Arama denetim kontroller ve elkoyma



Yüklə 0,52 Mb.
səhifə4/8
tarix27.05.2018
ölçüsü0,52 Mb.
#51848
1   2   3   4   5   6   7   8

Aramalar

Madde 17- 16 ncı maddede sayılanlar bu Kanuna göre aramalara da yetkilidir.

Kaçak eşya, her türlü silâh, mühimmat, patlayıcı ve uyuşturucu maddelerin bulunduğu şüphe edilen her türlü kap, ambalaj veya taşımaya yarayan diğer araçlarda arama yapılır.

Ticarethane, işyeri, eğlence ve benzeri yerler ile eklentilerinde arama yapılması ve buralardaki eşyaya el konulması bu Kanunda öngörülen suçların işlenmesinin önlenmesi amacıyla usulüne göre verilmiş hâkim kararı; bu sebebe bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise o yerin en büyük mülkî amirinin veya Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılır. Mülkî amirin veya Cumhuriyet savcısının verdiği yazılı emir yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını en geç kırksekiz saat içinde açıklar, aksi halde el koyma kendiliğinden kalkar. Ancak,özel konut ve eklentilerinde hâkim kararı olmadıkça arama yapılamaz.

Arama sırasında kaçakçılık suçunun işlendiğini gösteren veya suçun kanıtlanmasına yarayacak olan belgeler bulunursa, sahibinin veya mümeyyiz akrabalarının, bunlar da bulunmadığı takdirde mahalde bulunan iki kişinin huzurunda mühürlenir ve aramayı yapan kimselerce alınarak tutanakla birlikte soruşturmayı yapanlara verilir.

Bu belgelerden suçun işlendiğini gösterenlerle suçun kanıtlanmasına yarayanlar ayrılarak soruşturma belgeleriyle birlikte Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. Diğerleri imza karşılığında hemen iade edilir. El koyma işlemine karşı ilgililerce Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMK. ) na göre itiraz olunabilir.

Gümrük salonları ve gümrük kapılarında kaçak eşya sakladığından kuşkulanılan kişiler gümrük kontrolü amacıyla gümrük görevlilerince aranabilir.

Hâkim veya Cumhuriyet savcıları ile bunların emirlerini yerine getirmekle görevli kolluk güçleri hakkında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunundaki yetkiler saklıdır.

Kaçak eşya arama işlerinde Kanuna aykırı hareket edenler hakkında Türk Ceza Kanunu hükümleri uygulanır.

Gümrük bölgesinde, Devletin genel güvenliğini ilgilendiren silâh, mühimmat, uyuşturucu madde kaçakçılığı ile ilgili organizasyonu yurt içinde ve yurt dışında bulunma ihtimali olan diğer kaçakçılık olaylarının ihbar ve vukuunda; gümrük ve gümrük muhafaza teşkilatlarınca kaçakçılığın men ve takibi ile olay bölgesinden sorumlu güvenlik kuvvetine haber verilir, müşterek operasyon yapılarak diğer güvenlik kuruluşlarına da neticeden bilgi verilir.



Eşyaya el konulması

Madde 19- Bu Kanunda zoralımı öngörülen kaçak eşyaya derhal el konulur ve en yakın gümrük idaresine veya gümrük idaresince izin verilen yerlere miktarını ve cins, marka, tip, model, seri numarası gibi eşyanın ayırıcı özelliklerini gösterir bir tutanakla teslim edilir.

Eşyanın miktar bakımından fazla olması veya saklanması özel tesis ve tertibatı gerektirmesi hallerinde eşya özelliklerine göre doğrudan ilgili idarelere, bunun mümkün olmaması halinde İçişleri Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı ile Maliye Bakanlığı Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri Genel Müdürlüğünce belirlenecek usul ve esaslara göre mahallin en büyük mülkî amirinin uygun göreceği bir yere konulur.

Tutanaklar

Madde 21- Kaçakçılık suçlarının izlenmesine ilişkin tutanakların;

a) Tarih, yer, düzenleyenlerin unvan ve isimleri, hâkim kararının tarih ve sayısı ile mülkî amirin veya Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılması durumunda emrin tarih ve sayısını,

b) Olay ve kanıtlarını, suç konusu eşya ve taşıma araçlarının ayrıntılı olarak türü, kapsamı, miktar ve nitelikleri ile nerede ve ne suretle el konulduklarını,

c) Zanlının kimlik, iş ve ikamet yeri ile ifadesini,

Kapsaması ve düzenleyen memur ile zanlının ve varsa hariçten hazır bulunan iki kişi tarafından imza edilmesi gereklidir.

Bu koşulları bütünü ile taşıyan ve 16 ncı maddede yazılı memurlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir.

4) 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu madde 88 :Ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri dışında suç işlediği ileri sürülen hakim ve savcılar yakalanamaz, üzerleri ve konutları aranamaz, sorguya çekilemez. Ancak, durum Adalet Bakanlığına derhal bildirilir. Sıkıyönetim Kanunu hükümleri saklıdır.

Birinci fıkra hükümlerine aykırı hareket eden kolluk kuvvetleri amir ve memurları hakkında yetkili Cumhuriyet savcılığı tarafından genel hükümlere göre doğrudan doğruya soruşturma ve kovuşturma yapılır.”



5) 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu madde 58 ; “Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir. Ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri dışında avukatın üzeri aranamaz.”

6) 4458 Sayılı Gümrük Kanunu :

Madde 1-Bu Kanunun amacı, Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesine giren ve

çıkan eşyaya ve taşıt araçlarına uygulanacak gümrük kurallarını belirlemektir.

Madde 2 13. fıkra "Gümrük denetimi" deyimi, gümrük mevzuatına ve gereken hallerde gümrük gözetimi altındaki eşyaya uygulanacak diğer hükümlere uyulmasını sağlamak üzere eşyanın muayenesini, belgelerin varlığının ve gerçekliğinin kanıtlanmasını, işletme hesaplarının, defterlerinin ve diğer yazılı belgelerin tetkikini, nakil araçlarının kontrolünü bagaıların ve kişilerin yanlarında ya da üstlerinde taşıdıkları eşyanın kontrolünü, idari araştırmalar ve benzeri diğer işlemlerin yapılması gibi özel işlemlerin yerine getirilmesini;…. 23. fıkra"Eşya" deyimi, her türlü madde, ürün ve değeri; İfade eder.

Madde 34 - 1. Türkiye Gümrük Bölesine giren veya çıkan taşıtlar gümrük

gözetimine tabidir. Bunlar, yürürlükteki hükümlere uygun olarak, gümrük idareleri tarafından denetlenir.

3. a) … Gümrük memurları gemiyi, yükünü ve bunlara ait gerekli tüm defter, belge ve kayıtları denetlemeye, gerektiğinde ambarları ve eşya bulunan diğer yerleri mühür altına almaya yetkilidir.

Yabancı limanlardan gelip Türk limanlarına veya nehirlerine girecek olan gemiler, gümrük denetlemesi yapılmak üzere belirli yerlerde durur veya yol keserler.

Madde 36 - 1. Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen eşya, girişinden itibaren gümrük gözetimine tabidir. Bunlar, yürürlükteki hükümlere uygun olarak gümrük

idareleri tarafından denetlenir.

2. Söz konusu eşya gümrük statüleri belirleninceye, serbest dolaşımda olmayan eşya ise 77 nci maddenin 1 inci fıkrası hükmü saklı kalmak üzere, gümrük statüleri değişinceye ya da serbest bölgeye girinceye yahut 163 ve 164 üncü maddeler gereğince yeniden ihraç veya imha edilinceye kadar gümrüğün gözetimi altında kalır.
7) 1705 Sayılı Ticarette Tağşişin Men`i Ve İhracatın Murakabesi Ve Korunması Hakkında Kanun :

Madde 3 - İşbu kanunun derpiş eylediği mürakabeyi icraya memur edilenler icap ettiği takdirde mürakabeye tabi mevattan nizamnameleriyle tayin edilecek usul ve miktardan nümune alabilecekleri gibi müesseselerin açık ve faaliyette bulundukları zamanlarda imal, satış ve depo mahallerinde teftişte bulunmak salahiyetini de haizdirler.

Madde 4 -Her teftiş akabinde teftişi yapanlar tarafından bir rapor tanzim olunarak bir sureti mal veya müessese sahip veya mümessillerine verilir. Teftiş neticesinde bu kanun hükümlerine muhalif hareketi tebeyyün edenler hakkında bir zabıt varakası tanzim olunarak kezalik bir sureti 48 saat zarfında mal veya müessese sahibine veya mümessillerine tebliğ olunur. Zabıt varakalarının ayrıca hangi makamlara tevdi edileceği ve adli takibatı müstelzim olanlar hakkında ne suretle takibat icra edileceği nizamnamelerinde tesbit olunur.

H) Türk Standartlarının Uygulanması Hakkında Tüzük :

Madde 6 - Mecbur kılınan Türk Standardlarının kapsamına giren mallar, ilgili bakanlıkça görevlendirilenler tarafından bu Tüzük hükümlerine ve standardlarındaki esaslara göre denetlenir.

Madde 7 - Denetleme ile görevlendirilenler, denetliyecekleri mallardan numune alabilirler. Bu numunelerin miktarları ile alınma şekil ve usulleri, malların yapılarına ve özelliklerine göre, muayene ve deneylerinin gerektirdiği ölçüyü aşmamak üzere, standardlarında gösterilir. Alınacak bu numuneler dört takımı geçemez.

Denetlenmiş mallar gerekirse yeniden denetlenebilir.



8 ) 5187 Sayılı Basın Kanunu 25.maddesi :

“ Soruşturma için sübut vasıtası olarak her türlü basılmış eserin en fazla üç adedine

Cumhuriyet savcısı, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kolluk el koyabilir.

Soruşturma veya kovuşturmanın başlatılmış olması şartıyla … öngörülen suçlarla ilgili olarak basılmış eserlerin tamamına hakim kararıyla el konulabilir.”


9) 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu’nun Suçların Takibi başlıklı 20.

maddesi :

“….. Suçların takibi ile görevli olan av koruma memurları ve saha bekçileri bu Kanunda belirtilen yasaklara aykırı hareket edenleri avlanmadan men etmeye, haklarında suç zaptı düzenlemeye ve silah, alet ve ekipmanlar ile canlı, cansız av hayvanlarını, av hayvanlarının bizatihi avında kullanılan suç vasıtalarını kime ait olursa olsun zapt etmeye ve bu amaçla yakalamaya görevli ve yetkilidir…kır ve köy bekçileri ile köy muhtarları aynı yetkiyi haizdir…”



10) 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun 75.maddesinin 2,3 ,4. fıkraları ile 79. maddesi :

(2) (Değişik Fıkra: 03/03/2004 – 5101/21 md.) Eser sahiplerinin, eser sahiplerinin hakları ile bağlantılı hak sahiplerinin veya diğer hak sahiplerinin haklarının ihlali halinde, şikayete selahiyeti olanların başvurması üzerine, tecavüzün gerçekleştiği veya sonuçlarının meydana geldiği yerin Cumhuriyet savcısı, yetkili mahkemeden usulsüz çoğaltılmış nüsha veya yayınlara el konulmasını, bunların imha edilmesini, bu konuda kullanılan teknik araçların mühürlenmesini, satışını ve usulsüz çoğaltımın gerçekleştirildiği yerin kapatılmasını talep edebilir

(3) Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı üç gün içinde yetkili mahkemeye sunulmak üzere el koyma ve mühürleme kararını re`sen verebilir.

(4) (Ek Fıkra: 03/03/2004 - 5101/21 md.) Nüsha ve süreli olmayan yayınların el konulduğu tarihten itibaren onbeş gün içerisinde, eser veya hak sahipleri tarafından yetkili mahkemeye herhangi bir şikayet veya başvuruda bulunulmaz ise Cumhuriyet savcısının talebi üzerine yetkili mahkeme, davaya esas olacak sayıda nüshanın muhafaza edilerek, diğerlerinin imhasına veya bunların hammadde olarak yeniden kullanımlarına dair imkanların olması halinde, mevcut halleriyle veya bir daha kullanılmayacak derecede vasıfları bozulmak suretiyle, hammadde olarak satışına karar verir. Belirtilen süre içinde eser veya hak sahipleri tarafından bir şikayet veya başvuru yapılması halinde bu Kanunun 68 inci maddesi hükümleri uygulanır. El konulan nüsha ve süreli olmayan yayınların imhasına, bunların hammadde olarak yeniden kullanımlarına ve hammadde olarak satışına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.

Madde 79- Bu Kanun hükümlerine göre imali veya yayımı cezayi mucip olan çoğaltılmış nüshalarla bunları çoğaltmaya yarıyan kalıp ve buna benzer vasıtaların zabıt, müsadere ve imhasında Ceza Kanununun 36 ncı maddesi hükümleriyle Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 392, 393 ve 394 üncü maddeleri uygulanır.



11 ) 5149 Sayılı Spor Müsabakalarında Şiddet Ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun :

Müsabaka güvenliği

Madde 6- Spor müsabakalarında alınacak güvenlik önlemlerinin yürütülmesi ve denetlenmesi konularında yetkili olmak üzere o yerin en büyük mülkî amirince belirlenecek rütbeli emniyet görevlisi, müsabaka güvenlik amiri olarak görevlendirilir.

Müsabaka güvenlik amiri, müsabakanın güvenliği ile ilgili tüm kişi ve kuruluşlarla

gerekli koordinasyonu sağlamakla yetkili ve görevlidir.

Müsabakaların yapılacağı spor alanına, güvenlik güçlerince gerçekleştirilecek kontrolden sonra seyirci alınır. Spor alanlarının çevresinde, stadyum veya spor salonu girişleri ile turnike girişlerinde, müsabakayla ilgili olarak hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca olan hallerde mülkî amirin yazılı izni ile genel güvenlik güçlerince veya genel güvenlik güçlerinin denetiminde, özel güvenlik güçlerince üst araması yapılır ve bu Kanunun amacına aykırı madde ve cisimlere el konulur.

Spor alanlarının dış güvenliği genel kolluk güçlerince, saha içi ve tribün güvenliği ise 5 inci maddeye göre oluşturulacak özel güvenlik birimlerince ve saha yetkililerince sağlanır. Kapı aramaları özel güvenlik güçleri tarafından yapılır. Müsabaka güvenlik amirinin talebiyle emniyet güçleri, gerekli hallerde olayın meydana geldiği alanlara müdahale edebilir.

12) 5188 SAYILI ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİNE DAİR KANUN :

Madde 6- Mülkî idare amirleri havalimanı, liman, gümrük, gar ve istasyon gibi yerler ile spor müsabakalarının, sahne gösterilerinin ve benzeri etkinliklerin yapıldığı yerlerdeki özel güvenlik tedbirlerini denetlemeye ve kamu güvenliğinin gerektirdiği hallerde ek önlemler aldırmaya yetkilidir.

Kamu güvenliğinin sağlanması yönünden 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile vali ve kaymakamlara verilen yetkiler saklıdır. Bu yetkilerin kullanılması durumunda özel güvenlik birimi ve özel güvenlik personeli mülkî idare amirinin ve genel kolluk amirinin emirlerini yerine getirmek zorundadır.

Özel güvenlik görevlilerinin yetkileri

Madde 7- Özel güvenlik görevlilerinin yetkileri şunlardır:

a) Koruma ve güvenliğini sağladıkları alanlara girmek isteyenleri duyarlı kapıdan geçirme, bu kişilerin üstlerini dedektörle arama, eşyaları X-ray cihazından veya benzerigüvenlik sistemlerinden geçirme.

b) Toplantı, konser, spor müsabakası, sahne gösterileri ve benzeri etkinlikler ile cenaze ve düğün törenlerinde kimlik sorma, duyarlı kapıdan geçirme, bu kişilerin üstlerini dedektörle arama, eşyaları X-ray cihazından veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirme.

c) 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 127 nci maddesine göre

yakalama ve yakalama nedeniyle orantılı arama.

d) Görev alanında, haklarında yakalama, tutuklama veya mahkûmiyet kararı bulunan kişileri yakalama ve arama.

e) Yangın, deprem gibi tabiî afet durumlarında ve imdat istenmesi halinde görev alanındaki işyeri ve konutlara girme.

f) Hava meydanı, liman, gar, istasyon ve terminal gibi toplu ulaşım tesislerinde kimlik sorma, duyarlı kapıdan geçirme, bu kişilerin üstlerini dedektörle arama, eşyaları X-ray cihazından veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirme.

g) Genel kolluk kuvvetlerine derhal bildirmek şartıyla, aramalar sırasında suç teşkil eden veya delil olabilecek ya da suç teşkil etmemekle birlikte tehlike doğurabilecek eşyayı emanete alma.

h) Terk edilmiş ve bulunmuş eşyayı emanete alma.

ı) Kişinin vücudu veya sağlığı bakımından mevcut bir tehlikeden korunması amacıyla yakalama.

j) Olay yerini ve delilleri koruma, bu amaçla Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 157 nci maddesine göre yakalama.

k) Türk Medeni Kanununun 981 inci maddesine, Borçlar Kanununun 52 nci

maddesine, Türk Ceza Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (2)numaralı bentlerine göre zor kullanma.



& 2. ARAMA VE ELKOYMAYA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR :
Arama ve Elkoyma konusunda CMK. da ayrıntılı düzenleme yapmıştır. Kurallar açıkça ortaya konulmuş ve eski düzenlemede yer almayan hükümler getirilmiştir. Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinde yer alan hükümlerin pek çoğu yasaya alınmıştır. Bazı düzenlemelerde ise yönetmeliğin dışında hükümler getirilmiştir. CMK. ile yönetmelik pek çok noktadan çatışır duruma geldiğinden artık arama konusunda yeni yasaya uygun yeni bir yönetmelik çıkarılması zorunlu hale gelmiştir. Ve bu amaçla Adlî Ve Önleme Aramaları Yönetmeliği hazırlanmıştır.

Anayasanın 20.maddesinde özel ve aile hayatının gizliliğine dokunulamayacağı belirtilerek söz konusu özgürlükler güvence altına alınmıştır. Ancak ayrık olarak soruşturma ve kovuşturmanın gerektirdiği durumlarda yöntemince verilmiş yargıç kararı ya da gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yetkili makamın emri ile bu özgürlüklerin sınırlandırılabileceği ve dokunulmazlığın kaldırılabileceği öngörülmüştür. Anayasanın 21. maddesinde ise konuta dokunulamayacağı belirtilmekle birlikte ayrık durumlarda yargıç kararı ya da gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yetkililerin emri ile konuta girilebileceği belirtilmiştir.



I. ADLÎ ARAMA

Yönetmeliğin 5. maddesine göre , Adlî arama ; bir suç işlemek veya buna iştirak veyahut yataklık etmek makul şüphesi altında bulunan kimsenin, saklananın, şüphelinin, sanığın veya hükümlünün yakalanması ve suçun iz, eser, emare veya delillerinin elde edilmesi için hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle bir kimsenin, özel hayatının ve aile hayatının gizliliğinin sınırlandırılarak konutunda, işyerinde, kendisine ait diğer yerlerde, üzerinde, özel kâğıtlarında, eşyasında, aracında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile diğer kanunlara göre yapılan araştırma işlemidir.



1 ) ŞÜPHELİ VEYA SANIĞIN, ÜSTÜ, EŞYASI, KONUTU, İŞYERİ VE ONA AİT DİĞER YERLERİN ARANMASI ( madde 116 )

116. madde uyarınca; yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda MAKUL ŞÜPHE var ise şüphelinin veya sanığın, ÜSTÜ, EŞYASI, KONUTU, İŞYERİ VE ONA AİT DİĞER YERLER aranabilir.

Şüphenin olumlu nedenlere dayanması, yani makul olması şarttır. Yönetmeliğin 6. maddesine göre Makul şüphe : Hayatın akışına göre somut olaylar karşısında genellikle duyulan şüphedir. Makul şüphe, aramanın yapılacağı zaman, yer ve ilgili kişinin veya onunla birlikte olanların davranış tutum ve biçimleri, kolluk memurunun taşındığından şüphe ettiği eşyanın niteliği gibi sebepler göz önünde tutularak belirlenir. Makul şüphede, ihbar veya şikâyeti destekleyen emarelerin var olması ve şüphenin somut olgulara dayanması şarttır. Yani arama sonunda belirli bir şeyin bulunacağını veya belirli bir kişinin yakalanacağını öngörmeyi gerektiren somut olgular mevcut bulunmalıdır. Bu nedenlerin bulunup bulunmadığının taktiri yargıca ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısına aittir. Arama için kişinin bir suçu işlemesinden başka, suça her hangi bir şekilde katıldığı ya da yataklık etmesi kuşkusu da yeterlidir.

2 ) DİĞER KİŞİLERİN ARANMASI :

117. maddenin 1.fıkrasında, şüpheli veya sanığın yakalanabilmesi veya suç delillerinin elde edilebilmesi amacıyla , şüpheli, sanık, suç ortağı veya suça yataklık edenlerin dışındaki ( diğer ) kişilerin ÜSTÜ, EŞYASI, İŞYERİ VE ONA AİT DİĞER YERLERİN aranması düzenlenmiştir. Ancak bu durumda aranan kişinin veya suçun delillerinin arama yapılacak yerde bulunduğunun kabul edilmesine olanak sağlayan OLAYLAR bulunmalıdır.

116. maddede yakalanma olasılığı veya kanıtların elde edilmesinin umulması yeterli olmasına karşın 117. maddede aramayı haklı gösterecek olayların varlığı gerekmektedir. Böyle bir sınırlama yapılması aramanın suçla ilgisi bulunmayan kişiye ilişkin olması nedeniyle getirilmiştir.
Şüpheli veya sanığın yakalandığı veya izlendiği sırada girdiği yerdeki aramada bu sınırlama söz konusu değildir. Şüpheli veya sanık o yerde tutuluyor ya da o yere girmiş ise aramanın doğrudan yapılması olanaklıdır. Zira bu hallerde söz konusu OLAYLAR esasen vardır. Örneğin suçüstü söz konusu olduğunda yapılacak takipte şüphelinin başka bir kişinin konutuna girmesi veya suç aletini veya başkaca delili başka bir kişinin konutunun içine atması durumunda buralarda başka bir şart aranmaksızın arama yapılabilecektir.

3 ) ARAMA ZAMANI :

Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde GECE VAKTİ ARAMA YAPILAMAZ. (m.118/1) Ancak;

1)Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde,

2)Suçüstü halinde,

3)Yakalanmış veya gözaltına alınmış olup ta FİRAR EDEN KİŞİ YA DA TUTUKLU YA DA HÜKÜMLÜNÜN tekrar yakalanması amacıyla yapılacak aramalarda, Gece vakti arama yapılabilir.

Gecikmesinde sakıncalı hal derhal işlem yapılmadığı taktirde suçun delillerinin ortadan kaybolması olasılığının ortaya çıkması halini ifade eder. Suçüstü hali ise CMK.nun 2/j maddesinde,

a) işlenmekte olan suçu,

b) henüz işlenmemiş olan fiil ile fiilin işlenmesinden hemen sonra kolluk veya suçtan zarar gören veya başkaları tarafından takip edilerek yakalanan kişinin işlediği suçu,

c) fiilin pek az önce işlendiğini gösteren eşya veya delille yakalanan kimsenin işlediği suçu ifade etmektedir.

Gece vakti 5237 sayılı TCK nun 6/1-e maddesi uyarınca; güneşin batmasından bir saat sonra başlayıp, güneşin doğmasına bir saat kalıncaya kadar devam eden vakittir.

Gündüzün aramanın yapılması öngörüldüğü durumlarda, gündüzün başlayan aramaya, zorunluluk halinde geceleyin de devam edilebilir. Geceleyin arama yasağı üst ve araçlardaki aramalar için uygulanmaz.

Yönetmeliğin 31. maddesi gereğince ; Geceleyin herkesin girip çıkabileceği 2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanununun 7 nci maddesinde sayılan umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinde, gece adlî arama yapılabilir. Yine önleme aramaları, denetimler ve kontroller her zaman ( yani geceleyin de ) yapılabilir.



4 ) HUKUKA AYKIRI VEYA ÖLÇÜSÜZ ARAMA :

TCK. nun 120. maddesi “ hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını arayan kamu görevlisi üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir “ demektedir.

CMK.nun 116 ve 117 maddelerine aykırı olarak, yetkisini kötüye kullanmak suretiyle konutta arama yapan görevli hakkında da TCK.nun 116.maddesi uygulanır.

CMK. nun 141/ İ maddesi , hakkındaki arama kararı ölçüsüz bir şekilde gerçekleştirilen kişilerin tazminat isteyebileceklerini öngörmüştür. Yine CMK. nun 143/ 2 maddesi “ Devlet, ödediği tazminattan dolayı, koruma tedbiriyle ilgili olarak görevini kötüye kullanan kamu görevlilerine rücu eder. “ demektedir.


5 ) ADLİ ARAMA EMRİ VE KARARI :

A. ARAMA EMRİ YA DA KARARINI VERME YETKİSİ :

Arama kararı HAKİM TARAFINDAN VERİLİR. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının YAZILI EMRİ İLE de arama yapılabilir. Yeni yasa Kolluk amirlerinin yazılı arama emri verme yetkisini KALDIRMIŞTIR. Yasa Tasarısında bu yöne ilişkin olarak var olan hüküm Meclis tarafından kabul edilmemiştir. Buna göre, kolluk amirleri arama emri veremeyecektir.

Gecikmesinde sakıncalı durumun takdiri Cumhuriyet Savcısına aittir. Kolluk, arama kararı alınmasını talep ettiği durumlarda, makul şüphe sebeplerini belirten ayrıntılı ve gerekçeli bir rapor hazırlayıp Cumhuriyet savcısına başvuracaktır.

Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde kolluk, makul şüphe sebeplerini, iletişim araçlarından da yararlanarak en seri şekilde Cumhuriyet savcısına intikal ettirir. Cumhuriyet savcısı, gerekli gördüğü takdirde verdiği yazılı emri, iletişim araçlarından da yararlanarak en seri şekilde ilgili kolluğa iletebilir. ( Yönetmelik madde 7 ) Başka bir anlatımla Cumhuriyet savcısı, kolluğun arama istemini yerinde görüp, yazılı emir verilmesi işleminin geçikmeye yol açacağı kanısına varırsa, arama emri verdiğini iletişim araçlarından da yararlanarak armayı yapacak kolluk görevlilerine bildirip, yazılı kararını da en seri iletişim aracı ile kolluğa gönderebilecektir.

Haklarında gıyabî tutuklama veya tutuklama kararı ile yakalama emri veya zorla getirme kararı bulunan kişilerin yakalanması için yapılacak aramalarda, ayrıca arama kararı verilmesi gerekli değildir. Bu gibi hâllerde sadece yakalanacak kişiyle ilişkili işlemler yapılabilir. O yerde bulunan diğer kişiler hakkında, ayrıca karar verilmemişse, arama yapılamaz.

4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda öngörülen suçlar bakımından, özel konut ve eklentilerinde hâkim kararı olmadıkça arama yapılamaz. ( Yönetmelik madde 7 )

Cumhuriyet Başsavcılıklarınca, arama ile ilgili kararları vermek üzere, yirmidört saat süreyle nöbetçi Cumhuriyet savcısı görevlendirilecektir.

Aramanın kolluk tarafından gerçekleştirilmesi gerekir. Ancak kolluğun aramayı yapabilmesi için elinde arama kararı ya da yazılı emir bulunması şarttır.



B. ARAMA KARARININ İÇERİĞİ :

Arama kararında veya Cumhuriyet Savcısının yazılı emrinde : aramanın nedenini oluşturan fiil ; aranılacak kişinin adı, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olduğu zaman diliminin ve aranılacak eşyanın elde edilmesi hâlinde el konulup konulmayacağının açıkça gösterilmesi gerekir.



C. ARAMA KARARININ İCRASI :

Kolluk arama kararı veya yazılı emirdeki koşullara uyarak aramayı gerçekleştirir ve buna ilişkin bir arama tutanağını düzenler.



Adlî arama tutanağı : Yönetmeliğin 11. maddesine göre tutanakta ;  Arama kararının tarih ve sayısı, hâkim kararı yoksa verilmiş olan yazılı emrin tarih ve sayısı ile emri veren merci ; Aramanın yapıldığı yer, tarih ve saat ; Aramanın konusu ;  Aranan kişinin kimlik bilgileri, adını söylemediği takdirde eşkâl bilgileri ; Araçta, konutta, işyeri ve eklentilerinde arama yapılmışsa, aracın plaka numarası, markası, konutun, işyerinin ve eklentilerinin açık adresi, su üstü aracının aranmasında, su üstü aracının cinsi, ismi, sahibi ve kullananı, deniz aracının aranması hâlinde ise deniz aracının cinsi, ismi, donatanı, bağlama limanı, tonajı, acentesi, kaptanı ve arama mevkiî ; Aramanın sonuçları, el konulan suç eşyasına ilişkin belirleyici bilgiler ; Aramada yakalanan kişiler varsa kimlik bilgileri, kimliği belirlenemiyorsa eşkâl bilgileri ; Arama sonucunda yaralanma veya maddî bir zarar meydana gelip gelmediği ; Arama işlemini yapanların adı, soyadı, sicili ve unvanı, hususları yer alır.

Tutanak arama işlemine katılmış olanlar ve hazır bulunanlarca imzalanır ve tutanağın bir sureti ilgiliye verilir.

Kaçakçılık suçlarıyla ilgili tutanaklar, 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 21 inci maddesine göre düzenlenir.

6 ) ARAMADA HAZIR BULUNACAKLAR :

Eğer konut, işyeri veya diğer kapalı bir yerde arama yapılacak ise; arama sırasında ya C. Savcısı hazır olmalıdır. C. Savcısının hazır olması mümkün değil ise o yerin ihtiyar heyetinden veya komşularından iki kişi hazır bulundurulmalıdır.

Cumhuriyet Savcısı aramada hazır bulunabilir. Ancak C.Savcısı aramada hazır bulunmaz ise, konutlar, iş yerleri ile kapalı yerlerde arama yapabilmek için o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişinin bulundurulması gereklidir. Bu iki kişi yalnız komşulardan oluşturulabileceği gibi yalnız ihtiyar kurulu üyelerinden de oluşturulabilir. Her ikisinden birer kişi alınmak suretiyle de oluşturulması mümkündür.

Arama işleminde aranan yerin sahibi ya da eşyanın zilyedi hazır bulunabilirler. Sahibi bulunmadığı taktirde temsilcisi veya ayırt etme gücüne sahip bulunan yakını veya kendisi ile birlikte oturan bir kişi ya da komşusunun hazır bulundurulması gerekir. Başka bir ifadeyle aramanın yapılabilmesi için aranan yerin sahibi bulunamıyorsa anılan kişilerin bulundurulması şarttır. Ancak yerin sahibi veya eşyanın zilyedi orada bulunmakla birlikte aramaya katılamazlar veya çıkıp giderlerse diğer kişilerin onların yerine hazır bulundurulmalarına gerek yoktur.

Suç ile ilişkisi olmayan kimselerin nezdinde yapılan aramada ise işleme başlamadan önce zilyede, zilyedi bulunamazsa yerine çağrılacak kişiye aramaya başlamadan önce aramanın amacı bildirilmelidir.

Aramada avukat bulundurulması zorunluluğu yoktur. Ancak CMK. nun 120/3. maddesi uyarınca aramada kişinin avukatı hazır bulunabilir. Fakat avukatın önceden haberdar edilmesine gerek yoktur. Hazır bulunursa aramaya katılabilir, gelmesinin beklenmesi gerekmez.



7. Askeri mahallerde yapılacak aramalar :

Askeri mahallerde yapılacak aramalarda , Yargıç veya Cumhuriyet Savcısının aramaya katılması zorunludur.



Askeri mahal , 4/1/1961 tarihli ve 211 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 12 inci maddesinde tarif edilen, kıt’a, taktik birlik, idarî birlik, karargâh ve askerî kurumlar ile aynı Kanunun 51 inci maddesinde açıklanan kışla ve benzeri yerler bu nitelikleri bakımından askerî mahallerdir. Aynı Kanunun 100 üncü maddesinde de “orduevleri, askerî gazinolar ve kışla gazinoları”nın da askerî bina olup askerî mahal niteliğine haiz olduğu açıklanmıştır. Öte yandan, 9/7/1982 tarihli ve 2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanununun 21 inci maddesinin son fıkrasında, Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı askerî mahaller açıklanmıştır. Askeri Yargıtay içtihatlarına göre;askerlerin bizatihi eğitim ve barınma amacıyla kullandıkları ve etrafı çevrilerek sınırlandırılmış alanlar askeri mahal sayılmaktadır.Buna göre askeri lojmanlar, kışla içinde yer alıyorsa askeri mahal, dışında ise, örneğin şehir içinde ise askeri mahal sayılmayacaktır.
8. ARAMA SONUCU ELKOYMA YA DA KORUMA ALTINA ALMA :

Arama sonucunda bazı eşyaya elkoyma söz konusu olduğu taktirde CMK.nun 127/1 inci maddesi gereğince hakim kararına, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise Cumhuriyet Savcısının yazılı emrine ihtiyaç vardır. Bu durum kolluğun arama için karar veya yazılı emir alıp yaptığı aramada el konulacak eşya bulması halinde el koyma için ayrıca karar yada Cumhuriyet Savcısından yazılı emir alması zorunluluğunu getirmektedir. Bu durum uygulamada gecikmelere ve sıkıntılara yol açacaktır. Elkoyma da Cumhuriyet Savcısının vereceği yazılı emre veya hakim kararına dayanmalıdır. Bilindiği gibi elkoyma, suçun veya tehlikelerin önlenmesi amacıyla veya suçun delili olabileceği veya müsadereye tâbi olduğu için, bir eşya üzerinde, rızası olmamasına rağmen, zilyedin tasarruf yetkisinin kaldırılması işlemidir. Yani el koyma el konulacak eşyanın zilyedin rızası hilafına yapılan bir işlemdir.

Ancak söz konusu eşyanın alınmasına zilyedi rıza gösteriyor ise bu durumda koruma altına alma söz konusudur. Yönetmeliğin 4. maddesine göre : Koruma altına alma, suçun veya tehlikelerin önlenmesi ya da delil olabilecek veya müsadereye tâbi olan yahut güvenliğin sağlanması amacıyla, eşyayı zilyedinin kendiliğinden vermesini veya el konulana kadar geçici olarak alıkoymayı ifade etmektedir.

Koruma altına alma söz konusu ise hakim kararına veya Cumhuriyet Savcsının yazılı emrine ihtiyaç yoktur. Ancak el koyma için bu kararlara ihtiyaç vardır.

Arama zaten bir savcı emrine veya hakim kararına dayandığı için bir de arama sonucunda elde edilen eşyalara el konulması için tekrar hakim kararına veya savcı emrine ihtiyaç olmamalıdır. Bu hükmü uygulama ile bağdaştırmanın yolu şu olabilir; hakim veya savcı verdiği arama kararında veya yazılı arama emrinde arama izni yanı sıra aramada elde edilecek eşyalara el konulmasına da karar verilebilir. O takdirde arama kararı veya emri aynı zamanda el koyma yetkisi de verecektir. Kanımca arama ve el koyma kararlarının birlikte alınmasına her hangi bir engel bulunmamaktadır.Nitekim Yönetmelikte arama kararı ve emrinde “ aranılacak eşyanın elde edilmesi hâlinde el konulup konulmayacağının açıkça gösterilmesi “ öngörülmüştür.

9 ) Aramada Ele Geçen Belge Ve Kâğıtlar Hakkında Yapılacaklar :

Aramada ele geçen belge ve kağıtlar varsa bunları inceleme yetkisi hakim ve C.Savcısına aittir. Kolluk memurları, hakkında arama işlemi uygulanan kişinin rızası da olsa bu belge ve kağıtları okuyamazlar. Kağıtlar, mektup, defter, belge ve benzerleridir. Bu belgelerin, imkan varsa zilyedinin önünde bir zarfa konup ağzı mühürlenerek hakime veya C.Savcısına verilmesi gerekir. Yönetmeliğin 16. maddesine göre,; Kolluk, incelenecek belge ve kâğıtları ambalajlayarak mühürleyecektir

Kağıtların zilyedi veya temsilcisi zarfın üzerine kendi mührünü de koyabilir ya da imzasını atabilir. Hakim veya C.Savcısı paketi açıp kağıtları incelemeye karar verdiğinde bu işlemin yapılmasında hazır bulunması için belgelerin zilyedi veya temsilcisini ya da müdafiini çağırması gerekir. Çağrıya uyulmasa bile hakim veya C.Savcısı zarf açma ve inceleme işlemlerini yapar. İnceleme kağıdın delil olma veya zor alım özelliğine sahip olup olmadığını, kısaca suçla ilgili bulunup bulunmadığını anlamak için yapılır. İnceleme sonucu, soruşturma veya kovuşturma konusu suça ilişkin olmayan kağıtları ilgilisine geri verilir.

Şüpheli veya sanık ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 45 ve 46 ncı maddelerine göre tanıklıktan çekinebilecek kimseler arasındaki mektuplara ve belgelere; bu kimselerin nezdinde bulunduğu sürece elkonulamaz.


10 ) ARAMA ÜZERİNE BELGE VERİLMESİ :

Arama sonunda, hakkında arama işlemi uygulanan kişinin istemesi üzerine kendisine arama nedenleri bildirilir. Aramanın suç işlediğinden kuşkulanıldığından dolayı kendisini yakalamak ya da kanıtları ele geçirmek için mi yahut başkasını yakalamak ya da ona ait kanıtlar ile eşyayı ele geçirmek için mi yapıldığını açıklayan belge verilir. Arama, suç işlediğinden kuşkulanılması nedeniyle yapılmış ise, arananın istemesi halinde, fiilin niteliğini belirten bir belgenin düzenlenerek aranan kişiye verilmesi gerekir. Yine aranan kişinin istemesi durumunda el konulan veya koruma altına alınan eşyanın listesini içeren bir liste ve eğer şüpheyi haklı kılan bir şey elde edilmemiş ise, bunu belirten bir belge verilir. Bu belgeler ve listenin düzenlenmesi, hakkında arama işlemi uygulanan kişinin istemesine bağlıdır. İstememiş ise verilmesine gerek yoktur.

Düzenlenen belgelerde, aranılana kişinin el konulan eşyanın mülkiyetine ilişkin görüş ve iddialarına da yer verilmesi gerekir. Aranan kişi, el konulan eşyanın kendisine ait olmadığını söylüyorsa bu husus tutanağa geçirilmelidir.

Koruma altına alınan veya el konulan eşyanın tam bir listesi yapılarak, eşyanın karışmaması yada değiştirilmemesi için resmi mühürle mühürlenerek ya da üzerine işaret konularak gereken önlemlerin alınması gerekir. Ayrıca bu eşyaların resmî mühürle mühürlendiğine dair tutanak düzenlenerek bir sureti ilgilisine verilecektir.


11 ) ARAMANIN HAKİM ONAYINA SUNULMASI :

CMK da savcının verdiği arama emrinin ve bunun sonucunda yapılan işlemlerin hakim onayına sunulmasına ilişkin düzenleme getirilmemiştir. Bu nedenle savcının yazılı emri ile yapılan aramanın hakim onayına sunulmasına gerek olmadığı ileri sürülmektedir. Ancak kanımca bu durum Anayasa hükmüne aykırılık teşkil edecektir. Çünkü Anayasada bu konuda hüküm bulunmaktadır. Anayasanın 20/2 maddesi hükmü karşısında savcının verdiği arama emrine dayanılarak yapılan aramanın hakim onayına sunulması gerekecektir. Zira Anayasanın 20/2 maddesi şu hükmü içermektedir :

“ Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.”

Bu açık ve uygulama yeteneği bulunan Anayasa hükmü karşısında savcının arama emrinin onayı gerekir. Anayasa kurallarının genel normatif hükümler getirdiği, uyum yasası olmadan hayata geçirilemeyeceği de söylenemez. Zira, Anayasa’nın yukarıya aynen alınan hükmü ayrıca bir uyum yasasını gerektirmeyecek kadar açık bir uygulama maddesi şeklindedir. Esasen savcının emri ile yapılan arama işleminin hakim onayına sunulması kabul edilmese bile savcını yaptığı bu işlemdeki usulsüzlüklere karşı ilgililerin itiraz hakkı bulunduğundan, itirazı inceleyecek olan sulh hakimi arama emrinin ve arama işlemenin hukuka uygun olup olmadığını inceleyecektir.



12 ) Karar ya da emir alınmadan yapılacak aramalar :

Yönetmeliğin 8 ve 9. maddelerine göre ;

1.  Hakkında tutuklama kararı veya yakalama emri veya zorla getirme kararı bulunan kişi ile hakkında gıyabî tutuklama kararı verilen kaçak yakalandığında üstünde, yakalanması amacıyla konutunda, işyerinde, yerleşim yerinde, bunların eklentilerinde ve aracında yapılacak aramada,

2. Hâkim kararı veya Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile veya kolluk tarafından doğrudan yakalanan kişinin, kendisine, başkalarına veya yakalama işlemini yapan kolluk görevlilerine zarar vermesini önlemek amacıyla yapılacak kaba üst aramasında,

3. Gözaltına alınan kişinin, nezarethaneye konmadan önce yapılan üst aramasında,

4. Herhangi bir sebeple hukuka uygun şekilde yakalandıktan sonra kolluk güçlerinin elinden kaçmakta olan kişilerin veya işlenmekte olan veya henüz işlenmiş olan veya pek az önce işlendiğini gösteren belirtilerin olduğu suçun failinin yakalanması amacıyla takibi sırasında girdikleri araç, bina ve eklentilerinde yakalanması amacıyla yapılacak aramalarda,

5. a ) 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 17 nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında, kaçak eşya, her türlü silâh, mühimmat, patlayıcı ve uyuşturucu maddelerin bulunduğu şüphe edilen her türlü kap, ambalaj veya taşımaya yarayan diğer araçlarda hemen yapılan aramalarda,

b) 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası kapsamında gümrük salonları ve gümrük kapılarında kaçak eşya sakladığından kuşkulanılan kişilerin gümrük kontrolü amacıyla gümrük görevlilerince aranmasında;

c)   4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 18 inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu gereğince belirlenen kapı ve yollardan başka yerlerden gümrük bölgesine girmek, çıkmak veya geçmek ve bu yerlerde rastlanacak kişi ve her nevi taşıma araçlarının yetkili memurlar tarafından durdurulmasında ve bu kişilerin eşya, yük ve üzerleri ile varsa taşıma araçlarının aranmasında,

6. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 24 üncü maddesindeki kanunun hükmü ve âmirin emrini yerine getirme, 25 inci maddesindeki meşru savunma ve zorunluluk hâli ve 26 ncı maddesindeki hakkın kullanılması ve ilgilinin rızası ile diğer kanunların öngördüğü hukuka uygunluk sebepleri ve suçüstü hâlinde yapılan aramalarda, toplum için veya kişiler bakımından hayatî tehlikeyi ortadan kaldırmak amacıyla veya kapalı yerlerden gelen yardım çağrıları üzerine, konut, işyeri ve yerleşim yeri ile eklentilerine girmek için , ayrıca bir arama emri ya da kararı aranmaz.

7. Suç işlenen yerlerde, sebep ve sonuç ilişkisini ortaya koyacak delillerin aranması, bulunması ve el koyulması için geliştirilmiş bilimsel ve teknik araştırma işlemlerinin, herkesin girip çıkabileceği kamuya açık alanlarda yapılması için ayrıca bir arama emri veya kararı gerekmez. Buralar dışındaki yerlerde olay yeri inceleme işlemleri, 7 nci madde uyarınca hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde de Cumhuriyet savcısının yazılı emri üzerine gerçekleştirilir.

Olay yeri inceleme işlemleri sırasında veya sonucunda bazı eşyaya el koyma söz konusu olduğunda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 127 nci maddesi Yönetmeliğin 10 uncu maddesi hükümlerine göre karar veya emir verilmesi için Cumhuriyet savcısına başvurulur.



13 ) ARAMAYA İLİŞKİN ÖZEL HÜKÜMLER:

1. 4926 Sayılı Kaçakçılık Kanunu’nun ; 16. maddesinin 1.fıkrasına göre ; ”Mülki amirler, gümrük ve gümrük muhafaza amir ve memurları, Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı personel bu Kanunun suç saydığı fiilleri önleme, izleme ve soruşturmakla yükümlüdür.”

17 maddesinin 1.fıkrası ”16 maddede sayılanların bu kanuna göre aramalara da yetkili olduğunu ”; 17.maddesinin 2. fıkrası ise, ”Kaçak eşya, her türlü silah, mühimmat, patlayıcı ve uyuşturucu maddelerin bulunduğu şüphe edilen her türlü kap, ambalaj veya taşımaya yarayan diğer araçlarda arama yapılabileceğini” ; 17. maddesinin 3.fıkrası da” Ticarethane, işyeri, eğlence ve benzeri yerler ile eklentilerinde arama yapılmasının …… bu Kanunda öngörülen suçların işlenmesinin önlenmesi amacıyla usulüne göre verilmiş hakim kararı; bu sebebe bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise o yerin en büyük mülki amirinin veya Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile olabileceğini, Mülki amirin veya Cumhuriyet savcısının verdiği yazılı emrin yirmi dört saat içinde görevli hakimin onayına sunulacağını, Hakimin, kararını en geç kırk sekiz saat içinde açıklayacağını, aksi halde el koymanın kendiliğinden kalkacağını…..” belirtmiştir.



2. 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu md. 88: ”Ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri dışında suç işlediği ileri sürülen hakim ve savcılar yakalanamaz, üzerleri ve konutları aranamaz, sorguya çekilemez. Ancak, durum Adalet Bakanlığına derhal bildirilir. Sıkıyönetim Kanunu hükümleri saklıdır.

Birinci fıkra hükümlerine aykırı hareket eden kolluk kuvvetleri amir ve memurları hakkında yetkili Cumhuriyet savcılığı tarafından genel hükümlere göre doğrudan doğruya soruşturma ve kovuşturma yapılır.”



3. CMK. nun 130. maddesinde avukat bürolarının aranmasına ilişkin hükümler vardır. Avukatın bürosunun aranmasına ilişkin karar ancak mahkemece verilebilir ve arama ancak C. Savcısının denetiminde yapılabilir. Yine avukat bürosunun aranması sırasında bağlı olduğu Baronun başkanı veya onu temsil eden bir avukat hazır olmalıdır. Avukatın da kendi bürosundaki aramada hazır bulunmasına engel yoktur.

Avukatın konutundaki arama için CMK. da özel bir düzenleme yapılmamış ise de 1136 Sayıl Avukatlık Kanununun 58 inci maddesi ; “Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir. Ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri dışında avukatın üzeri aranamaz.” demektedir.


II ) Denetim ve Önleme Aramaları :

1 ) Denetim yapılacak hâller :

Yönetmeliğin 18. maddesine göre ;

a) Umuma açık istirahat ve eğlence yeri sayılan, kişilerin tek tek veya toplu olarak eğlenmesi, dinlenmesi veya konaklaması için açılan otel, motel, pansiyon, kamping ve benzeri konaklama yerleri; gazino, pavyon, meyhane, bar, birahane, içkili lokanta, taverna ve benzeri içkili yerler; sinema, kahvehane ve kıraathane; kumar ve kazanç kastı olmamak şartıyla adı ne olursa olsun bilgi ve maharet artırıcı veya zeka geliştirici nitelikteki elektronik oyun alet ve makinelerinin, video ve televizyon oyunlarının içerisinde bulunduğu elektronik oyun yerleri; internet kafeler ve benzeri yerler ile sabit veya seyyar olarak kullanılan kara, deniz, hava ve her çeşit taşıma araçlarındaki bu tür yerlerin genel güvenlik ve asayiş yönünden denetimi,

b) Kumar oynanan umumî ve umuma açık yerler ile her çeşit özel ve resmî kurum ve kuruluşlara ait lokaller, mevzuata aykırı bir şekilde uyuşturucu madde imal edilen, satılan, kullanılan, bulundurulan yerler, mevzuata aykırı faaliyet gösteren genelevler, birleşme yerleri ve fuhuş yapılan evler ve yerler, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasal düzenine, genel güvenliğe ve genel ahlâka zararı dokunacak oyun oynatılan, temsil verilen, film veya video bant gösterilen yerler ile internet üzerinden yapılan yayınlara izin verilen yerler, derneklere, sendikalara, loca ve kulüplere, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile benzeri kurum ve kuruluşlara ait ve yalnız üyelerinin yararlanması için açılan lokallerden, birden fazla denetim sonunda ve yazılı ihtara rağmen, iç yönetmeliğine aykırı faaliyet göstererek umuma açık yer durumuna geldiği tespit edilenlerin denetimi,

c) Yürürlükte bulunan hükümlere aykırı olarak işletilen yerler hakkındaki işlemler ile genel ahlâk ve edep kurallarına aykırı olarak sesli ve görüntülü eserleri, kaydedildiği materyale bakılmaksızın üreten ve satan yerlerin denetimi,

d) Kanunlardaki istisnalar saklı kalmak üzere, onsekiz yaşından küçükleri çalıştırdığından veya onsekiz yaşını doldurmamış küçüklerin girip girmediğinden şüphelenilen ve açılması izne bağlı bar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yerler ile kıraathane gibi oyun oynatılan benzeri yerlerin denetimi,

e) Suç işlenmesini önlemek için kişilerden kimlik sorma,

f) 26/6/1973 tarihli ve 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanununda belirtilen yerlerin denetimi,

g) Motorlu araç trafik belgesi, motorlu araç tescil belgesi ve sürücü belgeleri ile 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre araçlarda bulunması gerekli eşyanın denetimi,

h) Doğal ve yapay göller ile su üstü ulaşımına imkan veren akarsularda su üstü araçlarının ve denizlerde deniz araçlarının ruhsat ve belgelerinin, su üstü araç sahip ve kullananları ile gemi adamlarının ehliyetleri, belgeleri ve deniz mevzuatında yer alan diğer belgelerinin denetimi,

i) Elektromanyetik aygıtlar ve dedektör köpekleri aracılığıyla yapılan tarama şeklindeki denetimler,

j) 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 183 üncü maddesi kapsamında gürültü yapanların men edilmesi,

k) Hudut kapılarından giriş çıkış yapanların pasaport denetimleri, şartları oluştuğunda kolluk tarafından kendiliğinden yapılabilir. Ayrıca karar yada emir alınmasına gerek yoktur.

2 ) Önleme araması : Polis Vazife ve Salahiyetleri Hakkında Kanunun 8-9-20.maddeleri ile Yönetmeliğin 19. maddesine göre ; Millî güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması, Suç işlenmesinin önlenmesi,   Taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silâh, patlayıcı madde veya eşyanın tespiti, amacıyla, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mülkî âmirin yazılı emriyle aşağıda belirtilen yerlerde, kişilerin üstlerinde, aracında, özel kâğıtlarında ve eşyasında yapılan arama işlemidir.

A. Önleme araması yapılabilecek yerler :

a) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamına giren toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapıldığı yerde veya yakın çevresinde,

b) Özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları veya sendikaların genel kurul toplantılarının yapıldığı yerin yakın çevresinde,

c) Halkın topluca bulunduğu veya toplanabileceği yerlerde,

d) Öğretim ve eğitim özgürlüğünün sağlanması için her derecede öğretim ve eğitim kurumlarının ve üniversite binaları ve ekleri içerisinde, kurumun imkânlarıyla önlenmesi mümkün görülmeyen olayların çıkması olasılığı karşısında rektör, acele hâllerde de dekan veya bağlı kuruluş yetkililerinin kolluktan yardım istemeleri hâlinde, girilecek üniversite, bağımsız fakülte veya bağlı kurumların içerisinde, bunların yakın çevreleri ile giriş ve çıkış yerlerinde,

e) Umumî veya umuma açık yerlerde veya öğrenci yurtlarında veya eklentilerinde,

f)  Yerleşim yerlerinin giriş ve çıkışlarında,

g)  Her türlü toplu taşıma veya seyreden taşıt araçlarında,

h)  4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda öngörülen suçların işlenmesinin önlenmesi amacıyla, ticarethane, işyeri, eğlence ve benzeri yerler ile eklentilerinde,

i)  5149 sayılı Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunun 6 ncı maddesi kapsamında gerçekleştirilen spor müsabakalarıyla ilgili olarak, müsabakaların yapılacağı spor alanlarının çevresinde, stadyum veya spor salonu girişleri ile turnike girişlerinde,

j)  5253 sayılı Dernekler Kanununun 20 nci maddesi kapsamında, derneklerde veya eklentilerinde önleme araması yapılabilir.

B. Şartları : Önleme araması için , makul sebeplerin oluştuğunu ve millî güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silâh, patlayıcı madde veya eşyanın tespiti amacının ortaya çıktığını ve tehlikenin oluştuğunu gösteren belirlemeler, kolluk tarafından önceden tespit edilir ve aramanın yapılması önerilen yer ve zaman ile birlikte mülkî âmire, gerekçeleri ile birlikte yazılı olarak iletilir. 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda öngörülen suçların işlenmesinin önlenmesi amacıyla yapılacak aramalar için bu talep, o yer Cumhuriyet savcısına da yapılabilir.

Yetkili merci, kolluğun talebini uygun bulursa, hâkimden arama kararı talep eder; ancak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde yazılı arama emri verir.



C. Önleme aramasına ilişkin kararın içeriği :

Arama talep, emir ve kararlarında : Aramanın sebebi, konusu ve kapsamı, yapılacağı yer ve karar yada emrin geçerli olacağı zaman süresi gösterilir.

Hâkim tarafından verilen kararlar aleyhine, mülkî âmir tarafından kanun yollarına başvurulabilir.

Usulüne uygun olarak verilmiş arama kararı veya emri üzerine, yetkili âmirin, aramanın yapılması için kolluk memurlarına vereceği sözlü emirler derhâl yerine getirilir. Bu konudaki emirlerin yazılı olarak verilmesi istenemez. Bu hâllerde, emrin yerine getirilmesinden doğabilecek sorumluluk, emri verene aittir.


D. Özel güvenlik görevlilerinin kontrol yetkileri :

Yüklə 0,52 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin