|
tırayke = tırıyke.
tırayt- , et
|
səhifə | 1650/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| tırayke = tırıyke.
tırayt- , et. tıray-’ dan.
tırbalanğda- , kendini zorlamak, elinden gelmiyecek işlere teşebbüs etmek (zayıf ve kurumuş insan hakkında) .
tırbalanğdat- , et. tırbalanğda-’ dan.
tırbığıy, küçük ve zayıf, kurukemik (adam) .
tırbınğda- = tırtanğda- .
tırbıy- , küçük ve arık olmak; tırbıyğan = tıbığıy.
tırcınğda- = ırcınğda- .
tırçı I : tırçı arkan: çiyne (bk.) için kullanılan ip.
tırçı- II, alınmak, hırslanmak, kızmak.
tırçıy- = tıçı- II; kabağı tırçıya cazdap turat: kaşların çatarak gibi. hırslanacak gibi duruyor.
tırday, bk. tır.
tırık, bıçak, kılıç ve benzerlerinin yaptığı yaranın izi.
tırılda- , çatırdamak, gürlemek, tıkırdamak (makineli tüfek hakkında).
tırış I, kırışık, buruşuk (sıfat olarak) ; közdörünün adına bir az tırış kirgen: gözlerinin altında bir parça buruşukluklar peyda olmuş.
Dostları ilə paylaş: |
|
|