Ve-iż ġadevte min ehlike tubevvi-u-lmu/minîne mekâ’ide lilkitâl(i)(k) va(A)llâhu semî’un ‘alîm(un)
Ali Bulaç Meali
Hani sen, mü'minleri savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için evinden erkenden ayrılmıştın. Allah işitendir, bilendir.
Edip Yüksel Meali
Hani sen, sabah erkenden ailenden ayrılarak inananları savaşta tutacakları noktalara yerleştiriyordun. Elbette ALLAH İşitir, Bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Hani sen sabah erkenden müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın. Allah, hakkıyla işiten ve bilendir.
Süleyman Ateş Meali
Hani sen, erkenden ailenden ayrılmıştın, (Uhud'da) mü'minleri savaş üslerine yerleştiriyordun. Allah da işitendi, bilendi.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Hani, sen ailenden erkenden ayrılmıştın da müminleri savaş için tutulması gereken noktalara yerleştiriyordun. Allah her şeyi çok iyi duyar, çok iyi bilir.
Yusuf Ali (English)
Remember that morning Thou didst leave Thy household (early) to post the faithful at their stations for battle:(442) And Allah heareth and knoweth all things: *
M. Pickthall (English)
And remember when thou settest forth at daybreak from thy housefolk to assign to the believers their positions for the battle, Allah was Hearer, Knower.
Ahzâb Suresi 24
لِيَجْزِيَ
mükafatladırsın
اللَّهُ
Allah
الصَّادِقِينَ
doğruları
بِصِدْقِهِمْ
doğruluklarıyle
وَيُعَذِّبَ
ve azabetsin
الْمُنَافِقِينَ
iki yüzlülere
إِنْ شَاءَ
dilerse
أَوْ
yahut
يَتُوبَ
tevbelerini kabul buyursun
عَلَيْهِمْۚ
onlardan
إِنَّ
şüphesiz
اللَّهَ
Allah
كَانَ غَفُورًا
çok bağışlayandır
رَحِيمًا
çok esirgeyendir
Türkçe Transcript (*)
Liyecziya(A)llâhu-ssâdikîne bisidkihim veyu’ażżibe-lmunâfikîne in şâe ev yetûbe ‘aleyhim(c) inna(A)llâhe kâne ġafûran rahîmâ(n)
Ali Bulaç Meali
Çünkü Allah, (sözüne bağlı kalıp doğru olan) sâdıkları sadakatlerinden dolayı mükafaatlandıracak, münafıkları da dilerse azablandıracak veya tevbe (nasib edip tevbe)lerini kabul edecektir. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Edip Yüksel Meali
ALLAH böylece doğruları doğrulukları ile ödüllendirir. İkiyüzlüleri de dilerse cezalandırır veya tevbelerini kabul eder. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Çünkü Allah sadıklara sadakatleriyle mükafat verecek, dilerse münafıklara da azab edecek veya tevbe nasib edecektir. Şüphe yok ki Allah çok bağışlayıcıdır. Çok merhamet edicidir.
Süleyman Ateş Meali
Ki Allah doğruları, doğruluklarıyle mükafatladırsın, iki yüzlülere de dilerse azabetsin; yahut tevbelerini kabul buyursun. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Çünkü Allah, doğru sözlülere doğruluklarının karşılığını verecek. İkiyüzlülere de dilerse azap edecek. Belki de onlara tövbe nasip edecek. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
Yusuf Ali (English)
That Allah may reward the men of Truth for their Truth, and punish the Hypocrites if that be(3698) His Will, or turn to them in Mercy: for Allah is Oft- Forgiving, Most Merciful. *
M. Pickthall (English)
That Allah may reward the true men for their truth, and punish the hypocrites if He will, or relent toward them (if He will). Lo! Allah is Forgiving, Merciful.
O'dur ki, sizi karanlıklardan nura çıkarmak için size rahmet etmekte; melekleri de (size dua etmektedir). O, mü'minleri çok esirgeyicidir.
Edip Yüksel Meali
O ki sizi karanlıklardan ışığa çıkarmak için melekleri ile birlikte sizi destekler. O, inananlara karşı Rahimdir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Sizleri karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için melekleri ile birlikte üzerinize rahmet ve bereket indiren O'dur ve O, müminlere çok merhametlidir.
Süleyman Ateş Meali
O(Allah)dır ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmet eder, melekleri de (size acıyıp mağfiret dilerler. Allah) inananlara karşı çok esirgeyendir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
O, odur ki sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye size acıyor/destek veriyor. Melekleri de öyle yapıyor. Zaten O, inananlara karşı çok merhametlidir.
Yusuf Ali (English)
He it is Who sends(3732) blessings on you, as do His angels, that He may bring you out from the depths of Darkness into Light: and He is Full of Mercy to the Believers.(3733) *
M. Pickthall (English)
He it is who blesseth you, and His angels (bless you), that He may bring you forth from darkness unto light; and He is Merciful to the believers.
Ahzâb Suresi 54
إِنْ تُبْدُوا
açığa vursanız
شَيْئًا
bir şeyi
أَوْ
yahut
تُخْفُوهُ
onu gizleseniz
فَإِنَّ
şüphesiz
اللَّهَ
Allah
كَانَ بِكُلِّ شَيْءٍ
her şeyi
عَلِيمًا
bilmektedir
Türkçe Transcript (*)
İn tubdû şey-en ev tuḣfûhu fe-inna(A)llâhe kâne bikulli şey-in ‘alîmâ(n)
Ali Bulaç Meali
Bir şeyi açığa vursanız da, saklı tutsanız da; şüphesiz Allah, her şeyi bilici olandır.
Edip Yüksel Meali
Bir şeyi açığa vursanız da, gizleseniz de ALLAH her şeyi iyi bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Siz bir şeyi açıklasanız da gizleseniz de şüphe yok ki Allah her şeyi bilmektedir.
Süleyman Ateş Meali
Bir şeyi açığa vursanız da, yahut onu gizleseniz de (fark etmez), Allah her şeyi gayet iyi bilmektedir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Siz bir şeyi açıklasanız da gizleseniz de Allah bunların tümünü bilmektedir.
Yusuf Ali (English)
Whether ye reveal anything(3759) or conceal it, verily Allah has full knowledge of all things. *
M. Pickthall (English)
Whether ye divulge a thing or keep it hidden, lo! Allah is ever Knower of all things.
Alak Suresi 1
اقْرَأْ
oku
بِاسْمِ
adıyle
رَبِّكَ
Rabbinin
الَّذِي خَلَقَ
yaratan
Türkçe Transcript (*)
İkra/ bi-ismi rabbike-lleżî ḣalak(e)
Ali Bulaç Meali
Yaratan Rabbinin adıyla oku.
Edip Yüksel Meali
Yaratan Rabbinin ismiyle oku. *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Yaratan Rabbinin adıyla oku!
Süleyman Ateş Meali
Yaratan Rabbinin adıyle oku.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Yaratan Rabbinin adıyla oku/çağır!
Yusuf Ali (English)
Proclaim! (or Read!)(6203) in the name(6204) of thy Lord and Cherisher, Who created- *