BURHAN FELEK'İN ANILARINDA BEKİRAĞA BÖLÜĞÜ
Mahmud Şevket Paşa'nm öldürülmesi (1913) sebebiyle tevkif edilenler arasında jandarma muhafazası altında Bekirağa Bölüğü'ne sevkedildik. Bizi kapıda bir liste ile ve sayarak hapisane idaresine teslim ettiler. Babamı bizden ayırıp hatırlı kimselere tahsis edilen bir odaya koydular. Yanında eski mirlivalardan İsmail Hakkı Paşa vardı. Geri kalanları Bekirağa Bölüğü'ndeki büyük koğuşlardan birine koydular. Herhalde bizimkinden başka bir koğuş daha olmalıydı. Çünkü biz Sinop'a sürüldüğümüz zaman 600 kişi kadardık. Bir koğuşa 600 kişinin yatak yorgan sererek sığacağım tahmin -etmeni.
Ne ise efendim... Akşama doğru bir koğuşa girdik ki bir âlem! Biz içeriye girer girmez semtimizi haber verdik.
- Üsküdarlılar da geldi diye seslendiler... Koğuşta Fatihliler, Beyazıtlılar, Ka-dıköylüler, Beşiktaşlılar, Üsküdarlılar diye semt semt gruplar teşekkül etmişti.-İçeride gizli ajan var mıydı bilmem?- Ama hiçbir nöbetçi yoktu.
İtiraf ederim ki kalabalık mihnet arkadaşlığı pek de tatsız olmuyor. Herkes kendi derdinin komik tarafını anlatıyor ve ister istemez böyle hâllerde muhalefetin zehirli hicvi bütün tesiriyle işliyor... Gördük ki bizden daha azılı muhalifler varmış... İstanbul tarafındaki gruplarda İttihatçılara ağızlarına geleni uluorta söyleyenler çoktu...
Ertesi gün aileler ziyarete geldiler. Yiyecek falan getirdiler. Selahattin yatak getirtti... Benim içime doğmuş ne yatak, ne yorgan, hava zaten sıcak. Tahtaya uzanıyordum. Koğuşun bir de çepeçevre asma katı vardı. Bazı kibar ve hatırlıları ortaya almışlardı. Madrit Sefareti müsteşarı Mahmud Bey adında birisi vardı ki gırtlak veremi idi. Ne yatağı ne yorgam ne de rahatı huzuru vardı. Kunduralarım çıkarıp taban tabana yapıştırdıktan sonra başının altına yastık yapıp yatardı.
- İspanya Kralı 13. Alfons'un elini sıkmış herifin şu hâline bakın! Diye kendikendiyle alay eder kalender bir adamdı... ,
Gene hatırımda kalanlardan İkdam gazetesi muhabirlerinden Osman adında fakir fakat nekre bir adam. Kapıda durur, içeri giren yeni misafirleri yüksek sesle anons ederdi... Bir gün iki koluna iki kişi girmiş .tirit gibi bir zatı içeri aldılar. Osman bağırdı:
- Arkadaşlar!.. Meşhur bombacı komiteci mabeyinci Mâcit Bey!.. Adam doksanına yakındı. Toplama listesinde yaş yazılı olmadığından onu da almışlardı.
Burhan Felek, "Yaşadığımız Günler: Bekirağa Bölüğü'nden Sinop Kalesine",
Milliyet, 2 Kasım 1975
hareketleri, çatı ışıklığı, yarım daire kemerli pencereler, kolonatla ayrılmış sofa karakteristik Fossati uygulamalarıdır. El-dem, yapının orta sofalı büyük bir ev planına sahip olduğunu, sofa eyvanlarının çifter Toskan başlıklı sütunla ayrıldığını, tavanda sade ve pasalı koltuk silmeleri ve geniş zengin ampir taksimat bulunduğunu, kapı pervaz ve üstlüklerinde ampir üslubunda mimari elemanlara yer verildiğini bildirir. Tarihi açıdan olduğu kadar mimari açıdan da belgesel değere sahip olan Bekirağa Bölüğü 1950 sonrası yıkılmıştır.
Bibi. T. Lacchia, / Fossati, Architetti del Sultana di Turchia, Roma, 1943, s. 33; Eldem, istanbul Anılan, 60, 152; C. Palumbo-Fossa-ti, / Fossati di Morcote, Bellinzona, 1970, s. 143; Gaspare Fossati Architetto Pittore, Pitto-re Architetto, Pinacoteca Züst, 1992, s. 98.
CENGİZ CAN
Dostları ilə paylaş: |