şaştıruu, işs. şaş-‘tan.
şaşuu, 1. acele etme; 2. şaşalama.
şat, f. sevinmiş, şen, halinden memnun; kapası cok, şat cüröt: tasası yok, memnun geziyor.
şatala = şatrak.
şatı, 1. el merdiveni; 2.havutta, ( deve semerinde enine olan ağaç) ; 3. çiyne (bk.)’nin okları.
şatıbar, balçık, beyaz çamur (!).
şatır, şatır _ şutur: çatırtı, patırtı.
şatıra I: şatıra- şatman kül-: şen bir gülüşle gülmek
şatıra – II: çatırdamak.
şatıraş _ , müş. şatıra, II’den; şatıraşıp külüp ciberişti: kahkaha veşenlikle gülüştüler.
şatırat - , et. şatıra- II’dln; kün şatıratıp caap turat: yağmur oldukça şiddetli yağıyor.
şatman, f. sevinmiş, şadman, şen,: şatıra- şatman, bk. şatıra I.
şatmandık, sevinç, şenlik.
şatrak, sıvık pislik (gait), ishal.
şatrakta -, ishali olmak.
şattan-, sevinmek.
şattandır-, sevindirmek.
şattandıruu, işs. şattandır-‘dan.
şattık, sevinç.
şattuu, sevinçli.
şay 1. pekiyi, muhteşem,: 2.kuvvet; kudret,: şayı boşodu: pek kuvvetten düştü; ölüm halinde; kaçuuğa şayım kelbedi: kaçamadım, kaçmaay kuvvetim yetişmedi; şay mandar şayı: tesisat hazırdır, muntazındır; şayı çok cigit: gevşek, kuvvetsiz, hiçbir işe yaramaayan delikalı; şayma-şay: 1) kuvvetçe denk, kuvvete karşı kuvvet, 2) tam intizam içinde, herşey yerinde; şayı ketip, karğan çal folk.: kuvvetten düşmüş olan ihtiyar; şayımdı caman ketirdi folk..: o, bana büyük bir rahatsızlık getirdi.
Dostları ilə paylaş: |