FeyzuHab Bay ve kardeşinden ibaret değildi -)• vtZΣ 2^
dilenlerden gemiden Mehmed Rahim Ubevdnllîn ^ U at-’
A3f> i? i . . ydullın ve Haşan Alıyev
182 7 1830 y,Harında ciddî faaliyetlerde bulundular. Ruslar Semi
ms ve Peterpavle gelen her tüccardan malumat alıyorlardı Semi'de ba' Khö " t?CCarIa^an Mîr'AÜm Niyazov ve Mirza Khoca Balar. M Gerek Tatar Ve ^rek Khokand tüccar
lar,, Maveraunnehırle Rusya arasında ticareti güçleştirmesi pek m"
V. I:opçı»nın da adı crecmektedir R, 1 ı_ Kte karde?r
£53
cegit ve Oırcı II ‘ ' - i -ı \ y&gOZ Ve Çügeçek sınırındaki Bay-
w. ! 7 ' id“' «“l* R“ ™">
’ “d'"“ Çm Sıybankıil (y.ni i„*b.
Pamiatnaya ,
— -- «W o^TTTZ~ ftr*s~
hankuiu v), baz: tedbirsiz hareketleriyle kendisine epey muhalif ka~
z an mastıysa da, müttefiki olan Karkaralı sultanı, yine Çingiz oğullarından Kudaymendi (yani «Khudâbende») ile ikisi, Ruslara karşı aldıkları durum ile, Doğu Kazakistanın kahramanı kesilmişlerdi 13 J). Kudaymendi, Ruslar tarafından esir edilerek Omsk’a götürülmüş idiyse de, esrarlı bir şekilde hapishaneden kaçıp, Irtış ırmağını yüzerek geçmiş, ve binlerce kilometre uzakta bulunan Kine Sarı ya gelip iltihak etmişti. Kine Sarının işi bozulduktan sonra tekrar Karkaralıya döndüğü zaman, ansızın Ruslar tarafından esir edilince intihar etmiştir. Zamanının emsal siz bir kahramanı olmuştur. Sıybankul da, Rusların böyle amansız bir diismam idi. Bunun meselesi, Ruslarla Çinlilerin arasını gerginleştiriyordu. 1839 başında Çügeçek’in batısında Uyran adlı yerde, Rus kevvetine yenilip Çine sığındığında Çügeçek «ambu»su, yanı mutasarrıfı, tarafından reddedildi. Birkaç yoldaşıyla birlikte Rus-Çin sınırı bölgesinde dolaşırken, önce dost görünen «Şart Tüccar» tarafından ziyafete davet edilerek, daha Önce alınmış olan tertibat üzerine Rus askerî kuvvetleri kumandanına haince teslim’ edildi (29 temmuz .Î839). Yakalanırken Sıybankulun, Avçı îşey Oğluna:
Ev Şart cazannı tartarsın d- qorcununnı moynuna aıtaısm
Son bokunsan men Ecen Khanga barır Onstan öcümni alır edim
Yani: «Ev Sartî Sen cezanı çekersin ve heğbeni boynuna atarak bu elden ayrılmak mecburiyetinde kalırsın. Senin bu ihanetin olmasaydı, ben Ecen Hana (yani Cin hükümdarına) gider, onun yardımıyla Rustan öcümü alırdım.?
dediğini Akhund Kurbanali (s. 471) nakletmektedir. Avcının bu ihaneti, bütün Ayagöz-Çügeçek sınırındaki Baycegit. Qırçı ve Murun uruklarının izzetinefsine dokundu. «Şart Tüccar»ı öldürecek oldular. O da kendi evine biraz Rus askeri getirerek canını korumağa çalıştıysa da, sonunda bir gün öleceğini bilip, Rus'larla birlikte kaçtı. Evi barkı Kazaklar tarafından yağma ve -1:alan edildi.
Kine Sarı vak’asında Kırgızları ve Ulu Yüz sultanlarından Rüstem Sultanı Rus lehine çalışmağa sevkedenlerden birisi de, Alim Yakubov adında bir tüccardı. Bu adam, Kine Sarının ölümünden sonra da Kırgız Cantay Manap ile Sibirya umumî valisi arasındaki muhaberelerde vasıta olmuştur. Kine Sarı, bu nevi tüccarları eline geçirirse salıvermezdi. Kar- karalıda yaşıyan Tümen Tatar tüccarı Feyzullah Abdükeyev in kervanım--') Ruslarla mücadelesi için bk. Pamiatuaya Knijka Semireçinskoy ob- ınsûnu 1905. Vernıy, 1905. s. 6-8.
larırıı yağma ettirmişti. Ruslara dayanıp ticaret bahanesiyle Kazakları yağma eden tüccarlardan Semi de Abdullah Bay Fayzullin, Peterpavel Bukhara!ılarından Begeş Bektavulov, Karkaralıda Başkurt tüccar Kha- lıdov zikredilmektedir. Karkaralı tümenine tâbi Kazakların şikâyeti neticesinde, Ruslar bu tüccarları, 1840 yılında Kazakistan dışına sürmüştür 13G).
Ulemâya gelince, bunlar arasında da Orenburg Şer’î Mahkemesinin (Dukhovnoye Sobranye) açılıp Rusya hükümetinin iltifatını ve kendilerine maaş bağlandığım görünce, değiştiler. Bununla ilk Başkurt isyanlarında rehberlik eden Batırşa Molla ve Butçuyoğlu İbrahim 137) gibi hakiki hamiyetli ulemânın güzel hatıralarını lekelediler.
Burada bunların, sultanlar yanında yahut Kazak arasında kurulan ius kalelerindeki müslüman mahallerinde imamlık edenleri bahis mevzuudur. Ahali arasında «hazret» lâkabı ile anılıp, dinî rehber tanılan bunlar gibilerin arasında, Rusya hükümetine en âdı memurluk edenlerin bulunduğu, rus sınırındaki şehirlerin .arşivlerinde saklanan vesikalardan anlaşılıyor. O cümleden, yukarıda adı geçen ve rus hâriciyesi memuru olan Taşbulat Molla Bekbulatov ve Semiden Nâsır Molla Ayse- keyev, doğu Kazakistanda Abıiay ve Barak Han oğulları arasındaki faaliyetleri; Aday Kazakları arasında imamlık eden Batırhan Şahmerda- n°v ve Şamayev adlı mollaların, Çekli (Çekti) Uruğu arasında Kur- manay Mollanın batı Kazakistandaki. faaliyetleri dikkate değer. Nâsır Hazret, Kazak sultanlarının ve Çinlilerin sırlarını öğrenmek için, küçük bir tüccar sıfatıyla dolaşıyordu. Bu gibi «hazretlerin Kaybah, İsetay ve Kine Sarı .isyanları sırasında rus valilerine ve rus generallerine gönderdikleri raporların bazıları, kısmen neşredilmiş ve yahut neşredilmek üzeredir. Kine Sarı vak’asında rus kaynağında adı tasrih edilmeyip «Sergeyopol mollası» yani «Ayagöz imamı» adıyla kaydedilen birisi, çok çalışmıştır (bu şahısların adını tesbit edemedim). Bu mollalar, yanlarında çar adına «ukaz» denilen bir ferman bulundururlar ve rus idari teşkilâtından habersiz bulunan Kazaklar arasında bir memur kesilirler ve bütün hareketlerinde rus kuvvetine dayanırlardı. Akhund Kurbanalı Khâlıdî bunlar hakkında diyor ki: «Doğu Kazakistanda
Dııkhavnoy Sobranyaya tâbi olup akrocnay akhund’, 'oblastinoy ak- hund\ muhtesip’ ve ’ukaznay molla’lar tâyin edildi. Her ‘bolıs, (nahiye) de bir nogay molla oldu. Bu .mollalar hükümet posta atlarıyla gezerler, zencirli saatları boyunlarına asıp, rus nizamı üzere müslüman aha- 266 267
— 330
linin doğum, nikah ve boşanma gibi işlerini metrika (nüfus) defterine kaydeder, iki tarafın rızasıyla da hakem /olurlardı. Bir adam ölünce ukaznay imam’ yahut onun naibi olmazsa, çenaze namazı kılmamadı- ğmdan, bir kaç gün sıcakta yatıp çürürdü. ‘UkaZı olmıyanlar, baslarının rus mahkemelerinden kurtulamıyacağını bildiklerinden, cenaze namazı kıldıramazlardı. Hattâ birisi, babası hasta iken ölürse, şahadetsız ölmesin ve cenaze namazı kılınsın diye ‘ukaz mollayı getirirken, molla. «Ben gelinciye kadar baban ölmüş bulunursa iyi, yoksa bu sıcak havada beni taciz .ettiğinin cezasını çekeseksin» demiş. Mollanın cezasından korkan zavallı Kazak ta: «Babam imansız ölürse olsun, ama Tanrı senin belânı göstermesin», diye mollayı evine geri göndermek mecburiyetinde kalmış diye söylenmektedir.» Akhund Kurbanalinin söylediğine göre (s. 166-167) sonunda Kazak şâir (akın)leri ve kadınlan,
«Ukaz molla» larm tard ve def edilmesini istiyerek ahaliyi teşvik etmişlerdir. Mollalar Kazakların âdât ve «Zan» (kanun-i örfî)larma karşı, rus kanununa dayanarak, şeriatı tatbik etmiye çalışırlar; «miras» meselesinde ve dul kadınları, ölü kocalarının erkek kardeş yahut akrabasıyla zorla evlendirmek (ki buna «cisir» diyorlar) gibi meselelerde Kazaklara zorla şeriatı tatbik etmeleri, «aş» (yani «yuğ») merasimlerini ve Tatarlarda bulunmıyan. diğer eski Türk şamanî âdetlerini zorlat ortadan kaldırmıya çalışmaları, ahalinin nefretini mucip oluyordu.J Malûmdur ki Kazaklarda, Türk örf kanunu, şeriatten daha muteberdir; ve Kazak «biy»leri, o zamanlarda, kendilerini «kadı»lardan daha yüksek ve daha şerefli bilirlerdi. Bu ise, Çingizliler, Çağataylılar ve Temürlüler zamanında, şeriatçi Taciklere karşı, «yasa»yı tatbik eden ve «yasa»yı şeriattan üstün tutan Türk ve Moğol «yarguçı»larmın gururlarının devam eden anane ve hâtıraları idi. Kazanlı ve Kent Türk mollan :bu gurur ve an’aneyi kırmak yolunda çalıştılar. Aynı zamanda bu mollalar, yukarıda zikredilen tüccarlar sınıfı ile her hususta suç ortağı idiler. Akhund Kurbanali (s. 391-392), kendi üstadı olan Molla Abdülceb- bar’m ağzından .garip bir hikâye naklediyor. Serveti rus kâğıt paralarından ibaret olan bir müslümana, zekâtın vacip olup olmiyacağı hakkında münakaşa eden, bu meseleye dair Kazan ve Istanbuldan fetva istiyen bu mollalar, yukarıda mezkûr haram ticaret (nesye kuzu, kızıl kuzu, yeşil kuzu muamelesi) hakkında, rüşvet jnukabilinde,, Bukhara- dan fetva getirtirlermiş. Ozamanm münevverlerinden Kazak sultanı Çokan Velikhan ve Kazanlı Şahmerdan İbrahimov, Kazak bozkırlarında Tatar ye Kent Türk mollalarının fâaliyetine karşı, rus basınında, şiddetli makaleler neşrettiler 268). Bununla beraber Rus taraftarı olan
sultanlar da kıyamların tenkili yolunda ellerinden geldiği kadar çalıştılar. Bilhassa Elmehmed Sultan, Bükey Ordada Cihangir Han, Arslan Cantürin, Çıngız Bükeykhanev ile yanlarında bulundurdukları tercümanların da Rusya lehine çok /hizmetleri dokunmuştur. Rus tebaası olan her sultanın yanında, bir de tercüman bulunuyordu. Bunlardan Nayman sultanları yanında bulunan Velişah Nogay ve İsmail Nogay, bir de Sük Sultan Abılaykhanov yanında Rusların «14. üncü derece mümeyyizlik» mansabını haiz olarak Kurbanali Molla Kurbanbakiyev ve Müsaid Müminov, ün almıştılar 1,{!)). Akhund Kurbanali Khalidînin de (s. 385), «Müsaid Ağa ibn Abdülmümin Otarî» diye bahsetmekte olduğu bu zatın, Sibirya Rus valisine yazdığı raporların bazıları neşrolunmuştur. Kine Sarı, İşet, İsetay, Kaybalı ve Kanalı gibi millî rehber lerin kurtuluş için olan bu mücadeleleri sırasında, onların aleyhine Ruslar için uğraşan bu nevi tüccar, molla, pravitel ve dilmaçların oynadıkları rolü nefretle anan millî şair Magcan şöyle demiştir:
Ataçtın aldın qara tuman capqan -f mmav Ons obır ol içip catqan -\~ Zaman azgan çağında adam azbaq -f köp erler cav men birge elin çapqan 1 <°).
Yani: «Alacın, yani «Alaç» uranı altında toplanan göçebe Türk kavim- lennin önünü siyah sis-duman kapamıştır, yanımızdaki düşman Hus ise, insanın kanını içip yatan bir obır (vampir)dır. Zaman bozulursa, insanlar da bu kadar bozulurmuş, ki birçok erler düşmanla birleşerek kendi elini yağma etmiştir.»
Rusya hükümeti Başkurt, Tipter, Mişer ve Tatarlardan teşkil ettiği askerlerini de Kazak bozkırının yatıştırılması yolunda azçok kullandı. Fakat sultan ve tercümanların hareketleri, ahalice hiyanet sayıldığından ve müslüman askerlerin de zorla sevkedildiği malum olduğundan, ahalinin fikirlerine Rusların beklediği tesiri yapamıyordu. Ka- kozkjrmda rus hâkimiyetini yerleştirmekte en müessir kuvvet, tüccar ye mollalar sınıfı olmuştur. Buharın da hükümete dayanıp, ahaliye karşı mütegallibe kesilen kısmından çok, temiz ve halk arasında itibar olanları, sabada en müessir bir unsur teşkil etmiş- :İ£îSİır- Çokan Velıkhanov ve Şahmerdan İbrahimov gibi münevverie-
Dostları ilə paylaş: |