAYIN'm Amerika'dan Türkiye'ye gelmesini Masonlar ve diğer unsurların engelleyebileceğini, bu durumu Ümit SAYIN'm Doğu PERİNÇEK'e bildirdiğini, Ümit SAYIN'ın belli bir dönem masonların içinde bulunduğunu, Masonların bütün pisliklerini ve üçkağıtlarını bildiğini, Adnan AKFIRAT ve Ümit SA^Bf^LJlusal Kanal'a görüntü ve bağlantı bulmak için çaba gösterdikleri, Ümit SAY/ff'ih sorf2hj^ır KTB ile uğraştığını,

Ümit SAYIN'm Adnan AKFIRAT'a Atilla ONGUN'un Mart ayında Türkiye'ye geleceğini bildirerek kendisi ile temasa geçip geçmediğini sorduğu, Adnan AKFIRAT'm şahsın henüz kendisi ile temasa geçmediğini, Ümit SAYIN'm Atilla ONGUN'un MHP'ye çalıştığını ve dikkatli olunması gerektiği şeklinde Adanan AKFIRAT'ı uyardığı, Atilla ONGUN'un HABLEMİTOĞLU ile iyi arkadaş olduklarını, HABLEMİTOĞLU'nun kime çalıştığının belli olmadığını, her taraf ile bağlantısının olduğunu, Doğu PRİNÇEK ile yaptığı görüşmede iyi gelişmeler olduğunu öğrendiğini, DARBE olasılığının arttığını, Çiller' in eski valisi Mahmut YILBAŞ, ÖKK eski komutanı Necati ÖZGEN Müdafai Hukuk Vakfının kurucularından olduğu, son yapılan ADD kongresinde herkesin aynı tarafta yer alarak Yekta Güngör ÖZDEN ve Çevik BİR için çalıştıklarını, Yekta ve Özer OZANKAYA grubunun bertaraf edilmeden ADD'nin düzelmeyeceğini, Adnan AKFIRAT'm batının Türkiye'yi darbeye zorladığını, Türkiye'de çok köklü değişikliklere ihtiyaç olduğunu belirttiği, ADD'nin iç çekirdek grubunun tehlikeli olduğu, Ertaç TİNAR'm masonluğunun belgelendiğini, Ali ŞEN, Çevik BİR ve İzzettin DOĞAN'm Rumeliler grubunu oluşturduğu, Çevik BİR'in mason olduğu, Masonların yapılanması ve nasıl çalıştıkları yönünde detaylı bilgilerin olduğu, Galadyonun uzantısının çekirdek gruba ulaştığını, susurluk aktörlerinin çoğunun bu grupta yer aldığını, hedeflerinin P-2 mason locası olduğu, Adnan Hoca olarak da tanınan Harun Yahya'nın Özel Harbin kontrolünde olduğu, aynı zamanda CIA ve Eymürlerle birlikte olduğu, Abdullah ÇATLI'nm amirinin Melih AKTAŞ olduğu, kazadan sonra telefon defterinin Melih AKTAŞ'a verildiği, Melih AKTAŞ'm MİT'in adamı ve çok tehlikeli olduğu, masonlarla ilgili bir veri tabanının oluşturulması gerektiği, Hüseyin KIVRIKOĞLU'nun GATA'da ki masonlan tasviye ettiğini, ATASAGUN'un mason olduğu, Gürbüz TÜFEKÇİ'nin MİT muhbiri olduğu, Ümit SAYIN Adanan AKFIRAT'a vermiş olduğu bu bilgilerin aynı zamanda Doğu PERİNÇEK'e iletmesini istediği, kendisinin tayin işinde "SİZİN" kullanarak Adnan AKFIRAT ve Doğu PERİNÇEK'in yardımını istediği, kendisinin işe girmek istediği İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal ALEMDAROGLU ile Doğu PERİNÇEK'in arasının iyi olup olmadığını sorduğu, Adnan AKFIRAT'm "Bizim attığımız MİT hücresinden Ali Özsoy'u Perinçek uyarmasına rağmen asistan olarak aldılar. Adam Alemdarlara güvenip provokasyonlar yapıyor" dediği, Ümit SAYIN' m İstanbul Üniversitesinde işe girebilmek için Doğu PERİNÇEK' den yardım istediğinin anlaşılıp sorulması üzerine;

Bu tür yazışmaların internet ortamında yapıldığını, her aklına gelenin her şeyi yazdığını, ciddi bir soruşturmada bunlara itibar edilmeyeceğini, kendisine bu yazışmanın gelmediğini, çünkü içinde nefretle reddedeceği yalan suçlamaların olduğunu, gelse hatırlayacağını, Ümit SAYIN' m kendisine atanmasına yardımcı olması için başvurduğunu, ancak kendisinin onun kişiliğini tanıdığı için yardımcı olmadığını,

3) Şüpheli Ferid İLSEVER;

Emniyet İfadesinde;

Mehmet Adnan AKFIRAT' tan elde edilen belgelerin yapılan incelemesinde, üzerinde el yazısı ile "FİKRET AKFIRAT'IN DİKKATİNE" yazılmış, özgeçmiş başlıklı, Sayın Ferid ILSEVER"e veriniz ile biten, Dr. Ümit SAYIN'ın özgeçmişi olan (6) sayfa belgenin ne amaçla bulundurduğunun, kim tarafından ne amaçla gönderildiğinin sorulduğunda:

Dr. Ümit SAYIN'ı İstanbul Üniversitesinden hoca olarak tanıdığını, böyle bir belgeyi görmediğini, kendisine gösterilen bu belgeyi daha önce görmediğini, Mehmet Adnan AKFIRAT'm Ulusal Kanalda ve Aydınlık Dergisinde çalıştığım, o zamanlar haber müdürü olduğunu, kendisi ile zaman zaman görüştüklerini, kendisinden bu tur bir belge istemediğini,

Mehmet Adnan AKFIRAT' tan elde edilen belgelerin yapılan incelemesinde, üzerinde el yazısı ile "Ferid İlsever'e" yazılı "Generallerin Bekleme Süresinin 4 Yıla Çıkmasıyla Bu Yıl Şura Önüne Gelmeyecekler" başlıklı (3) sayfa belgenin sorulduğunda:

Mehmet Adnan AKFIRAT'm Ulusal Kanalda ve Aydınlık dergisinde çalıştığını, belge içeriğinin incelendiğinde haber amaçlı olduğu anlaşıldığını, eski tarihli şu an emekli olmuş generallerin listesi olduğunu, atamalara ilişkin bu tür belgelerin her yıl 30 Ağustos' ta basında yayınlandığını, bu belgeyi hatırlamadığını, Ulusal Kanalın Genel Yayın Yönetmeni olduğunu bu tür belgelerin kendisine gelmesinin normal olduğunu,

Savcılık İfadesinde:

Tuncay GÜNEY'in Akşam gazetesinde çalıştığı dönemde Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK ile irtibat kurup Adnan AKFIRAT ve Ferid İLSEVER ile ilişkiye geçmesini söylemesi üzerine bu şahıslarla görüştüğünü ve aldığı tüm bilgileri yayınlamadan önce Veli KÜÇÜK'e gönderip onaylattıktan sonra Akşam gazetesinde yayınlattığını belirttiği okunup sorulduğunda: Kendisinin Tuncay GÜNEY'i sadece dergiye gelip giderken gördüğünü, kendisi ile herhangi bir haber paylaşmadığını, kendisinin genel yayın yönetmeni olduğunu, böyle bir kişiyle muhatap olmayacağını, kendisinin daha önceki aramalar sırasında ele geçirilen Ulusal Medya-2001 ismindeki dokümanda bahsedilen olayla ilgili olarak herhangi bir ilgi ve alakasının olmadığını, ancak Cumhuriyet gazetesinin desteklenmesi amacıyla emniyette de belirttiği gibi ENKA tesislerinde Kemal ÖZDEN, Veli KÜÇÜK, Gürbüz ÇAPAN ve kendisinin bulunduğum bir toplantıda bulunduğunu, o davete kendisinin USİAD Başkanı Kemal ÖZDEN'in daveti üzerine katıldığını, o dönemde Cumhuriyet Gazetesi mali yönden sıkıntı yaşadığını, Gürbüz ÇAPAN %20 hisse alarak destek olduğunu, bizimde destekte bulunup bulunamayacağımız konusunda yapılan bir toplan olduğunu, kendisinin Ulusal Medya-2001 isimli belgeden haberinin olmadığını, ayrıca kendilerinin o yıllarda Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi İlhan SELÇUK Beyle ULUSAL TV ile Cumhuriyet Gazetesinin birlikte hareketle Ulusal TV'nin de Cumhuriyet TV olarak devam etmesi yönünde görüşmelerinin olduğunu, ancak maddi açıdan imkanlarının olmamasından gerçekleşmediğini,

Dosya içinde bulunan arama sırasında ele geçen Adnan AKFIRAT'm evinde yapılan aramada ele geçirilen üzerinde "Acele Ferid İlsever'e" başlığı ile gönderilen faks yazısında bazı orgeneral, korgeneral ve tümgeneral ile kuvvet komutanlannm isimlerinin yer aldığı listeyle ilgili sorulduğunda:Kendisinin Ulusal Kanalda ve Aydınlık dergisinde çalışan biri olarak 30 Ağustos Askeri Şura kararı öncesi haber amaçlı olarak bu tür listeleri yayın kuruluşlarında yayınladıklarını, o nedenle kendisine gönderilmiş olabileceğini, yine aynı şekilde dosya içinde bulunan "FİKRET AKFIRAT'm dikkatine" başlıklı Doktor ÜMİT S AYIN'm özgeçmişi ile ilgili olarak ta bu savunma sının geçerli olduğunu,

4) Şüpheli Mahir Çağan GÜNGÖR;

Doğu PERİNÇEK, Mehmet Adnan AKFIRAT, Ferid İLSEVER, Serhan BOLLUK, Yusuf BEŞİRİK, Yusuf TUNÇER, Aydın GERGİN, Aykut TOKAK isimli şahıslan parti üyelerini nasıl tanırsa kendilerini de öyle tanıdığını, parti arkadaşlığı dışında herhangi bir ilişkisinin olmadığını,

5) Şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK;

Şüpheliden ele geçirilen 1 adet, şeffaf dosya içerisinde tarafımızdan l'den 94'e kadar numaralandınlan dokümanlardan (34) ile numaralandırılmış dokümanda, Adnan AKFIRAT' la tartışma boyutu başlığı altında, , , '

Amaç M.TEKİN'i kaçırmak, saklamak ve hiç ortaya çıkarmayarak teslim etmemek değildi. Amaç bu ciddi konunun genel hatlarıyla aydınlanması ve bu süreçte doğrudan savcılığa teslim edilmesi olmalıydı.

Bu haliyle "işte yine asker" yine birileri provakasyon yapıyor ve arkasında askerler var Şemdinli sürecinde yaşananlar neticesinde görevdeki askerler uzun bir tutukluluk ve gözaltı süresi yaşadılar. M.Tekin "ben çok daha fazla buna maruz kalırım çünkü konunun boyutu çok ciddi" dedi şeklinde yazı bulunduğunun tespitle sorulması üzerine;

Adnan AKFIRAT'm İşçi Partisi üst düzey üyesi olduğunu, bu yazıyı kimin yazdığını bilmediğini, İnternet ortamından almış olabileceğini, Danıştay'dan sonra Doğu PERİNÇEK' in kendisi ile ilgili İşçi Partisinin kendi sitesinde üç ayn zamanlarda muhtelif iddialarda bulunduğunu, konu ile ilişkilendirildiği için internet ortamında rastladığı bu yazıyı not aldığını,

6) Şüpheli Serhan BOLLUK;

Savcılıkta Alman ifadesinde; Mehmet Adnan AKFIRAT , Ferid İLSEVER ve Yusuf BERİŞİK ile İşçi Partisi vasıtası ile tanıştıklarım, Kendilerinin İşçi Partisinin merkez karar kurulu üyesi ve il örgütünde görevli olduklannı, Mehmet Adnan AKFIRAT' ile uzun yıllar Aydınlık Dergisinde birlikte çalıştıklarını,

7) Şüpheli Veli KÜÇÜK;

Adnan AKFIRAT'm, Doğu PERİNÇEK'in Ulusal Kanal televizyonunda görevli olduğunu, kendisine program teklif ettiğini, birkaç defa telefonla görüştüklerini, ancak yüz yüze görüşmediklerini,

8) Şüpheli Yusuf BİRİŞİK;

Mehmet Adnan AKFIRAT'm Ulusal Kanalda uzun yıllar çalıştığını, bu nedenle kendisi ile tanışıklığının olduğunu, kendisi ile arkadaşlık ilişkilerinin olduğunu,

9) Şüpheli Ümit OĞUZTAN;

Tuncay GÜNEY isimli şahıs yakalandığı sırada evinde yapılan aramada çıkan Lobi isimli belgelerin Bilecik'te yapılan Lobi, Ergenekon Plan ve Projeleri olduğunu, bu belgelerin Ergenekon örgütünün yeniden yapılanmasının bir tasanmı olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in "Yeniden Yapılanma" adlı bir teorisinin olduğunu, Veli KÜÇÜK'ün onu genişleterek tasan haline getirdiğini, bu kapsamda lobi çalışmalannı, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Adnan AKFIRAT, Ümit OĞUZTAN ve kendisinin katıldığı bir ekibin yaptığını, son şeklini ise Veli KÜÇÜK'ün verdiğini beyan ettiği hatırlatılarak adı geçenleri tanıyıp tanımadığının sorulması üzerine;

Adnan AKFIRAT'm gazeteci olduğunu, basın toplantılannda karşılaştıklannı, ancak hiçbir diyaloglannm olmadığını,

10) Şüpheli İbrahim BENLİ;

Savcılık Beyanında; Mehmet Adnan AKFIRAT ile birlikte Türk ve Çin İş Geliştirme Derneğinde yönetim kurulu üyesi olduklannı,

Emniyette Alman İfadesinde; Mehmet Adnan AKFIRAT' ı tanıdığını, kendisi ile Türk-Çin iş geliştirme derneği yönetim kurulu üyeleri olduklannı, başka herhangi bir ilişkilerinin olmadığını,

13.03.2008 günü saat: 15.48'de Doğu PERİNÇEK ile Adnan'ın yaptıklan görüşme sorulduğunda; Bu görüşmeyi yapanın Adnan AKFIRAT olabileceğini, Kendisi ile Türk-Çin iş geliştirme derneği üyesi olduklannı, Adnan ile ~Çtn. hükümeti Sincan-Uygur




^ : tyîğ^ay^

özerk bölgesinde tekstil yatırımlarına teşvik vermekte olduğunu, Türkiye'de de tekstil sektörü darboğaz da olduğu için bu teşviklerden yararlanmak için Adnan bey ile görüşme istemiş olduğunu, konuşmanın bu konu ile ilgili olduğunu tahmin ettiğini, daha sonra kendisi ile belirttiği konuda görüşmelerinin olduğunu ve bir grup sanayici dostu ile birlikte görüştüklerini,

11) Şüpheli Hikmet ÇİÇEK

Savcılık İfadesinde: "...soruşturma kapsamında daha önce gözaltına alman şahıslardan kamuya mâlolmuş kişiler ve parti üyesi Adnan Akfırat, Ferid İşsever, Serhan Bolluğu, Doğu Perinçek, Kemal Alemdaroğlu, İlhan Selçuk ve Emin Gürses gibi şahıslan tanıdığnı, bunların dışında kimseyi tanımadığını,..."

Emniyet ifadesinde; Adnan AKFIRAT' ı Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal yöneticisi olarak yaklaşık 20 yıldır tanıdığını,

İkametinden elde edilen El yazısı ile "Adnan AKFIRAT'm dikkatine" ile, dijital yazı ile "Çiller'in özel örgütünün Belçika ayağına dair bilgi notlan" başlıklı, "Doğan DUYAR, Brüksel, 2 Şubat" yazılı belge sorulduğunda;

O dönemde Aydınlık Dergisinde çalışan muhabir Doğan DUYAR'm Bürüksel'den gönderdiği bir bilgi notu olduğunu,

İkametinden el edilen "Biz susurluk olayında faal olarak kanşmış susurluk zedeleriz" başlıklı, içeriğinde susurluk olayına kanştığı anlaşılan Cavit...? İsimli şahsın el yazısı ile yazdığı değerlendirilen belge sorulduğunda;

Aydınlık Dergisi olarak Susurluk kazası gerçekleşmeden kısa bir süre önce ikinci MİT raporu olarak adlandmlan Susurluk Çetesinin faaliyetlerini anlatan raporu yaymladıklannı, bu raporun nasıl temin edildiğini bilmediğini, ancak Adnan AKFIRAT birkaç yıl önce Aydınlık Dergisinde Mit Belgelerini nereden aldığını yönelik yapmış olduğu haberde, belgeleri bir gazeteci arkadaşından aldığını söylediğini, o dönemde konuyla ilgili imzalı veya imzasız pek çok mektup geldiğini, gösterilen belgenin, bu mektuplardan birisi olduğunu, Kim tarafından gönderildiğini bilmediğini, belgenin içeriğinde bir Susurluk çetesi mensubu olduğunu iddia eden kişinin çete kapsamında işlediği Behçet CANTÜRK ve benzeri cinayetleri anlattığını hatırladığını, bu bilgileri başka kaynaklardan doğrulatamadıklan için haber yapmadıklannı,

İşçi Partisinde bulunan dokümanlar arasında bulunan; 17.12.1996 tarihli KİŞİYE ÖZEL ibareli dönemin Başbakam'na yazılmış Susurluk kazası ile ilgili hazırlanmış 39 sayfalık MİT müsteşarlığı belgesi sorulduğunda;

Adnan AKFIRAT'm birkaç yıl önce Aydınlık Dergisinde yapmış olduğu haberde bu belgeyi bir gazeteciden aldığını yazdığını, gazetecinin kim olduğunu bilmediğini,

12) Şüpheli Nusret SENEM

Savcılık İfadesinde; Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER ve Adnan AKFIRAT' ı İşçi partisi sebebiyle tanıdığını,

Doğu PERİNÇEK gözaltına alındığı tarihlerde adliyenin önünde olduğunu, hatta bazı ifadelere katıldığını, Hatta Yargıtay krokisi denilen krokiyi deADNAN AKFIRAT' a sorulduğu zaman haberinin olduğunu,

13) Şüpheli Hayati ÖZCAN

Emniyet İfadesinde: Mehmet Adnan AKFIRAT'ı 10 yıldır tanıdığını, Aydınlık dergisi yazarlanndan olduğunu, 5 yıldır ne yüz yüze' he~ de telefonla görüşmediklerini, tecrübeli gazeteci olarak bilir ve zamanında konul ardadahıştığinf/1

Savcılık ifadesinde; Şüphelilerden Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER, Adnan AKFIRAT, Serhan BOLLUK ve Sevgi ERENEROL ve Fuat TURGUT' u tanıdığını,

Tuncay Güney Beyanlarında;

LOBİ çalışmalarını, Veli KUÇUK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN, Adnan AKFIRAT ve kendisinin de katıldığı bir ekibin yaptığını, son şeklini ise Veli KÜÇÜK'ün verdiğini,

Ergenekon yapılanması içersinde Veli KÜÇÜK'ün yanında, Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN, Adnan AKFIRAT, Tuncay GÜNEY, Levent....? (Ülkü ocaklarında), Turan YAZGAN, Necdet SEVİNÇ (Kurultayın genel yayın yönetmeni), Zekai ÖKTE (Türk Tarih Dergisi), Timur KILIÇ, Atilla TUNÇ isimli şahısların olduğunu,

Akşam gazetesinde çalıştığı dönem içersinde, kendileriyle ilgili diğer gazetelerde haberlerin çıkması üzerine, Veli KÜÇÜK ile bir toplantı yaptıklarını, Veli KÜÇÜK'ün "Doğu PERİNÇEK le ilişki kuralım Adnan AKFIRAT - Ferid İLSEVER le falan bu arkadaşlara kaynaklar çok akıyor bunlardan yönlendirirsek daha iyi olur" dediğini, bunun üzerine Doğu PERİNÇEKTe irtibat kurduğunu, Ferid İLSEVER, Adnan AKFIRAT ile görüştüğünü, Aydınlık gazetesinden ve diğer yerlerden aldıkları tüm bilgileri yayınlamadan önce Veli KÜÇÜK'e gönderip onaylattığını,

Yine Adnan AKFIRAT'm kendilerine yazılar hazırladığını ve bazı belgelerle birlikte verdiğini, CİA nm güneydoğuda faaliyetleriyle ilgili bazı bilgileri bu şahıstan aldığını, Veli Paşa'nm bu şekilde basında örgütlendiğini,

Doğu PERİNÇEK le Veli KÜÇÜK'ün görüşmediklerini, ancak Adnan AKFIRAT

Ferid İLSEVER Ankara da Hasan YALÇIN Paris te Özcan isimli şahısların, Akşam

gazetesinin mutemet elemanları gibi olduğunu, bu şahısların Doğu PERİNÇEK le birlikte hareket ettiklerini, Hasan YALÇIN İstihbarat Genel başkan yardımcısı, Ferid İLSEVEN'in Aydınlığın ve Ulusal TV nin genel yayın yönetmeni, Adnan AKFIRAT m partinin... disiplin kurulu üyesi olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in, Gülay GÖKTÜRK, Nuri ÇOLAKOĞLU, Faik BULUT, Cengiz ÇANDAR gibi şahıslan gazetecilikte yetiştirdiğini, Tuncay ÖZKAN'm Doğu PERİNÇEK in adamı olduğunu ve bu şahsı Doğu PERİNÇEK'in yönlendirdiğini,

Kendisinin Doğu PERİNÇEK ile halen birlikte olduğunu, ancak hücre yapılanması olduğu için haber kaynaklarını bilemediğini, bu konuda tek yetkilinin Adnan AKFIRAT -Ferid İLSEVER olduğunu,

Bir dönem Doğu PERİNÇEK'in adamı olan ve Güneydoğu-Diyarbakır muhabiri Halit GÜNGÖR'ün, Jandarma Genel Komutanlığında Hizbullahçı İlimcilerle Menzilcilerin eğitilmesini fotoğrafladığını, Hizbulkontrayı ortaya çıkardığım, fotoğrafları Doğu PERİNÇEK'e gönderdiğini, ancak yayınlanmadan Halit GÜNGÖR'ün öldürüldüğünü, o dönemde Adnan AKFIRAT'm da Halit GÜNGÖR'Ü Türk Gladyosunun öldürdüpnü söylediğini, daha sonraki dönemde "Kemalist-Sosyalist" ismi ile bir ittifak yapıldığını,

Doğu PERİNÇEK ile PKK terror örgütünün ittifakının halen devam ettiğini, Abdullah ÖCALAN'm Suriyeden çıkması sonrasında, onun avukatı olan Doğan ERBAŞ'm Doğu PERINÇEK'e gelerek Türk Askerleriyle işbirliği^apmak istediğini ve Apo'nun teslim olacağını söylediği, Doğu PERİNÇEK'in de bunu kendisine^nlattığım, kendisinin bu konuyu Veli KÜÇÜK'e ilettiğini, Veli paşanın talimatı ile İşçi Partisi lideri Doğu PERİNÇEK'in

odasında Doğan ERBAŞ la görüşme yaptıklarını, bu görüşmede Adnan AKFIRAT'mda bulunduğunu, Doğu PERİNÇEK'in kısa bir sure kaldığını, bu görüşmede Abdullah ÖCALAN'm hangi şartlarda teslim olacağının konuşulduğu, Avukatla üç kez görüşme yaptıklarını, hatta teslim olduktan sonra Abdullah ÖCALAN'm sorgusuna kimin gireceği, sorguda Doğu PERİNÇEK ve diğer birçok ilişki konusunda temkinli davranılması konularının konuşulduğu, Abdullah ÖCALAN'm General Veli KÜÇÜK'e iletilmek üzere "bir muhatap arıyorum" isimli kitabının verildiğini, kitabın en arkasına basılmış vaziyette Veli paşaya bir mektup olduğunu söylediklerini,

Bir dönem DHKP-C'lilerin Harbiye Orduevi'ne roket attığını, daha sonra aynı roket'in Terörle Mücadelede Reşat ALTAY'a atıldığını, Reşat ALTAY'a atılan roketi askerlerin misilleme olarak attırdığını duyduğunu,

Aynı dönemde kendisinin Adnan AKFIRAT ve Doğu PERİNÇEK ile oturup konuşurken, sohbetleri esnasında DHKP-C nin MKYK üyelerinin polislerden oluştuğunu duyduğunu,

Selahattin ÖZKAN ile birlikte Levent'e giderek, bir şahıstan Susurlukla ilgili Ahmet BAHADIRLI, Cavit KAVAK, Mesut YILMAZ, Adbullah ÇATLI nm birlikte çekilmiş resimlerin dialarmı aldığını, Adnan AKFIRAT, Nuri ÇOLAKOGLU nun NTV den bir kadına bu resimleri kendisi vasıtası ile gösterdiğini, ancak parada anlaşamadıklanm, bu şekilde değişik yerlere gösterdiklerini, resimleri Doğruyol Partisinin milletvekilli Nevzat AKKUŞ'a 5 milyar TL ye sattıklarını, ancak daha sonra bu filmlerin fotomontaj olduğunu öğrendiklerini,

13.02.2008 günü Tuncay GÜNEY isimli şahsın ilimiz, Kağıthane ilçesi Haraıantepe Mahallesi Abdi İpekçi Caddesi No:4 sayılı ikametinin (2) ve (4) numaralı dairelerinde yapılan aramada bulunarak el konulan (113) sayfadan oluşan belge içeriğinde; "Adnan AKFIRAT Belgelerle Eşref BİTLİS S^/teft" başlıklı, muhtemelen kitap olarak hazırlanmış belgenin orijinali olduğu ve basım öncesinde yazılar üzerinde imla kuralları ile ilgili notlar düşüldüğü tespit edilmiştir. Belgenin içeriğinde Eşref BİTLİS'in ölümü ile ilgili yapılan araştırmaların yazıldığı,

g)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi;

1) Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm ikametinde yapılan aramada elde edilen (1) sayfalık Kemal GÜLMAN ile başlayıp Elmas tüccarı olduğu duyuldu ile biten doküman incelendiğinde: Kemal GÜLMAN (İş adamı) isimli şahıs ile alakalı istihbarat nitelikli yazı olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen bu doküman ile Şüpheli Veli KÜÇÜK'ten elde edilen "Biyografi 18 Ocak 2000" isimli örgütsel içerikli belgenin karşılaştırmasında;



                  1. İçerik olarak aynı

                  1. Bazı paragraflarının aynı,

                  1. Biyografi 18 Ocak 2000 isimli dokümanın Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'tan elde edilen "Kemal Gülman ile başlayıp Elmas tüccarı olduğu duyuldu ile biten doküman" m geliştirilip detaylandınlmış hali olduğu görülmüştür.

Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm Emniyette alman beyanında; "İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen Kemal GÜLMAN isimli şahsa ait istihbari bilgilerin bulunduğu dokümanı 1993-1994 yıllarında Aydınlık isimli dergide yayınladığını, haber amaçlı olarak yazdığını, gazeteci olması sebebiyle çeşitli kişiler ile görüşme yapıp görüşme sonucunda bu tür bilgileri derlediğini" beyan etmiş olup; buradan d^şüphşlinin Biyografi 18 Ocak 2000

tarihli Veli KÜÇÜK'ten elde edilen örgütsel içerikli belgeyi yazıp örgütün üst kademesine sunduğu kanaatine varılmıştır.

2) 1 adet sarı renkli naylon dosya içerisinde l'den 36'ya kadar numaralandırılan 1. sayfasında el yazması dergi, Ulusal Medya 2001, Cumhuriyet yazan doküman incelediğinde;

"33-36 sayfalar arası: Cumhuriyet Gazetesi Re/Organizasyon çalışması başlığı


altında

Yöntem:


Amaç belirli ve nettir. Yönetim amaca uygun olarak programlanmış olup uygulama safhasına geçilmiştir.

Buna göre; Sayın Gürbüz Çapan'a yapılan öneri net ve anlaşılır olarak soruldu:

Cumhuriyet Gazetesi 'Ulusal Medya'nm merkez üssü olarak seçilmiştir, bu operasyon içinde yer almayı kabul ediyor musunuz?

Çapan: evet

Hisselerinizi parasız devretmeyi kabul ediyor musunuz?

Çapan: evet

Gereğinde para bularak desteğinizi sonuna değin sürdürmeyi kabul ediyor musunuz?

Çapan: Evet

Görüşme sonucu; sayın Gürbüz Çapan'm ulusal medya merkez üssü oluşumuna özveri ile katkıda bulunmada içtenlikli olduğu kesinlik kazanmıştır.

Gerek holding, kuruluş evrakları gerekse vakfın ve Yenigün A.Ş'nin ve aralarında yaptıklan sözleşmelerin birer kopyalan ile şimdiki mali durumu gösteriri raporlann birer kopyaları süratle alınmalıdır.

Bilinmesi gereken tüm evrak fotokopileri SET olarak Kemal ÖZDEN'e ulaştmlmalıdır. Bu setin teslimindeki eksiksizlik, ileride hiçbir süprize olanak tanımamalıdır.

Şu an çalışanlann tam listesi (isim, soyad, görevi, aldığı net maaş tutan) bir an önce çıkanlarak bize ulaştmlmalı

SONUÇ OLARAK

Bu girişim, bir mali operasyon değildir. Bu girişim mali olarak zora düşmüş bir yapmm yeni parasal kaynak bularak düze çıkması olarak görülemez. Böylesi bir kavrayış geçmiş dönemde aynı yapıya aktanlan milyon dolarlar tarihini hiç bilmemek için hiç kavramamak olur. Operasyondaki mali kısım verilen siyasi karann detayıdır.

Hiçbir detayın da esas amacı gölgelemesine izin verilemez. Kaldı ki sözü geçen rakamlann tamamen istenilen düzeyi gelmekte yetersiz kalınacağı herkesin bilinenidir. ( O nedenledir ki gerek alış-veriş merkezi gerekse elektrik projesinden çıkanlabilecek ekstra gelirlerin aktanmı bahse konu olmuştur). Gerek ikinci bir gazetenin de yaratılması gerekse TV kanalının inşası vb.atılımlar içinde yeni kaynak ve güç birleştirmeleri uygulanacağı tabiidir....

Bu operasyonda tek amaç Cumhuriyet Gazetesi'ni Cumhuriyet'in sesi haline getirmektir ....Cumhuriyet Cumhuriyet' e taraf olmaz ise bertaraf olması kaçınılmazdır ve doğrusudur.

Gürbüz ÇAPAN' a yapılan ilk teklif nettir ve anlaşılırdır.'Bu operasyona var mısın? Evet... Hisselerini devredeceksin parasız! Evet... Gerekirseyenıdıpn para bulacaksın. Evet...

Kuşkusuz ki onuru ile oynamadan kuşkusuz ki onun belirli bir hisse olarak içerde kalmasını sağlayarak ama önemli bir hisseyi (kontrolü sağlayacak) Kemal ÖZDEN ve Ümit ÜLGEN'e devrini sağlayacak görüşme bu...

Bu nedenle maddelersek:

Günay ÇAPAN'da ki hisselerin yansı Kemal ÖZDEN' e devredilmeli

Çapan'm aktaracağı 1,5 milyon dolar ile (önce taahhüt edilen sermayinin dörtte biri konacağından) Kemal ÖZDEN ve Ümit ÜLGEN' in 375.000 $' lık sermaye ödemeleri gerçekleşmeli, bir süre sonra bakiye 750.000 $ da içeri verilmeli

En son bakiye 1.5 milyon dolar tüm işlemler gerçekleştirildikten sonra sermayeye eklenmelidir. Bunu milli kuvvetler gerçekleştirecektir." Şeklinde ibareler geçtiği görülmüştür.

02.03.2001 Tarihinde şüpheli Tuncay GÜNEY'den ele geçirilen "Ulusal Medya 2001 İstanbul Aralık" başlıklı "Saygılarımızla 11.01.2001" ibaresi ile biten doküman incelendiğinde; ilk sayfasının:

"Vakıf (I.Selcuk) hissesi çıktıktan sonra kalan % 80 ya da% 90 hissenin en az % 51 hissesi tarafımıza aidiyetine geçmesi kararlaştırılmıştır.(1)

UYGULAMA

1). Günay Çapan'a ait hisselerin bir bölümünün devrinin Kemal Özden ile Ümit Ülgen'e yapılması,

2). Gürbüz Çapan aktaracağı 1,5 milyon dolar ile (önce taahhüt edilen sermayenin dörtte biri konacağından) Kemal Özden ile Ümit Ülgen'in 375.000 $'lık sermaye ödemeleri gerçekleşecek, bir sure sonra bakiye 750.000 $ da içeriye teslim edilmesi,

3). Bakiye 1,5 milyon dolar, tüm bu işlemlerin gerçekleşmesinin ardından sermayeye eklenecek ve bunun tarafımıza gerçekleştirilmesi,

4). Gerek Holding, kuruluş evrakları, gerekse vakfın ve Yenigün A.Ş.'nin ve aralannda gerçekleştirilen sözleşmelerin birer kopyası ile şimdiki mali durumu gösterir raporlann birer kopyalan süratle yönetime verilmesi,

5). Bilinmesi gerekli tüm evrak fotokopileri 'set' olarak milli kuvvetlere ulaştmlacak ve bu teslimin eksiksiz, ileride hiçbir sürprize olanak tanımayacak biçimde gerçekleşmesi,

6). Şu an çalışanlann tam listesi (isim, soyad, görev, aldığı net maaş tutan) bir an önce çıkartılarak tarafımıza teslim edilmesi kararlaştınlmıştır.

SONUÇ


Bu girişim, 21. Yüzyılın değişim gösteren konseptlerinin bir gereği olarak ulusal bir dizi karannı stratejik önem taşıyan unsurlan arasında yer alan "ulusal medya" oluşumunu amaçlamaktadır. Hiçbir şekilde belirlenen amaçtan saptınlamayacak derecede öneme sahiptir. ikinci bir gazetenin yayma sokulması, Tv kanalının inşası ve benzer atılımlar için, gereken finansal desteğin sağlanması ise; önceden ve kesin olarak karara bağlanmıştır.

Bilgilerinize..

Saygılanmızla,

Anılan ifadeler tarafımıza toplantı görülmeleri sonucu iletilen bilgileri

içermektedir" şeklinde ibareler geçtiği görülmüştür.

Yukarıda belirtilen Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'tan elde edilen 33-36 sayfalar arası numaralandırılmış dokümanın Tuncay GÜNEY'den elde edilen "Ulusal Medya 2001" dokümanının yazım aşamasında bir önceki safhası olduğu ve benzer özellikler gösterdiği,

"Ulusal Medya 2001" isimli dokümanda geçen "Anılan ifadeler tarafımıza toplantı görüşmeleri sonucu iletilen bilgileri içermektedir" şeklinde belirtilen toplantıda yaşananların, M. Adnan AKFIRAT'tan elde edilen 33-36 sayfalar arası numaralandırılmış dokümanın içeriğinde belirtildiği,

SONUÇ: "Bu operasyonda tek amaç Cumhuriyet Gazetesi'ni Cumhuriyet'in sesi haline getirmektir" denilmesinden ERGENEKON terör örgütünün kendi amaçlarına ulaşmak ve propagandasını yapmak amacıyla Cumhuriyet gazetesinin REORGANIZASYONU projesi adı altında bazı toplantılar yapıldığı ve toplantıların tutanaklarının bu şüpheli de bulunduğu gibi toplantıya ait raporun örgütün üst düzey kuruluna sunulduğu aynı raporun hem şüpheliler Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN hem de şüpheliler M. Adnan AKFIRAT ile Tuncay GÜNEY den çıkması hususları şüphelinin örgütsel içerikli belge bulundurduğu örgütün üyesi olduğu ve örgüte rapor hazırlayarak kadar bu işin içinde olduğunu göstermektedir.

Ergenekon terör örgütünün amaçlarına uygun olarak yapıldığı belirtilen örgütsel toplantıdan Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm haberdar olduğu, Ergenekon örgütünün gizlilik prensipleri ve örgüt üyesi olmayan bir şahsın bu tarz örgütsel toplantılardan haberdar olamayacağı göz önüne alındığında Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm ERGENEKON terör örgütünün üyesi olduğu, bu toplantılara katılarak Ulusal Medya 2001 isimli dokümanın yazılması işlemine iştirak ettiği kanaatine varılmıştır.


                  1. Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm ikametinde yapılan aramada elde edilen l'den 2'ye kadar numaralandırılmış Ekinde 18 adet Anadolu takvimi yaprağı bulunan örtülü fundamentalist faaliyetler ibaresi ile başlayıp saygılarımızla 11 Şubat 2000 ile biten doküman incelendiğinde başlığının "ÖRTÜLÜ FUNDAMENTALİST FAALİYETLER" olduğu ve örgütsel içerikli doküman olduğu,

                  1. Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm ikametinde yapılan aramada elde edilen l'den 2'ye kadar numaralandırılan Korkmaz Yiğit, Semih Tufan GÜLALTAY ilişkisi Akın Birdal, Mesut YILMAZ suikastı ile başlayıp Saygılarımızla biten doküman incelendiğinde başlığının "Korkmaz YİĞİT, Semih Tufan GÜLALTAY ilişkisi Akın BİRDAL, Mesut YILMAZ SUİKASTI" olduğu ve örgütsel içerikli istihbarat nitelikli doküman olduğu,

                  1. Şüphelide ele geçirilen Mit Müsteşarlığı raporu şeklinde tanzim edilen,

MİT Müsteşarhğı'nm 19/12/1989 gün ve 85.42.00.65/336-04 sayılı yazısı içinde bulunan Muammer AKSOY, Çetin EMEÇ, Turan DURSUN, Bahriye ÜÇOK, Dursun KARATAŞ ve Uğur MUMCU'nun öldürüleceğine ilişkin, gizli başlıklı raporla alakalı Mit Müsteşarlığınca verilen cevapta

Nokta Dergisinin 02 Aralık 1990 tarih ve 48 nolu nüshasında yayınlandığı,


1990/1003 Hazırlık Dosya Nosu ile İstanbul DGM'sine intikal ettiğini. Mit Müsteşarlığı
tarafından İstanbul DGM'si Cumhuriyet Savcılığına gönderilen 07.01.1991 tarih ve
00.02.150/ 461.1-13/740-492 sayılı yazı ile belgenin, sahte olduğunun belirtildiği
anlaşılmaktadır. r *.

Şüphelide elde edilen ve Ümit OĞUZTAN'm bilgisayarında yapılan aramada da ele geçirilen İkinci MİT Raporu başlıklı yazıyla alakalı, MİT Müsteşarlığından verilen cevapta,

Ümraniye/Ergenekon Soruşturması kapsamında tutuklu bulunan İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu (MKK) üyesi Mehmet M. Adnan AKFIRAT'm ikametinde yapılan aramada ele geçirilen "Emniyet Genel Müdürlüğü'nce PKK ve Dev-Sol'a karşı faaliyetler için kullanılıyor görüntüsü altında özel bir suç ekibi oluşturulduğu hususundan bahisle Tank ÜMİT Cinayeti konusu işlenildiği" 4 sayfalık "2. MİT Raporu" başlıklı metin ile ilgili olarak kayıtlarımızda yapılan incelemede:

-İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK'in, 21/09/1996 tarihinde İSTANBUL'da düzenlediği basın toplantısında "2. MİT Raporu" adını verdiği bir metni açıkladığı ve aynı metnin Aydınlık Dergisi'nin 22 Eylül 1996 tarihli nüshasında "Yeni MİT Raporu" başlığı altında yayımlandığı belirlenmiştir.

Ancak kayıtlarımızda yapılan incelemede Müsteşarlığımıza atfedilen "2. MİT Raporu" şeklinde bir belgeye rastlanılmamıştır. Kamuoyuna "2. MİT Raporu" olarak lanse edilen belgenin Müsteşarlığımızdan çıkmış resmi bir yönü bulunmamaktadır.

Nitekim bu husus, Müsteşarlığımız tarafından 05.11.1995 tarihinde yapılan basın açıklamasıyla "Basında ve medyada Milli İstihbarat Teşkilatına atfedildiği şekilde herhangi bir kuruluşa ya da şahsa verilmiş bir rapor bulunmamaktadır" şeklinde kamuoyuna duyurulmuştur. Şeklinde verdiği cevapla şüphelilerin örgüt adına kendilerince hazırlanıp kamuoyuna Mit raporu şeklinde lanse ettikleri birçok bilgiyi açıklamak suretiyle örgütün ERGENEKON belgesinde geçen Dezenformasyon başlıklı bölümünde belirtilen eylem ve faaliyetleri gerçekleştirdikleri anlaşılmaktadır.

2. Söz konusu doküman ayrıca Şüpheli Ümit OĞUZTAN'm bilgisayarında yapılan aramada da ele geçirilmiştir.

Şüpheli M.Adnan AKFIRAT'm ERGENEKON terör örgütünün gizli yapılanması içinde yer aldığı, bizzat örgütsel içerikli belgelerin bir kısmının bu şüpheliden ele geçirilmesi ve yine bir kısmının içeriğinde bulunan metinlerin de bu şüpheli de çıkması bazı metinlerin bizzat şüpheli tarafından yazıldığını teyit etmektedir. Yine "Ulusal Medya 2001" İsimli dokümanın bu şüphelide Gürbüz ÇAPAN'la ilgili görüşme notlarına ilişkin konuşmaların modo mot yer alması da yapılan görüşmede şüphelinin de bulunduğu ve görüşmeyi örgüt üst düzey makamlarına iletmek üzere not aldığı anlaşılmaktadır.

Yine "Ulusal Medya-2001" isimli dokümanda geçen Ulusal Kanal'm kurulmasına ilişkin kararlardan sonra Yeditepe İletişim Hizmetleri A.Ş. olan kanalın kurulmuş olması ve bu konuda Tuncay GÜNEY'in 500 milyar paranın bu amaçla getirildiği beyanına karşı ifadesinin alınması sırasında şüphelinin böyle bir soru soramıyacağımızı bunun ayrı bir soruşturma konusu olduğunu belirtmesi de kanalın kuruluşunda örgütün temin ettiği paranın kullanıldığı şüphesini kuvetlendirmekte olup Tuncay GÜNEY beyanlarının da bu yönünün doğru olduğunu ortaya koymaktadır.

Şüpheli Adnan AKFIRAT'm ERGENEKON terör örgütünün yapılanması içerisinde örgütün hiyerarşik yapısında görüşülmek üzere raporlar hazırlayıp ERGENEKON terör örgütüne sunduğu, örgütün talimatlanyala kurulan Ulusal Kanal'da Yönetim Kurulu Üyesi olduğu ve İşçi Partisinde MYK üyesi olduğu hususları göz önüne alındığında,

Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm ERGENEKON terör örgütü ile süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz eden organik bir bağ kurmak* suretiyle silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunu işlediği anlaşıldığından;/ * , ^^v

Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm eylemlerine uyan, TCK'nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

48-ŞÜPHELİ HİKMET ÇİÇEK

a) Emniyet İfadesinde;

1949 yılında Ankara ilinde doğduğunu, ilk, orta ve liseyi Ankara'da bitirdiğini, Siyasal bilgiler fakültesi Basın ve Yayın yüksek okulunu ikinci sınıftan terk ettiğini, 1988'den sonra sırasıyla 2000'e Doğru Dergisi, Yüz Yıl Dergisinde muhabir, haber müdürü ve Ankara temsilcisi olarak görev yaptığını, 1993 yılında günlük Aydınlık Gazetesinde, 1995 yılında Ankara merkezli yine günlük siyah beyaz gazetesinde haber müdürlüğü yaptığını, Halen Haftalık Aydınlık Dergisinde haber araştırma müdürü olarak görev yaptığını, aynı zamanda İşçi Partisi Genel Merkezinde Basın Bürosu sorumlusu olarak çalıştığını, 1986-1988 yılları arasında askerliğini yaptığını, SSK emeklisi olduğunu,

1971 yılında Anayasayı ihlal 146/1'den yargılandığını ve hüküm giydiğini, 14 yıl 4 ay cezaevinde kaldığını, 1986 yılında tahliye olduğunu, bu davada 1974 yılında çıkarılan genel af yasası sonrasında tüm cezalarının silindiğini ve affa uğradığını,

Kullanımında bulunan 532 422 00 23 numaralı telefon hattının kendi adına kayıtlı olduğunu ve (10) yıldır kullandığını,

Kendisine sorulan şahıslardan;

Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün bir dönem Ulusal Kanalda danışmanlık yaptığını bildiğini, ancak kendisiyle tanışmadığım, bu şahsın ajan provokatör olarak Ulusal Kanala yerleştirilmiş bir ajan olduğu saptandığını ve kanaldan uzaklaştırıldığım,

Sevgi ERENEROL'u Türk Ortodoks Kilisesi basın sözcüsü olarak, Ulusal Kanal ve çeşitli televizyon kanallarından tanıdığını, herhangi bir görüşmesinin olmadığını,

Güler KÖMÜRCÜ mesleği itibariyle şahsen tanıdığı bir şahıs olduğunu, 4-5 yıldır tanıdığını, çeşitli haberlerle ilgili telefonla görüştüğünü,

Sami HOŞTAN, Ali YASAK'ı Susurluk olayından sonra çıkan gazete haberlerinden tanıdığını,

Mehmet Fikri KARADAĞ'I basından tanıdığını,

Hüseyin Gazi OGUZ'u basından emekli astsubay olarak tanıdığını, Susurluk olayından sonra değişik gazetelerde açıklamaları olduğunu, TBMM'de kurulun susurluk komisyonunda da bilgisine başvurulduğunu,

Ümit OĞUZTAN Tuncay GÜNEYTe birlikte 8-9 yıl kadar önce bir dergi çıkartmak amacıyla yanma geldiklerini, daha sonra bu şahısların Strateji isimli bir dergi çıkarttıklarını, 6-7 sayı çıktıktan sonra bu derginin kapatıldığını, dergiyi incelediğinde gayri ciddi bir dergi olduğunu gördüğünü ve itibar etmediğini, daha sonra bu şahıslarla bir daha görüşmediğini,

Habip Ümit SAYIN'ı İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Bölümü öğretim üyesi olarak basından tanıdığım,

Vedat YENERER'i Yeniçağ gazetesinin köşe yazan olarak bildiğini, ancak herhangi bir irtibatının olmadığını,

Emin GÜRSES'i Ulusal Kanal'da yaptığı.programlardan ve çeşitli konferanslarından tanıdığını, herhangi bir yakınlığının bulunmadığını,, - - /"7>, "r

Ergün POYRAZ'ı tanımadığını, ancak yazar olarak bildiğini, hazırlamakta olduğu bir kitapla ilgili olarak Ankara ilinde kendisiyle bir defa yüz yüze görüştüğünü,

Ferid İLSEVER Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni ve İşçi Partisi Genel Başkan yardımcısı olarak en az 20 yıldır tanıdığını, birlikte çalıştıklarını,

Serhan BOLLUK'u Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal yöneticisi olarak yaklaşık 20 yıldır tanıdığını,

Adnan AKFIRAT'ı Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal yöneticisi olarak yaklaşık 20 yıldır tanıdığını,

Kemal ALEMDAROĞLU'nu basından, Ulusal Kanal ve çeşitli kanallardaki konferanslarından tanıdığını, samimiyetinin olmadığını,

Yusuf BERİŞİK'i tanımadığını, ancak İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK'in refakatçisi olduğunu, Perinçek ile birlikte Ankara'ya geldiğinde görüştüğünü,

Yusuf TUNCER'i İşçi Partisi Genel Merkezi çalışanı olarak tanıdığını,

Aydın GERGİN Genel Başkan Perinçek'in şoförlüğünü yaptığını,

Aykut TOKAK yine genel merkez çalışanı olduğunu,

İlhan SELÇUK'u Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı olarak tanıdığını, bir kez görüştüklerini,

Doğu PERİNÇEK'i yaklaşık 40 (kırk) yıldır tanıdığını, Öğrencilik yıllarından bu yana tanıdığını, 1989 yılında 2000'e Doğru dergisine muhabir olarak başladıktan sonra gerek dergi ve gazetede, gerekse Sosyalist Parti ve İşçi Partisi Genel Başkanı olarak birlikte çalıştıklarını ve halen de bu şekilde birlikte çalışmaya devam ettiklerini,

Muzaffer TEKİN, Semih Tufan GÜLALTAY, Oktay YILDIRIM, Alparslan ARSLAN, Abdullah ÇATLI, İbrahim ÇİFTÇİ, Mahmut YILDIRIM, Sedat PEKER isimli şahıslan basından tanıdığını,

Hayati ÖZCAN Ulusal Kanal'in İzmir temsilcisi olduğunu, 2000 yılından beri tanıdığını,

Nusret SENEM'in İşçi Partisi Genel Sekreteri olduğunu, yaklaşık yirmi yıldır tanıdığını, Dostluklarının olduğunu,

Tuncay GÜNEY'i yukarıda Ümit OGUZTANTa ilgili beyanlarım doğrultusunda tanıdığını, başkaca bir tanışıklıklarının olmadığını,

El konulan ERGENEKON ve LOBİ isimli belgeler sorulduğunda; ERGENEKON isimli belgeyi bilmediğini, LOBİ isimli belgeyi ise internetten okuduğunu ve çok saçma, mantıksız bilgiler içeren, bozuk cümleler ihtiva eden bir belge olduğunu gördüğünü, basında siyasi bir örgütlenmenin önemli bir belgesi olarak yazıldığını, ancak okuduğu kadarı ile öyle bir oluşumun önemli bir belgesi izlenimini vermediğini, amatörce hazırlanmış bir belge izlenimini uyandırdığını,

Tuncay GÜNEY'in ERGENEKON'un yeniden yapılandırılması için söz konusu ERGENEKON belgesini Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Hasan YALÇIN, Deniz BİLGE, Emekli Albay Suphi KARAMAN tarafından Bilecik'te hazırladığını beyan etmiş, ERGENEKON isimli belge Veli KÜÇÜK, Tuncay GÜNEY ve diğer örgüt üyeleriyle birlikte, İşçi Partisi binasında dijital olarak bulunduğu ve,,eî konulduğu sorulduğunda:

Hasan YALÇIN ve Suphi KARAMAN'in İşçi Partisi Genel Başkan yardımcıları olduğunu, Hasan YALÇIN aynı zamanda Aydınlık Dergisi yazan olduğunu, daha sonra her ikisinin de vefat ettiğini, bahsedildiği şekilde toplantıdan bilgisinin olmadığını, birkaç sayı önce Aydınlık Dergisinin Tuncay GÜNEY'in yalan söylediğini ve böyle bir toplantıyı uydurduğunu ifade eden bir habere yer verdiğini, bu belgenin İşçi Partisi genel merkezinde bulunmasıyla ilgili olarak bir fikrinin olmadığını,

İşçi Partisinde herhangi bir görevi veya sorumluluğu sorulduğunda; Basın Bürosundan sorumlu olduğunu, partinin basınla ilişkilerini düzenlediğini, daha önce işçi Partisi Merkez Komite üyeliği yaptığını,

İşçi Partisi binasında herhangi bir bürosu olup olmadığı sorulduğunda; Çalıştığı odanın propaganda ve basın bürosu olarak geçtiğini, bu odayı kendisinden başka çok sayıda işçi partisi görevlisinin de kullandığını, orada masasının olduğunu, partinin propaganda, basın vb gibi konulardaki bütün broşür, kitap, dergi, belge türündeki bütün yayınlar bu odadaki raflarda bulunduğunu,

Zihni ÇAKIR'm İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında 25.02.2008 tarihinde tanık olarak alman beyanında; VKGB Başkam Taner ÜNAL'ın kendisine "2003 yılı Nisan ayında, Dikmen'de önceki bürosuna yakın bir yerde kiraladığı ofisinde TÜRKELİ Dergisini çıkaracağını, ofisin altındaki deponun bir anfiye dönüştürüldüğünü, dinleyici ve konuşmacı yerlerinin olduğunu, bu mekanda bir oluşum için toplantılar yaptıklarını anlattığını, Taner ÜNAL'ın bu oluşum içerisinde yer alması için kendisine de teklifte bulunduğunu, oluşumda birçok paşanın olduğunu, Hasan Kundakçı, Veli KÜÇÜK gibi isimlerin yer aldığını, Doğu PERİNÇEK'in ve Hikmet ÇİÇEK'in solcu olmasına karşın bu oluşuma destek verdiğini, maddi hiçbir sıkıntısının olmayacağını, istediği kadar maaş verebileceklerini, söyleyerek oluşuma katılması yönünde telkinlerde bulunduğunu beyan etmiştir. Zihni ÇAKIR'm beyanları sorulduğunda; Zihni ÇAKIR'm yaklaşık bir ay önce partiyi arayarak görüşmek istediğini söylediği, ERGENEKON soruşturmasıyla ilgili bir kitap hazırlığı içersinde olduğunu ifade ettiğini, ERGENEKON örgütü ile ilgili olarak fikirlerini sorduğunu, bunun uydurma bir örgüt olduğunu ifade ettiğini, bu konuşmadan sonra söz konusu şahsın hazırladığı kitabın birinci cildini gördüğünü, çalakalem ve hiçbir bilimsel değeri olmayan bir çalışma olduğunu anladığını,

Taner ÜNAL'ı Ulusal Kanalda çıktığı bir programdan tanıdığını, bu şahsın Ankara'da Türkeli adlı bir gazete çıkardığını, tarihini tam hatırlamadığı bir MHP kongre öncesinde genel başkanlığa aday olacağını iddia ettiğini, Taner ÜNAL'ın ciddiye alınacak bir şahıs olmadığını,

Zihni ÇAKIR'm ifadesindeki iddiaların tamamen hayal mahsulü olduğunu, Taner ÜNAL'ın oluşumundan medyadan haberinin olduğunu, böyle bir şeyi desteklemesinin asla söz konusu olmadığını,

İşçi Partisi genel merkezinde yapılan aramada 4.katta Çok gizli ibareli (5) sayfadan


oluşan belgenin "Konu: İP / Karargah evleri" başlıklı yazının içeriğinde, "İşçi Partisi ve Alevi
kesimin yanı sıra bazı TSK mensupları ve memurların da katılımıyla, emperyalistlerle
Cumhuriyet karşıtları yıkıcıları ile mücadele amacıyla bir harekat başlatıldığı yönünde hassas
kaynaktan bilgiler intikal etmiştir. Yürütülecek bu çalışmalarda hiçbir kurum ve oluşumun
zarar görmemesi için "karargah evleri" adı altında, çekirdek kadroların oluşturulmasının
öngörüldüğü alman bilgilerdendir." yazdığı, devamında karargah evleri hakkında bilgiler
verildiği, yazının sonlarına doğru faaliyet içersinde yer'âlaffşahıslarm değişik başlıklar altında
isim listelerinin yazdığı, , •- _;.'■'

Son sayfasında ise karargah evleri başlığı altında bir şema yapıldığı, şemanın en üst

kısmında İ yazdığı, buna bağlı olarak (I - Türkiyem topluluğu),

(Askeri kesim-Albay C ), (Alevi kesim-Dede) yazdığı,

Askeri kesimin altında, iki ayrı ok çıkartıldığı, bunlardan birisinin Harp Akademisi ve diğerinin Hava Harp Okulu başlıklarına ayrıldığı,

Harp Akademisi başlığı altında, Albay C , Albay Y , Albay T....

,F ,H ,0 ,M , ,K , Y

, R yazdığı,

Hava Harp Okulu başlığı altında; Binbaşı B Yazdığı, bunun hemen altında,

Öğrenciler başlığı altında; O , G , C , A , E ,

Ç , O ,İ yazdığı,

Hava Harp Okulu başlığı altında; bir ok çıkartılmış olduğu, bunun altında Destek

sağlayan başlığı altında, Albay S , Doktor R yazdığı, bunun hemen altında

Memur kesimi başlığının olduğu ve G , N isimlerinin yazdığı,

İ ismi altında bir ok uzantısında, İşçi Partisi başlığının olduğu, bu başlık

altında, M , M , Hikmet ÇÎÇEK ve Z yazdığı, İşçi Partisi

başlığından uzatılan okun altında, bölge sorumluları başlığının olduğu, bu başlık altında, A..

(ist/Bayrampaşa), M (İst/Bayrampaşa), H (ist/GOP), Z (İst/GOP),

M (Tekirdağ), S (Kırklareli), A (Kurye) yazdığı, Alevi kesim

başlığı altında; iki ayrı ok olduğu, bunlardan birisinin Yenibosna Cem Evi diğerinin Balaban aşireti yazdığı görülmüştür. Belgeler sorulduğunda;

Sorulan belgeyi ilk defa duyduğunu, ismi geçen şahıslardan İ

'nun İstanbul'da bir üniversitede öğretim görevlisi olduğunu, M. ...

'in Doğu PERİNÇEK'in oğlu olduğunu, B 'in İstanbul Üniversitesinde

İnkılap Tarihi Enstitüsünde araştırma görevlisi olduğunu, M 'in İşçi Partisi

Genel Başkan Yardımcısı olduğunu, M , H ve A mn İstanbul İşçi

Partisi İl Örgüt üyesi olduğunu, belgede ismi geçen diğer şahısları tanımadığını, İşçi Partisinin dördüncü katında böyle bir belgenin nasıl bulunduğunu bilmediğini, Saçma sapan provakatif bir belge olduğunu düşündüğünü, belgede şematize edilen yapılanmadan bilgisinin olmadığını,

İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; Girişin karşısındaki sekreter odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde çok sayıda CD bulunarak el konulmuştur. Bu CDTerle ilgili yapılan ön incelemede, üzerinde "VERSATİLE" yazan 411509A102B4 seri numaralı CD'nin yapılan ön incelemesinde; İçersinde "Hikmet ÇİÇEK'e ulaşanlar" isimli bir adet klasör olduğu, bu klasör açıldığında (2) adet klasör ve bir miktar Word ve Power Point dosyalarının olduğu, klasörlerin açılımında, içersinde çok sayıda klasörler altında Türk Silahlı Kuvvetlerinin değişik kurumlarıyla ilgili gizlilik dereceli belgelerin olduğu, özellikle Ege Ordu Komutanlığıyla ilgili belgelerin olduğu görülmüştür. Belgeler sorulduğunda;

Sorulan belgelerden yeni haberinin olduğunu, Ege Ordu Komutanlığı veya gizlilik dereceli askeri belgelerin bulunduğunu hatırlamadığını, ancak gazeteci olduğu için bu CD'nin herhangi bir yolla ulaştırılmış olabileceğini, Av. Gönenç LAÇİN söz alarak Hikmet ÇİÇEK'e söz konusu CD'yi görme hakkını saklı tutabileceğini hatırlatmak istediğini beyan ettiği. Kendisinin söz konusu CD'yi teşhis hakkını saklı tutmak istediğini, içeriğini tam görmeden

bir beyanda bulunmak istemediğini, CD içersindeki klasörün "Hikmet ÇİÇEK'e ulaşanlar" olarak neden isimlendirildiğini bilmediğini,

Altındağ İlçesi Gündoğdu mah. kıvrım sok. no: 2/2 sayılı ikametinizde yapılan aramada bulunan, "21. Yüzyılda Casusluk" "Araştırma - Gözlem - Analiz Raporu İstanbul / Aralık 2000" başlıklı belge sorulduğunda; Söz konusu belgeyi tahminen birkaç yıl önce Aydınlık Dergisi İstanbul temsilciliğinden temin ettiğini, oraya nereden geldiğini bilmediğim, belgeyi ilginç bir şey varsa Aydınlık Dergisinde haber yapabilmek için okuduğunu, bilimsel bir inceleme olmadığını gördüğü için evinde bir kenara bıraktığını, kimin hazırladığını bilmediğini,

"Mit & Medya ve ajan gazeteciler" başlıklı, "İstanbul/Aralık 2000" ibareli belge sorulduğunda; Belgeyi "21. Yüzyılda Casusluk" isimli belgeyi aldığı aynı tarihlerde İstanbul Aydınlık Dergisi bürosundan temin ettiğini, oraya nereden geldiğini ve kimin hazırladığını bilmediğini, haber yapma amaçlı aldığını, bilimsel yetkinliğe sahip olmadığını anladığı için bir kenara attığını,

İkametinde yapılan aramada el konulan belgeler arasında ele geçirilen "21. Yüzyılda Casusluk" ve "Mit & Medya ve Ajan Gazeteciler" başlıklı belgeleden, "21. Yüzyılda Casusluk" isimli belgenin Veli KÜÇÜK'ten, "Mit & Medya ve Ajan Gazeteciler" isimli belge ise Veli KÜÇÜK ve Ümit OGUZTAN isimli şahıslardan bulunarak el konulduğu hatırlatılarak sorulduğunda; Söz konusu belgeleri Aydınlık Dergisinin İstanbul bürosundan temin ettiğini, diğer şahıslara bu belgenin kimler tarafından ulaştırıldığı konusunda herhangi bir bilgisinin olmadığını, belgenin hazırlanmasında yer almadığını ve belgeyi kimlerin hazırladığını bilmediğini,

"Çağdaş Orta Doğu Olayları" başlıklı, "T.C. Genel Kurmay Başkanlığı ANKARA" antetli, Em. Tümg. Muzaffer ERENDİL tarafından hazırlandığı anlaşılan (179) sayfadan ibaret kitabı kimden, ne şekilde, ne zaman ve ne amaçla temin ettiği sorulduğunda; Bu kitabın, Genel Kurmay Başkanlığının hizmete özel olmayan halka da açık bir yayını olduğunu, nereden aldığını hatırlamadığını,

"Türkiye'de İrtica Hareketleri ve Terörizmin ilişkileri" başlıklı, "Harp Akademileri Komutanlığı Yayınlarından" antetli, (196) sayfadan ibaret spiralli bilgisayar çıktısını kimden, ne şekilde, ne zaman ve ne amaçla temin ettiği sorulduğunda; Söz konusu belgenin Harp Akademileri Komutanlığının 150. yılı nedeniyle yayınladığı bir kitap olduğunu, İstanbul'da Harp Akademilerinin halka açık satış reyonundan temin ettiğini, Aydınlık Dergisinde de 1998-1999 yıllarında bu kitabı tanıtan bir haber yaptığını,

"Komutan'm oğlu Amerikan şirketinde" "Hikmet ÇİÇEK" başlıklı daktilo ile yazılmış metin kendisine sorulduğunda; Aydınlık Dergisinde elektronik ortamda yazışmadığı dönemde, Ankara'dan haberlerini İstanbul'a faksla gönderdiklerini, Elektronik daktilo ile yazılmış olan bu metin Aydınlık Dergisinde kendisinin imzasıyla çıkan bir haber metni olduğunu, ne zaman yayınlandığını hatırlamadığını,

"CIA: Türkiye parçalanacak" başlıklı, (10) sayfadan ibaret belge sorulduğunda; Yaklaşık on yıl önce Aydınlık Dergisinde çıkan imzasız bir haber metni olduğunu, ABD'de yayınlanan iki önemli stratejik dergiye dayanarak Amerika'nın Türkiye hakkındaki niyetlerini anlattığını,

"Rektör Alemdaroğlu, Doğruda Yürüyor" "Prof. Dr. Yalçın küçük, paymana zindanı" başlıklı "haymana, 23 haziran 1999" tarihli daktilo, jle yazılmış belge sorulduğunda; 1999 yılında İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇTİKâlVyazar Yalçın KÜÇÜK Haymana cezaevinde birlikte kaldıklarını, oradan Aydınlık Dergisin^çeşitli konularda yazılar

gönderdiklerini, söz konusu yazı da Yalçın KÜÇÜK'ün Haymana'dan gönderdiği bir yazı olduğunu ve Aydınlık Dergisinde yayınlandığım,

El yazısı ile "Adnan AKFIRAT'm dikkatine" ile, dijital yazı ile "Çiller'in özel örgütünün Belçika ayağına dair bilgi notlan" başlıklı, "Doğan DUYAR, Brüksel, 2 Şubat" yazılı belge sorulduğunda; O dönemde Aydınlık Dergisinde çalışan muhabir Doğan DUYAR'm BürüksePden gönderdiği bir bilgi notu olduğunu,

Yargıtay 11. Ceza Dairesinin Alparslan TÜRKEŞ hakkındaki (24) sayfalık karar metni sorulduğunda; Çeşitli partilerin davalanyla ilgili belgelerin gazeteci olduklan için bulunduğunu,

"T.C. Jandarma Genel Komutanlığı, 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı Sımak" antetli, "Hizbullah terör örgütü ve diğer irticai faaliyetler" başlıklı, "Hizmete Özel" ibareli belge sorulduğunda; Belgeyi nerden temin ettiğini hatırlamadığını, ancak bu tür belgeler ilgili konularla haber yapılacağı zaman daha önce haber yapmış gazetecilerden temin edildiğini, belgenin fotokopisinin olduğunu,

"Ankara, Çarıkın, Kastamonu illeri Sıkı Yönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı" başlıklı, "Evrak No: 1980/7040, Esas No: 1980/7040, Karar No: 1981/600 iddianame (M.H.P. ve ülkücü kuruluşlan) yazılı belge sorulduğunda; Belge 12 Eylül dönemi MHP iddianamesinin bir kısmı olduğunu, Gazeteci olduğu için iddianamede ismi geçen şahıslann, daha sonra herhangi bir olay içersinde yer alırsa diye arşivinde bulundurduğunu,

"Hazırlık No: 1998/2289" sayılı İstanbul DGM C. Başsavcılığınca "Mehmet SÜNBÜL, Yusuf İLHAN, Hayam GARİPOĞLU, Mehmet Emin CANKURTARAN gibi" isimli şahıslann sanık olarak bulunduğu İddianame sorulduğunda; Nesim MALKİ cinayetinin iddianamesi olduğunu, Aydınlık Dergisinde konuyla ilgili haberler yaptığını,

El yazısı ile "Sayın Feyza PERİNÇEK' e" başlıklı "18 Mayıs 1999" tarihinde daktilo ile yazıldığı anlaşılan ve kenarlannda el yazısı ile notlar düşüldüğü görülen sorulduğunda; Doğu PERİNÇEK'in Haymana cezaevinden Aydınlık Dergisi haber müdürü Feyza PERİNÇEK'e gönderdiği bir mektup olduğunu, İmza, paraf ve yazının Doğu PERİNÇEK'e ait olduğunu,

"T.C. Genel Kurmay Başkanlığı Ankara" antetli, "Güncel Konular" başlıklı, "Hizmete Özel" ibareli belge sorulduğunda; Genel Kurmay'm 1999 yılında çıkardığı bir kitapçık olduğunu, Kitapçıkla ilgili Aydınlık Dergisinde haber yaptığını,

"Yalçın KÜÇÜK, Haymana Zindanı, 8 Mayıs" başlıklı, "Doğu ya selam ibareleri ile başlayan 2 sayfalık belge sorulduğunda; Yalçın KÜÇÜK'ün Haymana cezaevinden Aydınlık Dergisi gönderdiği bir mektup olduğunu,

"Erol BİLBİLİK'e sorular" başlıklı ';Saygılanmızla. Hikmet ÇİÇEK/Sinan ONUŞ" ile biten belge ve ekleri sorulduğunda; Erol BİLBİLİK'in emekli binbaşı olduğunu, kendisi o dönemi yaşan bir şahıs olduğu için bu kitabın hazırlanmasında kedisinden yararlandığını, sorulan metnin 12 Mart döneminde 9 Mart sol cunta girişimini anlatan bir kitabın müsveddesi olduğunu,

"Fethullah Hoca Cemaati ve Emniyet Teşkilatı" başlıklı 10 (on) sayfadan ibaret belge sorulduğunda; Bu belgenin İşçi Partisine 1999 tarihinde geldiğini, kim tarafından getirildiğini bilmediğini, belgeyle ilgili o dönem İP -Genel Başkan Yardımcısı Hasan YALÇIN'ın İçişleri Bakanlığına bir suç duyurusunda bulunduğunu, bu suç duyurusuna dayanarak Aydmlık'ta bir haber yaptığını,

El yazısı ile "Aydınlık Osman AK" ile başlayan, daktilo ile "Önemli, 6 Mayıs 1999 başlıklı yazı sorulduğunda; PKK itirafçısı Sami DEMİRKAN'ı bazı iddiaları nedeniyle Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce Doğu PERİNÇEK in 1999 yılında gözaltına alındığını, o dönem kendisi Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Osman AK ile bir mülakatta bulunduğunu, o mülakatta geçen konularla ilgili Doğu PERİNÇEK'in Haymana Cezaevinden Aydınlık Dergisine gönderdiği bir metin olduğunu,

"Önsöz" "İlişikteki rapor soruşturma raporu olmadığı gibi fezleke veya teftiş raporu da değildir" başlıklı, üzerindeki mühürden Başkanlık Teftiş Kurulu Başkanlığınca Susurluk olayı ile ilgili olarak hazırlandığı anlaşılan belge sorulduğunda; Söz konusu belge Susurluk olayı ile ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu SAVAŞ tarafından hazırlanan ve kamuoyuna açıklanan bir rapor olduğunu,

"Biz susurluk olayında faal olarak karışmış susurluk zedeleriz" başlıklı, içeriğinde susurluk olayına karıştığı anlaşılan Cavit...? İsimli şahsın el yazısı ile yazdığı değerlendirilen belge sorulduğunda; Aydınlık Dergisi olarak Susurluk kazası gerçekleşmeden kısa bir süre önce ikinci MİT raporu olarak adlandırılan Susurluk Çetesinin faaliyetlerini anlatan raporu yayınladıklarını, bu raporun nasıl temin edildiğini bilmediğini, ancak Adnan AKFIRAT birkaç yıl önce Aydınlık Dergisinde Mit Belgelerini nereden aldığını yönelik yapmış olduğu haberde, belgeleri bir gazeteci arkadaşından aldığını söylediğini, o dönemde konuyla ilgili imzalı veya imzasız pek çok mektup geldiğini, gösterilen belgenin, bu mektuplardan birisi olduğunu, Kim tarafından gönderildiğini bilmediğini, belgenin içeriğinde bir Susurluk çetesi mensubu olduğunu iddia eden kişinin çete kapsamında işlediği Behçet CANTÜRK ve benzeri cinayetleri anlattığını hatırladığını, bu bilgileri başka kaynaklardan doğrulatamadıklan için haber yapmadıklarını,

Ergün POYRAZ sorulduğunda; Ergün POYRAZ'ı bir yazar olarak tanıdığını, Ankara'da Çay yolunda ikamet ettiği adrese bir haber nedeniyle görüşmek üzere bir kez gittiğini, o dönemde Cüneyt ZAPSU hakkında bir kitap hazırlığı içersinde olduğunu, Cüneyt ZAPSU'yu tanıdığını düşündüğü insanlardan kitabı için bilgiler aldığını, Ergün POYRAZm da kitabında Cüneyt ZAPSU ile ilgili konulardan bahsettiğini gördüğü için bilgi almak amacıyla evine gittiğini, ancak kitaptaki bilgilerden öte bilgiler edinemediğini, bir daha da görüşmediğini,

13.02.2008 günü saat 15.21 sıralarında Doğu PERİNÇEK ile yaptığı telefon görüşmesi sorulduğunda; Görüşmeyi hatırladığını, İsa mn emekli bir albay olup, partinin resmi üyesi olduğunu, İsa Albay'm iki kez Ankara'ya geldiğini, Doğu PERİNÇEKTe randevu aldığını, ancak başkanın işleri olduğu için görüşemediğini,

29.02.2008 günü saat 20.28'de Ferid İLSEVER isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesi sorulduğunda; ERGENEKON operasyonu yapıldıktan sonra basında ki kafa karışıklığını gidermek amacıyla Partilerinin görüşlerini ifade eden bir metin hazırlayıp basın mensuplarına dağıtmak istediklerini, bu metni kendisinin hazırladığını, konuyla ilgili Aydınlık Dergisinin haberlerini de eklediklerini, ERGENEKON soruşturması süresince çeşitli partilerin soruşturmayla ilgili görüşlerini açıkladığım, kendilerinin de belgeyi bu amaçla hazırladıklarını, basını yönlendirme gibi bir durumun söz konusu olmadığını,

03.03.2008 günü saat:16.53'te Ferid İLSEVER ile yapmış olduğu telefon görüşmesi sorulduğunda; ERGENEKON soruşturmasının hedefinin yalnızca İşçi Partisi ve Ulusalcı olarak bilinen kişi ve kurumlar değil, fakat Türk Silahlı Kuvvetlerinin de olduğunu düşündüğünü, bu nedenle böyle bir beyanda bulunduğunu,

05.03.2008 günü saat 11.13'te Doğa PERİNÇEİ& ile yaptığı telefon görüşmesi sorulduğunda; Doğu PERİNÇEK, Saygı ÖZTÜRK'üft; "Tdmam Reis" isimli kitabında

kendine yönelik bir suikasttan bahsedildiğini ve kitabı bulup bulamayacağını sorduğunu, kendisinin de kitabı bulduğunu, incelediğini ancak bu şekilde herhangi bir konu geçmediğini gördüğünü, görüşmede bahsi geçen "Başlık değiştirme" konusunun ise Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kuzey Irak'tan çekilmesi üzerine yaşanan muhalefet partileri ve TSK tartışması üzerine bir açıklama metni hazırladıklarını, bunun başlığı üzerine yapılan görüşme olduğunu,

İşçi Partisinde yapılan aramada, Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN'm yanı sıra Tuncay GÜNEY'de de ele geçirilen örgüte ait Kemalist Model-Ulusal Gençlik Hareketi-Dinamik adlı doküman bulunmuştur. Belgeler sorulduğunda;

Belgeyi bilmediğini, belgenin içeriği hakkında da bilgisinin olmadığını,

ERGENEKON Terör Örgütü kapsamında göz altına alman şahıslarla ile ilgili İfade Sorgu Tutanakları ve Kemal KERİNÇSİZ'e ait savcılık ifadesini nasıl ve ne maksatla temin edildiği sorulduğunda; Bu konuda herhangi bir bilgisinin olmadığını,

İşçi partisinde bulunan dokümanlar arasında; "BAŞARILARIMIZ" başlıklı bir belge bulunduğu, bu belgede özetle Öncü Gençlik isimli İşçi partisinin gençlik kollarından bahsedildiği, EYLEMCİ HAT isimli bir alt başlıkta ise "Öncü Gençlik 5. genel kongresinde Türkiye nin genel gündemine ilişkin örgütlerimizin militan eylemler yapması kararım almıştık. Bu karan hayata geçirdik. Böylece Öncü Gençlik tarihinin en fazla eylem yapılan ve bu açıdan en verimli olan dönemini yaşadık" yazdığı görülmüştür. Bahsedilen militan eylemler sorulduğunda; Partide her ne kadar görev alsa da parti yöneticisi olmadığını, bu nedenle bu sorunun muhatabı olmadığını, konulardan bilgisinin bulunmadığını,

İşçi partisinde bulunan dokümanlar arasında; daha önce pek çok örgüt mensubunda bulunmuş "OSMANLIDAN GÜNÜMÜZE MASONİK BİLDERBERG ÇETESİ" ve "ÖRTÜLÜ FAALİYETLER BİR" isimli belgeler bulunmuştur, belgeler sorulduğunda; Belgelerden bilgisinin olmadığım,

İşçi Partisinde bulunan dokümanlar arasında bulunan; 17.12.1996 tarihli KİŞİYE ÖZEL ibareli dönemin Başbakanı'na yazılmış Susurluk kazası ile ilgili hazırlanmış 39 sayfalık MİT müsteşarlığı belgesi sorulduğunda; Adnan AKFIRAT'm birkaç yıl önce Aydınlık Dergisinde yapmış olduğu haberde bu belgeyi bir gazeteciden aldığını yazdığım, gazetecinin kim olduğunu bilmediğini,

İşçi Partisinde bulunan dokümanlar arasında; "SON BİLGİ(SAĞLAM) başlıklı yazıda "İsmail PAKER VE Zekeriya ÖZTÜRK, Balta Limanı'nda Doğa Balık Restoranı'na (eski Şaziye barın bitişiği) sıkça birlikte gidiyorlar. Orada bir Dr Yüzbaşı, bir üsteğmen ve başka subaylarla birlikte MİT mensuplarıyla da birlikte oluyorlar. Restoran'm sahibi (adı bilinmiyor öğrenilecek) ve işletmecisi Ahmet adlı şahıs yer altı dünyasıyla ilişkili. Ahmet ve adamları Sedat PEKER'le silahlı çatışmaya girmiş. (Bu olay gazetelere de yansımış.) Ahmet artık restoranda çalışmıyor. Söz konusu subaylardan biri, restoran sahibine bir adet Glock satmış. İsmail PAKER'in çocukları Alparslan ASLAN'a amca diyor. (M.TEKİN tanık olmuş.) İsmail PAKER' in Bulgar uyruklu Osman adında çok yakın bir arkadaşı var. 18 Mart kapsamında Çanakkale'ye yapılan bu geziye (bu yıl) İsmail PAKER, Zekeriya ÖZTÜRK ve M.TEKİN birlikte katılıyorlar. Çanakkale garnizon komutanı ya da etkinlikleri yöneten kişi olan Albay, üçlüye çok yakın ilgi gösterip, birçok kolaylık sağlıyor. Nedeni İsmail PAKER'i tanıması. Paker bu durumu "Asteğmenken komutammdı" diye açıklıyor. M. TEKİN, PAKER in verdiği bilginin doğruluğundan şüphelenip, sonradan albayı arıyor ve 1985 te Güneydoğu da aynı birlikteydik yanıtını alıyor." Şeklindeki belge sorulduğunda; Partide her ne kadar görev alsa da parti yöneticisi olmadığını, bu konulardan bilgisinin olmadığını, fakat anladığı kadarıyla belgede ismi geçen şahısların olumsuz-Ve" uğursuz''.fâaliyetler içinde olduğunun

genel merkeze kimliğini bilmediği bir kişi tarafından bilgi olarak iletildiği, bu notu görmediğini, haber amaçlı merkeze gelmiş olabileceğini,

İşçi Partisinde bulunan dokümanlar arasında; elle yazılmış " Teoman dan gelen bilgi" başlığı altında bilgisayar çıktısı halinde yazılmış; "Yaklaşık iki ay önce Sirkeci de bir kebap restoranında önemli bir yemek yendi. Yemeğe çok önemli bazı emekli generaller ve çeşitli kuvayi milliye derneklerinin yöneticileri katıldı. Kemal KERİNÇSİZ, Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Taner ÜNAL gibi isimlerin eski generallerle birlikte Türkiye'nin içinde bulunduğu son durumu görüşmek üzere yemek yedikleri belirtiliyor. Yemek bir komutanın doğum günü nedeniyle verilmiş. En çok tartışılan konu ise İşçi partisinin milli hükümet çağrısı olmuş. İsmini öğrenemediğimiz bir orgeneral İşçi Partisinin çağrısını olumlu bulduklarını ve parti programında yazılı olan bazı fikirlere karşı eleştirilerini Doğu PERİNÇEK e sunacaklarını belirtmiş. Aynı orgeneral geleneklerin dahi dışına çıkarak iki üç orgeneralin ortak bir eleştiriyi kaleme alacaklannı ve işçi partisiyle müşterek uzlaşma noktalan bulduktan sonra partiye katılacaklannı belirtmiş. Bunun üzerine Kemal KERİNÇSİZ

ve arkadaşlan İşçi Partisine katılma fikrine karşı çıkmışlar Bu bilgiyle örtüşen bir başka

bilgiyi ise Kornikov verdi. Kornikov, Gladyonun 1-2 yıldır ulusalcılara sızmaya çalıştığını ancak bunun tam başaramadığını belirtti. Bunun için Gladyo kendi ulusalcılannı yarattı. Bunun başında daha önce duyulmamış bazı dernekler ve isimler var. Gladyo bu iş için hatm sayılır paralarda harcıyor. Hatta Gladyonun ulusalcılan yeni bir televizyon kanalı kuracak paraya ulaştılar. VTV adı altında yayın yapacak olan Vatan TV gladyonun ulusalcılannm yayın organı olacak.." şeklindeki belge sorulduğunda; Teoman isimli şahsı tanımadığını, bilgi notunu ilk defa duyduğunu, içeriğini bilmediğini,

İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; Girişin karşısındaki sekreter odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde çok sayıda CD bulunarak el konulmuştur. Bu CD'lerle ilgili yapılan ön incelemede, üzerinde "ELBA HIGH QUALITY CD" yazan M4-C524-B-R2-09:40 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; içersinde (3) adet klasör ve (1) adet Word sayfası olduğu görüldü.

"Fetullahçı Gladyo" isimli klasör açıldığında, içersinde (4) adet Word belgesi, (4) adet resim belgesi olduğu görüldü. Fotoğraf belgeleri tek tek açılıp incelendiğinde; bir çok Emniyet mensubunun isimlerinin olduğu ve bu kişilerle ilgili açıklamalann yazıldığı ve genel olarak isimleri belirtilen kişilerin Fetullahçı olduğu aynntıh olarak anlatılarak yazdığı görülmüştür.

"Fetullahçı Gladyo'nun Gladyo Operasyonu" isimli Word sayfası açılıp incelendiğinde, Emniyet Teşkilatı içersinde Fetullahçı Gladyo kadrosunun olduğu ve aynntıh açıklamalann yazıldığı görülmüştür.

"Polis, Fettullah GÜLEN, ABD" isimli Word belgesi açılıp incelendiğinde,


(Fettullah GÜLEN suç örgütünün polis içindeki yapılanması, risale çocuklan-1) başlıklı (1)
sayfadan oluşan yazı olduğu, yazının içersinde Emniyet Teşkilatında Fetullahçı yapılanma
olduğunun yazıldığı, devamında çok sayıda Emniyet Mensubunun isimlerinin yazıldığı,
isimlerin karşısında değişik açıklamalann olduğu, açıklamalardan sonraki bölümde
"Fetullahçı" ibaresinin yazdığı, bazı isimlerin karşısında İngilizce terimlerin yazdığı
görülmüştür. Belgeler sorulduğunda; Söz konusu CD den bilgisinin olmadığını, Partilerinin
bu şekilde fişleme faaliyetleri yürütmediğini, İşçi Partisinin Cumhuriyetin Polisine, Savcısına
ve Yargıcına karşı bir art niyeti ve ön yargısının olmadığını, ancak özellikle Emniyet Teşkilatı
içinde Emniyet'in birliğini bütünlüğünü ve Cumhuriyetçi karakterini zedeleyecek her türlü
örgütlenmeye karşı olmak gerektiğini, bu konuda İşçk Partisinin çeşitli kereler suç
duyurusunun bulunduğunu, * ,-" ' , * ■

ERGENEKON terör örgütüne yönelik yürütülen soruşturma devam ederken haber araştırma müdürü olarak görev aldığı Aydınlık Dergisinde söz konusu soruşturmanın Emniyet Teşkilatı içindeki Fetullahçı Gladyo tarafından yapıldığı yönünde haberler yayınlanmıştır. Hatta Aydınlık'ın bir sayısında Adil Serdar SAÇAN ile yapılan röportajı 'Her Yıl Polis Okullarından 100-150 bin Fetullahçı polis mezun oluyor" başlığı ile yayınladığı tespit edilmiştir. Tüm emniyet mensuplarının 150-200 bin arası olduğu düşünülürse bu hayal ürünü haberleri ne maksatla yaptıkları sorulduğunda; Bu soruya yanıt vermeyeceğini,

"ELBA HIGH QUALITY CD" yazan M4-C524-B-R2-09:40 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; içersinde (3) adet klasör ve (1) adet Word sayfası olduğu görüldü.

"Yargı-Nusret Senemden" adlı klasör açıldığında, içersinde (4) adet Word belgesi, (7) adet PDF belgesi olduğu görülmüştür.

"Yargıtay" adlı PDF dosyası açıldığında, elle çizilmiş basit bir kroki olduğu görülmüş, kroki içersinde binanın bölümlerini gösterir şekiller olduğu, bu şekillerin üzerine A, B, C yazıldığı, binalara giriş çıkış olan noktalan işaretledikleri ve bu noktaların üzerlerine değişik işaretler ve şekiller yaptıkları ve numaralandırdıkları görülmüştür.

"Krokinin açılımı" isimli Word belgesi açıldığında, aynen şu yazıların yazdığı görülmüştür;

KROKİNİN AÇILIMI

A:Yargıtay ana bina, B:Yargıtay bitişik ek bina, C:Yargıtay ek bina, l:protokol kapısı(güvenlik çok sıkı), 2 avukat giriş kapısı, 3 Posta giriş kapısı, 4 Vatandaş kapısı, 5Garaj kapısı (sürekli görevli bulunur, güvenlik yok), 6 Mutfak kapısı, 7 A blok yan kapı, 8Cnlok yabn kapı, 9C blok arka kapı, 10C blok öbn yan kapı, 1İC blok ana giriş kapı, 12C blok garaj kapısı, 13 Başbakanlık güvenli girişi, 14A blok giriş, X Güvenlik var, X Polis var, (X ray cihazı var), P polis noktası var.

"San ile işaretli bölgeler rahat, buralarda güvenlik, polis, görevli yok.6 nolu kapı tünel gölgesinde kalıyor.Gece için uygun.3 nolu kapı, kilitli ancak açılabilir.Buradan A blok zemin altına inilir.Burası Milli Eğitim Bakanlığı ile A blok arasında kalıyor ve araba park yeri.Tenha.C blok 8 nolu kapı çok müsait.Girince bazen kapı arkasında bir güvenlik çıkabilir. Burada lavabolar var.Oraya geçilebilir.Her zaman yok.9 nolu kapı kilitlidir.Ama açılabilir. Ön taraftaki ışıklar oraya görmüyor. 10 nolu kapı kullanılmaz, ön taraftaki ışıklar burayı iyi görüyor.Ön tarafta 2 kamera var.Ön taraftaki san alan ağaçlann altında kalıyor. Işıktan da geriye kalıyor. Orayı güvenlik kulübesi görmüyor, arkada camlan yok. O nedenle kör bir nokta oluşuyor.Karargah kameralan görse de karanlık olduğundan sıkıntı olmaz.Ancak fazla beklememeli.Karargah önünden hemen ikaz gelebilir."Şeklinde yazılann olduğu görülmüştür.

Elde edilen kroki ve krokinin açılımını anlatan Word sayfasındaki yazılar incelendiğinde; Yargıtay binasında bir suikast yada bombalı saldın düzenlenebilmesi için, binadaki güvenlik zafiyetlerinin de içinde bulunduğu tüm noktalann belirtildiği, dolayısıyla Yargıtay Başkanlığında, üst düzeydeki yargı mensuplanndan birisine yönelik eylem hazırlığı yapıldığı değerlendirilmektedir.

Bu kroki ve açılımından sizin bilginiz var mı? Kroki ve kroki açılımını kim yada kimler hazırladı? Söz konusu krokinin hazırlanmasındaki amaç sorulduğunda; Kroki ve söz konusu haberi 24 Marta 2008 günlü Taraf gazetesinde okuduğunu, haberi yazan gazeteci Soner ARIKANOĞLU'nu Şemdinli olaylanndan beri kamuoyunu yanlış yönlendirmeye yönelik haberleriyle tanıdığını, Yargıtay'a ve Yargıtay "C. Başsavcısına karşı bir saldın ve suikast planının İşçi Partisi tarafından düşünülmesi bile akla ve mantığa aykın olduğunu, bu




1661 v,A- ' ., ^""""~T~ ~

krokiyi iddia edildiği gibi İşçi Partisi Genel Merkezinde bir CD'de bulunduğu meselesinde genel sekreter Nusret SENEM'in cevap vereceğini, krokiden bilgisinin bulunmadığını,

"ELBA HIGH QUALITY CD" yazan M4-C524-B-R2-09:40 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; içersinde (3) adet klasör ve (1) adet Word sayfası olduğu görüldü.

"Yargı-Nusret Senemden" isimli klasör içersinde "Yargıtay ile ilgili notlarım" isimli Word sayfası incelendiğinde, içeriğinde; aynen şu bilgilerin yazdığı görülmüştür. Söz konusu belgenin içeriği aynen aşağıya aktarılmıştır.

Yarg. 8 Hamdi Yaver Aktan'a teşekkür edelim.(Tv için Danıştaydaki çabalarma)Ancak Baskınla, Kaboğluyla iyi görüşüyor.Gümüşhane Baro başkanının cinayet davasına bakılacak.İ.Selçuk'un yemeği en son ne zaman oldu.Silahçıoğlu en son ne zaman katıldı.Sabih bey, Yarsav başkanı katılıyor.Murat Özdü iş anyor. Bakılsın, sıcak yaklaşalım.Yalova Adliyeden Ü„ K.... ile görüşelim.AKP dosyasını E....a iletelim, görüşünü

alalım. Limandaki yemeğe yetiştirelim. Yemeğe E u dışında E.Poyrazla Levent Ersöz

Paşa da gelecek.Adliyeden M... K....ya fazla uğranılmasm.B...ı A.... Y....nm babasının durumuna bakılsm.acil .... Teftiş Kurulu Başkanının babasının durumuna bakılacak.acil .. ..V.S" şeklindeki belge sorulduğunda; Kendisinin bu belgeden haberinin olmadığını,

"ELBA HIGH QUALITY CD" yazan M4-C524-B-R2-09:40 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; içersinde (3) adet klasör ve (1) adet Word sayfası olduğu görüldü.

"Yargı-Nusret Senemden" isimli klasör içersinde; "Yargı tel notlan" isimli Word sayfası incelendiğinde, çok sayıda şahsın isminin yazdığı, isimlerin karşısında da telefon numaralannm yazdığı görülmüştür.

Listedeki isimlerle ilgili yapılan ön çalışmada, listedeki isimlerin Yargı mensuplan olduğu öğrenilmiştir.

"Muammer AKSOY" isimli PDF dosyası incelendiğinde, bir adet "ceset" resminin olduğu görülmüştür. Belge sorulduğunda; Bahse konu belge ve resimlerden haberinin olmadığını,

"Turgut ÖZAL" isimli PDF dosyası incelendiğinde, 18 Haziran 1986 tarihinde Ankara ilinde Atatürk Kapalı Spor salonunda Anavatan partisinin 2. Olağan genel kurul toplantısı yapıldığı sırada, Başbakan Turgut ÖZAL'a yönelik yapılan silahlı saldın olayının soruşturma evraklannm olduğu görülmüştür. Belge sorulduğunda; Bu konuda herhangi bir bilgisinin olmadığını,

"ELBA HIGH QUALITY CD" yazan M4-C524-B-R2-09:40 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; içersinde (3) adet klasör ve (1) adet Word sayfası olduğu görüldü.

"Yargı-Nusret Senemden" isimli klasör içersinde bulunan "Tayip ERDOĞAN" isimli PDF dosyası incelendiğinde, 1998 yılında Recep Tayip ERDOĞAN hakkında Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi C. Başsavcılığınca düzenlenen iddianame olduğu görülmüştür. Belge sorulduğunda; Bu konuda herhangi bir bilgim yoktur.

İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; Girişin karşısındaki sekreter odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde çok sayıda CD bulunarak el konulmuştur. Bu CD'lerle ilgili yapılan ön incelemede, üzerinde "CD 3 PRINCO" yazılı P420281107130821 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde;

(3) adet klasör olduğu, çok sayıda Word belgesi, çok sayıda PDF belgesi ve çok sayıda Resim dosyasının olduğu görülmüştür. ,


"Ergün POYRAZ'm - Jitem'ten aldığı para" isimli klasör içersinde (5) adet Word belgesinin olduğu, bu belgeler ayrı ayrı incelendiğinde Ergin POYRAZ'm değişik tarihlerde ve değişik miktarlarda Jandarma İstihbarat Başkanlığı kasasından paralar aldığına dair tutanakların olduğu, tutanak içersinde İstihbarat Başkanlığı kasasından verilen paranın miktarı ve tarihinin olduğu, alt kısmında teslim eden, hazır bulunan ve onaylayan Jandarma görevlilerinin isimlerinin olduğu, ayrıca teslim alan bölümünde Ergün POYRAZ araştırmacı -yazar yazdığı görülmüştür. Belge sorulduğunda; Söz konusu belgeler hakkında bilgisinin olmadığını, İşçi Partisine nereden ve ne şekilde getirildiğini bilmediğini,

"CD 3 PRINCO" yazılı P420281107130821 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; "Fırat Üniversitesi - İrticai Kadrolaşma" isimli klasörün içersinde (14) adet resim belgesinin olduğu, bu resim belgelerinin içersinde Fırat Üniversitesi hakkında bilgilerin olduğu, üniversite görevlilerinin isimlerinin olduğu, bazı görevlilerle ilgili ayrıntılı açıklayıcı bilgilerin yazdığı, diğer sayfalarda liste şeklinde isim listesinin olduğu, isimlerin karşısında unvanlarının ve bölümlerinin yazdığı, ayrıca her ismin karşısında "Sağ görüşlü, muhafazakar, nurcu, F.G. grubu., Süleymancı, Ülkücü" şeklinde sınıflandırmalar yapıldığı görülmüştür. Belge sorulduğunda; Hiçbir bilgisinin olmadığını,

"CD 3 PRINCO" yazılı P420281107130821 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; İçerisinde bugüne kadar yakalanan şahıslardan ele geçirilen örgüt dokümanlarından "Devletin yeniden yapılandırılması", "Dinamik - Ani-tez" , "Dinamik Ulusal Güç Birliği" "Birleşik Komin", "İP TÜRK ve KÜRDÜ BİRLİKTE ÖRGÜTLEME TASARIMI" "LOBİ" "OLUŞUM" "ULUSAL MEDYA 2001" ile şimdiye kadar sadece Tuncay GÜNEY ve Veli KÜÇÜK'ten elde edilen "ERGENEKON" isimli belge sorulduğunda; Hiçbir bilgisinin olmadığını, böyle bir CD'nin varlığından haberinin olmadığını, LOBİ isimli belgeyi internetten indirdiğini,

İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; Girişin karşısındaki sekreter odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde çok sayıda CD bulunarak el konulmuştur. Bu CD'lerle ilgili yapılan ön incelemede, üzerinde "VERSATİLE" yazan 411509A102B4 seri numaralı CD'nin yapılan ön incelemesinde; 2005 yılı Şubat ayı içersinde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT'm İzmir ve Balıkesir illerine yapacağı ziyaretlerle ilgili koruma planını gösteren (9) sayfalık belge sorulduğunda; Belgeden haberinin olmadığını, bahsedilen CD 1er İşçi Partisi Genel Merkezinde bulunduysa partilerine karşı büyük bir provokasyon ve tertiple karşı karşıya olduğunu düşündüğünü,




Yüklə 3,13 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   36




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin