Mimarlar odasi iZMİR Şube mecliSİ



Yüklə 39,07 Kb.
tarix15.01.2018
ölçüsü39,07 Kb.
#38508




MİMARLAR ODASI İZMİR ŞUBE MECLİSİ

TOPLANTI TUTANAĞI



TOPLANTI DÖNEMİ : 2008– 2009 (VI. Dönem )

TOPLANTI NO : 06

TOPLANTI TARİHİ : 15.11.2008

TOPLANTI YERİ : Mimarlar Odası İzmir Şubesi Toplantı Salonu

TOPLANTI SAATİ : 10.00



  • Meclis Başkanı Mehmet Ağrı yapılan Başkanlık Divanı toplantısı hakkında bilgi vererek toplantıyı açtı. Şube Meclisi toplantılara üst üste üç kez mazeretsiz olarak katılmadıkları tespit edilen Simay Bulgun Urla, Hüsamettin Özkaymakçı, Adnan Turan, Aysun Tarakçı ve Ebru Şahin’in üyeliklerinin düştüğünü bildirdi. Bu üyelerin yerlerine yedek listeden Talat Ulusoy, Nihal Çetin, Üpek Yatmaz, Nuriye Seferoğlu ve Meltem Karakoç’un getirildiğini belirtti.

  • Ağrı, toplantı günlerinin Temsilciliklerin katılımını sağlamak için cumartesi olarak belirlenmiş olduğunu ancak devam çizelgelerinden yine de yeterli katılım sağlanamadığının gözlemlendiğini dile getirdi. Bu nedenle diğer üyelerimizin katılımını kolaylaştırmak adına toplantıların her ayın ilk Salı günü yapılmasının önerildiğini ve bunun oylanmasını istedi. Oy birliği ile Meclis Toplantılarının her ayın ilk Salı günü yapılmasına karar verildi. Belirlenen günde resmi tatil vb. varsa toplantı ayın ikinci salısına kaydırılacaktır.

  • Daha sonra Başkan Toplantı gündemini hatırlatarak, Yönetim Kurulu’nun bilgilendirme yapıp yapmayacağını sordu. Bir önceki toplantıda alınan tepkiler üzerine bilgilendirmenin gündemden çıkarıldığı açıklandı. Ancak üyelerin ve başkanlık divanın isteği üzerine Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Topal kısa bir bilgilendirme yaptı.

  • Topal; 13-19 Ekim tarihlerinde gerçekleşen Mimarlık Haftası etkinliklerinin büyük yankı uyandırdığını ve oldukça yoğun bir katılımla gerçekleştiğini dile getirdi. 8-9 Kasım tarihlerinde gerçekleşen Serbest Çalışanlar Danışma Kurulu toplantısının da oldukça verimli ve başarılı geçtiğini belirten Topal toplantı verilerinin değerlendirilerek daha sonra üyelerle paylaşılacağını açıkladı.

Topal, ayrıca Aliağa’da kurulması gündeme gelen Termik Santrala ilişkin bir rapor hazırlandığını ve sunulduğunu açıklayan Topal, İzmir’in hava kalitesini etkileyen en önemli etmenin Aliağa ve çevresindeki ağır sanayi tesisleri olduğunu vurguladı. Yapılacak termik santralin de büyük bir kirlilik yaratacağına kaldı ki kent ve çevresi için yapılan planların hiç birinde böyle bir tesisin öngörülmediğini, bu bölgede yenilenebilir enerjilerin arttırılmasını önerdiğini belirtti.

Cumhuray Metintürk’ün su sorunu ne durumda sorusu üzerine Hasan Topal, İzmir Büyükşehir Belediye’sinin Çan’da bir baraj yapmak istediğini su sorununu çözmek için ancak Bakanlığın yakın çevredeki altın madeni nedeni ile ÇED raporu vermediğini iletti. Yağışların azalması nedeni ile yeraltı sularındaki kimyasal oranlarının da yükseldiğini ancak oldukça gelişmiş teknolojileri kullanacak bir arıtma tesisin de yapımının sürdüğünü açıkladı.



  • Bilgilendirmenin ardından gündemin ilk maddesi olan “Yapı Denetim Dışında Kalan Bölgelerde Uygulanan TUS Sınırlamaları” konusuna

Sakine Öz; yaşadıkları sorunlara ve çözüm önerilerine ilişkin aşağıdaki sunuşu gerçekleştirdi.
“Değerli Meclis Üyeleri:

Yapı denetim haricinde bulunan illerde uygulanan 13.07. 2000 tarihinde değişerek yürürlüğe giren yönetmelik hükümlerine göre; FENNİ MESULLİYET HİZMETLERİ VE SİCİL başlığı altındaki 58. MADDE hükmünce şöyle der. Fenni mesullerden mimar ve inşaat mühendisleri 30 bin m²,makine mühendisleri 60 bin m² ve elektrik müh. 120 bin m² den fazla inşaatın fenni mesuliyetini aynı anda üstlenemez; şeklindedir.

Bu maddeye göre ruhsata bağlanan yapı, ancak YKİ, tusluktan istifa etmek koşulu ile sicilimizden düşebiliyor. Oysaki yaşanan kriz veye yöremizin geleneksel özelliklerinden dolayı inşaatların bitim süresi uzuyor, ya da bitiyor. İnşaat ruhsat süresi olmasına rağmen %75 oranındaki inşaatlarımız bekler durumda veya bitmiş ama değişik nedenlerden dolayı YKİ alınmıyor. Kaldı ki son zamanlarda hükümetin çıkardığı adına imar affıda denilen 3194 sayılı imar kanunun 25 . maddesi ne ilave edilen yeni bir yönetmelikle 12.10 .2004 tarihinden sonra yapılan ve YKİ almayan tüm binalara sanki yki varmış gibi su ve elektrik bağlanması sağlanmıştır.Bu ve buna benzer nedenlerle üzerimize kayıtlı tus siciller yığılmaya neden olmuş ve bölgemdeki meslektaşlarımın büyük çoğunluğu 25-30 bin aralığında sıkışmıştır

Bu maddeye göre 30 bin m² lik TUS hizmetimiz dolunca yeni bir işe teklif vermek istediğimizde yeni işin TUS hizmetlerini ya başka birinin üstlenmesi veya teklifi vermeyip beklememiz gerekiyor ise hem meslektaşlarımın müşteri ile iş ilişkisine kötü yönde etki ediyor hem de inşaat yapacakları mağdur ediyor. Her ne kadar yönetmeliğin ve odamızın iç tüzüğüne göre sözleşme ile TUS süresini belirleyip o süre sonunda istifa edebilir olmasına rağmen uygulamada üstte de belirttiğim neden den dolayı bu sorun çözülemiyor.



Önerilerimiz:

Bu sorunların tartışıldığı tüm üyelerimin katılımıyla gerçekleşen toplantıda aşağıdaki maddeler oluşmuştur.

1- Binaların bittiğine dair belediyeleri tarafından bitmiş olduğunu belgeleyen yazı

2- 4 meslek mensuplarının farklı TUS m² lerinin olmalarının hangi gerekçe ile yapıldığını bilemiyoruz ama aynı işi yaptıklarını düşündüğümüz için birbiri ile aynı şekle getirilmelerini yani TUS miktarının artırılmasını

3- Büro tescil belgelerine geçerlilik süresi konulmasını (bunun nedeni ise: bazı belde ve ilçelere tüm belgeleri teslim etmemize rağmen inşaat ruhsatı almayıp alanımızı kilitli tutulması)

4- Meslek içi ayrım yapılıp TUS ve projecilerin ayrılması

5- Sözleşmedeki süre değerlendirilecekse sözleşmedeki belirtilen süre sonunda mob dan otomatik düşülmesi

6- Her yerin yapı denetime geçirilmesi”


Naime Beyazıt; 2 Eylül 1999 tarihinden itibaren yapı kalitesini arttırmak amacıyla birtakım düzenlemeler yapıldığını ilk olarak denetlenecek yapı sınırının 10 adet olarak belirlendiğini ancak bunun pek çok soruna neden olduğunu belirtti. Sorunları gidermek amacıyla sınırın 30.000 m² olarak belirlendiğini ve Meslek Odalarına sicillerin tutulması ve m² sınırlamalarının kontrol edilmesi görevinin verildiğini açıkladı.

m² sınırlamasının özellikle, Ağustos ayında yayınlanan ek madde ile gündeme geldiğini, bu madde ile 2004 yılından sonra yapılan yapılara ruhsat aranmadan elektrik ve su bağlanmasının önünün açıldığını dolayısıyla yapı sahiplerinin ruhsat almamaya yöneldiklerini dile getirdi.

Oda’nın bitmiş olduğu halde ruhsat almayan yapıların üyelerin m²’lerinden düşmesi, önerisinin kesinlikle mümkün olamayacağını zira mevzuatta Oda görevlilerinin herhangi bir usulsüzlük durumunda kamu çalışanı gibi değerlendirilerek haklarında yasal işlem yapılacağının yer aldığını belirtti. bu tür durumlarda üyelerimizin fenni mesuliyetten istifa etmeleri mekanizmasını çalıştırmaları gerektiğini söyledi.

Şubemizin hukukçu görüşlerini de dikkate alarak tüm belediyelere konuya ilişkin bir yazı gönderdiğini iletti.



Rafet Yecan; söz alarak belediyelerin istifayı sadece belirli koşullarda kabul ettiğini bunlarında askere gitme, uyarıldığı halde hatalı imalata devam etme gibi nedenler olduğunu vurguladı. Ayrıca m² ya da adet gibi Sınırlamaların hiçbir zaman kesin çözüm olamayacağını, inşaatların etap etap onay alarak devam etmeleri gerektiğini ancak burada müelliflerin de sorumlulukları üzerine alması gerektiğini diler getirdi. Çuvaldızı önce kendimize batırmalıyız diyen Yecan, müelliflerin sorunlu imalat olması durumunda ağır cezalar ödemesinin kontollük kalitesini artıracağına inandığını dile getirdi.

Boygar Özlen söz alarak mesleki denetimin denetleme alanına da aktarılması gerektiğine inandığını ve sorumlulukların daha iyi tanımlanması gerektiğini söyledi. Aslında 30.000 m² nin çok azımsanacak bir rakam olmadığını ancak yaşanan süreçte bu noktaya gelineceğinin kendinin de içinde bulunduğu yönetimler ve temsilciliklerce öngörülmemesinin bir hata olduğunu açıkladı. Çözüm olarak da eklenen ek maddeye karşı iç mevzuatta bir takım değişiklikler yapılması gerektiğini, istifaya hemen başvurulmaması gerektiğini belirtti.

Sakine Öz, istifayı doğru bulmadığını, başka bir çözüm bulunması gerektiğini dile getirdi. İnşaatı ruhsat süresi boyunca mı yoksa sözleşme süresince mi denetleyeceğine ilişkin ikilem yaşadıklarını açıkladı.

Hasan Topal, yasaya eklenen maddenin uygulamasında bir sorun olduğuna inandığını belirtti. Bu maddenin olağan durumda ruhsat alması mümkün olmayan yapılar için uygulanması diğer yapıların olağan prosedüre devam etmeleri gerektiğini savundu. Bu nedenle ilgili idarelerin konu hakkında uyarılması gerektiğini ayrıca bir inşaatın yapı kullanma iznini neden alamadığını inşaatı kontrol eden meslektaşımızın sorgulaması gerektiği inancında olduğunu söyledi.

İmren Aytekin; tüm kontrolleri yaptığı bir yapıda sigorta primi ödenmediği için ruhsata geç başvurulduğunu, yapının bu esnada kullanılmaya başlandığını ve kendisinin o yapıda dairelere girerek bir denetleme yapmasının mümkün olmadığı bir durumda hatalı bir kullanım gerçekleştiğini, bu nedenle de yapı kullanma izni alınamadığını ve sicilinden bu yapının m² sini düşemediğini anlattı ve bu durumda ne yapabilirim diye sordu?

Naime Beyazıt; bu durumda en uygun olanın istifa etmek olduğunu açıkladı.

Boygar Özlen asıl sorunun bekleyen inşaatlar olduğunu belirtti.

Mehmet Ağrı, bu konunun en uygun çözümünün iyi sözleşmeler yapıp bu sözleşmelerde süre belirtmek olduğunu açıkladı.

Kemal …, aynı sıkıntının ilerde yapı denetim firmalarında da yaşanacağını bu nedenle parçalı olarak m²’den düşülme olayının düşünülmesi gerektiğini

Mehmet Ağrı, tüm önerileri ortaya koyacak bir komisyon kurulmasını önerdi. Sorunun daha ziyade temsilciliklerde yaşanması sebebiyle Naime Beyazıt’ın yürütücülüğünde Temsilciliklerin katılacağı bir komisyon kurulmasına karar verildi.

  • Meclisin bir diğer gündemi olan Kamuda, eğitim sektöründe ve ücretli çalışan mimarların sorunlarını ortaya koymak üzere oluşturulan komisyonların çalışmalarının değerlendirilmesi konusuna geçildi.

Gonca Bilgili komisyon çalışmalarının İş Yeri Temsilcileri Eşgüdüm Çalışmaları (İTEK) ile koordineli yürütülmesinin düşünüldüğünü belirterek İTEK ve çalışmaları hakkında kısaca bilgi verdi.

Yaşadığımız süreçte Odamızın üye yapısı hızla değişmektedir. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki üyelerimizin büro tescil belgesi alarak serbest mimarlık yapan kısmı %30’un altına düşmüştür. Bu veriden hareketle önümüzdeki dönemde ücretlileşme, meslek dışı işlere kayma ve bağlantılı olarak işsizleşmenin artacağı öngörülmektedir. Bu öngörü ışığında Oda yapısının ve çalışmalarının bu kesimleri daha çok kapsayan ve içerisine alacak şekilde yönlendirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda MYK’nın çalışma programlarında İTEK’e özel bir önem verilmiş: kamuda özel sektörde çalışan mimarların Oda çalışmalarına katılımlarını ve katkılarını sağlamaya yönelik çalışmaların genel örgütsel sorgulamayı da içeren biçimde “İTEK aracılığıyla, ancak, işyeri kavramının dışına çıkan esnek bir örgütleme ile yapmayı, İTEK çalışmalarının bu yolla canlandırılmasını hedeflemekteyiz” denilmektedir.

Bu amaçlar doğrultusunda 3 toplantı gerçekleştirilmiştir. Birinci buluşma 23-24 Haziran 2007 tarihinde “Çalışma ve Mimarlık Meslek Hukukuna Bakışlar” (Hukuksal Değerlendirme) temasıyla Kocaeli’de, ikinci toplantının 24-25 Kasım 2007 tarihinde “Toplum/Mimarlık ve İstihdam Politikalarına Bakışlar” (Politik Değerlendirme) temasıyla Muğla’da ve son toplantının da 22-23 Mart 2008 tarihinde “Ücretli Çalışanların Mimarlar Odası Örgütlenmesindeki Yeri” (Örgütlenme ve İTEK) temasıyla gerçekleştiğini belirtti. bu toplantılara uzman, yönetici ve danışmanların dışında 17 şubeden 93 kişi katılmıştır.

Bu toplantılar hakkında kısaca bilgi veren Bilgili, asıl amacın giderek işsizleşen ve ücretlileşen kesimin Oda örgütlenmesi içine çekilmesi olduğunu bunun da İTEK örgütlenmesi ile mümkün olacağını belirtti. Bilgili, İzmir’de henüz İşyeri Temsilciliği’nin maalesef yerleşemediğini ve bunun için çalışmalar yapılması gerektiğini vurguladı. Ücretli ve kamuda çalışanların özlük hakları, ücret ve müelliflik durumları gibi pek çok konunun bu toplantılarda tartışılarak çözüm önerileri geliştirilmeye çalışıldığını iletti. Bilgili 2010 yılı içinde bir çalıştay daha düzenleneceğini ve komisyon çalışmalarının da bu kapsamda devam edeceğini bildirdi.



Hasan Topal söz alarak geçmişte Şubemizde işyeri temsilciliğinin olduğunu ancak yeterince verimli bir şekilde yürümediği ve Şubeye eklemlenemediği için devam edemediğini açıkladı. Gerçekten de serbest çalışan üyeler dışındaki üyelerle bir iletişim problemi olduğunu doğruladı.

Bilgili, özellikle üye aidatlarının ücretli çalışanlar için problem teşkil ettiğini, bir üye profili çıkartılarak iletişim için yollar aranması gerektiğini vurgulayarak sözlerini sonlandırdı.

  • Meclisin üçüncü gündem maddesi olan bir diğer komisyonun, Yerel Seçimler öncesinde, hazırlık yapmak üzere kurulmuş olan komisyon çalışmalarının değerlendirilmesine geçildi. Konu hakkında bilgi vermek üzere Meltem Karakoç söz aldı.

Karakoç, dikkat çekmeyi düşündükleri konuları maddeler halinde sıraladı;

    1. Bölgesel ve Kent içi ulaşım

    1. Kentte otopark problemi

    2. Kentte açık, yeşil alan ve parklar yetersizdir,

    3. Yayalaştırılmış alanlara araç giriş-çıkış saatleri tekrar düzenlenmelidir.

    4. Kent içi yollarda kaldırımlar iyileştirilmeli,

    5. Kent temizliği önemli sorunlardan biri olmaya devam etmektedir.

    6. İmar planlarında, kişiye özel uygulamalarla plan değişikleri yapılması engellenmelidir.

    7. Kent merkezinde yüksek yapı yoğunlaşması engellenmelidir.

    8. Eğitim-kültür ve spor faaliyetleri arttırılmalıdır.

    9. Mimarlar Odası’ndan gözlemci olarak Bayındırlık ve İmar Komisyonları’nda yararlanılmalıdır.

    10. Taksi duraklarında iyileştirmeye gidilmelidir.

    11. Oto tamirhaneleri vb. kirlilik yaratan işlevli ticarethaneler kent dışına taşınmalıdır.

    12. Kentin su sorunun çözümüne yönelik bilimsel ve akılcı çözüm önerileri geliştirilmelidir.

    13. Kültürel ve tarihi mirasın parçası olan tarihi yapıların korunması ve kente kazandırılması için yapılan çalışmalar arttırılmalıdır.

Bu konuların komisyon çalışmaları kapsamında detaylandıralacağını dile getiren Karakoç isteyen üyelerimizin katkı koyabileceğini belirterek sözlerini sonlandırdı.

Hasan Topal söz alarak geçmişte sürekli bir plan olması için baskı yaptıklarını şimdi planların yapıldığını bu süreçten sonra yapılan planlara uygun gelişimin sağlanması için baskı kurulması gerektiğini belirterek daha spesifik konulara dikkat çekilmesi gerektiğini vurguladı. Aynı şekilde Temsilciliklerinde bölgelerine dair görüş ve isteklerini Şubeye iletmelerini rica etti. Ancak bu şekilde çalışmanın bütünlük kazanacağını dile getirdi.

  • Mehmet Ağrı, komisyonların çalışmalarına devam edeceklerini belirtti. Bir sonraki toplantı tarihini 2 Aralık 2008 olarak açıklayarak toplantıyı bitirdi.

Yüklə 39,07 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin