7 Mayıs 2010’da Türkiye Sinemaları’nda gösterilmeye başlanıyor. Dağıtım



Yüklə 249,86 Kb.
səhifə2/4
tarix26.08.2018
ölçüsü249,86 Kb.
#74663
1   2   3   4

“IRON MAN 2”: DÜNYAYA AÇILIYOR

Rourke’un yeni kıyafetiyle ilk sahnesi, the Monaco Historic Grand Prix’sini canlandırdığımız zamandı. Bu sahnede, Tony Stark’ın yarış günü gizemli Whiplash tarafından vahşice sekteye uğramıştı.

“Monaco yarışı bana göre Tony’nin Stark Endüstrisi dışındaki tüm dünyevi uğraşlarını kapsıyor, muhtemelen yine babasından geçen yarış tutkusu da buna dâhil diyor” Downey. “Super Bowl, Avrupa Super Bowl’u gibi ve bence Tony için bu rahatlamanın bir yolu çünkü hayatında birçok şey oluyor. Elbette bunun çok kötü bir fikir olduğunu anlyıoruz.”

“Tony’nin Avrupa’da olması, Ivan’ın yarış için Rusya’dan gelmesini mantıklı gösteriyordu ve biz de bu alanın gelip bildiği şekilde Tony Stark’ın dünyasını değiştirmek için ilginç olacağını düşündük” diyor D’Esposito. “Tony kaçıp mücadeleyi kazansa da, Ivan’ın asıl amacının Tony’yi dünyanın gözü önünde küçük düşürmek olduğunu anlıyoruz. Bu onun için yeterliydi; dünyaya bu teknolojiye bir tek Tony Stark’ın sahip olmadığı mesajını vermek istedi.”

Saldırı sonucu Tony şaşkınlığa uğruyor ve canını koruma ihtiyacı duyuyor. Tek umudu, henüz test edilmemiş Mark V zırhı.

“Mark V zırhı, Tony’nin her yere götürebileceği bir deneme versiyonu” diyor Feige. “Aynı silah ve korumaya sahip değil ama bir nevi Tony’nin bir süredir uğraştığı yedek bir kıyafet niteliğinde. Kıyafetin kısıtlayıcı özellikleri kadar vasıfları da ilginç. Tony onu ilk kez bir mücadelede test sürüşüne çıkarıyor, ki bunu yaptığını daha önce görmemiştik. Bu, Whiplash’le Monaco’daki pistte ilk kez karşı karşıya geldiği zaman, gerilimi ve mizahi kesinlikle arttırıyor.”


YARIŞLAR

Uluslararası Monaco Historic Grand Prix seti, filmin en büyük planlanmış ve pahalı sahnelerinden biriydi, aynı zamanda da artık tüm dünyanın Demir Adam olduğunu bildiği Tony Stark’ın evriminin önemli bir safhasıydı.

“Bu filmde Demir Adamı küresel bir süper kahraman olarak göstermemiz önemliydi çünkü çizgi romanda öyle” diyor Feige. “Örümcek Adam, New York odaklıdır, birçok Marvel karakteri belli bölgelere odaklıdır ama Demir Adam kesinlikle dünya çapında. Kıyafetiyle Malibu’dan yola çıkıp birkaç saat sonra dünyanın yarısını katetmiş olabilir.”

“İlk filmde Tony, Las Vegas’taydı ama bunu bir adım öteye götürmeli ve daha büyük düşünmeliydik” diyor yönetmen Jon Favreau. “Las Vegas milyonerler içindir ama Monte Carlo milyarderler içindir. Monaco’da bir plan çekmek benim için çok heyecan vericiydi. Süper kahraman filmlerinin kısmen zor yani daha önce her şey yapıldığı için sizin onu nasıl farklı yapacağınızdır. Bir sürü senaryo vardır – o yüzden Tony Stark’ın hayat tarzına James Bond tarzı bir caka katıp, süper kahramanlık maceralarını da özel hayatına serpiştirmek güzel olur diye düşündük, çekimi Monte Carlo’da, Monaco Historic Grand Prix’si sırasında yapmak çok çetin bir fikirdi.”


“‘Iron Man 2’ de, Tony, Monaco Historic Grand Prix’de klasik bir Stark yarış arabasıyla yarışıyor. 1970’lerde Howard Stark yarış arabalarına sponsor olurmuş, Tony de iki yılda bir bu yarışta, klasik arabalardan biriyle başarıyla yarışarak babasının anısına saygı gösteriyor” diye açıklama yapıyor Feige. “İnsanlara göre Tony’nin yarışması, kendini dünyadaki tüm kötü etmenlerin ilgi odağı yapmış bir adam için sorumsuzca bir tavır. Sorumlu bir hayat yaşamıyor ve süper kahraman olmanın baskısını hissediyor. Son dakikada yarışa katılarak biraz stres atmak istiyor ama nihayetinde başı dercde giriyor. Sahnenin Monaco’da yarış pistinde, yarışın ortasında geçmesi seyirlik bir manzara ve filmin küresel doğasını ve kapsamını genişleten bir şey.”

Yapım ekibi, bu büyük sekansı sahneye koymadan önce Monaco’ya bir keşif gezisi yaptı ve bu sırada Monaco Prensi Albert’la tanıştı.

“Monaco’da çekim yapmak fikrinden sonra mümkün olup olmadığına bakmak ve bize çok iyi ev sahipliği yapan kibar Prens Albert’la tanışmak için oraya gittik” diyor yönetmen Favreau. “Sekansla ilgili vizyonumuzu ve bunun şehre nasıl yansıyacağını anlattığımızda hemen ilgilendi. Sokakların arasından geçen yarış pistini inceledik. Resmen pistin tamamını yürüdük ve ne yapmak istediğimiz konusunda bize çok iyi fikir veren resimler çektik. Stark yarış arabasının nasıl olacağına dair kapsamlı bir sunum yapıp hazırlamış olduğumuz resmi tasarımları gösterdik çünkü orada yarış çok ciddiye alınıyor.”

Yönetmen sözlerine şöyle devam ediyor: “Prodüksiyonun tamamını Monaco’ya getiremeyeceğimiz için, yarış pistinin hangi bölümünün kopyasını yapacağımızı belirledik ve yarıştan üç gün önce fotoğraf klişelerini hazırladık ki tüm tribünü ve işaretleri yakalayabilelim. Daha sonra ön plan olarak kullanılan, arabaları çevirip patlamalar yapabileceğimiz, binlerce insanın olduğu, Monaco’dakilerin birebir kopyası olarak yapılmış tribünlerin bulunduğu, pistin aynı bölümünü inşa ettik.”

Monaco Historic Grand Prix’sindeki büyük kaza sahnesi ,Favreau’nun dikkatli gözlemi altında tüm prodüksiyon departmanının iş birliği sonucu yaratıldı.

“Yarış arabalarıyla uğraşmak, etrafta safkan bir yarış atının olması gibi bir şey” diyor D’Esposito ve gülüyor. “Çok pahalılar ve kaprisliler. Onları ancak bir kez çalıştırabiliyorsunuz çünkü bunu 12 kişiyle yapabiliyorsunuz ve arabanın devamlılığı için koca bir ekip oluyor. Bence, yarıştan birkaç gün önce yarış pistine kahraman arabamızın görüntülerini çekmesi için ikinci bir ekip yollayarak dengeyi sağladık. Uygulamalı setin etrafına, arka plandaki görüntüleri katmak için gerçek ebatlarda kocaman, yemyeşil bir perde yapmaya kalkmak büyük bir çalışmaydı.”

Sorumlu yapımcı sözlerine şöyle devam ediyor: “Denklemin diğer kısmı da yüksek hızda gerçekleşen bir kaza yaratmaktı. Bir sürü araba havaya uçacak, taklalar atacaktı. ‘Dijital bir araba kazası yapalım’ demek çok kolay olurdu ama dijital araba gerçek olmadığını hemen ele veren bir şeydir, bunu da Jon Favreau sevmiyor. Her şeyi uygulamalı yapmayı sever ve ihtiyacımız olanlar dijital olarak eklemlyi tercih eder. Etrafında Dan Sudick gibi, mancınık fikrini ortaya atan ve havada arabaları patlatırken, bunu oyuncununkiyle de bir araya getirmemizi sağlayan harika insanlar var.”

Özel efekt süpervizörü Dan Sudick, bu yüksek hızdı gerçekleşen aksiyon sahnesini kendisinin ve ekibinin oluşturma sürecini anlatıyor. “Monaco’daki çarpışma sahnesi için 17 tane yarış arabası yaptık – Çekimleri belirlemek, takip sistemini tasarlamak ve tüm hesaplamaları da yaptığımız için bu süreç beş ay sürdü” diyor. “Whiplash’i, arabaları yok ederken görüntülemek için, kameralar arabaların yanında durmalıydı. Yani temelde pistte kamerayı dolaştırması için, diğer arabayla senkronize olan bir araba yaptık. Bu; kameranın, arabayla doğru bir ilişki içerisinde olmasını sağlıyor.”

Sudick sözlerine şöyle devam ediyor. “Aynı zamanda arabanın arkadan bakışını gösteren bir açıya da ihtiyacımız vardı. Yani bu arabayı hızlandırmak için – ki bu saatte 120 kilometre oluyor – altı metremiz vardı. İlk araba pistte 28 metre gittikten sonra, ardından hemen ikinci arabayı yola çıkarıp, kahraman arabayla doğru açıyı yakalamak için saatte 112 kilometre hız yaptırdık.”

“Dan Sudick, sektörün en iyi özel efektçilerinden ve araba parçalamak, arabalara havada takla attırmak konusunda uzman,” diyor yapımcı Feige. “Bu sekansın en çok sevdiğimiz yanlarından biri de Tony Stark’ın, Demir Adam kıyafetini giymeden önce büyük bir rolü olması. Tony’yi görüyorsunuz ve hiçbir süper gücü yok; sadece beyni var ki buna da sahip olmak güzel bir şey. Ama karşınızda, her şeyi delip geçen itiş gücü olan kırbaçlara sahip deli bir adam olunca, aklınız oynuyor. Onun heyecanlı bir şekilde senaryoyla baş etmesini görmek çok eğlenceliydi.”

“Bence izlediğim en dinamik görüntülerden bazıları bunlar çünkü daha önce arabaların havada taklalar attığını, 400 metrelik pistte yere çakılıp patladığına, aktöründe o sahnede yer aldığına şahit olmamıştım” diyor Favreau. “O yüzden biraz interaktif bir ışık ve üstlerine biraz hava üflemekle, her şeyin çok gerçek hissettirdiği inanılmaz bir sekans elde etmiş oluyorsunuz.”

Monaco sekansını tamamladıktan ve prodüksiyon tekrar Marvel Stüdyolarına döndükten sonra, yapım ekibi dikkatini; Kara Dul ve Happy Hogan’ın Hammer Endüstrisine girdiği ve tesisteki güvenlik görevlileriyle mücadele ederek yollarını buldukları diğer bir aksiyon sekansına verdi. Dublör koordinatörü Tommy Harper, hem sahneyi hem de ekibinin bu sahne için nasıl hazırlandığını anlatıyor.

“Kara Dul ve happy Hogan, Hammer Endüstrisinin ön kapısından girip ilk güvenlik görevlisiye karşılaşıyorlar. Adam Hogan’la boks yapar gibi dövüşmeye başlıyor. “Bu devam ederken, Kara Dul ana koridora inip bir güvenlik görevlisini daha etkisiz hâle getiriyor. Onları bağlıyor, asıyor ve yaklaşık 12 görevlinin canına okuyor. Bu sırada Happy de hâlâ arka planda bir tane güvenlkle dövüşüyor. Sekans bittikten sonra görüntüde tavanda asılı duran güvenlikler ve yerlerde Kara Dul’un dövdüğü adamlar görüyoruz. Bu bir nevi Happy için aşağışayıcı bir an ama harika bir dövüş sekansı.”

Harper sözlerine şöyle devam ediyor: “Scarlett bu sekansa hazırlanmak için çok çalıştı. Sekiz hafta boyunca sadece çalıştı. Günde dört saat; dövüş koreografı Jon Eusebio’nun ve dublörü Heide Moneymaker’ın da aralarında olduğu dublör ekibiyle çalıştı. Yani seyircinin bu sahnede göreceği aslında Kara Dul’un en önemli anlarını izler gibi oluyor. Onun atlama, dövüşme, silahla becerilerini ortaya koyuyor, karakter de bütün mühimmatını boşaltıyor.”

Johansson için bu kadar aksiyon dolu bu kadar sahnede oynamak çok güçlü hissettiği bir konuydu.

“Aksiyon sahnelerinde birinin başının ardından çekim yapılıp daha sonra kameranın oyuncunun suratına dönüp sonunda onun dramatik bir poz vermesi konusunda çok hassasım çünkü bir önceki sahnelerde onların olmadığı çok belli oluyor” diyor Johansson. “Bu kötü bir şey çünkü oyuncunun hayatını tehlikeye attığını görmek istiyor, seyircinin filme gelme sebeplerinden biri de bu. O yüzden hazırlanmak için aylarca çalıştım, bunu yapamayan korkak bir oyuncu olarak algılanmak istemedim.”

Büyük arzusunda ve aylarca çalışmış olmasına rağmen, dublör ekibinin sette hareketleri canlı yaptığını gören güzel oyuncu biraz korkmuş.

“Dublör ekibinin hareketleri tamamlayıp koreografisini bitirdiğini göünce kendi kendime ‘Tanrım, bunu nasıl yapacağımı bilemiyorum’ dedim” diyor Johansson. Ama sonra derin bir nefes aldım ve yaptığım provalar sayesinde hareketleri ben yapmaya başladım. Tommy Harper’ın bir araya getirdiği herkesle çalışmak benim için çok eğlenceliydi çünkü aralarında birçok yetenekli dublör vardı ve bana son derece destek oldular. Ara sıra çok ürkütücü olsa da, ki bunları DVD’de göreceksiniz, yine de başarılı olduğumu düşünüyorum ve Tommy Haroer size “başardın” dediğinde başarmış olduğunuzu biliyorsunuz. İzlemesi çok keyifli olacak.”

“Sekans için birçok farklı dövüş stilini birleştirdik ve Scarlett hepsini öğrenmek için çok hevesliydi” diyor Favreau. En büyüğü, bana ilk bahsettiklerinde çok saçma bulduğum Meksika güreş stili Lucha Libre’ydi. Sallanmak, dönmek, akrobatik hareketler yapmak bana biraz komik gelmişti ama bunu koca göbekli ve maskeli bir güreşçi eyerine Kara Dul kostümlü bir kadının yaptığını görünce çok daha farklı bir etkisi oluyor. Çok heyecan verici, yenilikçi bir tarzı olan bir eğlence türü. Aslında Parkour’a benziyor ama daha taze bir yanı var. Güzelce koreograflandığını gördüğümde çok daha doğru geldi.”

Yönetmen sözlerine şöyle devam ediyor: “Scarlett çok iyi hazırlandı, vücudunu resmen değiştirdi. Bu, karakterin can bulmasında çok yardımcı oldu. O harika iç güdülere sahip çok zeki bir oyuncu. Komik çünkü benden yaşça çok genç ama onunla konuşurken bunu unutuveriyorsunuz. Çok zekş, deneyimli ve yaşına göre çok fazla oyunculuk deneyimine sahip. Filme katkısı büyük oldu ve bence seyirciler karaktere çok olumlu tepkiler verecek.”


SAVAŞ MAKİNESİ

“Iron Man 2”ye yapılan bir ekleme de, Rhodey’nin giydiği Savaş Makinesi zırhı.

“Bu filmde Rhddey’nin Mark II’yi giymesini istiyorduk. Bu, Savaş Makinesi zırhının temelini oluşturacaktı” diyor Favreau. “Thodey ve Tony arasındaki gerilim artıyor ve sonunda Rhodey arkadaşlığını ön plana aldığını, ülkesinin çıkarına göre hareket etmediğini fark ediyor. Tony’ sorumsuzca davranıyor, bu da çok tehlikeli. Rhodey birinin canının yanacağını düşünüyor ve işte o zaman Mark II’yi Tony’den alıyor. Bu aksiyon bize Demir Adam’ın Savaş Makinesi versiyonunu ortaya çıkarmamız için bir fırsat verdi bize.”

“Çizgi romanımızda tüm karakterler için birçok farklı görünüm var ve biz de en iyi olduklarını düşündüklerimizi aldık” diyor Feige. İlk filmde kıyafetler için bir tarz geliştirdik ve bu filmde de bunu devam ettirmek istedik. Ne kadar şey yükleyebiliriz, ne kadar silah yerleştirebiliriz ama aynı zamanda bir adamı içinde nasıl rahat rahat dolaşıyormuş gibi gösteririz diye düşündük. Ama Idustrial Light & Magic, ve Legacy Effects bunların hepsini bizim için hayata geçirdi. Hepsinin bir araya geldiğini görmek büyük bir zevkti. Demir Adam siluetiyle Savaş Makinesi silueti arasında büyük bir fark var ve farklı karakterleri olmak zorunda. Maskeler takılı olsa bile, ikisinin arasındaki farklı karakterizasyonu, farklılıkları görmek istiyorsunuz.”

“Savaş Makinesi, Mark II temel alınarak yapıldı ama Rhodey ile ordu bunun adaptasyonunu Tony’ye yaptırmadı. Dolayısıyla bunda Tony’nin mühendislik dehası, üstünden çıkan füzeler falan yok” diye ekliyor sorumlu yapımcı D’Esposito. “Havalı görünmeye çalışmıyorlar, etkili olmaya çalışıyorlar. Justin Hammer da gördüğümüz en büyük silahlardan biriyle onu süslüyor – Savaş Makinesinin klasik çizgi roman tarzındaji hâliyle. Savaş Makinesinin tasarımında; bir omza kocaman bir silah diğerine bir füze, kollarına 50 kalibrelikler yerleştirmektense önemli olan tasarımın gösterişli ve zekice olmasıydı.”

“Bu filmde Savaş Makinesi’nin karşılığını çok büyük bir şekilde alıyoruz” diyor Favreay. “Rhodey’nin Savaş Makinesi karakterine geçişi, filmin en harika anlarından biti ve hayranların Don Cheadle’a tepkisi inanılmaz oldu.”

“Iron Man 2”deki Savaş Makinesinin yanı sıra diğer zırhlar da, son derece yetenekli görsel efekt teknisyenlerine yaratıcı bir alan açtı.

“Jon için her şeyi bilgisayar destekli yapmamak çok önemliydi” diyor Feige. “Aramızda hep post prodüksiyonda düzeltiriz diye dalga geçiyorduk. Günümüzde post prodüksiyonda birçok şeyi düzeltebilmemize rağmen Whiplash’in kıyafetini bu şekilde tasarlamımızın bir sebebi de Mickey Rourke’u fiziken o kıyafetin içinde görmek istemiş olmamızdı. Gerçek yarış arabalarımız, gerçek ateş, gerçek patlamalar ve gerçekten koreografisi yapılmış kavgalarımız var.”

Feige devam ediyor: “Tüm sekansları dijital olarak ve cidden çok harika yapmak çok kolaylaştı – bu filmde de tabii yaptıklarımız var – ama biz her zaman için uygulamalı ve dijitali birbirine uydurmanın, seyircinin neyin gerçek neyin kurgu olup olmadığını anlamasının önüne geçmemizi sağlayacak bir yolu vardır diye düşündük. Uygulama iyi yapılırsa, doğru olduğunuzu varsayacaklar ve gerçek olduğunu düşünecekler.”

“Uygulamalı öğelerle çekim yapmak büyük külfet ve pahalı bir iş gibi dursa da aslında sahneyi tamamen dijital olarak yapmak için gereken çalışma maliyetinden çok daha az gideri var.” Diye ekliyor Favreau. “Bilgisayar destekli grafik taraftarı olanlar bile, uygulamalı öğeleri birleştirmeden öğrenilecek ve kazanılacak çok şey olduğunun farkında. Bilgisayar grafiği teknolojisi inanılmaz bir teknoloji, eskiye nazaran bunu daha çok kabul etmiş durumdayım ama her zaman için oyuncunun doğal olarak tepki verip etkileşimde bulunabileceği uygulamalı öğelerin olmasını savundum.”

Hayranların “Iron Man”de en çok sevdiği uygulamalı alanlardan biri de Tony Stark’ın her tür zırhını yaptığı garaj/atölye. “Iron Man 2” de yapım ekibi ve yapım tasarımcısı J. Michael Riva, uygulamalı sete birkaç eklenti yapmaya karar verdi.

“Garaj bir anlamda Tony’nin mağarası ve oyunca odası, hepimiz de bu sefer zırhların sergilendiği bir bölüm eklemek konusunda aynı fikirdeydik” diyor Favreau. “Elimizde yeterince kıyafet var. Mark I’ı kurtarmıştı, Mark II ve Mark III, ki ilk filmin sonunda onu giyiyordu, zaten vardı. Zırh bölümü, doğrudan çizgi romandan aldığımız bir şey ve yeni Mark IV zırhı da dâhil olmak üzere her kıyafetin bir versiyonu orada var. O yüzden hem ödül odası hem soyunma odası gibi bir yer aslında. Galiba filmler devam ettikçe zırh bölümü odanın tamamını kaplayacak.”

Tony’nin atölyesindeki bir başka yenilik de yerlerin yeni döşemeleri. Bu odaya daha ileri teknoloji ürünü olduğu hissiyatını variyor.

“Her sefer aynı şeyi yapmak biraz sıkıcı, dolayısıyla garaj setiyle; devamlılığı göstermek istediğimiz için birçok değişiklik yaptık,” diyor Riva. “En büyük değişikliklerden biri zemin döşemesiydi, ki bunlar ilk filmde bildiğimiz betondu. Bu sefer zemini değiştirmemiz gerektiğini hissettim ve iPhone’uma bakıyordum ve cam görüntüsü çok hoşuma gitti, büyük bir mühendislik harikası bence. O yüzden ben de bütün garaj zemini cam olsa ve zemindeki devasa camdan 3 boyutlu interaktif şeyler çıksa ne olur diye düşündüm. Biz de zemine küçük ışıklar yerleştirdik, çok güzel oldu. Garajdaki tüm yenilikler, Tony Stark’ın teknolojisinin evrimini gösteriyor.

“Iron Man 2”de, yapım tasarımcısı Riva bir tek atölyeyi yenilemedi. “Son filmde, sadece oturma odasını, garajı ve Tony’nin yatak odasını görmüştük” diyor. “Bu sefer senaryo doğrultusunda Tony’nin evini daha çok görmemiz gerekiyordu çünkü Tony’nin evinin içinde büyük dövüş sahneleri var. Boş bir tuvalimiz vardı ve ne istersek yapabilirdik. Biz de bir gurme mutfağımız, evde bir spor salonu ve Pasifik Okyanusu’na bakan devasa bir avlusu var.”

“Tony aynı evde yaşıyor, o yüzden evin bütünlüğünü koruyup, bir yandan da farklı göstermek için bir şeyler yapmamız gerekiyordu” diyor D’Esposito. “Michael Riva’nın bir kez daha inanılmaz bir şey yaptığını düşündük. Tony’nin evinin güzelliği, boyutu ve kapsamı gerçekten nefes kesiyordu. Robert sonuç olarak Tony’nin zevkini ve tarzını daha iyi biliyor. O inanılmaz bir oyuncu ve Tony Stark’ın dünyasını gerçeğe dönüştürmek için neler yapması gerektiğini biliyor. Her sete ilk girdiğinde “bu kesinlikle nefes kesici” diyordu. Michael ve bu işte emeği olan herkes için bu büyük bir komplimandı.”

Riva’nın enerjisi, Stark Fuarı için de çok yaratıcı ve etkili oldu. Bu, filmi dengeleyen bir setti. Dünya Fuarı’nın güncelleştirilmiş versiyonunda büyük bir yeşil ekran gerekiyordu. Sepulveda Barajı buraya dâhildi ve binlerce figüran vardı. “Benim için en büyük zorluk Fuar’dı” diyor Riva. “Senaryoya göre yenilenebilir kaynakların bulunduğu fütüristik bir Dünya Fuarı yapmamız gerekiyordu.”

Referans amaçlı Riva, 1964 New York Dünya Fuarı’nı inceledi. “Muazzamdı. Çok büyüktü ve hemen hemen yaptığımız her şeyin ölçüsünü ve boyutunu belirledi” diyor. “Sonunda biraz parçalara ayırdık. Japon Bahçesi kendi başına farklı bir set. Sahnenin iç kısmını film setine kurduk. Tüm bu öğeleri birleştirebildik ve karakterler arasında etkileşim oluşturduk. Bunların hepsi de görsel efekt dünyasında büyütüldü ve genişletildi.”

Riva, özel efekt ekibine yaptığı set modellerini, sahnelerde ve Sepulveda Barajı’nda çektiklerini verdi ki bunları dijital büyütme süreci sırasında referans olarak kullanabilsinler.

Filmin çekimlerinin bitimine yakın, “Iron Man 2”nin yetenekli kadrosu gişe rekorları kıran bu film serisinin bir parçası olmakla ilgili deneyimlerini anlattı.

“’Iron Man 2’ daha büyük, daha iyi ve daha kötü” diyor Cheadle. “Umarım seyirci bunun daha derin, daha ilginç olduğunu anlat ve bir sonraki filmde daha da ileri gidip, daha zengin hikâyeler bulup, karakterlerin başını daha büyük belalara sokmamıza izin verir.”

“Filmdeki bütün karakterlerle bağ kurulabilir. Hikâye de o kadar etkileyici ki film adeta çok eğlenceli bir maceraya dönüşüyor” diyor Scarlett Johansson. “Marvel hikâyelerini herkesin anlayabileceği çok güzel filmlere dönüştürebiliyor. Hiç çizgi roman okumamış olsanız bile. Benim için inanılmaz bir deneyim oldu ve bu inanılmaz kadroyla çalışma imkânı buldum. Jon Favreau’yla çalışmak da ayrı bir hediye gibiydi benim için. Ben her zaman en iyi yönetmenlerin oyuncular olduğunu düşünürüm. Jon’ın oyuncularla öyle bir iletişim tarzı var ki, saçma sapan yönetmen-oyuncu ilişkilerine hiç benzemiyor. Aramaızda hoş bir dostluk ilişkisi gelişti. Önerilere çok açık biri. Doğaçlama geçmişine sahip biri ve bence yönetmenliğini de bu zihniyetle yapıyor. Size bir replik verip, onunla ne yapacağınızı görmek istiyor. Çok yumuşak başlı biri. Çekimleri yaptıkça sahneler daha çok meyvesini veriyordu.”

Downey, Favreau’yla ilişkisinin karmaşık ama sonunda çok verimli olduğunu söylüyor. “Jon ve ben biraz deliyiz ama aynı zamanda ayaklarımız yere basıyor ve insanları iyileştirmeye çalışıyoruz, açık fikirliyiz. İkimiz de birbirimizi özgür bırakıyoruz. Bunu daha da özel kırak bir güzellik var arada. Birbirimizin içindeki yaratıcılığı ortaya çıkarmaya zorluyoruz. Yaptığımızı çok ciddiye alıyoruz ama kendimizi almıyoruz. İstediğimiz ‘Iron Man’ deneyiminden bizimle birlikte insanların da zevk alması çok önemli.”

“Iron Man 2”nin ana çekimler Manhattan Beach’teki Marvel Stüdyolarında tamamlandı. Yapım ekibi ve kadro, son derece yaratıcı bir yolculuk yaptığını hissediyordu. “İlk filmdeki kadronun neredeyse tamamını bir araya getirebildiğimiz için çok şanslıyız. Bunlardan çoğu da geçmişte Marvel filmlerinde çalışmıştı” diyor yapımcı Feige. “Tony Stark’ın heyecan verici dünyasına birçok yeni oyuncu ve karakter de ekledik. Marvel logosunu gördüğünüzde çok eğlenceli bir yoluculuğa çıkacağınızı biliyorsunuz. Marvel logosu, ekranda belirdiğinde doğrudan alkış alan birkaç logodan biridir. En çok heyecan verici olan ve seyircilerin izlerken çok keyif alacağı bir şey de filmde oluşturduğumuzu dinamikler.”

“Bu filmde bu kadar yetenekli oyuncularla çalışabildiğim için çok şanslıyım” diyor Jon Favreau. “Hepsi farklı tipte oyuncular ve hepsinin süreçleri farklı ama baştan sona bu kadar yetenekli bir ekiple çalışmadığımı söylemem lazım. İlkinde insanları çok şaşırtmıştık ama şimdi çıta daha da yükseldi o yüzden insanların “olması gerektiğinden daha iyiydi” demesi biraz daha zor olacak. Umarım filme dâhil olan herkesin sıkı çalışmasından ötürü insanlar iyiydi, ilkinden daha iyiydi diyecek.”

BURASI (MARVEL) ENTERTAINMENT

5000’den fazla karaktere sahip Marvel Entertainment, LLC dünyanın rakipsiz karakter tabanlı eğlence şirketlerindendir. Marvel, karakterlerinden lisans vererek, oyuncaklarını yaparak, eğlence ve yayımcılık alanlarında kullanarak faydalanıyor. Marvel Entertainment’ın çalışma alanları arasında uzun metrajlı ve büyük bütçeli filmler, DVD/ev videoları, tüketici ürünleri, video oyunlar, aksiyon figürleri ve rol oyuncakları, televizyonlar ve tanıtımlar yer alıyor. 60 yıllık çizgi roman yayımcılığımım yaratıcı başarısı sonucu, Marvel yine başarılı bir şekilde kilometre taşı çizgi roman karakterlerini gişe hasılatları kıran film karakterlerine dönüştürdü.

Aralık 2009’da, Walt Disney Co., Marvel Entertainment’ı ve 5000’den fazla karakterin haklarını satın aldı. “Walt Disney Co., Marvel’ın inanılmaz kütüphanesi için kusursuz bir mekân. İçerik yaratımı geliştirilebilir ve lisans verme alanında büyük gelişmeler kaydedilebilir” diyor Marvel üst düzey yetkilisi Ike Perlmutter. “Bu, Disney’in küresel organizasyonuna erişimi ve dünya çapındaki altyapısı sayesinde erişimi sayesinde Marvel içinn enerjik markasını ve karakter haklarını geliştirmek için benzeri olmayan bir fırsat.”

Marvel Studio’larının Hollywood’a etkisi inanılmazdı. “Iron Man”, “Örümcek Adam”, “X-Men”, “Fantastik Dörtlü” ve “Hayalet Sürücü” gibi art arda gişelerde sekiz kez bir numara olan ve rekorlar kıran yapımlara imza attı. 1998’den bu yana, Marvel filmleri dünya çapında gişede 6,1 milyar dolardan fazla gelir elde etti ve Marvel’ı dünyanın en başarılı eğlence şirketlerinden biri hâline getirdi.

Marvel Entertainment şu an Kenneth Branagh’nın yönetmenliğini yaptığı “Thor,”u, ve Joe Johnson’ın yönettiği “The First Avenger: Captain America,” filmlerinin yapım aşamasında. Yapımına başlanacak diğer filmler arasında “The Avengers,” “Iron Man 3,” “Örümcek Adam 4,” “Deadpool,” “Ant-Man” ve “X-Men Origins: Magneto” bulunuyor

Marvel Entertainment’ın eş başkanı ve “Iron Man 2”nin yapımcısı Kevin Feige, Marvel’ın çizgi roman karakterlerini sinemaya aktarmakta nasıl bu kadar başarılı olduğunu anlatıyor. “Marvel çizgi romanlarının sırrı; hepsi bir anlamda kusurlu olan karakterlerin derinliği ve karmaşıklığı,” diyor Feige. “Karakterlerimizi ilginç kılan ve zamana karşı bu kadar dayanmasını sağlayan sebep bu. Bu dinamik bize aynı zamanda Marvel karakterlerini film ortamına da başarıyla aktarmamıza ve asla çizgi roman okumamış büyük bir seyirci kitlesine onları tanıtmamıza yardımcı oldu.”

Yapımcı şöyle devam ediyor: “Benzersiz yeteneğe sahip oyuncuların ve yönetmenlerin yanı sıra en iyi film teknisyenlerinin de ilgisini çekebildiğimiz için çok şanslıyız. Sayelerinde çok büyük ses getiren filmler yaptık.”
OYUNCULAR HAKKINDA


Yüklə 249,86 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin