Mevcut Durum
Türkiye'nin kalkınma politikaları, uluslararası gelişmelere paralel olarak ekonomi- çevre-toplum etkileşimleri çerçevesinde, sürdürülebilir kalkınmaya doğru bir gelişim göstermektedir. Diğer taraftan sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için küresel ölçekte başlayan yeni büyüme modeli arayışlarıyla birlikte yeşil büyüme yaklaşımı önem kazanmaktadır. Bu kapsamda çevrenin korunması, kalitesinin iyileştirilmesi ve sürdürülebilir kalkınma ilkelerinin hayata geçirilmesi ve yeşil büyüme yaklaşımının içselleştirilmesine yönelik politika ve stratejiler geliştirilmekte, mevzuat ve kurumsal yapılanmanın güçlendirilmesi yönünde proje ve programlar hayata geçirilmektedir.
-
yılında düzenlenen BM Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesinin sonucunda, 17 amaç ve 169 hedefi içeren Dünya'yı Dönüştürmek: Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi belgesi kabul edilmiştir. Söz konusu Gündeme yönelik olarak, Türkiye'nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaç ve Hedefleri kapsamındaki mevcut durum analizinin 2017 sonu itibariyle tamamlanması beklenmekte olup söz konusu amaç ve hedeflere ilişkin ülke genelinde farkındalığının artırılmasına ve uygulamanın ulusal ölçekte izlenmesi ve değerlendirilmesini etkin ve katılımcı bir şekilde gerçekleştirecek bir kurumsal yapının oluşturulmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
OECD tarafından ülkemizin üçüncü Çevresel Performans Değerlendirmesi Raporu hazırlığı başlatılmış olup, Raporun 2019'da açıklanması beklenmektedir.
Ülkemizin iklim değişikliğine uyum sağlama kapasitesinin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Diğer taraftan, 2020 yılı sonrasında küresel iklim değişikliğiyle mücadele politikalarının belirlendiği BM müzakere sürecine ülkemiz için daha kabul edilebilir bir uluslararası çerçeve sağlanması amacıyla İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulunun yönlendirmeleri doğrultusunda katılım ve katkı sağlanmaktadır. Bu çerçevede, Nisan 2016'da imzalanan Paris Anlaşmasının teknik hususlarına ilişkin müzakerelere aktif katılım sağlanmakta olup Aralık 2018 itibarıyla Paris Anlaşmasının uygulama mekanizmaları ile ülkemize yönelik fırsat ve tehditlerin netleşmesi beklenmektedir.
Çevre mevzuatının AB müktesebatıyla uyumlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmekte, çevre mevzuatının eksiklikleri giderilmektedir. Bu kapsamda 2017 yılında Benzin ve Motorin Türlerinin Çevresel Etkilerine Dair Yönetmelik, Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik, Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması Hakkında Yönetmelik, Ozon Tabakasını İncelten Maddelere İlişkin Yönetmelik ve Stratejik Çevresel Değerlendirme Yönetmeliği yayımlanmıştır.
-
yılı verilerine göre kamu sektöründe çevresel faaliyeti olan tüm kamu kuruluşları, il özel idareleri, mahalli idare birlikleri, ilçe belediyeleri ile nüfusu 5 bin ve üzerinde olan belediyelerin çevresel harcamaları 21,3 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Özel sektörün çevresel harcamaları da dâhil edildiğinde toplam çevresel harcamalar 25,9 milyar TL'ye ulaşmaktadır.
Ülkemizin sahip olduğu zengin biyolojik çeşitlilik ile genetik kaynakların korunması amacıyla Milli Park, Tabiat Parkı, Tabiatı Koruma Alanı, Doğal Sit, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Özel Çevre Koruma Bölgesi, uluslararası öneme sahip sulak alan, Ramsar alanı gibideğişik statülerde korunan alan ilan edilmektedir. 2005 yılında 998 korunan alan toplam 2.131,896 hektar büyüklüğünde iken 2016 yılında korunan alan sayısı 1.543'e çıkarak toplam alan da 3.191.920 hektara ulaşmıştır.
Biyolojik çeşitlilik ile genetik kaynaklarımızın korunması ve kullanımında sürdürülebilirliğin sağlanmasına temel teşkil edecek mevzuat ve planlama çalışmalarının tamamlanması gerekmektedir. Özellikle farklı kuruluşlar tarafından yürütülen biyolojik çeşitliliğin ve genetik kaynakların tespiti ve izlenmesine yönelik olarak kuruluşlar arasında işbirliğinin artırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Ülke genelinde biyolojik çeşitliliğin tespiti ve haritalanması çalışmalarının tamamlanmasıyla önemli bir eksiklik giderilecektir.
Amaç ve Hedefler
Ekonomik ve sosyal gelişme sağlanırken, toplumun çevre duyarlılığı ve bilincinin artırılması, bugünün ve gelecek nesillerin kısıtlı doğal kaynaklardan faydalanmasını güvence altına alacak şekilde çevrenin korunması ve kalitesinin yükseltilmesi temel amaçtır.
Enerji, sanayi, tarım, ulaştırma, inşaat, hizmetler ve şehirleşme gibi alanlarda, çevre dostu yaklaşımlarla yeni iş imkânlarının, gelir kaynaklarının, ürün ve teknolojilerin geliştirilmesine olanak tanıyan fırsatların değerlendirilerek yeşil büyümenin sağlanması hedeflenmektedir.
Politika ve Tedbirler
Politika / Tedbir
|
Sorumlu / İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar
|
Süre
|
Yapılacak İşlem ve Açıklama
|
Çevre yönetiminde görev, yetki ve sorumluluklardaki belirsizlik ve yetersizlikler giderilecek, denetim mekanizmaları güçlendirilecek; özel sektörün, yerel yönetimlerin ve STKların rolü artırılacaktır. (Kalkınma Planı p.1033)
|
Tedbir 390. Çevre mevzuatının eksiklikleri giderilecek, etkin uygulanması için öiçüm, izleme, denetim, kontrol ve raporlama altyapısı etkinleştirilecektir.
|
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (S), Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Mahalli İdareler
|
Aralık
Sonu
|
Çevre mevzuatının AB'ye uyumlaştırılması için gerekli çalışmalar yürütülecek, etkili bir şekilde uygulanması için başta su, hava, toprak olmak üzere doğa koruma ve kirliliği önlemeye yönelik kapasite geliştirme çalışmalarına devam edilecektir. Hava kalitesinin izlenmesi, modelleme altyapısının geliştirilmesi ve denizlerde kirliliğin önlenmesi öncelikli olmak üzere çevresel izleme ve denetim faaliyetleri için gerekli yazılım, makine ve teçhizat ihtiyacı giderilecektir.
|
Tarım, ormancılık, gıda ve ilaç sanayii açısından önem taşıyan biyolojik çeşitliliğin tespiti, korunması, sürdürülebilir kullanımı, geliştirilmesi ve izlenmesi sağlanacaktır. (Kalkınma Planı p,1039)
|
Tedbir 391. Tabiatın ve biyolojik çeşitliliğin korunması ve kullanımında sürdürülebilirliğin sağlanmasına yönelik düzenlemeler yapılacak, kurumlar arasi koordinasyon ve işbirliği güçlendirilecektir.
|
Orman ve Su işleri Bakanlığı (S), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, İlgili Kamu Kurum ve Kuruluşları, İlgili STKIar
|
Aralık
Sonu
|
Biyolojik çeşitliliğin tespiti ve izlenmesi ile yaban hayatının korunmasına ilişkin projeler kurumlar arası koordinasyon ve işbirliği içerisinde yürütülecektir. Biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanıma yönelik bilinçlendirme çalışmaları devam ettirilecektir.
|
Tedbir 392. özel Çevre Koruma (ÖÇK) Bölgelerinin etkin ve etkili yönetimini sağlamak için iigiii paydaşlarla yönetim planları hazırlanacaktır.
|
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (S), İlgili Kamu Kurum ve Kuruluşları, Üniversiteler
|
Aralık
Sonu
|
ÖÇK Bölgelerinde yönetim planları hazırlanarak bunların uygulaması kapsamında nesli tehdit ve tehlike altındaki türler ve habitatlar korunarak izlenecektir.
|
İklim değişikliği ile mücadele ve uyum çalışmaları ülke gerçekleri gözetilerek "ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar" ile "göreceli kabiliyetler" ilkeleri doğrultusunda j sürdürülecektir. (Kalkınma Planı p.1040)
|
Tedbir 393. İklim değişikliği ile mücadele ve uyum için ulusal ölçekte bir mekanizma
geliştirilecektir.
|
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (S), İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kuruiu
|
Aralık
Sonu
|
Sera gazı emisyonlarının hesaplanması, izlenmesi ve projeksiyonu çalışmalarına devam edilerek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Sekretaryasına sunulan ulusal katkının (INDC) takibi sağlanacak ve ulusal bildirimler hazırlanacaktır, Diğer taraftan, ülkemizde iklim değişikliğinden etkilenecek sektörlerde uyum ve bilinçlendirme çalışmaları yürütülecektir.
|
Enerji, sanayi, tarım, ulaştırma, inşaat, hizmetler ve şehirleşme gibi alanlarda yeşil büyüme fırsatları değerlendirilecek, çevreye duyarlı ekonomik büyümeyi sağlayan yeni iş alanlan, ArGe ve yenilikçilik desteklenecektir. (Kalkınma Planı p.1041)
|
Tedbir 394. Sürdürülebili r kalkınmanın koordinasyonuna yönelik kurumsal yapılanma tamamlanacaktır.
|
Kalkınma Bakanlığı (S), Kamu Kurum ve Kuruluşları, Özel Sektör, STKIar
|
Aralık
Sonu
|
2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin ulusal ölçekte uygulanmasının izlenmesi ve değerlendirilmesinden sorumlu olacak kamu, özel sektör, akademi ve STK'ların geniş katılımının sağlandığı Kalkınma Bakanlığının sekretaryasını yapacağı bir koordinasyon yapısı oluşturulacaktır.
|
Toprak ve Su Kaynakları Yönetimi
-
Mevcut Durum
Ülkemizde kullanılabilir su kaynağından yararlanma oranı yaklaşık yüzde 39 olup bu kaynağın yüzde 73'ü sulamada, yüzde 16'sı içme ve kullanmada, yüzde 111 sanayide kullanılmaktadır. Ülkemiz, kişi başına düşen yaklaşık 1.400 m3 kullanılabilir su miktarıyla su kısıtı bulunan ülkeler arasında yer almaktadır. 2030 yılında 1.100 m3 olması beklenen kişi başına düşen kullanılabilir su miktarıyla, Türkiye su sıkıntısı çeken bir ülke olma riski taşımaktadır.
Su yönetiminde etkinliği sağlamak üzere su kaynaklarının koruma ve kullanma dengesi esasında; bütüncü! yönetimi ve havzada yer alan bütün planların entegrasyonunun sağlandığı, üst çevresel hedeflerin belirlendiği ve bu hedeflere ulaşılması için alınması gereken sosyo-ekonomik, idari ve finansal tedbirlerin tespit edildiği Nehir Havzası Yönetim Planlarının hazırlanması çalışmaları devam etmektedir. 2017 yılına kadar yedi havza için başlatılan çalışmaların 2021 yılına kadar 25 havza için tamamlanması planlanmaktadır.
Yeraltı sularının sürdürülebilir yönetimi açısından kalite ve miktarına ilişkin kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır.
Toprak kaynaklarının, kabiliyetleri doğrultusunda ve arazi kullanım planlaması temelinde değerlendirilmesi önemini korumaktadır. Bilhassa tarımsal üretimin sürdürülebilirliği ve gıda güvenliğinin temini açısından tarım arazilerinin tarım dışı kullanımı ile toprak kirliliğinin önlenmesi, çölleşme ve erozyonla mücadelenin etkinleştirilmesi, arazi toplulaştırma çalışmalarının yaygınlaştırılması ve toprak yönetiminde koordinasyonun güçlendirilmesi öncelikli görülmektedir.
Amaç ve Hedefler
Su ve toprak kaynaklarının miktarının ve kalitesinin korunması, geliştirilmesi ve bu kaynaklara olan talebin en yüksek olduğu tarım sektörü başta olmak üzere sürdürülebilir kullanımını sağlayacak bir yönetim sisteminin geliştirilmesi temel amaçtır.
Politika ve Tedbirler
Politika/Tedbir
|
Sorumlu / İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar
|
Süre
|
Yapılacak İşlem ve Açıklama
|
Su yönetimine ilişkin mevzuattaki eksildik ve belirsizlikler giderilerek kurumlann görev, yetki ve sorumlulukları netleştirilecek, su yönetimiyle ilgili tüm kurum ve kuruluşlar arasında iş birliği ve koordinasyon geliştirilecektir. (Kalkınma Planı p.1048)
|
Tedbir 395. Su
kaynaklarının etkin kullanımı ve korunması için nehir havzası yönetim pianlan hazırlanacaktır.
|
Orman ve Su işleri Bakanlığı (S), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, DSİ
|
Aralık
Sonu
|
Su kaynaklarının havza bazında yönetiminin sağlanması için strateji ve plan çalışmaları kapsamında 2018 yılında dört adet plan tamamlanacak, iki adet plan için çalışmalara başlanacaktır.
|
Tedbir 396. Kurum ve kuruluşiar arasında iş birliği ve koordinasyonu geliştirmek amacıyla su verilerinin bütünleştirilmesi sağlanacaktır.
|
Orman ve Su İşleri Bakanlığı (S), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, DSİ, OGM, İLBANK
|
Aralık
Sonu
|
Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının su verilerinin toplama ve saklama süreçlerinde mükerrerlik önlenerek veri bütünlüğünün sağlanması amacıyla oluşturulan Ulusa! Su Bilgi Sistemi çalışmaları tamamlanacaktır.
|
Sulamada sürdürülebilirliğin sağlanması açısından yeraltı su kaynaklarına yönelik miktar kısıtlaması, farklı fiyatlandırma gibi alternatifler geliştirilecektir. (Kalkınma Planı p.1055)
|
Tedbir 397. Yeraltı su kaynaklarının tarımda kontrollü kullanımının sağlanmasına yönelik miktar kısıtlaması ve fiyatlandırma mekanizmaları geliştirilecektir.
|
Orman ve Su İşleri Bakanlığı (S), Gıda, Tarım ve Hayvandık Bakanlığı, DSİ, Bölge Kalkınma İdareleri
|
Aralık
Sonu
|
KOP ve GAP Bölgeleri başta olmak üzere su kullanımında etkinliğin sağlanması adına tarımsal desteklemede su kısıtmın havza ve ürün bazında gözetildiği bir sisteme geçiş öngörülmekte olup bu sistemi destekleyecek sayaç uygulaması ve fiyatlandırma mekanizmaları geliştirilmesi üzerine model çalışmaları tamamlanacaktır.
|
Sulama birliklerinin çalışma süreçleri gözden geçirilecek, sistemin daha etkin hale getirilmesi yönünde alternatifler oluşturulacaktır. (Kalkınma Planı p.1056)
|
Tedbir 398. Sulama birliklerinin hizmet etkinliklerinin artınlması için gerekli yapılandırma çalışmaları tamamlanacaktır.
|
Orman ve Su işleri Bakanlığı (S), Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, DSİ, Bölge Kalkınma İdareleri, İlgili Birlikler
|
Aralık
Sonu
|
Sulama birliklerinin mali yeterlilikleri ile işleyişlerindeki sorunların aşılması için hizmet şekilleri ile yükümlülük ve görevlerinin yeniden değerlendirilmesi ve etkin bir hale getirilmeleri için gerekli mevzuat ve yapılandırma çalışmaları tamamlanacaktır.
|
Tarımda Su Kullanımının Etkinleştirilmesi Programı
|
Tedbir 399. Tanmsal kaynaklı su kirliliğinin önlenmesine yönelik uygulama projeleri yaygınlaştırılacaktır.
|
Gıda, Tanm ve Hayvancılık
Bakanlığı (S), Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı
|
Aralık
Sonu
|
Bilinçsiz tarımsal girdi kullanımının yaratabileceği nitrat kirliliği başta olmak üzere olumsuzlukların önlenmesine yönelik kapsamlı çalışmalar yapılacak ve eylem planlarının hazırlanmasına başlanacaktır.
|
Afet Yönetimi
-
Mevcut Durum
İklim ve çevre koşullarındaki bozulmanın da etkisiyle dünyada ve ülkemizde doğal afetlerin şiddeti ve sıklığı artmıştır. Yanlış arazi kullanım kararları ve çarpık yapılaşmaya bağlı olarak afetlerin olumsuz etkilerinin ağırlaşması sonucunda, ekonomik ve sosyal maliyetler giderek artmaktadır, Yaşanan afetler ve etkileri bütüncül bir afet risk yönetiminin uygulamaya geçirilmesini zorunlu hale getirmiş; özellikle can ve mal kaybının en az seviyede tutulabilmesi için risk azaltma faaliyetleri afet risk yönetiminde önemli bir bileşen haline gelmiştir.
Afetler konusunda ülke genelinde risk azaltma, hazırlık, müdahale ve afet sonrası iyileştirme çalışmalarının bütünlük içinde yürütülebilmesi ile kurum ve kuruluşların rollerinin belirlenmesi için Ulusal Afet Stratejisi ve Eylem Planının hazırlık çalışmaları devam etmektedir,
Binalarda depremin doğrudan ve dolaylı neden olduğu maddi zararların karşılanması amacıyla çıkarılan 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu kapsamında Ekim 2Q16'da 7,6 milyon olan sigortalı sayısı Ekim 2017 itibarıyla 8,1 milyona ulaşmıştır. DASK verilerine göre sigortalı konutların oranı yüzde 46'dır. En fazla sigortalılık oranı yüzde 56,2 ile Marmara Bölgesinde olup en düşük sigortalılık oranı yüzde 32,8 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesindedir.
Afet durumunda kurum ve kuruluşlar arasında hızlı, etkin ve güvenli bir iletişim ve haberleşme sisteminin ülke geneline yaygınlaştırılması çalışmaları yürütülmektedir,
Türkiye Afet Müdahale Planının (TAMP) ülke genelinde uygulanmasının yaygınlaştırılması çalışmalarına devam edilmektedir.
Ülkemizdeki yerleşim yerlerini etkileyebilecek tüm tehlikeleri birlikte ele alan bütünleşik afet tehlike ve risk haritalarının hazırlanmasına yönelik standartlar ve kılavuzlar geliştirilmiş olup bu haritaların ülke genelinde tamamlanması çalışmaları sürdürülmektedir. Mahalli idareler tarafından hazırlanacak risk azaltma planlarında zemin karakteristiği, yapı stoku kalitesi ve imar planı kararlarını dikkate alarak geliştirilecek farklı afet senaryolarına ihtiyaç duyulmaktadır.
Afet risklerinin azaltılmasına yönelik kamu kaynaklarının etkin ve yerinde kullanılabilmesi için kamu binaları ve altyapılar dâhil olmak üzere yapı stokunun yerleşim yerleri ölçeğinde afet risklerine göre önceliklendiriimesi ihtiyacı devam etmektedir.
Afet sonrasında; çadır, battaniye ve diğer acil ihtiyaç malzemelerinin hızlı ve etkin bir şekilde karşılanması amacıyla 27 ilde kurulması planlanan lojistik depoların 251 tamamlanmıştır,
Afet sonrası yeniden yapılanma ve iyileştirme sürecine yönelik standartların geliştirilmesi ve bu sürecin etkin olarak yürütülmesi, izlenmesi ve değerlendirilmesini sağlayacak göstergelerin geliştirilmesi önemini korumaktadır.
Bina ve kritik altyapı tesislerinin afetlere daha dayanıklı olarak inşa edilmesini sağlamak üzere denetim sisteminin etkinleştirilmesi ihtiyacı bulunmaktadır.
Afetlere karşı toplumsal bilinç düzeyinin artırılması amacıyla başlatılan çalışmaların ülke geneline yaygınlaştırılmasına devam edilmektedir.
Amaç ve Hedefler
Afetler karşısında toplumsal farkındalığın ve toplumun afetlere hazırlık kapasitesinin artırılması ile afetlere dayanıklı ve güvenli yerleşimler oluşturularak muhtemel bir afet sonrasında yaşanılacak can ve mal kaybının en aza indirilmesi temel amaçtır.
c) Politika ve Tedbirler
Politika / Tedbir
|
Sorumlu / İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar
|
Süre
|
Yapılacak İşlem ve Açıklama
|
Afet risklerinin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve denetimi ile afet esnasında ve sonrasında yapılan müdahale çalışmalarının etkinliğinin artırılması için kurumsal yetki ve sorumluluklar yeniden düzenlenecektir. (Kalkınma Planı p. İ064)
|
Tedbir 400. Afetlerle ilgili mevzuat yeniden düzenlenecektir.
|
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (S), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
|
Aralık
Sonu
|
Başta 7269 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelikleri olmak üzere afetlerle ilgili mevzuat; risk yönetimine ve azaltılmasına ağırlık verilerek, imar mevzuatıyla bağlantısı kurularak, kurumlar arası görev ve sorumluluklar netleştirilerek ve kamu sorumluluğunun teknik ve sosyal altyapıyla sınırlandırılması dikkate alınarak yeniden düzenlenecektir.
|
Tedbir 401. Türkiye Sivil Savunma Acil Durum Planı hazırlanacaktır.
|
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (S), İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Sağlık Bakaniığı, Mahalli İdareler, Üniversiteler, STKIar
|
Aralık
Sonu
|
Düşman saldırılarına karşı halkın can ve mal kaybının en az seviyeye indirilmesini ve sivil savunma faaliyetlerinin uygulanabilirliğinin artırılmasını sağlamak amacıyla Türkiye Sivil Savunma Acii Durum Planı (TÜSAP) hazırlanarak uygulamaya konulacaktır.
|
Dostları ilə paylaş: |