ŞİİR BİLGİSİ
ÖLÇÜ
-
Hece Ölçüsü: Dizelerdeki hecelerin sayı olarak eşitliğine dayanır. 7’li, 8’li, 11’li hece ölçüsü gibi çeşitleri vardır.
(7’li
hece ölçüsü demek, her dizenin yedi heceden oluşması demektir.)
-
Serbest Ölçü: Hece ölçüsüne ya da aruz ölçüsüne bağlı kalmadan yazılan şiirlere serbest ölçüyle yazılmış şiir diyoruz. Serbest ölçüde, dizeler oluşturulurken herhangi bir kural aranmaz. O. Veli KANIK’ın “Anlatamıyorum” adlı şiiri, bu ölçüye en güzel örnektir.
KAFİYE (UYAK)
Dize sonlarındaki ses benzerliğine kafiye denir.
*Kafiye, kelime kök ya da gövdesinden başlayarak bulunur.
*Kafiyeden sonra redif bulunur.
*Her dize sonunda, redif bulunacak diye bir kural yoktur.
REDİF
Dize sonlarında, kafiyeli seslerden sonra gelen; yazılışları, okunuşları ve görevleri aynı olan eklere veya kelimelere
redif denir.
O çay ağır akar yorgun mu bilmem? yorgun mu bilmem
Mehtâbı hasta mı, solgun
mu bilmem? solg
un mu bilmem
Yaslı gelin gibi mahzun
mu bilmem? mahz
un mu bilmem
Yüce dağ başında siyah tül vardır.
Un’lar Redif
Tam Kafiye
KAFİYE TÜRLERİ
a) Yarım Kafiye: Dize sonlarındaki tek ses benzerliğine
yarım kafiye denir.
Benim çektiğimi kimler çeker çe
k er
“k” sesi yarım kafiye
Gözlerim kanlı yaşlar döker dö
k er
“-er” ekleri rediftir.
b) Tam Kafiye: Dize sonlarındaki
iki ses benzerliğine tam kafiye denir.
Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden s
er den
“er” sesleri tam kafiye
Senin de destanını okuyalım ezberden ezb
er den
“-den” eki rediftir.
c) Zengin Kafiye: Dize sonlarındaki üç ya da daha çok ses benzerliğine
zengin kafiye denir.
Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk yolcu
luk “luk” sesleri tam kafiye
Soğuk bir mart sabahı buz tutuyor her soluk so
luk Redif yoktur.
d) Cinaslı Kafiye: Dize sonlarında yazılışları aynı, anlamları farklı olan kelimelerin (eş-sesli) oluşturduğu ses benzerliklerine
cinaslı kafiye denir.
Kalem böyle çalınmış yazıma yaz: Alın yazısı (kader)
Yazım kışa uymaz, kışım yazıma yaz: Bir mevsim adı
e) Tunç Kafiye: Dize sonundaki bir sesin, diğer bir dizenin sonundaki kelimenin içinde aynen yer almasıdır.
Çınla ey coşkun deniz, kayalıklarda çınla!
Sar bütün kumsalları, o dolaşık saçınla!
KAFİYE DÜZENİ
Kafiyelerin diziliş özelliklerine
kafiye düzeni denir. Dört çeşit kafiye düzeni vardır.
a) Düz Kafiye: b) Çapraz Kafiye: c) Sarma (Sarmal) Kafiye: d) Mani Tipi Kafiye:
----------- a ------------ a ------------ a ------------- a
----------- a ------------ b ------------ b ------------- a
----------- b (a) ------------- a ------------ b ------------- b
----------- b ------------- b ------------ a ------------- a
ŞİİR TÜRLERİ
a) Lirik Şiir: Duygu ve düşüncelerin hayaller ile zenginleştirilip coşkulu olarak anlatıldığı şiir türüdür. Ayrılık, aşk, hasret,
üzüntü gibi ortak duygular, bu şiir türünde işlenir.
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda?
Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma,
Ellerinizle? Orhan Veli
b) Didaktik Şiir: Öğretme amacı güden; bilim, sanat, din, ahlâk, felsefe gibi değişik alanlara özgü bilgiler veren şiirlerdir.
Adımız miskindir bizim,
Düşmanımız kindir bizim,
Biz kimseye kin gütmeyiz,
Kamu âlem birdir bize. Yunus Emre
c)Pastoral Şiir: Kır ve çoban yaşantısını anlatan, doğa güzelliklerini dile getiren şiirlerdir.
Tam otların sarardığı zamanlar,
Yere yüzükoyun uzanıyorum.
Toprakta bir telâş, bir telâş …
Karıncalar öteden beri dostum,
Ellerime hanım böcekleri konuyor,
Ne şeker şey onlar!
-Uç böcek, uç diyorum;
Uçuyorlar. Behçet Necatigil
d)Epik Şiir: Bir milletin hayatını derinden etkileyen kahramanlık, savaş, göç vb. toplumsal ve tarihsel olayları olağanüstü özelliklerle anlatan manzum eserlere
epik şiir denir.
Koşun at çatlasın kuvvet bacakta,
Keyif günü değil köşe bucakta,
Haydi savaş gerek kelle kucakta,
Mevlâ’nın aşkına çalın kılıncı. Köroğlu
d)Satirik Şiir: Toplumun veya tek tek insanların yanlış davranış ve eğilimlerini, toplum yaşantısındaki aksaklıkları yeren (eleştiren, kötüleyen) şiirlerdir. Bu şiirler genellikle alay edici dil özelliğiyle yazılır.
Adalet kalmadı, hep zulüm doldu,
Geçti şu baharın gülleri soldu,
Dünyanın gidişi acayip oldu,
Koyun belli değil kurt belli değil. Ruhsati
ŞİİRDE TEMA
Bir şiirde sanatçının işlemiş olduğu konuyu ele alış tarzı ve vermek istediği mesaja
“tema” denir.
Düzyazıdaki konuya karşılık, şiirde tema vardır.
Uçun kuşlar, uçun doğduğum yere;
Şimdi dağlarında mor sümbül vardır.
Ormanlar koynunda bir serin dere
Dikenler içinde sarı gül vardır.
(Buradaki şiirde tema olarak “memleket özlemi” ni görmekteyiz. Çünkü şair daha ilk dizede gurbette olduğunu “Uçun kuşlar, uçun doğduğum yere” diyerek belirtiyor.
SÖZ VE ANLAM SANATLARI
Benzetme:
Aralarında ortak özellik bulunan iki kavramdan zayıf olanın, güçlü olana benzetilmesidir.
Yanakları elma gibi kıpkırmızı olmuştu.
Benzeyen Kendisine benzetilen Benzetme edatı Benzetme yönü
Kişileştirme-Konuşturma :
Cansız varlıklara, bitki ve hayvanlara insan özelliği kazandırmaya kişileştirme adı verilir.
Sonbahar, son şarkısını söylüyor.
Dağlar beyaz önlüklerini giymiş.
Bir kuş ötecek şimdi…
Havada bir durgunluk
Mermeriyle konuşan açık kalmış bir musluk
Beyaz çiçeklerini tek tük düşüren kiraz.
(Bu şiir parçasında; sonbaharın şarkı söylemesinde, dağların beyaz önlük giymesinde, musluğun mermerle konuşmasında kişileştirme vardır.)
Abartma (Mübâlağa):
Bir varlığın ya da bir olayın olduğundan daha yüksek ya da daha aşağı gösterilmesidir.
Sabaha kadar gözümü kırpmadan ders çalıştım. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer.
Dokundurma-İğneleme:
Bir sözün ya da sözcüğün, karşıt anlamını vurgulamak amacıyla kullanılmasıdır.
O kadar yiğit bir insan ki çıtırtıdan bile ürkerdi.
Tezat:
Zıt anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılmasıdır.
Ağlarım hatıra geldikçe gülüşmelerimiz. Yaşamak zevki nedir bilmez ölümden korkan.
Bilmezlikten Gelme:
Bir gerçek bilindiği halde bilmezlikten gelme sanatıdır.
Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz?