So, when Our commandment came to pass, We saved Salih, and those who believed with him, by a mercy from Us, from the ignominy of that day. Lo, thy Lord! He is the Strong, the Mighty.
Dediler ki: 'Allah'ın emrine mi şaşıyorsun? Allah'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir, ey ev halkı şüphesiz O, övülmeye layık olandır, Mecid'tir.'
Edip Yüksel Meali
"ALLAH'ın işine mi şaşıyorsun," dediler, "ALLAH'ın rahmeti ve bereketi sizin üzerinizedir ey ev halkı. O Övgüye En Layıktır, Yücelerin Yücesidir."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Dediler: "Sen Allah'ın emrine mi şaşıyorsun? Allah'ın rahmeti ve berekâtı üzerinizdedir. Ey ev halkı! Muhakkak ki O, hamiddir (övülmeye lâyıktır), meciddir (cömertliği boldur)."
Süleyman Ateş Meali
Dediler ki: "Allah'ın işine mi şaşıyorsun? Allah'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir, ey ev halkı! O, övülmeğe layıktır, iyiliği boldur."
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Dediler ki: "Allah'ın emrine mi şaşıyorsun? Allah'ın rahmeti ve bereketleri üzerinizdedir ey ev halkı! O Hamîd'dir, Mecîd'dir."
Yusuf Ali (English)
They said: "Dost thou wonder at Allah's decree? The grace of Allah and His blessings on you, o ye people of the house!(1569) for He is indeed worthy of all praise, full of all glory!"(1570) *
M. Pickthall (English)
They said: Wonderest thou at the commandment of Allah? The mercy of Allah and His blessings be upon you, O people of the house! Lo! He is Owner of Praise, Owner of Glory!
Hûd Suresi 90
وَاسْتَغْفِرُوا
ve bağışlanma dileyin
رَبَّكُمْ
Rabbinizden
ثُمَّ
sonra
تُوبُوا
tevbe edin
إِلَيْهِۚ
O'na
إِنَّ
gerçekten
رَبِّي
benim Rabbim
رَحِيمٌ
çok rahmet edendir
وَدُودٌ
çok sevendir
Türkçe Transcript (*)
Vestaġfirû rabbekum śümme tûbû ileyh(i)(c) inne rabbî rahîmun vedûd(un)
Ali Bulaç Meali
'Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O'na tevbe edin. Gerçekten benim Rabbim, esirgeyendir, sevendir.'
Edip Yüksel Meali
"Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O'na tevbe edin. Kuşkusuz Rabbim Rahimdir, Sevendir."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Rabbinizden mağfiret dileyin, sonra O'na tevbe ile yönelin. Şüphesiz ki, benim Rabbim çok merhametlidir, çok sevendir.
Süleyman Ateş Meali
Rabbinizden mağfiret dileyin, sonra O'na tevbe edin! Doğrusu Rabbim çok esirgeyen, çok sevendir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
"Rabbinizden af dileyip O'na yönelin. Rabbim Rahîm'dir, rahmeti sınırsızdır; Vedûd'dur, çok sevgilidir."
Yusuf Ali (English)
"But ask forgiveness of your Lord, and turn unto Him (in repentance): For my Lord is indeed full of mercy and loving-kindness."
M. Pickthall (English)
Ask pardon of your Lord and then turn unto Him (repellent). Lo! my Lord is, Merciful, Loving.
Onlar, zulüm işlemektelerken, ülkeleri (veya nesilleri) yakaladığı zaman... Rabbinin yakalaması işte böyledir. Gerçekten O'nun yakalaması pek acı, pek şiddetlidir.
Edip Yüksel Meali
İşte Rabbin, zulmetmekte olan kentleri yakaladığı zaman böyle yakalar. O'nun yakalaması acıdır, çetindir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
İşte Rabbin, zalim memleketleri cezalandırdığı zaman böyle cezalandırır. Çünkü O'nun cezası çok acı, çok çetindir.
Süleyman Ateş Meali
İşte Rabbin zulmeden kentleri yakaladığı zaman böyle yakalar. Doğrusu O'nun yakalaması, çok acı ve çok çetindir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Rabbin zulme sapan kentleri/medeniyetleri çarptığı zaman, işte böyle çarpar. O'nun çarpması gerçekten korkunçtur, şiddetlidir.
Yusuf Ali (English)
Such is the chastisement of thy Lord when He chastises communities in the midst of their wrong: grievous, indeed, and severe is His chastisement.
M. Pickthall (English)
Even thus is the grasp of thy Lord when he graspeth the townships while they are doing wrong. Lo! His grasp is painful, very strong.
Şüphesiz Rabbin, onlardan tümüne yapıp ettiklerini(n karşılığını) onlara tastamam ödeyecektir. Çünkü O, yapıp-ettiklerinden haberdardır.
Edip Yüksel Meali
Rabbin hepsinin yaptıklarının karşılığını tam olarak verecektir. O, onların yaptıklarından Haberdardır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Gerçekten de onların her biri öyle kimselerdir ki, yaptıklarının karşılığını Rabbin kendilerine hakkiyle ödeyecektir. Çünkü O, onların yaptıkları her şeyden haberdardır.
Süleyman Ateş Meali
Şüphesiz Rabbin, hepsinin işlerini(n karşılığını) tam verecektir. Çünkü Allah, yaptıklarını bilmektedir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Hiç kuşkusuz, Rabbin hepsinin amellerinin karşılığını tam tamına kendilerine verecektir. O, onların yapmakta olduklarından haberdardır.
Yusuf Ali (English)
And, of a surety, to all will your Lord pay back (in full the recompense) of their deeds: for He knoweth well all that they do.(1615) *
M. Pickthall (English)
And lo! unto each thy Lord will verily repay his works in full. Lo! He is Informed of what they do.
Seninle birlikte tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru davran. Ve azıtmayın. Çünkü O, yaptıklarınızı görendir.
Edip Yüksel Meali
Emredildiğin gibi dosdoğru ol, seninle beraber yönelmiş olanlarla birlikte... Aşma ve azgınlaşma. O, sizin yaptıklarınızı Görendir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
İşte bundan dolayı emrolunduğun gibi doğru ol! Beraberindeki tevbe edenler de (doğru olsunlar). Aşırı gitmeyin! Muhakkak ki O, bütün yaptıklarınızı görüp durmaktadır.
Süleyman Ateş Meali
Öyleyse emrolunduğun gibi doğru ol; seninle beraber tevbe edenler de (doğru olsunlar), aşırı gitmeyiniz! Zira O, yaptıklarınızı görmektedir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
O halde sen, emrolunduğun gibi dosdoğru yürü! Seninle birlikte tövbe edenler de... Sakın aşırılık edip azmayın! O, yapmakta olduklarınızı görüyor.