Kudüs tarihi:
Geçmişten bugüne Kudüs meselesi ve yaşananlar
Kudüs tarihi çok eski dönemlere dayanıyor. Günümüze kadar sürekli genişleyen Kudüs hem Müslüman, hem Yahudi, hem de Hıristiyan inancında kutsal olarak kabul edilmektedir. Peki tarihte Kudüs'te neler yaşandı?
Orta Doğu'da yer alan ve dünyanın en eski kentlerinden biri olan Kudüs, pek çok açıdan önemli bir şehir olarak kabul edilmektedir. Semavi dinler açısından kutsal kabul edilen Kudüs, oldukça büyük bir yerleşim yeridir. Dini ve tarihi anlamda oldukça önemli yapılar bulunan şehir Filistin-İsrail çatışmasının en büyük nedenlerinden biri olarak görülmektedir.
Kudüs ismi nereden geliyor?
Kudüs tarihine bakıldığında kentin isminin etimolojik olarak Mısır Orta Krallığı'na kadar uzanmaktadır. Bu dönemde düşmanların listelendiği antik yazılarda 'Rušalim' adından bir şehirden bahsedilir ve bu ismin genelde Kudüs olduğu kabul edilmektedir. Yine Abdi-Heba'nın Amama Mektuplarında 'Urušalimin' olarak Kudüs'ten bahsedilmektedir. Kitab-ı Mukaddes'teki Yeşua kitabında ilk olarak ortaya çıkan 'Yeruşalayim' Yireh (tanrıya uyan yer) ve Şalim (Tanrı) kelimelerinin birleşiminden oluşur. Ayrıca Şalom (İbranice), Salam (Arapça) barış anlamına geldiğinden bu kenti Barışın Şehri de denmektedir. Diğer taraftan Arapçada Kudüs, Al-Quds olarak geçer. Bu da Kutsal Tapınak anlamına gelmektedir. Bakıldığında İslamiyet inancında Kudüs'ün ilk kıble olması da ismi daha anlaşılabilir kılmaktadır.
Kuruluşu
Günümüzde Kudüs topraklarının yer aldığı bölgede yapılan arkeolojik araştırmalarda şehirde yaşamın Bakır Çağında, yerleşimin ise Bronz Çağında başladığını göstermektedir. Yani Kudüs gerçekten oldukça eski bir kenttir ve bugün varlığını giderek genişleyerek sürdürmektedir. Yapılan araştırmalara göre Kudüs'ün Samiler tarafından milattan önce 2600 yılında yerleşim alanı olarak kurulduğu, ilk yerleşim alanlarının ise Ofel Tepesi olduğu belirlenmiştir.
Hz. Davud ve Hz. Süleyman dönemi
Bronz Çağının sonlarına doğru ise Kudüs, Mısır'a bağlı bir devletti ancak bugünkünün aksine küçük, bir kaç ücra köyün bağlı olduğu bir şehirdi. Sonraları bölgede, I. Seti ve II. Ramses zamanında zenginliğin artması ile yeni yapılar inşa edilmeye başlandı. Bu dönemden sonra Kenan bölgesinin bir parçası olan Kudüs, Kenani kabileler tarafından işgal edilmiş olsa da, kentin Bünyamin kabilesine verilmiş sınırlar içerisinde olduğu belirtilir. Davud kenti işgal eder ve böylece Kudüs Birleşik İsrail Krallığı'nın başkenti ve dini merkezi olur. Kutsal kitaba göre Hz. Davud kente 40 yıl hükmeder, ardından ise oğlu Hz. Süleyman ülkeyi yönetmeye başlar. Bu dönemde Moriah Dağı üzerine Kutsal Tapınak inşa edildi. Birinci tapınak olan Süleyman Tapınağı, Ahit sandığının barındığı yer olduğundan Yahudi tarihi için önemli bir role sahiptir.
Hz. Süleyman'ın ölümünden sonra on kuzey kabilesi Krallıktan ayrıldı. Bunun üzerine Kudüs, Yehuda Krallığı'nın başkenti olarak kaldı. Milattan önce 722'de Asurlular, İsrail Krallığını işgal etti. Ardından yine milattan önce 586'da Babil istilası Birinci Tapınak Dönemini sona erdirdi.
Müslümanlar Kudüs'ü fethediyor
Birçok defa el değiştiren ve Hz. Muhammed'in hayatta olduğu dönemde Bizans İmparatorluğu yönetimi altında bulunan Kudüs, Hz. Ömer yönetimindeki Müslüman ordusu tarafından fethedildi. Kudüs'ün Müslümanlaştırılması 620'de başladı. Kudüs, İslamiyet'te ilk kıble olarak kabul edilmektedir ve yine Hz. Muhammed'in Kudüs'ten miraca yükselmesi kentin önemini artırdı. Ancak 16 ay sonra kıble Mekke'ye çevrildi. 638 yılında Halifelik yönetim alanını Kudüs'e kadar genişletti. Hz. Ömer, bu dönemde Yahudilerin kente girmesine izin verirken, Hıristiyanların ve kutsal alanların da Müslümanların yönetimi altında güvende olacağını temin etti. Bu dönemlerde inançlar arasında uzlaşında bahsedilmektedir. Öyle ki hem Arap hem de İbrani kaynakları Mescid-i Aksa'nın etrafının çöplerle dolu olduğunu ve Yahudi ve Arapların bu alanı birlikte temizlediğini yazmaktadır. Halife Abdülmelik, 7. yüzyılın sonuna doğru kente Kubbet-ü Sahra'yı inşa ettirir.
İlk Haçlı seferi
Orta Çağ, Kudüs için savaşların sıklaştığı dönemlerdir. Yerli Hristiyanların şehirden kovulması sonrasında Hristiyanlar ilk haçlı seferini gerçekleştirdi ve kentteki Müslüman ve Yahudilerin bir çoğunu katletti. Sonrasında ise Haçlılar tarafından Kudüs Krallığı kuruldu. Müslüman ve Yahudilerin kente dönüşünü engellemek için bölgeye Hristiyan topluluklar yerleştirildi.
Selahaddin Eyyubi, Kudüs'ü geri aldı
Kudüs Krallığı'nın sonunu getiren ise 1187'de Selahaddin Eyyubi oldu. Kudüs'ü geri alan Eyyubi, Müslüman ve Yahudilerin kente dönmesine izin verdi. Selahaddin Eyyubi Kudüs'ün gelişimi için mücadele etse de bölgede yaşanan savaşlardan dolayı bölgeye olan ilgi azaldı. Bu dönemde Memlükler ile Haçlılar arasında Kudüs için bir çok savaş gerçekleşti.
Kudüs Osmanlı toprağı oldu
1517'de Kudüs ve çevresi Osmanlılar tarafından fethedildi. Özellikle Kanuni Sultan Süleyman döneminde tüm ülkede olduğu gibi Kudüs'te de zengin bir dönem yaşandı. Osmanlı yönetimi boyunca Kudüs her zaman önemli bir vilayet ve din merkezi olarak kabul edildi. 1744 yılında ise bir İngiliz referans kitabı Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak saydı.
Dostları ilə paylaş: |