Dünya Bülteni
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından İsrail'in Gazze'ye saldırıları sırasında işlenen insan hakları ihlallerini araştırmak için kurulan komisyonun başkanı William Schabas'ın, istifa kararını İsrail'in suçlaması üzerine aldığı açıklandı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nden yapılan yazılı açıklamada, "BM Gazze Araştırma Komisyonu Başkanı Schabas, istifa mektubunu 30 Ocak'ta İsrail'in kendisini taraflı davranmakla suçlaması ve BM İnsan Hakları Konseyi Başkanı Joachim Ruecker'den görevden alınmasını talep etmesinden sonra sundu" denildi.
Açıklamada, Ruecker'in Schabas'ın istifasını kabul ettiği ve son altı ayda komisyon başkanı olarak yaptığı çalışmalar dolayısıyla teşekkür ettiği belirtildi.
Komisyonun görevine devam edeceğine dikkat çekilen açıklamada, İsrail'in Gazze saldırılarında yaşanan insan hakları ihlalleriyle ilgili kanıtları toplamada son aşamaya gelindiği belirtildi.
Komisyon, hazırladığı raporu 23 Mart'ta BM İnsan Hakları Konseyi'ne sunacak.
Ruecker'in, yeni başkanı belirlemek için komisyonun diğer iki üyesiyle değerlendirmelerde bulunduğu ifade edildi.
BM İnsan Hakları Konseyi, geçen yıl ağustos ayında İsrail'in Gazze saldırılarında yaşanan insan hakları ihlallerini araştırmak için uluslararası araştırma komisyonu kurmuştu.
Kanadalı uluslararası hukuk uzmanı Prof. Dr. Schabas'ın başkanlık ettiği komisyonda Senegalli kamu hukuku uzmanı Doudou Diene ve Lübnan asıllı İngiliz avukat Amal Alamuddin yer alıyor.
Schabas, dün gece BM İnsan Hakları Konseyi'ne sunduğu istifa dilekçesinde "2012'de bin 300 dolar karşılığında Filistin Kurtuluş Örgütü için hukuki görüş bildirmesi nedeniyle İsrail'in kendisini tarafsız olmamakla suçlaması üzerine görevini bırakma kararı aldığını" yazmıştı.
ASYA-PASİFİK GÜNDEMİ Çeçen direnişçi Ukrayna'da öldürüldü
Dünya Bülteni
Ukrayna'da Rusya yanlısı ayrılıkçılarla savaşan, çoğunlukla Çeçenlerden oluşan ve Çeçenistan’ın efsanevi ilk lideri Cevher Dudayev’in ismini taşıyan uluslararası gönüllü taburu komutanı İsa Minayev öldürüldü.
Kırım Haber Ajansı’nda yer alan habere göre Minayev’in, 1 Şubat tarihinde Ukrayna’nın doğusunda Rus yanlısı ayrılıkçılar tarafından öldürüldüğü açıklandı.
Ukrayna milletvekili, Donbas taburu komutanı Semen Semençenko kişisel Facebook sayfasında, “Dostum, büyük asker, İçkerya tuğgenerali Minayev İsa öldü” diye yazdı.
Cevher Dudayev taburunun başına Adam Osmayev geçti. Daha önce Osmayev Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e suikast düzenlemekle suçlanmış fakat daha sonra serbest bırakılmıştı.
İlgili taburun sözcüsü Amina Okuyeva, Adam Osmayev’in Cevher Dudayev taburu komutanı görevine başladığını açıkladı. Okuyeva ayrıca, ‘Çeçen taburunu’, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'ne dahil etme planlarından bahsetti.
Ukrayna’nın doğu bölgelerinde Ukrayna ordusuna karşı savaşan ve çok sayıda sivil halkı öldüren Rusya yanlısı ayrılıkçılara savaşçı gönderen Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramzan Kadırov, Adam Osmayev’i, İsa Minayev’i öldürmekle suçladı. Kadırov Instagram sayfasında, “İsa Minayev öldürüldü. Minayev’i, SBU ve CIA talimatı üzerine Adam Osmayev ve Amina Okuyeva öldürdü” diye iddia etti.
Rusya’nın bağımsız Ukrayna devletine karşı yaptığı saldırıdan dolayı Özgür Kafkasya Hareketinin Başkanlık Divanı, 3 Mart 2014 tarihinde Dudayev’in ismini taşıyacak uluslararası taburun kurulacağını açıklamıştı. Tabura Ukrayna’nın özgürlüğü ve bağımsızlığı için mücadele etmeye hazır olan herkesin katılabileceği kaydedilmişti. Taburun komutanı İsa Munayev, “Ukrayna halkının geleceği için aktif rol almamızın sebebi, hem Ukraynalılara yardım etmek hem de geçmişte Rusya soykırımından kaçan yüz binlerce Kafkasyalıya sığınak sağlayan ortak evimiz olan Avrupa’yı korumaktır" dedi. Munayev, iki Çeçen savaşında da Rus askerlerine karşı savaşmıştı.
22 Ağustos tarihinde Özgür Kafkasya (Svobodnıy Kavkaz) Hareketinin Başkanlık Divanı, Cevher Dudayev’in ismini taşıyan uluslararası taburun Ukrayna’da bulunduğunu bildirdi.
İsa Minayev başkanlığındaki Dudayev taburu, Ukrayna’nın doğu bölgelerinde ayrılıkçılara karşı birçok başarılı operasyona katılmıştı.
Özbek aktivistlerden Kerimov karşıtı kampanya
Dünya Bülteni
Özbekistan’daki bağımsız insan hakları savunucuları ve aktivistler halkı seçimleri boykot etmeye veya İslam Kerimov’a oy vermemeye davet ediyor.
Ülkenin başkenti Taşkent’teki Bağımsız İnsan Hakları Savunucu Girişim Grubu tarafından yapılan açıklamada İslam Kerimov’un bağımsızlığın ilk yıllarında siyasi muhalefeti yok ederek 26 yıldır dikte rejimini sürdürdüğü belirtildi.
Açıklamada "Hükümetin zulüm siyaseti halkın medeni, ekonomik, sosyal hayat derecesini dayanılmaz hale getirdi” denildi.
İnsan Hakları Savunucuları Özbekistan’da yolsuzluk ve rüşvetin her alana yayıldığını, devlet yetkililerinin görevlerini kötüye kullandıklarını, aktivistler, insan hakları savunucuları, gazeteciler ve girişimcilerin hapse atıldığını belirtti.
Bildiride, "13 Mayıs 2005 tarihinde Andican’da yüzlerce kişiyi katleden adam nasıl devlet başkanı olacaktır? Rusya, Kazakistan ve diğer BDT ülkelerinde 8 milyondan fazla Özbek vatandaşın köle olarak çalıştığından kim sorumludur" ifadeleri kullanıldı.
İnsan Hakları Savunucuları Özbeklere seçimleri boykot etme haklarının olduğunu hatırlattı ve Kerimov hükümetinin tehditlerinden korkmamaya çağırdı.
Bildiri, "Unutmayın, bağımsız Özbekistan’ın gerçek sahibi sizsiniz" ifadesiyle bitiyor.
İnfaz sonrası Japonya'daki Müslümanlar endişeli
Dünya Bülteni
Japonya'daki genelde batuılı ülkelrde karşılaşılan ayrımcılığa maruz kalmayan Müslümanlar endişeli..Bilhassa IŞİD'in ikin Japon rehineyi infaz etmesinin ardından ülkedeki Müslümanlara bakışta değişiklik olabileceğinin tedirginliği bulunuyor.
. Ülkede azınlık olarak bulunan Müslümanlar, herhangi bir ayrımcılıkla karşılanmadıklarını dile getiriyor. Japonya'daki Müslümanlar Tokyo'da bir araya gelerek Japon rehineler Haruna Yukawa ve Kenji Goto'nun öldürülmelerini kınadı.
Japonya nüfusunun büyük bölümü Budistler'den ve Şintoistler'den oluşuyor. 127 milyon nüfusa sahip olan Japonya'da 100 bin kadar Müslüman'ın yaşadığı ifade ediliyor. Müslüman olmayan diğer birçok ülkeye nazaran Japonya'da Müslümanlara ve İslam'a büyük saygı duyulduğu kaydediliyor.
Tokyo'daki Japonya İslam Merkezi Başkanı Musa Ömer, "Japon halkı İslam'a açık bir halk. Eğer önyargıları varsa o da batı etkisindendir." ifadelerini kullanıyor.
Japonya'da 200 cami bulunuyor. Bunların ilkinin 1931 yılında inşa edilen, Osmanlı mimarisine sahip olan Tokyo camii. Ayrıca Japonya'da yüz civarında Müslüman sivil toplum örgütü bulunuyor. Diğer taraftan okullar, restoranlar, havaalanları gibi kamusal alanlara da mescitler yapılıyor. Japonya Başbakanı Şinzo Abe 2013 yılında yaptığı açıklamada, Japonya ve Müslümanlar arasında 'kırılmaz bir bağ' olduğunu söylemişti.
Ancak IŞİD'in iki Japon rehineyi infaz etmesinin Japon halkı üzerindeki psikolojik etkisinin, ülkede yaşayan Müslümanlara karşı önyargı ve ayrımcılığa dönüşebileceği ifade ediliyor.
Japonya'nın Chuo Üniversitesi profesörlerinden Ryoichi Matsuno, "Onlar (Japon halkı) bu infaz videolarını izlediklerinde, bilinçsiz olarak İslam'a karşı negatif düşüncelere sahip olacaklar." ifadelerini kullandı.
Dostları ilə paylaş: |