Yunanlılar ve Kürtler konusunda ulusal çıkar



Yüklə 16,54 Kb.
tarix01.11.2017
ölçüsü16,54 Kb.
#25161

Yunanlılar ve Kürtler konusunda ulusal çıkar
Baskın Oran
Bi tutam felsefeyle başlayalım.

Daha temiz Türkçe kullanarak "çıkarcı" da diyebilirdim ama, daha vurgulu diye "menfaatçi" deyimini kullanacağım. Soru şu:

Menfaatçi bir insan mısınızdır?

Hemen irkilip alınmayın. Sizin rahatlatmak için söyleyeyim, ben menfaatine alabildiğine düşkün biriyim. Yaptığım işlerden yaklaşık yüzde doksan beşini çıkarlarım için yaparım.

Ama, uzun vadeli çıkarlarım için; kısa vadeli değil.

Kısa vadeli çıkar, uzun vadeli çıkarın yalnızca 180 derece zıddı değil, ölümcül düşmanıdır.

Kısa vadeli çıkarını düşünen kişi, bugünlük-yarınlık menfaatler için hareket eder. Bunu yaparken de, kaçınılmaz olarak, başta en yakınlarının çıkarlarını zedeler. Böylelerine, başta en yakınları, herkes düşman olur. Bunlar herkes tarafından itelenir ve sonunda da bir biçimde tasfiye edilirler. Manen veya maddeten.

Uzun vadeli çıkarını düşünen kişi ise, bunu bir tek biçimde inşa eder: En yakınlarının yada birlikte yaşamak zorunda olduklarının çıkarlarını en başta gözeterek. Böylece, bugünden yarına maddî/manevî küpünü doldurması sözkonusu olmayabilir ama, kısa zamanda etrafı dostla/müttefikle dolar, düşmanları da bu nedenle azalır.

Zaten, binlerce yıllık Anadolu tecrübesi, bunu enfes bir özdeyiş biçimine de sokuvermiştir:

"Aptal dostum olacağına, akıllı düşmanım olsun".

Aman, çok rica ederim, "Kardeşim, sen çıkardan başka bişey bilmez misin, sevgi diye bişey duymadın mı?" gibilerden banallikler yapmayın. Hiç sanmam ki pek kimseler benim şu anda yaşamakta olduğum sevginin ondabirini yaşıyor olsun. Fazla yerim yok. Ben temel kavramı veriyorum, siz geliştirebilirsiniz. Benim şimdi bu yazının başlığına dönmem gerek.

Bir uluslararası ilişkiler hocası, derste hep şunu söylemelidir: Bireylerarası ilişkiler ile uluslararası ilişkiler arasında temelde hiçbir fark yoktur. Her ikisinde de, birlikte yaşamak zorunda olduklarınızın temel çıkarlarını gözetmezseniz rahat-huzur yüzü göremezsiniz.

Evlilikte, karısını memnun etmeden kendisi mutlu olmak isteyecek kocanın aklına şaşarım. Evet, kocasına eli mahkum olan kadın onun istediği yemekleri onun istediği anda onun önüne sıcak olarak koyar.

Ama, mesela en önemli yerde de onun canına okur ve koca buna karşı hiçbir halt edemez:

Yatakta, yaygın deyimiyle "inek gibi", ama aslında ölübalık gibi yatar.

Uluslararası ilişkilerde de böyledir. Birlikte yaşadığınız/yaşamaya mahkum olduğunuz en yakınlarınızı/komşularınızı sürekli aşağılar ve bastırırsanız, size rahat-huzur yoktur. Devamlı döverek yaşayamazsınız.

Örneğin, son olarak, Kıbrıs'ta Yeşil Hat'ı geçen iki kişiyi öldürdük. Birini Türk faşistlerine linç ettirerek, diğerini birkaç metre mesafeden tüfekle kuş gibi vurdurarak.

"Bez parçasına değil, bizim bayrağımıza kastediyorlardı".

Tamam. Öyleydi. Bayrak pek önemli bir ulusal simgedir. Onu korumak, ulusal çıkarı korumakla özdeştir.

Ama, öldürerek değil. Tutup mahkemeye çıkarabileceğiniz yada lastik mermiyle durdurabileceğiniz durumlarda değil, en azından.

Çünkü bayrağı karşınızdakini böyle durumlarda öldürerek korumak, ulusal çıkarı kısa vadeli korumanın dikâlâsıdır ve Yunanlılara ilişkin uzun vadeli menfaatimizin mahvıdır. Bayrağı bir kere böyle korursun, bin yıl koskoca bir Rum ve Yunan ulusunun kinini kazanırsın.

Yine örneğin, sen kalkar da, Kurtuluş Savaşı'nda seninle çarpışan Kürt vatandaşlara, bu savaştan sonra Türkiye'yi kuran Lozan Antlaşması'nın md.39/4 apaçık hükmüne rağmen Kürtçe "her türlü yayın yapma" hakkını vermez de sürekli çemkirirsen, bu kısa vadeli ulusal menfaati gütmektir ve uzun vadeli menfaati mahveder.



Yunanlılar değişmez komşumuz, Kürt kökenliler değişmez diğer yarımızdır.

Onlara yaptıkları muameleyle Türkiye'nin uzun vadeli çıkarlarını mahvedenlerin ... bilgisine sunarım.
Yüklə 16,54 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin