İmamların Sayısı Hakkında Hz. Peygamber'in (s.a.a) Nassı Hz. Resul-i Ekrem (s.a.a) kendisinden sonra ümmetin velâyet ve merciiyetini üstlenecek imamların 12 kişi olduğunu buyurmuştur. En muteber Ehlisünnet kaynakları olan sihah ve sünenlerde sarih olarak geçen bu mevzuya kısaca değinelim:
1- Müslim, Cabir b. Semure'den şöyle rivayet eder: Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: Kıyamet gelip çatıncaya ve tamamı Kureyş'ten olup da
üzerinizde halifelerim olan on iki kişi gelip geçinceye kadar din, sapasağlam ve dipdiri kalacaktır. Aynı hadisin Arapça metni bir başka rivayette de "lâyezal emru'n- nâsi mâziyen..." ibaresiyle, iki rivayette "ilâ isnâ aşere halife..." şeklinde ve Sünen-i Ebu Davud'da da "hatta yekunu aleykum isnâ aşer halife" şeklinde ve bir hadiste de "ilâ isnâ aşer..." tabiriyle geçmektedir. [474] Sahih-i Buharî'de Cabir b. Semure'den şöyle rivayet edilir:
Allah Resulü'nün (s.a.a) "Emir sahipleri 12 kişidir." Buyurduğunu duydum. Ardından, bir şey daha söyledi, ama onu tam olarak anlayamadım. Babamdan sorduğumda dedi ki: Allah Resulü, "Onların tamamı Kureyş'tendir." buyurdu. Bir başka rivayette de şöyle geçer: Allah Resulü (s.a.a) bir şey daha söyledi; ama ben anlayamadım, babamdan "Peygamberimiz ne buyurdu?" diye sordum. "Hepsi de Kureyş'tendir. buyurdu." diye cevap verdi.[475] Bir rivayette de buna ilaveten şu cümle geçer: Düşmanların kin ve nefretleri onlara hiçbir zarar veremez.[476]
2- Bir rivayette şöyle nakledilmektedir: Bu ümmetin işi yolunda gidecek ve düşmanlarına daima galip olacaktır; hepsi de Kureyş'ten olan 12 halefimin iktidarı boyunca durum bu minval üzere olacaktır. Onların iktidarı sona erdikten sonra ortalık karışacak, her şey alt üst olacaktır.[477]
3- Bir başka rivayette de bu hadis şöyle geçer: Bu ümmetin 12 yöneticisi olacaktır. Hepsi de Kureyş'ten olup, onlara itina göstermemek, onlara hiçbir zarar veremeyecek -bilakis, itaat etmeyen zarar görecektir.[478]
4- Aynı hadis, bir rivayette de şöyledir: 12 kişi yönetimde bulunduğu sürece insanların işi yolunda gidecek...[479]
5- Enes b. Mâlik de bu hadisi şöyle rivayet eder: Kureyş'ten olan on iki kişi hayatta olduğu sürece bu din de varlığını koruyacaktır; onların devri tamamlanınca dünyanın da sonu gelecek ve her şey alt üst olacak, kargaşa ve anarşi dünyayı saracaktır.[480]
6- Aynı hadis bir diğer rivayette de şu şekilde geçer: Tümü Kureyş'ten olan 12 yönetici kıyam ettiği sürece halkın işleri yolunda olacaktır...[481]
7- İmam Ahmed b. Hanbel, Hâkim ve diğer kaynaklar Mesruk'tan naklen şöyle rivayet etmektedirler (biz Ahmed b. Hanbel'den naklediyoruz):
İbn Mes'ud'dan Kur'ân öğrenmekle meşgul olduğumuz bir akşamdı, adamın biri söze karışarak, "Ey Ebu Abdurrahman!" dedi, "Resulullah'tan, bu ümmetin başına geçecek halifelerinin kaç kişi olduğunu sordunuz mu?" İbn Mes'ud şöyle cevap verdi: Irak'a geldiğimden beri kimse bu soruyu sormadı benden. Evet, Hz. Peygamber'den bunu sorduk; İsrail Oğulları'nın nakibleri sayısınca, yani 12 kişi olduğunu söyledi."[482]
8- İbn Mesud'un Hz. Resulullah'tan (s.a.a) şöyle rivayet ettiği nakledilir: Benden sonra halifem olacak kişilerin sayısı, Musa'nın ashabının sayısı kadardır.[483] İbn Kesir, bu cümleden sonra şöyle yazar: Aynı mealdeki bir hadis Abdullah b. Ömer, Huzeyfe ve İbn Abbas'tan da rivayet edilmiştir.[484] İbn Kesir'in kastettiği bu rivayetin, Hâkim Haskanî'nin mi, yoksa bir başkasının mı İbn Abbas'tan aktardığı rivayet olduğu ise belli değildir.
Yukarıda -en güvenilir kaynaklardan, üstelik çeşitli şekillerde ve defalarca aktardığımız bütün- bu rivayet ve hadislerin de net olarak ortaya koyduğu üzere Hz. Resulullah'tan (s.a.a) sonra ümmeti idare edecek olan ve onun halifesi bulunan kişilerin sayısı 12'dir ve bunların tamamı Kureyş'tendir. Bu hadislerde defalarca geçen, "Kureyş"tendirler ibaresini Emirü'l-Müminin Hz. Ali (a.s) açıklamakta ve şöyle demektedir: Ümmetin imamlarının hepsinin Kureyş'ten olduğu buyruğu, hepsinin "Hâşim Oğulları" boyundan olduğudur, Kureyş'in başka boylarından değil! Çünkü Kureyş'in diğer boylarının ümmetin imametini üstlenebilecek salahiyet ve yetkileri yoktur.[485] Hz. Ali (a.s) şöyle buyuruyor: Yeryüzü, Allah'ın hükümleriyle hükmeden bir kâim ve hüccetten asla yoksun kalmayacaktır; ister Allah'ın bu hücceti açık, aşikâr ve tanınmış olsun, ister İslâm dininin yok olmaması ve Allah'ın delil ve burhanlarının unutulmaması için düşmanların elinden gizlenmiş ve gözlerden saklanır hâle gelmiş olsun![486]
Tevrat'ta Geçen 12 İmam
İbn Kesir, meşhur Tarih'inde şöyle yazar: Yahudilerin elinde bulunan Tevrat'ta şöyle bir mazmun geçer: Allah Tealâ İbrahim'i İsmail'in doğumuyla müjdeledi ve İsmail'le onun evlâtları vasıtasıyla soyunun üreyip çoğalacağını ve bunların arasından çok değerli 12 büyüğün zuhur edeceğini bildirdi.
İbn Kesir bunu aktardıktan sonra şöyle yazar: İbn Teymiye, bu çok değerli büyük insanların; Cabir b. Semure'nin rivayet ettiği hadiste zuhur edip bu -İslâm- ümmet içinde ard arda gelecekleri müjdelenen 12 kişi olduğunu söylemiş ve dünya, ancak onların zuhurundan sonra son bulacaktır demiştir. Daha sonra İbn Kesir kendi görüşünü şöyle açıklamaktadır: Müslüman olan Yahudilerin çoğu, Rafizîlerin imamlarının, Tevrat'ta müjdelenen bu 12 kişi olduğunu zannederek bir hataya kapılmış ve Şiî olmuşlardır.[487] İbn Kesir'in bahsettiği müjdeleme olayı bugün Yahudilerin elindeki Tevrat'ın 18-20 no'lu, 17. ashah, Sıfr-i Tekvin'de geçmektedir. Bu müjdenin İbranice aslı, Sıfr-i Tekvin'de Hz. İbrahim'e "Rab"bin sözü
olarak verilmekte ve şöyle denilmektedir: ...İsmail'e bereketlendiririm, yetiştirip büyütür, evlâtlarını çoğaltırım; onun soyundan 12 imam türetir, büyük bir ümmet meydana getiririm. Tevrat'taki bu bölüm, Hz. İsmail'in (a.s) soyunun çokluğuna, her yeri kaplamasına ve bereketine değinmekte-dir. İbranice'de "şenîm oşâr" erkek sıfatı, sonundaki ek "yem" de çoğul ekidir; "nesiyem" imamlar, önderler, halifeler, liderler gibi anlamlara gelir ki tekili "imam, lider" anlamındaki "nâsiy"dir. Bu müjdede "Rabb"in İbrahim'e (a.s) müjdesi ise şöyle geçmektedir: "Fi tentiyf guy-ı gedul"un ilk kısmı iki bileşikten oluşmuştur; yani "fi" belirteciyle "nâten" fiilinden oluşmuştur (oluşturur, veya: giderim anlamında). "Netetif"in sonunda "Yef" zamiri İsmail'e eklendiğinden şu anlama gelir: "Onu tayin ettim." Ümmet anlamına gelen "guy"la, büyük anlamına gelen "gedul" birlikte şu anlama gelir: "Onu büyük bir ümmet ederim." Bundan da şu netice alınmıştır: Bereket ve üreme çokluğu sadece Hz. İsmail'in (a.s) sulbünde belirlenmiş ve apaçık bir şekilde Hz. Resul-i Ekrem'le (s.a.a) onun temiz Ehlibeyt'inin imamları kastedilmiştir. Çünkü Hz. Resulullah'la (s.a.a) onun Ehlibeyt'i Hz. İsmail'in (a.s) neslinin devamıdırlar. Bilindiği gibi Allah Tealâ Hz. İbrahim'e, Nemrud'un ülkesinden Şam'a hicret etmesini emretmişti. O da bu emri yerine getirerek karısı "Sara" ve Hz. Lut'la (a.s) birlikte Allah Tealâ'nın emrettiği şekilde hicret ederek Filistin'e geldi.[488] Filistin'de Allah Tealâ, Hz. İbrahim'e (a.s) çok miktarda mal mülk verdi, o kadar ki, o ellerini semaya açıp "Ya Rabbim!" dedi, "Benim çocuğum olmadıktan sonra bu kadar malı mülkü ne edeyim ben?" Bunun üzerine Allah Azze ve Celle "Gökteki yıldızlar kadar evlât vereceğim sana!" şeklinde vahyetti Hz. İbrahim'e (a.s).[489] O günlerde Hacer, Hz. İbrahim'in (a.s) eşi Hz. Sara'nın (a.s) hizmetçisiydi. Sara, Hacer'i Hz. İbrahim'e (a.s) bağışladı; Hacer, çok geçmeden hamile kalarak Hz. İsmail'i (a.s) dünyaya getirdi. Hz. İsmail (a.s) dünyaya geldiğinde Hz. İbrahim (a.s) 86 yaşındaydı.[490] Kur'ân-ı Kerim Hz. İbrahim'in (a.s) Allah Tealâ'dan bu istekte bulunuşunu şöyle aktarır: Rabbimiz, gerçekten ben, çocuklarımdan bir kısmını Beyt-i Haram yanında, ekin ekilmez, ot yeşermez çorak bir vadiye yerleştirdim; Rabbimiz, dosdoğru namaz kılsınlar diye! Böylelikle sen, insanların kalplerini onlara ilgi duyar kıl ve onları çeşitli ürünlerle rızıklandır. Umulur ki şükrederler![491] Bu ayet-i şerife de göstermektedir ki Hz. İbrahim (a.s) çocuklarından bir kısmını -ki bunlar Hz. İsmail ve onun soyundan üreyecek olanlardır- Mekke'ye yerleştirmiş ve Allah Tealâ'dan onlara özel bir
rahmette bulunmasını ve onları kıyamete değin insanların imamı kılmasını istemiştir. Allah Tealâ da onun bu duasını kabul buyurmuş ve Hz. Muhammed'le (s.a.a) onun soyundan gelen 12 imamı, onun zürriyetinde yerleştirmiştir.[492] Nitekim İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmaktadır:
Biz, Hz. İbrahim'in (a.s) Allah'tan istemiş olduğu o soy ve zürriyetin yâdigârlarıyız![493]
Dostları ilə paylaş: |