And because of their saying: We slew the Messiah Jesus son of Mary, Allah's messenger They slew him not nor crucified, but it appeared so unto them; and lo! those who disagree concerning it are in doubt thereof; they have no knowledge thereof save pursuit of a conjecture ; they slew him not for certain,
Andolsun, Kitap ehlinden, ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü, o da onların aleyhine şahid olacaktır.
Edip Yüksel Meali
Kendilerine kitap verilenlerden her biri ölümünden önce ona inanmak zorunda idi. Diriliş Günü ise o onlara karşı tanık olacaktır
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Kitap ehlinden hiçbir kimse yoktur ki, ölmeden önce ona (İsa'ya) iman etmiş olmasın. Kıyamet gününde o, onlara şahitlik edecektir.
Süleyman Ateş Meali
Andolsun, Kitap ehlinden hiç kimse yoktur ki, ölümünden önce ona inanacak olmasın. kıyamet günü de O, (Îsa) onların aleyhine şahid olacaktır.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Ehlikitap'tan her biri ölümünden önce ona mutlaka inanacaktır. Kıyamet günü de o, onlar aleyhine bir tanık olacaktır.
Yusuf Ali (English)
And there is none of the People of the Book but must believe in him before his death;(665) and on the Day of Judgment he will be a witness(666) against them;- *
M. Pickthall (English)
There is not one of the People of the Scripture but will believe in him before his death, and on the Day of Resurrection he will be a witness against them
Elçiler; müjdeciler ve uyarıcılar olarak (gönderildi). Öyle ki elçilerden sonra insanların Allah'a karşı (savunacak) delilleri olmasın. Allah, üstün ve güçlü olandır, hikmet ve hüküm sahibidir.
Edip Yüksel Meali
Müjdeler ve uyarılar getiren elçiler... Ki tüm bu elçilerden sonra insanların ALLAH'a karşı bir bahaneleri kalmasın. ALLAH Üstündür, Bilgedir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Peygamberleri müjdeciler ve azab habercileri olarak gönderdik ki, peygamberlerden sonra insanların Allah'a karşı bir bahaneleri olmasın. Allah mutlak üstündür, yegane hikmet sahibidir.
Süleyman Ateş Meali
(Bunları) Müjdeleyici ve uyarıcı elçiler olarak (gönderdik) ki, elçiler geldikten sonra insanların Allah'a karşı bahaneleri kalmasın. Allah üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Müjdeleyici ve uyarıcı resuller gönderdik ki, elçiler geldikten sonra insanların Allah'a karşı kanıtı olmasın. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.
Yusuf Ali (English)
Messenger. who gave good news(671) as well as warning, that mankind, after (the coming) of the messengers, should have no plea against Allah. For Allah is Exalted in Power, Wise. *
M. Pickthall (English)
Messengers of good cheer and off warning, in order that mankind might have no argument against Allah after the messengers. Allah was ever Mighty, Wise.
Fakat Allah, sana indirdiğiyle şahidlik eder ki, O, bunu kendi ilmiyle indirmiştir. Melekler de şahittirler. Şahid olarak Allah yeter.
Edip Yüksel Meali
Fakat ALLAH, sana indirdiğine tanıklık eder. Onu kendi bilgisiyle indirdi. Melekler de buna tanıklık eder. Tanık olarak ALLAH yeter. *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Fakat Allah, sana indirdiğini kendi ilmiyle indirmiş olduğuna şahitlik eder. Melekler de buna şahitlik ederler. Allah'ın şahitliği de kafidir.
Süleyman Ateş Meali
Allah, sana indirdiğini kendi bilgisiyle indirmiş olduğuna şahidlik eder. Melekler de (buna) şahidlik ederler. Allah'ın şahidliği de (bir şeyin gerçekliği için) kafidir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Şu da var ki, Allah sana indirdiğini, kendi ilmiyle indirdiğine tanıklık eder. Melekler de tanıklık ediyorlar. Zaten tanık olarak Allah yeter.
Yusuf Ali (English)
But Allah beareth witness that what He hath sent unto thee He hath sent from His (own) knowledge,(672) and the angels bear witness: But enough is Allah for a witness. *
M. Pickthall (English)
But Allah (Himself) testifieth concerning that which He hath revealed unto thee; in His knowledge hath He revealed it; and the Angels also testify. And Allah is sufficient witness.
Nisâ Suresi 170
يَا أَيُّهَا
Ey
النَّاسُ
insanlar
قَدْ
muhakkak ki
جَاءَكُمُ
size getirdi
الرَّسُولُ
Elçi
بِالْحَقِّ
gerçeği
مِنْ رَبِّكُمْ
Rabbinizden
فَآمِنُوا
inanın
خَيْرًا
yararınıza olarak
لَكُمْۚ
kendi
وَإِنْ
eğer
تَكْفُرُوا
inkar ederseniz
فَإِنَّ
bilin ki
لِلَّهِ
Allah'ındır
مَا
olanlar
فِي السَّمَاوَاتِ
göklerde
وَالْأَرْضِۚ
ve yerde
وَكَانَ اللَّهُ
Allah
عَلِيمًا
bilendir
حَكِيمًا
hüküm ve hikmet sahibidir
Türkçe Transcript (*)
Yâ eyyuhâ-nnâsu kad câekumu-rrasûlu bilhakki min rabbikum feâminû ḣayran lekum(c) ve-in tekfurû fe-inne li(A)llâhi mâ fî-ssemâvâti vel-ard(i)(c) vekâna(A)llâhu ‘alîmen hakîmâ(n)
Ali Bulaç Meali
Ey insanlar, şüphesiz elçi size Rabbinizden hakla geldi. Öyleyse iman edin, sizin için hayırlıdır. Eğer inkâra saparsanız, şüphesiz göklerde olanların ve yerde olanların tümü Allah'ındır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.