TEŞEHHÜT
1087- Bütün farz ve müstehap namazların ikinci rekâtında, akşam namazının üçüncü rekâtında ve öğlen, ikindi ve yatsı namazlarının dördüncü rekâtında, ikinci secdeden sonra oturulup vücut istikrar bulunca teşehhüdün okunması gerekir. Yani şöyle denmelidir:
اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلَهَ اِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ وَاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُهُ وَ رَسُولُهُ اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ
Okunuşu: "Eşhedu en la ilâhe illellahu vehdehu la şerîke leh, ve eşhedu enne Muhemmeden ‘ebduhu ve resûluh. Ella-humme selli ‘ela Muhemmedin ve âl-i Muhemmed."
Şu şekilde söylese de yeterlidir:
اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلَهَ اِلاَّ اللَّهُ وَاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّداً صلى الله عليه و آله عَبْدُهُ وَ رَسُولُهُ
Vitir namazında da teşehhüt gereklidir.
1088- Teşehhüt, sahih Arapça ve normal bir şekilde peş peşe okunmalıdır.
1089- Unutularak teşehhüt okunmadan ayağa kalkılır ve rükûdan önce farkına varılırsa, oturularak teşehhüt okunmalı, tekrar ayağa kalkılarak o rekâtta okunması gerekenler okunmalı ve namaz tamamlanmalıdır. Müstehap ihtiyata göre, namazdan sonra yersiz olarak ayakta durulduğu için iki sehiv secdesi yerine getirilmelidir. Rükûda veya ondan sonra teşehhüdün okunmadığının farkına varılırsa, namazın tamamlanması ve selâm verildikten sonra teşehhüdün kaza edilmesi müstehap ihtiyata uygundur. Unutulan teşehhüt için iki sehiv secdesi yapılmalıdır.
1090- Teşehhüt hâlinde iken sol but üzerine oturup sağ ayağın üstünü sol ayağın alt kısmı üzerine koymak ve teşehhütten önce şu zikirleri söylemek müstehaptır: الْحَمْدُ لِلَّهِ) ( "Elhemdu lillah" veya بِسْمِ اللَّهِ وَ بِاللَّهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ وَ خَيْرُ اْلاَسْمَاءِ لِلَّهِ) ( "Bismillahi ve billahi ve'l-hemdu lillahi ve heyr'ul-esmâi lillah."[47]
Yine elleri uyluk üzerine koymak, parmakları birbirine bitiştirmek, başı aşağı eğip kendi önüne bakmak ve teşehhüdü bitirdikten sonra: وَ تَقَبَّلْ شَفاعَتَهُ وَارْفَعْ دَرَجَتَهُ ) ( "Ve tekebbel şefa‘etehu verfe‘' dereceteh." demek, müstehaptır.
1091- Teşehhüt okurken kadınların dizlerini birbirine bitiştirmesi müstehaptır.
NAMAZIN SELÂMI
1092- Namazın son rekâtında okunan teşehhütten sonra, oturulduğu ve vücut sükûnet bulduğu zaman:
)اَلسَّلاَمُ عَلَيْكَ اَيُّهَا النَّبِىُّ وَ رَحْمَةُ اللَّهِ وَ بَرَكَاتُهُ(
"Es-selâmu ‘aleyke eyyuhe'n-nebiyyu ve rehmetullahi ve berekâtuh" demek müstehaptır ve ondan sonra ya: ( اَلسَّلاَمُ عَليْكُمْ ) "Es-selâmu ‘aleykum" denilmeli ve buna müstehap ihtiyat gereği: وَ رَحْمَةُ اللَّهِ وَ بَرَكَاتُهُ ) ) "ve rehmetullahi ve berekâtuh" cümlesi eklenmeli veyahut da:اَلسَّلاَمُ عَلَيْنَا وَ عَلَى عِبَادِ اللَّهِ لصَّالِحِينَ "Es-selâmu ‘aleyna ve ‘ala ‘ibadillah'is-sâlihîn" denilmelidir. Bu selamı söylerse, farz ihtiyat gereği اَلسَّلاَمُ عَليْكُمْ "Es-selâmu ‘aleykum" da demelidir.
1093- Namazda selâm vermek unutulur; ancak, namazda bulunulan vaziyet bozulmadan ve sırtın kıbleye dönmesi gibi bilerek veya bilmeyerek yapıldığında namazı batıl eden bir şey gerçekleşmeden farkına varılırsa, selâm verilmelidir ve kılınan namaz sahihtir.
1094- Namazda selâm vermek unutulur; ancak namaz vaziyetinden çıkıldıktan sonra hatırlanırsa, namaz vaziyeti bozulmadan önce, sırtı kıbleye dönmek gibi bilerek veya bilmeyerek yapıldığında namazı batıl eden bir şey de yapılmışsa, namaz sahihtir.
TERTİB
1095- Bilerek namaz fiilleri arasındaki tertip ve sıra gözetilmezse, örneğin sure Fatiha'dan önce okunur veya secdeler rükûdan önce yapılırsa, namaz batıl olur.
1096- Namazın rükünlerinden birini unutup sonraki rüknü yapan örneğin rükû yapmadan önce secdeleri yapan kimsenin kıldığı namaz farz ihtiyat gereği batıldır.
1097- Namazın rükünlerinden birisi unutulup sonraki rükün olmayan bir şey yapılırsa, örneğin secdeler yapılmadan önce teşehhüt okunursa, rükün yerine getirilmeli ve ondan önce yanlışlıkla okunan şey yeniden okunmalıdır.
1098- Rükün olmayan bir şey unutulup ondan sonraki rükün yerine getirilirse örneğin, Fatiha okunmadan rükûa gidilirse, namaz sahihtir.
1099- Rükün olmayan bir şey unutulup ondan sonraki rükün olmayan şey yerine getirilirse örneğin, Fatiha unutulup sure okunursa, unutulan şey yerine getirilmeli ve daha sonra, yanlışlıkla önce okunan şey tekrar okunmalıdır.
1100- Birinci secdeyi ikinci secde veya ikinci secdeyi birinci secde sanarak yaparsa, namaz sahihtir ve yaptığı birinci secde onun birinci secdesi ve ikinci secde de onun ikinci secdesi sayılır.
MUVALAT[48]
1101- Namaz, muvalat [=aralıksız yapılma] gözetilerek kılınmalıdır. Yani rükû, secde ve teşehhüt gibi namazın fiilleri peş peşe yapılmalı ve namazda okunan şeyler de normal bir şekilde peş peşe okunmalıdır. Eğer onların arasında "namaz kılıyor" denmeyecek kadar ara verilirse, namaz batıl olur.
1102- Namazda yanılarak harfler ve kelimeler arasında namaz vaziyeti bozulmayacak şekilde ara verilirse, sonraki rükne başlanmadığı takdirde, o harfler veya kelimeler normal bir şekilde tekrar okunmalıdır; ondan sonra bir şey okunmuşsa yeniden tekrarlanmalıdır. Sonraki rükne başlanmışsa, namaz sahihtir.
1103- Rükû ve secdeleri uzatmak ve uzun sureleri okumak, muvalatı bozmaz.
KUNUT
1104- Farz ve müstehap namazların hepsinde, ikinci rekâtta rükûa gidilmeden önce kunut okunması müstehap-tır. Gece namazında kılınan şef’i namazında mutlak sevap niyetiyle, kunut okunmalıdır. Bir rekât olan vitir namazında ise kunut okumak müstehaptır. Cuma namazının her rekâtında bir kunut vardır. Âyat Namazı'nda beş kunut, Ramazan ve Kurban Bayramı namazlarının birinci rekâtında beş kunut ve ikinci rekâtında dört kunut vardır. Bu konular gelecekte açıklanacaktır.
1105- Kunut okunmak istendiğinde, elleri yüz hizasına kaldırmak, birlikte ellerin içerisini gökyüzüne doğru tutmak, başparmak hariç diğer parmakları birleştirmek ve avuçların içine bakmak, müstehaptır. Farz ihtiyat gereği, zaruri bir durum olmadıkça, elleri kaldırmadan kunut sahih olmaz.
1106- Kunutta bir "Subhanellah" bile olsa, herhangi bir zikrin okunması yeterlidir. Ama şu zikrin okunması, daha iyidir:
لاَ اِلَهَ اِلاَّ اللَّهُ الْحَلِيمُ الْكَرِيمُ لاَ اِلَهَ اِلاَّ اللَّهُ الْعَلِىُّ الْعَظِيمُ سُبْحَانَ اللَّهِ رَبِّ السَّموَاتِ السَّبْعِ وَ رَبِّ الاَْرَضِينَ السَّبْع ِوَ مَا فِيهِنَّ وَ مَا بَيْنَهُنَّ وَ رَبِّ الْعَرْشِ الْعَظِيم ِوَالْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Okunuşu: "La ilâhe illellah'ul-helîm'ul-kerîm. La ilâhe illel-lah'ul-‘eliyy'ul-‘ezîm. Subhanellahi rebb'is-semavat'is-seb'‘i ve rebb'il-ereżîn'es seb'‘i ve ma fîhinne ve ma beynehunne ve reb-b'il-‘erş'il-‘ezîm, ve'l-hemdu lillahi rebb'il-‘âlemîn."
1107- Kunutu yüksek sesle okumak, müstehaptır. Ama cemaatle namaz kılan kimsenin sesini cemaat imamı işitecekse, o zaman kunutu yüksek sesle okumak, müstehap değildir.
1108- Bilerek okunmayan kunutun kazası yoktur. Unutularak okunmaz ve rükûya tam olarak eğilmeden önce farkına varılırsa, doğrulup okunması müstehaptır. Rükûda farkına varılırsa, rükûdan sonra ve eğer secdede hatırlanırsa, namazın selâmından sonra kaza edilmesi müstehaptır.
Dostları ilə paylaş: |