Gırgır Avcılığı Teknolojisi
Anonymous tarafından, 15/03/07 tarihinde yazıldı.
Gırgır balıkçılığı balıkçılık faaliyetleri içinde günümüzde en geliştirilmiş avcılık çeşitlerinden biridir. Öyle ki neredeyse teknolojinin getirdiği bütün kolaylıklardan bu alanda hemen yararlanma yoluna gidilmiş ve artık gırgır tekneleri son derece modern bir hale gelmişlerdir. Bugün gerek Dünya ülkelerinde gerekse ülkemizde modern cihazlarla donatılmış çok büyük ağ takımlarına sahip gırgır tekneleri mevcuttur ve su ürünleri üretiminin de büyük bir kısmı bu gırgır tekneleri ile yapıla gelmektedir. Kısaca özetlemek gerekirse gırgır balıkçılığı öncelikle büyük yatırımlar gerektiren ve aynı zamanda genellikle 18-25 kişi arasında değişen kalabalık bir ekip ile yapılan bir balıkçılık yöntemidir.
Gırgır balıkçılığında kullanılan takımlarda bölgelere göre değişebilen birtakım yapısal farklılıklar bulunmasına karşın temelde prensip olarak bütün gırgır ağlarının kullanılması avlanmak istenilen balıkların etrafının çevrilmesi ve ağın altının vakit geçmeden büzülerek kapatılması ile avcılık esasına dayanmaktadır.
Tablo1.Gırgır balıkçılığında operasyon aşamaları
GIRGIR BALIKÇILIĞI
1.Balık sürüsünün tespit edilmesi
2. Ağın denize atımı için yapılan ön hazırlık devresi
3.Ağın denize atılması
4. Balık sürüsünün etrafının ağ ile çevrilmesi
5. Ağın altının istinga halatının basılması ile büzülerek kapatılması
6. Bociliğe kadar ağın açık ağ (tor) kısmının toplanması
7. Bociliğin alt kısmının güverteye alınarak ağın tava yapılması
8. Tava edilmiş ağdaki balığın güverteye veya diğer taşıyıcı tekneye aktarılması
9. Bociliğin tamamen güverteye alınması
10.Diğer av operasyonu için ağın istif edilerek hazır hale getirilmesi
TEKNOLOJİKGELİŞMELER
Ağlar
Gırgır balıkçılığı denildiği zaman ilk akla gelen materyal ağlardır. Çünkü gırgır ağında çok fazla miktarda ağ kullanılır. Genel olarak ifade etmek istersek bir gırgır ağı çok sayıda ağ yapraklarının birbirine çatılması ile oluşturulmuş büyük bir takımdan ibarettir.
Bilindiği gibi petrol ürünlerinden elde edilen sentetik maddelerin ağ imal alanına girmesinden önce ağlar çoğunlukla pamuk ipliğinden örülürdü. Bu pamuk ipliğinden örülme ağlardan yapılan 100-110 kulaç uzunluğunda ve 15 kulaç derinliğindeki gırgır ağları sularımızda ilk olarak Doğu Karadeniz'de hamsi avcılığında kullanılmaya başlandı.O tarihlerde teknelerde herhangi bir mekanizasyon söz konusu olmadığı için ağlar tamamen insan gücüyle denize atılıp, toplanmaktaydı. Herhangi bir zorlamadan dolayı kolayca yırtılıp parçalanabilen bu ağların çürümemesi için de her avcılıktan sonra mutlaka kurutulması gerekiyordu.
II. Dünya Savaşı sonrası, teknolojinin hızlı gelişimi ve sentetik materyallerin balık avı sanayinde kullanılmasıyla ağların yapımında büyük gelişmeler kaydedilmiştir. Ülkemizde de balık ağı sanayi 1962 yılından itibaren faaliyet göstermeye başlamış olup, halen bir tanesi Dinar'da (Afyon) diğerleri ise İstanbul'da olmak üzere beş adet balık ağı fabrikası bulunmaktadır . Fabrikaların toplam üretim kapasiteleri 1500 ton civarında olup, üretilen balık ağı miktarı 600 ton civarındadır. Bu fabrikalar genelde PETKİM' den sağlanan hammadde ile yapılan ağ iplikleri kullanmaktadırlar. Üretilen tüm ağların sentetik materyali poliamid olup, ticari ismi naylon olan ağlardır. Oysa ki Dünyada ağ yapımında kullanılan sentetik lifler çeşitlilik göstermektedir. Bunlar;
1. Poiiamid (Naylon),
2. Poliester (Tetoron),
3. Polivinilalkol (Umilon-Kremona),
4. Polivinilidenklorit (Saran-Kurehalan),
5. Polivinilklorit (Teviron-Environ),
6. Polietilen (Hizex),
7. Polipropilen (Pylen)'dir.
Gırgır ağının materyal seçimi aslında oldukça önemli bir konudur. Ülkemizdeki balıkçılar ellerinde seçme şansları olmadığından hangi tür balıkçılık yapılırsa yapılsın piyasada mevcut naylon ağlardan faydalanmak zorundadırlar. Oysa ki balıkçılık tipine göre kullanılacak ağın da materyalinin farklılık göstermesi gerekir.
Bugün balıkçılıkta çok ileri gitmiş Japonya'da gırgır ağı için başlıca naylon (Poliamid), Tetoron (Poliester) ve Polivinilalkol (vinilon) kullanılır. Bunların içinde özellikle teteron (poliester) özellikle gırgır ağlan için kullanılan ve aranılan ağdır. Çünkü bir gırgır takımında kullanılacak ağların özgül ağırlıkları çok önemlidir. Eğer yüksek bir batma hızı istiyorsak ki bu özellikle uskumru, kolyoz, palamut, lüfer, tombik, yazılı orkinos ve orkinos gibi hızlı yüzen balıkların avcılığında çok istenen ve aranılan bir özelliktir. Bu nedenle bu tür balıkların avcılığında kullanılacak gırgır ağlarının yapımında teteron ağlar tercih edilmelidir.
Nitekim bazı balıkçılar tarafından bu konu gündeme getirilmekte, özellikle akıntılı yerlerde ağların kurşun yakalarının dibe basmadığını ve randımanlı avcılık yapamadıklarından yakınmaktadırlar. Bazı balıkçılar ise ağın ağırlığını arttırmak ve daha hızlı dibe inmesini sağlamak amacıyla ağlarını katranlamak yoluna gitmelerine rağmen tam verimli sonuç alamamaktadırlar. Üstelik ağ gözlerinin az da olsa kapanmasına neden olmaktadır. Oysa ağların yapımında naylon yerine teteron'un kullanılması büyük avantaj sağlamaktadır. Çünkü teteron naylondan çok daha yüksek özgül ağırlığa sahiptir.
Her ne kadar ülkemizdeki ağ fabrikalarının üretimi yeterli görünüyorsa da amaca uygun çeşitlilikte ve nitelikte ağların balıkçımızın seçimine sunulmuş, olduğunu söyleyemeyiz. Esasen Dünyada balıkçılıkta gelişmiş ülkelerde sadece ağ dokuyarak çalışan ağ fabrikalarından ziyade istenen amaca uygun ağ dokuyan ve bunu donatarak her şeyi ile hazır gırgır ağı, trol ağı, ağ dalyan yaparak doğrudan balıkçıya sunan entegre şirketler veya fabrikalar vardır. Nitekim konusunda uzmanlaşmış bu şirketler çalıştırdıkları ağ mühendisleri ve araştırma geliştirme çalışmaları ile gırgır ağının tasarımında geliştirdikleri bazı yöntemler ile de gırgır ağının avcılık kabiliyetlerini arttırmaya çalışmaktadırlar. Bu araştırıcılar tarafından gırgır ağının dizaynının geliştirilmesinde sırası ile şu faktörler göz önüne alınır.
Gırgır Ağının Uzunluk (Boy) ve Derinliğinin Saptanması
Gırgır balıkçılığında gırgır ağlarının uzunluk ve derinliğinin tespit edilmesinde dikkate alınması gereken çok önemli iki nokta söz konusudur. Bunlar avlanan balıkların gırgır ağından avcılık esnasında kaçmak isteyecekleri durumlardan ibarettir.
a) Sürü ağ duvarı ile karşılaşır, kapıya doğru yani geriye doğru döner ve istinga halatları arasından kaçmaya çalışır. Bu tür hareketi daha çok sürati az olan balık sürüleri yapar. Eğer balık sürüsünün geri dönüş hızı yüksek ise daha uzun gırgır takımları kullanılmalıdır. Eğer avlanmak istenen balık sürüsünün hızı küçük ise daha küçük boyda gırgır ağları kullanılabilir.
b) Bazı balık türlerinde ise çevrilmiş sürü ağ duvarı ile karşılaşır karşılaşmaz dibe dalar. Kurşun yaka altından kaçmaya çalışır, îşte bunun için gırgır ağının derinliğinin de tespit edilmesi önemlidir. Bu da genellikle ağın uzunluğuna bağlı olarak değişmektedir. Şöyle ki;
Ağın en derin yeri/Ağ uzunluğu=K
Ağın en derin yeri=K x Ağ uzunluğu
Genellikle K' nın tercih edilen en kullanışlı değerleri 0.08 - 0.20 arasında değişiklik gösterir. K katsayısı özellikle gece avcılığı yapılan uskumru, kolyoz, istavrit gibi balıkların avcılığında kullanılan gırgır takımları için 0.3 arasında olabilmektedir.
Bunun yanında yine yapılan çalışmalar sonunda kurşun yakanın batış hızının değişken olduğu görülmüştür. Denize dökülen ağın batış hızı suda ağın yayılması ise giderek alanının artması neticesinde ağın batış hızı derinliklere gittikçe azalmaktadır. Bununla birlikte bu direnç ağın safrasının (ağırlığının) sabit batma kuvvetini aşmamalıdır. Zaman zaman akıntı vs. gibi nedenlerin de etkisi ile ağın batmaya karşı direnci safrasına yani ağın ağırlıklarının yarattığı batma gücüne üstün gelmekte ve ağın altı basmamaktadır. Bu gibi durumlarda başvurulacak donam tekniklerinden (dizayn) biri ağın donam faktörünü büyütmektir. Donam faktörü 0.5 olan bir ağın donam faktörü 0.8'e arttırıldığında batma hızının ikiye katlandığı araştırmalarla tespit edilmiştir.
Ağların üzerinde yapılan bu çalışmalar sonucunda ağlar hızla gelişerek büyüt boyutlu hale gelmeye başladı. Bugün uzunlukları 800-1000 kulaç derinlikleri 90-120 kulaç olan ağlar mevcuttur.
Tekneler ve Güverte Üstü Donamları
Balıkçı teknelerine motor üçü girdiği andan itibaren büyük gelişmeler olmuştur. Ülkemizdeki gırgır teknelerinin çoğunluğu artık ahşap malzemeden ziyade saç ve çelik malzemeden yapılmaya başlanmıştır. Son derece modern donanıma sahip bu gırgır tekneleri echo-sounder ve sonar gibi balık bulucu akustik cihazların yardımı ile çok büyük miktarlarda avcılık yapmaya başladılar Avın artışı ile ahşap teknelerin yerini yavaş yavaş saç tekneler almaya başladı. Teknelerdeki boy 40 m.nin üzerine çıkmaya başladı. Bugün bir gırgır teknesinde haberleşme amacı ile sahil radyo ile irtibatlı VHF telsiz telefon, CB (halk bandı) telsizleri ve mobil (araç) telefonları mevcut olup, bugün için haberleşme ile ilgili herhangi bir sorun bulunmamaktadır
Teknelerin büyüklüklerinin artmasına paralel olarak ağlarda giderek büyüdü. Bu büyük ağların tekneye alınmasında Power block (ağ makarası)'dan yararlanıldı. Ağ makaraları iç kısmı pürüzsüz kauçukla kaplı, ağa zarar vermeyecek yapıda, genellikle büyük gırgır teknelerinde kullanılanları hidrolik olan ağ makaralarıdır. Ağ toplama makaralarının kullanımının yaygınlaşması ile artık ağlar doğrudan ana tekneye alınmaya başlandı ve eskiden ihtiyaç duyulan büyük yardımcı tekneler giderek yerlerini 5-. boyundaki botlara bıraktılar
Son yıllarda modern gırgır teknelerinde power-block (ağ makinesi) yerine tripleks sistemi kullanılmaya başlanılmıştır. Bu sistem başlıca 3 parçadan oluşmaktadır. Bunlar sırasıyla;
Ağ Toplama Vinci
Tripleks sisteminde ağ toplama işlemi ya V şeklinde yapıya sahip 2 makaradan oluşan ağ vinci ve yardımcı makara sistemiyle yada 3 adet silindirden oluşan ve trident olarak isimlendirilen sistem ile yapılmaktadır. Her iki sistemde hidrolik olup gerek çekim hızlan ve gerekse ağın çekilirken sıkıştırılma ve dolayısı ile suyundan arındırılması dereceleri ayarlanabilir. Her iki sistemde özellikle trident sisteminde ağ istenildiği herhangi bir yönde rahatlıkla alınmaktadır.
Taşıma Silindiri
Bunlar ağ toplama vinci ile ağı kıç üstünde istif eden ağ istifleyi-ci arasında bulunur ve bazen ağ toplama vincinden itibaren taşıma silindirine kadar rampa şeklinde bir metal bant vardır. Ağlar bu bant üzerinde taşıma silindirine gelir ve buradan ağ istifley iç isine aktarımları yapılır.
Ağ İstifleyicisi
Hidrolik kuvvetli olan ve çeşitli hızlara sahip bu istifleyici sayesinde ağ istifi oldukça kolaylaşmakta, özellikle işgücünden büyük tasarruf sağlanmaktadır. Öyle ki gırgır ağının kıç üstünde istifi için sadece 2 veya 3 tayfaya mantar ve kurşun yakayı ayırması için gerek duyulmaktadır. Ağ İstifleyicisi paralel iki kolun oluşturduğu biri dikey biri yatay iki bölümden oluşmaktadır. 340° dönme yeteneğine, yükselme veya alçalma gibi çeşitli açılarda hareket yapma kabiliyetine sahip olduğundan kıç üstünde ağın istiflenmesi esnasında istif alanı çok iyi değerlendirilebilir.
Özetlersek tripleks sistemi daha az zamanda daha fazla balık yakalamayı diğer bir deyişle operasyon süresini kısaltmaya yarar. Yaklaşık diğer sisteme (power block sistemine) göre bir operasyonda 25-30 dakikalık bir zaman kazandırır. El sürmeden ağın toplanmasını sağlar. Bunların yanında daha az tayfa, daha iyi denge, düşük ağırlık merkezi, bütün hava şartlarında çalışma imkanı, ağlann değdiği tüm kısımların paslanmaz çelik olmasının yanında bu sistemin büyükleri ile 1000 ton'luk bir ağı denizden almak mümkündür.
Su ürünleri avlama teknolojisindeki gelişmelerden önemli bir tanesi ise sonar ve echo-sounder gibi balık bulucu akustik cihazların avcılıkta kullanılmasının giderek önem kazanması ve yaygınlaşmasıdır. Balıkçılığın deneye dayalı rast gele avcılık imajından kurtulmasına neden olan bu cihazlar balık sürülerinin yer ve miktarını tespit etmekte büyük rol oynamaktadır. Ülkemizde balıkçılık filosunun gelişimine paralel olarak özellikle 1980 yılından sonra bu cihazların kullanımında önemli artışlar kaydedilmiştir. Ancak bu cihazların yerli üretimi ülkemizde mevcut değildir. Tamamı yurtdışından ithal edilmektedir. İthalat yapılan en önemli ülkeler; Japonya, Norveç, Kanada ve Amerika'dır. Balık bulucu akustik cihazların devreye girmesi ile av miktarlarında büyük artışlar olmuştur. Özellikle Karadeniz bölgesinde zaman zaman bir ağda 50 ile 100 ton arasında hamsi balığı avlanabilmektedir. Avlanan bu balığı tekneye veya taşıyıcı tekneye roşi ağı ile aktarmak oldukça güç olmaktaydı. Bu aşamada balık pompaları devreye girdi. Balık pompalan hidromekanik aletlerdir.
Balık pompalan tava edilmiş balığı özellikle hamsi avcılığında yakalanan hamsiyi ağ içinden su ile birlikte almakta, daha sonra su ile hamsiyi ayıracak düzene gelmekte, su bir boru ile teknenin bir kenarından dışarıya akıtılırken sudan ayrılmış hamsi taşıyıcı tekneye yüklenmektedir. Balık pompaları hem zaman hem de işgücü tasarrufu sağlamakta, işi önemli derecede kolaylaştırmaktadır.
SONUÇ
Tüm bu teknolojik gelişmelerin gırgır balıkçılığında uygulanması ile gırgır tekneleri de gitikçe modern av tekneleri haline gelmiştir. Artık birçok gırgır teknesinde oturma salonları, yatakhaneler, banyo, tuvalet, televizyon seyir salonları gibi fiziki alanlar yer almaktadır. Bu alanlar 25-30 kişinin ihtiyacını karşılayacak şekilde yapılmaktadır. Teknelerde jeneratör kapasiteleri arttırılarak veya ikinci bir jeneratör konularak elektrik ihtiyacı giderilmektedir. Yine teknelerin ambar kısımlarında büyük buzhaneler yapılmaktadır.
Uzun süre denizde kalan ve uzun menzil balıkçılık yapma özelliklerine sahip olan bu teknelere kapalı ve sisli havalarda sahilden uzak mesafelerde yön ve yer tayini için su üstü radarları rnonte edilmektedir.
Şu anda ülkemizde bulunan gırgır teknelerinin sahip olduğu teknoloji yüksek düzeyde olup, hükümetin desteklediği iyi bir organizasyon eşgüdümüyle rahatlıkla açık deniz balıkçılığına geçebilecek kapasitededir. Ancak unutulmaması gereken açık deniz balıkçılığının sadece avlama değil bunun yanında değerlendirme ve pazarlamayı da içine alan entegre bir işletme olduğudur (9). Bu nedenle açık deniz balıkçılığına yönelirken gerekli ekonomik analizler yapılmalı, karlı olabileceği tahmin edilen bölgelerde açık deniz balıkçılık faaliyetlerine balıkçılık filosu ka-nalize edilmelidir. Böylelikle tam kapasite ile çalışamayan büyük balıkçı teknelerimize hem çalışma ortamı sağlanmış olacak hemde ülke ekonomisine büyük döviz girdisi sağlamak olanağı yaratılmış olacaktır.
KAYNAKLAR
1. ÇELİKKALE, S., DÜZGÜNEŞ, E., CANDEĞER, F., 1991. Av
Araçları ve avlanma Teknolojisi. K.T.Ü. Sürmene Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu, TRABZON.
2. DPT, 1989. VI. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Su Ürünleri ve Su Ürünleri
Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Yayın No: DPT: 2184-ÖİK: 344, ANKARA.
3. Fıshıng Machines: Awakame Co. Ltd., 20-9, 1-come, Kitashinagamer,
Shinagama-ku, Tokyo, Japan.
4. Fishing News International, 1990. Vol: 29, No: 3.
5. Fishing News International, 1991. Vol. 30, No: 2.
6. Fishing News International, 1991. Chile Special Supplement.
7. NOMURA, M., YAMAHKI, T., 1977. Fishing Techniques (I), Japan
International Cooperation Agency, Tokyo.
8. TOKAÇ, A., 1988. Açık Deniz Balıkçılığı ve Türkiye Açısından
Değerlendirilmesi. E.Ü. Su Ürünleri Yüksekokulu, Akademik Seminerler Yıllığı (1987-1988), Sayı: l, s. 98-113, İZMİR.
9. TOKAÇ, A., 1991. Çevirme Ağlarının Tamımı ve Gırgır Avcılığının
Esasları. Su Ürünleri Koruma Kontrol ve Sirkülerin Uygulanması . Hizmetiçi Eğitim Semineri, 28-30 Mayıs 1991, İZMİR
http://sulusozluk.org/girgir-avciligi-teknolojisi-99.html
Dostları ilə paylaş: |