14. bahar sempozyumu türkiye psikiyatri derneği yıllık toplantısı


Bir Bölge Hastanesinin Alkol Madde Tedavi Merkezinde Yatırılarak Tedavi Edilen Alkol ve Madde Bağımlılarında II. Eksen Tanılarının Yaygınlığı ve İlişkili Olduğu Faktörler: Kesitsel Bir Ön Çalışma



Yüklə 0,75 Mb.
səhifə27/40
tarix18.12.2018
ölçüsü0,75 Mb.
#86269
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   40

Bir Bölge Hastanesinin Alkol Madde Tedavi Merkezinde
Yatırılarak Tedavi Edilen Alkol ve Madde Bağımlılarında
II. Eksen Tanılarının Yaygınlığı ve İlişkili Olduğu Faktörler:
Kesitsel Bir Ön Çalışma

Rabia Bilici1, Ali Evren Tufan1, Görkem Karakaş Uğurlu1, Emel Tüylüoğlu2, Serap Tan1

1 Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi

2 Hendek Devlet Hastanesi


Amaç: Sunulan veriler alkol ya da madde bağımlılarında (AMB) eşlik eden kişilik bozukluğu (KB) yaygınlığı ve ilişkili faktörlerin belirlenmesini amaçlayan bir çalışmanın ilk aşamasını oluşturmaktadır.

Yöntem: Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Alkol ve Madde Tedavi Merkezi’nde yatarak tedavi edilen, DSM IV ölçütlerine göre alkol ve/veya madde bağımlılığı tanısı konulan hastalar tedavinin en az ikinci haftasından sonra sosyodemografik ve klinik veriler elde edilerek, Beck Depresyon ve Anksiyete Ölçekleri(BDÖ, BAÖ) ve SCID II ile değerlendirilmiştir.

Sonuçlar:

Çalışmaya 32 erkek hasta alınmıştır. SCID-II ile değerlendirmede yirmi hastada ikinci eksen tanısının olduğu (% 62.5) saptanmıştır. En sık rastlanan ikinci eksen tanıları Antisosyal Kişilik Bozukluğu (n: 9, % 28.1), Borderline Kişilik Bozukluğu (n:5, % 15.6) ve Paranoid Kişilik Bozukluğudur (n:4, % 12.5).

İkinci eksen tanısı olan ve olmayan hastalar karşılaştırıldıklarında; ikinci eksen tanısı olan hastaların anlamlı olarak daha uzun süre cezaevinde bulundukları saptanmıştır ( Z= -2.097, p: 0.04).

Tartışma: AMB’da KB oranı genel popülasyona göre yüksektir. Çalışmamızda AMB’da ikinci eksen tanısı % 62.5 oranında bulunmuştur. Bu sonuçlar daha önce yurtdışında yapılmış diğer çalışmalarla uyumlu bulunmuştur (1,2,3). Ancak ülkemizde yapılan bir çalışmada AMB’da KB oranı %34.8 olarak belirlenmiştir (4). Bu fark son yıllarda denetimli serbestlik uygulamaları nedeniyle adli başvurulardaki artışa bağlı olabilir. Bu bulguların ileri çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir.

Kaynaklar:

1. Verhaul R, Kranzler HR, Poling J et al. Co-occurence of axis I and axis II disorders in substance abusers. Acta Psychiatr Scand 2000;101.110-118.

2. Van Horn DH, Frank AF. Substance- use situations and abstinence predictions in substance abuserswith and without personality disorders. Am J Drug Alcohol Abuse 1998; 24:395-404.

3. Skodol AE, Oldham JM, Gallaher PE. Axis II comorbidity in substance abusers. Am J Psychiatry 1991; 48: 118-120.

4. Kural S, Evren C, Çakmak D. Alkol/Madde bağımlılığında kişili bozukluğu ek tanısının diğer I. Eksen tanıları ve çocukluk çağı kötüye kullanımı ve ihmal ile ilişkisi. Bağımlılık Dergisi 2005; 6:9-18.

P-3

Alkol ve Madde Kullanım Bozuklukları Nedeni İle Poliklinik
Başvurusunda Bulunan Hastalarda Aleksitimi Yaygınlığı ve Sosyodemografik ve Klinik Verilerle İlişkisi

Rabia Bilici, Ali Evren Tufan, Görkem Karakaş Uğurlu, Mustafa Namlı

Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi


Giriş: Duygular için söz yokluğu anlamına gelen aleksitimi; duyguları tanıma ve tanımlama zorluğu, düşlem yaşamında kısırlık ve içe vuruk düşünme şeklindeki kavramlardan oluşur (1). Bu çalışmada alkol ve madde kulanım bozuklukları nedeniyle polikliniğe başvuran hastalarda aleksitimi yaygınlığı ve sosyodemografik ve klinik verilerle ilişkisinin saptanması amaçlanmıştır.

Yöntem: Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi AMATEM polikliniğine başvuran, olgular, sosyodemografik ve klinik verileri yönünden değerlendirilmiş daha sonra Toronto Aleksitimi ve Beck Depresyon Ölçekleri (TAÖ, BDÖ) uygulanmıştır.

Sonuçlar: Çalışmaya tümü erkek olan 99 hasta dahil edilmiştir. En sık olarak kullanılan maddeler esrar (n: 73, % 73.7), eroin (n: 16, % 16.2) ve alkol (n: 7, % 7.1) olarak bulunmuştur. TAÖ kesim puanı, yapılan Türkçe geçerlilik ve güvenilirlik çalışmasına uygun olarak 61 kabul edildiğinde, hastaların % 20.2’sinin (n:20) aleksitimik olarak kabul edilebileceği saptanmıştır. Aleksitimisi olan ve olmayan grup, Mann-Whitney U testi ile yaşları, madde kullanımına ilk olarak başladıkları yaş, düzenli olarak madde kullanımına başlama yaşları, düzenli olarak madde kullandıkları süre, başvurudan önce madde kullanmadan geçirdikleri süre ve BDÖ puanları açısından karşılaştırıldıklarında; aleksitimisi olanların tedavi başvurularından önce madde kullanmadan geçirdikleri sürenin (Z: 2.437, p: 0.02) ve BDÖ puanlarının daha düşük olduğu saptanmıştır (Z: -3.763, p:0.00).

Tartışma:

Daha önce yapılmış olan çalışmaların aksine, çalışmamızda aleksitimisi olan ve olmayan alkol ve madde kullanım bozuklukları hastalarında, madde kullanmaya başlama yaşı açısından anlamlı fark bulunamamıştır. Bu bulgu, örneklemimizin bağımlı hastaların yanı sıra kötüye kullanım bozuklukları olanları da içermesine bağlı olabilir (2). Çalışmamızda aleksitimisi olan hastalardaki BDÖ puanı ortalaması aleksitimisi olmayanlara göre düşük bulunmuştur. Bu bulgu, aleksitimik bireylerin duygularını tanıma ve ifade etmede yaşadıkları zorluğa veya madde kullanmadan geçirdikleri sürenin daha kısa olmasına bağlı olabilir (2).



Kaynaklar

1. Sifneos PE. The prevalence of alexithymic characteristics in psychosomatic patients. Psychotherapy Psychosom 1973;22;255-262.

2. Evren C, Eken B, Çakmak D. Alkol bağımlılarında aleksitimi ve depresyon, anksiyete ve kişilik bozuklukları ile ilişkisi. Bağımlılık Dergisi 2003;4:47-52.

P-4

Piromani Belirtileri Olan Obsesif-Kompulsif Bozukluk:
Bir Olgu Sunumu

Çiçek Hocaoğlu

Rize Üniversitesi Tıp Fakültesi


Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ile benzerlik gösteren çok sayıda psikiyatrik hastalık olmakla birlikte, birçok psikiyatrik bozukluk obsesif kompulsif belirtiler komorbid olarak ortaya çıkabilmektedir. OKB ile aynı spektrumda olan hastalıklara alkolizm, madde kötüye kullanımı, kompulsif kumar oynama, yeme bozuklukları ve piromani  örnek verilebilirken; obsesif kompulsif bozuklukla komorbid olan bozukluklara Tourette Bozukluğu, şizofreni ve major depresyon örnek verilebilir. Obsesif kompulsif bozuklukta, diğer psikiyatrik bozukluklarda görülebilen belirtiler mevcut olabilir. Piromani birden fazla durumda kasıtlı ve amaca yönelik dürtüsel biçimde yangın çıkarma davranışı şeklinde tanımlanmıştır. Birçok kez istekli yangın çıkartma eylemidir. Eylem öncesinde gerginlik ve duygusal uyarılma olur. Kişi yangına, bunun yarattığı olaylara ve sonuçlarına ilgi duyar, büyülenir. Yangınlara merak duyar ve çekici bulur. Yangın çıkarırken veya yangın ardından olup bitenleri gözlerken haz alır, doyum bulur veya rahatlama sağlar. Yangın çıkarmanın amacı parasal kazanç, sosyopolitik ideolojisini dışa vurma, başka bir suç eylemini gizleme, kızgınlığını gösterme, intikam alma veya başka bir ruhsal hastalığın sonucu değildir. Bu çalışmada 31 yaşındaki piromanik belirtileri olan obesif kompulsif bozukluklu erkek hasta hastalık öyküsü ve özgeçmiş bilgileri çerçevesinde ele alınarak literatür bilgileri ışığında sunulmuştur.

Kaynaklar:

1. Tamam L. Piromani. Dürtü kontrol bozuklukları. (ed. L.Tamam)Hekimler Yayın Birliği, Ankara, s. 67-115, 2009.

2.  Karamustafalıoğlu KO, Nesrin Karamustafalıoğlu N. Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Depresyon. Klinik Psikofarmokoloji Bülteni 2000; 10: 26-31.

3.  C Kısa, SG Yıldırım, E Göka. Ataklık ve Ruhsal Bozukluklar. Türk Psikiyatri Dergisi 2005;16(1):46-54.



P-5

Yüklə 0,75 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   40




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin