13. AĞIr ceza mahkemesi ( tmk 10. Maddesi İle yetkiLİ ) duruşma tutanağI



Yüklə 1 Mb.
səhifə5/9
tarix03.05.2018
ölçüsü1 Mb.
#49939
1   2   3   4   5   6   7   8   9

Mahkeme Başkanı: “Ney ne yaptılar?”

Tanık Semih Genç: “Sahte sol diye o zaman biz Dev Yol, Dev Sol onların.”

Mahkeme Başkanı: “Yani öyle ithamda mı bulundular?”

Tanık Semih Genç: “Oturduğumuz kahvelerin isimleri adresleri söylediler, bize operasyonlar yapıldı, vurulanlar oldu. Bunları da tasvip etmedik, bizde bunlardan dolayı tepki duyduk.”

Sanık Doğu Perinçek: “İşte o.”

Tanık Semih Genç: “Onların yanlış olduğunu düşünüyorum hala da.”

Mahkeme Başkanı: “Yani bunu da, bunları kullanılmış mı?”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet buyurun.”

Mahkeme Başkanı: “Bunu kullanılmış olmak mı olarak düşünüyorsunuz?”

Tanık Semih Genç: “Yani bizi deşifre edildi, lanse edildi olarak, bundan dolayı da polis takibine operasyonlarla girdimiz olarak düşünüyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Yani polisle işbirliği yaptı olarak mı düşünüyorsunuz?”

Sanık Doğu Perinçek: “Siz zorla.”

Tanık Semih Genç: “Yani sonuç olarak nasıl olduğunu ben bilemem onlar ideolojik olarak yaptılar.”

Mahkeme Başkanı: “İdeolojik evet.”

Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi bakın.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”

Sanık Doğu Perinçek: “DHKP-C Sol’dan adamlar öldürüyordu ve halktan insanları taş ocaklarında diyelim 7 tane işçiyi kurşuna dizdi. O 7 tane işçiyi kurşuna dizenin yakasında her zaman elimiz var. Yarın da yaparsa yarın da onun tepesine bineriz.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam, tamam.”

Sanık Doğu Perinçek: “Onların hiçbiri halk için yapılan.”

Mahkeme Başkanı: “Soru soralım (bir iki kelime anlaşılamadı).”

Sanık Doğu Perinçek: “Emperyalizme karşı yapılan eylemler değildir, bakın bir tanesi mesela Gavur Ali diyorsunuz, Gavur Ali Elazığ’da Ali Rıza Koşar’ı öldürdü.”

Tanık Semih Genç: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek: “Var mı Sol’cuyu öldürmek, bizde dedik ki bak bu adam Sol’cuları öldürüyor. Şimdi sizin uyandığınız nokta, gördüğünüz nokta DHKP-C’nin diğer o iki örgütün yönlendirildiğini o zaman demek ki Aydınlık’ta neyse.”

Mahkeme Başkanı: “Evet soruyla.”

Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi esas önemli soru, biraz evvel size Mahkeme Başkanı bir örgüt şeması yolladı.”

Tanık Semih Genç: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek: “Siz DHKP-C’de 4 liderden biri olduğunuz için en iyi bilecek insansınız, çünkü o 4 lider bunu bilir. Sizi İlhan Selçuk, Doğu Perinçek veya Kemal Alemdaroğlu İstanbul Üniversitesi eski rektörü Kemal Alemdaroğlu ve İlhan Selçuk Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek bu şemada gösterildiği gibi DHKP-C’yi bu 3 lider en üst düzey yönetici olarak o şemada gösteriliyor. Bu 3 lider mi yönetti sizi? Size Doğu Perinçek’ten, Alemdaroğlu ve İlhan Selçuk’tan bir emir, bir talimat.”

Mahkeme Başkanı: “Evet talimat geldi mi?”

Sanık Doğu Perinçek: “Bir yönlendirme geldi mi DHKP-C’ye?”

Tanık Semih Genç: “Şimdi Doğu Perinçek ve Kemal Alemdaroğlu ile ilgili bir bilgi, belge ya da bir talimat geldiğini söyleyemem. Ama İlhan Selçuk’la ilgili ve Cumhuriyet Gazetesi çevresiyle ilgili Deniz Testel Hanım vardı orada, özellikle 80 sonra… 88 süreci sonrasında iyi ilişkileri olduğunu, iyi ilişkilerimizin olduğunu.”

Mahkeme Başkanı: “İyi ilişkilerden kastınız nedir?”

Tanık Semih Genç: “Yani çok iyi siyasi olarak da, düşünce olarak düşünsel anlamda aynı düşüncede olmasak da iyi ilişkiler olduğumuzu, olduğunu, olduğumuzu biliyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Yani barış çubuğu mu tüttürdünüz aranızda, anlaştınız?”

Sanık Doğu Perinçek: “Peki Hizbullah ve PKK’yı da.”

Tanık Semih Genç: “Hı.”

Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi DHKP-C ile ilgili açıkladınız, Hizbullah ve PKK’yı da Doğu Perinçek, Alemdaroğlu ve İlhan Selçuk.”

Tanık Semih Genç: “Hayır, hayır, hayır.”

Sanık Doğu Perinçek: “Yönetir mi?”

Tanık Semih Genç: “Hayır.”

Sanık Doğu Perinçek: “Peki.”

Tanık Semih Genç: “Ben öyle bir şey, öyle bir şey düşünmüyorum, öyle bir şey de duymadım.”

Sanık Doğu Perinçek: “Peki.”

Mahkeme Başkanı: “Duymamış.”

Sanık Doğu Perinçek: “1978 yılında Aydınlık’ın ki o zamanlar siz devrimci mücadeleye başlamıştınız.”

Tanık Semih Genç: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek: “Kontra Gerilla dizisini okudunuz mu?”

Tanık Semih Genç: “Okudum.”

Sanık Doğu Perinçek: “Okudunuz, 1993’te okudunuz mu Aydınlık’ın yine Kontra Gerilla ile ilgili?”

Tanık Semih Genç: “Yok okumadım, okumadım işte o zaman dağdaydım.”

Mahkeme Başkanı: “Okuma tarihiniz ne zaman?”

Sanık Doğu Perinçek: “Doğu dediniz.”

Tanık Semih Genç: “Dağdaydım.”

Sanık Doğu Perinçek: “96’da okudunuz mu?”

Tanık Semih Genç: “Yok onları okumadım.”

Sanık Doğu Perinçek: “Okumadınız, peki.”

Tanık Semih Genç: “Yani şeydeydim o zaman herhalde 96 mı dediniz Avrupa.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet 96’da da çünkü Susurluk.”

Mahkeme Başkanı: “Okuma tarihiniz ne zaman onu merak ettim?”

Tanık Semih Genç: “Efendim?”

Mahkeme Başkanı: “Okuma tarihiniz, ne zaman okudunuz?”

Tanık Semih Genç: “78’dekini okudum.”

Sanık Doğu Perinçek: “78.”

Tanık Semih Genç: “O zaman tabi takip ediyorduk.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”

Tanık Semih Genç: “Okudum ama 93’te dağdaydım, 96’da da Avrupa’daydım okumadım.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet Susurluk, Can Dündar ve Kazdağlı’nın yazdığı kitaptan bahsediyorsunuz.”

Tanık Semih Genç: “Hı.”

Sanık Doğu Perinçek: “Onu okuduğunuz anlaşılıyor, o kitapta en çok gönderme, kaynak hatırlıyor musunuz kime yapılıyor. Yani o Ergenekon kitabıyla ilgili kaynak bilgi olarak en çok kimden söz ediliyor.”

Tanık Semih Genç: “Şimdi o kaynağı tabi ki şeyi de var, sizin yayınlarınız da var onları da okudum ben. Ama tabi ki onu ben daha başka 90’a kadarki süreçle 90’dan sonraki sürecin daha ayrı olduğunu düşünüyorum.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet.”

Tanık Semih Genç: “Siz 90’a kadarki süreci özellikle şeyden de takip ediyordum, dergileriniz, yazılarınızı, sizin konuşmalarınızı halen takip ediyorum. 90’a kadarki süreçte Gladio örgütlenmesi diyorsunuz, bizim Kontra Gerilla dediğimize, ona tamamen katılıyorum ama 90’dan sonraki sürecin Amerikan politikalarıyla dolayı daha farklılaştığını, sizin ona karşı çıktığınızı düşünüyorum.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet.”

Tanık Semih Genç: “90’dan sonra ise ayrı bir örgütlenme yapılmaya çalışıldığını, bu geri dönüş geri dönüşüm denen veya da 2002’de de sonraki olan ama 90’larda yapılmaya çalışılan Türkiye’nin geri döndürülmesi sürecinin önünün kesilmeye çalışılan bir örgütlenme yürütüldü. Ben onları şey yapıyorum, ifade ediyorum.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet, şimdi saydığınız DHKP-C’nin şehit ettiği komutanlarımız İsmail Selen.”

Tanık Semih Genç: “Hı, evet.”

Sanık Doğu Perinçek: “Adnan Ersöz.”

Tanık Semih Genç: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek: “Efendim Deniz Kuvvetleri Komutanı Celal.”

Tanık Semih Genç: “Kemal Kayacan.”

Sanık Doğu Perinçek: “Kayacan.”

Tanık Semih Genç: “Kemal Kayacan.”

Sanık Doğu Perinçek: “Kemal Kayacan.”

Tanık Semih Genç: “Hı.”

Sanık Doğu Perinçek: “Bunların hepsi Atatürkçü, Kemalist ve tıpkı Uğur Mumcu gibi, Eşref Bitlis gibi efendim diğer Bahriye Üçok, Turan Dursun, Muhammet Aksoy gibi Atatürkçü komutanlar. Yani Sağcı.”

Tanık Semih Genç: “Evet doğru.”

Sanık Doğu Perinçek: “Atatürkçü, peki bu Atatürkçü komutanların DHKP-C’ye öldürtülmesi anlamlı gelmiyor mu size?”

Tanık Semih Genç: “Şimdi zaten benim de şey yaptığım, değer… düşüncelerim daha önceden bu Hulusi Sayın, Özet İsmail Selen’in daha Atatürkçü olduğu söyleniyordu, ondan sonra şeyin.”

Sanık Doğu Perinçek: “Adnan Ersöz Atatürkçü bunlar, Celal.”

Tanık Semih Genç: “Adnan.”

Sanık Doğu Perinçek: “Kemal Kayacan.”

Tanık Semih Genç: “Kemal Kayacan’ı, Adnan Ersöz’ü bilmiyorum, Kemal Kayacan’ı biliyorum.”

Sanık Doğu Perinçek: “Hem de sapına kadar Kemalist.”

Mahkeme Başkanı: “Evet üst üste konuşmayalım anlaşılmıyor.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet Kemalist.”

Tanık Semih Genç: “Şimdi doğru söylüyorsunuz ama şunu da merak ediyordum tabi ben bunları soruyorum şimdi, çok ayrıntılı değil, kafamdaki düşünceler, kişisel düşünceler. Şimdi merak ediyorum tabi şimdi okuyorum, şeyde de ifadelerini okudum ben, Erol Mütercimler’in ondan sonra şey diyor. Memduh Ünlütürk, Kemal Kayacan işte geçmişte böyle bir Ergenekon yapılanması olduğunu söylemiş ya da derin devlet yapılanması olduğunu söylemiş. Bütün bu NATO ülkelerinde olduğunu söylüyor, Türkiye’de de olduğunu söylüyor. Bende onu zaten doğru olarak kabul ediyorum, şimdi bunları, bu ismi geçen adamlar tasfiye ediliyor.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet demek ki Atatürkçüler tasfiye ediliyor.”

Tanık Semih Genç: “Yani.”

Sanık Doğu Perinçek: “Buradaki hepsi Atatürkçü kardeşim, burada oturan.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam soru cevap alalım, soru cevap.”

Sanık Doğu Perinçek: “Bakın şu sanık diye oturan adamların içinde Atatürkçü olmayan bir tane insan yok.”

Mahkeme Başkanı: “Doğu Bey soru cevap, soru cevap.”

Sanık Doğu Perinçek: “Hayır bu şu.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”

Sanık Doğu Perinçek: “Bu davanın özü bu zaten, bakın şimdi bitti.”

Mahkeme Başkanı: “Ama soru cevap bölümüne geçelim de.”

Sanık Doğu Perinçek: “Bitti bir son sorum var.”

Mahkeme Başkanı: “He buyurun.”

Sanık Doğu Perinçek: “Çok aydınlattı tanık, benim açımdan çok aydınlattı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek: “Türkiye’de Gladio olduğu, Kontra Gerilla olduğu, Derin Devlet olduğu zaten belli, ortada tonla eylemi var. Ama kim bu adamlar?”

Mahkeme Başkanı: “Hı kim bunlar?”

Sanık Doğu Perinçek: “Bu adamlar Atatürkçü değil, bu adamlar Atatürk düşmanları, yani hep Atatürkçüleri öldürdüler.”

Mahkeme Başkanı: “Öldürenlerin Atatürkçü olup olmadığı konusunda bilginiz var mı?”

Sanık Doğu Perinçek: “İşte Uğur Mumcu, subaylar hepsi Atatürkçü.”

Mahkeme Başkanı: “Yok, tanık sizin beyanınız ne bu konuda, yani öldürenlerin kimler olduğu konusunda? Yani Atatürkçüler mi değiller mi?”

Sanık Doğu Perinçek: “Biraz evvel söyledi zaten öldürülen subaylar Atatürkçü dedi, Atatürkçüler öldürülüyor yoksa efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, tamam.”

Sanık Doğu Perinçek: “Son soru, son soru soruyorum sanığa, şimdi tanık anladığıma göre tabi yıllarca okumuş, dünya.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek: “Sosyalist hareketiyle de ilgili bilgileri var, dünya sosyalist hareketinin tarihinde kapitalistleri, büyük kapitalistleri öldüren bir tane sosyalist parti var mı? Lenin büyük kapitalist öldürmüş mü? Mao büyük kapitalist öldürmüş mü? Marks büyük kapitalistleri öldürün mü diyor yani böyle bir sosyalizm var mı? Siz söylediniz ki biz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet bu konuda beyanınız nedir?”

Sanık Doğu Perinçek: “Efendim?”

Mahkeme Başkanı: “Şey tanığa soruyorum.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet.”

Tanık Semih Genç: “Yok devam etsin de bir şey daha söyleyeceğim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Bu kadar.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam, evet.”

Tanık Semih Genç: “Biz.”

Sanık Doğu Perinçek: “Yani büyük kapitalistleri öldürmek diye bir Marksist veya Sosyalist politika, eylem dünyada devrim yapmış deneylere baktığımız zaman Rusya deneyi, Çin deneyi, Küba deneyi, Vietnam deneyi, bu adamlar hiç kapitalist öldürmüş mü? Yani Sabancı’yı öldürmenin Sosyalizmle bir bağlantısı kurulabilir mi öyle sorayım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Semih Genç: “Şimdi tabi ki o ideolojik bir tartışmaya girer.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet, peki.”

Mahkeme Başkanı: “Evet tamam, tamam.”

Tanık Semih Genç: “Siz de biliyorsunuz ki yani birinci dünya savaşı, ikinci dünya savaşındaki mücadele tarzı, daha sonra Küba Che Guevara bizim mücadele tarzımız, hedeflerimiz, işte tekelci sermayeye yönelik eylemler vesaire bunlar ideolojik olarak uygun görüldüğü için yapılıyor. Tabi ki derseniz ki bu Lenin’de Marks’ta var mı? Yok, tabi ki.”

Mahkeme Başkanı: “Türkiye’de olmasının farklılığı nedir?”

Tanık Semih Genç: “Türkiye’de olması değil, Türkiye’nin dışında bu Arjantin’de de olmuştur, Peru’da da olmuştur.”

Mahkeme Başkanı: “Sebep?”

Tanık Semih Genç: “Brezilya’da da olmuştur, e neden, oradaki şey, ikin… şeyden sonra 1960’tan.”

Mahkeme Başkanı: “Karışık bir şeyler var içeride o zaman.”

Tanık Semih Genç: “Hayır 1960’lardan sonra mücadele tarzı değişmiştir, e bu mücadele tarzı içindeki.”

Mahkeme Başkanı: “Farklılaşmadan mı kaynaklanıyor?”

Tanık Semih Genç: “Tabi ki dediğim gibi manipülasyonlar da olmuştur.”

Sanık Doğu Perinçek: “He işte manipülasyonlar olmuştur, Gladio.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek: “Yani kapitalizmi tasfiye etmek başka bir şey, kapitalistleri öldürmek başka bir şey, Gladio işin içine girince böyle oluyor, ben teşekkür ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”

Sanık Doğu Perinçek: “Çok aydınlatıcı oldu sağ olun.”

Mahkeme Başkanı: “Savcı Bey sabahleyin başladık, kısa bir ifade aldık, daha sonra konular gelişti, yani bu konuda bir beyanınız olacak mı, sorunuz olacak mı?”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “İzin verirseniz birkaç sorum olacak Sayın Başkan.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun, buyurun.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Beni duyabiliyor musunuz tanık.”

Tanık Semih Genç: “Evet.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “2. iddianamenin 1480. sayfasında bir bölüm var, bunu okuyarak anlatılan konusunda bir tanıklığınız olup olmadığını soracağım. 1480. sayfada Emniyet Genel Müdürlüğü arşivlerinde konuyla ilgili yapılan tetkik ve araştırmalar sonucunda 26.09.1999 tarihinde Belçika’nın Knodge bu şekilde yazılıyor.”

Tanık Semih Genç: “Evet.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Şehrinde DHKP-C Terör Örgütünün üst düzey yöneticilerinin de bulunduğu hücre evine yönelik yapılan operasyonda altı örgüt mensubunun yakalandığı.”

Tanık Semih Genç: “Evet.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Örgüte ait çok sayıda örgütsel dokümanın ele geçirildiği, söz konusu operasyonlarda ele geçirilen ve adli istinabe yoluyla talep edilen, ancak henüz iletilmemiş olan dokümanların İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Başkanlığındaki heyete 17–21.06.2008 tarihleri arasında Belçika’da yapılan görüşmeler ve ikili ilişkiler çerçevesinde verildiği saptanmıştır. Dokümanın incelenmesinde 18.12.1997 tarihli dokümanda denilerek bu dokümanın içeriği şimdi yazılıyor. Buna geçmeden önce burada bahsedilen konu Belçika’da yakalanan örgüt üyeleri, bu baskın, ele geçen arşiv bu konularda bilginiz var mı?”

Tanık Semih Genç: “İşte demin bahsettiğim, benim de çeşitli şeylerim, yazılarım, çizilerim, sözlerim olan şey raporlarım olan arşiv bu arşiv.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Burada kimler yakalanmıştı?”

Tanık Semih Genç: “Valla isim olarak hatırlamıyorum ama şey işte o beş altı kişi vardı, bir şey Dursun Karataş oradan şey yapmıştı, firar etmişti. Ondan sonra Belçika’da onlar yargılandı, şeyde, şeyde kaçmıştı herhalde Bahar Kimyongür mü, öyle birisi vardı. İşte beş altı tane isim vardı hatırlamıyorum, bir onu hatırlıyorum, Bahar Kimyongür müydü, öyle birisi vardı. Musa vardı Belçika’da bizim eskiden şey yapan, DHKP-C, DHK-C temsilciliği yapan Musa Ağaoğlu olacak herhalde, Ağaoğlu mu, Ağaoğlu mu? Onlar vardı işte bu beş altı kişi vardı.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Siz o tarihte neredeydiniz?”

Tanık Semih Genç: “Ben o tarihte kaç yılındaydı 90, tam hatırlamıyorum oras...”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “26.09.1999.”

Tanık Semih Genç: “Şeydeydim Romanya’da.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Peki.”

Tanık Semih Genç: “98’le 2002 arası hiç çıkmadım Romanya’dan.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “18.12.1997 tarihi atılan bir dokümanda şu yazıyor, Aydınlıkçıları ara ve sor, Osman Gürbüz için Dev Sol itirafçısı diye yazıyorlar. Bunu niye yazıyorlar, hangi belgeye dayanarak, biz araştırdık, böyle birisi Dev Sol davalarının hiçbirinden yargılanmamış diye sor ve mutlaka bir cevap al. Tabi bu günlerce sürmesin, 18.12.1997 tarihli başka bir dokümanda, 5. madde Osman Gürbüz konusunda Aydınlıkçılarla konuşurum. 23.12.1997 tarihli dokümanda 1. madde Aydınlıktan Ferit İlsever ile görüştüm, haberin kaynağından kaynaklı bir sorun olmuş olabileceğini araştıracaklarını ama bu hafta Osman Gürbüz’ün devrimci sol davasından yargılanmadığını ifade eden bir düzeltme yayınlayacaklar şeklinde bir beyanın bulunduğu belirtilmiştir. Öncelikle burada geçen Osman Gürbüz bu kişiyi tanır mısınız?”

Tanık Semih Genç: “Yok tanımıyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “İsmini duydunuz mu?”

Tanık Semih Genç: “Basından duydum.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Dava sanıkları arasında.”

Tanık Semih Genç: “Dava sanıkları arasında var mı bilmiyorum, bu davada mı ama Ergenekon davasında, hangi dava birleşti herhalde bu davalar içindedir muhakkak. Şeyden dolayı yani Dev Sol davasından yattı çıktı filan diye geçti, öyle bir kişiyi ben dedim tanımıyorum, yani nereden bunu söylediler diye ilgimi çekmişti.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Yani bu notun sizinle bir ilgisi var mı?”

Tanık Semih Genç: “Hayır, hayır ben bunu dışarıdan örgütle ilişkisini kesmişim, daha sonradan duydum bunu, gazeteye çıktıktan sonra bunlar.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.

Mahkeme Başkanı: “Evet, DHKP-C ile ilgisi var mı diye kendi kendinize söylediniz, sordunuz.”

Tanık Semih Genç: “Evet sordum, yani yok dedim, yani var mıdır demedim de, olsa duyardım dedim, gazeteler nasıl böyle yazıyor dedim. Öyle bir yorum yaptım kendi kendime ama.”

Mahkeme Başkanı: “Evet hangi gazetede bu yayınlanmış?”

Tanık Semih Genç: “Valla hatırlamıyorum bir gazetede çıktı yani.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun Savcı Bey.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Şimdi bu konuyu ben anlayamadım, siz bu yorumu bu davalar sürecinde mi yaptınız o tarihte yayın yapıldığı sürede mi yaptınız?”

Tanık Semih Genç: “Davalar açıldığında bu şeyler gazetelerde çıktığında yorumu yaptım, böyle bir yazıdan haberim yok hiç.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Anladım, peki örgütün bu konuda bir araştırma yaptığı konusunda bilginiz var mı?”

Tanık Semih Genç: “Yok hiçbir bilgim yok.”

Mahkeme Başkanı: “Osman Gürbüz dinlemediniz herhalde.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Osman Gürbüz konusunda.”

Tanık Semih Genç: “Yok hiç bilmiyorum yani öyle bir araştırma yapıp yapmadığını da bilmiyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “İddianame şöyle devam ediyor, konuyla ilgili yapılan araştırmalarda Aydınlık dergisinin 14.12.1997 tarihli sayısında özel örgütün sol itirafçısı Osman Gürbüz başlıklı bir haberin yayınlandığı, haberin içeriğinde Osman Gürbüz’ün eski Dev Sol itirafçısı olduğu yönünde ibarelerin yer aldığı. Sonrasında Aydınlık dergisinin 11.01.1998 tarihli sayısında Gürbüz Dev Sol itirafçısı değil başlıklı bir tekzip haberin yayınlandığı. Söz konusu haberde Aydınlık’ın 14.12.1997 tarihli 543. sayısında kapak haberinin içinde Osman Gürbüz’ün Dev Sol itirafçısı olduğu şeklinde bir haber yer almıştı. Dev Sol’a yakın çevreler Osman Gürbüz’ün Dev Sol üyesi olmadığını, bu nedenle tutuklanmadığını ve Dev Sol ile hiçbir ilişkisi bulunmadığını belirttiler. Düzeltir okuyucularımızdan özür dileriz. Peki, örgüt bir gazete haberi konusunda bir tekzip yayınlatmak istediğinde bu nasıl yapılır, nasıl irtibata geçirilir, bu normal bir durum mu sizce?”

Tanık Semih Genç: “Valla benim kendi bildiklerim, şahsi görüşüm Aydınlık Gazetesinde böyle bir yayın çıksa DHKP-C’den veya yasal temsilcilerinden hiç kimse gidip Aydınlık’a bunu düzelt demez. Belki Aydınlık’a karşı olan husumetten dolayı demez, ama başka dergiler olsa sol dergiler onlara giderler, görüşürler, yanlış yazmışınız bunu düzeltin, tekzip edin doğrusu budur derler. Ama Aydınlık’a gidip de söyleyeceklerini sanmıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Sebebi ne bunun?”

Tanık Semih Genç: “Şeyden Aydınlık’la bir husumetimiz var, hiç öyle bir karşılıklı sohbet.”

Mahkeme Başkanı: “He husumetten kaynaklı.”

Tanık Semih Genç: “Tabi, ideolojik görüş ayrılıkları var, sürekli sol içinde Aydınlık’ı görmeme var.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”

Tanık Semih Genç: “Bundan dolayı öyle bir karşılıklı görüşme olacağını hiç sanmıyorum, sanmıyorum yani ben.”

Mahkeme Başkanı: “Sanmıyorum evet.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Yine Hollanda’dan istinabe yoluyla talep edilen ve gelen belgeler iddianamede yer almış, 30 yıldır örgüt içerisinde faaliyette bulunduğunuzu, bunun bir kısmının yönetici olarak geçtiğini ifade ediyorsunuz. Bu konuda bilginiz olabilir düşüncesiyle soruyorum, 08.10.2000 tarihli ve Hakan K. ile görüşmeniz başlıklı bir doküman bulunduğu, söz konusu dokümanda bunun dışında Hakan şöyle bir şey anlattı. Hakan’ın gayrimeşru işleri kovalayan arkadaşları bazen ortak mekanlarda, gazetelerde bolca çıkan DHKP-C kökenli itirafçı Osman Gürbüz ile karşılaşıyorlarmış. Çevresine gururla gazi katliamındaki ilk kurşunu kendisinin attığını söylüyormuş. Bu söylemin dışında ciddi başka bir veri yok, özcesi Osman Gürbüz Gazi’deki kahve taramalarını kendisinin yaptığını söylüyormuş şeklinde ifadelerin bulunduğu. 21.10.2000 tarihli ve tutsak arkadaşlarımızdan Adem K.’nın abisi Hakan K. ile görüşmemiz başlıklı doküman incelendiğinde Hakan daha önceden bize Osman Gürbüz hakkında bilgi getirmişti. Sözde Osman Gürbüz bulunduğu mekanlarda Gazi katliamında ilk kurşunu kendisinin sıktığını söylemişti. Bu doğruymuş, fakat bunun söylenmesi çok uzun bir zaman önce olmuş. Sadece bu olayı bir sohbet sırasında Hakan yeni öğreniyor, ancak öğrendiği kişilere güveniyor. Ama Osman Gürbüz şu an Trakya’da bir hapishanede bulunuyor, ne zaman çıkacağı da belli değil şeklinde örgütün arşivinden çıkan notlar var. Gazi olayları konusunda burada geçen Hakan K. olarak kısaltılmış kişi konusunda bir bilginiz var mı?”

Tanık Semih Genç: “Yok hiçbir bilgim yok, yani hiç ilk seferde bu konuşmaları, yazıları duyuyorum. Öyle bir yorum yok, Gazi olayları 95’te oldu herhalde o zaman da ben şeydeydim, dağdaydım. Dağda olduğum için şehirdeki olaylarla öyle fazla haşır neşir olmuyoruz, sadece dağ ve köy ilişkileriyle uğraştığımız için öyle bir şeyimiz yoktu. Ama Osman Gürbüz’ün bizle ilgisi olmadığını, öyle konuşmaların geçtiğini ama bunların doğru olmadığını biliyorum ben, bizle ilişkisi olmadığı, çünkü daha önceden yine herhalde bu davada mı yargılanıyordu tam şey yapmayacağım. Şey vardı, Sami Hoştan vardı, o da öyle ismi eski bizden işte Dev Sol’cuymuş vesaire diye Hollanda’da Mollandada diye geçmişti, yani bu ikisinin böyle hiçbir zaman öyle bir ilişkileri olmadığını biliyorum, yani aramızda da konuşmuştuk. Osman Gürbüz’le ilgili bizle ilişkisi olmadığı dışında bir şey bilmiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Bu Hakan K. Adem K.”

Tanık Semih Genç: “Onları hiç bilmiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Böyle bir isim tanıyor musunuz, şahıs?”

Tanık Semih Genç: “Yok yok.”

Mahkeme Başkanı: “Soyadının yani baş harfi K. demek ki.”

Tanık Semih Genç: “Yok hiç bilmiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Hakan, Adem.”

Tanık Semih Genç: “Yok hiç tanımıyorum onu.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun Savcı Bey.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bu konuda belki bir hatırlamanıza eğer biliyorsanız hatırlamanıza faydası olur diye yine iddianamedeki şu paragrafı okuyayım. Adem K. isimli şahsın emniyet arşivlerinde yapılan araştırmada, yasadışı DHKP-C terör örgütü içersinde çeşitli kademelerde uzun yıllar faaliyette bulunduğu, İstanbul ilinde örgüte karşı gerçekleştirilen operasyon sonucu yakalandığı, halen Amasya cezaevinde tutuklu bulunduğu, şahsın ağabeyi olan Hakan K.’nın birçok kez ateşli silahla ve kesici aletle yaralama, meskun mahalde ateş etme ve 6136 sayılı kanuna muhalefet gibi suçlardan hakkında işlem yapıldığı ve cezaevinde yattığı, 1997 yılından itibaren örgütsel korsan gösteri ve protesto gibi etkinliklerde bulunduğu ve hakkında bu suçlardan da adli işlem yapıldığı, bu tarihe kadar Osman Gürbüz isimli şahsın Gazi olaylarında yer aldığına dair kamuoyunda bir belge ve bilgi habere rastlanılmadığı, gerek Hakan K.’nın gerekse Osman Gürbüz’ün gayrı meşru işlerle uğraştıkları göz önüne alındığında denilerek bir değerlendirme yapılmış bu kişilerin işte DHKP-C örgütü içerisinde birçok suçlara karıştığı konusunda bir açıklayıcı bilgi var. Hatırlayabildiniz mi var mı bu şekilde tanıdıklarınız?”


Yüklə 1 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin