Kazakların, Galdan Tseren’in isteklerini kabul etmeleri, doğal olarak Kalmuk hükümdarının uyrukluğunu kabul etmesi anlamına geliyordu. Bu durumda Orta Orda’nın Sultan ve idarecilerinden çoğunluğu Rusya ile bağlarının korunması ve sağlama alınması gerektiği yönünde görüş birliğine vardılar.118 Sultan Barak, Orta Orda ileri gelen asilzadelerin de bulunduğu bir toplantıda Rusya ile dostluk içinde bulundukları dönemde Rusya’nın kötülüğünü görmediklerini ve zor durumda kalmadıklarını, kendi topraklarında rahat yaşadıklarını ifade etmiştir.119 Ebu’l-Hayır Han da Kazak Ordalarının Kalmuk hükümdarına tabi olmaları durumunda kendi şereflerini yitireceklerini ifade etmekte idi.120
Kalmuk hükümdarının isteklerini yerine getirme doğrultusunda görüş birliği içinde olan Orta Orda’daki ileri gelen yöneticilerin, kendilerine siyasi ve maddi çıkarlar sağlamak için bu görüşte oldukları anlaşıldı. Ayrıca bu görüşte olan yöneticilerin, daha önce Kalmuklar tarafından tutulmuş olan güneydeki Kazak topraklarına geri dönmek için Galden Tseren’in taleplerine evet dedikleri anlaşıldı. Bu sırada Ebu’l-Mamet, kendi oğlunu Kalmuk Hükümdarlığına rehin olarak gönderdi. Ebu’l-Mamet’i örnek alan diğer bazı Sultan ve idareciler de Kalmuklara yakınlaşmak istediler. 1742 Mart ayında Küçük Orda Hanı Ebu’l-Hayır, İmparatoriçe Elizavet Petrovna’ya “Orta Orda Sultan ve yöneticilerinin Kalmuk tarafına yöneldiğini” yazdı.121 Ebu’l-Hayır Han, Galden Tseren’in Kalmuk tâbiyeti konusundaki ültimatomu ile ilgili olarak ve aynı zamanda Orta Orda’dan birçok asilzadenin Kalmuklara yönelmesine karşı şöyle demekteydi: “Diğerleri ne düşünürse düşünsün, nasıl hareket ederlerse etsinler… Allah’ın adıyla Rusya’ya vermiş olduğum söz ve yemine sadık kalacağım. Çünkü Kalmukları biz çok eskiden tanıyoruz. Bu sebeple yalnız bugün değil eskiden de onların isteklerine riayet etmedik”.122
Ebu’l-Hayır’ın, Orta Orda’nın belli başlı bazı yöneticilerinin Kalmuklara yakınlaşmasını Rus idari makamlarına şikayet etmesi, kendisinin Rusya’ya karşı ne kadar sadık bir uyruk konumunda olduğunu göstermesi bakımından çok ilginçtir. Ayrıca Ebu’l-Hayır, işi daha da ileriye götürüp İ. İ. Neplüyev’den Ebu’l-Mamet Han, Barak Sultan ve Batır Sultanların ve ayrıca kendisinin belirleyeceği diğer soylu Aşiret Reislerinin, rehine konumunda tutuklanmasını istemekte idi. Ebu’l-Hayır, böyle yapmakla Kazak halkının Kalmuk hükümdarı Galden Tseren’in uyrukluğuna geçmeyi düşünmeyeceğini Rus makamlarına anlatmaya çalışmakta idi.123
Kazak-Kalmuk Savaşlarının
Sonucunun Değerlendirilmesi
Yaklaşık iki asra yayılan ve halk hikayelerine de konu olan, Kazak-Kalmuk mücadelesinde her iki taraf da çok insan kaybı verdi. Bu savaşların temelinde meralara sahip olma yüzünden ortaya çıkan rekabet yatmaktaydı. Göçebe hayvancılık ekonomisinin gelişmesi sadece ve sadece otlaklık alanların sürekli genişlemesine bağlıydı. Bu sebeple Zadegânların mülkiyetindeki toprakların yeniden paylaşılması ve otlaklık alanların yeniden bölüşülmesi için savaşın kaçınılmaz olduğu bir gerçekti. Kalmuk zadegânlarının otlak arayışlarındaki genişleme alanı sadece batıya doğru olabilirdi, çünkü doğuda Çin İm
paratorluğu ile savaşıyorlardı. Sonuçta XVIII. asra gelindiğinde, bu mücadelenin sadece mera meselesi olmadığı ve başka sebeplerin de olduğu ortaya çıktı. Kalmuk zadegânları, Kazak topluluğunun kabilelerine sürekli baskın yaparak onların hayvanlarını, otlaklarını, mal varlıklarını ellerinden almışlar, kimi zaman da bütün soylarını ve köylerini yok ederek Kazakları arka arkaya yenilgiye uğratmışlardır. Böylece Kalmuk Hontayşaları otlaklık alanlar dışında, güney Kazak topraklarının ticaret ve zenaat merkezlerini de ele geçirdiler. Doğal olarak bu durum, Kalmuklara sadece ticaret ve zenaat merkezlerini değil, ayrıca Kazak topraklarıyla, Rusya’yı ve diğer doğu ülkelerini birbirine bağlayan kervan yollarının geçtiği alanları da açmış oldu.
Bunun yanı sıra şunu da hatırlatmak gerekir ki, Kalmuk Hükümdarlığının Kazak Ordalarına düzenlemiş olduğu askerî yayılma harekâtı, Kazak toplumunda neredeyse telafisi çok zor olan sonuçlara sebep oldu. Kalmuk saldırıları sonucunda Kazaklar sadece maddi ve insan kaybına uğramakla kalmayıp, ayrıca bir süre için Semireçye bölgesindeki zengin otlaklarını da kaybettiler. Göçebe yollarına zarar verildi, Sırderya ve Semireçye’deki ziraat kültürünün ocakları yok edildi. Büyük göçebe kütlelerinin Orta Asya’ya göç etmesi oradaki sosyal, siyasi ve ekonomik hayatı karmaşık bir hale soktu. Orta Asya kasabalarının zaten yoğun olan nüfusu daha da yoğunlaştı. Bu aç insan kitlesi, Türkistan’daki yerleşik ahaliyi de açlığa sürükledi. Kazak kabileleri için bu topraklar verimsiz ve göçebe halk için rahat hayat sürdürebilecek topraklar olmadığı için eski yurtları olan batıya ve kuzeybatıya doğru göç etmek zorunda kaldılar. Bu göç büyük zorluklar içinde gerçekleşti. Bu durum bir süre sonra Yayık ve İdil arasındaki göçebe toprakları meselesini karmaşık bir hale getirdi. Bu yüzden Kazaklar, İdil Kalmukları ve Başkırtlarla sürekli çatışmak durumunda kaldılar.
Bu gelişmeler karşısında Kazaklar, düşmanlarına karşı kendilerini himaye edecek güçlü bir yardıma ihtiyaç duydular. Hive ve Buhara gibi kendi soydaşlarına güvenemezlerdi.
Çünkü onlar da iç ve dış siyasi mücadelelerden başlarını kaldıramıyor, ayrıca esaret altına düşme tehlikesiyle karşı kaşıya bulunuyorlardı. Çaresiz bu yardım için tek baş vurulacak ülke en yakın komşusu Rusya’dan başkası olamazdı. Ancak Kazak-Kalmuk savaşlarına Rusya ihtiyatlı yaklaşmıştı.Bu komşu ülke, Kazak Hanı Ebu’l-Hayır’ın istediği askeri desteği vermemekle, Kazaklarla güney komşuları arasında başlamış olan askeri çatışmalara seyirci kalma konumunda bulunduğunu açık bir şekilde göstermişti. Rusya’nın bu tutumuna rağmen Küçük Orda Hanının şahsi girişimleri ve çevresindeki yakın adamlarının kendisini desteklemesi doğrultusunda bu ülkeye elçi gönderme kararı alındı.
Ebu’l-Hayır Hana havale edilen bu sosyal ve siyasi mesele daha sonraları değiştirilerek Küçük ve Orta Ordaların Rusya’nın himayesine alınması şekline dönüştü. Bunun sonucunda XVIII. asrın 30’lu yıllarında Küçük Orda Rus uyrukluğunu kabul etmiş, sonra Orta Orda’nın Han ve bazı Sultanları, idarecileri Çariçe Anna İvanovna’ya sadâkat yemini etmişlerdi.
Böylece Kalmuklarla mücadele sonucunda Kazaklar ikiye bölündü. Küçük ve Orta Orda’nın bir kısmı Rus sınırlarına gittiler ve daha ileriki tarihlerde Rus himayesine girdiler. Büyük Ordanın yaklaşık tamamı ve Orta Ordanın bir kısmı ise ikinci kez Kalmuklara mağlup olarak tam 30 yıl Kalmuklarla mücadele ettiler. Ta ki 1757 yılında Kalmukların Çinliler tarafından ortadan kaldırılmasına kadar Kalmuk hakimiyetinde yaşamak zorunda kaldılar.124 Bu olaylarda Kazakların hanları, sultanları, beyleri ve kahramanlarının suçlu olmadığını düşünmek kanaatimizce doğru olmaz. Çünkü Kazak halkının bu duruma düşmesinde onların kendi aralarındaki iktidar mücadelesi de önemli rol oynamıştır. Sonuçta bu durumun hadiselerin Rusya’nın tâbiyetine girme noktasına gelmesinde etkili oluğu görülmektedir.
1 Orta Asya ve Kazak Ordalarında “Kalmuk (Kalmak)”, Çin’de “Elet”, Moğolca’da “Zun-gar” olarak adlandırılmaktadırlar. Bkz. R. V., Suleymanov, “Rol i Mesta Ablaya v Natsonalna-Asıvabaditelnoy Barbe i Abyedinenii Kazahskova Naroda v Vedinoy Gasudarstva v XVIII. Veke. ”, Abılay Han Kenesarı, Almatı, 1993, s. 27; bir başka kaynakta da Kalmuklar “Oyratlar” olarak adlandırılmışlar ve Oyratların “Jungar Kalmukları” olduğu belirtilmiştir. Bkz. V. A., Moisyeyev, “Nekatoriye Vaprosı Kazahsko-Djungarskih Atnaşeniy v Sovyetskoy İstoriografii” Vaprosı İstoriografii i İstoçnikovedeniya Kazahstana (Dorevoliotsinonnıy Period), Alma-Ata, 1988, s. 134-135; Rene Grousset, Oyrat, Kalmuk, Cungar her üç isim de aynı topluluğu (Batı Moğolları) gösterdiğini ve Oyratların 1620’den sonra Jungar milletini teşkil ettiklerini belirtmektedir. Bkz. Rene Grousset, Bozkır İmparatorluğu, (Çev. M. Reşat Uzmen), İstanbul, 1993, s. 477, 482; Kazak Sovyet Ansiklopedisinde de, Oyrat kabilelerinin 1635 yılında birleşip Jungar Hanlığını kurdukları açıklanmaktadır. Bkz. Kazak Sovyet Entsiklopediyası (K. S. E.), T. 6, Alma-Ata, 1975, s. 380.
2 Nebijan Mukametkanulı, Tarihi Zertteuler, (Çev. Kojebekov Ahat), Almatı, 1994, s. 41-42.
3 Tınışbayev, İstoriya Kazahskogo Naroda, Alma-Ata, 1993, s. 186; A. Zeki Velidî Togan, Bugünkü Türkili Türkistan ve Yakın Tarihi, İstanbul, 1981, 2. Baskı, s. 152, 157.
4 Kazak Sovyet Entsiklopediyası (K. S. E.), Tom 6, s. 241; Seyfi Çelebi ve eserinin muhtevası hakkında bkz. Mahmut Ak, “Seyfi Çelebi”,
Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, C. II, İstanbul, 1999, s. 527.
5 Tınışbayev, a.g.e., s. 186.
6 Nebijan Mukametkanulı, Tarihi Zertteuler, s. 43.
7 V. A., Moisyeyev, “Nekatoriye Kazaksko-Djungarski Atneşeni., s. 135, 146-147.
8 Nebijan Mukametkanulı, Tarihi Zertteuler, s. 44.
9 Bartold, V. V., Oçerk İstorii Semireçya, Semireçya Oblast, 1898, s. 91-92; Nebijan Mukametkanulı, Tarihi Zertteuler, s. 44; W. Barthold, “Kalmuklar”, İslam Ansiklopedisi, C. VI, s. 140.
10 Kalmuk Hükümdarlarına verilen ünvan.
11 Nebijan Mukametkanulı, Tarihi Zertteuler, s. 45.
12 Tınışbayev, a.g.e., s. 186.
13 Nebijan, Mukametkanulı, Tarihi Zertteuler, s. 45-46; K. S. E., Tom 6, s. 241.
14 K. S. E., Tom 6, s. 380; K. S. E., Tom 6, s. 241.
15 Mehmet, Saray, Kazak Türkleri Tarihi “Kazakların Uyanışı”, İstanbul, 1993, s. 20.
16 Bartold, V. V., Oçerk İstorii Semireçya, s. 93.
17 S. A., Aspendiyaroviç, Kazahstan Tarihinin Oçerkteri, Almatı, 1994, s. 41-43; Ayrıca Bk. S. D., Asfendiyarov, İstoriya Kazahstana (S Drevneyşih Vremen), Alma-Ata, 1993, s. 103.
18 V. A., Moisyeyev, Djongorskoye Hanstva i Kazaki (XVII. -XVIII. vv.), Alma-Ata, 1991, s. 61, 67-70; İstoriya Kazahskoy SSR (S Drevneyşih Vremen Do Naşih Dney v Piyatih Tomah), T. 3, Alma-Ata, 1979, s. 16-17; K. S. E., Tom 6, s. 380.
19 İstoriya Kazahskoy SSR, T. 3, s. 17; R. V., Suleymanov-V. A., Moisyeyev, İz İstorii Kazahstana XVIII. Veka, Alma-Ata, 1988, s. 20.
20 a.g.e., T. 3, s. 15.
21 Ç. Ç., Valihanov, Sabraniye Saçineniy Vı Piyatı Tomah, T. 1, Alma-Ata 1961, s. 426; M., Mukanov, Kazak Jerinin Tarihi, almatı, 1994, s. 16.
22 İstoriya Kazahskoy SSR, T. 3, s. 13.
23 A. İ., Levşin, Opisaniye Kirgiz-Kaysakskih İli Kirgiz-Kazaçih Ord i Stepey, T. 2, Sankt-Peterburg, 1832, s. 66, 69; İstoriya Kazakskoy SSR, T. 3, s. 14-15.
24 Moisyeyev, V. A., “Nekatoriye Vaprosı Kazaksko-Djungarski Atneşeni., s. 135.
25 İstoriya Kazahskoy SSR, T. 3, s. 15.
26 YASAK: Herkesten alınan (genellikle kürk şeklinde verilen çok ender bir şekilde de parayla ödenen) bir vergi türüdür. Yasak vergisini ödeyen yabancılara “Yasakçı” adı verilirdi. Bkz. P. İ., Rıçkov, İstoriya Orenburgskaya (1730-1750), Orenburg, 1896, s. 6; Yasak: Haraç, tabii vergi. Bk. Kazahsko-Russkiye Otnaşeniya (K. R. O.) v XVI-XVIII. vekah (Sbornik Dokumentov İ. Materıalov) Tom 1, Alma-Ata, 1961, s. 733.
27 A. İ., Dobrosmıslov, Materiali Pa İstorii Rassii Orenburg, T. 2, Orenburg, 1900, s. 61-62, K. R. O., T. 1, Belge No: 33, s. 62, 49.
28 Apollov. N. G., Prisayedineniye Kazahstana K Rassiya v 30-h godah. XVIII. Veka., Alma-Ata, 1948, s. 47.
29 Zimanov S. Z., -Öserov, N. İ., “Jetı Jargı” Jaylı, Problemı Kazahskogo Obıçnogo Prava, Alma-Ata, 1989, s. 127.
30 Tafsilat için Bk. Tavke Hanın koymuş olduğu yasalara. Levşin, Opisaniye., T. 3, s. 169-180; T. İ., Sultanov, Koçeviye Plemana Priarala vı XV. -XVII. vv. Moskova 1982, s. 113-121; S. G., Klyaştornıy, -T. İ., Sultanov, Kazahstan Letapis Tryöh Tisiçyeletiy, Alma-Ata, 1992, s. 315-324.
31 Reşit Rahmeti Arat, “Kazakistan”, İslam Ansiklopedisi, C. VI. s. 499; Kazak SSR tarihinden başlıyarak bir çok dökümanda Jangirden sonra (1680 yılında) Han tahtına Tavkenin oturduğu belirtilmektedir. Bkz. Salğaraulı, K., Handar Kestesi: (Şığıs Handarının Jılnamalık Kestesi), Almatı, 1992, s. 41-42; Kazak-Sovyet Entsiklopediyası, Tom, X, Almatı, 1977, s. 623; Farklı tarih gösterenler de var. Mesela, Apollov, 1678 tarihini gösteriyor. Bkz. Apollov, N. G., Prisoyedineniye Mladşego Cuza K Rossii B 30-h XVIII. B., Alma-Ata, 1948, s. 64.
32 Apollov, Prisoyedineniye Mladşego Cuza K Rossii, s. 64.
33 Saken Sozakbayev, Tavke Han Jetı Jargı, Almatı, 1994, s. 15; Ayrıca Bkz., Doğan, Orhan, Ebu’l-Hayır Han Dönemi Kazak-Rus Münasebetleri (1718-1748), (Basılmamış doktora tezi), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2001, s. 25.
34 Sozakbayev, Tavke Han Jetı Jargı, s. 15.
35 Sozakbayev, Tavke Han Jetı Jargı, s. 17.
36 Kazahsko-Russkiye Otnaşeniya (K. R. O.) v XVI-XVIII. vekah (Sbornik Dokumentov i Materıalov) Tom 1, Alma-Ata, 1961, s. 406, 407; S., Sozakbayev, Tavke Han (Jetı Jargı), Almatı, 1994, s. 9.
37 “Beyler Meclisi”ne Kazaklarda “Biyler Kenesi” denmektedir. Bkz. K. S. E., T. 2, kolon 3, s. 328; Bu devlet organı Kazak devletinin siyasi düzeninde çok önemli haklara sahip olmakla birlikte, iç ve dış siyaseti gerçekleştirmede de büyük katkılar sağladı. Üç Orda arasındaki ihtilaflı meseleleri çözmek ve bölücü faaliyette bulunan Sultanlar üzerinde karar vermede sınırsız rol üstlenmişlerdir. Belli bir meselede verdikleri kararların hukuki güce sahip olduğu, bu kararlara Hanın bile itiraz edemediği ifade edilmiştir. Tafsilat için Bkz. Sozakbeyev, a.g.e., s. 10-11; Zimanov, “Jetı Jargı” Jaylı, Problemı., s. 137; İrina, Yerofyeyava, Han Abulhair (Polkovadets, Pravitel, İ Politik), Almatı, 1999, s. 32.
38 Sozakbayev, a.g.e., s. 11; Zimanov, “Jetı Jargı” Jaylı, Problemı., s. 125.
39 İstoriye Kazakskoy, SSR, T. 3, s. 14.
40 Sozakbayev, Tavke Han., s. 12-13.
41 Sozakbayev, a.g.e., 13-14.
42 Sozakbayev, a.g.e., s. 23.
43 K. R. O., T. 1, Belge No: 26, s. 35-36; Rıçkov, İstoriya Orenburgskaya, s. 39, 71.
44 K. R. O., T. 1, Belge No: 70, s 148; Kudayberdi Ulı Şakarim, Rodoslavnaya Turkov, Kirgizov, Kazahov i Hanskih Dinastiy, Alma-Ata, 1990, s. 97.
45 K. R. O., T. 1, Belge No: 33, s. 62; Tınışpayev, İstoriya Kazahskogo Naroda, s. 91, 103.
46 K. R. O., T. 1, Belge No: 33, s. 62; Belge No: 62, s. 125, Belge No: 103, s. 268; Belge No: 105, s. 272; Belge No: 185, s. 486-489; Belge No: 186, s. 489.
47 K. R. O., T. 1, Belge No: 33, s. 62; Belge No: 70, s. 148.
48 K. R. O., T. 1, Belge No: 70, s. 155, 163; Belge No: 178, s. 469.
49 K. R. O., T. 1, Belge No: 33, s. 62-68; Belge No: 88, s. 213; Belge No: 167, s. 433.
50 Kayıp Hanın ölümünden sonra Orta Ordanın Hanı olarak Bolat’tan söz ediliyor. Hatta Bolat’ın Tavke’den sonra aynı zamanda üç Kazak Ordasının Büyük Hanı olduğu da ifade edilmiştir. Bk. N. G., Apollov, Prisayedineniye Kazakhstana k Rassiya v 30-h gg. XVIII. v, Alma-Ata, 1948, s. 131-135.
51 K. R. O., T. 1, Belge No: 166, s. 428; V. Ya., Basin, “Kazahstan vı Sistema Vıneşney Politiki Rassii. vı Pervoy Palavine XVIII. Veka”. Kazakistan v XV. -XVIII. Vekah, Alma-Ata, 1969, s. 60.
52 Moisyeyev, “Abulhair (Nabrosak Politiçeskoga Portreta)”, İzvestiya Akademi Nauk Respubliki Kazahstan, Seria Obşistvennih Nauk (İANRK., SON.), 3 (183), May-İyun, Alma-ata, 1992, s. 39-40; T. İ., Sultanov, “Sasloviye Sultanov v Kazahskom Hanstve XV-XVII. Vekov, ” Kazahstan v Epohu Feodalizme, Almatı, 1981, s. 143; Ebu’l-Hayır’ın Han olması Cengiz nesline değil geniş bir aile yapısı ve güçlü kabile ve kahramanların desteğinin yanında ayrıca kendisinin göstermiş olduğu kahramanlığa dayandırılıyor. Bkz. Sultanov, a.g.m., s. 143.
53 V. A., Moisyeyev, “Abulhair (Nabrosak Politiçeskova Portreta)”., s. 40.
54 Moisyeyev, a.g.m., s. 40.
55 Moisyeyev, Djungarskoye., s. 82-83.
56 Levşin, Opisaniye., T. 2, s. 66-67.
57 Tınışpayev, İstoriya Kazahskogo Naroda, s. 188.
58 K. R. O., T. 1, Belge No: 33, s. 49; Belge No: 62, s. 126; Levşin, Opisaniye., T. 2, s. 69; V. V., Bartold, Oçerk İstorii Semireçya, Semireçya Oblast, 1898, s. 95; Moisyeyev, Djungarskoye., s. 73.
59 Levşin, a.g.e., T. 2, s. 69.
60 Levşin, a.g.e., T. 2, s. 69-70; Levşin, a.g.e., Almatı, 19962, s. 167.
61 “Aktaban Şubrındı” “Tabanları aşınana kadar halkın tamamının kaçışı” veya “yalın ayak taban bozulup beyaz olana kadar halkın kaçışı” demektir. Bu dönem Büyük ve Orta Orda Kazakları arasında “Alka göl sulama” yani “Sır Derya güneyinde, Mirza Çölü sınırında olan Alka
Göl adındaki tuzlu göllerden su içilen zaman” veya “Alka Göl yakınında güçsüzlükten yere düşülen zaman” anlamına gelir. “Keyin Sovgan” “Ak ağacı emmek, ak ağaç suyuyla susuzluğunu gidermek” demektir. Küçük Ordada ise “Savran Aynalgan” yani Sır Derya havzasındaki eski “Savran” şehri etrafında (Şaman inacına göre dua eder gibi) dolaşan ve dönen zaman” demektir. Bu söz Savran Kasabasını geçtikten sonra söylenmiştir. Bk. Tınışpayev. a.g.e., s. 189-191; Ayrıca Bkz. A. Zeki Velidî Togan, Bugünkü Türkili. s. 169-170.
62 Tınışpayev, İstoriya Kazahskogo Naroda, s. 189-191.
63 İstoriya Kazahskoy SSR, T. 3, s. 199; Baymirza, Hayit, Türkistan Devletlerinin Milli Mücadeleleri Tarihi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1995, s. 14; Saray, Kazak Türkleri., s. 20.
64 Moisyeyev, Djungarskoye., s. 74.
65 Tınışpayev, İstoriye Kazakskova Naroda, s. 71.
66 Moisyeyev, Djungarskoye., s. 78. Levşin, Opisaniye., T. 2, s. 70-71.
67 G. İ., Semenuk, Problemi İstorii Koçevih Plemen i Narodov Perioda Feodalizma (Na Materialah Kazahstan), Kalinin, 1974, s. 87; Moisyeyev, Djungarskoye., s. 72; Levşin, Opisaniye., T. 2, s. 71.
68 Levşin, Opisaniye., T. 2, s. 71-73; K. S. E., T. 6, s. 262.
69 Kalmukların öldüğü yer.
70 İstoriya Kazahskoy SSR, T. 3, s. 21; Moisyeyev, a.g.e., s. 79; Mukanov, Kazak Jerının Tarihi, s. 12; Suleymanov, İz İstorii., s. 23.
71 Tınışpayev, İstoriya Kazahskogo Noroda, s. 194.
72 Bolşoya Sovyetskaya Entsiklopediya, T. 19, Moskova, 1953, 2. Baskı, s. 329.
73 Kalmukların inlediği, ağladığı yer.
74 Suyunu köpeklerin bile içmediği Alakul gölü.
75 Tınışpayev., a.g.e., s. 193-194.
76 Anlaşmazlıkların kesin olarak sebebi bilinmemekle beraber Orta Ordadan Semeke, Küçük Orda’dan Ebu’l-Hayır ölen Tavkenin oğlu Büyük Han Bolat’ın yeri üzerine hak iddia ettiler. İstoriya Kazahskoy, SSR, T. 3, s. 22-23.
77 Moisyeyev, Djungarskoye., s. 80-81; İstoriya Kazahskoy SSR, T. 3, s. 22.
78 Moisyeyev, a.g.e., s. 106.
79 Rus Kazakları.
80 K. R. O., T. 1, s. VI; Belge No:, 150, s. 385; Levşin, Opisaniye., T. 2, s. 70.
81 K. R. O., T. 1, Belge No: 25, s. 35, Belge No: 27, s. 37-40.
82 Materialı Po İstorii Politiçeskova Stroya Kazahstana, T. 1, Belge No: 2, Alma-Ata, 1960, s. 11; K. R. O., T. 1, Belge No: 26, s. 37.
83 K. R. O., T. 1, Belge No: 56, s. 120-121.
84 K. R. O., T. 1, Belge No: 33, s. 62; Ayrıca Bk. Aynı Belgenin 49. Sh. ’de Tavkelev’in bir sorusu karşısında Ebu’l-Hayır Han da yukarıda bahsi geçen şehirlerin eskiden kendi ellerinde olduğunu açıklamıştır.
85 Moisyeyev, Djungarskoye., s. 102-104.
86 Ş. V., Çimitdorjiyev, Vızaimotnaşeniya Mongolii i Rassii XVII. -XVIII. vv., Moskova-1978, s. 145, 147.
87 Moisyeyev, Djungarskoye., s. 112.
88 Orhan, Doğan, Ebu’l-Hayır Han Dönemi Kazak-Rus Münasebetleri (1718-1748), s. 88-102, 122-126.
89 Süleymanov, -Moisyeyev, İz İstorii., s. 32-33.
90 Moisyeyev, Djungarskoye., s. 112-113.
91 İ. İ., Kraft, Sbornik Uzakoneniy A Kirgizah Stepnıh Oblastey, Orenburg, 1898, s. 6-8; Moisyeyev, a.g.e., s. 113-114; V. Y., Basin, Rossiya i Kazaskiye Hanstva v XVI-XVIII. VV., Alma-Ata, 1971, s. 159.
92 Suleymanov, -Moisyeyev, İz İstorii., s. 33; Moisyeyev, Djungarskoye., s. 114, Çimitdorjiyev, Vızaimotnaşeniya., s. 148.
93 Suleymanov, -Moisyeyev, a.g.e., s. 33-34; Moisyeyev, a.g.e., s. 115.
94 Moisyeyev, a.g.e., s. 115.
95 Kraft, Sbornik Uzakoneniy., s. 7.
96 Rus Elçisi Tavkelev Kazak topraklarında kaldığı süre (1731-1733) içinde “Kazakların top dökmenin ne olduğunu bilmediklerini, toplarının bulunmadığını, silah yapamadıklarını, silahlarını Hive ve Buhara’dan koyun ve at karşılığında satın aldıklarını, kendilerinin barut ve güherçile yapabildiklerini, büyük fabrikalarının bulunmadığını, ok ve yayı fazla kullanmadıklarını, savaş sırasında fitilli silahları fazlaca kullandıklarını” kendi günlüğünde anlatmaktadır. Bk. K. R. O., T. 1, Belge No: 33, s. 86.
97 Moisyeyev, a.g.e., s. 115.
98 Rıçkov, Orenburgskaya., s. 56; Levşin, Opisaniye., T. 2, s. 146.
99 K. R. O., T. 1, Belge No: 62, s. 126.
100 K. R. O., T. 1, Belge No: 76, s. 182; Moisyeyev, Djungarskoye., s. 124.
101 K. R. O., T. 1, Belge No: 76, s. 182.
102 Suleymanov, -Moisyeyev, İz İstorii., s. 34; Moisyeyev, Djungarskoye., s. 115-116.
103 Moisyeyev, a.g.e., s. 116-117.
104 Suleymanov, -Moisiyeyev, a.g.e., s. 34; Moisyeyev, a.g.e., s. 118; Çimitdorjiyev, Vızaimootnoşeniya., s. 149.
105 Suleymanov-Moisyeyev, İz İstorii., s. 34.
106 Moisyeyev, Djungarskoye., s. 119.
107 Çimitdorjiyev, Vızaimotnaşeniya., s. 149; Suleymanov-Moisyeyev, a.g.e., s. 34; Abılay’ın esaretiyle ilgili bilgi için ayrıca Bk. Abuyev, K., “Abılay i Nekatoriye Vaprosı Kazahstanskoy İstoriografii”, (İANRK., SON.), No: 3 (I83), Alma-Ata, l992, s. 44-51; Bu savaşlarla ilgili ayrıca Bk. S. E., Tolıbekov, Koçevoye Obşistva Kazahov v XVIII. Naçale XX. Veka (Politika Ekonomiçeskiy Analiz), Alma-Ata, 1971, s. 265-266.
108 Moisyeyev, a.g.e., s. 119.
109 P. E., Matviyevski, “A Roli Orenburga v Russko-İndiyskoy Targovle v XVIII. v. ” İstoria SSSR, S. 1, Yanvar-Fevral, Moskova, 1969, s. 102.
110 Moisyeyev, Djungarskoye., s. 121.
111 Moisyeyev, a.g.e., s. 121, Suleymanov-Moisyeyev, İz İstorii., s. 36.
112 Moisyeyev, Djungarskoye., s. 122.
113 Eski bir geleneğe göre Kazaklarla Kalmuklar arasında askeri çatışmalardan sonra esir değiş-tokuşu yapılıyordu. Bk. Suleymanov-Moisyeyev, İz İstorii., s. 36.
114 Sultan Barak, Batır, Canibek v. d. olmak üzere.
115 Karasakal, Kazak Ordalarında Kalmuk Hükümdarının oğlu “Suna Batır” olarak bilinmektedir. Bkz. Moisyeyev, Djungarskoye., s. 122.
116 Moisyeyev, a.g.e., s. 122.
117 Moisyeyev, Djungarskoye., s. 124-125.
118 K. R. O., T. 1, Belge No: 96, s. 239.
119 K. R. O., T. 1, Belge No: 105, s. 270.
120 K. R. O., T. 1, Belge No: 75, s. 175.
121 Moisyeyev, Djungarskoye., s. 125-126.
122 K. R. O., T. 1, Belge No: 82, s. 191.
123 M. P., Viyatkin, “K İstorii Raspada., Materialı Pa istorii Kazahskoy SSR (1741-1751 gg.), T. 2, Alma-Ata, 1948, s. 10.
124 Tınışpeyev, İstoriya Kazahskogo Naroda, s. 185.
Abuyev, K., “Abılay i Nekatoriye Vaprosı Kazahstanskoy İstoriografii”, (İANRK., SON.), No: 3 (I83), Alma-Ata, l992.
Ak, M., “Seyfi Çelebi”, Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, C. II, İstanbul, 1999.
Alpargu, M., Yeniçağda Kazak Türkleri, Ankara, 1996.
Apollov. N. G., Prisayedineniye Kazahstana K Rassiya v 30-h godah. XVIII. Veka., Alma-Ata, 1948.
Apollov, N. G., “Prisoyedineniye Mladşego Cuza K Rossii B 30-h XVIII. B.”, İzvestiya Akademii Nauk Kazashkoy SSR, Seriya İstoriçeskaya, nr. 49, vıp. 4, Alma-Ata, 1948.
Arat, Reşit Rahmeti “Kazakistan”, İslam Ansiklopedisi, C. VI.
Asfendiyarov, S. D., İstoriya Kazahstana (S Drevneyşih Vremen), Alma-Ata, 1993.
Aspendiyaroviç, S. A., Kazahstan Tarihinin Oçerkteri, Almatı, 1994.
Barthold, W., “Kalmuklar”, İslam Ansiklopedisi, C. VI.
Bartold, V. V., Oçerk İstorii Semireçya, Semireçya Oblast, 1898.
Basin, V. Y., “Kazahstan v Sistema Vıneşney Politiki Rassii. v Pervoy Palavine XVIII. Veka”, Kazakistan v XV. -XVIII. Vekah, Alma-Ata, 1969.
Basin, V. Y., Rossiya i Kazaskiye Hanstva v XVI-XVIII. VV., Alma-Ata, 1971.
Bolşoya Sovyetskaya Entsiklopediya, T. 19, 2. Baskı, Moskova, 1953.
Çimitdorjiyev, Ş. V., Vızaimotnaşeniya Mongolii i Rassii XVII. -XVIII. VV., Moskova-1978.
Dobrasımıslov, A. İ., Materiali Pa İstorii Rassii Orenburg, T. 2, Orenburg, 1900.
Doğan, Orhan, Ebu’l-Hayır Han Dönemi Kazak-Rus Münasebetleri (1718-1748), (Basılmamış doktora tezi), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2001.
Dostları ilə paylaş: |