Bby 303 belge yönetiMİ sunum özetleri Bilgi Politikası



Yüklə 141,51 Kb.
səhifə1/3
tarix30.04.2018
ölçüsü141,51 Kb.
#49524
  1   2   3

BBY 303 BELGE YÖNETİMİ SUNUM ÖZETLERİ

Bilgi Politikası

Bilgi Politikası; bilginin üretilmesine, yönetilmesine, işaretlenmesine ve kullanılmasına öncülük eden; birbiri ile ilişkili kanun, yönetmelik, yönerge, iç tüzük, kural ve yargı kararları ile uygulamaları düzenleyen politikalar tanımıdır. Ayrıca daha geniş kapsamda bilgi politikasını; şirket, organizasyon, enstitü veya hükümet tarafından, bilgi kaynakları ve bilgi teknolojilerinin hareket planı veya prensiplerinin yönetimini ve bilgi kaynaklarının depolanması, hizmetlerin kullanımının ve değişiminin standartlarının ya da sınırlarının oluşturulması alanındaki politikaları da içeren, program ve strateji geliştirmek için rehberlik sağlayan bir başvuru aracı olarak tanımlanır. Bilgi Politikasının temel amacı; ülkede var olan üretilen ve üretilecek olan bilgi ve belgenin sosyo-ekonomik ve bilimsel açıdan rasyonel bir biçimde kullanılması için uygun zemini hazırlamaktır. Bilgi politikasının oluşturulmasının öncelikli şartı ise; o ülkeye ait bilgiye yönelik düzenlemelerin yapılmasıdır. Bilgi Politikalarının oluşması için bilgi altyapısına ihtiyaç vardır, altyapısı oluşan bilginin politikasının da oluşabilmesi için olmazsa olmaz bazı unsurları vardır. Bilgi politikasının unsurları şunlardır; Bilgi kullanıcıları, bilgi mevzuatı, bilgi ile ilgili insan gücü, bilgi teknolojileri, bilginin maliyeti, bilgi ile ilgili örgütlenme ve organizasyondur.


Kalkınma Planları, Bilgi Politikaları İle İlişkisi ve Bu Kapsamda Belge Yönetimi Çalışmalarına Dönük Koşullar
Kalkınma Planlaması; hükümetlerin gelecek ihtiyaçları ve kalkınma, gelişme, diğer gelişmiş ülkelere yetişmek için geleceği görme ve hazırlama girişimidir. Dolayısıyla bu kavram, ulusal kalkınma yönetiminde bir örgüt türü, bir süreç ve bir yönetim işlevi olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca Kalkınma Planlamasını; genel yol olarak bütüncül, kamu kesimi için buyurucu, özel kesim için yol gösterici politikaları izlemiş planların tamamı olarak da belirtebiliriz. Ülkemizde Kalkınma Planlaması için DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) görevlendirilmiştir. DPT’nin temel görevi olan kalkınma planlaması ile ilgili çalışmaları; Kalkınma planlarının hazırlanması, Yıllık programların hazırlanması, Yatırım programının hazırlanması olarak 3 başlık altında toplanmıştır.

Bilgi, büyümenin ve kalkınmanın kaynağıdır. Kısaca özetleyecek olursak, kalkınma planlaması-bilgi ilişkisinin üç boyutlu olduğu görebiliriz: 1) Bilgi, kalkınma planlaması ürünüdür. Kalkınma planlaması faaliyetleri sonucunda çeşitli bilgi ve bilgi kaynakları oluşmakta ve birikmektedir. Ayrıca, söz konusu faaliyetlerle ilgili görüşler ve yapılan bilimsel araştırmalar da bulunmaktadır. Bunlar kalkınma yazınının bir parçasıdır. 2) Bilgi, kalkınma planlaması aracıdır. Kalkınma planlaması, bilgi alanında ve bilgi alış verişi ile gerçekleştirilen bir faaliyettir. Dolayısıyla bilgi, kalkınma planlaması aracı olarak kullanılmaktadır. 3) Bilgi, kalkınma planlaması etkenidir. Kalkınma planlamasının karar aşamasında, kalkınma politikalarının saptanmasında, bilgi etken olarak kullanılır. Çünkü, bir değer yaratmak, bir değişim gerçekleştirmek üzere bilgiden yararlanılır. Dolayısıyla bu aşamada bilgi etken olma işlevi taşımaktadır. Belge Yönetimine dönük çalışmalara baktığımızda, 1960 sonrasında, kamu idaresini ve idari yöntemleri yeniden düzenlemeye yönelik Türk Kamu Yöntemi içerisinde çeşitli birimlerin geniş ya da dar ölçekli araştırma projeleri başlattıklarını görürüz. Bu çalışmalar içerisinde; MEHTAP, İYD, KAYA projeleri ve projelerin sonunda oluşturulan raporlar, DPT VE TODAİE gibi kurumların desteğiyle gerçekleştirilirken irili ufaklı araştırmalar bulunur. MEHTAP Raporu: TODAİE VE DPT'nin 1962 yılında başlatılmış. Raporda özellikle, kamu idaresi içerisinde hiyerarşik yapılanma, kurumlar arası ve kurum içi koordinasyon ve planlama çalışmaları, bilimsel araştırma çalışmaları, kurumsal görevlerin analizi, personel rejimi vb. gibi başlıklar ön planda yer alıyor. KAYA Raporu ise; 1988-90 yılları arasında DPT bünyesinde oluşturulan Sosyal Planlama Başkanlığı'nca gerçekleştirilmiştir. Türk Kamu Yönetimi'nde o güne kadar yürütülen proje ve raporların uygulamaya ne ölçüde yansıdığını tespit etmek, eksiklikleri belirleyerek bu eksikliklerin giderilmesine yönelik çözüm önerileri üretmek amacıyla gerçekleştirilen bir projedir.



AB’ de Bilgi Politikaları Yönelişi ve Türkiye’de ki Koşullarla Karşılaştırılması Avrupa Birliği, Bilgi Politikası yerine Bilgi Toplumu kavramını kullanmaktadır ve AB’de bilgi toplumunun gelişmesinde üç düzeyde politika vardır; >Endüstriyel düzeyde, hem giderek önem kazanan küresel pazarda rekabet edebilen, hem de Avrupa'da doğan talebi karşılayan etkin enformasyon endüstrilerinin yaratılması, >Kurumsal düzeyde, kamu ve özel sektör kurumlarında, üretkenliği artırmak, etkinliği ve rekabet gücü düzeyini yükseltmek için enformasyonu kaynak olarak kullanmaya elverişli bir kültür oluşturulması, >Son olarak, toplumsal düzeyde, halkın, yurttaş, tüketici ve demokratik sürecin katılımcıları olarak, enformasyonu yapıcı bir biçimde kullanabilmeleri için enformasyon-yoğun bir toplumsal sistem geliştirilmesi. Bir ülkede bilgi politikasından söz edebilmek için o ülkede bilgi üretiminin aktif olması gerekir. Gelişmiş ülkelerinde GSYH’nın en az %1’inin bilimsel araştırmalara harcanması ve ekonomik olarak faal nüfusun her 10.000 kişiden en az 15’inin bilimsel araştırmalarda bulunması gerekmektedir. AB ülkelerinin GSYH’sının yatırımlarına bakıldığında ortalama oran %2.3 oranındayken Türkiye’de bu oran %0.4 tür ve AB ülkelerinde yaklaşık olarak her 10 bin kişiden 34’ü bilimsel araştırmalarda bulunurken Türkiye’de bu oran 6 kişidir. AB ülkeler bir yandan, kendi ülkelerinde üretilen bilgileri denetim altına alıp bunları başka ülkelere pazarlamakta, bir yandan başka ülkelerde üretilen bilgilere erişmek için gerekli çalışmaları yapmaktadırlar. AB ülkelerinde, devletin ulusal bilgi politikasının saptanması ve uygulanmasında etkin bir rolü bulunmaktadır.

İLETİŞİM TÜR VE ÖZELLİKLERİ, YÖNTEMLERİ, YAZILI İLETİŞİM

İLETİŞİM:

İletilen bilginin hem gönderimi hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir.



İLETİŞİM TÜRLERİ ve YÖNTEMLERİ

  1. SÖZLÜ İLETİŞİM

  2. SÖZSÜZ İLETİŞİM

  3. YAZILI İLETİŞİM

  4. ELEKTRONİK İLETİŞİM

İLETİŞİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ

  1. İletişim insan davranışlarının bir ürünüdür.

  2. İletişim dinamik bir olgudur.

  3. İletişim belirli kalıplara bağlıdır.

  4. İletişimde ilk dakika önemlidir.

YAZIŞMA USUL ve TEKNİKLERİ

Kurum ve kuruluşlarda etkin yönetimi gerçekleştirmek için yazılı iletişimin belirli kurallar çerçevesinde gerçekleşmesi ve iletişimin ürünü olan belgelerin de belirli standartlarda üretilmesi gerekir. Bu nedenle kamu kurum ve kurulusların uygulamakla yükümlü oldukları “Resmi Yazısma Kuralları” (Resmi Yazısmalarda Uygulanacak Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik. T.C. Resmi Gazete, 02.12.2004; sayı: 25658)belirlenmiştir. Ayrıca etkin iletişim için Yazışma Kodları (13.08.1991 tarihli ve 1991/17 sayılı Genelge ile uygulamaya konulan “Haberleşme Kodları”) belirlenmiştir. Resmi yazışmalarda bulunması gereken her bir unsurun önemi vardır ve bunların belgenin üretimi sırasında belge üzerine yazılması gerekir. Yazılı iletisim kurallarınauyulması, kurum ve kuruluslarda belge yönetim uygulamalarının ilk adımını olusturmaktadır. Bu kurallar üretilen belgenin aidiyetini belirten, belgeye resmi nitelik kazandıran, kanıtsal değer katan, etkin yazılı iletişimi sağlayan unsurları içermektedir. Eksik oluşturulan bir belge; hem yönetim eyleminin aksamasına, hem de yapılan isin resmi niteliğinin kaybolmasına neden olmaktadır. Ayrıca teknolojik gelismeler, yazısmalarda elektronik boyutu gündeme getirmiştir. Bu çerçevede kurum ve kuruluşlarda gelecek, e-yazışmalarda kendini gösterecektir. Geleneksel anlamda yazışmalarını yönetemeyen bir kurumun, e-yazısmaları gerçeklestirmesi ise mümkün değildir. Kurumlar bu bağlamda yeni bir yapılanmaya gitmek zorundadır. Bu ve bunun gibi nedenle bir kurumda yazısmalar belirli bir sistem içersisinde yapılandırılmalıdır.



"RESMÎ YAZIŞMALARDA UYGULANACAK ESAS VE USULLER HAKKINDA YÖNETMELİK"

http://mevzuat.meb.gov.tr/html/25658_0.html linkinde incelenebilir.

DOSYALAMA SİSTEMLERİ ve STANDART DOSYA PLANI

Etkin bir belge yönetimi için en basta gelen temel unsur, kurumların üretmiş olduğu belgelerin düzenlenmesini sağlayacak “Kurumsal Dosyalama Sistemine” sahip olmalarıdır. Bir kurum için dosyalama sistemi olusturulması, kurumun bütün olarak ele alınmasını is ve islemlerinin analiz edilmesini ve bu isleme süreklilik kazandırılmasını gerektirmektedir. Yani her bir kurum için üretilen belgelerin saklanması ve tekrar erisim için dosyalama sisteminin olusturulması ve yönetilmesi kaçınılmazdır.



ÜLKEMİZDE YAZIŞMALARA YÖNELİK DÜZENLEME ve UYGULAMA

Ülkemizde yazışmalar konusunda yapılan çalışmalar, doğrudan ve dolaylı çalışmalar olmak üzere iki grup altında ele alınabilir. Bütün kurum ve kuruluşlarda uygulanmak üzere Başbakanlık tarafından yazışma kurallarının belirlendiği genelgeler ve Türk Standartları Enstitüsünün hazırlamış olduğu standartlar, yazışmalarla doğrudan ilgili çalışmalar olarak değerlendirilebilir.



  • Türk Standartları Enstitüsü tarafından yazışmalar konusunda hazırlanan standartlara genel olarak bakıldığında, yazılı iletişimde kullanılan kağıt, zarf ve dosyalardan, yazım sırasında kullanılan yöntemlere kadar bir çok araç-gereç ve tekniklerin standartlar içinde değerlendirildiği görülmektedir.

  • Ancak hazırlanmış olan standartlar yürürlüğe giren Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun ve henüz yürürlüğe konmamış olan Elektronik İmza Kanun'unun ihtiyaçlarını karşılamamaktadır. Bu nedenle ülkemizde söz konusu kanunlara göre kurumsal yazılı belge anlayışını daha sistemli bir yapıya dönüştürecek ve elektronik ortamlara cevap verebilecek standartların hazırlanması gerekmektedir.

  • Ülkemizde teknolojik gelişmelerle birlikte yazışma üretim ortamı ve gereçlerinde yaşanan yenilikler, yasal düzenlemeler, kurumsal uygulamalar ve standartlara aynı oranda yansımamaktadır. Elektronik ortamlarda yapılan yazışmaların kamu kurum ve kuruluşlarında kullanılması amacıyla Elektronik İmza Yasası hazırlanmıştır, ancak nitelikli personel, elektronik sertifika sağlayıcılar ve donanım altyapısı gibi önemli gereksinimler karşılanamamaktadır.

Belge Yönetiminde Belgelerin Saklama Planları, Ülkemizde Saklama Planlarının Uygulanmasını Etkileyen Koşullar ve Devlet Arşiv Hizmetleri Hakkında Yönetmelik’ in özeti

Belge yönetimi nedir?

Belge yönetimi: “belgelerin üretimi, organizasyonu, korunması, kullanımı, erişimi ve düzenlenmesinde ekonomi ve verimlilik sağlamak için oluşturulan bir programın uygulanmasıdır.



Belgenin yaşam döngüsü nedir?

Kurum Belge Saklama Planları’nın hazırlanması ve uygulanmasını içeren saklama planıdır kurumlarda belgelerin alıkonması ,değerlendirme, ayıklama ve imha işlemlerinin yapılmasını sağlar..Böylece kurumlarda belge serileri gereksiz yere saklanmaz ya da bilinçsizce imha edilmez.Belgenin yaşam döngüsü aşağıdaki işlemleri kapsamaktadır.Belge üretimi ve sağlama,Belge kullanımı ve yayımı,Dosyalama ve saklama,Ayıklama imha ve transfer,Arşivlerde düzenlemedir.



Saklama planı nedir?

Saklama planı evrakların kurumlarda ne kadar sürelerle saklanması gerektiğini gösteren yönetmeliklerin genel adıdır. Saklama planları, tüm evrakı ve üretim aşamasından imha veya tarihi arşive devir aşamasına kadar izlenen işlemlerin tümünü ele almaktadır.



Belge yönetimin kurumlara sağladığı avantajlar

İşleri düzenli, hızlı, verimli ve sorumluluk içinde yürütmek, Hizmetleri tutarlı ve eşit olarak dağıtmak,Kurumun politikalarını, kararlarını ve sorunlarını hissedarlara belgelemek,Kurumun yasal gerekliliklerini ve hesaplarının denetimini karşılamak,Davalara karsı kendini korumak,Mali ve etik sorumluluk davranışını yerleştirmek,Çalışanların, müşterilerin ve diğer hissedarların hakları kadar şirketin haklarını da korumak,Acil bir durum ya da felaket anında işlemlerin sürekliliğini sağlamak,Kurumsal hafızayı korumak ve sürdürmek maktadır.


Yönetimiyle ilgili yasal düzenlemeler nelerdir ?

Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün (1996)ayıklama ve imha komisyonlarına

ait çalışma rehberi,1988’de Devlet Arşiv Hizmetleri Hakkında Yönetmelik, 2001’de Devlet

Arşiv Hizmetleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik yapılmasına dair yönetmelik, 2005Başbakanlıkça geliştirilen Standart Dosya Planı,1998 Ayıklama ve İmha İşlerine Yönelik Genelge,2003 Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, 2004 Elektronik İmza Kanunu,2004Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik,2007Elektronik Belge Yönetimi Sistem Kriterleri Referans Modeli.



Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ne iş yapar?

Milli arşiv politikasını belirlemek ve uygulamak için devleti ve milleti ilgilendiren belgeleri toplayıp değerlendirerek saklar ve arşivlerle ilgili her türlü ekipmanları oluşturur.Bu etkinliklerin sonucu olarak;Bakanlıklar arası işbirliğini sağlar,Hükümetin siyasetini yürütebilmesini gözetir,Devlet teşkilatının düzenli bir şekilde işlemesini sağlar ve Anayasanın başbakana verilen görevlerini yerine getirebilmesi için başbakanlık teşkilatının kurulmasına teşkilat ve görevlerine ait esasları düzenler.



Belge ayıklama ve imha uygulamaları: ayıklama ve imhada izlenecek yollar. yasal koşullar 3473 sayılı kanun, devlet arşiv hizmetleri hakkında yönetmelik, ile kurumsal uygulamalar çerçevesinde ayıklama çalışmaları: herhangi bir kuruma yönelik belge ayıklama uygulamalarının değerlendirilmesi.

Arşiv malzemesi; kurum ve kuruluşların gördükleri hizmetler neticesinde meydana getirdikleri ve saklanması, tarihi, hukuki, idari ve çeşitli bakımlardan herhangi bir konuyu aydınlatmaya, birtakım hakları belgelemeye ve korumaya yarayan her türlü yazılı evrak, defter, resim, plan, harita gibi belge ve materyallerin bütünüdür.

Ayıklama: Arşiv malzemesi ile, cari işlemleri devresinde bir değere sahip olduğu halde, hukuki kıymetini ve bir delil olma vasfını kaybetmiş, ileride kullanılmasına ve muhafazasına lüzum görülmeyen her türlü malzemenin birbirinden ayırımı ile ileride arşiv malzemesi vasfını kazanacak olan arşivlik malzemenin tespiti işlemini,

İmha: İleride kullanılmasına ve muhafazasına lüzum görülmeyen, arşiv malzemesi ve arşivlik malzeme dışında kalan hukuki kıymetini ve bir delil olma vasfını kaybetmiş malzemenin ayrılarak, yönetmelikte belirtilecek usul ve esaslara göre imhası işlemini, ifade eder.

İmha Edilecek Malzeme

1) Şekli ne olursa olsun, her çeşit tekit yazıları,

2) Elle, daktilo ile veya bir başka teknikle yazılmış her çeşit müsveddeler,

3) Resmî veya özel her çeşit zarflar (Tarihî değeri olanlar hariç),

4) Adlî ve idari yargı organları ile PTT ve diğer resmî kuruluşlardan gelen ve genellikle bir ihbar mahiyetinde bulunan alındı, tebliğ ve benzeri her çeşit kağıtlar, PTT'ye zimmet karşılığında verilen evrakın (koli, tel, adî ve taahhütlü zarf ve benzeri) kayıt edildiği zimmet defterleri ve havale fişleri,

5) Bilgi toplamak amacıyla yapılan ve kesin sonucu alınan yazışmalardan geriye kalanlar (anket soru kâğıtları, istatistik formları, çeşitli cetvel ve listeler, bunlara ait yazışmalar ve benzeri gibi hazırlık dokümanları),

6) İşlemi tamamlanmış bütçe teklif yazılarının fazla kopyaları,

7) Çalışma raporlarının fazla kopyaları,

8) Yanlış havale ve sevk sebebiyle, ilgili evrak için yapılan her türlü yazışmalar,

9) İsimsiz, imzasız ve adresi bulunmayan dilekçe, ihbar ve şikâyetler,

10) Görev talepleri ve cevap yazıları, işleme konmamış (hıfzedilmiş) başvurular ve yazılar,

11) Daireler arası müteferrik yazışmalar, vatandaşlarla olan müteferrik yazışmalar,

12) Vatandaşlardan gelen istek, teklif, teşekkür yazıları ve cevapları,

13) Davetiyeler, bayram tebrikleri ve benzerleri,

14) İstifade edilmesi, onarılması ve yeniden yerine konması mümkün olmayan evrak ve benzerleri,

15) Her türlü cari işlemlerde aktüalitesini kaybetmiş olup, değersiz oldukları takdir edilenler ile,



İmhasına mükellefler bünyesinde kurulacak “Ayıklama ve İmha Komisyonları”nca karar verilir.

İmha Edilecek Malzemenin Ayıklanması

İmha edilecek malzeme iğne, raptiye, tel gibi madeni kısımlarından ve karbon kağıtlarından ayıklanır. Kullanma imkanı bulunan klâsör ve dosyalar ayrılır.



İmha listeleri ve Tutanaklarının Saklanması ve Denetleme

İkişer nüsha olarak hazırlanan imha listeleri ve tutanakları, bunlarla ilgili yazışma ve onaylar, aidiyetleri göz önünde bulundurularak gruplandırılır. Bu nüshalardan birincisi birim, ikincisi kurum arşivinde muhafaza edilir. Listeler, denetime hazır vaziyette 10 yıl



KÜLTÜREL MİRASIN DİJİTALLEŞTİRİLMESİ VE YÖNETİMİ:

Kültürel miras

Anıtlar, mozaikler, giyim eşyaları gibi ürünler somut kültür olarak nitelendirilirken, manevi olarak değerlendirilen, masallar, deyimler, el sanatları gibi ürünler de somut olmayan kültürel miras öğeleri olarak tanımlanmaktadır.



Dijitalleştirme

Kâğıt belge, fotoğraf ya da grafik malzemeler gibi fiziksel ya da analog materyallerin elektronik ortama ya da elektronik ortamda depolanan görüntülere/ imajlara dönüştürülmesi işlemidir. Başlıca amacı, ulusal, kültürel mirasın kayıt altına alınması, korunması ve bu mirasa çoklu erişimin sağlanmasıdır. Dijitalleştirmede birçok uluslararası çalışmalar vardır. Bunlardan en önemlisi Europeana Projesi( Avrupa Dijital Kütüphanesi )dir.  Avrupa’nın yalnızca çevrimiçi kütüphanesi olarak değil, müze ve arşivi olarak da değerlendirilebilecek olan Europeana Projesi, Avrupa’nın kültürel ve bilimsel mirasına Internet üzerinden erişimi  amaçlamaktadır. Türkiye bunu da Access ıt projesi ile sağlayacaktır. Europeana metin, görüntü içerik sağlamakla birlikte Avrupa kültürünün araştırılmasına ve erişimine olanak sağlar. Europeana’da sağlanan materyal türleri; resim belgeleri, metin belgeleri, ses kayıtları ve video kayıtlarıdır.



Kültürel Mirasın Dijitalleştirilmesinde Halk Kütüphaneleri

Halk kütüphanelerinin öncelikli amacı yerel bir bellek oluşturmaktır. Bu amacın gerçekleştirilebilmesi için somut olmayan kültürel miras öğelerinin dijitalleştirilerek hizmete sunulması gerekir. Dijital çoklu ortam bilgisayar donanımıyla aktarılan metin, grafik, ses, animasyon ve videonun birleşimidir. E-kitaplar, e-dergiler, müzik, film vb. kaynaklar doğrudan kütüphaneyi ziyaret etmeden kullanıcının bilgisayarına ulaştırılabilecek hale gelir. Kütüphaneler günümüzde sadece fiziksel mekânlar değil, kullanıcıların çalışma ortamlarına ve sosyal ağlara gömülmüş sentezlenmiş, uzmanlaşmış ve mobil bilgi hizmetleri sunan sanal ortamlardır.



Müzelerde Dijitalizasyon

İzleyicilere direk erişim sağlayan arşiv veya müze, internet üzerinden dijital sergiyi kullanırken kendilerine birçok avantaj sağlayan web 2.0 ‘den yararlanır. İlgili konuda uzmanlaşmış kişiler ile izleyiciler arasındaki bağlantı, arşive ya da müzeye ziyaret için harcanan zamandan çok daha kısa bir sürede chat, blog ve geri dönüt forumları yoluyla gerçekleştirilmiş olur. Europeananın da müzelere bazı katkıları vardır. Bunlardan bazıları: müzelerin koleksiyon bilgilerinin dijitalleştirilmesini teşvik eder, koleksiyon bilgilerinin  nasıl dijitalleştirilmesi konusunda eğitim verir, bilgilerin ne şekilde dijitalleştirilmesi konusunda kılavuzluk eder ve müzelerin Avrupa kültür belleğinde temsilini temin etmektedir.

Yıllar içerisinde yaygınlaşması ve büyümesi öngörülen Europeana portalına müzeler adına katılım, ilk olarak Ankara Medeniyetler Müzesi ve Ankara Etnografya Müzesinde halen kullanılmakta olan e-müze veri tabanı kullanılarak gerçekleştirilecektir.

Arşivlerde Dijitalleştirme

Günümüzde bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızlı gelişimi kullanıcıların doğru bilgi ve belgeye en kısa zamanda, en doğru biçimde, istenilen formatta ve kolay bir şekilde erişebilmeleri için yeterli olgunluk seviyesindedir. Arşivlerimiz bu amaçla artık DİJİTAL ARŞİVLEME yöntemlerini kullanmaya başlamışlardır. Arşivler giderek sözlü tarih, veritabanları, fotoğraf ve sayısallaştırılmış dökümanları internete aktarmaktadır. Dijital video/ses arşivi, sözlü tarih arşivi, doküman arşivi ve fotografik koleksiyon kullanabilir ve bunları dijital bir sergiye bir linkle bağlayabilirler. Arşivleme uygulamalarına göre bir belgenin dijital ortamda da arşiv niteliği taşıyabilmesinin ilk koşulu olarak orijinal boyutlarında dijital ortama aktarılması önerilir. Bundan amaç en az kayıpla belgeyi dijital ortama alabilmektir.



KÜLTÜREL MİRAS NEDİR?

Kültürel miras, kuşaktan kuşağa aktarılan, tüm kültürlere ve insanlığa ait sanatsal ya da sembolik maddesel simgelerdir. Bir toplumun kültürel mirası onun yaşayan tüm kültürünün belleğidir (UNESCO, 1989).



Kültürel mirasın dijitalleştirilmesinde farklı kurumlarda çalışmalar yürütülmektedir; Bu kurumlardan bazıları; Halk kütüphaneleri, Müzeler, Milli kütüphaneler, Bazı Üniversite Kütüphaneleri
DİJİTALLEŞTİRME VE HALK KÜTÜPHANELERİ

Halk kütüphaneleri, kültürel mirasa erişim sağlamak için diğer aracı kurumlar ve yerel örgütlerle yürütülen ortak çalışmalarda, yerel yönetim adına bu alanda liderlik edebilecek becerilere sahip olduklarını kanıtlayabilirler. Dijitalleştirme çalışmaları için kullanılan programlar bakımından halk kütüphaneleri arasında önemli farklılıklar vardır. Bazı halk kütüphaneleri çok karmaşık dijitalleştirme programları kullanırken bazılarının bu alanda hiç tecrübesi bulunmamaktadır. Bu noktada halk kütüphaneleri arasında gerçekleştirilecek ortak çalışmaların önemi artmaktadır


ACCESS-IT PROJESİ

Türkiye, Avrupa’nın kültürel ve bilimsel mirasına Internet üzerinden erişimi amaçlayan Avrupa Dijital Kültür Kütüphanesi Europeana’ya katılımı Access-IT projesi vasıtasıyla sağlayacaktır. Bu poje 1 Mayıs 2009 tarihinde başlamıştır.

Access-IT Türk Takımı dijitalleştirme ve dijital içerik yönetimi üzerine Moodle tabanlı bir uzaktan eğitim programı geliştirmiştir.
Ülkemizde kütüphane, arşiv ve müzelerde çalışan 590 kişiye ( 150 tanesi müzeci ) uzaktan eğitim verilecek ve eğitimi başarıyla tamamlayanlara AB onaylı ve Hacettepe Üniversitesi imzalı sertifika verilecektir.

KENT MÜZELERİ (MERMORY ORGANIZATIONS)

Kent hakkında bilgi almak isteyenlerin bilgilendirilmesi amacıyla inşa edilen dijital bir müze ve bilgi merkezidir.



Kent müzelerinin kuruluş amacı; Binlerce yıllık geçmişleri ve üzerinde yaşadığımız toprakların ve kültürel birikimin taşıyıcısı olan kentlerimizin, bu uygarlıklardan kendi payına düşen mirası, modern müzecilik anlayışları doğrultusunda, teknolojinin imkanlarından da yararlanarak bugünkü kuşaklara taşıyabilmektir.
TÜRKİYE EL YAZMALARI ve SÜRELİ YAYINLAR

Ülkemizin Milli Kütüphanesinde de 26.700 cilt el yazması eser ve Eski Harfli Türkçe Süreli Yayınlar mevcuttur.

Kültür mirasımızı zarar görmeden sağlıklı bir şekilde koruyarak gelecek kuşaklara aktarmak ve Internet aracılığıyla yurt içi ve yurt dışından araştırmacıların hizmetine sunmak amacıyla el yazması eserler ve süreli yayınlar dijital ortama aktarılmaya başlanmıştır.

KİTAP DIŞI MATERYALLER: Bu şubede yer alan bölümler; taş plak ve plastik plak bölümü, afiş, figür, gravür, tezhip bölümü okuyucu salonu, diploma, senet takvim bölümü ve tablo bölümüdür.



ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ VE YAZMA ESERLER PROJESİ

Yazma eserler, bir milletin medeniyet mirasının korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması gereken en değerli kültür varlıklarındandır. Kültürümüzü ve medeniyetimizin hafızası sayılan ve tarihe tanıklık eden bu belgelerin fiziksel olarak korunması kadar, gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması da son derece önem taşınmaktadır.

İnsanlığın önemli bir kültür mirası olma özellikleri yanında Türk ve yabancı insanlarının araştırma ve çalışmalarında yüzyıllar öncesine ait çok önemli ve değerli bilgilerin ter aldığı bu eserlerin gün ışığına çıkması son derece gereklidir. Bu bağlamda, Fakülte kütüphanesindeki son derece değerli yazma eserlerin kimliklenip hizmete sunulmasını gerçekleştirmek amacıyla “Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi kütüphanesi yazmaların kataloglama ve bilgisayar ortamına aktarma projesi” adı altında bir proje oluşturulmuştur ve bugün proje amacına ulaşmış ve yazmalar dijital ortama aktarılmıştır.


Yüklə 141,51 Kb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin