Araştırmanın Önemi
Önerilen araştırma konusu, yöntemi ve zamanlaması açısından büyük önem taşımaktadır. Öncelikle, işgücünde kadın ve erkek arasındaki eşitlik mevzusu 1975 senesinden beri Avrupa Birliği Mevzuatı’nın gündeminde yer almaktadır. Türkiye’de ise 2003’te yürürlüğe konan İş Kanunu’nda ilk defa eşit davranma ilkesine yer verilmiştir. Ancak, eşit davranma ilkesinin uygulanmasına dair tartışmalar Avrupa Birliği’nde halen süregelmektedir. Sadece Türkiye’de değil bir çok Avrupa ülkesinde ‘yasaların kadınların ihtiyaçlarını ne denli karşıladığını ölçmek için sosyolojik araştırma yöntemleriyle elde edilmiş ampirik verilere ihtiyaç vardır’ (Morris and Nott, 1991:3). Önerilen çalışma, ilk defa Avrupa Birliği’ne aday bir ülkeyi ele alarak literatürdeki bu boşluğu doldurmayı amaçlamaktadır. Sosyal politikaları yorumlayan çalışmalar çoğunlukla yazılı metine odaklanmaktadır (Wagenarr, 2011: 80). Oysa ki, çıkartılmış sosyal politikalar ‘hem metin hem de eylemdir’ (Ball, 1994: 10). Kadına yönelik politika analizi ise halen literatürde eksiktir (Bensimon ve Marshall, 1997: 3). Önerilen araştırma, sosyal politika içeriği ile sosyal politika uygulaması bakış açılarını birleştirerek (Ham ve Hill, 1993) sosyoloji, hukuk ve sosyal politika alanlarına özgün bir katkıda bulunacaktır. Böylelikle önerilen araştırma, çalışan kadınları işgücünden ayrılmaya iten ve buna paralel olarak Türkiye’nin sürdürebilir ekonomisinin gelişimine ve sosyal uyumuna engel teşkil eden en büyük nedenlerden biri olan doğum ve çocuk bakımına ilişkin sosyal politikaların iyileştirilmesi için bir örnek çalışma olacaktır. İstihdamda kadın-erkek eşitliği alanında atılan her adımın Türkiye’nin gelişmişlik seviyesinin artmasında önemli bir rol oynadığı düşünüldüğünde, önerilen projenin konusunun önemi bir kez daha öne çıkmaktadır.
İkinci olarak, önerilen projenin niteliksel araştırma yöntemlerini kullanacak olması mevcut sosyal politikalar ile bu politikaların geliştirilmesiyle hedeflenen sosyal sonuç arasındaki ilişkiye derinlemesine açıklayıcı bir yorum getirecektir. Proje sorumlusunun bilgisi dahilinde, Türkiye’de ve çoğu Avrupa ülkesinde sosyal politikaların çalışan kadınlar üzerindeki etkilerini derinlemesine inceleyen ve bu politikaların geliştirilmesine katkıda bulunan başka bir araştırma bulunmamaktadır. Buna ek olarak, Avrupa Birliği’ne uyum sürecinin Türk toplumunda sosyal değişim ve toplumsal cinsiyet eşitliğine nasıl bir etkide bulunduğu da henüz niteliksel bir araştırma ile incelenmemiştir (Stivachtis and Georgakis, 2008). Önerilen proje, ilk defa üç aşamalı bir araştırma yöntemi kullanarak işgücünde toplumsal cinsiyet eşitliği sağlamaya yönelik sosyal politikaların analizini, bu politikaların öznesi olan kadınların deneyimlerini ve Sivil Toplum Kuruluşları’nda görev almakta olan uzmanların önerilerini harmanlayarak bu politikaların gerçek hayatta nasıl uygulamaya konulduğuna ve çalışanlar üzerinde ne etki yarattığına dair güvenilir veri sağlayacaktır. Sivil Toplum Kuruluşları ile üniversitelerin ilişkisine de bir katkıda bulunacak olan bu araştırma yöntemi, Türkiye’de sosyal diyaloğun gelişmesinde önemli bir rol oynayacaktır.
Önerilen araştırmanın zamanlama olarak önemi ise gerek Avrupa Birliği’nde gerekse Türkiye’de istihdam politikalarının işgücündeki kadın çalışan oranının yükseltilmesi için sürekli geliştirilmekte olması ve bunun ülke ekonomisi ve sosyal uyumu açısından öneminin vurgulanması olarak gösterilebilir (Avrupa Komisyonu, 2008, 2010, 2011). Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından 1994-2000 yılları arasında Dünya Bankası ile ‘Kadın İstihdamının Geliştirilmesi Projesi’nin yürütülmesi ve Çalışma Genel Müdürlüğü’nün yürütmekte olduğu ve Türk mevzuatının Avrupa Birliği Müktesebatı ile uyumlu hale getirilmesini amaçlayan ‘Çalışma Hayatında Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi 2008-2013’ buna örnek olarak gösterilebilir. Ayrıca, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış olan ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ulusal Eylem Planı’nda kadınların işgücü piyasasına katılımı toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesine yönelik hedefler arasına dahil edilmiştir. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) 9. Kalkınma Planı (2007-2013) da kadın istihdamına ilişkin sorunu tanımlamaktadır (Günlük-Şenesen, 2011: 39). Avrupa Birliği ise Avrupa İstihdam Stratejisi’ne (EES) fırsat eşitliği ilkesini ekleyerek işgücündeki cinsiyet eşitsizliğini gidermeyi ve kadınların işgücüne katılım oranını yükseltmeyi amaçlamıştır. Kadınların işgücüne katılımları ve toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları hem Türkiye hem de Avrupa’nın gündeminde yer almaktadır ve önerilen araştırma ile mevcut tartışmalara sosyolojik bir boyut kazandırılacaktır.
Dostları ilə paylaş: |