(69-) Kalüd'u lena Rabbeke yübeyyin lena ma levnüha* kale inneHU yekulü inneha bekaretün safrau, fakı'un levnüha tesürrünnazıriyn;
* Onlar, “Bizim için Rabbine dua et de, rengi neymiş? açıklasın” dediler. Mûsâ şöyle dedi: “Rabbim diyor ki, o, sapsarı; rengi, bakanların içini açan bir sığırdır” dedi.
Beni İsrâîl kavmi tatmin olmadı ve tekrar dediler ki, “Rabbine dua et, bunun rengi nedir bize onu da bildirsin”
Mûsâ (a.s.) dedi ki “Muhakkak ki Rabbim der ki, o şöyle bir inektir, sarı bir inektir, rengide parlaktır, ayrıca o ineğe bakanlar sürur bulurlar, hoşlanırlar, üzerinde hiçbir alacası yoktur.”
Kavim yani nefsi mülhime ve onun vehim yönü, “onun hakkında bize biraz daha malûmat ver, rengi nasıl olacak” diye soruyor, ve işi zora koşmak istiyor, fakat bu seferde, kendine zorluk çıkartıyor. Rengi nasıl olacak, diye sorması, demek ki, bir renklenme hadisesi de var orada, levvâme nefse gelince kişi emmâreye göre biraz güzelleşmiş oluyor, emmâre nefiste ben yaparım, ben ederim derken, burada niye yaptım, niye ettim, keşke yapmasaydım diye üzüntü duyar ve tevazu sahibi olmaya başlıyor ve rengi de güzelleşmeye başlıyor, ayrıca kendisinde oluşmaya başlayan İlâh-î muhabbet ile de rengi sararmaya başlar, ve onu gören kişi kendisinden emin olur artık, bakanlar
126
sürur bulur, hoşlanır ondan. Bazen birisi gelir yanınıza, ona bakarsınız ve bundan bana zarar gelmez diye içinize kanaat gelir, fakat başka birisi gelir, nefsi emmârenin şiddeti ve çirkinliği içerisinde olduğu için, bu sefer ondan uzaklaşmaya çalışırsınız çünkü adeta zarar geleceği aşikar gibidir.
Renginin parlak olması ise yapmış olduğu zikirlerinden, oraya gelinceye kadar yapmış olduğu iyiliklerden kendisinde bir parlama meydana gelmiştir. Üzerinde hiçbir alacası olmayacak, yani o mertebenin vahdet rengine bürünmüş olacaktır,
Bakara 2/138 Âyet “SıbğatAllah* ve men ahsenü minAllahi sıbğaten- Allah boyası! Allah boyası ile boyanmış olmaktan güzel ne olabilir!”
İşte daha burada başlıyor bu Âyet, ve burada sarı renkten bahsediyor, yalnız bu boyama işi yüzeysel bir hadisedir, onu sıyırdığınız zaman altındaki rengi çıkar, süngerin suyu emdiği gibi zamanla kişinin bütün varlığına Hakk’ın varlığının en derinine kadar sirÂyet etmesi lâzım ki, kesildiğinde de yine vahdet renginin içinden çıkması lâzımdır ama evvelâ üstü düz, pürüzsüz renk olacak ki, ardından içerisi düz renk olsun
قَالُواْ ادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا هِيَ إِنَّ البَقَرَ تَشَابَهَ عَلَيْنَا وَإِنَّا إِن شَاء اللَّهُ لَمُهْتَدُونَ
Dostları ilə paylaş: |