Lütfen biraz tutarlilik!
Baskin Oran
Iki sey söylüyorlar:
1) “Tek tarafli konferans toplamak istediniz”. Oysa insan bunu en az iki sebepten söylemeye utanirdi:
a) Önce, 1915’i gizlediler. Sonra ASALA cinayetleri olayi mecburen gündeme getirince, üniversitelerde hâlâ süren konferanslar toplayip, “Olmamistir, yalandir” dediler. Farkli ses sahiplerini yanastirmadilar.
Böyle tek tarafli insanlarin, davet tek tarafli olsaydi bile konusmaya asla haklari yoktu.
b) Kaldi ki, Konferans asla tek tarafli degildi. Disladigi tek sey, iki asiri kanatti: i) Resmî ideoloji; ii) Diaspora. Yani, iki tarafin radikal milliyetçileri.
Bildiri vermeye, yalnizca, inkârciligi prensip edinmemis Türkiyeli bilim adamlari çagrildi. Gerçek bir yelpazeydi. Herkes farkli bisey söyleyecekti. Örnegin bendeniz, “Tabu’nun Kökenleri” bildirimde tam bir milli utanç olan 1915’e “jenosit” demenin hukuksal, tarihsel, felsefi, sosyo-psikolojik açilardan niçin yanlis oldugunu da anlatacaktim.
2) “Siz bu konferansin engellenmesini kinayacaginiza, jenosit olmamistir diyenlerin yurt disinda tutuklanmasini kinayin”. Oysa insan bunu da en azindan iki sebepten söylemeye utanirdi:
a) Tutuklama yalan. Mevcut hukuklarina göre, bu ülkelerde 1915 tartismalariyla ilgili ceza davasi açilmasi ve tutuklama mümkün degil. Yalnizca Yahudi Soykirimiyla ilgili olarak mümkün. Bir aydir, bir yandan Sanar Yurdatapan bir yandan ben dünyanin dört kösesine epostalar yollayarak arastiriyoruz; sonuç bu.
Ama ya bilgisizlikten yada tahrikçilikten, tutuklama diye bir sey ortaya atildi. Herkes de ya bilgisizlikten, ya reytingcilikten yada isine pek geldiginden üzerine atladi.
b) Kendi ülkesindeki ayiplara karsi çikmayan, yurt disindaki ayiplari protesto edemez. Ederse, insanlar alay eder.
Hiç kimse, kendi kapisinin önündeki pisligi, baskasinin kapi önünün pis oldugunu söyleyerek temizleyemez.
Sen kendi ülkende üniversitenin konferans yapmasina karsi çik, TCK 305’i elestirme, “B.Trakya’da Türk kelimesini tasiyan dernek yasaklandi, Türkiye’de de Rum kelimesini tasiyan dernekler yasaklansin” diyenleri duyma, insan ve azinlik haklarini savunma konusunda bugüne kadar gikin çikmasin, ondan sonra da baska ülkelerin yasalarini düzeltmeye soyun. Hem de, yaniltici bilgi yayarak.
***
Yabancilarin ayiplarini düzeltmelerini ancak biz, bu konferansi düzenleyenler isteme hakkina sahibiz. Çünkü, önce kendi ülkemizdeki ayiplari düzeltmeye çalisiyoruz. Ancak biz inandirici oluruz.
Günlerdir, ama günlerdir, olmayan vaktimizi verip iki tarafla ugrasiyoruz:
a) Saatlerce Ingilizce eposta yazarak, kimi radikal Ermeni milliyetçilerine veya onlarin kimi tuzukuru dostlarina, “Ermeni konusu Türkiye’de tartisilsin diye bastirirken, kimi ülkelerde tartisilmasini engelleyecek kanunlar talep edemezsiniz” ve “Jenosit demeyin” diyoruz. Bu yüzden de dünya kadar laf isitiyoruz.
b) Saatlerce Türkçe eposta yazarak kimi radikal Türk milliyetçilerine ve damardan aldiklari egitim yüzünden milliyetçi atgözlügü taktiklarinin farkinda bile olmayanlara, “Konferansin yaptirilmamasini kinayin” diyoruz.
Bazi cevaplara inanamazsiniz: “”. Yani, “Ama, siz de Kizilderilileri öldürüyorsunuz!” diyor. Bir digeri yurt disindan yaziyor: “Kiniyorum, ama lütfen imzami gazetelere vermeyin”. Imza vermemis birininki hepsinden güzel: “Imza vermis gibi gösterirseniz hakkinizda dava açarim”. Üçü de akademisyen.
Nedir bu memleketin sandviç taksirati yahu?
***
Simdi de tüy dikiyorlar: “Konferansi niye yapmadiniz? Yapmaliydiniz”.
Bir muhterem, rektöre, “Çikacak olaylardan siz sorumlu olursunuz!” diye, bir digeri de “Bütün bildirilerin tam metnini istiyorum!” diye son anda telefonlar edecek.
Bir zat, Adalet Bakani olarak, “Keske dava açma yetkimi devretmeyeydim” diye yargiç ve savcilara ismar çakacak. (Dava açabilseydi nereye açacakti acaba; üniversite özerkligine mi yoksa akademik özgürlüge mi?). Sonra da, hükümet sözcüsü olarak, “Milleti arkasindan hançerliyorlar” diye konferansçilari kitlelere hedef gösterecek.
Bütün ömrünü medeni ülkelerde geçirmis, kibarligiyla taninmis bir emekli büyükelçi, “Hain proje” diyecek. Ve bunlar milletin kürsüsünden söylenecek.
Ondan sonra da sen kalkacaksin, Trabzon linçinin daha dün yasandigi bu ülkede, konferansi yapsaydiniz diyeceksin. Bu kadar da degil.
***
Zaten, bunlar degil miydi diyen, “Tarihi tarihçilere birakalim. Belgeleri ortaya koyalim”. Simdi, tarihi tarihçilere de birakmayacaklarini gösterdiler; hadi bakalim.
Dostları ilə paylaş: |