979.816 sı sabık «Türkistan’ Umumî Valiliği» ni teşkil eden vilâyetlerle sabık Buhara ve Hıyve hanlıklarına, 1.856.687 kilometre murab- baı da sabık rus idari taksimatında «Sahra vilâyetleri» (Stepnıye ob- lasti) denilen «Kazakistan» a aittir.
Farsça bir tâbir olan «Türkistan» sözü bilhassa «Türkistan», «Türküi» eski çarlık vaîiiumumîliğine ve Doğu Türkistan» ve «Büyük Türkistan» itîâk olunduğundan, Hazar Denizinden ve Edil Tâbirleri (Volga)dan Çin Şeddine, Altaylardan Hindü-
jgûs'a kadar uzanan ülkeler mânasında umumi isim olarak «Uluğ ( BüyükV Türkistan» ve «Türkili» tâbirleri kullanılmıştır. Biz de bü eserimizde «Türkili» tâbiri ile beraber «Doğu Türkil- îeri» ve «İki Türkistan» tâbirlerini kullandık. Kitabımızın bu cildi Batı- türkistanâ tahsis edilmişse de dağlardan . bahsederken Doğııtürkistana da temas etmiş olacağız.
Her iki Türkistanda hayat, meskûn olmıyân sonsuz çöller arasındaki ırmak havzalarına, yüksek ve az meskûn dağların eteklerine mün-. hasır kalmış gibidir. Bundan dolayı ülkenin muhtelif bölgelerinde nüfus kesafeti pek değişiktir. İki Türkistanda bütün nüfus 17.00C.000 U geçmez. Ortalama hesapla her kilometre murabbama 3 kişi düştüğü halde «Taklamakan» çöllerinin bazı bölgeleri, tamamen gayrımeskûn, Karakum çölünde 100 kilometre murabbama 6, Pamir dağlarında 100 kilometre murabbama 7 kişi, münbit Ferğana vilâyetinde ise kilometre murabbama 29, Semerkand vilâyetinin «Kette Kurgan» tümeninde 45 kişi, Aşhâbâd civarında daha çok kişi düşmektedir. Böylelikle ülkenin bir çok bölgeleri gayrımeskûn olduğu halde diğer yerlerinde nüfus Avrupa kınasının ortalama nüfus kesafeti ile bir çıkıyor.
Amaların Umumî UmUm! heyeti bak,m,ndal' °rtaAsyanm çöl de- Hatları denilebilecek olan şimal yarısını kaplıyan
Türkili (lürkistan), cenupta sıradağlarla sınırlandırılmış olduğu gibi, tam ortasında yer y üzün * n en yüksek dağlurmdan olan ve ülkenin her tarafına hakim bulunan sıradağlara dayanıyor. 95 şarkı tul ve 43 şimalî arzdan başlayıp «Tanrıdağî»rrr«Tiyanşan-Pamir» umumî adını taşıyan bu dağlar î 200 kilometre kadar batı ve 1 000 kilometre kadar da batı-cenup istikametinde devam eder ve cenup bölümlerinde «Dünyanın Beşiği» denilen Pamir yüksekliklerini teşkil ederek «Hmdügûş». «Himaîaya», «Küenlün» sıradağlarının birleşme noktalarına gelip yetişir. Büyük kısmı daima karlarla örtülü olan «Tiyanşaıv Pamir» Türkili’nin hayat kaynağıdır. Dediğimiz gibi Türkistanın en mâmur kıtaları da işte bu «Tjyanşan» ve «Pamir>>*‘ adlarını taşıyan büyük sıradağların eteklerindeki otlaklarla, kendisinin zengin cümudi- yelerinden çıkıp batı ve doğudaki çöllerin içerisine; akıp giderek yine çöl içerisinde kapalı göller, bataklıklar teşkil eden ırmakların havzalarından ibarettir. Yoksa memleket o kadar kuraktaki. ‘ meselâ, bilhassa Doğu Türkistanda ırmakların yanı başındaki çöllerde, binlerce
yıl önce yazılıp yahut dokunup toprakta' gömülü.^lajykâğn; yahut kumaş parçaları —üzerlerindeki yazılar/ ve resin&ri/Ie olduğu gibi