23. Dönem Yasama Yılı 115. Birleşim 10/Haziran/2010 Perşembe



Yüklə 1,32 Mb.
səhifə23/28
tarix07.01.2019
ölçüsü1,32 Mb.
#91586
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   28

24'üncü madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 498 sıra sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanun Tasarısının 24'üncü maddesinin 3. fıkrasına aşağıdaki cümlenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

"Ayrıca GDO'lu ürün ve bu ürünler kullanılarak elde edilen öteki ürünlerin etiketlerinde ürünün GDO'lu olduğu mutlaka belirtilmelidir."

Cemaleddin Uslu Şenol Bal Abdülkadir Akcan

Edirne İzmir Afyonkarahisar

Hakan Coşkun Mehmet Şandır Muharrem Varlı

Osmaniye Mersin Adana

Metin Ergun Mümin İnan M. Akif Paksoy

Muğla Niğde Kahramanmaraş

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (Adana) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükûmet katılıyor mu?

108



TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Önerge üzerinde söz isteyen Cemaleddin Uslu, Edirne Milletvekili.

Buyurun Sayın Uslu. (MHP sıralarından alkışlar)

CEMALEDDİN USLU (Edirne) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, sizleri saygılarımla selamlıyorum.

498 sıra sayılı Tasarı'nın 24'üncü maddesinin 3'üncü fıkrasına bir ilave teklif ediyoruz: "Ayrıca GDO'lu ürün ve bu ürünler kullanılarak elde edilen öteki ürünlerin etiketlerinde ürünün GDO'lu olduğu mutlaka belirtilmelidir."

İnsanların bilgilendirilmesi için fevkalade önemli bir ilave. Zira, GDO'lu ürünlerin insan sağlığını ne şekilde etkilediği, hangi düzeyde etkilediği kamuoyunda çok bilinmemekte. Dolayısıyla hangi ürünlerin GDO'lu ürün olduğunun, içerdiğinin etikette belirtilmesi fevkalade önem arz ediyor, insanların bilgilendirilmesi açısından.

Değerli milletvekilleri, her ülke kendi vatandaşının gıda güvenliğini ve gıda güvencesini sağlamak zorundadır. Yani o ülkede yaşayan vatandaşların yeterli beslenme düzeyinin sağlanması, doyacak miktarda beslenmelerinin sağlanması için gıda güvenliğinin sağlanması lazım, gıda güvencesinin sağlanması lazım. Ayrıca bu güvenceyi kaliteli bir şekilde sağlamak bakımından da gıda güvenliğinin sağlanması gerekiyor.

Şimdi, burada konuşan değerli milletvekilleri de bahsettiler, Türkiye geçmişte kendi kendine yeten ülkelerden biriydi. Gerçi Sayın Bakan bunu daha önceki ifadelerinde belirtti, böyle bir şeyin doğru olmadığını, hiçbir zaman Türkiye'nin yeterli bir düzeyde üretim yapmadığını ifade ettiler. Ancak bir ülke, az önce de bahsettiğim üzere, kendi vatandaşının gıda ihtiyacını sağlamak için mutlaka üretmek zorunda. Bu güvenceyi vermek için de üretemediği miktarı da ithal etmek zorunda.

Çeşitli ürünlerin geçmiş yıllara göre değerlendirmesini yaptığımızda bazı ürünlerde üretim yeterliliği, bazı ürünlerde yetersizliği dikkat çekmekte ve ihtiyaç olan miktar da mutlaka ithalat yoluyla karşılanmaktadır.

Küresel gelişmeler dünya üzerinde üretilen ürünlerin dolaşımını çok rahatlıkla sağlayabiliyor dolayısıyla her mevsimde her ürünü tüketmemiz mümkün. Dolayısıyla pazarlarda, raflarda, tezgâhlarda görüyoruz, kışın dahi yazlık ürünlerin veya tropikal bölgelerde yetişen ürünlerin ülkemizde tüketildiğini de görüyoruz, şahit oluyoruz.

Türkiye'nin, üretimini gerçekleştirmek için, mutlaka bazı ürünlere destekte bulunması lazım. Bu destekler yapılmadığı takdirde üretimdeki noksanlık ithalatı gündeme getirecektir. Bu da ülkenin diğer ülkelere döviz aktarımını sağlayacaktır.

Özellikle ette, sütte ve yağlı tohumlarda -temel ihtiyaç maddeleri itibarıyla söylüyorum- ciddi şekilde desteklemelerin yapılması lazım.

Sayın Bakanın ifadeleriyle söylemek istiyorum, genelde bu kürsüye çıktığında veya her platformda 2002 ile 2010'un, bugünün kıyaslamasını yaparken 2002'de tarıma ayrılan desteğin bugün itibarıyla 2 katına çıkartıldığını ifade etmekte. Doğrudur, 2002 yılında 2,8 milyar liralık bir destekleme, tarıma ayrılan bir destek varken bugün bu, sanıyorum, 5,6 milyara çıkmıştır. 2 kat bir artırımdan söz etmek mümkündür. Ancak, iki dönemin, tarihlerin karşılaştırmasını yaptığımızda 2002'deki özellikle mazotun, gübrenin fiyatları ile bugünün fiyatlarını karşılaştırdığımızda en azından 3 katı, 3 misli bir artıştan bahsetmek mümkündür. Ürün fiyatları, özellikle ben kendi bölgemle, Edirne bölgesiyle ilgili Trakya buğdayı, kırmızı, yarı sert buğdayla kıyasladığımda buğday fiyatlarının genelde artmadığını aynı fiyatlar seviyesinde devam ettiğini ama üretim girdilerinin en az 3 misli arttığını düşünürsek, o tarihle bu tarihi kıyasladığınızda her ne kadar tarıma ayrılan desteklerin arttığından söz etmek mümkünse de, reel olarak desteklerin yetersiz olduğunu ifade etmemiz gerekiyor.

Değerli milletvekilleri, hayvancılıkla ilgili söylemek istediğim, Güneydoğu ve Doğu Bölgele-rine verilen desteğin, ülkenin diğer bölgelerine de, özellikle Trakya'ya da verilmesini arzu ediyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Uslu.

CEMALEDDİN USLU (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

Bu bölgelere de verilmesini arzu ediyoruz. Çünkü tarımda geçinmenin bir yolu, mutlaka hay-vancılığın da yapılmasıdır, desteklenmesidir. En az 50 baş bir tesisin desteklenmesinin yanında 10 baş veya 5 başlık bir tesisin desteklenmesi üreticilere ciddi hâlde fayda sağlayacaktır.

Yine, son olarak söz etmek istediğim, küçük işletmelerin mühendis istihdamı konusunda bu ya-sa bir azaltma getiriyor veya birçok kişi bu anlamda işsiz kalacak endişesini taşıyor. Bunu da tekrar dile getiriyorum.

Önergemize destek beklerken, sizleri saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Uslu.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiş-tir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

25'inci madde üzerinde iki adet önerge vardır. Ayrı ayrı okutup işleme alıyorum:

109




Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 498 sıra sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanun ta-sarısının 25. Maddesinin 3. fıkrasının son cümlesinde yer alan "diğer ilgililer" ibaresinden sonra gel-mek üzere "doğabilecek muhtemel zararların sorumluları veya devlet tarafından tanzimi kaydı ile" ifa-desinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

M. Kemal Cengiz Hakan Coşkun Muharrem Varlı

Çanakkale Osmaniye Adana

Cemaleddin Uslu Aldülkadir Akcan D. Ali Torlak

Edirne Afyonkarahisar İstanbul

M. Akif Aksoy Mehmet Şandır

Kahramanmaraş Mersin

TBMM Başkanlığına

Görüşülmekte olan 498 sıra sayılı kanun tasarısının 25. maddesinin 2. fıkrası 2. cümlesinde yer alan "ya da hayvan sahibi adına bakıcısı" ibaresinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

Vahap Seçer Mehmet Ali Susam Ahmet Küçük

Mersin İzmir Çanakkale

Selçuk Ayhan Ramazan Kerim Özkan

İzmir Burdur

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (Adana) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükûmet katılıyor mu?

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Önerge üzerinde söz isteyen Vahap Seçer, Mersin Milletvekili.

Buyurun Sayın Seçer.

VAHAP SEÇER (Mersin) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 498 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 25'inci maddesinde verdiğimiz değişiklik önergesi hakkında söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, geçtiğimiz gün, KİT Komisyonunda, Tarım Bakanlığının bağlı kuruluşu olan Atatürk Orman Çiftliği ile ilgili 2007 hesapları ibra edilmedi, 2008 hesapları ise şartlı ibra edildi. Bunun nedeni, Yüksek Denetleme Kurulunun, Atatürk Orman Çiftliğinin arazisinde bulunan iki akaryakıt istasyonunun kira sözleşmesinin ihalesiz on bir yıl uzatılması nedeniyle kamunun zarara uğratılması yönündeki raporu. Nedir bu işin hikâyesi, hep beraber bakalım: Atatürk Orman çiftliği arazisi içerisinde bulunan iki akaryakıt istasyonu 1985 yılında kamu kuruluşu olan POAŞ'a yirmi yıl süreyle kiralanıyor. Bu alan toplam 7.000 metrekare. Buna ilişkin protokol de 1988 yılında imzalanıyor. Kira sözleşmesi devam ederken o sırada POAŞ özelleştiriliyor. Kira sözleşmesinin bitimine bir yıl süre kala kamu kurumu niteliğinde olan Türk Petrol Dağıtım Limited Şirketi bu akaryakıt istasyonlarını 3 milyon dolar bayrak bedeli, ayrıca yıllık satış kârının yüzde 25'i karşılığı on iki yıllığına kiralamak için Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğüne ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığına teklifte bulunuyor, ancak bu istasyonlar, bu teklif karşısında kamu kurumu niteliğinde olan bu şirkete değil, yine bunun yerine özelleştirilen POAŞ'a ihalesiz olarak 1 milyon 180 bin dolara -diğer teklif 3 milyon dolar bayrak bedeli ya da ihalesiz uzatılan kira bedeli 1 milyon 180 bin dolar, yıllık- ayrıca 12 bin TL artı KDV fiyatla tekrar on bir yıllığına kiraya veriliyor özelleştirilen POAŞ'a. Bu arada, başlangıçta bu alan 7 bin metrekare, bu kullanım alanı 20 bin küsur metrekareye çıkartılıyor. Daha sonra POAŞ ne yapıyor? Atatürk Orman Çiftliğinden kiraladığı bu alan, 13/2/2010 tarihinde eski bir bakanın ortağı olduğu, Adalet ve Kalkınma Partili eski bir bakanın ortağı olduğu iddia edilen bir şirkete kiralanıyor.

MEHMET NİL HIDIR (Muğla) - İspat et.

VAHAP SEÇER (Devamla) - Bu, raporda yer alan iddialar değerli arkadaşlarım.

MEHMET NİL HIDIR (Muğla) - İddia etme, ispat et. İddia etmek iftira etmektir.

SERACETTİN KARAYAĞIZ (Muş) - İddia bunlar.

VAHAP SEÇER (Devamla) - Tabii burada mesnetsiz bir iddiada bulunmuyorum, isim de vermiyorum. Yüksek Denetleme Kurumunun raporunu incelersiniz.

MEHMET NİL HIDIR (Muğla) - Delili varsa verirsiniz.

VAHAP SEÇER (Devamla) - Bu konuda sonuç ne çıkacak hep beraber göreceğiz. Eğer farklı bir durum varsa endişe edecek bir şey yok. Niçin 2008 hesapları şartlı ibra edilmiş Komisyon tarafından? Niçin 2007 hesapları ibra edilmemiş? Demek ki Komisyon da bu konuda bir endişe taşıyor.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Savcılığa gitti, işlemden kalktı o.

M. NURİ YAMAN (Muş) - Hayır, hayır, kalkmadı.

110




VAHAP SEÇER (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, Atatürk Orman Çiftliğinin yine 396.312 metrekare arazisi Gazi Üniversitesine veriliyor, bedeli karşılığı tahsis ediliyor, fakülte binaları, ek binaları, sosyal binaları yapılsın diye, tahsis nedeni bu.(AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen…

VAHAP SEÇER (Devamla) - Daha sonra Gazi Üniversitesi, bu arazinin bir kısmına, tahsis amacı dışında, konut inşaatı yapma girişiminde bulunuyor ve bunun karşılığında da Gazi Üniversitesinin bu tahsis bedeli olarak ödemesi gereken 5 milyon 934 bin 420 lirayı, iki ayrı inşaat şirketinin…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Seçer, lütfen tamamlayınız.

VAHAP SEÇER (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

…Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğüne -Gazi Üniversitesinin ödemesi gereken, yatırması gereken bu parayı- yatırdığı iddia ediliyor. Tabii, bu konuda da Sayıştay inceleme başlatmış durumda, bunun da sonucunu hep beraber göreceğiz.

Bir iktidarın içerisine ya da bir toplumun içerisine bu kadar fütursuzca, bu kadar cesurca eğer istismar ya da "yolsuzluk iddiaları" diyelim -daha iyimser konuşalım- girmişse o toplumdan da, o iktidardan da gelecekte olumlu beklentiler içerisinde olmamız mümkün değil diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Seçer.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 498 sıra sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanun tasarısının 25. Maddesinin 3. Fıkrasının son cümlesinde yer alan "diğer ilgililer" ibaresinden sonra gelmek üzere "doğabilecek muhtemel zararların sorumluları veya devlet tarafından tanzimi kaydı ile" ifadesinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

Mehmet Şandır (Mersin) ve arkadaşları

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (Adana) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükûmet katılıyor mu?

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Mustafa Kalaycı konuşacak.

BAŞKAN - Önerge üzerinde söz isteyen Mustafa Kalaycı, Konya Milletvekili.

Buyurun Sayın Kalaycı. (MHP sıralarından alkışlar)

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 498 sıra sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu Tasarısı'nın 25'inci maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun görüşlerini açıklamak üzere huzurlarınızdayım. Bu vesileyle, hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Tabii, gecenin bu saatinde görüşme yapılması kararı bizim değil, bizler de bu saatte konuşma arzusunda değiliz ama kanunların görüşülmeden Meclisten geçirilmesi de doğru bir uygulama olmaz. O nedenle, İktidar Partisi Grubunun "bu kanunlar bitinceye kadar" şeklindeki kararını gözden geçirmesini talep ediyorum.

Değerli milletvekilleri, AKP hükûmetlerinin sağlıklı ve doğru bir tarım politikası olduğundan bahsetmemiz mümkün değildir. Çiftçimiz, en kötü dönemini yaşamaktadır, gübre alamaz, tarlasını ekemez hâle gelmiştir. Toplumumuzun önemli bir kesimini oluşturan çiftçilerimiz ve köylülerimiz, AKP hükûmetleri tarafından uygulanan hatalı politikalar sonucu çok zor günler geçirmektedir. Çiftçilerimizin ürün girdilerine, mazota, gübreye, tohuma, elektriğe, ilaca yüksek oranda zam yapılırken ürün fiyatları, tarımsal desteklemeler ve prim bedelleri düşük belirlenmiş, geç ödenmiş, yetersiz kalmıştır. Bu sebeplerden dolayı çiftçilerimiz borçlarını ödeyemedikleri için idari ve kanuni takibe uğramışlardır. Çiftçimizin kredi borcu, sigorta primi borcu, elektrik borcu yüksek faiz ve gecikme cezalarıyla birlikte aşırı arttığı için artık ödenemez duruma gelmiştir. Çiftçilerimizin artık dayanacak gücü kalmamıştır. Zaten yarı aç, yarı tok yaşayan çiftçimizin evine, tarlasına, bağına, bahçesine, traktörüne haciz gelmiştir.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; özellikle iktidar milletvekillerine sesleniyorum ve samimi olarak sesleniyorum. Yani sizlerin yolu hiç icra dairelerine düşmüyor mu? İcra dairelerinde resmen kuyruklar oluştu. Bunlardan haberiniz var mı? Dosya konacak yer aranıyor. Yediemin depoları doldu, yenileri açılıyor. Bunlar sizin eseriniz, AKP hükûmetlerinin eseridir.

Değerli arkadaşlarım, gelin, lâmı cimi bırakalım, çiftçinin elektrik borçlarını, kredi borçlarını, sigorta primi borçlarını ödeme kolaylığı sağlayacak yapılandırma yapalım. Çiftçimiz bizden bunu

111



beklemektedir. Anapara borcuna TÜFE oranı uygulayalım, faiz ve gecikme faizi ve cezayı kaldırıp taksitlendirelim. Hem devletimizin kaybı olmasın hem de çiftçimizi rahatlatalım.

Ayrıca, son dönemde çiftçilerimizin -ki benim bölgemde de, Konya'da da özelleştirme nedeniyle- elektrik faturalarıyla ilgili sıkıntıları var; her ay fatura gelmeye başladı. Tabii, dönemsel gelir elde eden çiftçimiz her ay gelen elektrik faturasını ödeyememektedir. Yine bu konuda icra takibiyle karşı karşıya kalmaktadır.

Sayın Bakan, tarım desteklerini artırdığınızı söyleyebiliyorsunuz. Bu yıl, 2010 yılında, 5,6 milyar destek öngörüldü. Ben size geçen yılki tabloyu, değerli arkadaşlarım, tekrar hatırlatmak istiyorum: 2009 bütçesinde 5,5 milyar lira Plan ve Bütçe Komisyonundan geçen bütçede ödenek öngörülmüştü ama ne yaptınız? Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarihinde belki ilk defa, Mecliste önerge vererek, AKP milletvekillerinin önergesiyle tarımsal desteklemelerde yüzde 10 indirim yapıldı yani 4 milyar 950 milyon liraya indirildi. Peki, soralım Sayın Bakana, bu ödeneği bari verseydiniz Sayın Bakan. Bunda da tasarrufa gittiniz ve gerçekleşmeye bakıyorum 4 milyar 495 milyon liralık gerçekleşme var, 500 lirasını da siz çarpmışsınız Sayın Bakan. Bu çiftçinin hakkını, ilk öngörülene göre yaklaşık 1 milyar lira daha düşük olan bu çiftçinin hakkını kimlere 65 verdiniz ben onu soruyorum. Tabii bütçe gerçekleşmelerine baktığımız zaman devletin harcamaları içerisinde azalan sadece tarımsal desteklemeler arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kalaycı lütfen tamamlayınız.

MUSTAFA KALAYCI (Devamla) - Çiftçinin hakkını maalesef bazı büyük patronlara aktardınız.

Yine, şunu söyleyeceğim, aslında çiftçinin ödediği vergiler, ki tarımsal girdiler için verdiği vergiler, mazotta ÖTV, KDV, yine gübrede, ilaçta, tohumda KDV, bunu topladığınız zaman çiftçiye verdiğimiz desteklemeden daha yüksek durumda yani çiftçi verdiği verginin daha altında bir destekleme alabilmektedir.

Değerli arkadaşlarım, tabii söylenecek çok söz var ama ben tasarımızın hayırlı olmasını diliyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kalaycı.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, 26'ncı maddenin üzerindeki önergenin kapalı oturumda görüşülmesine dair İç Tüzük'ün 70'inci maddesine göre verilmiş bir önerge vardır.

Kapalı oturumda, Genel Kurul salonunda bulunabilecek sayın üyeler dışındaki dinleyicilerin ve görevlilerin dışarıya çıkmaları gerekmektedir. Sayın idare amirlerinden salonun boşaltılmasını temin etmelerini rica ediyorum. Ayrıca televizyonun kapatılmasını da rica ediyorum.

yeminli stenografların ve yeminli görevlilerin salonda kalmalarını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Yeminli stenograflar ve yeminli görevlilerin dışındakilerin lütfen bürokratlar da dâhil dışarı çıkmalarını rica ediyorum.

Kapanma Saati: 01.35

SEKİZİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 01.44

BAŞKAN : Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Yusuf Coşkun (Bingöl)

-----0-----

BAŞKAN - 26'ncı madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutup, işleme alıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 498 sıra sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanun tasarısının 26. Maddesinin 2. Fıkrasının sonuna aşağıdaki cümlenin eklenmesini arz ve teklif ederim.

"Ayrıca Bakanlıkça oluşturulan risk değerlendirme birimi tarafından alınan tedbirler ve elde edilen sonuçları en güç 10 gün içinde ve devam eden süreçleri her hafta kamuoyuna duyurmak zorundadır."

Prof. Dr. Abdülkadir Akcan Hakan Coşkun Recep Taner

Afyonkarahisar Osmaniye Aydın

Behiç Çelik Mehmet Şandır Yılmaz Tankut

Mersin Mersin Adana

Cemaleddin Uslu M. Akif Paksoy

Edirne Kahramanmaraş

112




BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (Adana) - Katıl-mıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükûmet katılıyor mu?

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hüseyin Yıldız, Antalya Milletvekili.

Buyurun Sayın Yıldız. (MHP sıralarından alkışlar)

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 498 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 26'ncı maddesi üzerinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesi hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Öncelikle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Adalet ve Kalkınma Partisinin çok değerli milletvekilleri, biz Türkiye Büyük Millet Meclisi, yani burada hemen her gün değişik bir bakanlığa ait yasa teklif ve tasarılarını görüşüyoruz. Bu tasarı ve tekliflerle ilgili siz eğer bakanlıklarda bir problem görüyorsanız, bir sıkıntı hissediyorsanız sözlerinize, değerli arkadaşlarım, 2002'yi karşılaştırarak başlıyorsunuz; rahat olduğunuzu düşündüğünüz zaman 2002'den hiç söz etmiyorsunuz. Daha önceki konuşmalarımda… Elbette içinizde uzman arkadaşlarınız var, istatistiklerin hangi kıstaslarda yapılacağını bilmeniz gerekiyor. Üç buçuk yıllık Milliyetçi Hareket Partisinin ortağı olduğu ama sizin gözünüzde tek başına iktidar olarak değerlendirdiğiniz MHP iktidarı ile sekiz yıllık Adalet ve Kalkınma Partisinin iktidarlarının sonuçlarını karşılaştırıyorsunuz yani siz istatistiği inkâr ediyorsunuz. Böyle bir anlayışı gerçekten size yakıştıramıyorum. Üç buçuk yıllık yönetiminizi bizim de üç buçuk yıllık yönetimimizle karşılaştırabilirsiniz, hiç itirazımız yok. Biz, yaptıklarımızdan, iş ve işlemlerimizden asla rahatsız değiliz, bunu sekiz yıldır savunuyoruz ama siz Milliyetçi Hareket Partisini kendinize tek rakip gördüğünüz için her sıkıştığınızda Milliyetçi Hareket Partisine saldırıyorsunuz arkadaşlar. Milliyetçi Hareket Partisinin üç buçuk yıllık yönetimiyle kendinizi teraziye çıkarıyorsunuz. Milliyetçi Hareket Partisinin iktidarından önce Türkiye'de elli altı tane hükûmet kurulmuştur. Bu elli altı hükûmetin hiçbirisini karşılaştırmıyorsunuz. Sonunuzun geldiğini anladınız herhâlde.

Değerli arkadaşlarım, bu karşılaştırmalarda "Sekiz yıllık Adalet ve Kalkınma Partisinin iktidarı döneminde biz hiçbir hizmet yapmadık mı, hiç iyi bir şey yapmadık mı?" diye bize soruyorsunuz zaman zaman eleştirilerimize istinaden. Ben de size soruyorum: Sizden önce kurulmuş bulunan elli yedi tane hükûmet şimdiye kadar bu Türkiye Cumhuriyeti devletinde hiçbir hizmet yapmadı mı?

BAYRAM ALİ BAYRAMOĞLU (Rize) - Yapmadı olur mu, çok yaptı.

HÜSEYİN YILDIZ (Devamla) - Peki, bugüne kadar hangi konuşmanızda bunlardan bahsettiniz, bundan önce hizmet verenlere ne zaman teşekkür ettiniz?

SUAT KILIÇ (Samsun) - Her zaman.

HÜSEYİN YILDIZ (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlarım, siz kendi hakkınızda ne söylenmesini istemiyorsanız başkaları hakkında da bunu söylemeyeceksiniz. Söyledikleriniz olursa 10 kat fazlasıyla duyacaklarınızın da olabileceğini düşünmelisiniz.

Şimdi, Tarım Bakanlığıyla ilgili burada Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı ve Yem Kanunu Tasarısı'nı görüşüyoruz. Burada 2002 yılında Türkiye tarımıyla, hayvancılığıyla siz bizim hükûmetimiz dönemindekileri karşılaştırıyorsunuz. Diyorsunuz ki: "Süt üreticileri hayatından memnun." Elbette sizi ekranları başındaki vatandaşlarımız, yani süt üreticileri dinliyor. Sütünün sekiz yıllık AKP İktidarı döneminde kaça satıldığını, bunun maliyetinin ne olduğunu sizden iyi biliyor. Dolayısıyla, buradaki konuşmalarınızla ilgili size bir not veriyor. Yine, hayvan üreticileri bu değerlendirmeyi yapıyor. Sayın Bakan ve Adalet ve Kalkınma Partisinin sayın konuşmacıları burada hayvan üreticiliğiyle ilgili nereden nereye geldiklerini anlatmaya çalışıyorlar. Hayvan üreticileri de sizi izliyorlar, sizin hakkınızda, bu söylediklerinizin doğru ya da yanlış olduğunu en iyi onlar değerlendirecektir çünkü hayvanları besleyen onlar, beslerken masrafını yapan onlar, satarken de parasını alan onlar.

Değerli milletvekilleri, ben hepinizin bildiği gibi Antalya Milletvekiliyim. Burada bizim turizmin dışında portakal, limon, örtü altı seracılık, muz ve pamuk üretimi yapılır tüm Antalya'da.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)


Yüklə 1,32 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   28




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin