Yatırım Fon ve Ortaklıkların Kazançlarına İlişkin İstisna
Taşınmaz ve İştirak Hisseleri Satış Kazancı İstisnası
Bankalara veya TMSF’ye Borçlu Olan Kurumlara İlişkin İstisna
Bankalara Tanınan Taşınmazlar,İştirak Hisseleri, Rüçhan Hakkı Satışlarından Doğan Kazançlara İlişkin İstisna
Yurtdışı Şube Kazançları İstisnası
Yurtdışı Şube Kazançları İstisnası
Yurtdışı İnşaat, Onarma, Montaj ve Teknik Hizmetlerden Sağlanan Kazançlara İlişkin İstisna
Özel Okul ve Rehabilitasyon Merkezi İşletilmesinden Elde edilen Kazançlara İlişkin İstisna
Kooperatiflerde Risturn İstisnası
Yatırım İndirimi İstisnası
OHAL ve KÖY’lerde Geçici İstisna
Türk Uluslar arası Gemi Siciline Kayıtlı Gemilerin İşletilmesi ve Devrinden Elde Edilen Kazançlara İlişkin İstisna
Teknokentlerde Yapılan Faaliyetlere İlişkin Kazanç İstisnası
Serbest Bölgelerde Elde Edilen Kazançlara İlişkin İstisna
Tam mükellefiyete tabi bir kurumun sermayesine katılınması nedeniyle elde edilen bir kazanç olmalı
Tam mükellefiyete tabi bir kurumun sermayesine katılınması nedeniyle elde edilen bir kazanç olmalı
Kara katılma imkanı veren kurucu senetleri ve intifa senetleri de aynı nitelikte olup istisnadan faydalanır
Mükerrer vergilendirmeyi önleme amacı var. Ancak ana şirkette vergileme yapılmamış olsa dahi istisna geçerli
GVK 75/3 kapsamındaki yönetim kurulu başkan ve üyelerine verilen kar payları da iştirak eden kurumda istisnadan faydalanır
İştirakin oranı ve süresinin önemi yok
Yurt dışında iştirak edilen kurum anonim veya limited şirket statüsünde olmalı
Yurt dışında iştirak edilen kurum anonim veya limited şirket statüsünde olmalı
İştirak edilen kurumun merkezi Türkiye’de olmamalı
Yurtdışındaki iştirakin sermayesinin en az %10’una sahip olunmalı
Kazancın elde edildiği tarih itibariyle iştirak payı aralıksız en az bir yıl elde bulundurulmalı
İştirak kazancı için en az %15 oranında vergi ödenmiş olmalı
Yabancı kurumun faaliyet konusu finansman temini, sigortacılık veya menkul kıymet yatırımı ise yurtdışında ödenen vergi yükü en az %20 olmalı
İştirak kazancının kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması
Yukarıdaki koşullar topluca dikkate alınmalıdır
Transfer edilen kazancın Türk Lirasına çevrilmesi zorunlu değildir
Kur farkları istisna kazancın hesabında dikkate alınmayacak
Yurt dışı inşaat işleri için zorunluluk nedeniyle kurulan şirketlerden elde edilen iştirak kazançları hiçbir koşula bağlı olmaksızın kurumlar vergisinden istisna
Tam mükellef gerçek kişi ve kurumların doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin, kar payının veya oy kullanma hakkının en az %50’sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri yurt dışı iştiraklerinin kurum kazançları, dağıtılsın veya dağıtılmasın belli koşulların varlığı halinde ( iştirakin gayrisafi hasılatının %25 veya fazlasının hizmet gelirlerinden meydana gelmesi, bilanço karı üzerinden %10 ‘dan daha az vergi yükü taşıması, iştirakin yıllık cirosunun 100 bin YTL’yi aşması) Türkiye’de kurumlar vergisine tabidir.
Tam mükellef gerçek kişi ve kurumların doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin, kar payının veya oy kullanma hakkının en az %50’sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri yurt dışı iştiraklerinin kurum kazançları, dağıtılsın veya dağıtılmasın belli koşulların varlığı halinde ( iştirakin gayrisafi hasılatının %25 veya fazlasının hizmet gelirlerinden meydana gelmesi, bilanço karı üzerinden %10 ‘dan daha az vergi yükü taşıması, iştirakin yıllık cirosunun 100 bin YTL’yi aşması) Türkiye’de kurumlar vergisine tabidir.
Kontrol edilen yurt dışındaki iştirakin yurt dışında ödemiş olduğu gelir/kurumlar vergileri Türkiye’de hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilebilir.
İstisnadan tam mükellef anonim şirketler yararlanabilecektir
Yurt dışındaki iştirakin anonim veya limited şirket statüsünde olması
Kurumun aralıksız olarak en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının %75 veya daha fazlasının yurtdışı iştirak hisselerinden oluşması ve yurtdışı iştiraklerinin her birinin sermayesine en az %10 oranında iştirak edilmesi
Satışa konu iştirak hissesinin en az iki tam yıl aktifte bulundurulması
Yurtiçi iştirak hisselerinin satışında kazancın %75’i istisna olduğu halde yurt dışı iştiraklerde istisna oranı %100. Ayrıca, söz konusu kazancın işletmeden çekilmesi yasağı da yok.
Bu istisnanın adresi belli değil … Yararlanabilecek mükellef sayısı son derece sınırlı
-Anonim şirketlerin gerek kuruluş gerekse sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibari değerinin üzerinde bir bedelle elden çıkarılması halinde oluşan kazançlar” emisyon primi” veya “hisse senedi ihraç primi” olarak adlandırılmaktadır.
-Anonim şirketlerin gerek kuruluş gerekse sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibari değerinin üzerinde bir bedelle elden çıkarılması halinde oluşan kazançlar” emisyon primi” veya “hisse senedi ihraç primi” olarak adlandırılmaktadır.
-Emisyon primlerinin bir kazanç mı yoksa sermaye yedeği mi olduğu tartışmalıdır.
-Şirketlere yeni ortak alınmasında önemli bir teşvik unsuru olup, eski ortakların elde ettiği kazanç vergi dışında tutulmakta ve kazanç (prim) şirkette kaldığı için şirketin büyümesinde kullanılmaktadır. Emisyon primlerinin ortaklara dağıtılmaması esastır.
Türkiye’de kurulu;
Türkiye’de kurulu;
-Menkul kıymetler yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları
-Altın ve kıymetli madenlere dayalı yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları
-Girişim sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları
-Gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları
-Emeklilik yatırım fonlarının kazançları
-Konut finansman fonları ile varlık finansman fonlarının kazançları
Söz konusu fon ve ortaklıkların portföy yapısının en az %51’i devamlı olarak Türkiye’de kurulu borsalarda işlem görmesi gerekmektedir.
Taşınmazlar,İştirak Hisseleri, Rüçhan Haklarının Satış Karının %75’inin İstisna Edilmesi
Kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerine kayıtlı taşınmazlar ve iştirak hisselerinin satışına ilişkin öteden beri süre gelen %100’lük istisna %75 oranına çekilmiştir. Bununla birlikte istisnanın kapsamı genişletilmiştir. Buna göre kurumların;
kurucu sentleri
intifa senetleri
Rüçhan haklarının satışından doğan kazançlar da
%75’i istisna kapsamına dahil edilecektir.
Satıştan zarar doğması halinde zararın da %75’inin kanunen kabul edilmeyen gider kabul edileceğine ilişkin tartışmalar netlik kazanmamıştır.Bize göre zararın tamamı matrahın tespitinde indirilebilir.
İstisna satışın yapıldığı yılda uygulanacaktır. Diğer bir ifade ile istisna da tahsil esası değil tahakkuk esası geçerlidir. Satışı izleyen 2.yılın sonuna kadar tahsilat yapılmaz ise istisna hakkı iptal edilecektir.
-Söz konusu istisnadan yararlanılması için kazancın sermayeye ilave şartı kaldırılmıştır. 5 yıl süre ile özel fonda tutulması yeterlidir.
-Fon hesabına alma zamanı kurumlar vergisi beyannamesinin verilme tarihine kadardır.
-Satışların nakit karşılığı yapılması gerekmektedir. (devir,temlik, takas, hariç). Borca karşılık rızaen devir ve icra yoluyla satışlarda da istisnadan faydalanılabilir.
-2007 yılında 130.000 YTL’nin üzerinde istisnadan faydalanan kurumların ayrıca YMM raporu düzenlettirmesi gerekir. Tam tasdik sözleşmesi bulunanlarda ayrıca rapora ihtiyaç yoktur.
-Kooperatifler de söz konusu istisnadan faydalanabilir.
Taşınmazdan Maksat;
arazi
tapu siciline kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar.Ancak tapu kütüğüne işlenmiş olan taşınmaz lehine kurulan en az 30 yılın üzerinde kurulan irtifak haklarının ( üst hakkı, mecra hakkı,kaynak hakkı… gibi) satışı istisna kapsamındadır.(Tapu Sicil Tüzüğü, md:10)
kat mülkiyetine kayıtlı bağımsız bölümler.
Madenler taşınmaz sayılmadığı için maden arama ve işletme haklarının satışı bu kapsamda değerlendirilmez
Cins tashihi yapılmayan binaların satışında istisna uygulanmaz.
Satış vaadi sözleşmesi ile yapılan satışlar geçersizdir
Satış vaadi sözleşmesi ile yapılan satışlar geçersizdir
Aktifleştirilen yenileme harcamaları iki yılın hesabında dikkate alınmaz
Tamamlanmayan binalarda arsaya isabet eden kısım istisnadan yararlandırılır
OSB’lerce katılımcılara tahsis edilen ancak tapu kaydı katılımcı üzerinde bulunmayan arsaların satışı istisna kapsamında değildir.
Finansal kiralama yöntemiyle edinilen taşınmazlarda 2 yılın hesabı tapuya tescilden itibaren
Devir, bölünme ve birleşmelerde 2 yılın hesabı ilk iktisap tarihidir.
Esas faaliyeti taşınmaz kiralama işi olanların bu amaçla sahip oldukları taşınmaz satışları
Kat karşılığı inşaat işlerinden elde edilen taşınmazlar
Para karşılığı olmayan devir, trampa ve temlikler karşılığı yapılan satış işlemleri (Rızaen veya icra yoluyla satışlar hariç)
Satan kurumun mali yapısında bir iyileşme olması gerekir. Arsanın satılıp yerine arsa alınması şirketin mali yapısı üzerinde olumlu etki yapmaz. Özel durumlar dikkate alınabilir
Bedelsiz hisselerde iktisap tarihi, bedelli ilk iktisap tarihi esas alınır
Bedelsiz hisselerde iktisap tarihi, bedelli ilk iktisap tarihi esas alınır
Rüçhan hakkı kuponlarını ellerinde bulunduranların rüçhan hakkı kuponları karşılığında itibari değeri ile yeni hisse senedi iktisabında iktisap tarihi eski senetlerin iktisap tarihi esas alınır.
Aynı kuruma ait iştirak hisselerinin değişik tarihlerde edinilip bir kısmının satılması halinde gerek 2 yılın hesabında gerekse maliyet bedelinin tespitinde FİFO yöntemi kullanılmalıdır.
İştirak Hissesinden Maksat;
İştirak Hissesinden Maksat;
Anonim şirketlerin hisse senetleri
Limited şirketlerin iştirak payları
Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komanditer ortağa ait ortalık payları
İş ortaklarının ortaklık payları
Adi ortaklıkların ortaklık payları
.
Muvazaa olmadıkça grup şirketlerle olan işlemler de söz konusu istisnadan yararlandırılabilir.
Muvazaa olmadıkça grup şirketlerle olan işlemler de söz konusu istisnadan yararlandırılabilir.
Eski işyerinin satılıp yeni bir işyeri alınmasında ekonomik katkı varsa istisnadan faydalanılacaktır. Organize sanayi bölgesi dışındaki taşınmazın satılıp OSB’nde yeni bina alınması veya yatırım yapılması kanunun amacına uygundur.
Vade farkı ve kur farkları istisnadan yararlan-dırılmayacaktır.
İstisnadan yararlanılması zorunlu değildir.
İştirak hisseleri alımlarıyla ilgili finansman giderleri hariç,kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin giderlerin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerden doğan zararlar istisna dışı kurum kazancından indirilmesi kabul edilmez.
İştirak hisseleri alımlarıyla ilgili finansman giderleri hariç,kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin giderlerin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerden doğan zararlar istisna dışı kurum kazancından indirilmesi kabul edilmez.
Hisse senetleri alış bedeli ile değerlenir. Vadeli alımlarda ödenen finansman giderlerinin doğrudan gider yazılması gerekir.Hissenin satış tarihinden sonra ödenecek finansman giderlerinin de özel hüküm gereği zarar yazılması mümkün. Taşınmaz satışların da ise finansman giderleri maliyete ilave edilenler hariç gider kabul edilmeyecektir.
Kar yedeklerinden sağlanan bedelsiz hisseler iştirak eden kurumda sermaye yedeği mi, kar yedeği mi olarak muhasebeleştirilmeli?Tebliğde kar yedeği olarak kaydedilmesi gerektiği ve iştirak kazancı istisnası olarak beyannamede indirilmesi gerekmektedir.
1 nolu KVK Genel Tebliğinde sermaye yedeklerinden kaynaklanan bedelsiz hisselerin iştirak edenler yönünden aktif ve pasifte bir artışa neden olmaması gerektiği, aktifte tutulan hisselerin sadece adedinin değişeceği, bedelinde bir değişme yapılmayacağı belirtilmiştir.
Ancak, sermaye düzeltme olumlu farklarından kaynaklanan bedelsiz hisselerin iştirak eden şirkette kaydında mükerrer maliyet artışına neden olmamak için senedin üzerinde yazılı değer dikkate alınmayıp adet olarak kayıtlarda izlenmelidir. Keza, iştirak eden şirkette daha önce iştirakler hesabı enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş olmalıdır.
Ancak, sermaye düzeltme olumlu farklarından kaynaklanan bedelsiz hisselerin iştirak eden şirkette kaydında mükerrer maliyet artışına neden olmamak için senedin üzerinde yazılı değer dikkate alınmayıp adet olarak kayıtlarda izlenmelidir. Keza, iştirak eden şirkette daha önce iştirakler hesabı enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş olmalıdır.
BANKALARA VEYA TMSF’ye BORÇLU OLAN KURUMLARA TANINAN İSTİSNA
BANKALARA VEYA TMSF’ye BORÇLU OLAN KURUMLARA TANINAN İSTİSNA
Bankalara borçları nedeniyle kanuni takibe alınmış veya TMSF’ye borçlu olan kurumlar ile bunların kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları
-taşınmazlar
-iştirak hisseleri
-kurucu senetleri
-intifa senetleri
-rüçhan haklarının
Borca karşılık bankalara veya TMSF’ye devrinden sağlanan hasılatın borcun tasfiyesinde kullanılan kısma isabet eden kazancın TAMAMI kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
-örneğin, x bankasına 100 YTL borç için ipotek gösterilen taşınmazın bankaya 300 YTL’ye devrinde, hesaplanan kazancın 200*1/3=66,66 YTL’si için istisna uygulanacaktır.Taşınmazın aktifte 2 yıl kalma şartı aranmayacaktır.
Bankalar tarafından kanuni takibe alınmış alacakları nedeniyle iktisap ettikleri
Bankalar tarafından kanuni takibe alınmış alacakları nedeniyle iktisap ettikleri
-taşınmazlar
-iştirak hisseleri
-kurucu senetleri ve intifa senetleri
-rüçhan haklarının
Satışından doğan kazançların %75’i kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
İstisnadan yararlanılması için bankanın söz konusu iktisadi kıymetleri aktifinde 2 tam yıl bulundurma zorunluluğu yoktur. Bu hüküm bankalar için önemli bir ayrıcalıktır.
Kurumların yurt dışında bulunan işyerleri ve kanuni temsilcilik aracılığıyla elde ettikleri kazançlar için;
Kurumların yurt dışında bulunan işyerleri ve kanuni temsilcilik aracılığıyla elde ettikleri kazançlar için;
Doğduğu ülkede en az %15 oranında vergi ödenmiş olması ( Esas faaliyeti finansal kiralama, finansman temini, sigorta hizmetleri, menkul kıymet yatırımı olan şubelerde en az %20 gelir/kurumlar vergisi ödenmiş olması)
Elde edildiği hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi
Hallerinde kurumların yurt dışındaki şubelerinden elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilecektir.
Yurtdışı İnşaat, Onarma, Montaj ve Teknik Hizmetlerden Elde Edilen Kazançlara İlişkin İstisna
Yurtdışı İnşaat, Onarma, Montaj ve Teknik Hizmetlerden Elde Edilen Kazançlara İlişkin İstisna
-Kurumların yurtdışında yaptıkları inşaat,onarma ,montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan ve Türkiye’deki hesaplarına intikal ettirilen kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
-İstisnadan yararlanmak için hasılatın döviz olarak Türkiye’ye getirilmesi zorunlu değildir.
-Türkiye’deki hesaplara intikal ettirilmeyen söz konusu kazançların istisnadan yararlandırılıp yararlandırıl-mayacağı açık değildir. Tebliğde “söz konusu kazançların Türkiye’deki genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi istisnadan yararlanılması için yeterlidir” ifadesi kullanılmıştır.
Yurt dışındaki şantiye veya şubelere gönderilen mallar ihracat kapsamında değerlendirilecektir
Yurt dışındaki şantiye veya şubelere gönderilen mallar ihracat kapsamında değerlendirilecektir
Yurt dışına gönderilen avanslar değerlemeye tabi tutulmayacaktır. Bu konu bize göre tartışmalıdır. KVK’nın 5/3. maddesine göre yurt dışına gönderilen kredilere ait Türkiye’de ödenen faiz ve hesaplanan kur farkları Türkiye’deki vergiye tabi gelirlerden indirilemez.
Geçici ihraç kapsamında yurt dışına gönderilen makine ve teçhizat için Türkiye’de amortisman ayrılamaz.
Ortak genel giderlerden yurt dışındaki işlere pay verilmesi gerekebilir. Yurt dışına ait giderler ayrıştırılmalı
Yurt dışındaki işlerle ilgili olarak alınan kredilerle ilgili olarak iş tamamlandıktan sonra ortaya çıkan veya vadesi işin tamamlandığı tarihten sonra gelen faiz ve kur farkları Türkiye’deki merkezden ödenecektir. Ancak, Tebliğe göre, yurt dışındaki inşaata harcanan kredi tutarı kadar kısmın Türkiye’ye getirilmiş olması gerekmektedir. Bize göre Türkiye’de gider yazılabilecek tutar söz konusu iş nedeniyle Türkiye’ye getirilen kazancı aşmamalıdır. Aşan kısım kanunen kabul edilmeyen gider kabul edilmelidir.
Yurt dışındaki işlerle ilgili olarak alınan kredilerle ilgili olarak iş tamamlandıktan sonra ortaya çıkan veya vadesi işin tamamlandığı tarihten sonra gelen faiz ve kur farkları Türkiye’deki merkezden ödenecektir. Ancak, Tebliğe göre, yurt dışındaki inşaata harcanan kredi tutarı kadar kısmın Türkiye’ye getirilmiş olması gerekmektedir. Bize göre Türkiye’de gider yazılabilecek tutar söz konusu iş nedeniyle Türkiye’ye getirilen kazancı aşmamalıdır. Aşan kısım kanunen kabul edilmeyen gider kabul edilmelidir.
Tebliğe göre teknik hizmetlerden elde edilen kazançların söz konusu istisnadan yararlanabilmesi için bu işler için yurt dışında işyeri veya kanuni temsilci aracılığıyla yapılması gerekmektedir.
Tebliğe göre teknik hizmetlerden elde edilen kazançların söz konusu istisnadan yararlanabilmesi için bu işler için yurt dışında işyeri veya kanuni temsilci aracılığıyla yapılması gerekmektedir.
Türkiye’de çizilen projeler için istisnadan yararlanılamaz. Bu tür hizmetleri ihracat olarak değerlendirmek gerekir. Sondaj işi gibi teknik hizmetler bizzat yurt dışında yapılmış olacağından işyeri koşulu aranmaması gerekir.
Yurt dışında şube vasıtasıyla faaliyet gösterilmediği durumlarda ilgili ülke mevzuatına göre defter de tutulmayabilmektedir. Bu durumda yurt dışındaki işlere ait gelir ve giderler Türkiye’deki defterlerde izlenebilir. Fatura Türkiye’den kesilmekle birlikte istisnadan yararlanılabilir.
Yurt dışında şube vasıtasıyla faaliyet gösterilmediği durumlarda ilgili ülke mevzuatına göre defter de tutulmayabilmektedir. Bu durumda yurt dışındaki işlere ait gelir ve giderler Türkiye’deki defterlerde izlenebilir. Fatura Türkiye’den kesilmekle birlikte istisnadan yararlanılabilir.
Yurt dışındaki şubeler vasıtasıyla elde edilen kazançların yabancı ülke mevzuatına göre Türkiye’deki sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi gerekir. Diğer bir ifade ile inşaat işi ilgili ülkede her yıl itibariyle beyan ediliyorsa Türkiye’deki hesaplara da geçici vergi dönemleri dahil her yıl itibariyle intikal ettirilmelidir.
Tahakkuk ettirilen yurt dışı kazançlar sonuç hesabına intikal ettirilen tarihteki döviz kuru üzerinden değerlendirilmelidir.
Okul öncesi eğitim
Okul öncesi eğitim
İlk öğretim
Özel eğitim
Orta öğretim
BK vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve KYÇ derneklere bağlı rehabilitasyon merkezlerinin
İşletilmesinden elde edilen kazançlar 5 yıl süre ile kurumlar vergisinden istisnadır
istisnadan faydalanmak için Maliye Bakanlığına başvurulması gerekmektedir. Dershane işletmeleri bu istisnadan faydalanamayacaktır. Okulların büfe, kafeterya,kantin ve kitap satış yerleri de istisnadan faydalandırılmayacaktır.
4490 Sayılı kanun kapsamındaki TUG Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançlar gelir/kurumlar vergisinden istisnadır.
4490 Sayılı kanun kapsamındaki TUG Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançlar gelir/kurumlar vergisinden istisnadır.
Söz konusu kazançların ortaklara dağıtılması halinde GVK 94/6 ve KVK 30. maddelerine göre yapılması gereken stopajlar için istisna geçerli değil
İstisna kapsamındaki zarar ve giderler diğer vergiye tabi faaliyet gelirlerinden indirilemez. Gelir ve giderlerin ayrıştırılması gerekir.
Time charter işletmeciliği ( geminin bir kısmının veya tamamının taşıtana tahsis edilmesi )kapsamındaki faaliyetler de istisna kapsamında değerlendirilecektir. Kiralamalar hariç
TGB’leri yönetici şirketleri ile bu bölgelerde faaliyet gösteren gelir/kurumlar vergisi mükelleflerinin münhasıran bu bölgedeki;
TGB’leri yönetici şirketleri ile bu bölgelerde faaliyet gösteren gelir/kurumlar vergisi mükelleflerinin münhasıran bu bölgedeki;
Yazılım
Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettiği kazançlar 31.12.2013 tarihine kadar Gelir/kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
Bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve ar-ge personelinin ücretleri de gelir/damga vergisinden istisna
Serbest Bölgeler Kanununda 5084 sayılı kanunla 6.2.2004 tarihinde yapılan değişiklikle serbest bölgelerdeki gelir/kurumlar vergisi istisnasına son verilmiştir. Ancak, daha önce faaliyet ruhsatı bulunan mükelleflerin ruhsat süresi sonuna kadar eski uygulamadan yararlanmasına imkan tanınmıştır.
Serbest Bölgeler Kanununda 5084 sayılı kanunla 6.2.2004 tarihinde yapılan değişiklikle serbest bölgelerdeki gelir/kurumlar vergisi istisnasına son verilmiştir. Ancak, daha önce faaliyet ruhsatı bulunan mükelleflerin ruhsat süresi sonuna kadar eski uygulamadan yararlanmasına imkan tanınmıştır.
İmalat faaliyetlerine ilişkin istisnalar ise Türkiye’nin AB’ye üye olacağı yıla kadar devam edecektir.
Bu bölgelerde istihdam edilen personelin ücretlerine ilişkin istisna ise 31.12.2008 tarihinde son bulacaktır.
Serbest bölge kazançlarının dağıtılması halinde stopaj hesaplanacaktır.
AR-GE İNDİRİMİ VE UYGULAMASI
AR-GE İNDİRİMİ VE UYGULAMASI
Ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin sap-tanmasında kullanılan en önemli ölçü birimi kişi başına düşen GSMH’dır. Bunun yanında bir takım göstergeler de gelişmişlik ve refah düzeyinin saptanmasında kullanılmaktadır. Bilimsel ve teknik araştırma çalışmaları açısından, bir ülkedeki araştırma ve geliştirme faaliyetleri için yapılan harcamaların GSYİH’ye oranı ile araştırmacı sayısının çalışan nüfusa oranı da o ülkenin gelişmişlik göstergelerinden birisi olarak kabul edilmektedir.
Bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerini teşvik etmek amacıyla, mükelleflere yaptıkları bilimsel araştırma ve geliştirme harcamasının %40’ını gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde indirme imkanı tanınmıştır.
Bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerini teşvik etmek amacıyla, mükelleflere yaptıkları bilimsel araştırma ve geliştirme harcamasının %40’ını gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde indirme imkanı tanınmıştır.
5746 sayılı Kanunla bu oran 1.4.2008 tarihinden itibaren 2023 yılı sonuna kadar %100 olmuştur.500 veya daha fazla ar-ge personeli istihdam eden ar-ge merkezlerinde bu oran bir önceki yıla göre yapılan ilave harcama için %50 fazlasıyla dikkate alınacaktır.
5520 sayılı KVK’nun 10.maddesinin 1nci fıkrasının (a) bendinde kurumlar vergisi matrahının tespitinde kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, mükelleflerin münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının 2007 yılında %40’ını 2008-2023 yıllarında %100’ünü kurum kazancından “ Ar-Ge İndirimi” olarak indirebilecekleri hükmüne yer verilmiştir.
Araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan giderlerden ve tamamen araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılmayan amortismana tâbi iktisadî kıymetler için hesaplanan amortisman tutarlarından verilen paylar üzerinden Ar-Ge indirimi hesaplanmaz. Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutar, sonraki hesap dönemlerine devreder.
AR-GE FAALİYETLERİNİN TANIMI VE KAPSAMI.
AR-GE FAALİYETLERİNİN TANIMI VE KAPSAMI.
Araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyeti, bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayacak yeni bilgileri elde etmek veya mevcut bilgilerle yeni malzeme, ürün ve araçlar üretmek, yazılım üretimi dahil olmak üzere yeni sistem, süreç ve hizmetler oluşturmak veya mevcut olanları geliştirmek amacıyla yapılan düzenli çalışmaları ifade etmektedir.
Yapılan bir harcamanın Ar-Ge indirimine konu edilebilmesi için Ar-Ge faaliyeti kapsamında yapılmış olması gerekmekte olup aşağıda belirtilen amaçlara yönelik faaliyetler Ar-Ge faaliyetleridir:
Bilimsel ve teknolojik alanlardaki belirsizlikleri gidermek ve bunları aydınlatmak amacıyla, bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayacak yeni teknik bilgilerin elde edilmesi,
Bilimsel ve teknolojik alanlardaki belirsizlikleri gidermek ve bunları aydınlatmak amacıyla, bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayacak yeni teknik bilgilerin elde edilmesi,
Yeni yöntemlerle yeni ürünler, madde ve malzemeler, araçlar, gereçler, işlemler, sistemler geliştirilmesi, tasarım ve çizim çalışmaları ile yeni teknikler ve prototipler üretilmesi,
Yeni ve özgün tasarıma dayanan yazılım faaliyetleri,
Yeni üretim yöntem, süreç ve işlemlerinin araştırılması veya geliştirilmesi,
Bir ürünün maliyetini düşürücü, kalite, standart veya performansını yükseltici yeni tekniklerin /teknolojilerin araştırılması.
AR-GE FAALİYETİNİN SINIRI
AR-GE FAALİYETİNİN SINIRI
Ar-Ge faaliyeti, esas itibarıyla denemelerin son bulduğu, ilk üretimin yapıldığı aşamada sona erer. Ar-Ge projesi neticesinde elde edilen ürünün pazarlanabilir aşamaya geldiği andan itibaren Ar-Ge projesi bitmiş sayılır. Bu tarihten sonra yapılan harcamalar Ar-Ge harcaması kapsamında değerlendirilmez.
Ar-Ge Gider Çeşitleri
1 nolu KVK Genel Tebliğinde mükelleflerin Ar-Ge indiriminden yararlanabilmeleri için işletmelerin ayrı bir Ar-Ge departmanı kurmalarının zorunlu olduğu belirtilerek Ar-Ge faaliyetinin kapsamında değerlendirilecek gider çeşitlerinin;” İlk Madde ve Malzeme Giderleri, Personel Giderleri, Genel Giderler, Dışarıdan Sağlanan Fayda ve Hizmetler , Vergi, Resim ve Harçlar, Amortisman ve Tükenme Payları ,Finansman Giderleri”nden ibaret olduğu belirtilmiş olup, bu giderler arasında amortismana tabi iktisadi kıymet alımlarına ilişkin harcamalar sayılmamıştır.
İstisna Kapsamındaki Faaliyetler Çerçevesinde Yapılan Ar-Ge Harcamaları İçin Ar-Ge İndiriminden Yararlanılamaz
İstisna Kapsamındaki Faaliyetler Çerçevesinde Yapılan Ar-Ge Harcamaları İçin Ar-Ge İndiriminden Yararlanılamaz
KVK’nın 5/3. madde hükme göre, teknoloji geliştirme bölgelerinde veya serbest bölgelerde gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetlerinden bir kazanç doğması ve bu kazançla ilgili olarak 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2 nci maddesinde ya da 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinde yer alan istisnadan yararlanılacak olması durumunda, istisna uygulanacak kazancın elde edilmesine yönelik olarak yapılan harcamalar Ar-Ge indirimi kapsamında değerlendirilmeyecektir.
Ar-Ge Departmanının Teknoloji Geliştirme Bölgesi veya Serbest Bölgede Bulunmasına Rağmen Söz Konusu Kazanç İstisnasından Yararlanılmaması Halinde Ar-Ge İndirimi
Ar-Ge Departmanının Teknoloji Geliştirme Bölgesi veya Serbest Bölgede Bulunmasına Rağmen Söz Konusu Kazanç İstisnasından Yararlanılmaması Halinde Ar-Ge İndirimi
Özellikle Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunundaki ar-ge personeline tanınan vergi avantajlarından yararlanmak amacıyla ar-ge faaliyetlerini teknokentlerde yürüten mükelleflerin bu bölgelerdeki ar-ge harcamaları üzerinden hesaplayacakları ar-ge indirimini diğer vergiye tabi kazançlarından indirmeleri mümkün bulunmaktadır. Diğer bir ifade ile teknoloji geliştirme bölgelerinde veya serbest bölgelerde yürütülen Ar-Ge faaliyetlerinin işletmenin merkez faaliyetiyle ilgili olması ve anılan kanunlarda yer alan kazanç istisnalarına konu olmaması durumunda, bu tür harcamalar Ar-Ge indirimi kapsamında değerlendirilecektir.
Özetle, hem ar-ge indiriminden hem de söz konusu bölge kazançlarına ilişkin kurumlar vergisi istisnasından birlikte yararlanılması mümkün değildir.
Özetle, hem ar-ge indiriminden hem de söz konusu bölge kazançlarına ilişkin kurumlar vergisi istisnasından birlikte yararlanılması mümkün değildir.
AR-GE HARCAMALARININ KAYDI VE AMORTİSMANI
AR-GE HARCAMALARININ KAYDI VE AMORTİSMANI
1 Nolu KVK Genel Tebliğinde mükelleflerin hesap dönemi içerisinde gayrimaddi hakka yönelik yaptıkları araştırma ve geliştirme harcamalarının tamamını aktifleştirmek zorunda oldukları belirtilmiştir. Aktifleştirme işlemine söz konusu projenin tamamlandığı tarihe kadar devam edilmesi gerekmektedir. Proje olumlu veya olumsuz sona ermeden yapılan harcamalar üzerinden amortisman hesaplanmamalıdır. Proje sonucu ortaya bir gayrimaddi hak doğması halinde, aktifleştirilmesi gereken bu tutar, amortisman yoluyla itfa edilmelidir. Bir hakkın doğup doğmadığı elde edilen gayrimaddi hakkın bir “patent”te ( gayrimaddi hakka) bağlanmasıyla anlaşılır. Hakların faydalı ömrü 5 yıl olarak belirlendiğinden, projenin tamamlanıp aktife alındığı yıldan ( geçici vergi dönemi dahil) itibaren amortisman ayrılmaya başlanmalıdır.
Örneğin; bir kurum tarafından 3 yıl süreli Ar-Ge projesi hazırlanarak Ar-Ge faaliyetine başlanılmıştır. İkinci yılın sonunda, kurum Ar-Ge projesinin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı düşüncesiyle projeden vazgeçme kararı almıştır. Dolayısıyla, projenin başlama tarihinden itibaren aktifleştirilen Ar-Ge harcamaları, projeden vazgeçildiği tarih itibarıyla doğrudan gider yazılabilecektir
Örneğin; bir kurum tarafından 3 yıl süreli Ar-Ge projesi hazırlanarak Ar-Ge faaliyetine başlanılmıştır. İkinci yılın sonunda, kurum Ar-Ge projesinin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı düşüncesiyle projeden vazgeçme kararı almıştır. Dolayısıyla, projenin başlama tarihinden itibaren aktifleştirilen Ar-Ge harcamaları, projeden vazgeçildiği tarih itibarıyla doğrudan gider yazılabilecektir
İster aktifleştirilsin ister doğrudan gider yazılsın ilgili dönemde yapılan ve yukarıdaki bölümde belirtilen Ar-Ge harcamalarının tamamı üzerinden Ar-Ge indirimi ayrıca hesaplanacak ve yıllık beyanname üzerinde kazançtan indirim konusu yapılacaktır.
Tekdüzen Hesap Planı açıklamalarına göre Ar-Ge harcamalarının 750- Araştırma ve geliştirme Giderleri hesabında izlenmesi, bu hesabın dönem sonlarında 751 nolu yansıtma hesabıyla 263- Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabına devredilmesi gerekmektedir. 750 nolu hesabın alt hesaplarının aşağıdaki şekilde oluşturulması gerekmektedir.
Tekdüzen Hesap Planı açıklamalarına göre Ar-Ge harcamalarının 750- Araştırma ve geliştirme Giderleri hesabında izlenmesi, bu hesabın dönem sonlarında 751 nolu yansıtma hesabıyla 263- Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabına devredilmesi gerekmektedir. 750 nolu hesabın alt hesaplarının aşağıdaki şekilde oluşturulması gerekmektedir.
Ar-ge faaliyetinde kullanılmak üzere satın alınan amortismana tabi iktisadi kıymetler ise ar-ge harcamaları dışında 253- Tesis Makine ve Cihazlar hesabında izlenmelidir.
AR-GE İNDİRİMİNİN HESABI VE BEYANNAMEDE GÖSTERİMİ
AR-GE İNDİRİMİNİN HESABI VE BEYANNAMEDE GÖSTERİMİ
Mükellefler, Ar-Ge harcamalarının %40’ı oranında hesaplayacakları Ar-Ge indirimini, beyanname üzerinden hesaplanan kurum kazancından indirebileceklerdir. Ar-Ge indirimi, Ar-Ge faaliyetine başlandığı andan itibaren hem yıllık beyannamede hem de geçici vergi beyannamelerinde uygulanabilecektir. Hesaplanan Ar-Ge indirimi tutarı, mükellefler tarafından yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ile geçici vergi beyannamesinin ilgili satırına yazılarak kazançtan indirilecektir. İlgili dönemde kazancın yetersizliği nedeniyle indirim konusu yapılamayan Ar-Ge İndirimi tutarı sonraki hesap dönemlerine devredecektir.
Alanında uzman kuruluşlarca hazırlanan “Ar-Ge Projesi Değerlendirme Raporu” nun olumsuz olması halinde, Ar-Ge indirimi dolayısıyla eksik ödenen vergiler mükelleften cezalı olarak geri alınacaktır.
-Mükelleflerin Ar-Ge projesi kapsamındaki harcamalarını, işletmenin diğer faaliyetlerine ilişkin harcamalarından ayırarak, Ar-Ge indiriminin doğru hesaplanmasına imkan verecek şekilde muhasebeleştirmeleri gerekmektedir.
-Mükelleflerin Ar-Ge projesi kapsamındaki harcamalarını, işletmenin diğer faaliyetlerine ilişkin harcamalarından ayırarak, Ar-Ge indiriminin doğru hesaplanmasına imkan verecek şekilde muhasebeleştirmeleri gerekmektedir.
-Ar-ge indirimi Maliye Bakanlığınca 2007 yılı için bastırılan beyanname formatında “kazancın bulunması halinde indirilecek istisna ve indirimler” bölümünde gösterilmiş, ancak kazanç yetersiz ise izleyen yılda indirime imkan olduğu dipnotta belirtilmiştir.
-Kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlar ise beyannamede “zarar olsa dahi indirilecek istisna ve indirimler” bölümünde gösterilecektir.
İndirimin Süresi ve Endeksleme
Kurumun ar-ge indirimini karşılayacak kazancı bulunmadığı takdirde aşan kısım izleyen yılın kazancından indirilecektir. Kullanılamayan ar-ge indirimi (5746 sayılı kanun kapsamındaki harcamalar hariç) izleyen yılda TÜFE endeksi veya yeniden değerleme oranı uygulanarak güncellenemeyecektir. Ar-ge indiriminin ar-ge harcamasının yapıldığı hesap döneminde indirilmesi esastır. Yılı içerisinde indirilmeyen veya indirimi unutulan durumlarda ilgili dönem beyannamesinin düzeltilmesi gerekir.
Ar-ge indiriminden yararlanan mükellefler indirim hesabının doğru şekilde yapılıp yapılmadığını tevsik etmek amacıyla yeminli mali müşavirlik ar-ge indirimi tasdik raporu düzenletmeleri gerekmektedir. Tam tasdik sözleşmesi bulunan mükelleflerin ayrıca ar-ge indirimi tasdik raporu düzenlettirmesine gerek bulunmamaktadır.
AR-GE DESTEKLERİNİN GELİR YAZILIP YAZILMAYACAĞI
AR-GE DESTEKLERİNİN GELİR YAZILIP YAZILMAYACAĞI
94/6401 sayılı İhracata Yönelik Devlet Yardımları Kararı çerçevesinde Para–Kredi Koordinasyon Kurulunun 9/9/1998 tarih ve 98/16 sayılı Kararına istinaden yayımlanan 98/10 sayılı Araştırma–Geliştirme (Ar-Ge) Yardımına İlişkin Tebliğ çerçevesinde Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından, sanayi kuruluşlarının uzman kurumlar tarafından Ar-Ge niteliğine sahip olduğu tespit edilen projeleri kapsamında izlenip değerlendirilebilen giderlerin belli bir oranı hibe şeklinde karşılanmakta veya bu projelere geri ödeme koşuluyla sermaye desteği sağlanmaktadır. Söz konusu devlet destekleri TÜBİTAK’ın denetiminde yürütülmektedir.
1 nolu KVK Genel Tebliğinde şu açıklamalara yer verilmiştir.” Yukarıda belirtilen mevzuat çerçevesinde hibe şeklinde sağlanan destek tutarları ile diğer kurumlardan bu mahiyette sağlanacak her türlü destek tutarları, ticari kazancın bir unsuru olarak kazanca dahil edilecektir. Maliyetleri, bu tür desteklerle karşılanan Ar-Ge harcamaları da Ar-Ge indiriminin hesabında dikkate alınacaktır.”
3-Ar-Ge Personeline Gelir Vergisi Stopajı istisnası getirilmektedir.
3-Ar-Ge Personeline Gelir Vergisi Stopajı istisnası getirilmektedir.
Kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan vakıflar tarafından veya uluslar arası fonlarca desteklenen ya da TÜBİTAK tarafından yürütülen ar-ge ve yenilik projelerinde,
5746 sayılı Kanunun uygulaması ve denetimine ilişkin usul ve esaslar TÜBİTAK’ın görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından birlikte çıkarılacakyönetmelikte belirlenecektir. Henüz söz konusu yönetmelik yayımlanmadığı için uygulamanın detayları belli değildir. Yasa hükümlerinden yararlanabilmek için söz konusu yönetmeliğin yayımlanması gerekmektedir.