ENGELLİLERE KARŞI GÖREVLERİMİZ Aziz Müminler1
Yüce Allah, varlıklar içerisinde insanı mükerrem ve şerefli bir konumda yaratmıştır. Bu bakımdan insan, saygı ve hürmete layıktır. İnsanı insan yapan özelliklerin dışında kalan nitelikler, dinimize göre bir üstünlük sebebi değildir. Zira sevgili Peygamberimiz “Allah sizin suretinize ve mallarınıza değil, kalplerinize ve amellerinize bakar.(1) buyurmuştur. Buna göre esas olan ruhun kişiliğin, kalbin ve davranışların olgunluğu ve gelişmişliğidir.
İnsan bedeninin bazı fonksiyonlarını yitirmiş olması, yani engelli olmak, insan için bir kusur sayılmaz. İnsanları fiziki durumlarına göre değerlendirmek veya ayıplamak dinimizce günah sayılmıştır.
Her insan farklı bir yetenek ve değişik bir yapıda yaratılmıştır. Yüce yaratıcı böyle takdir etmiştir. Hiç kimsenin buna itiraz etmeye hakkı yoktur. Çünkü Allah, yoktan var ettiği her şeyi kendi hikmet ve takdirine göre yaratır. Fiziki engellilere destek olmak, dinimizin emrettiği bir görevdir. Yüce Allah, insanoğlunu gücünün yettiği işlerle sorumlu tutmuştur. Bunun için, özürlülerle ilgili özel hükümler koymuş, inananların her konuda birbirleri ile dayanışma içerisinde bulunmalarını emretmiştir. Peygamberimizde engellilerle ilgilenmiş, onların yeteneklerini değerlendirmiş ve onlara yapabilecekleri görevler vermiştir. Ashab-ı Kiramdan görme engelli Abdullah ibni ümmü Mektumu kendileri Medine dışına çıktığı günlerde yerine vekil bırakmış olmasını bir örnek olarak hatırlatabiliriz.
Muhterem Müslümanlar!
Hayatta sevineceğimiz ve huzur duyacağımız olaylarla karşılaştığımız gibi bazende bizleri üzen hoşumuza gitmeyen engelliler, hastalıklar ve felaketlerle de karşılaşabiliriz. Ancak başımıza gelen
felaketleri, hastalıkları sabırla karşılamalı ve isyan etmemeliyiz. Unutmayalım ki, karşılaştığımız felaket, hastalık ve engeller geçmiş günahların kefareti mükâfatlarında habercisidir.
Özürlü kardeşlerimizin toplum hayatına katkıda bulunmaları için yeteneklerini geliştirmek üzere onlara uygun mekânlar hazırlanması, eğitim imkânı sağlanması, yapabilecekleri işlerin verilmesi, insani ve İslami görevlerimizdir. Peygamber Efendimizin felaket, hastalık ve özür durumlarında Müslümanların dayanışma içerisinde olmaları hakkında şöyle buyuruyor. “Merhamet, sevgi ve birbirine destek olmada mü’minler, bir beden gibidir. O bedenin bir uzvu hastalanınca diğer organları, hasta uzvun elemini paylaşırlar.” (2)
Hutbemi başta okuduğum ayetin mealiyle son veriyorum. “And olsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, birde mallardan, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.”(3)
HAZIRLAYANIN ADI : Bekir YANARATEŞ ÜNVANI : Kırmacılı Ky Hediören C.İ.H. OSM.