|
|
səhifə | 1352/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| ot II, 1. ot; ot cer: iyi otlak, mer’a; otko koy-: yeme bırakmak, otlağa salıvermek; kızıl ot: grekçe Andropogo;2. bir ot çılkı: ayrı bir sürü at.
otkor- = otkoz-.
otkoz-, otlatmak, ayakaltındaki yemle; yani otla beslemek, otlağa bırakmak; attı otkozup al: atı bir parça otlat!
oto-, zararlı otlardan ayıklamak; ottor köböyüp, çancınğ mokusun!: otları ayıklamakla uğraşannlar için iyi dilektir.
otoğuç, 1. zaralı otları ayıklamaya yarıyan her hangi bir ayğıt; 2. = çancuu.
otoo II, yaylağa aldıkları küçük, sefer obası (çadırı) ; otoo başı tar.: yaylakta bir grup obaların başı.
otooç = toğuç.
otooçu, ekini zararlı otlardan ayıklayan.
otor, 1. köyden uzakta bulunan mer’a, otlak; 2. uzak ülkeler; 3. müstemleke.
otorçul, es. müstemlekeci.
otorçulduk, es. müstemlekeleştire; otorçulduk siyaseti müstemleke politikas.
Dostları ilə paylaş: |
|
|