الأصل المعهود: اليقين لا يزول بالشك ‘Meşhur kaide: Şek ile yakîn zâil olmaz’



Yüklə 3,3 Mb.
səhifə36/48
tarix22.01.2019
ölçüsü3,3 Mb.
#101643
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   48

52. Kitâbu’l-Hünsâ


(الأصل المعهود: غير الثابت بيقين أنه لا يثبت بالشك) "Bilinen Kâide: Yakînen sâbit olmayan, şek ile sâbit olmaz".

(الأصل المعهود: الثابت بيقين أنه لا يسقط بالشك) "Bilinen Kâide: Yakînen sâbit olan, şek ile sakıt olmaz". Hanefi mezhebinde kabul edilen görüşe göre, cinsel kimliği tam olarak belli olmayan hünsâ müşkil, kendisinden başka vâris olmadığı takdirde mirasın hepsini alır. Ancak başka mirasçı bulunuyorsa mirastaki hissesi esveü'l-haleyne göre tespit edilir. Bir kere erkek bir kere de kadın kabul edilir, hangi durumda az miras alıyorsa ona göre kendisine hisse verilir. Mezhebin bu görüşünü izah ederken bu iki kâide ile istidlalde bulunmuştur1635.


53. Kitâbu’l-Vesâyâ


(الجواب لا يكون إلا بعد تقدم السؤال) "Cevap ancak sualden sonra gelir". Vasiyetin rüknü olan îcab ve kabul ile ilgili olarak, kabulün îcabdan sonra geleceğine dair vermiş olduğu bir örnekte bu kâideyi zikretmiştir1636.

(البقاء أسهل من الإبتداء) "Bekâ ibtidadan esheldir". Kendisine vasiyet edilen şahsın vasiyet vaktinde hakikaten veya takdiren varolması vasiyetin sıhhat şartlarındandır. Buna bağlı olarak annenin karnında olana yapılan vasiyetin geçerli olabilmesi için bu hamlin vasiyet vaktinde mevcut olduğu bilinmiş olmalıdır. Bununla ilgili olarak mezhep fakihleri arasında vuku bulan bir tartışmayı izah ederken bu kâideyi zikretmiştir1637.

(تصرف العاقل يحمل على الصحة ما أمكن) "İmkân olduğu ölçüde akıllı insanın tasarrufu, sıhhate yorulur".

(المستحيل عادة كالمستحيل حقيقة) "Âdeten imkânsız olan, hakikaten imkânsız gibidir". Bir kimse herhangi bir kayıt koymaksızın mutlak olarak "falanın karnındakinin benim üzerimde bin dirhemi var" dese, İmam Muhammed'e (v. 189/805) göre bunu söyleyen kimse akıllı bir insan olduğu takdirde ikrarı sahihtir. Şeyhayn'e göre bu şekildeki bir ikrar âdeten imkânsız olduğu için hakikaten de imkânsız kabul edilir ve yaptığı ikrar geçersiz olur1638.

(ما أفضى إلى الحرام فهو حرام) "Harama götüren şey de haramdır". Vasiyetin geçerli olması için kendisine vasiyet edilen şahsın, vasiyet edenin vefatı esnasında onun mirasçısı durumunda olmaması şartı aranır. Şayet ortada başka bir mirasçı varsa, aralarında çekişme ve nizaya sebep olup sılayı rahmi keseceği için böyle bir vasiyet caiz değildir1639.

(التصرف المضاف إلى غير محله يكون باطلا) "Mahalli dışında bir şeye izafe edilen tasarruf geçersiz olur". Varise yapılan vasiyetin diğer varislerin icâzetine bağlı olarak sahih olacağını izah ederken, buna yöneltilen bir itiraza karşı bu kâideyi zikretmiştir1640.

(يستحيل ثبوت حكم التصرف أو بقاؤه بدون وجود محله أو بقائه) "Mahalli varolmadan veya bekâsı sözkonusu olmadan, tasarruf hükmünün sübûtu veya bekâsı mümkün değildir". Vasiyet edilen şey muayyen ise telef olduğunda vasiyetin mahalli ortadan kalktığı için vasiyet geçersiz olur1641.

(مهما أمكن حمل اللفظ على الحقيقة لا يحمل على المجاز) "Lafzın hakikate hamli mümkün olduğu takdirde mecaza hamledilmez". Yapılan vasiyetlerde söylenen isimlerin hakiki manaları ile amel etme imkânı olduğu takdirde mecaz manalarına itibar edilmeyeceğine dair verdiği bir örnekte bu kâide ile istidlalde bulunmuştur1642.

(المنع أسهل من الرفع) "Bir şeyin men‘i, ref’inden daha kolaydır". İbn Ebî Leylâ’ya (v. 148/765) göre menfaatlerin vasiyet edilmesi caiz değildir. Çünkü mülkün rakabesi vârise ait olacağından onun menfaatini başkasına vasiyet etmek, vârisin malında tasarruf etmek olacaktır. Aynı zamanda bu, iâre mesabesindedir. Âriyet ise muîrin vefatı ile geçersiz olacağından böyle bir akdi önceden engellemek daha sonra geçersiz kılmaktan kolaydır1643. Daha sonra konu ile ilgili tartışmalarda geçen örneklerde meydana gelen görüş ayrılıklarının Onun bu konuda esas aldığı kâideye bağlı olduğuna işaret etmiştir1644.

(الحكم بعد وجود الشرط يضاف إلى السبب لا إلى الشرط) "Hüküm, şartın varlığından sonra sebebe izafe edilir, şarta edilmez". Varislerin rıza göstermesi durumunda malın üçte birinden fazlasının vasiyet edilebileceğini izah ederken bu kâideyi zikretmiştir1645.

(الإستواء في السبب يوجب الإستواء في الحكم) "Sebepte eşitlik, hükümde eşitliği gerektirir". Kullara ait vasiyetlerde takdimin cari olmadığını izah ederken bu kâideyi zikretmiştir1646.

(الأصل المعهود: أن الثابت بيقين لا يزول بالشك) "Bilinen kâide: Yakînen sâbit olan, şek ile zâil olmaz". Bir kimse, malının üçte birini bir şahsa vasiyet ettikten sonra malının üçte birinin bin dirhem olduğunu belirtse, malının üçte biri bin dirhemden fazla olduğu takdirde hesapta hata etmesi sebebiyle, ifade ettiği rakam geçersiz olur ve bütün malının üçte biri vasiyet edilen şahsın olur. Bu durum, vasiyetten rücu anlamına gelmez1647.

(الثابت نصا فوق الثابت ضمنا وتبعا) "Açık bir ifade ile sâbit olan, zımnen ve tebean sâbit olanın fevkindedir". İmam Ebu Yusuf'a (v. 182/798) göre, bir kimse yüzüğünü bir şahsa, yüzüğün taşını da başka bir şahsa vasiyet etse, her birine vasiyet edilen şey ayrı ayrı verilir. Taşın yüzüğün bir parçası olması sebebiyle her ne kadar yüzük taşı içine alsa da açık bir şekilde bunları ayırdettiği için onun sözüne itibar edilir1648.

(الخراج بالضمان) "Bir şeyin nef‘i, zamânı mukabelesindedir". Hizmeti vasiyet edilen bir kölenin nafakası, yeme-içmesi gibi ihtiyaçları, hizmetinden yararlandığı için vasiyet edilen şahsa aittir1649.

(البدل يقوم مقام المبدل) "Bedel, bedel kılındığı aslın yerine geçer". Hizmeti vasiyet edilen köleyi bir şahıs hataen öldürse, kâtilin âkilesi, öldürülen kölenin kıymetinde başka bir köle alarak önceki kölenin hizmet ettiği şahsa teslim etmekle yükümlüdürler1650.

Kitâbu'l-Vesâyâ'da geçen dâbıtlara şunlar örnek verilebilir:

(الولد يتبع الأم في الرق والحرية) "Çocuk, kölelik ve hürriyette anneye tabidir"1651.

(الكفر لا ينافي أهلية التمليك) "Küfür, temlik ehliyetini nefyetmez"1652.

(الوصية للمعدوم لا تصح) "Varolmayana vasiyet sahih değildir"1653.

(الوصية بالمعاصي لا تصح) "Masiyet olan şeyleri vasiyet etmek sahih değildir"1654.

(الوصية للوارث صحيحة عند إجازة الورثة) "Varise vasiyet, diğer vârislerin icâzetine bağlı olarak sahihtir"1655.

(الأصل في الوصايا أن يتقدم الأقوى فالأقوى) "Vasiyetlerde aslolan daha kuvvetli olanın önce gelmesidir"1656.


Yüklə 3,3 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   48




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin