3785. Bölüm Hud (a.s)
Kur’an:
“Ad kavmine de, kardeşleri Hud’u gönderdik. “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, o’ndan başka ilâhınız yoktur karşı gelmekten sakınmaz mısınız?” dedi.”1
Bak. Hud suresi, 50-60. Ayetler; Mu’minun suresi, 31-41. Ayetler; Şuara suresi, 123-140. Ayetler; Fussilet suresi, 13-16. Ayetler; Ahkaf suresi, 21-26. Ayetler; Zariyat suresi, 41,42. Ayetler; Kamer suresi, 18-22. Ayetler; Hakka suresi, 4-8. Ayetler; Fecr suresi, 6-8. Ayetler
-
İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Nuh’un nübuvveti sona erip ömrü tükendiğinde aziz ve celil olan Allah ona şöyle vahyetti: “Ey Nuh! Nübuvvetin sona erdi ve ömrün tükendi. O halde yanında olan ilmi, imanı, büyük adı, ilim mirasını ve nübuvvet ilminin eserlerini soyundan geriye kalanlara bırak…Nuh da Sam’a, Hud’un (a.s) gelişini müjdeledi. Nuh ile Hud arasında da bazı Peygamberler yer aldı.
Nuh şöyle buyurdu: “Allah Hud adında bir Peygaber gönderecektir. O kavmini aziz ve celil olan Allah’a davet edecek ama kavmi onu yalanlayacaktır. Aziz ve celil olan Allah da bir fırtına vesilesiyle onları helak edecektir. O halde sizden herkim ona erişirse kendisine iman etsin ve aziz ve celil olan Allah’ın kendisini fırtına azabından kurtarması için ona uysun.”2
-
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Aziz ve celil olan Allah Hud’u (a.s) gönderince Sam’ın oğullarından geri kalanlar ona teslim oldular, ama diğerleri şöyle dediler: “Bizden daha güçlü olan kimdir?” Böylece şiddetli bir fırtına vesilesiyle helak oldular. Hud kendi takipçilerine tavsiyede bulundu ve onlara Salih’in (a.s) gelişini müjdeledi.”3
Hud’un Kıssası Hakkında Bir Çift Söz
1-Hud’un (a.s) Kavmi olan Ad Kavmi
Ad kavmi Arap kavminden olup, tarih öncesi Arabistan yarımadasında yaşamakta olan insanlardan idiler. Bu kavim ile ilgili bilgiler ve eserler ortadan kalkmış, tarih onlar hakkında itimat edilmez bir takım efsaneler dışında hiçbir şey kaydedememiştir. Mevcut olan Tevrat’ta da onlar hakkında hiçbir bilgi mevcut değildir.
Kur’an’ın bu kavim hakkında zikrettiği şey Ad kavminin bazen ilk Ad kavmi olarak (Necm/50) ve bu da Ad kavmi diye ikinci bir kavmin olduğunu göstermektedir- Nuh kavminden sonra (A’raf/69) Arabistan yarım adasında vaki olan Ahkaf1 bölgesinde yaşamış olduklarıdır. (Ahkaf/21) Bu kavim de uzun boylu (Kamer/20 ve Hakka/7) güçlü (A’raf/69), azametli bir kavim idi (Fussilet/15 ve Şuara/130). Bu kavim, ileri bir kültüre ve Medeniyete sahip gelişmiş bir kavim idi. Bayındır şehirlere, yemyeşil verimli topraklara, bağlara, hurmalıklara, tarlalara ve kıymetli evlere sahip idiler. (Şuara ve diğer sureler) Onların ilerlemesi ve büyük bir medeniyete sahip olması hakkında Allah-u Teala’nın şu nitelendirmesi yeterlidir: “Rabbinin, hiç bir memlekette benzeri ortaya konmayan sütunlara sahip İrem şehrinde oturan Ad Kavmine ne ettiğini görmedin mi?”2
Ad kavmi, büyük ölçüde Allah’ın nimetlerine mazhar olmuş bir kavim idi. Ama sonunda bu sebeple ahlak ve davranışları değişti, aralarında putperestlik kökleşti, her yüksekliğin üzerine bir kule diktiler ve orada ebedi kalacaklarını düşünerek köşkler yaptılar. Böylece Allah onlara Hud’u gönderdi. Hud onları hakka, Allah’a ibadet etmeye, putları terk etmeye, adaletli davranmaya davet etti ve onlara büyük bir merhametle yol gösterdi. (Şuara/130) Hud Peygamber bütün gücüyle onlara öğüt vermeye çalıştı, onlara yolu aydınlattı, onlar için özür ve bahane yolunu kapattı. Ama onlar onun karşısında imtina ettiler, inkara yöneldiler, çok azı dışında hiç kimse ona iman etmedi, çoğu isyan ve inadında ısrar etti. Hud’u (a.s) cahillik ve delilik ile itham ettiler. Ondan kendileri hakkında korktuğu ve vaad ettiği azabı indirmesini istediler. Hud da onlara cevap olarak şöyle buyurdu: “Doğrusu bunun ne zaman geleceğini Allah bilir; ben size benimle gönderileni tebliğ ediyorum, fakat sizin cahil bir topluluk olduğunuzu görüyorum” dedi.”1
Ardından Allah onlara azabı indirdi, kuru bir rüzgar gönderdi. Bu rüzgar estiği her şeyi çürümüş kemik haline dönüştürüyordu. (Zariyat/42) Bu şiddetli rüzgar, yedi gece sekiz gün, esti. Bu günler oldukça uğursuz günlerdi. Bu rüzgar adeta köklerini kazıdı. Adeta o topluluk kökü çıkmış hurma ağaçları gibi yere yuvarlanıyordu (Hakka/7). Rüzgar onları öyle bir yerinden söküp alıyordu ki adeta kökleri sökülmüş hurma ağaçlarına dönmüştür. (Kamer/20) Ad kavmi ilk defa karşılarında bir bulutu gördüklerinde sevindiler ve şöyle dediler: “Bu bulut bizlere yağmur yağdıracaktır” Ama yanlış düşündüler. Çünkü bu onların acele istedikleri azap idi. Bu kendisiyle acı bir azap indiren rüzgar idi. Her şeyi Allah’ın emriyle yok ediyordu. Sabah olunca onların evlerinden hiçbir şey göze çarpmaz oldu. (Ahkaf/25) Böylece Allah son fertlerine kadar hepsini helak etti. Hud ve ona iman eden kimseler Allah’ın lütfu ve rahmetiyle kurtuldular. (Hud/58)
2-Hud’un Manevi Şahsiyeti
Hud (a.s) Ad kavminden olup, hakkı savunmak ve putperestliği yok etmek için kıyam eden ikinci Peygamber idi. Hud Allah’ın, kıssasını ve münezzeh olan Allah için çektiği sıkıntıları Kur’an’da naklettiği Peygamberlerdendir. Allah-u Teala onu da diğer değerli Peygamberleri gibi övmüş ve diğer Peygamberler gibi ondan iyilikle bahsetmiştir. Allah’ın selamı onun üzerine olsun.”1
-
502. Konu
En-Nübüvvet(2)
Nübüvvet(2)
5-Salih (a.s)
-
Bihar, 11/370, 6. Bölüm; Kısset-u Salih (a.s)
-
Kenz'ul-Ummal, 11/499, Salih (a.s)
Dostları ilə paylaş: |